17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara Depremi'nde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.
Yazdırılabilir Görünüm
17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara Depremi'nde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.
Mekanları cennet olsun. Allah milletimize bir daha böyle elim olaylar yaşatmasın inşallah.
Mekanları cennat Olsun...
Mevlam bize böyle günler nasip etmesin...
Allah rahmet eylesin 30.000 vatandaşımıza.İnşallah o günleri bir daha yaşamayız.
Kula Bela Gelmez Hak Yazmadıkça Hak Bela Yazmaz Kul Azmadıkça
son 1 dk Allah bu acıyı birdaha yaşatmaz bizlere inşallah bir deprem çocuğu olarak kaybettiğimiz tüm canlarımızı Allah rahmet eylesin
17 AĞustosu Unutmadik UnutturmayacaĞiz.........................
Olenlere tekrardan Allah'tan rahmet diliyorum. Insallah boyle acilari bir daha yasamayiz. Yuce Rabbim boyle acilari dusmanima bile gostermesin.
Ülkemizin yaşadığı en acı sabahlardan biriydi.
Uyandığımda içerde dedemler televizyon izliyor ve bir şeyler konuşuyordu.
Televizyonun başına geçince acı gerçeği öğrenmiştim.
Allah-u Teala tekrar yaşatmasın.
Düşündükçe hala o anı yaşıyor gibi oluyorum.Hala korkularla uyuyoruz.Allah ölenlerin günahlarını affetsin.Bilerek kalitesiz malzeme kullanıp binlerce insanın ölümlere sebep olanlarında Allah belasını ...............
ulkemizin bu aci gununu anmak ve o gun olanlari unutmamak gorevimiz!...
turkiyede deprem olmadan bile evlerin binalarin coktgunu dusundugumuzde ; bugunun bir daha yasanmamasi icin bugunu unutturmamaliyiz!
Hepimizin başı sağolsun;hepsinin mekanı cennet olsun.Böyle olaylar yaşamayız umarım daha.
Unutmamalıyız............Hayatını kaybedenlere ALLAHTAN rahmet diliyorum..
Allah tekrarını yaşatmasın.
Hayatını kaybedenlerin mekanları cennet olsun.
Cenab-ı ALLAH böyle acıları bir daha yaşatmasın inşallah.
Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin . Böyle şeyleri inşallah bir daha yaşamayız .
Allah rahmet eylesin.O gün belki anne babasını kaybeden minicik bedenler,bugünlerde 9 yaşlarındalar...Allah yardımcıları olsun.
Japonya'daki insanlara imrenmemek elde değil.Adamlar deprem olduğunda oralı bile olmuyorlar.Bizdeyse sonuç felaket...
Mekanları cennet olsun.
Ne kadar temennide bulunsak faydası yok. Türkiye bir deprem ülkesidir ve bu tür depremlere dayanamayacak yapılar yıkılana kadar benzer felaketler tekrar yaşanacak. Ya deprem yıkacak bunları, ya biz yıkıp yönetmeliklere uygun olarak inşa edeceğiz veya güçlendireceğiz.
Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.
unuttuk unuttuk
ölenleri anmak icin bir yürüyüs bisey düzenleseler
gazetelerde ufacik yerlere sikistiriyolar bu haberi oysaki cok önemli bizim icin
Ya sabir ya sabir
DEPREM ANINDA
UYGULAYIN:
Deprem anında 10-15 saniye içinde bulunduğunuz binayı terk edebiliyorsanız derhal kaçın, yoksa güvenli bir yer bulun.
İlk sarsıntıyı hissettiğiniz anda sakin olun. Paniğe kapılmayın. Panik, sağlıklı düşünmenizi engelleyecek, hatalı, bilinç dışı hareket etmenize yol açacaktır. Bilinçli düşünebilmek, hazırlıklarınızı felaket anında değil, daha önce yapmanıza ve planlamanıza bağlıdır.
Kesinlikle oradan oraya koşmayın ve ayakta durmayın.
