RESÛLULLAH'TAN SONRA KIYAMET YAKINDIRffice

ffice" />
4989 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Ben Kiyamet söyle yakin oldugu halde gönderildim!" buyurdular ve sehadet parmagiyla orta parmagini yanyana gösterdiler."
Buhari, Rikâk 39, Tefsir, Nâzi'at 1, Talâk 25; Müslim, Fiten 132, (2950).
4990 - Müstevrid Ibnu Seddâd el-Fihrî radiyallahu anh anlatiyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Ben Kiyamet'in kopacagi ayni saatte gönderildim. Ancak, sunun sunu geçmesi gibi ben Kiyamet saatini geçip biraz evvel geldim!" buyurdular ve orta parmagi ile sehadet parmagini gösterdiler."
Tirmizi, Fiten 39, (2214).
KIYAMETTEN ÖNCE BIR ATESIN ÇIKMASI
4991 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Hicaz bölgesinden bir ates çikmadikça Kiyamet kopmaz. Bu ates Busra'daki develerin boyunlarini aydinlatacaktir."
Buhari, Fiten 24; Müslim, Fiten 42, (2902).
4992 - Ibnu Ömer radiyallahu anhümâ anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Kiyametten önce, Hadramevt'ten -veya Hadramevt denizinden- bir ates çikacak, insanlari toplayacak" buyurmuslardi. (Orada bulunanlar
"Ey Allah'in Resûlü (o güne ulasirsak) ne yapmamizi emredersiniz?" diye sordular.
"Size Sam('i yani Suriye'ye gitmenizi) tavsiye ederim" buyurdular."
Tirmizi, Fiten 42, (2218).
MUASIRLARININ ÖMRÜ
4993 - Ebu'z-Zübeyr, Hz. Câbir radiyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bugün dogmus (canli olan) hiçbir nefis yoktur ki, yüz sene sonra ölmemis olsun." (Râvi der ki

"Bununla ömrün kisalmasi kastedilmistir."
Müslim, Fezailu's-sahâbe 218, (2538); Tirmizi, Fiten 64, (2251).
4994 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a: "Kiyamet ne zaman kopacak?" diye sormustu. Aleyhissalâtu vesselâm bir müddet sükuttan sonra yaninda duran Ezd-i Senûe kabilesine mensup bir çocuga bakip:
"Bu delikanli pir-i fâni olmadan önce Kiyametiniz kopacaktir!" buyurdular.
Hz. Enes radiyallahu anh der ki: "Çocuk o gün benim akranim idi."
Müslim, Fiten 138, (2953).
YALANCILARIN ZUHÛRU
4995 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Otuz kadar yalanci Deccaller çikmadikça Kiyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah'in elçisi oldugunu zanneder."
Tirmizi, Fiten 43, (2219); Ebu Dâvud, Melâhim 16, (4333, 4334, 4335).
GÜNESIN BATIDAN DOGMASI
4996 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Günes, battigi yerden dogmadikça Kiyamet kopmaz. Bati'dan dogunca, insanlar görür ve hepsi de iman eder. Ancak, daha önce inanmamis veya imannin sevkiyle hayir kazanamamis olan hiç kimseye bu iman fayda saglamaz."
Buhari, Rikak 39, Istiska 27, Zekat 9; Müslim, Iman 248, (157); Ebu Davud, Melahim 12, (4312).
4997 - Hz. Ebu zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Günes battigi sirada Mescid'e girmistim. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana:
"Ey Ebu Zerr!" buyurdular. "Su (günes batinca) nereye gidiyor, biliyor musun?"
"Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dedim.
"O, Rabbinden secde etmek için izin istemeye gider. Ona izin verilir ve sanki kendisine söyle denir: "Git geldigin yerden tekrar dog." O da battigi yerden dogar."
