Komik Trabzonspor Anıları

[agasaro]

Trabzonspor ile ilgili çok sayıda komik hikaye olduğuna inanıyorum. Sizlerin de bildiği hoşunuza giden komik hikayeler varsa bizimle paylaşın lütfen. Bu hikayelerin bir kısmı aslında yaşanmamıştır ama gene de Trabzon gibi bir şehirde yaşanma ihtimali her zaman vardır. Biraz gülüp eğlenelim. Ben bir tane gönderiyorum. Katkılarınızı bekliyorum.

Trabzon'da evlerde, camilerde her zaman futbol ve sporun konuşulduğunu anlatan Bakan Faruk Özak, camide yaşandığı komik bir anısını, Karadeniz şivesiyle konuşarak şöyle aktardı:

"Ben Trabzonspor'da başkanım, 'Gürcü ikiz futbolcular' Şota ve Arçil'i o ara aldık, alıyoruz, alacağız. Gittiler, geldiler. Caminin imamı da çok hasta Trabzonsporlu, genç bir çocuk. Şenol Güneş, Ünal, imamın sol tarafında cuma kılıyoruz. İmam, 'arkadaşlar safları sıklaştıralım' dedi. Bana eğildi, 'Faruk ağabey', 'Buyur' dedim. 'Şota-Arçil işi tamam mı?'. 'Tamam, geliyorlar' dedim. 'Peki' dedi Allahüekber başladık. Şota-Arçil'den çok sıkıntı çektik. Şota-Arçil 6 ay evvel bizde kiralık oynamıştı, çok gol
atıyorlardı. Biz de aldık getirdik. Bir maç kötü, iki maç kötü, üç maç kötü, dördüncü maçtayız. Biz öndeyiz, arkadan da birisi bağırıyor 4 maç kötü ya, 'Ha bu yönetim ne kadar geri zekalıdır aynı adamdan 2 tane aldı' diye."

[Hüseyin Şahin]

süpersin abi yaaa hakkaten güzelmiş ama bi karadenizlinin zekası yine bizi güldürmeyi başardı

[macka61]

gerçekten komikmiş

[Zafer BİLGİN]

Sakarya akyazı da olan bir olay.

Aston villa ile ingilterede oynuyoruz.ilk yarı bitiyor.ikinci yarının ortalarında yatsı ezanı okunuyor.Hoca sünneti kılıyor.Farza hazırlanırken Orhan ın golü geliyor.Yan taraftaki kahveden gelen sesle hocanın içi içine sığmıyor.Artık dayanacak sabrı kalmamıştır cemaate dönüyor ve;

ey cemaat kusura bakmayın.Yatsı namazının kazası var ama aston villa maçının kazası yok.Siz devam edin ben maça gidiyorum

[SpOtLesS]

Sakarya akyazı da olan bir olay.

Aston villa ile ingilterede oynuyoruz.ilk yarı bitiyor.ikinci yarının ortalarında yatsı ezanı okunuyor.Hoca sünneti kılıyor.Farza hazırlanırken Orhan ın golü geliyor.Yan taraftaki kahveden gelen sesle hocanın içi içine sığmıyor.Artık dayanacak sabrı kalmamıştır cemaate dönüyor ve;

ey cemaat kusura bakmayın.Yatsı namazının kazası var ama aston villa maçının kazası yok.Siz devam edin ben maça gidiyorum

hahaha cok guzelmis

[Mustafa K. Demirbaş]

Sakarya akyazı da olan bir olay.

Aston villa ile ingilterede oynuyoruz.ilk yarı bitiyor.ikinci yarının ortalarında yatsı ezanı okunuyor.Hoca sünneti kılıyor.Farza hazırlanırken Orhan ın golü geliyor.Yan taraftaki kahveden gelen sesle hocanın içi içine sığmıyor.Artık dayanacak sabrı kalmamıştır cemaate dönüyor ve;

ey cemaat kusura bakmayın.Yatsı namazının kazası var ama aston villa maçının kazası yok.Siz devam edin ben maça gidiyorum

ççççççççççççççççççççç

[Cenk Zihni]

Yok mu burda bir abimiz eski deplasmanlardan komik anılar aktaracak?

