Hemşirede boş değildi ona karşı aslında. Bir süre bakıştılar. Ve hemşire küçük bir tebessümle cevap verdi..
Elleri soğuktu, sesi titrek şekilde, hemşire hanım, kendimi takdim etmek istiyorum, ben Trabzonluyum, Trabzonsporluyum, canım kanım Bordo Maviye kurban, kendim de Hiç bitmeyen hikayenin başrol oyuncusuyum, sizi Canım gibi sevdiğim Bordo Mavi gibi tanıyorum, dün akşam Bursa deplasmanından gelirken bizi taşladılar, parmağımdan yaralandım, kalbimden zaten size yaralayım dediğinde Hemşirenin ürkek tavırlarlarından vaz geçtiği, pür dikkat dinlediğini anlamıştı.
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
Hemşirede boş değildi ona karşı aslında. Bir süre bakıştılar. Ve hemşire küçük bir tebessümle cevap verdi..
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu ?
**Latocan**
-Sen ...Evet Sen...
- Evet Ben...
- Sensin işte
- Kimim (hafızasını kaybetmişti)
- Osun işte...
" Hayatının anlamı senin bakış açında gizlidir. "
Dış ses ( hikaye iyice .... sardı )
Adam ne olduğunu anlamadan kadının kolundan tuttuğu gibi hastaneye koşmuş
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu ?
**Latocan**
Adam koşamamış, ayağındaki ayakkabı topuk kısmından ayağını yaralamıştı, sıkıyordu ayakları bir türlü hemşireye ayak uyduramadı. Havalar da soğuktu asansör boşluğuna zor gelmişlerdi hemşire asansörün açılmasını bekledi nihayet ikisi asansörde yanlızdılar.
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
Asansöre 2008 de bindiler, 2009 yılına kadar orada kaldılar, ne konuştular acaba.?
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
Zamanın nasıl gectigini anlayamamıslardı. Adam kısa sürede içinden gecenleri tam olarak soyleyememişti ona. Cesaretini topladı gözlerinin içine baktı uzun uzun. Tam konusmaya baslayacagı sırada asansörün kapısı aniden acıldı... Ne oldugunu anlayamamıstı. Şaşkın bakışlar arasında...
TRABZON için 3G = Gıymalı, Guymak, Gaygana
BMN - SAMSUN
bırde ne gorsun o anda kendını ofsayta dusmus fatıh tekke gıbı hıssettı..........
İstanbul Yalakası Degil Memleket Sevdalısıyız...! бордовый-голубой
Ана Ивановић-VEFASPOR-Maria Yuryevna Sharapova......ARsHAVİn'Lİ...
hiç bozuntuya vermeden ben bu katda inicektim dedi ve inmek için yeltendi adım atamadan kapı kapandı ....
6 üstü 1 Aşk
Evli Mutlu Huzurlu T&B
kapı kapandı ve aklına testere filminin sonu geldi game over(oyun bitti)...
Mario Alberto Kempes - El Matador
Akıllara gelen bir hayalle bu film bitmez dedi, Lato, başlığı açarken hiç bitmeyen hikaye demişti, hayır olamaz, nayır, nayır diye bağırıyordu.
Bu sırada Müşerref TEZCAN'ın elinde bir mikrofon, İbrahim TAKTISES'in, takılan akordunu düzeltiyordu, Sonra Nöri SESİGÖZEL araya girerek, uzun hava söylüyordu, Urfa yöresinden sıra geçeleri misali o akşama nostalji vermek istiyordu, Fakat Bedri AYSELİ Urfalıyan ezelden türküsünü uzun havanın tam ortasında bağıra bağıra söylerken, Çiğ köfteler de tepsiye dizilmiş, yemyeşil marolların arasında ısot biberleri ile açımtrak tatını hep beraber tatıyorlardı. Daha sonra bir ses duydular, hepsi birden dışarı çıkınca bu sesi sordular, hiç kimse bilmiyordu, sahi bu ses ne idi,
- Bedri tv yi açalım bakalım nedir diye
Hep beraber TV yi açtılar ve Filistin üzerine kahpece atılan, o bombaların sesini duydular,
Hemen türküyü yarıda keserek, bir şeyler yapmalıydılar, ama o neydi, onu düşünüyorlardı ?
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
Düşündükleri şeyin maç olduğunu hatırlamak pek de uzun sürmedi...
Ve maç başladı...
Trabzonspor-fener
Maç Trabzonspor'un vuruşuyla başlayacak...
Lig Tv'de diğer maçların beleş izlendiği tek şehir. Trabzon!
başlayacak ama birturlu hakemler düdüğü çalmıyor yan hakemler kale filelerini kontrol ediyordu orta hakem onlara biraz seri olmalarını söyledi gökan dokundu umut vurdu ve maç başladı top song a kadar geldi ortasahanın 3de1lik bölümünden şimdi song ortaya selçuk a verdi selçuk colmana colman en sağda yattara doğru topu kazandır dı yattara carlosa bir çalım luganoyu bayılttı indi sıfıra yattara çekti bir daha bir daha baktı kafasını kaldrıdı ve ortasını yaptı.....
