Yazdırılabilir Görünüm
baslik kendini anlatiyor yinede biraz açalim.
o yillardan aklimda kalanlar voltran heman ve kara simsek dizileri.tek kanalli tv.basbakan özal ve elinden düsürmedigi kalemi.[img]smileys/smiley2.gif[/img]
aklima geldikçe yazacagim buyrun sira sizde.Edited by: tigin
Alıntı:
tigin Nickli Üyeden Alıntı
19 yasinda olmama ragmen ben de hatirliyorum o diziyi.Tirin arkasindan bi çikisi vardi kara simsegin..Sisman bi adam vardi galiba..92 yili miydi..Nasil da hatirladim[img]smileys/smiley5.gif[/img]
babamin catiya cikip o uzun anteni ayarlamsi ..düzeldimi oglum diye bagirmasi
tv 1deki türk sanat müziginin basinda oturp ailece onu seyretmek
baris mancodan 7den 77 ye yi seyretmek
reklamlarda sanpuan reklami hani o civcivli balin balin diye
PESIN VEREN VERESIYE VEREN Posterlerin Allahiydi. Bütün bakkallarda bulunurdu. Çok kötü
çizilmis bir yagliboya tabloydu. Çelik kasasinin yanina kurulmus, pahali bir koltukta
oturan sisman adam purosunu tüttürerek keyifle gülümser (Pesin Veren) hemen yan tarafindaki karede ise fareler oynasan dükkaninda borç senetleriyle bogusan bir deri bir kemik yoksul esnaf (Veresiye Veren) hüzünle bakardi.
KARTON EVLER Seksenlerin ikinci yarisindapopüler olmus bir seydi. Bütün çocuklar manyaklar gibi gazetelerin verdigi karton evlerden yapmaya çalisirdik. Sonra gazeter karton araba karton oyuncak vermeye basladilar. Bütün Türkiye karton evler, karton arabalar, karton yemekler, karton kartonlarla dolup tasmaya basladi. Kartondan mahalleler bile kuruldu. Sonra birden gazeteler karton vermeyi kestiler. Kimse de sonra o karton evleri aramadi.
Alıntı:
Scholes Nickli Üyeden Alıntı
Off Of..Geçen aksam oynuyodum ataride.[img]smileys/smiley4.gif[/img]Tsubasa nin o ruhsuz dolu takimiyla,[img]smileys/smiley4.gif[/img]Hyuga,Wakashimazu,Tashibana kardeslerin oldugu takimiyenecez..Peh..
Borizaki[img]smileys/smiley4.gif[/img]de geleni gideni aliyordu yaw.[img]smileys/smiley5.gif[/img][img]smileys/smiley11.gif[/img]Edited by: Oflu144
80 li yillar diyo olm tusubasaya nassi cektiniz konuyu[img]smileys/smiley4.gif[/img]
tusubasa demisken ikizlerin bi hareketi vardi biri yatiyodu kayarak digeri bunun ayaklarina basarak sicrayip hayvanimsi bi gol atiyodu izleyince cosmustum sonra arkadasla betonda denemeye kalktik tabi yemedi[img]smileys/smiley36.gif[/img]
Tek kanal TRT, aksam 8'de ki haberler ve pazar konseri of offf
evet voltron uçan kaz mordon açikögretim üniversitesi ingilizce programindan sonra baslarlardi, kara simsek in oldugu dönemlerde de birde rakibi vardi dizi olarak, motorsiklet "Sahin" ismiyle...Charles is basinda, cosby ailesi,iyi uykular çoçuklar(rahmetli Adile Nasit sunardi), birde bir çizgi film daha vardi mutlaka hatirlayan vardir, aksam kusaginda çikardi bir tane prenses vardi güldermeye çalisirdi onu prensler ve güldürenle evlendirilecekti ama bir türlü gülmüyordu bayagi uzun sürmüstü o çizgi gilm ve en sonunda prensesin uzagi göremedigi için yapilanlari göremedigini anlayan bir prens ona gözlük takmisti ve prenses görüp gülmeye baslamisti yaptiklarina, bak onuda hiç unutamamistim.. birde uzay yolu dizisini ilk seyrettigimin sabahi daha yüzümü yikamadan disari çikip saatlerce gökyüzüne bakip uzay gemisini geçmesini bekledigim günler hey gidi hey.. gülmeyin yaa daha usaktuk o zamanlar
Bu arada Tsubasa cilar sizin Tsubasa niz varsa benim de Benjamin' im var.[img]smileys/smiley1.gif[/img] inanin essek kadar adam olmustum kardesimle o çizgi filmi seyrederken benjamin gol attiginda Trabzon gol attiginda nasil seviniyorsam ayni seviniyordum birbirimizin üstüne atlayip seviniyorduk yaa, öyle kaptirmistik kendimizi... hatta bir keresinde mahalle maçinda iki arkadasima mükemmel bir çalim attiktan sonra topa vururken Benjamiiinn diye bagirmistim herkes gülmekten yere yigilmisti...
