Efsane Ölüm-Kalım Savaşında

Maradona Ölüm Kalım Savaşında

Futbol efsanesi Diego Maradona yeniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

http://www.haberturk.com/kuturesim/maradona19.jpg

Diego Armando Maradona 14 gün boyunca tedavi altında tutulduğu hastaneden taburcu edilmesinin ardından mide ağrısı şikayetiyle tekrar hastaneye yatırıldı.
Doktorların pankreasında bir semptom oluşmasından şüphelendikleri efsane futbolcunun durumunun kritik olduğu bildiriliyor. Futbol efsanesini taramaları ve testleri tamamlandığında başba bir hastaneye nakledileceği açıklandı.

Geçmiş olsun Maradona. Umarım sağlığına kavuşursun.

Paranın insana yaşattığı ''zevk''in bedeli.Umarım sağlığına kavuşur.

Futbolculuğu örnek alınmalı ama özel hayatı asla acil şifalar

Alıntı:

---

BarışDemirer Nickli Üyeden Alıntı

Futbolculuğu örnek alınmalı ama özel hayatı asla acil şifalar

---

aynen .

Allah acil şifalar versin .

Selam;

Bana sorarsanız onun özel hayatı çoğu emekli yıldıza göre çok daha iyi bir modeldir...O Fifanın kuklası olmak yerine sempatisini kullanarak Chaves ve Castro'yla beraber Bush'a karşı halkının dikkatini çekti!!!Diğerleri futboldan hala nasıl faydalanabilirim hesapları yaparken o üzerinde Arjantin formasıyla takımını tribünde destekledi...O gerçekten bambaşkaydı...O futbolun Everest'iydi, şükürler olsun ki onu izleyebilenlerden biriyim...

Bahsettiğini olaylar tamam,onlara kimsenin dediği birşey yok zaten..Yukarıdaki arkadaşların "özel hayattaki hataları" derken kastettiklerini anladınız sanırım siz de;)

Selam;

Tabii ki Maradona'nın kokain ya da alkol bağımlısı olması "onun için" çok kötü ve sizin de tahmin ettiğiniz üzere arkadaşların bahsettiği kötü model olmaktan kastın bu olduğunun da farkındayım "ama" Maradona tam olarak böyle biriydi işte.Bu yüzden onu sprite ya da Adidas reklamında değilde stadyumlarda halkına seslenirken izledik,ya da Arjantin formasıyla purosunu içip maç seyrederken...Onu özel yapan sadece futbol değildi,sürekli ezilenin hor görülenin yanında olmasıydı...Futbol oynarken de ve futbol dışı konularda da bence gerçek bir liderdi.Konunun siyasetle hiçbir ilgisi yok yanlış anlaşılmasın ama onun bu farklı yönü nedense hiç ilgi çekmezken Maradona'dan sürekli bir keş gibi bahsedilmesi de insanı üzüyor...Amacım arkadaşlara muhalefet etmek değil; sadece konu Maradona'ysa bu yönünü de yazalım istedim ;)

Alıntı:

---

liginefendisi Nickli Üyeden Alıntı

Selam;

Tabii ki Maradona'nın kokain ya da alkol bağımlısı olması "onun için" çok kötü ve sizin de tahmin ettiğiniz üzere arkadaşların bahsettiği kötü model olmaktan kastın bu olduğunun da farkındayım "ama" Maradona tam olarak böyle biriydi işte.Bu yüzden onu sprite ya da Adidas reklamında değilde stadyumlarda halkına seslenirken izledik,ya da Arjantin formasıyla purosunu içip maç seyrederken...Onu özel yapan sadece futbol değildi,sürekli ezilenin hor görülenin yanında olmasıydı...Futbol oynarken de ve futbol dışı konularda da bence gerçek bir liderdi.Konunun siyasetle hiçbir ilgisi yok yanlış anlaşılmasın ama onun bu farklı yönü nedense hiç ilgi çekmezken Maradona'dan sürekli bir keş gibi bahsedilmesi de insanı üzüyor...Amacım arkadaşlara muhalefet etmek değil; sadece konu Maradona'ysa bu yönünü de yazalım istedim ;)

---

maradona nın o yönünü ayrı bir şekilde de yazabilirdin , bize karşı yorum yaparak değil . onun dışında bu konularda örnek alınacak çok insan var . ayrıca hasta olmasının o yaptığı işlerle alakası yok , kötü alışkanlıkları ile alakası var . burda örnek alınmaması gereken şey onun için özel hayatı .

