Sevgili arkadaslar,
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
Bir baska Trabzonspor sitesinde, aykiri yazilariyla taninan bir forum üyesi, ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Madem F.Bahçe medyada ve baska yerlerde bu kadar güçlü, o zaman neden her sene sampiyon olmuyor?[/B]? anlamina gelecek enteresan bir soru sordu. Bu, üzerinde düsünülmesi gereken bir soru.
Cevabi ise biraz derinlerde. F.Bahçe?nin iki defa arka arkaya sampiyon oldugu en son 1974-1975 yillarinda görülmüstür. Eger bu sene sampiyon olursa, bu ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">30 yil sonra bir ilk[/B]? olacaktir. Yani F.Bahçe?nin, sampiyon olmus diger üç kulüp gibi, arka arkaya seri sampiyonluklari ya da ezici hakimiyet kurdugu muhtesem yillari yoktur. Bir sene sampiyon olur, ertesi sezon hayal kirikligina sebebiyet verir. F.Bahçe taraftari, ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">hep tatminsiz ama her zaman umutlu[/B]?dur, hep kulübünün diger kulüplere ezici hakimiyet kuracagi günlerin hayaliyle yasar. Bir türlü basariya doymusluk duygusuyla tanisamamislardir bugüne dek.
Bence bu durum bilinçli olarak temin edilmekte, F.Bahçe taraftari her daim büyük hayallerin özlemi içinde birakilmakta ve fakat bu hayallerin hiç de uzakta olmadigi izlenimi sürekli empoze edilmekte, bu da adi geçen taraftar kitlesinin her zaman büyük bir pazar olarak kalmasini saglamaktadir. F.Bahçe taraftarinin, kulübüne maddi-manevi desteginin her zaman diger kulüplerden fazla olmasinin sebebi burada yatmaktadir. Dikkat edilmisse, adi geçen kulüp, sampiyonluk yarisindan erken koptugu sezonlarda, derhal gazete sayfalarini ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">bomba transferler[/B]? haberlerinin doldurmaya basladigi görülmüstür. ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Bu sene basarili olamadik ama zarari yok, siz bizi seneye görün. Bizim bu futbolculari almak ve basarili olmak için gerekli gücümüz her zaman mevcuttur, endiselenmeyin ve kulübünüzü desteklemeye devam edin.[/B]? anlamina gelir bu haberler. Eh, insanoglu da inanmak istedigi habere daha kolay inanan bir yapiya sahip oldugu için, adi geçen kulübün taraftarlari kulüplerine büyük bir askla destek olmaya devam eder.
Bu pazarin sürekli canli kalmasi için, arada bir sampiyon olunmasi gerekmektedir. Her sene sampiyon olunsa, bu destek tavsayacaktir, doyuma ulasacaktir ve dolayisiyla ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">pazar[/B]? cazibesini kaybedecektir. Hem bunun bir baska ve belki de daha önemli bir sakincasi mevcuttur, o da taraftarin ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">sinir ötesi basarilar[/B]? talebinde bulunmasi. Takdir edilecektir ki, bu da öyle dahili basarilar kadar kolay elde edilememektedir, yurt içinde basari için basvurulan metotlar disarida ise yaramamaktadir.
Sampiyonluklarin arasi fazla açilsa, bu sefer de taraftar huzursuz olacak, taskinliklara basvuracak ve belki daha da kötüsü ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">uyanacaktir[/B].? Bu sebepten dolayi da, F.Bahçe?nin birkaç yil aradan sonra gelen sampiyonluklarindaki ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">ayarlamalar[/B]? biraz telasli ve alelacele yapildigi için, her zamankinden fazla göze batar, mizragin ucu çuvalin agzindan iyice siritir. Egemen güçler metodlarini gizleme geregini her zamankinden daha az duyarlar. Çünkü pasta tehlikededir, nasil olsa sergilenen çirkinlikler hafizasi olmayan bu toplum tarafindan gelecek sezon ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">unutulacaktir[/B].? (Bkz, 1978, 1983 ve 1996 sampiyonluklari)
Bu denge politikasi behemehal devam etmelidir, yoksa her iki halûkârda da, yani sik basarilarda da, seyrek basarilarda da bu muazzam kitle dagilma tehlikesiyle karsi karsiya kalacaktir. Çünkü F.Bahçe taraftarini kulübüne baglayan aidiyet duygulari, diger üç büyük kulüp taraftarininkiler kadar güçlü ve anlamli degildir. Baska bir ifadeyle, G.Saray, Besiktas ve Trabzonspor taraftarlarinin kulüplerine bagliliklarin anlamli gerekçeleri vardir. Her biri bir degerler bütününü temsil eder, bu da adi geçen üç kulübün uzun yillar sampiyonluktan uzakta kalmalarina ragmen taraftar sayilarinin azalmamasinin sebebini açiklar.
Fakat gelgelelim, sokakta bir F.Bahçeli taraftara ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Neden F.Bahçe?yi tutuyorsun?[/B]? diye bir soru sorulsa, buna verecegi cevap ya da cevaplar diger üç kulübün taraftarlari kadar anlamli olmayacaktir. Ne diyeceklerdir? Taraftari olduklari kulüp, G.Saray gibi bir sinifi ya da köklü bir liseden neset eden bir camiayi temsil etmez, Besiktas gibi kendini ezilmis olarak kabul eden siradan insanlari hiç temsil etmez? Trabzonspor gibi, bir bölge çikisli olup da ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Anadolu?nun sesi, Istanbul Dükaligi?na baskaldiri[/B]? olmak iddiasinda bulunan bir kulüp benzeri bir misyonla da hiç ilgisi yoktur.
Bu kadar zayif aidiyet duygusu ya da duygulariyla bir arada bulunan bir kitlenin (ya da pazarin) birbirine kenetlenmesi, bahsi geçen aidiyet kavraminin güçlenmesi ve anlamli kilinmasi için, o camiaya ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">düsmanlar[/B]? lazimdir. F.Bahçe kimligi, ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">özel ve ayricalikli[/B]? (!) bir kimliktir ve disaridaki ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">siradan[/B]?lar, bu durumu çekememekte, her firsatta çirkin saldirilarda bulunmaktadirlar. Kendi aleyhlerinde en ufak bir söz söylendiginde, en ufak bir suçlamada bulunuldugunda asiri bir tepki göstermeleri, topyekûn karsi taarruza geçmeleri, bir paranoya hastasi gibi etraflarindaki (aslinda var olmayan) düsmanlara saldirmalari bu yüzdendir. Son günlerde olup bitenler bu anlatmaya çalistigim duruma tipik bir örnek teskil etmektedir. Bu cümleden olarak, F.Bahçe?nin Trabzonspor?a bazi konularda verdiklerini iddia ettikleri destekler (havuz konusu vs.) babalarinin hayrina degildir. <I style="mso-bidi-font-style: normal">Trabzonspor karsilarinda ciddi bir rakip olarak eksik olmamali ama fazla da olmamalidir.[/I] Kendilerine karsi Trabzonspor?dan herhangi bir satasma, saldiri tarzinda (bu onlarin degerlendirmesidir tabii) bir yaklasim belirirse o bahsini ettigimiz ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">pazar[/B]?a ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Görüyorsunuz degil mi, düsmanlarimiz var. O halde birlik olmaliyiz ki, onlarin hakkindan gelebilelim.[/B]? mealinde mesajlar verecek, o zayif aidiyet duygusunu güçlendirmeye çalisacaklardir.
Durum kisaca bundan ibarettir.
Selam ve muhabbetle?