birde Kötlek oyunu vardi su defnenin yesilini kötlegin her iki ucuna yerlestirip bir çubuk vasitasiyla ittirdiginizde diger bastaki defne içerde sikisan defne asitinin basinciyla ileri dogru fisek gibi firlardi arada defne yerine taflan kullanirdik valla onun öldürücü bile etkisi olabilirdi kafaya göze atilirsa..(kötlek: enine kestiginizde ortasinda bir pamukçuk olan ve o pamukçugu temizlediginizde bir silah halini alan agaç)
yaz tatilllerinde mahallemizin sahasinda sabah 8' den aksam 8' e kadar hiç durmaksizin oynadigimiz maçlari, maç aralarinda sahanin yakininda olan kuyudan buz gibi sulari kana kana içisimizi, bir turnuva sirasinda(ki bütün mahallenin gençleri çoçuklari ordaydi) kardesimin uzaktan bana seslenerek "abe abe gel sigirlari yedirecesin" deyip karizmami yerle bir etmesini,( bizde kiz çocugu yoktu annem pazara gittiginde sigirlari ben yedirirdim) belki utanilacak birsey gibi görünmeyebilir ama ben o zamanlar gurur yapmistim,geceleri anlasip azik katik yanimiza alip arkadaslarla gecenin birinde baraja(gölet) kaçip kamp yapmalar babamin beni yakalayip eve çagirmasi benimde ses vermeyip sonrada babamin iyi eve yarin gelmeyecemisin demesi, OF ULAN OF ÇOÇUK OLMAK ISTIYORUM BEN YAA..
yukaridaki tüm yazilanlara katilmakla birlikte...
80lerin sonu ve 90larin basi mahalle maçlarinin sokak aralarinda yada bos arsalarda yapildigi son yillar.
gazoz kapagi, misket, toto, japon kale, golatan kaleye, 9aylik, yirmiüç, "basalti","parçasi benden", "kalede son, son bir, önce ben dedim" ...
Radyo günleri.. Arkasi yarinlar... Pazar konserleri...
Dallas, Charlie'nin Melekleri, FlamingoYolu, Sahin Tepesi...
Necefli masrapa... TRT'de linkler koptugunda...
Türkçe sözlü hafif müzik...
Banu Alkan, Ahu Tugba, Serpil Çakmakli
Kelebek tokalar... Vatkalar... Iyykk vatka... Allahim 80'lerin en feci seyi..
80 li yillarda çocuk olmak.. güzel konu özünde...yazalim biz dehatirladigimiz Muhalif'çegözlemlerimizi...
80 li yillarda çocuk olmak; Trabzonspor'un sampiyonlugunu hatirlayamamak demektir.. (78 li olmama ragmen 83 ü hatirlamiyorum sahsen)
80 li yillarda çocuk olmak; elinize verilen bayraklarla, tek tip siyah ögrenci önlüklerinizle devrin darbeci lideri kasabaniza tesrif ettiginde, okullarin tatil edilip, topluca karsilamaya götürülmeniz demektir..
