http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_beyaz.gif
Alaska halk plajı!
Küresel ısınma, ABD'nin Kuzey Kutbu'na en yakın noktası Alaska'yı da etkiledi. Kar, buz görüntüleri yerini bikiniyle güneşlenen insanlara bıraktı.
Hava 28 derece
Yüzyıllarönce Alaska'da denize girmek bir hayaldi. Ama küresel ısınma sayesinde artık, buzulların yanında denize girilebiliyor. Çarşamba günü bölgedeki hava sıcaklığının 28 derece olduğu belirtildi. Aynı gün Amerika Ulusal Hava Tahmini Servisi şefi Ted Fathauer şaşkınlığını, "Bu bir gerçek; meteorolojik bir şaka değil" diyerek dile getirdi.
http://www.sabah.com.tr/2005/08/12/i...1BB8EAB5Ab.jpg
Buzullar eriyor
Bilimadamları sera gazlarının küresel ısınma üzerinde etkili olduğunu, gazların etkisiyle her geçen gün dünyanın daha da ısındığını belirtiyor. Örnek olarak, son 10 yılda Alaska'nın buzul bölgelerinde meydana gelen erime gösteriliyor. Fakat bu durumdan Alaska'yı ziyaret eden turistler hiç yakınmıyor; kimi denize giriyor, kimi güneşleniyor.
Sibirya kıyamet alameti mi?
Dünyanın dört bir yanından gelen küresel ısınma haberlerine bir yenisi eklendi. 11 bin yıllık buzulun erimesi endişe yarattı.
Sibirya'da Fransa ve Almanya'nın yüzölçümü genişliğindeki bataklık buzullarının da küresel ısınmaya yenik düştüğü ve erimeye başladığı bildirildi. Gezegenin bu 11 bin yıllık maziye sahip, en geniş donmuş bölgesi; oluştuğundan beri ilk kez eriyerek suya dönüşüyor. Bilim adamlarına göre bu bölge erirken açığa çıkan milyarlarca ton metan gazı atmosferde birikecek ve karbondioksitten 20 kat daha zararlı bu kütle, yeryüzünde sera gazı etkisi yaratabilecek.
OK YAYDAN ÇIKTI
İngiliz New Scientist dergisine göre, buzulların erimesi geri dönüşü olmayan bir süreç. Ve Sibirya, yeryüzünün her köşesinden çok daha fazla ısınıyor. Geçen 40 yıl içinde Sibirya'da sıcaklık ortalama 3 derece arttı. Oxford Üniversitesi'nden Judith Marquand, "Bu gelişmeden kaygı duyduğunu" belirtti. İklim uzmanları da olayı, "Bu tür doğal sistemler bozulmaya başladığında, ok yaydan çıkmış demektir. Hiçbir fren bunu durduramaz" diye yorumladılar.
AVRUPA ÇÖL MÜ OLACAK?
Eric Pape tarafından kaleme alınan habere göre yaklaşan bu tehlike üzerine Avrupa Uzay Ajansı "Çöl İzleme Projesi" isimli bir proje başlattı. Proje tarafından toplanan ilk verilere göre şimdiden Avrupa'nın Akdeniz kıyısındahttp://www.sabah.com.tr/2005/08/01/i...AB09E262Bb.jpg300 bin kilometrekarelik bir alan yani İngiltere'nin toplam yüz ölçümünden daha büyük bir alan kuraklıkla hatta çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu toprağın daha az verimli olması ve Avrupa topraklarında gittikçe daha az ekili ve dikili alan kalması demek. Hava ısınırken, toprak daha az yağış alacak, ürün yetişmeyen verimsiz topraklar Avrupa'yı saracak. Dergi Fransa'da onlarca yaşlının öldüğü 2003 yazını hatırlatırken, bu dönemde 35 dereceyi bulan sıcaklıklarla gelecek yıllarda daha çok karşılaşmaya hazırlanılması gerektiğini vurguluyor. Fransız meteoroloji uzmanları 35 dereceleri bulan sıcak gün sayısının gelecek dönemde 5 ila 10 kat daha fazla olacağını söylüyor
Çöl sıcakları Türkiye'yi vuracak
Uzmanlar, Avrupa'yı vurması beklenen 'çöl sıcakları' nedeniyle İstanbul ve Ankara'da yaz aylarında sıcaklığın 40 dereceyi aşabileceğini belirtiyor.
