Paylaşmak İstediğiniz Yazılar...
Burada beğendiğimiz yazı ve şiirleri paylaşalım ne dersinizzz?Aradım ama böyle bir konuya rastlayamadım güzel olacağını düşünüyorum ve ben başlıyorum..:)
Bugün sizden bir şey isteyeceğim.
Sakın kimseye ''Seni seviyorum'' demeyin.
Lütfen. Kullanmayın artık bu sözü. Başka bir şey deyin birbirinize
onun yerine. Duygularınıza daha denk düşen bir şey... Benim aklıma
gelmiyor ama siz bulursunuz. Ne de olsa sizin duygularınız...
Hayır, içini dolduracaksanız ''Seni seviyorum''un, bir diyeceğim yok.
Ama umudum da yok.
''Seni seviyorum'' öyle ''Kendine iyi bak'' gibi bir söz değildir.
Laf olsun diye söylenen...
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde hakkını vereceksiniz.
Bir kere onu gerçekten seviyor olmanız lazım. Yani öyle dokununca
geçiverecek arzularla falan karıştırmayacaksınız.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, o biri en az tuttuğunuz takım
kadar önemli olacak hayatınızda.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, bir saat eksik uyumayı göze
alabileceksiniz onu daha çok görmek uğruna.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, elini tutmak da önemli olacak
başka şeyler kadar.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ''Sevgilimsin'' de demiş
olduğunuzu bileceksiniz.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, onu özleyecek, düşünecek,
merak edeceksiniz.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, onun gözü telefonda (evet, cep
telefonu çıktığından beri kulak değil gözler telefonda) aramanızı
beklediğini unutmayacaksınız.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona sürprizler yapmayı, ufak
hediyeler almayı ihmal etmeyeceksiniz.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona şiirler okuyacak hatta
kabiliyetiniz varsa, yazacaksınız da.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, şarkıdaki gibi, ellerinizde
çiçeklerle kapısında bekleyeceksiniz.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, belki ömrünüzün sonuna kadar
değil ama hiç olmazsa yarın, öbür gün de seveceğinizden emin olacaksınız.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, aynı zamanda ''Free
takılalım'' da diyemeyeceğinizi bileceksiniz.
Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, o aşktan söz ederken siz ''Ben
almayayım, alana da mani olmayayım'' demeyeceksiniz.
Nasıl?
Çok mu zor?
Fazla mı zahmetli?
İnsanın birini sevip sevmediği tam da böyle belli oluyor arkadaşlar.
Sevmeyince ''iş'' gibi geliyor bütün bu saydıklarım.
O zaman ''Seni seviyorum'' demeyeceksiniz. Bu kadar basit. Bir gün
farkında olmadan bütün bunları yapıyor olduğunuzu görünceye kadar.
Şimdi ''Ne var bunda? Keşke herkes birbirine bolca 'Seni seviyorum'
dese' diye düşünenler olacaktır.
İyi. O zaman birbirini gerçekten sevenler yeni bir söz bulsunlar
söyleyecek.
''Seni seviyorum'' orta malı olsun.. Zaten oldu olacağı kadar.....
Pakize SUDA
Ben Teşekkür Ederim Serap. Devam..
DOLMUŞ
Bir acelesi olduğunu daha görür görmez anlamıştım. Sağanak yağan yağmura aldırış bile etmiyor ve bükülmüş beline rağmen hızla sağa sola koşuyordu
Yanına sokularak ''Hayrola teyzeciğim bir derdiniz mi var'' dedim. Sıcak bir tebessümle ''Buraların yabancısıyım evladım. Hastane tarafına gidecek bir dolmuş arıyorum'' diye cevapladı. Bende ''Biraz beklerseniz aynı dolmuşa binebiliriz, oraya geldiğimde size haber veririm'' dedim
Teşekkür ederek yanıma yaklaştı ve küçük bir çocuk gibi şemsiyemin altına sığındı. Nurlu yüzü yağmur damlacıklarıyla ıslanmış ve güzelim yanakcıkları pembe pembe olmuştu.
''Torunlarımdan biri menenjit geçirdi, ziyaret saati bitmeden ziyaret etmek istemiştim'' diye devam etti.
Saatime baktıktan sonra, ''20 dakikanız var, yetişirsiniz. Hastane yakın ama, işte böyle havalarda pek araba bulunmuyor'' dedim
Durağa herkesten önce geldiğimiz için dolmuşa da rahatca binebileceğimizi zannediyordum. Ancak araba yanaştığında, arkamızda duran 4-5 kişinin biranda yanaşan dolmuşa hücum ettiğini gördüm. İçeriye doluşan ve arkadaş oldukları anlaşılan adamlara ''İlk önce biz gelmiştik. Sırayı bozmaya hakkınız var mı sizin?'' dedim.
Ön koltukta oturanı ''Hak istiyorsan Hakkari'ye gideceksin arkadaşım'' dedi. ''Hem orada ki haklardan KDV'de alınmıyormuş. Benden söylemesi.''
Bunun üzerine attıkları kahkahalarla bindikleri araba sarsılmış ve şahıt olduğum bu olay sinirlerimi allak pullak etmeye yetmişte artmıştı.
Sakinleşmeye çalışarak ''Ben biraz daha bekleyebilirim ama şu ihtiyar teyzenin acilen hastaneye yetişmesi gerekiyor''dedim. Bu defa şoför karışıp ''Teyzenin arabaya falan ihtiyacı yok be kardeşim. Okuyup üfledimi hastaneye ucuverir'' dedi.
Tekrar kopan kahkahalarla birlikte araba hızla uzaklaşıp gitti. Yaşlı kadına baktım. Tevekkülle susuyordu.
5-10 dakika sonra gelen bir başka dolmuşa onunla beraber bindim ve soföre, teyzeyi hastanede indirmesini söyledim. Yaşlı kadın ,yapacağı ziyaretten ümitsiz görünmesine rağmen şikayet etmiyordu. Üstelik trafikte yarı yolda tıkanıp kalmıştı iyice.
Şoför, ''Yolun bu durumu hayra alamet değil. Sebebini anlasam iyi olacak'' dedi. Arabayı çalışır vaziyette bırakıp ileri doğru yürüdü ve biraz sonra döndüğünde,''Kısmete bak yahu'' diye söylendi. ''Bizden önce kalkan dolmuşa kamyon çarpmış''.
Heyecanla ''Bişey olmuş mu'' diye atıldım. ''Yaralı falan varmı?.''
''Herhalde'' diye cevap verdi. ''Dolmuşun içinde bulunanları, Teyzenin gideceği hastaneye kaldırmışlar.''
Göz ucuyla yaşlı kadına baktım. Solgun dudaklarıyla birşeyler mırıldanıyor ve sanki onlar için dua ediyordu.
Şoför koltuğuna yavaşca otururken, sürekli olarak ''Kısmet işte'' diye tekrarlayıp duruyordu.
''Sen kalk koca bir kamyonla çarpış. Hemde Türkiye'nin öbür ucundan gelen Hakkari plakalı bir kamyonla.''