80 li yillarda çocuk olmak; siyah-beyaz tv den, renkli tv'ye terfi edise sahit olmak demektir ki renkli tv ilk eve geldiginde bu olayi siddetle lanetleyenninenizin, ilerleyen zamanlarda az biraz anten dönüp de tv nin rengi kaydi mi 'usagum tüzelt habuni çapuk' serzenisiyle karsi karsiya kalmak manasina da gelir..
80 li yillarda çocuk olmak; etrafinizdaki herkesin durmadan bahsettigi 'enflasyon canavari' nin ne oldugunu tam olarak kestiremeseniz de söz edildigi her yerde parayla birlikte anildigi için 'enflasyon canavari da nedu he' diye soran halaoglunuza 'bilmem ama pahalllik herhalde' gibi emin olmadiginiz bir cevap vermek demektir...
80 li yillarda çocuk olmak; her aksam haberlerde heyecanla 'acaba bugün Iran-Irak savasinda kim kaç uçak düsürdü' sonucunu beklemektir. Bir de kardesinizle aranizda Irak benim Iran senin türü çocukça bir yaris varsa sormayin gitsin.. 'hehe bu aksam 2-1 öndeyim böylece genelde de 85-84 öne geçtim' diye böbürlenebilirsiniz...
80 li yillarda çocuk olmak; mahalle arasi maçlarda tüm çocuklarin 'Maradona ben olcam, hayir ben olcam' seklinde kavga etmesi demektir...
Ve genel olarak son sözü söylemek gerekirse...80 li yillarda çocuk olmak... büyüyüp cacik olmaktir dersemyazinin ciddiyetine halel getirmis vehaksiz yere bir çok kisinin günahini almis olurum[img]smileys/smiley2.gif[/img] 80 li yillarda çocuk olmak büyüyüp Gökdeniz olmak demektir deyip çikayim ben isin içinden de, kim nasil yorumlarsa yorumlasin...
Ayevet igrenç. Ne deniyordu ona, füzo muydu neydi? Bak takildi aklima[img]smileys/smiley4.gif[/img]
tv dizileri yada tv'nin bizzat kendisi [img]smileys/smiley36.gif[/img]herkesin ortak noktasi olmus.tabi birde video çilginligi vardi.
80'li yillar böyle geçti[img]smileys/smiley1.gif[/img]:
Okul hayati:Ilk okul çagimizda tenefüslerde samimi oldugumuz birkaç arkadasi yanimiza alarak, kolkola verip ''önümüze gelene bir tekme'' diyerek bahçede dolasirdik.Kizlarla yakalamaç oynama ve yakalamaktan çok önlüklerinin arkasindaki kusaklari koparmak zevk verirdi[img]smileys/smiley1.gif[/img]Beslenme saatinde mandalina kabugu atismalari olurdu,özellikle kizlarin gözüne bu kapugu yakkastirarak siktigimizda keyfimize diyecek yoktu.havalarin soguk oldugu dönemlerde beden egitimini disarda gerçeklestiremedigimizden sinifta sarki söylerdik, '' mini mini bir kus donmustu pencere konmustu...'' sözleri hala kulaklarimdadir.''Simaranlar'' adi altinda isim listesi yapilir,ögretmen sinifa girmeden silinirdi[img]smileys/smiley4.gif[/img]çaliskan ögrencilere(ben gibi[img]smileys/smiley4.gif[/img])verilen kirmizi kurdele olayi ''çocugum üzülmesin diye pazardan aldim taktim'' diyen annelerin o masumluklari unutulmazdi[img]smileys/smiley1.gif[/img]
Sokaklar:Bir sokak altimizdaki arkadaslarimizla mahalle maçi dedigimiz organizasyonu gerçeklestirir ama bir türlü maçin sonunu getiremez kavga ederdik.Yagli kayis, kuka,gol atan kaleye,dayakli maç, misket,dokuz aylik gibi oyunlar en çok oynadigimiz ve vazgeçemedigimiz oyunlar arasindaydi.Bayramlarda bilimum patlayici çesitleiri ile yapmadigimiz oyunlar kalmazdi.