[selimatal]

Allah razı olsun başlığı açandan

Bir tanede benden:
Liverpool deplasman maçı. Futbolcularımız ilk kez İngiltere gibi büyük bir ülkeye gidiyorlar. Çarşıya çıkıyorlar toplu olarak. Bir giyim mağazasında durup hayran hayran takım elbiselere bakıyorlar. A.Yavuz vitrine kendini en çok kaptıran oluyor ki, tüm takım gidiyor ama o hala vitrine dalmış seyrediyor. Sonra kendine geliyor ve tüm takımın gittiğini görünce panik içinde sağa sola koşmaya başlıyor. Ama nafile, takım gözden kaybolmuş. A.Yavuz'da tek kelime İngilizce yok. Daha da kötüsü gelirken hangi yollardan geçtiğine de dikkat etmemiş. Ağlamaklı oluyor ve başlıyor kara kara düşünmeye. Sonra aklına bir fikir geliyor ve ümitleniyor. Kaldıkları otelin bulunduğu caddenin sonunda ağzını kocaman açmış ve içinden su fışkıran büyük bir aslan heykeli olduğunu hatırlıyor ve o heykeli bulursam, oteli de bulurum diye düşünüyor. Ama kime soracak? Tek kelime İngilizce yok ki.. Sonunda gözüne bastonla zar zor yürüyen yaşlı bir İngilizi kestiriyor. Malum o yıllarda tüm futbolcularımızın saçlar omuzlarda, sakallar da traşsız. Yüzlerinde sadece gözleri görünüyor

Yaşlı İngilize yaklaşıp durduruyor A.Yavuz. Aslan heykelini ifade etmek için ellerini aslan pençesi gibi iki yana açarak Liverpool sokaklarında aslan gibi kükrüyor. Bastonla yürümekte zorlanan yaşlı İngiliz ise bastonunu yere atarak öyle bir koşuyor ki, A.Yavuzun anlattığına göre A.Yavuz bile sahada bu kadar hızlı koşamazmış

[Koray]

Sakarya akyazı da olan bir olay.

Aston villa ile ingilterede oynuyoruz.ilk yarı bitiyor.ikinci yarının ortalarında yatsı ezanı okunuyor.Hoca sünneti kılıyor.Farza hazırlanırken Orhan ın golü geliyor.Yan taraftaki kahveden gelen sesle hocanın içi içine sığmıyor.Artık dayanacak sabrı kalmamıştır cemaate dönüyor ve;

ey cemaat kusura bakmayın.Yatsı namazının kazası var ama aston villa maçının kazası yok.Siz devam edin ben maça gidiyorum

Süper ççç ççç ççç

[Erdal]

Gittiğim ilk maç. Son şampiyon olduğumuz sene son maçtan bir önceki Sakarya maçı. Sakaryayı bilenler bilir pek deplasmanda gibi olmayız. Neyse saatler önce gittik maça. Takım kesin şampiyon olmuş. Adamın biri fötr şapka elinde teyp sürekli yüksek sesle kemençe çalıyor. ( O zamanlar stada teyp bile giriyormuş yahu) Neyse öndeni biri en sonunda dayanamayıp

OLA YA KAPAT HAUNİ BAŞUM ŞİŞTİ DA dedi Adam hiç istifini bozmadan

ORA YA KONUŞMAAA HABU BİZUM İKİNCİ İSTİKLAL MARŞUMUZUDR NE KADA ÇALARSE DİNLEYECESUN ONİİİ dedi.. O günden sonra bende ikinci istikal marşımıza saygıda kusur etmemeye çalışıyorum :

[Cenk Zihni]

Gittiğim ilk maç. Son şampiyon olduğumuz sene son maçtan bir önceki Sakarya maçı. Sakaryayı bilenler bilir pek deplasmanda gibi olmayız. Neyse saatler önce gittik maça. Takım kesin şampiyon olmuş. Adamın biri fötr şapka elinde teyp sürekli yüksek sesle kemençe çalıyor. ( O zamanlar stada teyp bile giriyormuş yahu) Neyse öndeni biri en sonunda dayanamayıp

OLA YA KAPAT HAUNİ BAŞUM ŞİŞTİ DA dedi Adam hiç istifini bozmadan

ORA YA KONUŞMAAA HABU BİZUM İKİNCİ İSTİKLAL MARŞUMUZUDR NE KADA ÇALARSE DİNLEYECESUN ONİİİ dedi.. O günden sonra bende ikinci istikal marşımıza saygıda kusur etmemeye çalışıyorum :

biz erkan ocaklı söylüyor sanıyorduk 2.istiklal marşımızı

[Cenk Zihni]

