Su sikintili gunlerimizde bu baslik da nerden cikti dalga mi geciyorsunuz diye sorup sinirlenmeden once bi okuyun renkdaslar... Ilk defa baslik aciyorum ve sirf baslik acmis olmak icin yada ne biliyim degisik birsey olsun diye actigim bir baslik degil. Umarim kapanmaz ve surekli guncel kalir..
Uzun suredir sampiyonluk yasayamamis olsak bile er yada gec sampiyon olacagiz. Bu forumda buna suphesi olan yoktur umarim. Ve forumdaki onca “yonetim ve Ziya Dogan istifa”, “avni aker’de adam bicaklandi”, “Haber Turk’e tepki” “Gokdeniz ve Duran Toplar” vs. vs. gibi bunalim basliklarin altinda bence boyle bir baslik olmasi cok guzel olur..
Ben 27 yasindayim, Trabzonspor en son sampiyon oldugunda 4-5 yaslarindaydim ve sizde takdir edersinizki pek net hatirlamiyorum. Trabzonspor’un o efsane gunlerini hep buyuklerimizden duydum.. Ve sampiyonluk duygusunu gercek anlamda hic yasayamadim.. Sanirim sizlerin ve Trabzonspor taraftarlarinin da ciddi bir kismi benimle ayni durumda.. ‘96 senesinde - sanki bir ruya gibiydi – bu duyguya cok yaklasmistik ama elimizden kayip gitti.. Ve geldigimiz bugunlerde durumumuz ortada.. Elbette bu gunlerde gececek ve elbette sampiyon olacagiz tipki daha once yaptigimiz gibi EZE EZE!!
Gelelim bu topic’e.. Burda genel organizasyonsal olarak nasil kutlasak diye tartisip fikirlerimizi paylasabilecegimiz gibi benim asil istedigim kisisel olarak neler yapacagimiz.. Herkesin sampiyonluk halinde yasayacagi duygulari ve yapacagi seyleri yazacagi belki bizi biraz mutlu edecek, gunumuz Trabzonspor sorunlarindan uzaklastiracak, forumdaki basliklar arasinda bir renk bir olusturacak bir topic .. Ve Sampiyon oldugumuz zaman raflardan cikartip donup bastan okuyacagimiz bir topic..
Ben baslamak istiyorum musadenizle..
Dusuncesi bile cok guzel.. Sampiyonluga kostugumuz sezonun ikinci yarisinda bu tarihi maclari ve gunleri kacirmamak icin isimden ayrilip (su anda yurt disindayim ve maclara gidemiyorum) Trabzon’a geliyorum ve maclara gidiyorum.. Sampiyonlugun geldigi bu tarihi anlarin, sampiyonluktan uzak gecen yillarin acisini cikarircasina her dakikasinin tadini alarak yasiyorum. Pazartesileri spor gazetelerini zevkle aliyorum ve okuyorum.. Spor programlarini uc eziklerin yorumcularinin teknik direktorlerini istifaya davet eden soylemlerini birbirleriyle kavga etmelerini zevkle izliyorum.. Maclarda Trabzonspor’un ezici ustunlugu ile rakibi eze eze bol gollu galibiyetlerini izliyorum. Futbolcularimiz muthis birlik beraberlik icinde.. Formamiz TS Club’larda kapis kapis gidiyor, Trabzonspor taraftari olmayanlar bile aliyor.. Anadolu takimlariyla oynarken bile rakip seyirci “ xxxx fener olamassin sampiyon”, “sampiyon Trabzon” sarkilari soyluyorlar.. Tekrar Anadolunun sesi olmus Trabzonspor.. Boyle geciyor gunler ve maclar..
Sampiyonlugu garantiledigimiz macin bitis duduguyle sanki bir ruya gercek oluyor ve kendimden geciyorum.. Vee.. ligin son haftasina sampiyonlugu garantilemis olarak giriyoruz.. Son macta zor bela Avni Aker’de kendime yer buluyorum.. Mac bitiyor, mactan once seref tribunun onune konulan sampiyonluk kupasi kaptanimiz Huseyin Cimsir’in ellerinde havaya kalkiyor.. Tum stad gozyaslarina bogulmus bir sekilde, herkes yanindakine sariliyor ve agliyorlar birbirlerini tanimasalar bile..
Ve ben dunyadaki tum maddi manevi sorunlarimi unutuyorum.. Sadece o anin tadini cikartiyorum uzun yillarin acisini cikartarak.. Stadin onundeki Trabzonspor bulvarindan meydana kadar tum sokaklar dolu, ellerde Trabzonspor bayraklari tum sehir bunu kutluyor.. (olaysiz ve silahsiz tabii ki)..
Veee daha onceden hazirlanmis sampiyonluk otobusunun ustunde tum futbolcular ve sampiyonluk kupasi staddan cikip kalabaligin icinden yavas yavas ilerlemeye basliyor.. Avni Aker’den tesislere kadar saatlerce surecek olan bu yolculuk kutlamalarin odak noktasi oluyor.. Tum televizyonlar canli yayinda bu goruntuleri veriyorlar.. Futbolcular taraftarlarla butunlesmis adeta.. Futbolcular mactan sonra dus bile alamamis.. Hava sicak.. Futbolcular formalarini coktan kaptirmis taraftarlara.. uzerlerinde sadece sortlari .. Futbolcularda agliyorlar, onlar da mutluluktan ne yaptiklarinin farkinda degiller.. Nedense en cok sevinen futbolcu Yattara olcakmis gibi geliyor.. Gece gec saatlere kadar kutluyoruz ve sabaha dogru evime geliyorum (dolmuslar calismadigi ve yollar kapali oldugu icin muhtemelen yuruyerek)
Televizyondaki sampiyonluk ile ilgili programlari izliyorum.. Trabzonspor bir daha sampiyon olamaz diyenler laflarini yemis bir sekilde yorum yapmaya calisiyorlar ve kutlamalari izliyorlar.. Istanbul ve Ankaradaki kutlamalarimizi izliyorum televizyonda.. Ve tabi sampiyonluk oykusu programlari.. “Trabzonspor’un 2006-2007 sezonundaki kotu gidisi herseyin yeniden baslangici olmustu aslinda..” diye basliyor program ve bugunlere donuyor.. Sonra yapilan transferler, altyapidan gelen oyuncular vs. sampiyonlugun oykusu anlatiliyor.. O yilki gollerin hepsi teker teker gosteriliyor o yilin hit sarkilari esliginde.. Klipler ardi ardina geliyor..
