Bir Kopenhag Hatırası

Ben bugun 11Aralik 1991 de Avni Akerde oynadigimiz ve ilk macini 1-0 kaybettigimiz BK 1903 kopenhag maciyla ilgili bir animi yazmak istiyorum. O gun Uefa kupasi ucuncu tur rovansinda oynuyoruz ilk maci kopenhag'da 10 kisilik rakibe kaybetmistik. Ama takim avrupada muthis, 1. turda dinamo zagrep (Hask gradjanski) 2.turda olimpic lyon'u ezip gecmisiz. Ilk onbirimiz, PETRONOVIC,ISMAIL, KEMAL, OLSEN, ªEYHMUZ, OGUN, ORHAN- UNAL,HAMI, HAMDI, CYZIO.


Ben heyecanla atacagimiz golu bekliyorum, dakika 57 Hami ceza alanina calimlarla girdi soldan sifira indi ve alti pasin onunde Hamdi'ye topu birakiyor, hamdi topu tam doksana ampul gibi takti. Kopenhag savunmasi o ana kadar cok saglamdi ama birden saskina donduler.


Sonra ikinci golu kovaliyoruz, Unal vuruyor top ust direkden donuyor. Dk. 81 korner kullaniyoruz bizimkiler 10 kisi kopenhag ceza sahasinda, olsen iskaliyor ve gelisen kopenhag ataginda manniche cok pis vuruyor soldan ve petranovic sag kosede seyrediyor ve 1-1 oluyor. Sonra 2 saat yerimden kalkamadim. O zamanin teknik direktoru takimi ruyalarimizin takimi diye nitelendiren Urbain Braemsdi. O gun elenmeseydik, yada kaliteli bir kalecimiz olsaydiinaniyorum takimimiz avrupada cok ileri gidebilecekti o sene , hamdi 21 gol atmisti yine o sezon.


Bu macla ilgisi baska hatirasi olan var mi?

Ilk maçta Ünal'i durduramiyorlardi,bir pozisyonda kalecileri kirmizi kart görecegini bile bile Ünal'i ceza sahasi disinda vurup yere indirdi.Kaleci kirmizi karti gördü ama takiminin maglubiyetini de önledi.Ünal rahat bir on dakika düstügü yerden kalkamadi...


Ikinci maçta aklimda kalan entrajikomik sahne:Sol taraftan bir orta yapildi,top üst diregin üstünde direk boyunca üç defa sekti,altta da kale önünde Hamdi topla beraber zipliyor...Top bir düsse sadece dokunacak ve durum 2-0 olacak...Top düsmedi,direk boyunca ziplaya ziplaya diger tarafa geçti.Ömr-ü hayatimda bir daha böyle bir futbol sahnesi görecegimi de zannetmiyorum...

Trabzonda ki maçla ilgili pek bisey hatirlamiyorum ama, omaçta avniaker'de çekilmis bir fotografim var. bu fotgrafa göre,oldukça kapali ve soguk bir havaydi,maraton tribününün üstü de yoktu, çatisi henüz yapilmamisti yani.Edited by: CuttySark

Golü yemeden hemen önce orta sahada Kemal ile Ismail konusuyorlardi, topun diger kaleden dönüsünü o kadar hizli beklemiyorlardi.. Hiç unutmam o ani..


Ben de stat ta kalanlardan biriydim...

Bence o turu kaybettiysek bu tamamaen kaleci Petranoviçin yüzündendir. MAç bittikten sonra sahaya indim Petranoviçin yerine geçtim bu gol nasil yenir diye iki saat düsündüm ve cevap veremedim.


Trabzonsporun Avrupada sinif atlamak için eline geçirdigi en büyük sanslardan biridir bu maç......


Malesef ama........

ben hatırlamıyorum ama abim o zamanlar ktü deydi maçları kaçırmazdı.Ona dokunan maçladan biri çok ucuza gitmiş

