Dünya Futbolunda Irkçılık..
Futbolda ırkçılık
Futbol kendini ırkçılık ve şiddet batağından kurtarmalı.FIFA ve UEFA, bu sezon başında yaptığı toplantılarda, saha içinden çok saha dışında yaşanan sorunlara eğildi.
Bence de bir futbolcunun derisinin rengi yüzünden, tribünlerdeki binler ve yeşil sahadaki meslektaşları tarafından horlanması, hakem hatalarını engellemek ya da oyun kurallarında düşünülen değişikliklerden çok daha önemli. Irkçılık ve şiddet futbolunun en büyük sorunudur.
Ülkemizde bu tür çirkin görüntüler yaşanamdığı için belki bu sorun size ütopik geliyor. Ne de olsa Türkiye’de siyahi futbolcular hep el üstünde tutuluyor. Bu şartlar altında Fenerbahçe ikinci kaptanın bir Yahudi, üçüncü kaptanının da Nijerya asıllı olması Türkiye’nin futbol dünyasındaki imajı açısından bir artı puan.
İtalya’da ise durum biraz farklı. Geçen sezon Parma’nın Kamerunlu golcüsü Patrick M’boma’nın İtalya’da başka bir takıma transfer olacağı yolunda söylentiler çıkmıştı. Sanıyorum adı geçen takım Vicenza’ydı. Vicenza başkanı bu söylentiler üzerine kısa ve net konuşmuştu; “M’boma’nın bizim takımımızda oynama şansı yok çünkü o bir zenci”. Aslında İtalya’da ırkçılık konusuna sabıka kaydı en kabarık olan kulüp “SS Lazio”... Yandaşlarının oldukça büyük bir bölümünü “Mussoliniciler” oluşturuyor. Mavi beyazlı tribünlerde gamalı haçları sıkça görmek mümkün.. Laziolular, bırakın kendi takımlarında zenci bir oyuncuya tahammül etmek, rakip takımın futbolcularını bile ıslıklarla protesto ediyorlar. Lazio taraftarı bu tavrından dolayı İtalya Futbol Federasyonundan ceza bile aldı.
Lazio taraftarı son haftalarda hassas bir sınav veriyor. Roma Kulübünün 101 yıllık tarihinde ilk kez bir zenci, belki zenci demek doğru olmaz “koyu esmer” bir futbolcu forma giyiyor. Perugia’dan transfer edilen Fabio Liverani melez bir İtalyan. Liverani’nin transferinden sonra ilk izlenimler olumluydu. Siyahi futbolcunun ilk antrenmanında binlerce Laziolu Liverani’ye sevgi gösterilerinden bulunmuştu. Gerçi bu taraftar topluluğunun, kötü imajını düzeltmek isteyen Lazio yönetimi tarafından tutulduğunu iddia edenler de var ama olsun. Antrenman sahasındaki güzel görüntüleri bozan ise kulübü çevreleyen duvarlardaki protesto yazılarıydı. Yani bu konuda Lazio’da kazan kaynamaya devam ediyor. Bu arada meraklısı için bir not; Lazio kulübünün resmi adının SS Lazio olması tamamen tesadüf. Kulübün tam adı; Societa Sportiva Lazio...
İtalya kadar yoğun olmasa da İngiltere ve Almanya’dan da zaman zaman tatsız haberler geliyor. İspanya ise diğer Avrupa ülkelerine göre daha masum. Avusturya ise ırkçı parti başkanı Jorg Heider’le futbol sahalarında da mücadele ediyor. Heider, birinci ligde mücadele eden Karnten kulübünün başkanlığını yapıyor ve takıma yabancı futbolcu almıyor.
Yuvarlanan meşin yuvarlak milyonları peşinden sürüklüyor. Kitleleri etkisi altına alan futbol günümüzde en güçlü propaganda araçlarından biri olma yolunda. Futbolun sihirli gücünün “zararlı insanların” eline geçmesi en çok bu spora din gibi taban gençlere zarar verir. FIFA ve UEFA’nın futbolu ırkçılıktan uzak tutma çalışmalarını yürekten destekliyorum.
Emek Ege.
Bunun dışında şöyle bir olay gerçekleşmiş ;
Kilis Şehir Stadı'nda oynanan ve gergin geçen karşılaşmada Diyarbakır Kayapınar Belediyespor deplasmanda 3-2 yendiği karşılaşmada ilginç bir olay yaşandı.
Diyarbakır Kayapınar Belediyespor yedek kulübesinden bir futbolcu, 4. Hakem Ali Şükrü Beldüz'ün yanında karşılaşmanın hakemi Trabzon Bölgesi Hakemi Muhammet Başkan'a son dakika içerisinde Kilis Belediyespor lehine penaltı çalmasına sinirlenerek, herkesin gözü önünde "Ayıp ya. Lazsınız Kürtleri sevmezsiniz" diyerek tepki gösterdi.
Bunun üzerine Diyarbakır Kayapınar Belediyespor Teknik Direktörü Özcan Gökçeoğlu, futbolcusunun üzerine yürüyerek "sus" diye azarladı. Futbolcu "tabi hocam yeter ya" diyerek tepkisini sürdürdü. Karşılaşma sonucu iki takım futbolcuları arasında kısa tartışma yaşandı.
