Kisinin büyüdüğünü anladigi an!
brad pitt yerine george clooney'ye benzemeyi istediğiniz zamana tekabül eder genelde.
ekmek aldıktan sonra ucundan bir parça ısırmamaya başladığınız an.
sıkıldığın bir işi bırakıp gidemediğin an...
keşkelerin çoğaldığı andır.
takside otururken normalde sizi görmeyip de taksi soforune boş mu diye el kol hareketi yapan* insanların sizi görmesi ve sonucunda başka taksilere gözlerini diktikleri andir.
"bu sonsuz olacak"ın, yerini "her şeyin bir sonu vardır"a devrettiği andır
salincakta sallanirken hizlanamadigini, ayaklarinin yere degdigini fakettigi an.
kazara bir okula yolunuz düştüğünde sıraların gözünüze ne kadar küçük göründüğünü fark ettiniz an!
etrafındaki bütün arkadaşlarının evli, barklı , çoluk çocuk sahibi olduğu andır.
pazar günlerini sevmeye başladığı andır.
üniversiteden mezun olduğunda,çeşitli gazetelerin iş ilanlarının arasında kaybolduğunu farkettiği andır.
sonraki asamasi yaslandiginin farkina varmaktır.
ulan babam haklıymış demeye başladığı andır.
daha evlenmiyormusun sorusunun cogalmaya basladigi andir.
eski dinlediği parçaları dinleyip, oyunları oynayıp, filmleri izleyip, kitapları okuyup, tamamen farklı içerik çıkarması veya "ulan bunu mu oynuyomuşum/dinliyomuşum ben deliler gibi" dediği an da bu anlardan biridir.
parktaki banka oturduğunuzda artık ayaklarınız yere değiyorsa...
apartmandaki merdivenleri tek tek basaraktan değil de, 3 er 2 şer çıkabiliyorsanız...
büyüdüğünüzü anlarsınız...
polisin kimlik sorduğu an..
aile büyüklerinin bayram harçlığı vermediği an..
babanin verdigi parayi cuzdana koyup yemeye utandigi andir..
calisip para kazanmanin zorunlu oldugunu anladigi andir...
bar kapısında kimlik göstermenizin gereğinin kalmadığı andır..
bir sene önce alınan ayakkabıların geçen zamana rağmen ayağa küçük gelmediği, hatta senelerce giyilebildiği zaman kişi büyümüş, kazık kadar olmuştur. "biraz büyük alalım ,büyüyünce de giyersin" lafı duyulmaz olur.
konuşmak yerine susmayı tercih ettiği an...
bir erkek için çoğu zaman, ilk sabah ereksiyonunu yaşadığı andır..
"tartışıp da karşındakinin fikrini değiştirmeye çalışmak yerine, susarak ortamı sakinleştirmeye çalışmak" eyleminde bulunulduğu an.
toplu taşıma araçlarında münasebetsiz şakalar yaparak itişe kakışa gülüşen yeni yetmelerde kendi ergenliğini görüp utanç duyduğun an büyüdüğünü anladığın andır. onları sevimli bulmak ise üzülerek söylüyorum olsa olsa yaşlılık alameti olabilir..
bakkalın aldığınız gofreti size uzatmayıp, tüm diğer alınanlarla birlikte poşete attığı andır
kız evlat olarak annenin gardrobundan giyinmeye başladığı zamandır.
Alıntıdır...
Alıntı:
gidenin arkasından sadece hüzünle bakabildiğin an... (ağlamadan)
Bu aLdığım forumdan başka bir üyenin yaptığı yorum. Benim çok hoşuma gitti, bunu da sizinLe payLaşmak istedim...