Tv:O zamanlarinvazgeçilmezleri arasinda karasimsek,
he-man,sirinler,küçük golcü, sonralarinda susam sokagi,bizimkiler dizisi ve tabiki Orhan Ayhan'li radyo kanalinda maç dinlemek [img]smileys/smiley1.gif[/img]
Ve bunlarin hepsi ayri simdiki adi dogalgaz olan sobanin vemeshur elektrik kesintilerinin yeri ayridir benim için.Elektirik kesintilerinin sik oldugu o dönemlerde gaz lambasi ve mumla aydinlik saglamaya çalisirdik.Mumu ilk kim yakacak ve kim söndürecek kavgasi olur,mum isigindan ellerimizle hareketler yapmaya çalisirdik.Aile büyükleri hikayeler anlatir, bizde o karanligin verdigi sessizlikle can kulagiyla dinler ama korkardik.Sobanin üzerinde kestane patlatmak bilmem sizler için nasil bir keyiftir.hele üzerinde ekmek kizartip yagli balli yemek üffffffff be ! canim çekti[img]smileys/smiley1.gif[/img]
Muhalif'le paralel düsünmüsüz aslinda. O benden daha cesaretli çikti. Bana bubasligin eglencelik oldugunu söyledikleri için hiç bulasmak istemedim o konulara...
Öyleyse buyrun;
80'ler deyinceilk akla gelen hüzünlü bir sonbahar günü koskoca birhalkin bütün umutlarini yok eden 12 Eylül'ü anmadan olmaz. Kurgulanmis bir süreç.74 dogumluyum. Henüz 6 yasimi bitirmemisim. bir amca tarafindan bir demir parmaklikli kapinin içine hizla atildigimi hatirliyorum mesela. Annemle markete gitmisim, annem marketteyken disari çikmisim ve o sirada çatisma baslamis...
Bir sokak yukarida patlayan tüp bayileri vesair dükkanlar. Bagli bulundugu örgütten ayrilanlara örgütün kestigi cezaydi galiba, ya da...
Duvar yazilari... Çok meshur duvar yazilari: Tek Yol Devrim... Sonra bu duvar yazilarini silmek, beyaz kireç boyalarla... Asagi yukari her evin duvari boyaliydi... Belkide Marmaris'teki ressam taa ozamandan baslamisti resme... Simdi 90 yasina gelmis hala uzun yasamanin sirlarinianlatiyor. Gencecik çocuklar ölürken ülkemin dört bir yaninda. Kazimlar ölürken... Ve dahi daha da ölecekken...
Bir Özal figürü... Özal olmasa Türkiye acaba bugün böyle bir sarsinti yasayabilir miydi? Kültür-sanatin ve entellektüalizmin yok edilmesi...
Benim memurum isini bilir, devri... Ben insanin zenginini severim, devri. Red Kit'ten baska kitap okumam, devri.. Bir kaset at da dinleyelim Semra... Bunlar tesadüf olabilir mi? Düsünülmüs, planlanmis yeni bir insan modeli için edilmis laflar bunlar...
Adalet duygusu sarsildi. Degerler sistemi altüst oldu...
