Lafı Gediğine Oturtma Sanatı
*varan 1
*** cumhuriyet'in ilânından sonra istanbul'da bir resepsiyon
verilir.
tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir.
davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat ingiliz ateşesi olan
binbaşının bakışları mustafa kemal'in gözünden kaçmaz.
bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam
etmektedir.
ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.
yaver mustafa kemal'e şöyle der:
- paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana
mustafa
kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.
bunun üzerine mustafa kemal şöyle der:
- git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış?
varan 2
* Konuşma hacettepe üniversitesinde cem yılmaz ile bir hacettepeli
arasında
geçmektedir: *
*çocuk: cem bey basında sizin hakkınızda karizmatikmiş diye söylentiler
çıkıyor. size göre sizin karizmanız var mı? eğer varsa kaç cm? *
*cmylmz: valla karizma insanın içinde hissettiği bir şeydir. sen içinde
kaç
cm hissediyorsan benim de karizmam o kadar. *
varan 3
*** 80'li yılların sonların bir beşiktaş-boluspor maçı sırasında hakem
beşiktaşın net 2 golünü vermez, boluspora havadan bir penaltı verir. maç
çığrından çıkmıştır. beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi
düşünürler.
boluspor 2. golü de atar.
metin tekin santrayı yapmaz bekler. hakem düdüğü bir daha çalar, ama
metin
hala topa dokunmaz.
hakem, "metin neden başlamıyosun, bak kart çıkartırım" der.
metin cevap verir: "hocam sahanıza geçin de başlayalım"
*
** show tv'deki ateş hattı programında reha muhtar prens charles'ın
müslüman
olduğu yönündeki söylentileri eleştirmektedir. konuyu diyanet işleri
başkanıyla tartışmaktadır:
-efenim prens charles'ın müslüman olduğunu söylüyorlar. peki ama öyle bir
adamdan müslüman olur mu?
-olur tabi neden olmasın?
-ama efenim nasıl olur?
-reha bey siz müslüman mısınız?
-tabi müslümanım efendim.
-siz namaz kılıyor musunuz?
-hayır.
-oruç tutuyor musunuz?
-hayır.
-içki içiyor musunuz?
-evet.
-e sizden nasıl müslüman oluyorsa, ondan da en az sizin kadar müslüman
olur.
* muhabir: müslüm bey, hakan taşıyan için arabeskin yeni peygamberi
diyorlar. ne diyorsunuz?
müslüm gürses: ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum. *
** fatih altaylı, erman toroğlu için
fa: "o kabzımal futboldan ne anlar ki" deyince
ea: "ben eski futbolcu ve hakemim futboldan anlarım, kabzımalım hıyardan
da
anlarım"
* hülya avşar: "hiç aynaya baktın mı? sen de popstar hali var mı?"
ajdar: "aynaya değil ama size bakınca kendimi bayağı star gibi
hissediyorum"
* rahmetli barış manço fransada bir televizyon programına katılır.
herşey
gayet güzel giderken, sunucu klasik avrupalı edası ile "siz türkler
barbarsınız" muhabbetine girer. bunun üzerine barış manço sunucuya
üzerinde
para olup olmadığını sorar. sunucu cebinden birkaç banknot çıkartıp barış
manço'ya uzatır:
b.m: şimdi bu paranın üzerindeki kim?
s: general bilmem ne, bilmem neredeki savaşta kahramanlık yapmıştır bla
bla
bla.
b.m: peki bu?
s: teğmen bilmem ne, böyle etmiştir, şöyle etmiştir.
bunun üzerine barış manço cebinden birkaç banknot çıkarır ve
üzerindekileri
teker teker anlatır:
bm: bu mevlana celaleddin rumi; ünlü bir türk düşünürüdür. bu halit refik
karay; ünlü bir türk edebiyatçısıdır. bu mustafa kemal atatürk, türkiye
cumhuriyeti nin kurucusudur.
sesizliğin üzerine sunucuya bakarak şöyle der:
-şimdi siz söyleyin, kim barbar?
*
*
* İstanbul üniversitesinin aptal asistanlarından biri, okulu uzatan bir
arkadaşın,
finalde yanına gidip
-eşşeği bile bağlasan buraya dört yılda bitirir, demiş. arkadaş da,
-o eşşeği iki yıl daha bağlayın hocam, asistan olur!!deyip lafı gediğine
oturtmuştur, helal olsundur!
:D