Tartışmalara bir katkısı olurmu bilmem ama yinede burda bulunsun istedim
http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...pisina-dayandi
Tartışmalara bir katkısı olurmu bilmem ama yinede burda bulunsun istedim
http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...pisina-dayandi
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
Dünyadaki finansal kriz futbolun kapısına dayandı
ABD'de uzun vadeli konut kredilerinin geri dönüşlerindeki sıkıntı ile patlak veren finansal kriz, Avrupa'yı hatta tüm dünyayı sarmaya devam ederken, özellikle Premiere Lig takımları krizden nasibini almaya başladı bile.
Geçtiğimiz günlerde ünlü İngiliz kulübü Manchester United'ın sponsoru Amerikan sigorta devi AIG'ye devletin el koyması krizin yakın gelecekte endüstriyel futbolu etkileyeceğinin işaretlerinden biri. AIG firmasının sponsorluk bedeli olarak M.United'a yıllık 56,5 milyon pound ödüyor olması yaklaşan tehlikenin boyutlarını anlamak adına önemli bir gösterge. Yine West Ham'ın sponsoru XL firmasının iflası bu kulübün sezona sponsor firma bulamadan başlamasına sebep olmuştu. Newcastle'ın sponsoru Northern Rock iflas ederken, Tuncay Şanlı'nın takımı Middlesbrough'un sponsoru navigasyon sistemleri üreticisi Garmin de zor günler geçiriyor. Garmin'in hisseleri Middlesbrough'a sponsor olduğu Temmuz 2006'dan beri yüzde 60 değer yitirdi. Chelsea'nin sponsuru olan Samsung'un değeri ise geçen süreçte yüzde 40 eridi.
İngiliz futboluna sponsor olan şirketler arasında değeri düşmeyen şirket bulmak imkansız. Lig sponsorlarından JJB Sports'un hisseleri yılbaşından beri yüzde 35'ten fazla değer yitirirken, Carlsberg hisseleri son 1 yılda yüzde 22, LG Electronics hisseleri son 3 ayda yüzde 26 düştü. Ekonomik hayatın en temel gerçeği firmaların krizlerde ilk tedbir olarak reklâm giderlerini kısmaları. Reklam verenler küçülmeye gittiğinde bu durumdan en doğrudan etkilenecek sektör de doğal olarak medya. Bu da yayıncı kuruluşların futbola olan ilgilerinin azalması anlamına geliyor. İngiltere'de yıllık 400 poundu bulan uydu yayınlarını satın alacak veya mevcut fiyatlarla kombine alacak kitle bulmak güçleşebilir.
Futbol ve sponsorlar arasında çok yakın bir bağ var. 1970'lerin sonlarına doğru yerel düzeyde sponsorluk anlaşmaları yapan Avrupa kulüpleri 1979'da Liverpool'un HİTACHİ firmasıyla anlaşması üzerine ilk defa küresel sponsorlarla tanışmış oldu. Bugün Avrupa'da 5 büyük ligin sponsorluk gelirlerinin toplam gelirlerine oranı yüzde 20 ile yüzde 40 arasında değişiyor. Diğer taraftan Batılı firmalar kriz dolayısıyla futboldan el çekerken alternatif kaynak olarak ortaya çıkan Arap ve Rus petro-dolarları şimdilik ada futbolunun can simidi olarak görülüyor. Ancak yine mali krizin tırmanması durumunda petrol fiyatlarında meydana gelebilecek düşüş kolay yer değiştiren bu fonların kaçışını beraberinde getirirse işte o zaman endüstriyel futbol için çanlar gerçek anlamda çalmaya başlayacak. Ve muhtemelen yakın geleceğin yıldızları, Robinho gibi antrenmana geç kalmamak için helikopter kiralayamayacak.
Krizin sponsorluk gelirleri anlamında Türk kulüplerini etkileyebileceğini söylemek zor. Zira F.Bahçe'nin yıllık 9 milyon Euro sponsorluk geliri pek bir şey ifade etmiyor. Anadolu kulüplerinin zaten olmayan sponsorluk gelirlerine karşılık 4 büyük kulübün bu alandaki gelirlerinin toplam gelirlere oranı hala çok düşük. Ama yaşananlar özellikle son zamanlarda önemli sponsorluk anlaşmaları imzalama aşamasındaki kulüpler için keyif kaçıracak boyutlara ulaşabilir.