Sonra (Ebu Zerr dedi ki: "Aleyhissalâtu vesselâm) söyle kiraat etti: "Ve zâlike müstegarrün leha" (Yasin 38). (Ebu Zerr ilaveten) dedi ki: "Bu Ibnu Mes'ûd kiraatidir."
KIYAMETIN BASKA ALAMETLERI
4998 - Ebu Sâid radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ruhumu kudret elinde tutan Zât-i Zülcelâl'e yemin olsun ki, vahsi hayvanlar insanlarla konusmadikça, kisiye kamçisinin ucundaki mesin, ayakkabisinin bagi konusmadikça, kendinden sonra ehlinin ne yaptigini dizi haber vermedikçe Kiyamet kopmaz."
Tirmizi, Fiten 19, (2182).
4999 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Devs kabilesinin kadinlarinin kiçlari, Zü'l-Halasa putunun etrafinda titremedikçe Kiyamet kopmaz. Zü'l-halasa, Devslilerin cahiliye devrinde tapindiklari (Tebâle'deki) puttur."
Buhari, Fiten 23; Müslim, Fiten 51, (2906).
5000 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Insanlarin dünyaca en bahtiyarini âdi oglu âdiler teskil etmedikçe Kiyamet kopmaz."
Tirmizi, Fiten 37, (2210).
5001 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kiyamet Allah Allah diyen bir kimsenin üzerine kopmayacaktir."
Müslim, Iman 234, (148); Tirmizi, Fiten 35, (2208).
5002 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, yanindaki cemaate konusurken, bir adam gelerek: "(Ey Allah'in Resûlü!) Kiyamet ne zaman kopacak?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm konusmasina devam etti, sözlerini bitirdigi vakit:
"Sual sâhibi nerede?" buyurdular. Adam:
"Iste buradayim ey Allah'in Resûlü!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Emanet zâyi edildigi vakit Kiyameti bekleyin!" buyurdular. Adam:
"Emanet nasil zâyi edilir?" diye sordu. Efendimiz:
"Is, ehil olmmayana tevdi edildi mi Kiyamet'i bekleyin!" buyurdular."
Buhari, Ilm 2, Rikâk 35.
5003 - Sahiheyn'de gelen bir diger rivayette: "Kahtan'dan, insanlari degnegiyle idare eden bir adam çikmadikça Kiyamet kopmaz" buyrulmustur."
Buhari, Fiten 23, Menâkib 7; Müslim, Fiten 60, (2910).
5004 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Firat nehri altin bir dag üzerinden açilmadikça Kiyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savasirlar. Yüz kisiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: "Herhalde savasi ben kazanacagim" der."
Buhari, Fiten 24, Müslim, Fiten 29, (2894); Ebu Dâvud, Melahim 13, (4313, 4314); Tirmizi, Cennet 26, (2572, 2573).
5005 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Zaman yakinlasmadikça Kiyamet kopmaz. Bu yakinlasma öyle olur ki, bir yil bir ay gibi, ay bir hafta gibi, haftada bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çira tutusmasi gibi (kisa) olur."
Tirmizi, zühd 24, (2333).
5006 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri ipekten daha yumusak bir rüzgâri Yemen'den gönderir. Bu rüzgâr, kalbinde zerre miktar iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinnin ruhunu kabzeder."
Müslim, Iman 185, (117).
5007 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Kiyamet sâdece serir insanlarin üzerine kopacaktir!" buyurdular."
Müslim, Fiten 131, (2949).
5008 - Ibnu Zugb el-Eyâdi anlatiyor: "Abdullah Ibnu Havâle el-Ezdi radiyallahu anh'in yanina indim. Bana:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bizi, ganimet alalim diye yaya olarak gönderdi. Biz de döndük ve hiçbir ganimet elde edemedik. Yorgunlugumuzu yüzlerimizden anlayip, aramizda dogrularak:
"Ey Allah'im, onlari bana tevkil etme; ben onlari üzerime almaktan âcizim! Onlari kendilerine de tevkil etme, bu isten kendileri de acizdirler. Onlari diger insanlara da tevkil etme, kendilerini onlara tercih ederler!" buyurdular. Sonra elini basimin üstüne koydu ve:
"Ey Ibnu Havale! Hilafetin (Medine'den) Arz-i Mukaddese'ye (Suriye'ye) indigini görürsen, bil ki artik zelzeleler, kederler, büyük hâdiseler yakindir. O gün Kiyamet, insanlara, su elimin, basina olan yakinligindan daha yakindir" buyurdu."