Maçı Kayseride kahvede izliyorum.Öğrencilik yıllarım.
Arkadaşlar hem oyun oynuyorlar hem maçı izliyorlar.İlk maçı 1-0 kaybetmişiz,çok temkinli oynuyoruz rövanşı.1-0 öne geçiyoruz hamdiyle ama çok büyük çoşku yaşamıyoruz nedense,sanki birazdan olacakları biliyoruz gibi.Yada rakibin isimsiz olması bizi fazla heyecanlandırmıyor.Sonra 81.dk idi yanlış hatırlamıyorsam,kopenhag atağında ceza alanımızın biraz içinde sol köşede bir kopenhaglı oyuncu sol ayağının içiyle,tam bizim adam ayak koymak üzereyken topu uzak köşeye plaseliyor,yavaşta bir vuruştu ama top petranoviçin bakışları arasında direğe vurarak ağlara gidiyor.
Yerimden kalkıyorum,hayal kırıklığı,kızgınlık ve üzüntü içinde kahveden çıkıyorum.Dışarda yeni yeni tutmaya başlamış kar yağıyor.Okulun yolunu tutuyorum.
Yarın gazeteleri açıyorum;önde gelen gazetelerden bir tanesinde 3.spor sayfasında bir manşet:TRAB-SON.

Alıntı:

---

TheCrow Nickli Üyeden Alıntı

Ilk maçta Ünal'i durduramiyorlardi,bir pozisyonda kalecileri kirmizi kart görecegini bile bile Ünal'i ceza sahasi disinda vurup yere indirdi.Kaleci kirmizi karti gördü ama takiminin maglubiyetini de önledi.Ünal rahat bir on dakika düstügü yerden kalkamadi...


Ikinci maçta aklimda kalan entrajikomik sahne:Sol taraftan bir orta yapildi,top üst diregin üstünde direk boyunca üç defa sekti,altta da kale önünde Hamdi topla beraber zipliyor...Top bir düsse sadece dokunacak ve durum 2-0 olacak...Top düsmedi,direk boyunca ziplaya ziplaya diger tarafa geçti.Ömr-ü hayatimda bir daha böyle bir futbol sahnesi görecegimi de zannetmiyorum...

---

Yahu evet, süper güzeldi bu sahne :D

Ben maçı Ortaokulda seyrediyordum. Bizim zamanımızda maç saatine denk gelecek dersin hocasına "hocam maç, radyo getirelim mi" diye sorardık. Cevap genellikle "evet" olurdu. Hatta, bu Kophenag maçı için okulun spor salonuna yüzler sıra indirmiş, televizyon kurmuş ve tüm dersleri iptal ederek seyretmiştik :) Algı mı değişti, ortam mı bilmiyorum ama, şu an olamaz gibi geliyor. Ne cesaret yahu? Şimdi olsa o akşam DHA ile tüm TV'lerdesin :)

Hakikaten neydi o yıllar, demek ki Türkiyenin dört bit yanında aynı sistem işliyormuş. ben o yıllarda çanakkaledeydim, maç olduğu vakit sınıfa radyo getirir öğretmenden dinlemek için izin isterdim sağolsun öğretmenlerimiz de bizim okulu kırmamamızın ödülü olarak izni verirlerdi.
bu turu kaybetmemizin nedeninin ilk maçtaki kopenhag kalecisinin mahareti olduğunu düşünüyorum, çünkü ünalı düşürmese 1-0 öne geçeceğiz ve iş orada bitecekti ama nedense kalecileri atıldıktan sonra adamları çok hafife aldık herhalde..
ikinci maçta ise 1-0 öndeyken bir pozisyonda defansımızdaki son adam olsen kornerden gelen topa kafa vurmak için ileri çıkınca adamlar kontradan golü yaptılar...
evde maçı cimbomlu bir arkadaşımla izliyorduk ne kadar da üzülmüştük, tur ellerimizden uçup gitmişti..

Ben de ortaokuldaydım, ders saati olduğu için okuldan kaçıp yakındaki bir kahveye gitmiştim maçı izlemek için. Golden sonra ben de şoke olmuştum, günlerce atamamıştım üzüntüsü içimden.

Alıntı:

---

TheCrow Nickli Üyeden Alıntı

Ilk maçta Ünal'i durduramiyorlardi,bir pozisyonda kalecileri kirmizi kart görecegini bile bile Ünal'i ceza sahasi disinda vurup yere indirdi.Kaleci kirmizi karti gördü ama takiminin maglubiyetini de önledi.Ünal rahat bir on dakika düstügü yerden kalkamadi...

