DEEP BLUE Nickli Üyeden Alıntı
Yumuşak geçiş diyelim bu duruma... MİT başkanının ifadeye çağrıldığı gün içerdeki mücadelenin boyutu genişledi, saflar netleşti gibi görünüyor. Başbakan bence o gün daha net gördü bazı şeyleri diye düşünüyorum. Sonra da Aziz Yıldırım'a paraşüt takıldı sert iniş olmasın diye.
Tahminim o ki, İmralı sürecinin devamı olarak ''toplumsal barış'' adı altında çok geniş bir af planı hazırlanıp, Ergenekon sanıkları ve Aziz efendi de bu torbanın içine konulacaktır. Ama ''seni kurtardık, şimdi başkanlığı bırak'' denilecektir...
Aziz Yıldırım sadece Türk futboluna değil, toplumsal barışa da çok zarar veriyor. Galatasaray ve BJK başkanlarının entellektüel donanımı ile söylemleri yanında, mahalle dilberi gibi kalır Aziz efendi. Yeni Türkiye düzeninde bu tip adamlara yer yok artık. Sadri başkanın gücü ise yetmedi bazı şeylere, çünkü açıkları vardı... Şimdi yalancıktan bir kupa muhabbeti ile günü kurtarmanın derdinde... Herşeye rağmen başkanımızdır, içerde ne olursa olsun, dışarıya karşı arkasında durmak lazımdı. Biz bunu yapamadık, hala yapamıyoruz. Onun üzerinden garip kılıklı bazı adamlar vasıtasıyla vuruluyor kulübe... Yani arada kaldı artık, kendisi de bilmiyor ne yapması gerektiğini...
Küme düşme konusuna gelince... Bazen ben de endişeleniyorum. Ama uzun uzun düşününce ve bazı parçaları yan yana koyunca, düşürülecek takımın biz olmadığımız kanaatine varıyorum. İBB gidebilir fikrindeyim, gözden çıkarılmış gibi duruyor. Ama kulağımız fena halde çekiliyor. Bizler büyük resmi göremedik, yek vücut olamadık. Bedel ödüyoruz...
Şimdilik bu kadar...