Trabzonspor, zamaninda yakalamis oldugu yuksek standartlarin zorunlu kildigi buyuk (ve maalesef gunumuz sartlarinda artik gercekci olmayan) hedeflerin esiri olmus yirmi kusur yildir ve hala ezilmekte bu agir yukun altinda...
Bir turlu kabul etmek istemesekte uzunca bir zamandir buyuklugune yalniz biz Trabzonsporlular`in inandigi bir bir camia durumuna dusmek ne aci ! En ufak tokezlememizden bile sadistce zevk alan kardes (!) Anadolu takimlarinin maskarasi olmak ne aci !
80`li yillardan itibaren cok hizli degisen ve gelisen dis dunyayi ve futbol endustrinin dinamiklerini kavramakta geciken camia, cozumu baskalasmakta arasa da; bu, yasanan kimlik bunalimini ve sizofrenik kirilmayi derinlestirmekten baska birseye yaramadi.
Basarisiz ve kupasiz gecen yillar bir taraftan sampiyonluk ozlemini artirirken diger taraftan da camiada (burada camia kavramini kullanmayi tercih ediyorum, cunku yasananlari sadece yonetimlere, teknik kadrolara, futbolculara ya da taraftara baglamiyor, meseleye butunsel bir perspektiften bakmayi tercih ediyorum) yillar gectikce iyice kroniklesecek ciddi bir ozguven erozyonuna ve kirilganliga sebep olmustu.
Kollektif bilincaltimizi esir alan bu basarisiz olma psikozu, donem donem yakaladigimiz cikislarin sonunu bir turlu getiremememizin ana sebebi olmus; kritik donemeclerde hortlayarak bitirici hamleyi yapmamiza mani olmustur. 2004 ve 2005 yillarinda kacan sampiyonluklar buna en guzel ornektir.
Kotu bir (2005-2006) sezondan ve yaz doneminde yasanan kaostan sonra bu sezona cok buyuk beklentilerle girmeyen camia, Besiktas ve G.Saray maclarinda alinan gosterisli galibiyetler ve sampiyonluk yolundaki rakiplerimizin umulmayan kotu futbollari ve puan kayiplariyla tekrar sampiyonluk havasina girdi. Buna bir de fiktstur avantajimiz eklenince gereksiz yere cok erken liderlik ve sampiyonluk baskisi yasamaya basladik. Bu da adeta bu sezon icin sonun baslangici oldu. Konya ve Ankaragucu maclarinda oynanan silik ve etkisiz futbola karsin "kralin ciplak oldugunu" bir turlu gormek istemedik ve G.Birligi-Rize-Sakarya serisinden 9 puan cikarma hayalleri kurduk. Vasatin altindaki bu 3 takima karsi sergilenen ezik ve ruhsuz futbol sonucunda birakin puan almayi gol bile atamazken; erken gordugumuz sampiyonluk ruyasindan bir kez daha, sarsici bir sekilde uyanmis olduk.
...ve her zaman oldugu gibi gunah kecisi aramaya koyulduk. "Yonetim tez elden istifa etmeli, hoca kovulmali ve uc-bes futbolcu sallandirilmaliydi" Dort bir elden kurban ariyorduk kana susamis bir sekilde! Sucluyu bulup kurban edecek ve temiz, yeni bir sayfa acacaktik (!) Halbuki goremiyorduk asil sakatligin bu zihniyette oldugunu ve asil kurban edilmesi gerekenenin bu infazci zihniyet oldugunu...
Evet, camiaya acilen bir sok terapi gerekiyor. Onumuzdeki gercekdisi ve irrasyonel ne kadar hedef varsa silip atarak; gecmisimizde yasamaktan bir an once vaz gecerek, yeni bir sayfa acma zamani...
Artilarimizi ve eksilerimizi daha saglikli tartarak, ulasilabilir ve gerceklestirilebilir hedefler koyma zamani...
Populist zihniyetin urunu, gunu birlik basariyi degil, kademeli bir sekilde surekliligi olacak basarinin sistematik altyapisini olusturmaya baslama zamani...
Bizi biz yapan degerleri dogru anlama zamani...
Ve de herseyden onemlisi tum bunlari gerceklestirecek zihniyet donusumunun kivilcimini yakma zamani... Cunku sorun kisilerde degil, zihniyette!
Gecmisine saygi duyan fakat gecmiste yasamayan Yeni Trabzonspor`u kurma zamani...