Bitiriciliği iyiyken bu kadar geriye gitmesi düşündürücü. Ben mi duygusal bakıyorum bilmiyorum ama Cenk’in hazırladığı pozisyonda koşusu ve seri paslarla iyi bir top kontrolüyle Burak’a güzel bir top bırakması da bu maç için olumlu hareketleriydi.
Yazdırılabilir Görünüm
Yusuf sakin oynamayi ve enerjisini dogru yerlerde, dogru sekilde kullanmayi ogrenmezse, isi zor.
Bugun oyuna girdikten sonra belki cok kotu degildi ancak iyi de degildi.
En iyi yerliler bizde diyenler Mahmut'u goruyor degil mi ?
Basaksehir'in yerli oyuncu kalitesi bile fersah fersah onumuzde.
Keza Bjk'da oyle.
Nwakaeme reis gibi Turkiye'de bir yerli oyuncu yetistirebilir misin ?
50 yil ugrassan olmaz.
LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
yusuf forvete yönelse forma şansı yükselir.
ŞG ne diye Emre'yi oyuna alıp yalakalık yapıyorsun. Adam futbolu bırakacak bu sene alsana Yunus'u adamı motive et. Hadi hiç olmadı Güven'i oynat adam siftah yapsın.
Bu arada Merih bana hiç güven vermiyor. Sırf topla çıkabiliyor ve ortalama bir tekniği var diye öne çıktı. Rakip topu üzerine sürdüğünde neye uğradığını şaşırıyor sağa sola dönmekten. Düzgünce karşısına dikilemiyor rakibin. Hava toplarında iyi olması, hızlı ve fizik gücü yüksek olması artıları ama savunma bilgisi sıfır adamın. Ciddi bir rakip karşısında mala döner.
Hücum edebilen takıma karşı ne yapacak Milli takım önemli olan o..
Yusuf etrafında kimse yokken adım atmadan 180 derece dönebilecekken, 45 derecelik acilarla 4 seferde dönüyor..
Bunlar hep altyapi eksikliginden.
Sosa'dan hic mi birsey ogrenmiyor bu cocuk ?
LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Moldova teknik direktörü Spiridon: "Türkiye bizden farklı bir seviyede. Hatalar yapınca da kaliteleriyle bizi cezalandırdılar. Seviyelerimiz çok farklı. Sonucu ancak David Copperfield değiştirebilirdi."
Lucescu'nun yardimcisindan da mac sonu farkli bir aciklama beklenemezdi [emoji16]
LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Çağlar bunların yanında Pique kalıyor. Merih'i Ozan'ı 4-5'e katlar. Kaan da pek güven vermiyor açıkcası, stoper tandemi sıkıntılı şuan için. Hüseyin keşke farklı bir seviyeye çıkabilse de Çağlar ile partner olsa ama yurtdışına uçuk fiyatlara transfer yapmış adamların yanında marka değeri sönük kalıyor şans gelmesi imkansız. Halbuki savunma bilgisi konusunda Çağlar hariç diğerlerinden üstün bir oyuncu.
Valla kasıtlı yazmıyorum ortada çok çelişki ve yanlış var mecburen karşı tarafa konumlanıyorum. ŞG geçen maç nasıl berbat hazırladıysa takımı bu maç tam tersiydi ben kamuoyunun düşüncelerine göre yazmam açıkcası. Millet papağan gibi kim ne derse onu diyor. Emre mi övülüyor ben de öveyim, Hakan'a mı sövülüyor ben de söveyim mantık bu. Hakan niye kötü oynuyor diye sorgulamıyor, onda mı problem yoksa takım sistemi mi sıkıntılı demiyor. Zaten TV'ye çıkanlar rüzgar ne taraftan eserse ona göre konuşuyor böyle eleştirisiz ve üretken olmayan bir ortamda hiçbir şey gelişmez.
"Emre klasik hiçbir şey oynamadı bol bol top kaybetti. Okay ve Emre ile 2 kişi eksiğiz, takım hücum edemiyor. Bu yüzden ne bekleri ne Hakan'ı devreye sokabiliyoruz. "
Burada ne yazdıysam geçen maç bu sefer tam tersi oldu mesela. Hakan'ı etkin kullanabildik çünkü ortasaha pas bağlantıları daha sağlamdı Kanada ekstra bir adam koymamız beklerin performansını da artırdı mesela. Bunları söyleyince aykırı oluyorum kendi çevremde de ama olanı söylüyoruz tamamen objektif olarak. :D
Moldova t.direktörü güzel özetlemiş. Bu maç bizim için ölçü olmaz, bariz seviye farkı var. Fransa maçı iyi bir test maçı olur.
Tarih: 6 Eylül 2006
EURO 2008 elemelerinde Malta ile Frankfurt'ta seyircisiz maç oynuyoruz. Favoriyiz ama ilk yarı 0-0 bitiyor. Tekke, Hakan Şükür'le birlikte ilk 11'de. Allah'ı var, takımda öyle aman aman oynayan hiç kimse yok. Futbolcular soyunma odasına giriyorlar. Terim, biraz geç geliyor odaya. Kolunda o gün Rüştü'nün taktığı kaptanlık pazubandı var. Yardımcılarından biri Terim'e "Hocam, sana bu kolluk çok yakışıyor. Biz seni yıllarca bu kollukla seyrettik sahalarda" diyor.
Ve daha sonra dialoglar şöyle gelişiyor:
- FATİH TEKKE: "Nerde seyrettiniz? Halı sahada mı?" (Tuncay ve Arda başta olmak üzere tüm futbolcular gülüyor.)
- FATİH TERİM: (hiddetlenerek) "Ne dedin sen?"
(Soyunma odasında buz gibi bir hava esiyor.)
- TEKKE: "Bir şey demedim hocam."
- TERİM: (bu kez bağırarak) "Ne dedin diyorum?"
- TEKKE: "Nerde seyrettiniz, halı sahada mı? dedim hocam. Ama şaka yapmıştım sadece."
- TERİM: "Fatih Fatih, öyle bir şaka yap ki, herkes birden gülsün."
- TEKKE: "Güldüler zaten hocam."
- TERİM: (Kızgın kızgın bakar.)
- TEKKE: "Ama hocam, bir şaka yaptık olay nereye geldi. Kusura bakma yanlış bir şey söylediysem."
- TERİM: "Yok, yok, önemli değil."
647 GÜNDÜR YOK
Bu konuşmadan sonra Terim, taktik konuşmasını yapar ve zaten kötü oynayan Tekke'yi kenara alıp Nihat'ı oyuna sokar. Nitekim Nihat da 55. dakikada ilk golü atar, Malta çözülür, Tümer 77'de 2.yi atar, maç 2-0 biter.
Maçtan sonra ise Tekke kendisine pas atılmadığından, bütün pasların Hakan Şükür'e gittiğinden şikâyet etmektedir. Peki bundan sonra ne mi olur? Tekke, sonraki 2 maçta (Macaristan ve Moldova) kadroya çağırılır ama sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarılır.
15 Kasım'da 1-1 biten İtalya özel maçında son 7 dakika oyuna alınır. Ve 7 Şubat 2007'de 1-0 yenildiğimiz Gürcistan maçında 2. yarıda oyuna girer. Bu, Tekke'nin Terim yönetimindeki son maçı olur. Aradaki 647 gün içinde Milli Takım'ın oynadığı 26 maçta Tekke'nin esamesi bile okunmaz.
LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Burak böyle bir penaltı bizde de kaçırmıştı en son, ağır ağır gelmişti yine topa doğru