Bir Dönem Daha Bitiyor
Yaklasik iki senelik bir hizmetin ardindan bir dönemin daha sonuna geliyoruz. Bu iki senede de gururlu, mutlu, hüzünlü, kizgin anlar yasadik. Sonunda bir kez daha ?Olagan Olmayan Kongre?ye geldik çattik. Ne yazik bir kez daha Olagan olani bekleyemedik. Beceremedik; transfer yapmayi, Istanbul Burjuvasina benzemeyi, oldugumuzdan farkli görünmeyi.
Evet, biz oldugumuzdan farkli görünemiyoruz. Biz neysek oyuz. Yaratan istemiyor bizim kostüm giymemizi. Oynanan maskeli baloya hep horon kiyafeti ile gidiyoruz. Kendimizi kaybettiremiyoruz. Sabredemiyoruz, telastan uzak isler yapamiyoruz, parliyor, patliyor sonra da ?nerede yanlis yaptik? diye dövünüp duruyoruz. Ah o Karadeniz kani yok mu damarlarda! Peki bundan sikayetçi miyiz? Bunu bilemiyorum. Hem kendimiz oldugumuz için gurur duyuyor sonra da Istanbul Burjuvasina benzemedigimiz, benzeyemedigimiz için kiziyoruz kendimize, bizden olana.
Bir dönemi daha bitirdik, yeni bir döneme basliyoruz. Aktug açikladi: ?Aday degilim?. Demek ki kesinlikle yeni bir dönem gelecek. Güzel. Güzel de yikmak için o kadar çaba sarfettik ki, acaba kurmaya, insaata hazirlandik mi? Ya da birileri hazirlandi mi? Umarim hazirlanmistir. Umarim bir sene sonra yeni bir baslangiç yapmak zorunda kalmayiz. Umarim her seçim döneminde adi geçen ?Trabzon?un Büyükleri? bu sefer gerçekten hazirdirlar da, yeni isbasi, özlenen basarilari getirir.
Trabzonspor çaga biraz ayak uydurmaya basladi sanki; borsalara girdi, kulübün idari yapisi degisti, kendi markamiz oldu. Ama diyorum ya; bu maske bize olmadi. Magaza açtik, adina da TS Club dedik. Niye Club oldu simdi. Haa pardon ?globallesiyoruz ya?. Birbirinden yaratici, birbirinden farkli kültürlerin olusturdugu sözcük hazinemiz yerine, en kolayi yabanci kökenli ?cool? bir isim buluverdik. TS Club dedik.
Ögrenmedigimiz, bilmedigimiz diyarlara gittik. Brezilyalarda gezdik. Havasini suyunu bilmedigimiz, bize yabanci topraklardan bize yabanci oyuncular getirdik. Sonra da onlarin tepesine bindik: ?Ula oynayin usaklar!? diye. Oralara gittik de kendi burnumuzun dibindeki çirkefleri, iddalari, gencecik oyuncularimizin içine düstügü bataklari göremedik. Jefferson?lari, Eller?leri getirdik; Gökdeniz ve Alisen?i kaybettik. Ufukhan?i görmemizi de bir Bosnak sagladi.
Türlü türlü sirketler kurduk. Hala tam ne is yaptiklarini bilmedigimiz. Bazilarini borsalarda pazarladik. Gelen paralar sasirtti bizi. Görmemistik bu kadarini bu kulübün kasasinda. Önce siki siki tuttuk, sonra da basladik saçmaya. Bunlari yaparken Istanbul?dan profesyoneller getirmedik. Biz yaptik; da acaba gerçekten yapabildik mi?
Derken annemizin liginden Sampiyonlar Ligi?ne terfi ettik. Ama dediler ki; sizin burada oynamaniz için önce su ?can düsmaniniz? ile oynamaniz lazim. Önce küçük gördük, sonra çok korktuk, telaslandik. Gene maske uymamisti yüzümüze. Elimize yüzümüze bulastirdik. Biz neysek oyuz kardesim. Olamiyoruz baska türlü.
Kulübe mafya sokmakla suçladik bazi baskanlarimizi, sonra dedik ki: ?Sampiyonlugumuz Fener?e verilirken yönetim neredeydi, niye kulis yapamadi?? Sahaya dalip rakip kaleciye saldirana bir sey demedik, federasyona kizdik. Ama sonra bunu para cezasi ile savusturunca ses çikarmadik. Çünkü deliydi sahaya atlayan. Acaba gerçekten deli miydi, yoksa tam da bir Trabzonlu mu?
Yildiz oyuncu transferi yapmamakla suçladik yönetimimizi; sonra da dedik ki: ?nerede bu gençler?. Sonra Fener maçinda gördük gençlerimizi ve gurur duyduk onlarla. Biz degisemiyoruz, benzeyemiyoruz baskalarina. Takamiyoruz maskeyi suratimiza. Anadolu?da dogduk. Orada büyüdük ve orada kaldik. Sikayetim mi var peki? Hayir, ben halimden memnunum, neysek oyuz kardesim.
Bir maskeli balo tertiplenmis. Bazilari hakem, bazilari federasyon baskani, bazilari kulüp baskani, hatta bazilari bakan olarak gelmisler baloya. Biz de davetliyiz. Ama iki tane kostüm var seçebilecegimiz. Birincisi ?Istanbul Burjuvasi? kiyafeti. Digeri ?Anadolu köylüsü?. Ama biz ikisi de degiliz. Zaten onun için adi maskeli balo ya! Biz de kendimizce kiyafet begenmis, gidiyoruz baloya.
Ama bir kemençe sesi geliyor derinden ve basliyoruz horona. Maske düsüyor ve her seferinde kendi gerçekligimiz ile karsilasiyoruz.
Ne yapalim kardesim, biz neysek oyuz! DEGISEMIYORUZ.