Avrupa'da geçen yıl pek çok kişinin ölümüne neden olan çöl sıcaklarının bu yıl yeniden geleceği söyleniyor. Uzmanlanra göre, güneyden gelerek Avrupa'yı etkisine alan bu sıcakların Türkiye'yi de etkilemesi olası gözüküyor. İstanbul ve İç Anadolu'da hava sıcaklıkların 40 dereceye kadar çıkabileciğini belirten uzmanlar, sıcaklık artışının sebebini küresel ısınma olarak yorumluyor.
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Diren
Sistemler Türkiye'ye Avrupa üzerinden ve güneyden gelir. Bu nedenle bu sıcakların Türkiye'yi etkisi altına alması mümkün... Yapılan projeksiyonlar bu yılın gerçekten sıcak geçeceği konusunda bazı öngörüler veriyor. Yaz döneminde Ankara ve İstanbul için normal sıcaklık 30 derece civarıdır ama bu yaz 40 dereceleri görebiliriz. Bu sıcaklık nemle birleştiğinde özellikle yaşlılar ve çocuklar için büyük sıkıntılara neden olur. Tabi bunun en büyük sebebi kürsel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişiklikleri. Yavaş yavaş daha sıcak yazlara daha ılık kışlara alışmak zorunda kalacağız.
İTÜ Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen
Türkiye'de bu sene yaz aylarının sıcak geçmesini bekliyorum. Yazın Afrika'dan Basra'dan gelen sıcaklardan etkileniyoruz. Avrupa'da güneyden gelen sistemler sonucu bu kadar ısınıyor. Basra sistemi bizi daha çok etkiliyor, Dolayısıyla belki Türkiye, Avrupa'dan daha çok sıcakların etkisinde kalabilir ama henüz kesin verilere sahip değilim. Hava sıcaklarının 35 derece ve üzeri olacağını tahmin ediyorum. Ama özellikle de İstanbul için önemli olan nokta hava sıcaklığından ziyade nem oranıdır. Örneğin hava sıcaklığı 35 ise ve nem oranı yüzde 65'in üzerindeyse, biz o sıcaklığı 45 derece hissederiz ve yaz çok sıkıntılı geçer. İnsan sağlığı açısından çok problem yaratır. Tabi Avrupa'da ölümlere neden olan sıcaklar da iklim değişikliğinin sonucu meydana geliyor. Belki 50 sene sonra Avrupa'daki bu sıcakları soğuk hava olarak nitelendireceğiz.
Antarktika'da buz karaborsa!
Güney Kutbu'nun uydu görüntülerini inceleyen bilim adamları, 244 buzulun yüzde 87'sinde erime tespit etti.
http://www.sabah.com.tr/2005/04/23/i...FA8DF68D7b.jpg
Alarm Verildi
ABD'li ve İngiliz bilim adamlarının ortak çalışmaları, Güney Kutbu'ndaki buzulların hızla eridiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, inceledikleri buz kütlelerinin yüzde 87'sinde erime ve küçülme görüldüğünü söylüyor. Bölgedeki değişimi belirlemek için 1940'lardan beri çekilen binlerce fotoğrafı ve 1960'dan bu yana elde edilen uydu görüntüleri inceleyen bilim adamları, 244 buzul kütlesindeki erimeye dikkat çekiyor.
Nedeni Küresel Isınma
Bugünkü sürecin tersine, 1950'lerde buzulların büyüdüğünü açıklayan araştırma ekibine göre; önce Kuzey Kutbu'nda başlayan erime süreci, özellikle son beş yılda Antarktika'yı da etkilemeye başladı. Buzulların erimesine neden olan unsurların başında ise küresel ısınma gösterildi. Yetkililer hava sıcaklığının son 50 yılda iki derece artması dışında, deniz suyundaki değişikliklerin de önemli faktörler arasında olduğunu bildirdi