LİGLERİN DEĞERİ
Piyasa Toplam
LİGLER değeri gelir
Premier Lig 2.878 2.555
La Liga İspanya 2.463 1.330
Serie A İtalya 2.052 1.500
Bundesliga Almanya 1.374 1.290
Ligue 1 Fransa 1.329 945
Turkcell Süper Ligi 730 514
* Değerler milyon Euro olarak verilmiştir
ERDAL HOŞ
Sadece Premier Lig diyor.Diğer Ligler etkilenmemiş mi.
Sponsorların iflası çok önemli değil bence.Yükselen bir Çin gerçeği var.Ordan gelirler yakında.
Bush'un akşam imzaladığı kurtarma paketi bu yaraya merhem olur.Ama eğer yukarıda verilen değerler bir balonsa bence patlamasında sakınca yok.
o zaman oluşturmak lazım.bu adamlar futbolculara ne yapıyorda böyle iyi oynuyorlar ya da ne bileyim bir çok şey var.
şimdi yorumcular diyor ki-osman tanburacı- :ingilterede bilardo gibi top oynuyor bizimkiler dökülüyor.
kardeşim bizim zeminimiz iyi değil ki nerede oynayalım bilardo gibi futbolu
bunun gibi bir çok şey var....
şimdi eski bir kaleme yeni bir deftere ihtiyacım var.çalışma zamanı.
endüstriyel futbolun neresinde olduğumuzu bilmiyorum ama aylardan beri dünyadaki ilk 500 takımın arasında değiliz!
''Ben kulüp tutmam, çocuk... Çünkü hepsi benimdir. Hem; sivil veya asker toplumun tamamına hizmet veya kumanda edenler bir kulübü tutsalar bile -görev sırasında- bunu açıklamazlarsa isabet ederler. Aksi halde, otoriteleri sarsılır ve tartışılır. Tefrika (ayrımcılık, nifak) yaratmış olurlar. O nedenle dikkatli olmalarını tavsiye ederim." Mustafa Kemal Atatürk (2 Aralık 1933)
feneri "ampül" aydınlatır ancak "güneş" kendiliğinden ışık verir !
"Yattara olayına gelirsek…
Fatih Tekke, Gökdeniz, Stepanov, Mancelinho, bu oyuncular gitti. Şimdi de Yattara.
Büyük kulüp şampiyonluğa oynayacaksa Yattara’yı elinde tutmalıydı. Oyuncu satarak bir yere gelemezsiniz. Trabzonspor en iyi dönemlerinde bu futbolcuları bıraktı.
Yattara’nın gidişi büyük kayıp değil, çok büyük kayıptır!
Hedefe büyük oyuncularla gidilir. Bu unutulmamalı…
Ancak bugün Başkan Sadri Şener’i dinlediğimde biraz rahatladım. Yattara’nın parasıyla en az iki kaliteli alacağını söyledi. Trabzonspor bu transferleri yaparsa şampiyonluğa oynar.
Trabzonspor sattığı oyunculardan 50 milyon euro kazandı ama neler kaybetti sorgulamak gerek."
Rıdvan Dilmen'in Antalya maçı sonrası Taka Gazetesinde yazmış olduğu yazıdan bir bölüm.
Benimde sorgulamak istediğim buydu aslında.En iyi dönemlerinde takımı takım yapan oyuncuları satmak ne kadar akla yatkın.
Evet 50 milyon euro kazanabilirsiniz ama neler kaybettiğinize bakmak lazım.
Bu hamleler Endüstriyel futbol çağında Trabzonspor için yanlış hamlelerdi.
Aklın yolu bir.
Biz tam merkezindeyiz bu işin. Gelirlerimiz diğer 3 takıma göre fazla olmadığı için üst üste şampiyonluklar ve başarı çok zor. İstanbul takımlarının böyle bir lüksü çok istisnalar dışında 1 sene kötü giderse diğer sene çok iyi kadrolar kurabiliyorlar. Hal böyle olunca bunlarla yarışabilmemiz çok zorlaşıyor eskiden de böyleydi. zaten kafadan lige başlarken 3 istanbul takımı şampiyonluk sayısına göre bizden çok para alıp başlıyor. yayın, reklam, sponsor, kombine vs hep önümüzdeler.
Ülke, 3 büyütülmüş ile eski efsane arasında yarışın olduğu ve kayırılanların kazandığı bir arenaydı. Kayrılmadan büyük birşey kazanıldığının tek ıspatı Trabzonspor idi ve yine yaptı, bu çok büyük bir iş, başaranların başarısı dünya çapında bir iş!
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)