Allah razı olsun başlığı açandan

Bir tanede benden:
Liverpool deplasman maçı. Futbolcularımız ilk kez İngiltere gibi büyük bir ülkeye gidiyorlar. Çarşıya çıkıyorlar toplu olarak. Bir giyim mağazasında durup hayran hayran takım elbiselere bakıyorlar. A.Yavuz vitrine kendini en çok kaptıran oluyor ki, tüm takım gidiyor ama o hala vitrine dalmış seyrediyor. Sonra kendine geliyor ve tüm takımın gittiğini görünce panik içinde sağa sola koşmaya başlıyor. Ama nafile, takım gözden kaybolmuş. A.Yavuz'da tek kelime İngilizce yok. Daha da kötüsü gelirken hangi yollardan geçtiğine de dikkat etmemiş. Ağlamaklı oluyor ve başlıyor kara kara düşünmeye. Sonra aklına bir fikir geliyor ve ümitleniyor. Kaldıkları otelin bulunduğu caddenin sonunda ağzını kocaman açmış ve içinden su fışkıran büyük bir aslan heykeli olduğunu hatırlıyor ve o heykeli bulursam, oteli de bulurum diye düşünüyor. Ama kime soracak? Tek kelime İngilizce yok ki.. Sonunda gözüne bastonla zar zor yürüyen yaşlı bir İngilizi kestiriyor. Malum o yıllarda tüm futbolcularımızın saçlar omuzlarda, sakallar da traşsız. Yüzlerinde sadece gözleri görünüyor

Yaşlı İngilize yaklaşıp durduruyor A.Yavuz. Aslan heykelini ifade etmek için ellerini aslan pençesi gibi iki yana açarak Liverpool sokaklarında aslan gibi kükrüyor. Bastonla yürümekte zorlanan yaşlı İngiliz ise bastonunu yere atarak öyle bir koşuyor ki, A.Yavuzun anlattığına göre A.Yavuz bile sahada bu kadar hızlı koşamazmış

ahahah

[Erdal]

Özkan hoca nın İskender abi ye ( onu seyretmemiş olmanıza ne kadar üzülseniz azdır)

İskender sen topu alınca hemen rakibe ver çünkü arkadaşların topu rakipten daha kolay alıyorlar... dediğini dinlemiş ve ölmüştüm gülmekten...

[Cenk Zihni]

Özkan hoca nın İskender abi ye ( onu seyretmemiş olmanıza ne kadar üzülseniz azdır)

İskender sen topu alınca hemen rakibe ver çünkü arkadaşların topu rakipten daha kolay alıyorlar... dediğini dinlemiş ve ölmüştüm gülmekten...

Keşke kacırdıgımız tek şey onu izleyememek olsa

[pReN@_61]

Sakarya akyazı da olan bir olay.

Aston villa ile ingilterede oynuyoruz.ilk yarı bitiyor.ikinci yarının ortalarında yatsı ezanı okunuyor.Hoca sünneti kılıyor.Farza hazırlanırken Orhan ın golü geliyor.Yan taraftaki kahveden gelen sesle hocanın içi içine sığmıyor.Artık dayanacak sabrı kalmamıştır cemaate dönüyor ve;

ey cemaat kusura bakmayın.Yatsı namazının kazası var ama aston villa maçının kazası yok.Siz devam edin ben maça gidiyorum

komedi olmuş

[Mahmut Baran]

trabzonla alakalı değil ama süper yaa hani şu meşhur liverpool maçı varya

8-0 lık İngiltere maçında 5. yada 6. golden sonra:

-Evet sayın seyirciler İngilizlerin bir atağını daha gol yiyerek savuşturduk.

8. golden sonra:

-Maç bitti hala gol yiyoruz. Olacak iş değil

[Zafer BİLGİN]

Klavyem biraz zayıf olduğu için Soner Boz dan dinlediğim çok bomba eski anıları vaktimin müsait olduğu bir zamanda burada paylaşacağım.

[Kubilay ŞAHİN]

gecen sene oftaş macı maratondayız önümde iki fanatik amca. mac başladı neyse izliyoz pozisyonlar oluyo biri devamlı pozisyon yaşanmadan söylüyo "atamadi" ama pozisyonlardan sonra devamlı atışıyolar...neyse bi iki pozisyonda "atamadi" dedi.. umut gole gidiyo " ula atti atti atti" bi baktık gol... neyse son anlar gökdeniz penaltı kullanacak adam :" bak şimdi atamadi" dedi gökdeniz kacırdı " ama şimdi atti " dedi gene gol oldu yanındaki diğer amcada " ula ne şom ağuzlusun bi susda gol olsun da" diyince biz gülmekten bağıramıyoz gol diye....

