ehhh biri ona benim beyinde taşıdığımı sölesin
de'yi ayrı yazmadıgınız için ancak yarım saatte anladım
bir kahve içsem iyi olacak.
Gutta cavat lapidem non vi sed sæpe cadendo.
yine özkan sümerle alakalı
Trabzonun baskanı oldugu zaman basın toplantısı toplantısı düzenlıyor o zamanda herkes yıldız transferi istiyor basın mensuplarından bırı soruyor baskanım herkes yıldız transferi istiyor ne düşünüyornusunuz bu konuda..
özkan sümerin cevabıda şöyle oluyor cok yıldız görmek isteyen gökyüzüne baksın
Arkadaşlar başlık güzel ve yeri de Ganita.
Burada kullanılabilecek çok anı var Hakan Kulaçoğlu'nun kitabında bunu da belirteyim. Hele Özkan Sümer demişken "Kara gözlük" hikayesini bir okuyun derim.
Futbolcuyla taraftar el ele versin, şampiyonluk kupası TRABZON'a gelsin!!!
7 7 7 7 7 7 7 7 7....
Çaykara-Şahinkaya-Kuşmer Yaylası.
Lanet Anorthosis maçı.Yaylanın kahvesindeyiz.
Herkes son dakikalara doğru gergin.Kimsenin yüzünde tebessüm namına bir şey yok.Elindeki çayı farkında olmadan yere döken mi ararsın, ıstakayı eline sabitleyip ters bir kelam duysa olay yaratacak adamlar mı ararsın hey gidi.
Uzatma dakikalarında Celalledinho'nun topu ağlara göndermesiyle masalar kırılıyor,sarılıp yerlerde debeleniliyor.Ve malesef köyün meşhur arıza amcalarından birisi camı açarak başlıyor saydırmaya mermileri.10-15 saniye sonra bakıyoruz gol iptal edilmiş.Herkes sinirli,bağırtılar,uğultular ama hala kesilmeyen silah sesi.
Köyün gençlerinden birisi ateş eden amcayı uyarmaya çalışıyor;
-Amca gol değil, harcama mermileri.
Şarjör bitene kadar umursamıyor amcamız.Sonra dönüyor kahve ahalisine, anlıyor vaziyeti.
*gol değil mi la?
+amca uyardım seni ama.
Dönüyor gence:
"Dua et duymadum seni"
ben hic böyle anilar bilmiyorum ama serdar balinin anlatiklari va 6 pas da
http://de.youtube.com/watch?v=yZgRiyYvkQI
http://de.youtube.com/watch?v=6xYLGZEJNyI
http://de.youtube.com/watch?v=VFry6M7Ic7c
http://de.youtube.com/watch?v=wl38jTfqeS0
Bunu da itiraf.com'da okumuştum karadeniz insanın hazır cevaplılığının kanıtıdır.
Bir grup ankaralı arkadaş trabzon'a gezmeye gelirler.Yerli yabancı bir çok turist'in yaptığı gibi sümela manastırını görmek isterler manastıra cıkarlar.Manastıra girecekken giriş ücretini görürler birazda cinlik olsun diye görevliye '' yaa niye ücret verioruz o kadar yoldan geldik tarihi yer felan '' der ücreti vermek istemezler.
Görevli gayet sakin şekilde cevap verir '' niye davet mi ettuk ''
Caner bunu kitaba nasıl göndermezsin yaaaaaa
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
Faruk Özak'tan bir fıkra daha:
"1975'te Kıbrıs harekatından sonra Karadeniz'den bizim eski çalışma bakanımız Ali Rıza Uzuner ağabey, Trabzon'dan Kıbrıs'a adam yolluyor. Yaşlı, sakallı bir amcamız var birşeyi kumaşa beze sarmış, arabaya binmeye çalışıyor, hiç kimseden de yardım kabul etmiyor, ha düştü ha düşecek. Ağır da birşey amcanın taşıdığı. Ali Rıza ağabey demiş ki 'Ya ağabey, yardım edelim sana'. Amca 'uşağım kimseye deme gel' demiş. Ali Rıza ağabey açmış ki eski yazılı bir mezar taşı. 'Amca ha bu nedir, niye getiriyorsun Kıbrıs'a', Amca demiş ki 'Ya Ali Rıza, aptalluk yapma. Ya bize 15 yıl sonra çık burdan derlerse, diyeceğum ki babamın mezarı buradadır.''
Trabzon aşkımız çukurda biriken yağmur suyu değil ki güneşte kurusun; deniz misali buharlaşıp yağmur misali akar Ağasar vadisinden tekrar aşağı, olur kocaman kara bir deniz...
