ve birden bire bir göktaşı dağlara çarptı ve bu patlamayla dağda oluşan oyuktan orclar ve goblinler çıkıverdi.. kimse ne olduğunu anlamadan etrafı mordorun kara bulutları sardı ve...
Tren ağır ağır yoluna devam ediyordu,uçsuz bucaksız ovaların içinden.John kafasını dışarıya çevirdi,sibiryanın karlı ovalarında adeta hayat donmuştu .Karın beyaz rengi git gide daha da belirginleşmeye başlamıştı,karanlıklar karşı dağlara doğru kaçıyordu,bütün doğa yeni bir güne hazırlanıyordu.
ve birden bire bir göktaşı dağlara çarptı ve bu patlamayla dağda oluşan oyuktan orclar ve goblinler çıkıverdi.. kimse ne olduğunu anlamadan etrafı mordorun kara bulutları sardı ve...
Aman çocuklar duymasın dizisinin sevimli oyuncusu Havuc elinde ısıtıcı "UFO" sunu yakalarak, gelin ulen nağmert orc'lar, goblinler, sizin için geliştirdim bu UFO denen cihazı diyerek, sibiryanın soğuk havasında UFO'sunu yakalarak gecenin soğuğunda silahı UFO ile karşılarına dikildi.
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
Dışarısı o kadar soğuktu ki UFO havuçun elinde oyuncak gibi kaldı.Etrafı ısıtmasını bırakın kendini bile ısıtamıyordu.Havuç koşarak trene bindi.John,elinde UFO ile trene giren havuça şaşkınlıkla baktı.
Ömründe böyle bir şey görmemişti.
Aman Allahım bu da ne,diye bağırdı.
Herkes kompartımanından kafasını çıkartıp sesin geldiği yöne doğru bakıyordu.
Aralarından biri havuçun yanına gelip,merhaba ben Dr.Jivago diyerek elini uzattı.
Sabah ayazı dondurucu etkisini arttırıyordu.
Tren tekrar yol almaya başlamıştı.Orclar ve Goblinler bakakalmışlardı giden trenin arkasından,trene bakan öküz misali.
Akıllarında tek şey vardı UFO.
orclar hemen gidip Sarumana anlattılar. Sarumanda bunu onlardan alsa alsa sicilyanın gülü don vito carleonenin oğlu micheal carleone alır dedi ve gandalfa yeni bir asa almak vaadiyle onu italyaya yolladı. gandalfda atladı güvercinine ver elini italya derken türkiye üzerinden geçmeye karar verdi. trabzonun ilçesi ofun üzerinden geçerken oflular sapanla düşürdüler güvercini artık herşey çok karmaşık olmuştu..
gandalf yarı baygın halde açtı gözlerini.etraf yemyeşildi.ucu bucağı olmayan dimdik bir ormandaydı.kısa ve sık yapraklı ağaçların ne ağacı olduğunu çözmeye çalışıyordu.çok aşağıda üç beş kişi bu anlam veremediği ağaçları buduyordu.
Birden başı döndü ve inzivaya cekilmek zorunda kaldı...
Nereden nereye diye düşünmeye başladı, tren maceraları, güvercinler derken şimdi de Of semalarından tekrar yeryüzüne inmişti, ağaçlara düşerken hafif yaralanmıştı, elindeki ispirto ile tükürüğü karıştırarak yarasının üzerini sardığını, acısının da bittiğini anladığında, gece olmuştu, ne yapacaktı, birşeyler yemesi ve yatması lazım iken, minarenin mahyasından gelen ışığı gördü, ışığa doğru haraket etti, Uzungöl'deki iki minareli camii ışıl ışıl, göl manzarası mükemmel görünüyordu, sipirya'yı hemen aklına getirdi, burası bir cennet diyerek kanaat getirdi. Hemen balık kokusunun geldiği lokantaya girdi;
Aaaaaaa, bir de baktı ki karşı masada balık yiyen İsmaaaail TÜRÜÜÜÜÜT, türkü söylerim pekten, kız saçların ipekten türküsünü yana yana söylerken farkedildiğini anladığında iş işten geçmişti.
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
içinden bu kötü sesli adamla türkü söylemek zorundamıyım diye geçirdi.bir yandanda garsonu gözlüyordu.artık açlığa tahammülü yoktu.ve korktuğu oluyordu.o göbekli adam bağıra bağıra yanına yaklaşıyordu.
o yaklaştıkça gandalfın gözbebekleri büyüyordu. gandalfın gözbebekleri büyüdükçe ismail türüt yaklaşıyordu. nerdeyse taşıyamayacak hale gelmişti gözbebekleri. ve sonunda ismail türüt fa diyezden bir giriş yaptı şarkıya
Çok muhteşem bir giriş'di, lokantanın içindekiler birden şaşa kalmışlardı, neden böyle yapmıştı ?