---

ufaktik ve lyon macinda oldugu gibi radyodan dinliyorduk maci. Ve anlattigin bu pozisyona o kadar sinir olmustumki, cildirmistim resmen. Hem 100 de 100lük golümüzü önlüyor ve sadece bir kirmizi kart yiyor hakemede bakmayip sahayi direkmen terk ediyordu. O kaleciyi bir yerde görseydim o günlerde vallahi ne yapardim bilmiyordum.
Radyoda dinlerkende bir baska heyecan oluyordu dogrudur.

bende o maça istanbuldan giden gurbetçi gençelrden biriydim her şey çok güzel gidiyodu taki olsen kornere gidip dönemeyince gözlerimin önünde o kısa boylu açıkları golü atıncaya kadar

Hayatımda en üzüldüğüm maçlardan biriydi o sezon çok iyi orta saha ve forvetimiz vardı ama defans ve kale çok maçta yaktı bizi bu da onlardan biriydi Olsen'in topu kaptırması adamların göstere göstere gelip vurdukları topu Petra'nı seyretmesi o maçı alsak çeyrek finaldeydik.Kopenhag'da ki maçta gole giderken Ünal'ın düşürülmesi Petranoviç'e tribünden atılan yanıcı madde yerde kıvranması şu an gözümün önünde.Elendikten sonra Urbain Breams "Belçika'da bir söz vardır rakipten korkmuyorum futboldan korkuyorum"demişti.Ne kadar güzel özetiydi o gün yaşadığımızın.

Topun bizim kaleye tıngır mıngır gidişini hatırlıyorum. Ulan en çok can sıkan oydu top öyle yavaş gitti ki her anı daha da ızdırap...Bir de golden önce Olsen ileri çıktı diye kızdığımı hatırlıyorum. Ama turu onlara getiren ilk maçta Ünal' ı indiren herifti. Çok akıllıca bir hamle idi...

Top rövanş maçında da kalecimizin bakışları arasında yine öyle "tıngır mıngır" gitmişti kaleye.

Alıntı:

---

TheCrow Nickli Üyeden Alıntı

Ikinci maçta aklimda kalan entrajikomik sahne:Sol taraftan bir orta yapildi,top üst diregin üstünde direk boyunca üç defa sekti,altta da kale önünde Hamdi topla beraber zipliyor...Top bir düsse sadece dokunacak ve durum 2-0 olacak...Top düsmedi,direk boyunca ziplaya ziplaya diger tarafa geçti.Ömr-ü hayatimda bir daha böyle bir futbol sahnesi görecegimi de zannetmiyorum...

---

Şanssızız...
Hatta öylesine alıştıkki bu duruma, üniversite yıllarında yurtta, tvden milli maçları izlerken, penaltı ya da frikiklerde herkes "oooooooOOOOO..." diye hep bir ağızdan tempo tutup erkenden golün keyfini çıkarmaya uğraşırken, Trabzonsporlular "durun, şişşş etmayın, sora gol olmayacak" tarzında tedirginliklerini belli ediyorlardı.

Petranoviç atılan bir fişek sonucu yerde kalmıştı ve sonra kalkmıştı yanlış hatırlamıyorsam!
Kalkmasaydı hükmen galiptik!

evet herkesin gercekten anlattıgı güzel hikayeler var...ünalın düsüsürülüsü ve takımı harika oynatısını unutamıyorum....ilkokuldaydım bende...macı oynadıgımız kadroyu annemler ablalarım hepsi ozaman sayabilirlerdi o kadro o kadar bizdendi ki cünkü....macta hamdi gol atınca sevincten evdeki saksının üzerine yanlıslıkla zıplayıp ortalıgın toz toprak içine kaldıgını unutamıyorum....annnemde zavallı bi yandan temziliyo bi yandan beni yakalamaya calısıyodu....

Vay be...
Henüz 2 yaşındaydım o zamanlar ama okudum duygulandım...

Öff okudum gene o günler geldi aklıma. Ulan Petra ömrümüzü yedin. Bir nesilin ahını aldın. Bilmem öte tarafta ne yapacaksın.

Gerçekten yazık olan bir maç. Kimbilir.. O tur geçilse şu cin con can ların övünüp durduğu malum kupa bizim müzemizde çooooook öncesinde yerini alıcaktı. Nerden nereye gelmişiz.. çok özledim be avrupa başarılarını.. Trabzona gelen inter lerin, lyonların, barselona ların, liverpool ların, aston villa ların çimleri yoluşunu izlemek istiyorum.. ve de şu başlıkları yeniden görmek istiyorum..
"trabzon liverpool un pul unu aldı, pulsuz gönderdi"
"hamsi eyfel e çıktı" (lyon maçından sonra..)
"son gülen.." (aston villa...)

ah ulan petra :(