Bir de kulüp içi dengelerden komik olduğu kadar üzücü, gülünür mü ağlanır mı dedirtecek ironik bir olay anlatayım.Zaten hemen hepiniz biliyorsunuzdur ama olsun.
Mehmet Ali Yılmaz dönemi.
Herkes başkandan bomba transfer bekliyor.Sonunda malum duyuru geliyor."Nijerya milli takımının vazgeçilmez oyuncularından Victor Shaka ile anlaştık."
Gazeteler zaten Mehmet Ali Yılmaz'dan gelecek haberleri beklediğinden flaş haber olarak sunuyorlar transferi.Ertesi gün gazete haberleri ise "Okocha ve Uche'den Shaka transferine yorum" şeklinde oluyor.İki oyuncu da bu oyuncunun ismini daha önce duymadıklarını söylüyorlar ki ikisi de Nİjerya milli takımının oyuncusu.
Sonra Victor basın önüne çıkarılıyor.Topla bir kaç hareket yapması isteniyor.ilk denemesinde 4, ikinci denemesinde 3 sektiriyor Shaka.Durumu farkeden Mehmet Ali Yılmaz kemençeciler,horonlar derken olayı kaynatıyor.
Büyük yıldız Trabzonspor formasını bile giymeden takımdan ayrılıyor.
Yine özkan hoca'dan
Altyapıdayken özkan hoca hasan ücüncüyle çok uğraşırdı..
Bir sabah
H.Ü '' Günaydın hocam ''
Ö.S '' Oğlum bana günaydın değil futbolu bıraktım de ''
SPORCU TEMEL[Istanbulda özürlüler için açılan bir olimpiyat salonunda, yüzme yarışları yapılmaktadır. Yüzücüler yerlerini alırlar. 1. Kulvarda bacağından sakat bir yüzücü, 2. Kulvarda kolundan sakat biri vs vs. 10. kulvarda ise Temeli getirirler, Temel sırf "Kafa" dan oluşmakta:
Sonra yarışma başlamış tüm sporcular kulvara çıkmışlar,bizim temelin kafasınıda koymuşlar kulvara.Start verilmiş tüm sporcular havuza atlamış. Neyse oradan biri de temelin kafayı sallamış havuza. Herkes finishe doğru giderken bizim temelin kafa dibe doğru gidiyormuş. Yarışma bitmiş görevliler temelin kafayı çıkartmışlar "hani 1. olcakdın" demişler.
Temel "Ya hiç sormayın, olacaktım ama kulağıma kramp girdi" demiş.
Konu TURHAN tarafından (26.09.2008 Saat 01:52 ) değiştirilmiştir.
Trabzon aşkımız çukurda biriken yağmur suyu değil ki güneşte kurusun; deniz misali buharlaşıp yağmur misali akar Ağasar vadisinden tekrar aşağı, olur kocaman kara bir deniz...
Özkan sümer ve hasan ücüncü birbirlerini çok severdi..
Altyapı bir antreman maçı özkan sümer her zamanki gibi saha kenarında koltuğunda boynunda düdüğü oturmuş maçı izlior zaman zaman oyuna müdahale ediyor..
An geliyor bir düdük.. hoca bağırıyor kimse kıpırdamasın, herkes olduğu yerde kalsın. futbolcular durmus bekliyor gene neyi yanlıs yaptık ne dicek diye..
Koltuğundan kalkıyor hasan ücüncü'nün üstüne doğru yürüyor..
Yaklaşıyor yeleğinden tutuyor ve başlıyor bağırmaya
'' buldumm buldummm takımın anasınıı .... buldumm ''
Ankara da küçükesatta Yaprak kahvesi vardır Of Ağaçsevenlilerin bilenler bilir ..
Orda maç izlemek ayrıdır dışardan biri oraya maç izlemeye geldiğinde gülmekten karnı ağrıyarak dışarı çıkar
bordomavi.net | Trabzonsporlular Birliği 1999
Komik olmasa da Fabiano Eller'le ilgili dikkat çekici bir anı okumuştum.
Bir maçtan sakatlanarak çıkıyor Eller. Koridorda oturup gazetecilerle sakatlığı konuşurken bir grup gazeteci daha katılıyor aralarına. Aradan 6-7 dakika geçtikten sonra Eller, orda bir de bayan gazeteci olduğunu fark ediyor ve başını ellerinin arasına alarak '' nasıl fark edemedim'' dercesine bir pişmanlıkla hemen ayağa kalkıyor ve yerini bayan gazeteciye veriyor.
Ekleme:
Çok feminist bir giriş oldu
Konu Gamze tarafından (26.09.2008 Saat 02:20 ) değiştirilmiştir.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)