6 üstü 1 Aşk
Evli Mutlu Huzurlu T&B
Bu maç berabere bitti, yenişemedik, o sırada bir ağlama sesi geldi, Hasan Ücüncüymüş, Ersun hemen yanına gitti, hayırdır ne oldu uşağum dedi, ben oynamayacakmıyım dedi, seni o zaman Angaragücüne verelim dedi kabul etti,
Sen oraya git, iki hafta sonra Trabzona gelirsin, seni Farozdan yukarı koymayacağım, bakalım o seyircilerin yüzüne nasıl bakacaksın, tek düşüncem bu arada Yattarayı yakacaksın, o sana alışıktı, her neyse bak o zaman göreceksin, o çok sevdiğin Yattara seni nasıl yattırı kaldıracak, pestini çıkaracak dediysede yine Angaraya gitmeye razı oldu,
Bu arada Trabzon Ankaraya gitti, Hasan ortalıklarda yoktu, seyirci o öfkeyle Hasan neredesin deyince, statdan bir türkü kıvratıldı;
Hasan deduğun hasan, Delikanlının hasi,
İstedi sevduğunu vermez onu anasi,
Dikkat eyleyin dikkat Hasan geliyu Hasan...
Bu türküyü Yattara duyunca maç ortasında elini havaya kaldırdı, Ersun hocaaaaa, beni bu oyundan çabuk çıkar, motivasyonum bozuldu, haftaya ancak düzeltirim, zaten iğne ile oynuyordum, şimdi de kronikleşti bu türkü ile, diye mazeret gösterdi, Ersun çok sinirlendi, hemen Yattarayı oyundan aldı...
Şimdi önünde Ankaragücü maçı var, Hasan Ücüncüyü düşünen Ersun hoca, çok dalgındı....
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
ama ankaragücü maçını da en iyi şekilde atlattı ersun hoca
Haydi yeni bir hikayeye başlayalım, ama futbol karışmasın hikayemize
----------------------
Yorgunluğunu atmak için yine bir sahil şeridini seçmişti kendine..
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu ?
**Latocan**
sahil kenarına oturmuş denizi seyrediyor bir yandanda yaşadıklarını düşünüyordu ne olacaktı bu işin sonu
''...TrAbZoNsPoR...''
Ya o na açıklayacaktı ya da hergün acı çekecekti ...
Hiç vakit kaybetmeden kendince bir plan kuırdu kafasında...
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu ?
**Latocan**
Ama yaptığı planı uygulayamayacağını düşündü bu işlerden anlayan bi arkadaşını aramak aklına gelmişti ve Emirhan'ı aradı
aradi ama ulasamadi ve onu bulmak icin yola cikti
Fakat o da ne cebinde hiç parasının olmadığını farketti biraz düşündü sonra düşünmenin kendisine bir yarar kazandırmayacağına kanaat getirdi.Uzun ve tehlikelerle dolu yolu yürümeye karar verdi.İçindeki ses ona hayal edemeyeceği şeylerle karşılaşacağını söylüyordu, O ise buna inanmıyordu daha dogrusu inanmak istemiyordu, bir süre sonra birisinin kendisini takip ettiğini farketti...
I am titanium
Kendisini takip eden kişinin kaşları bitişikti.
Metroseksüel bir erkek olmadığı buradan belliydi lazerle yakma yöntemini denememiş erkek berberinde cımbızla bile aldırmamıştı
Trabzonspor, Ona Hayat Verenlerin Hayatıdır.
Aşk onu paranoyak yapmıştı. Kimsenin onu takip ettiği yoktu aslında. O yorgunluğa rağmen yürümeye devam etti, yürüdü, yürüdü...Onun evinin önüne gelmişti ve o her zamanki gibi Beşirli'den Meydan'a bakan balkonunda oturmuş ve uzaklara bakıyordu. Kendisini farketmesinden korktu ve biraz aşağıdaki Beşirli İMKB okulunun bahçesine gitti. Eskiden burada buluşurlardı. O anlar geldi aklına, içini bir ürperti sardı, o günleri hatırladı ve ağladı.
Aslında neden ayrıldıklarına hiç akıl erdiremiyordu. Belki de fazla bağlanmaktan korkuyordu. Her gece gökyüzüne bakarak onu görüyor, onu düşünüyordu. Bir gece vardı beraber sahilde yürüdükleri aklına o geldi. O gün gökyüzünde bir hilâl ve yanında bir yıldız vardı ve işin ilginç yanı o gün 19 mayıstı. Sevgilisi o gece bu manzarayı farketmemişti. Sevgilisini hilâle benzetirdi ve ona "Bu gece yine sen varsın gökyüzünde, yanına da bir yıldız koymuşlar." demişti. İşte o an ona gitgide bağlandığını farketmişti. Her şeyin bitmesine sebep olan şey belki de o gündü.Yine daldı gökyüzüne ve gökyüzünde yine bir hilâl vardı. Ağlamaklı oldu, gözleri doldu. Tam bu sırada birisi yaklaşıyordu kendisine doğru.
Konu DKaraduman tarafından (08.08.2009 Saat 01:10 ) değiştirilmiştir.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)