Arkadaslar,<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
Umarim mazur görürsünüz, konuyla ilgili gerek ve yeter miktarda baslik var ama oralarda toz dumandan göz gözü görmüyor. Ben de her zaman yazamiyorum. Perspektifi biraz daha genisletip, daha saglikli bakabilmemiz amaciyla bu yaziyi kaleme aldim.
Söyle biraz geriye yaslanin ve düsünün rica ediyorum:
Türkiye?de bir kulübün, üstelik de siradan bir kulüp degil, sampiyon olmus dört kulüpten birinin bu hafta sonu kongresi var ve baskan adaylari hakkinda taraftarlarin birinin ak dedigine öteki kara diyor. Hâttâ o kadar ki, daha açik ve koyu renkler olsa, herhalde onlar tercih edilecekti.
Yasim itibariyle Samil Ekinci dönemini yasamis bir kusagin mensubuyum. Nasil bir baskandi, hatirlayaniniz var mi? Mükemmel bir baskandi ve mükemmel bir kadrosu vardi, degil mi? Hayir degil. Ne kendisi mükemmeldi, ne kadrosu, ne de kulübün bir baska unsuru?
Aradan bunca yil geçtikten sonra o dönem bizim gözümüzde gerçek anlamda efsanelesti, kutsal ve dokunulmaz bir zaman dilimine dönüstü. Leyla, yillarca çölde kendisini sayiklayarak gezen Mecnun?a döndügü zaman Mecnun ona, ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Leyla benim içimdedir, sen kimsin?[/B]? diye sormus? Mecnun?un gözünde ulasilmaz ve soyut bir varliga dönüsmüs çünkü Leyla?
Trabzonspor da bizim zihnimizde, benligimizde bir tür Leyla oluvermis? Her seyiyle mükemmel olacak, baskanindan tutun, malzemecisine varincaya kadar? Bir kongre yapilacak ve öyle bir baskan ve yönetim kadrosu seçilecek ki, bu insanlar bir baska boyuttan gelecek; günahtan, kusurdan, hatadan münezzeh olacaklar (hâsâ)? Ve Trabzonspor?u eski günlerine kavusturacaklar. Kimse itiraz etmesin, herkesin bilinçaltinda bu yatiyor. Kimsecikleri yakistiramiyoruz o koltuga? Orasi muhayyel ve efsanevi bir yer çünkü? Faniler oraya layik olamaz?
Iste o ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Bu adam filanca zaman su hatayi yapmis, su aday falanca siyasi akimin adamiymis, o öyleymis, bu böyleymis[/B]? söylemlerinin derinine indigimizde karsimiza bu çikacaktir, yani o Leyla sendromu? Mükemmel olmali o insan, kusursuz olmali? Attigini vurmali, yumrugunu koydu mu oturtmali, asla hedef sasirmamali? ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Gak[/B]? deyince ekmek gelmeli, ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">guk[/B]? deyince su?
Arkadaslar, böyle bir sey yok? Elimizdeki malzeme belli, kumas belli? Bu kumastan pembe incili kaftan çikmayabilir. Bana sorarsaniz da çikmaz? Ancak elimizdekiyle olabilecegin en iyisini yapmak istiyorsak, biraz makûl olmamiz gerekiyor. Amiyane tabirle ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">saksakçi, yalaka[/B]? olmayacagiz tabii, zaten Trabzonspor taraftarinin genel karakteristiginde bu yoktur. Muhalif bir ruha sahiptir Trabzon sehri ve halki?
Bana yönelebilecek en mantikli itiraz olarak sunu görüyorum, sizlerin yerine konustugumu düsünüyorsaniz af buyurun: ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Abi, iyi diyorsun da, bu isi çok daha iyi yapacak insanlar var ama ortaya çikmiyorlar.[/B]?
Nasil çiksinlar, söyler misiniz? Kör degil ya bu adamlar, Trabzonspor baskanligi koltugundan ayrilan birinin, ayni makam için bir daha adinin bile anilmasinin firtinalar, boranlar kopardigini, adamin neredeyse sokaga bile çikamayacak duruma geldigini görmüyorlar mi?
Arkadaslar, sapsiz armut, çöpsüz üzüm aramayalim. Mazide kalan büyülü ufuklar ayagimiza dolasmasin. Batan günün ardindan kizil gruba bakip bakip, hüzünlü melodiler mirildanmayalim. O gün bitti, bir daha tekrari olmayacak. Biz dogacak yeni günün hesabini yapmaya baslayalim. Yeni günde bizi neler bekledigini tam olarak bilmiyoruz. Hava günesli olabilir, yagmurlu olabilir, yollar dikenli ve çamurlu olabilir. Hedefimiz aynidir, yolumuz aynidir. Ilerideki baskani begenmiyoruz diye kafileyi terk edip, ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Ben sizinle gelmiyorum, burada oturup donmayi ya da kurtlarin beni yemesini bekleyecegim[/B]? diyemeyiz. Dersek, en büyük aciyi biz çekeriz, en büyük zarari biz görürüz. Her basimiza geçene ?<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Bu adam fareli köyün kavalcisidir![/B]? suçlamasinda bulunursak, farelerin gelip köyü istila etmesinin sorumlulugundan kurtulamayiz. Hâttâ en büyük sorumlusu biz oluruz.
Selam ve muhabbetle?
Bülent Sirin