Ebu Davud, Cihad 37, (2535).
5009 - Hz. Enes radiyallahu anh dedi ki: "Istanbul'un fethi Kiyamet aninda olacaktir."
Tirmizi, Fiten 58, (2240).
5010 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Ümmetim onbes seyi yapmaya baslayinca ona büyük belanin gelmesi vâcip olur!" buyurmuslardi. (Yanindakiler

"Ey Allah'in Resûlü! Bunlar nelerdir?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm saydi:
-Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya ugramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasinda) tedavül eden bir metâ haline gelirse,
-Emanet (edilen seyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (mali yerini tutup, yagmalayip nefislerine helal) kildiklari zaman,
-Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.
-Kisi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadinina itaat ettigi;
-Babasindan uzaklasip ahbabina yaklastigi;
-Mescidlerde (riza-yi ilâhi gözetmeyen husûmet, alis-veris, eglence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldigi zaman.
-Kavme, onlarin en alçagi (erzel) reis oldugu;
-(Devlet otoritesinin yetersizligi sebebiyle tedhis ve zulümle insanlari sindiren zorba) kisiye zarari dokunmasin diye hürmet ettigi;
-(Çesitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildigi;
-Ipek (haram bilinmeyip erkekler tarafindan) giyildigi;
-(San'at, bale, konser gibi çesitli adlar altinda; bar, gazino, dansing ve salonlarda ve hatta televizyon ve filim gibi çesitli vasitalarla yaygin sekilde) sarkici kadinlar ve çalgi aletleri edinildigi;
-Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çesitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettigi zaman artik kizil rüzgâri, (zelzeleyi), yere batisi (hasfi) veya suret degistirmeyi (meshi) (veya gökten tas yagmasini, (kazfi) bekleyin."
Tirmizi, Fiten 39, (2211).
5011 - Ibnu Amr Ibnu'l-As radiyallahu anhümâ anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Çikis itibariyle, Kiyamet alametlerinin ilki günesin battigi yerden dogmasi, kusluk vakti insanlara dabbetu'l-arzin çikmasidir. Bunlardan hangisi önce çikarsa, digeri de onun hemen pesindedir."
Müslim, Fiten 118, (2941); Ebu Dâvud, Melahim 12, (4310).
5012 - Hz. Muâz Ibnu Cebel radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Beytu'l-Makdis'in imâri Yesrib'in harabidir. Yesrib'in harâbi melhamenin (savasin) çikmasidir. Melhame Istanbul'un fethidir, Istanbul'un fethi Deccâl'in çikmasidir!" buyurdular. Sonra elini (Resûlullah), konusmakta oldugu kimsenin (yani Hz. Muâz'in) dizine vurdular ve:
"Bu söyledigim kesinlikle hakikattir. Tipki senin burada oturman hak oldugu gibi" buyurdular."
Hz. Muaz burada kendisini kasdetmektedir. (Yani Aleyhissalatu vesselam'in konustugu ve dizine elini vurdugu kimse Muaz Ibnu Cebel radiyallahu anh'tir.)"
Ebu Davud, Melahim 3, (4294).
5013 - Abdullah Ibnu Büsr radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Melhame ile Medine'nin fethi arasinda alti yil vardir. Yedinci yilda da Mesih Deccâl çikar."
Ebu Davud, Melahim 4, (4296); Ibnu Mace, Fiten 35, (4093).