Acil şifalar dilerim. umarım eski sağlığına kavuşur.

http://www.haberturk.com/kuturesim/maradonaOLUM.jpg

bende başlığı görünce yine Trabzonspor hakkında yazılmış acıklı bir yazı sandım,maradona ya gelince futbolu mükemmel ama yaşayış tarzı bir o kadar rezil bir insandı,umarım iyileşir ve bazı şeyleri telafi edecek imkan ve zamanı bulur.hayırlısı artık....

alkol sigara > efsane...




bu arada sadece başlığa bakınca konunun trabzonsporla alakalı olduğunu sandım...

Bu sefer de atlatırsa başlık sabitlensin.. 6 ayda bir hastaneye kaldırılıyor zaten, bir dahaki sefere diplerden başlık aramak zorunda kalmayalım:)
Geçmiş olsun kendisine...

Kendi kendini bitiriyo.

çok yazık etti kendine.Acil şifalar...

Sene 1986... Dünya Kupası var. Babam abimle bizi yanına alıp, İstanbul'a gezmek maksatlı gitmeye karar verir. O güne kadar İstanbul'u canlı gözle görmemiş bizlerse, büyük bir heyecan içinde İstanbul'a gitmek için gelecek Kanberoğlu otobüsünü bekliyorduk.

Dünya Kupası bütün hızıyla devam etmekte bu esnada. Maradona'da keza aynı hızla. Adapazarı Hendek'te Turan Tesislerinde mola verdik. Çocuk gözlerimiz TV.de, o yarım saatlik molada. Çünkü Maradona, fırtına gibi esmekte... Ve o Marodana, orta sahadan aldığı topla öyle bir çıkış yapmıştı ki, önüne gelenleri tek tek çalımlamış ve ardından da Belçika kalecisi -sonraki yıllarda bizim kalecimiz- Paff'ı çalımlamış golü atmış ve golden sonra Paff, kendisini tebrik etmişti...

O yıllarda, mahallede oynadığımız müsabakalarda hepimizin ismi Maradona idi. Hatta abartıp, atletlerimize bile yağlı boya ile ismini yazardık... Çok büyük futbolcu idi... O futboldan koptuktan sonra, yerini doldurabilecek bir yetenek daha gelmedi. Ronaldinho bile bu kategoriye dahil arkadaşlar. İyiki, öyle bir dehayı izleme imkanı bulmuşum...

Alıntı:

---

Ozan Nickli Üyeden Alıntı

maradona nın o yönünü ayrı bir şekilde de yazabilirdin , bize karşı yorum yaparak değil . onun dışında bu konularda örnek alınacak çok insan var . ayrıca hasta olmasının o yaptığı işlerle alakası yok , kötü alışkanlıkları ile alakası var . burda örnek alınmaması gereken şey onun için özel hayatı .

---

Ozan,

Dikkat edersen, sizin yazdiklariniza veya size karsi bir yorum mevcut degil. Maradona bence liginefendisi'nin de bahsettigi acilardan son derece önemli bir insandi. Beckham gibi dört bes sene iyi futbol oynayip, futbol hayatinin geri kalan kismini milyar dolarlik reklam filmlerine yatirabilirdi; yapmadi.

Örnek alinir, alinmaz. Herkes kendi bildigi sekilde yasar ve illa cevrelerine örnek olma gibi dertleri olacak da degil. Bu konuda hep söyle düsünürüm: Efsane dedigimiz insanlar belki de bu kadar sasaali, satafatli, -bizim algiladimiz veya algilatildigimiz sekliyle- sansasyonel bir sekilde yasamasalardi, kendileri gibi olamayacaklardi. Futbol sahalarindan degil ama baska bir efsanenin su sözünü anitsatmak isterim:

- Bana sürekli söyle yapma, böyle yapma dendi. Evet belki cok renkli ve rüküs yasiyorum ama onlarin dedikleri gibi olsam, bugün yaptiklarimi yapamaz, ayni seyleri tekrarlayip dururdum. (Freddie Mercury)

Futbol tarihinn büyük efsanesi.

O bücür boyuyla DİMDİK durabilmiş, o cehaletiyle topluluklara bayrak olabilmiş, o sonradan görmüşlüğüyle kendini bitirmiş ve bizi kendinden mahrum bırakmış bir deli adam. İtalya'da bir İtalya - Arjantin Dünya Kupası maçı (1990). Napoli'de. Tribünlerdeki İtalyanlar kendi milli takımlarını da Arjantini de alkışlıyorlar. Hatta Arjantin'e biraz da iltimas geçiyorlar.