Konu Adil ÖZGÜR tarafından (19.11.2008 Saat 02:07 ) değiştirilmiştir.
BİR AĞAÇ BİR CAN, BİR CAN BİR TRABZONSPOR
Şaşkınlıkla karşısındaki iri yarı adama baktı gandalf ?
"Yuh be kardeşim beni buraya kim soktu" dercesine bir bakıştı bu.
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu ?
**Latocan**
"Benim bu lokantada ne işim var, aç değilim ki" diye geçirdi içinden.
Gözlerini karşısındaki adama dikti ve düşünmeye başladı,
Neden gelmişti buraya?
Başında bir ağrı, beyninde fırtınalar kopmakta ve derinden bir uğultu işitmekteydi.
Cebimden çıkardığı mejaziği yuttu ve birden kapıya doğru ilerleyerek dışarıda olan biteni seyretmeye başladı. Sokakdan geçen orta yaşlardaki adamlar, ellerinde şeker kamışlarıyla dolaşan çocuklar ve ayakları parçalanmış dilenciler
Hepsinde bir hatırası vardı sanki,Hepsini tanıyordu sanki...Belkide bütün bunlar yalnızlık hapının yan etkileriydi...
Eminönünden çıkarak,Fetva yokuşunu tırmanırken aklında gene tavuk arayan tilkiler...Ve gene derin düşünceler...
''Bir derdim var''
Konu ÖmerFarukYılmaz tarafından (19.11.2008 Saat 12:26 ) değiştirilmiştir.
EĞİTİM ŞART!!!
kafası çatlayacak gibiyd,hatırlayamıyordu.neden bir seyyah gibi dolandığına bir anlam veremiyordu.ağır ağır yokuşu çıkarken aşağıya doğru inen bir grup insan dikkatini çekmişti.uzun saçlı,uzun sakallı ve tuhaf giyinimli bir grup insan.hızlı hızlı önlerine bakarak yürüyorlardı.gandalf yanından geçen bu grubun arkasından merakla baktı.
vee ani bir karar vererek.....
İnsanlar cumaya gidiyordu Yeni Camiye.Gandalf'ta sonunda doğru yolu bulmuştu ve Kadir İnanır'ında teşvikiyle ilk cuma namazını kılmıştı.
Özkan SÜMER
ve çocukken onsuz uyuyamadığı ayıcığı yanında beliri verdi.
Ayıcığı zannettiği şey lanet olası hobbitlerden tekiydi.Orta dünyadan ayrılırken onlardan kurtulduğunu zanneden Gandalf'ı İstanbuldada bulmuştular.İstanbulun düşündüğü kadar büyük olmadığını farketti.Sirkeci tren garına doğru yol aldı ve İstanbul'a veda etti.
Özkan SÜMER
İstanbula veda ederken ağzında bir şarkı "Agam istanbulu mesken mi tuttun" ve biranda şarkıyı keserek boş raylara bir anda başka bir şarkıyı "Gidiyorum buralardan tüm rüzgarlar sizin olsun..." Artık aklında tek şey vardı...
Ateş Lordu'nun karşısına çıkacak, onu yenerek Dünya'yı kurtaracaktı. Bu savaşta yalnız değildi, fakat yine de kendisiyle yüzleşmekten korkuyordu. Aklından birden şimşek gibi bir düşünce geçti, gözleri parladı. Dünya'ya barış getirmek benim görevim diye fısıldadı.
Konu bkandil tarafından (19.11.2008 Saat 20:54 ) değiştirilmiştir.
da...Bunun ancak kırmızı kar yağacağı zaman gerçekeleşebileceğini kendiside biliyordu...
Lig Tv'de diğer maçların beleş izlendiği tek şehir. Trabzon!
o sırada pembeye dönük kar yağıyordu. biraz daha beklemesi gerekiyordu karın kırmızı rengi alması için..
Asasını yere vurdu, kırmızı kar yağdıracaktı çünkü.İrkildi kendine geldi.Çünkü burası orta dünya değil gerçek dünyaydı.Ve anladıki dünyada işler bastonla asayla yürümüyor.Bir an daldı eski günlere döndü ak gandalf kirden kara gandalf olmuştu.
Özkan SÜMER
artık özüne dönmüstü.hemen hamama kostu ve bi güzel abdest aldı Ellerinin actı ve Allah yalvardı.o andeki sevincle bastonunu yere düsürmüstü.ama oda ne.Gandalfı gandalf yapan asası kırılmıs.Üzerinde ise MADE IN CHINA yazıyordu.bastonu bile gandafı isletmisti....
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)