Ben Italyan aileleri gibi kadini bol bir ailede yetistigim için hikayeler çoktur bizde. Kadinlar biriktirir ve unutmaz, bilirsiniz... <?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><O:P></O:P>
Arkadaslik üzerine, dügünler üzerine, teklif etme, çikma üzerine tonlarca hikaye...O zamanlar flörttabiri yok tabi. "Konustugu kiz" ya da "konustugu çocuk" diye tabirler var..<O:P></O:P>
Bir de birilerine arkadaslik teklif etmek o kadar kolay degil. Hele de mahcuplar için. Arkadaslik teklif kartlari var. Bir yaninda evet diger yaninda hayir yazan. Kiz kabul ederse evet'i degilse hayir'i yirtar...<O:P></O:P>
O dönemler mahalle kültürü var. Site yasamina henüz geçilmemis... Mahalle kültürünün iyi tarafi da var kötü tarafi da... Bizde sosyal güvenlik sistemi gelismedigi için, devletin müdahale etmesi gereken yerlere, mahalleli yetisirdi. Yardimlasma, dayanisma yüksek tabi... Varsa bir kahve fincan istenirdi ya da tuz filan...Ama o evlerde ne olup bittigini de bilirlerdi... Fena halde müdahale vardi hayatlara... Simdi kapi komsumuzu tanimiyoruz...
O dönemlerdeki ask kahramanlarimiz da baskaydi. Perihan abla- Sakar Sakir... Simdi mümkün mü? Kodumu oturtan bir erkek yoksa ortada ona kahraman mi denilir!<O:P></O:P>
Sokaklar var özgürce oynanilan, top kosturulan.. Simdi iki metre kare bos alan buldu mu bina dikiyorlar. Gelecek kusagin yesil diye birseyden haberi olmayacak...<O:P></O:P>
Ortada fan olusturacak popçu yok... Tolgahan'lar Coskun Evcimler, Hakan Pekerler filan, dans gruplari moda... AblamCoskun Evcim'e hastaydi. Tabi Ercan Taner'den sonra! O zaman asik olunacak popçu olmadigi için kizcagiz da ne yapsin gitmis spor spikerine asik olmustu!
<O:P></O:P>Edited by: Gülsen
Son sampiyonlugu hayal-meyal hatirlamak demektir.(1974 -1984 Dobi Hasan'in golumuzu atip sampiyonlugumuzu ilan ettigimizde,o kusak cocuklarinin Dobi Hasan isminibir daha aslaunutamayacak olmasidir)
Babanizin Spor Toto oynarken,oglum soyle bakayim 1 mi 0 mi 2 mi? sorularina,kendinizi cok muhim biri gibi hissederek cevap vermenizdir.
Maca gittiginizde Iskender'in ayagina top geldiginde, tum tribunlerin sanki tamamenorganize olmus gibi, ayaga kalktigini gordugunuzu hatirlamaktir 80 li yillar da cocuk olmak.
3 Istanbul takiminin Avni Aker'de ceza sahaniza,neredeyse hic giremedigini sasirmadan izlediginizi hatirlamaktir.Ve onlari surekli yenmenin ne kadar siradan bir hadise oldugunu.
O zamanlar bahis olmasa bile,spor toto oynayan oyuncularinizin hic birinin, kendi takimlarinin aleyhine sonuclanacak bir rakami kolona yazmayacaklarindan % 100 emin oldugunuz,yurekli durust futbolculara sahip oldugunuzu hatirlarsiniz.
Bir de pazar gunleri firina gidipaldigimbol yagli, yarim ay seklindeki kapali kiymalilarin leziz keyfini hic unutamam [img]smileys/smiley2.gif[/img]
Edited by: Duman61
samurayin intikami: des rashe die samurai(orj. adi), SIKINOSKI SAMA, KAMIYA CUDAYU; kesis KENTATSU
yildizlar savasi; galactica gemisi: kaptan ADAMA ,yüzb. STARBUCK, SAYLONLULAR
shogun
monte kristo kontu (çizgi film)
musti,yakari, karinca ailesi ve orman:uykudan öncenin çizgi filmleri
johny weissmuller'in oynadigi tarzan filmleri
7 numara; ayi BEN ve esek 7 NUMARA ve onu hep 8 numarayla tehdit eden ihtiyar sahibi
Daktari; sempanze JUDDY,çift gören aslan KLERINS
zamanda yolculuk; zaman makinasi olarak kullanilan saatle geçmise yapilan yolculuklar anlatilirdi
seker kiz candy; ona asikolan ama açilamayanikiz kardesler
heidi, arkadasi PETER, ihtiyar dedesi
beyaz gölge; koç, SALAMI, KULIÇ, CARVER LISESI
araba ( içine seytanin girdigi ve sadece mezarliga giremeyen bir arabaydi, enson uçuruma uçurulmus infilak etmis ve seytan duman görüntüsüyle içinden çikmisti. beni çok korkutmustu o yaslarda)
aklima suanda gelenler bunlar[img]smileys/smiley2.gif[/img]
selam ve hürmetle.Edited by: no NAME
birde bir yarisma vardi , tür modeli birseydisunucusu ROTTO BOTTO ROBOTTO'du. en sevdigi yarismacida sunucuyu deli edipdevrelerini karistiran KAZIM KARA(KABA) KARGAydi. Edited by: no NAME
esimin verdigi ipucuyla hatirladim:
ziyaretçiler; fare yiyip insanlarin içine giren uzayli yaratiklar.