UNUTMAYIN:
Yan yatarak cenin pozisyonu (yan yatarak ayakların karına kadar çekilmesi, ellerle başın kapanması) almanız, ellerinizle başınızı korurken çevreyi görme ve gözlemleme şansı verecektir. Kolon, kiriş veya duvarlar bir anda düşmeyecek, bu hareket belli bir sallantının ardından gerçekleşecektir. Bu da size son dakikada da olsa vücudunuzu koruma şansı verecektir.
Herhangi bir şekilde enkaz altında ezilme durumu olduğunda vücudunuz bu şekilde azami korunma olanağına sahiptir. İç organlarınızın büyük bir bölümünü ve böbreklerinizden birini çalışır durumda tutabilmek için en ideal şekil budur.
Balkona çıkmaktan, merdivenden inmekten, asansöre binmekten kaçının. Kolon ve kirişlerden de uzak durun. Bu arada, camlar kırılabilir, kitaplıklar devrilebilir, mutfak dolaplarındaki tabak çanaklar dökülebilir.
Hazırladığınız deprem çantasına ulaşmak için zaman harcamayın. Eğer o an elimizin altında değilse pilli radyo, fener, konserve yiyecek ve içeceklerin bulunduğu çantaya ulaşmaya çalışmak, sakınmak ve korunmak için size gerekli olan süreyi çalabilir.
Deprem Sırasında Bina İçinde Bulunanlar:
En güvenli yerler, ev yıkıldığında bizim yaşamamız için gerekli yer kalmasını sağlayacak sağlam ve büyük eşyaların yanıdır. Bu eşyaların yanında anne karnındaki pozisyonda yatmak gerekir. Bina çöktüğünde çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, mutfak tezgahı, büfe ya da büyük kanepe gibi eşyalar çökme sonucu tavanı bir miktar tutarak küçük bir alan yaratırlar. Bu alan bir insanın yaşaması için yeterli olabilmektedir.
Ancak önemli bir nokta evde belli dönemlerde deprem tatbikatının yapılması ve deprem sırasında nerede ne koşulda olursak olalım hiç düşünmeden doğru olan yere en kısa sürede ulaşma yollarının planlanması gerekmektedir. Eğer bu yol üzerinde engel teşkil edecek eşyalar varsa kaldırılmalıdır. Kapı altında durmak, masa ya da yatak altına girmek çok sakıncalıdır.
Depremden önce yapılacak birkaç basit hazırlık depremden sonraki zor yaşantımızı çok kolaylaştırabilir. Örneğin aracımızın bagajında; bir çadır, uzun müddet bozulmayan yiyecek ve içecekler, fener, ilk yardım malzemesi, giysi, telsiz, battaniye, sıhhi malzemeler gibi eşyaların bulunması, organize yardımın gelmesi için gerekli olan 3-4 gün boyunca bizi çok rahatlatacaktır.
Eğer depremde evimiz yıkılmadıysa eve girip doğalgaz, elektrik, su, LPG tüpü gibi sistemleri ana vanalarından kapatmak gereklidir.
Deprem Sırasında Araçta Bulunanlar:
Yer sarsıntısını otomobilde, tünelde veya kapalı bir otoparkta hissettiğiniz anda;
Paniğe kapılmayın.
Yolda iseniz, aracınızı yol kenarına çekip, binalardan, elektrik direklerinden, veya ağaçlardan uzakta durdurun.
Tünel içinde iseniz ve çıkışa yakın değilseniz, aracınızı durdurup aşağıya inin ve yanına yan yatarak cenin pozisyonu alın. Aracınızın içinde durmayın. Aynı yöntemi kapalı bir
otoparkta iseniz aynen uygulayın.
UNUTMAYIN:
Araç içinde olduğunuz taktirde, üzerinize düşen bir parça ile ezilme riski taşıyorsunuz. Oysa dışına çıkıp, yanına yattığınız takdirde, üzerinize yıkılacak tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek, ama yok etmeyecektir.
Deprem Sırasında Dışarıda Bulunanlar:
Açıklık alanlarda durup, binalardan, elektrik direklerinden, ağaçlardan ve elektrik tellerinden, üst geçitlerden ve köprülerden uzak durun. Herhangi bir nesnenin (balkon, araba v.b.) altına girmek çok sakıncalıdır. Deprem bitene kadar açık alanda beklenilmelidir.
Deprem Sırasında Deniz Kenarında Bulunanlar:
Daha yüksek yerlere çıkın.