Arjantin finale kalıyor ve Almanlar'a kupayı, Brehme'nin uydurma penaltıdan attığı golle kaybediyor.

Ben sadece Maradona için üzülüyorum...

Bunu atlatsa bir başkasına çok yakında yenik düşecek. Öyle deforme etti ki kendini...

Ama o Maradona.... Gerçek bir yıldız....

Alıntı:

---

.: alper :. Nickli Üyeden Alıntı

alkol sigara > efsane...

---

Çok iyimsersin:) KOKAİN adamı bitirdi.Hepsi bu...



Maradona ile ilgili aklımda o kadar çok şey varki,hangisini yazayım bilmiyorum.Ama toparlayacak olursak:

maradona 30 ekim 1960’ta dünyaya geldi. futbola boca juniors takımında başladı ve burada 1981’e kadar oynadı. 1981’de rekor bir ücretle (12 milyon dolar) barcelona’ya transfer oldu.

nou camp’taki ilk maçını 82 dünya kupası açılışında belçika’ya karşı oynayan maradona beklenmedik şekilde kötü bir başlangıç yaparak karşılaşmayı izleyen barca taraftarlarını hayal kırıklığına uğratmıştı. 2 sezon barca, forması giyen maradona hastalık ve sakatlıklar dolayısıyla bekleneni tam anlamıyla veremedi. maradona, kendisini 1978 dünya kupası kadrosuna almayan menotti’nin takımın başına gelmesiyle barcelona’dan ayrıldı. italya’nın napoli takımıyla sözleşme imzalayan maradona için altın yıllar başlıyordu.

napoli formasıyla 2 şampiyonluk yaşayan maradona, 1986 dünya kupasının da yıldızıydı. arjantin, dünya kupasının sahibi olurken, çeyrek finalde maradona’nın ingiltere ağlarına eliyle gönderdiği gol, üstünden uzun yıllar tartışıldı. büyük tepki alan maradona ise topa değen elini “tanrının eli olarak” tanımlamaktan çekinmemişti. 1990 dünya kupasında da takımını finale taşıyan maradona almanya’ya penaltı golüyle teslim oluyordu. bu belki de, maradona’nın yükselen kariyerinin tersine döndüğü andı.

1991 yılında bir italya lig maçı sonrası rutin bir doping kontrolünde kokain kullandığı ortaya çıkan maradona, arjantin’e dönüşünde de polis tarafından uyuşturucu bulundurduğu gerekçesiyle göz altına alınıyordu. gözaltı günlerinin ardından evinin önünde bekleyen basın mensuplarına saldıran maradona, artık çalımlarından çok olaylarıyla manşetlerden düşmüyordu. bu olaydan sonra maradona’nın “bittiğini” düşünenler yanılmıştı. 1993 yılında ispanya’da bu kez sevilla’ya dönen maradona, 1994 dünya kupası için yine iddialıydı. ancak 94’ amerika, maradona için beklenmedik şekilde kısa sürdü. yasak madde kullandığı tespit edilen maradona şampiyonadan men edildi ve 15 ay ceza aldı. 15 aylık süre zarfında deportivo mandiyu ve racing clup’da teknik direktörlük yapan maradona, cezasının bitmesiyle 1995 yılında yuvam dediği boca juniors’a oyuncu olarak döndü. 2 sezon boca’da oynayan maradona kariyerini kemiren kokain alışkanlığından kurtulamayınca 37 yaşında aktif futboldan koptu.

futbolu bıraktıkna sonra sağlık problemleri yaşayan maradona, uyuşturucuya bağlı olarak kalbiden geçirdiği rahatsızlığın ardından küba’da 22 aylık bir tedavi gördü. tedavinin ardından bir trafik kazası geçiren maradona dizinden ufak bir operasyon geçirdi.

bu kadar çalkantılı bir hayata rağmen maradona 2000’de fifa tarafından pele ile birlikte yüzyılın futbolcusu seçildi. 11 aralık 2000’de yapılan bir törenle ödülünü aldı. fakat törende kendi ödülünü aldıktan hemen sonra pele’nin ödül almasını beklemeden salonu terketti. nitekin bir gün sonra yaptığı açıklamada “kendi bedenime karşı saygısız olsam da işime devamlı saygılıydım; bu yüzden de dünyanın en iyisi benim” diyerek bütün spor kamuoyunun beklediği açıklamayı yapmıştı.