arka arkaya 3 msj oldu, affediniz.
selam ve hürmetle
80'lerle hayatimiza girenlere devam...
YÖK
Üniversitelerden atilan hocalar...
Seyhler, dervisler, tarikatlar...
Ne sagciyiz ne solcu futbolcuyuz futbolcu!
Arabesk yükselise geçti
Yani tipkiSalazar'in üç F'si gibi... Futbol, Fado(Fiesta), Fatima...
Hayali ihracatlar...
Mahallanin agbilerinden Mafyaya geçis...
Biraz karamsar oldu biliyorum ama bunlari yok sayamayiz. Senlikli olanlara yine devam ederiz...
Altay 0 Trabzonspor 3 Ankara'da oynadigimiz Cumhurbaskanligi maçi.
Aksam 18.00'den sonra disari çikmanin dahi mümkün olmadigi ve insanlarin dis güçlerin tahriki ile kan döktügü yillar.
siyah-beyaz Televizyon ile maç seyrettigimiz yillar.
Aksam baslayan TV yayinlari( O günler de Televizyon Programlari gündüz yayinlanmazdi)
15 günde bir yayinlanan Türk Filmini televizyonda özlemle bekledigimiz günler
Eurovizyon Sarki yarismasinda (basarili ) ! oldugumuz yillar.Mesela yani
Bankerlerin fay hatti gibi genisledigi yillar.
Iskender Dogan'dan Kan ve Gül
Yildirim Gürses'ten Eller Eller Eller (Biz onu çevirir ve Fener I.ne Fener) diye söylerdik.
Sezen Aksu'dan Sen Aglama Dayanamam Aglama Göz Bebegim Sana Kiyamam
Ümit Besen'den Nikah Masasina oturdun iste dayanmak çok zormus böyle sevince
Cengiz Kurtoglu'ndan Gelin Olmus Gidiyorsun Bana veda ediyorsun sakin aglama diyorsun aglamamak eldemi
dinledigimiz yillar.
17 Yasimda(Biraz büyük çocuk) siyah beyaz televizyondan canli olarak seyrettigim maçta Turgay'in ortasina Dobi (Topu bana at diyemedigi için dobi) Hasan'in 89.dakikada attigi mükemmel kafa ile gelen O yil sampiyonluga oynayan takimlarda tek Türk hoca Ahmet Suat Özyazici idi SAMPIYONLUK
Edited by: kobra
80'li yillar
Bir çogumuzun görmedigi son sampiyonluk...
Ve bizim artik kalecisiz oynayacagimiz yillara giris zamanimiz...80'lerin sonuydu galiba Senol hoca biraktiginda. Ve o zamandan beri de kalecisiz oynuyoruz...
simdi yaslandigimi hatirlatiyor[img]smileys/smiley19.gif[/img].neydi o günler[img]smileys/smiley19.gif[/img]Edited by: gerçekefsane
http://img280.imageshack.us/img280/9346/teklif1fw.jpg
80lerin teklif kagidi simdilerde maillerle oluyo[img]smileys/smiley36.gif[/img]