Hakemler! Şimdi Değilse Ne Zaman?
Yabancı bir atasözü : "Ben değilsem kim? Şimdi değilse ne zaman?"
Hakemleri konuşalım diyorum.
-Şimdi mi?
-"Şimdi değilse ne zaman?"
Hakemler hata yapıyorlar, yapacaklar. Önemli olan burada kasıt olup olmamasıdır. En son Konyaspor'la deplasmanda oynadığımız karşılaşma ile başlayacağım. Bu maçın orta hakemi Selçuk Dereli idi. Sanırım kendisini tanıtmaya gerek yok. Sadece bu maçta gözüme çarpanlar:
1. Oyuncularımıza çok kolay sarı kart çıkardı, ikili mücadelelere izin vermedi , hadi bunlar kendi taktir hakkları diyelim, sadece aklımızda bulunsun.
2.Önünde cereyan eden ve Cale'nin sarı kartla cezalandırılmasına neden olan pozisyonda rakip oyuncu kendini yere bıraktı, sarı kartı Konyasporlu oyuncunun görmesi gerekirken Cale gördü ve ayrıca tehlikeli bir noktadan frikik kullandılar, neyse ki gol olmadı.
Bir pozisyon cereyan etmiş fakat hakemin gözünden kaçmışsa anlarım, açısı uygun değildir, başka tarafa bakıyordur(!) filan ama olmayan bir pozisyonu görmesi mümkün olmadığı için eğer şizofren değilse ki olmadıklarını kabul ediyoruz görmeden çaldıkları anlamına geliyor. Trabzonspor 25 yıl sonra şampiyonluğa oynuyor ve kritik bir noktada frikik verilirken varsayıma dayanılıyor, bu kadar kolay mı?
3.Maç 4 dakika uzadı, bu 4 dakikanın bitiminde ise top taça çıkmıştı. Hakem oyunu 20 saniye daha devam ettirdi, peki ne zaman bitirdi? Top Trabzonspor'a geçtiği an, sanki o anı bekliyormuş gibi, lütfen izleyin.
Şu anda aklıma gelenler bunlar, listeyi uzatmanın da anlamı yok, sadece bu maç ile ya da sadece Selçuk Dereli ile ilgili olarak konuşmak istemiyorum. Genel bir sorun bu.
Not olarak ekleyeyim : Yan hakemin 90. dakikada 3 metre geriden gelmesine rağmen Umut'un pozisyonunu ofsayt olarak değerlendirmesini de umarım TV'ler gündeme getirir, tabii bizim söylememizin bir anlamı yok, Erman Bey'in keyfi yerindeyse söyler, değilse unutulur.
Bu konuyu neden açtım?
Gördüğünüz gibi hakemlerle ilgili tek olumsuz kelime etmedim, yani deşarj olma gibi bir ihtiyacım olsa da onu burada giderme niyetimde değilim. Bu başlığı açmamdaki amaç tüm taraftarlarımızın ve yöneticilerimiz hakem konusunda hassas olmaları ve bu konudaki hassasiyetlerini dile getirmelidir. Ben demiyorum başkan Sadri Şener çıkıp isyan etsin ya da bizler isyan bayrağı açalım ama özellikle lider konumda olduğumuz da göz önüne alınırsa ve bu takımın adının TRABZONSPOR olduğu bir kez daha düşünülürse hakem hatalarının kasıtlı olabileceğini düşünüyorum, şimdi değilse yarın.
O nedenle şimdiden hakemler konusunda dik duruşumuzu gösterelim, mağlubiyet sonrası hakemlere yüklenmek hakem ne kadar haksız olursa olsun sanki mazeretmiş gibi değerlendiriliyor ve kulak arkası ediliyor. O nedenle şimdiden "farkındayız, gözümüz üzerinizde" diyelim. Bunu sadece taraftarlar olarak bizler değil yönetimin de söylemesi gerekiyor.
Sadece bu maça bakarak değerlendirme yaptığım düşünülmesin, gelecek adına da konuşuyorum, çünkü şimdi harekete geçmezsek 28. ve 29. haftalardan sonra ne olduğunu anlamadan alabora e-di-le-biliriz.
Dikkat diyorum. Taraftarlara, yönetime, teknik heyetimize, basına ve HAKEMLERE. Dikkat, 25 yıl bekledik, bizim hata yapma lüksümüz yok, sizin de!!!
NOT : Lütfen ama lütfen bu tartışmayı sadece belli kişilere ve belli bir maça bağlamayalım. "Konya maçında hakem kötüydü, Allah'ından bulsun" deyip içinizi dökmeyin caanım başlığa, lütfen.
Birakin artik bu hakemleri!!!
Beyler birakin artik bu Hakem muhabbetlerini...biz bu ligdeyiz ve bu Hakemler böyle ve de hic degismeyecekler. Ve en önemlisi, bu onlarin elinde degil, ipi elinde bulunduranlar baskalari. Bende her mac Hakemlere giydiriyorum ama onlarda emir kulu. Eger namuslu birini bekliyorsaniz, Sener Sen´in "namuslu" filmini izlemenizi tavsiye ederim. Düzen budur.
95-96 yilini hatirlayin...ne oldu? Biz Hakem magduru olmadigimiz halde 2 maci kaybettigimiz icin Sampiyonlugu kaybettik. Niye, cünkü sadece ligin ikinci yarisinda FB Hakemler sayesinde 12 Puan topladi. Evet, bunlar gözle acik acik görülen bir oyundu.
Atay Aktug zamaninda cok umutlanmistim, "Hakemleride yenen bir Trabzonspor" olacagiz demisti. Ama sadece lafda kaldi. Birde Faruk Özak dönemi, kesinlikle artniyet aramiyorum ama kasamizda 2,5 milyon liramiz var diye övünecegine, bir yildiz oyuncu daha alsaydi, su anda tarih bambaska yazilmis olacakti.
Iste o yüzden, birakin bunlari. Hakemleride yenen bir takim olusturmamiz gerek. Sadece onlarida degil, medyayida bir sekilde ignore edecek bir takim. Bunu tek cözümü budur. bunca milyon Eurolarin döndügü bu carki, bu kadar kolay kim hediye eder size, bir düsünün. iste sirf o yüzden, Yattara´nin satilmasina kesinlikle karsiydim. Su anda Allah´a sükür cok iyi gidiyoruz. 6 macta 16 Puan, ama GS macinda hic umutlu degilim, niye mi!!!
GS macinin Hakemlerini bir izleyin, anlarsiniz ne demek istedigimi. Onlarda aslinda yepyeni bir takim sayilir, cünkü o kadar sakat oyuncunun arasinda, oynayanlarin cogu yeni oyuncu. Puan kaybetmeleri olur mu hic...
Besiktas´a ise yazik, bosu bosuna kendilerini yirtiyorlar. 2003 yilini daha cok hayal ederler.
Sözün özü, ne zaman bir takim kurariz ve Canakkale gecilmezi oynariz, yani 70´li yillardaki gibi rakip takimlarin ortasahayi gectigi zaman bayram yaptigi o zamanlar, iste o zaman kimse elimizden Sampiyonlugu alamaz.