[Zafer BİLGİN]

Hadi uşaklar yavaş yavaş yattara başlığından kopalım buraya toplanalım.Yoksa orada birbirimizi yiyecektik

[Erdal]

Bu da kitap tan olacak ama olsun. Ahmet Suat hoca takımın başında. İnönü stadında oynuyoruz. İkinci yarı yedeklerden birini çağırır. Sanırım Bahhattin( emin değilim) Gel oğlum der. Uşak da koşarak alacağı taktikleri dinlemeye hazırlanır Ahmet hoca eli ile kenardaki reklam panolarını gösteriri. Şimdi bunların hepsini oku birazdan maça gireceksin gözün takılmasın ))

[Adem Erdoğan]

Allah razı olsun başlığı açandan

Bir tanede benden:
Liverpool deplasman maçı. Futbolcularımız ilk kez İngiltere gibi büyük bir ülkeye gidiyorlar. Çarşıya çıkıyorlar toplu olarak. Bir giyim mağazasında durup hayran hayran takım elbiselere bakıyorlar. A.Yavuz vitrine kendini en çok kaptıran oluyor ki, tüm takım gidiyor ama o hala vitrine dalmış seyrediyor. Sonra kendine geliyor ve tüm takımın gittiğini görünce panik içinde sağa sola koşmaya başlıyor. Ama nafile, takım gözden kaybolmuş. A.Yavuz'da tek kelime İngilizce yok. Daha da kötüsü gelirken hangi yollardan geçtiğine de dikkat etmemiş. Ağlamaklı oluyor ve başlıyor kara kara düşünmeye. Sonra aklına bir fikir geliyor ve ümitleniyor. Kaldıkları otelin bulunduğu caddenin sonunda ağzını kocaman açmış ve içinden su fışkıran büyük bir aslan heykeli olduğunu hatırlıyor ve o heykeli bulursam, oteli de bulurum diye düşünüyor. Ama kime soracak? Tek kelime İngilizce yok ki.. Sonunda gözüne bastonla zar zor yürüyen yaşlı bir İngilizi kestiriyor. Malum o yıllarda tüm futbolcularımızın saçlar omuzlarda, sakallar da traşsız. Yüzlerinde sadece gözleri görünüyor

Yaşlı İngilize yaklaşıp durduruyor A.Yavuz. Aslan heykelini ifade etmek için ellerini aslan pençesi gibi iki yana açarak Liverpool sokaklarında aslan gibi kükrüyor. Bastonla yürümekte zorlanan yaşlı İngiliz ise bastonunu yere atarak öyle bir koşuyor ki, A.Yavuzun anlattığına göre A.Yavuz bile sahada bu kadar hızlı koşamazmış

ççç

Sonra nasıl bulmuş oteli?

////////////////////////////////////////////

http://www.youtube.com/watch?v=prwFm3NBh5U

En komiği bu videodur büyük ihtimalle.(Şota ve tercümanı ççç)

[Cenk Zihni]

trabzonla alakalı değil ama süper yaa hani şu meşhur liverpool maçı varya

8-0 lık İngiltere maçında 5. yada 6. golden sonra:

-Evet sayın seyirciler İngilizlerin bir atağını daha gol yiyerek savuşturduk.

8. golden sonra:

-Maç bitti hala gol yiyoruz. Olacak iş değil

Yeri değil ama söylemeden gecmek olmaz;
"elin oglu acımıyor arkadaş"

[Anıl Caner]

Efsane futbolcularımızdan Lemi Çelik rakip kanat oyuncularının başarısız kademeleri sayesinde bir çok pozisyona girer.Doğal olarak hiçbirini gole çeviremez.Kaçan pozisyon sayısı arttıkça Avni Aker'de uğultular yükselir. Son olarak topu bomboş kaleye yuvarlayamayınca artık uğultular, küfürlere dönüşmeye başlar.

Lemi tribüne döner ve efsane formasını göstererek;

"Ha bu numara gol atar mi da, ha bu numara gol atar mi?" diye bağırır.

[Cenk Zihni]

Bu da kitap tan olacak ama olsun. Ahmet Suat hoca takımın başında. İnönü stadında oynuyoruz. İkinci yarı yedeklerden birini çağırır. Sanırım Bahhattin( emin değilim) Gel oğlum der. Uşak da koşarak alacağı taktikleri dinlemeye hazırlanır Ahmet hoca eli ile kenardaki reklam panolarını gösteriri. Şimdi bunların hepsini oku birazdan maça gireceksin gözün takılmasın ))

ahahahahaha

en komiği buydu sanırım

[Berk Eren]

suan hangi maç hatırlamıyorum;
4 arkadas maca gıdecez,bi arkadas biletleri almıs,telefonda gorustuk bıletlerı maraton almıs,sonra fıkır degıstırdık kapalıya gıdelım dedık,kapalı bılet alıp maratonları stadın onunde satarız(aynı fıyata yanlıslık olmasın)..her neyse stadın onune geldık arkadas onden hızlı hızlı yuruyor..dur dedım sunları satalımda gırelım stada,bizimki hala hızlı hızlı yuruyor,dedıklerımı bagırarak tekrarladım,arkadasda arkasına donerek
-yaa tamam hadı maca gırelım onları mactan sonra satarız dedi