Deprem Sırasında Bir Dükkan Veya Alışveriş Merkezinde Bulunanlar:
Kaçmaya çalışmadan, raflardan uzak durup yere yatmalı, ellerinizle başınızı korumalı, sarsıntı bitmeden binadan çıkmaya çalışmamalısınız.
Deprem Sırasında Sinema Veya Stadyum Gibi Yerlerde Bulunanlar:
Oturduğunuz yerde kalmalı, kollarınızla başınızı korumalı, sarsıntı bitmeden hareket etmemeye çalışmalısınız.
DEPREMDEN SONRA
Deprem öncesi önlemlerinizi aldınız ve depremi az ya da çok hasarla atlattınız. Bu kez başka sorumluluklar sizi bekliyor. Ön koşul paniğe kapılmamak, uyanık ve hızlı davranmak.
Eviniz hayatınıza zarar vermeyecek ölçüde hasar görüp, sizin dışarı çıkmanıza izin veriyorsa, binayı terk etmeden önce çevrenizdeki seslere kulak verin. Bu sesler, sizden çok daha zor durumda olan insanlara ait olabilir. Sese olan yakınlığınız sayesinde binanın dışından yapılacak bir yardımdan çok daha hızlı bir şekilde göçük altındakileri hayata kavuşturabilirsiniz.
Kalabalık mekanları boşaltırken sakin olmak, hasarı en az ölçüde atlatmak açısından önem taşır.
Binaların dışına çıktığınız andan itibaren de kurtarma çalışmalarına katılmak gerekir. Verebileceğiniz küçücük bir destek, bir insan hayatı, daha büyük yardımlar birden çok insanın hayatı demektir.
Sükunetinizi koruyun. Durumunuzu değerlendirin. Yaralı olup olmadığınızı belirleyin.
Bulunduğunuz yapı yıkılmışsa, kontrollü, hızlı ve dikkatli bir şekilde binayı terk edin.
Hemen ardından gelebilecek bir artçı şok, o ana kadar yıkılmamış, ancak taşıyıcı elemanlarına zarar vermiş olan binayı yıkabilir.
Sarsıntı anında merdivenler bağlantı yerlerinden ayrılmış, tavandan dökülebilecek sıva, beton parçası olabilir. Binadan ayrılırken kapıları dikkatli bir şekilde açın, bu gibi tehlikelerden sakının ve başınızı koruyun.
EĞER ENKAZ ALTINDA İSENİZ...
Kıpırdayacak durumunuz varsa ve kesin bir çıkış yolu görebiliyorsanız hareketlenin. Aksi takdirde pozisyonunuzu koruyun ve sakin olun. Fazladan her çaba, size gelecekte gerekli olacak enerjiyi ve suyu tüketecektir.
Dışarıdan bir müdahale sesi duyana kadar bağırmaya çalışmayın. Bu enerjinizi zamansız tüketmenize yol açacaktır. Bir ses duyduğunuzda cevap verin ve pozisyonunuzu anlatmaya çalışın.
İlerleyen saatlerde dışarıya ses verebilecek bir ses kaynağı yaratma yolu bulun. Tencere benzeri bir metale vurulacak bıçak sapı sert bir yüzeye vurabileceğiniz diğer sert bir cismin olup olmadığını kontrol edin. Çünkü saatler geçtikten sonra böyle bir şey edinme gücünü kaybetmiş olabilirsiniz.
Kurtarma ekiplerinin, olay yerine ulaştıklarında bakacakları ilk yer enkaz üzerinde kabarmış bölgelerdir. Kabaran bu bölgeler muhtemel yaşam üçgenlerinin olduğu noktalardır. (Buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinesi, çelik para kasası, demir dolap v.b.) Böyle bir pozisyona sahipseniz, ilk ulaşılacak kurtarma bölgesindesiniz demektir
bende bir sivil savunmacı olarak bu bilgileri paylaşmak istedim..
Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin.
Burda yazı yazan ve görüntülenen sayıya bakınca 17 Ağustosu maalesef unutmuşuz arkadaşlar...İçerik başlıkla çelişiyor..
allah tekrardan rahmet eylesin sabah bende haberlerde izledim ....