Ve sonra BMN tabii ki.. Insanlar sabaha karsi kutlamalardan donmus, bilgisayar basinda birbirinden renkli videolari resimleri birbiriyle paylasip sampiyonlugu kutluyorlar.. Artik yeni topic’ler acilmaya basliyor “sampiyonluk oykumuz”, “onumuzdeki sezon hedef namalup sampiyonluk olmali”, “Sampiyonlar Liginde gruptaki en kritik macimiz Trabzonspor’umuz – Barcelona”. “Yattara Ronaldinho’ya karsi”, “Yattara Ronaldinho ile takas edilmeli mi ?”
Ve gunlerce bu sampiyonlugun tadini cikartmaya devam ediyorum.. Gazete kupurlerini biriktiriyorum, sampiyonluk yolundaki maclarimizi ve kliplerimizi izliyorum, bordo-mavi formami giyip Ankara’da Istanbul’da geziyorum.. Her zaman gururla yaptim bunu ama bu sefer daha bir baska olacak..
Kabaca bunlar geldi aklima benim.. Peki ya siz ??
Uzun suredir sampiyonluk yasayamamis olsak bile er yada gec sampiyon olacagiz. Bu forumda buna suphesi olan yoktur umarim. Ve forumdaki onca “yonetim ve Ziya Dogan istifa”, “avni aker’de adam bicaklandi”, “Haber Turk’e tepki” “Gokdeniz ve Duran Toplar” vs. vs. gibi bunalim basliklarin altinda bence boyle bir baslik olmasi cok guzel olur..
Ben 27 yasindayim, Trabzonspor en son sampiyon oldugunda 4-5 yaslarindaydim ve sizde takdir edersinizki pek net hatirlamiyorum. Trabzonspor’un o efsane gunlerini hep buyuklerimizden duydum.. Ve sampiyonluk duygusunu gercek anlamda hic yasayamadim.. Sanirim sizlerin ve Trabzonspor taraftarlarinin da ciddi bir kismi benimle ayni durumda.. ‘96 senesinde - sanki bir ruya gibiydi – bu duyguya cok yaklasmistik ama elimizden kayip gitti.. Ve geldigimiz bugunlerde durumumuz ortada.. Elbette bu gunlerde gececek ve elbette sampiyon olacagiz tipki daha once yaptigimiz gibi EZE EZE!!
Gelelim bu topic’e.. Burda genel organizasyonsal olarak nasil kutlasak diye tartisip fikirlerimizi paylasabilecegimiz gibi benim asil istedigim kisisel olarak neler yapacagimiz.. Herkesin sampiyonluk halinde yasayacagi duygulari ve yapacagi seyleri yazacagi belki bizi biraz mutlu edecek, gunumuz Trabzonspor sorunlarindan uzaklastiracak, forumdaki basliklar arasinda bir renk bir olusturacak bir topic .. Ve Sampiyon oldugumuz zaman raflardan cikartip donup bastan okuyacagimiz bir topic..
Ben baslamak istiyorum musadenizle..
Dusuncesi bile cok guzel.. Sampiyonluga kostugumuz sezonun ikinci yarisinda bu tarihi maclari ve gunleri kacirmamak icin isimden ayrilip (su anda yurt disindayim ve maclara gidemiyorum) Trabzon’a geliyorum ve maclara gidiyorum.. Sampiyonlugun geldigi bu tarihi anlarin, sampiyonluktan uzak gecen yillarin acisini cikarircasina her dakikasinin tadini alarak yasiyorum. Pazartesileri spor gazetelerini zevkle aliyorum ve okuyorum.. Spor programlarini uc eziklerin yorumcularinin teknik direktorlerini istifaya davet eden soylemlerini birbirleriyle kavga etmelerini zevkle izliyorum.. Maclarda Trabzonspor’un ezici ustunlugu ile rakibi eze eze bol gollu galibiyetlerini izliyorum. Futbolcularimiz muthis birlik beraberlik icinde.. Formamiz TS Club’larda kapis kapis gidiyor, Trabzonspor taraftari olmayanlar bile aliyor.. Anadolu takimlariyla oynarken bile rakip seyirci “ xxxx fener olamassin sampiyon”, “sampiyon Trabzon” sarkilari soyluyorlar.. Tekrar Anadolunun sesi olmus Trabzonspor.. Boyle geciyor gunler ve maclar..
Sampiyonlugu garantiledigimiz macin bitis duduguyle sanki bir ruya gercek oluyor ve kendimden geciyorum.. Vee.. ligin son haftasina sampiyonlugu garantilemis olarak giriyoruz.. Son macta zor bela Avni Aker’de kendime yer buluyorum.. Mac bitiyor, mactan once seref tribunun onune konulan sampiyonluk kupasi kaptanimiz Huseyin Cimsir’in ellerinde havaya kalkiyor.. Tum stad gozyaslarina bogulmus bir sekilde, herkes yanindakine sariliyor ve agliyorlar birbirlerini tanimasalar bile..
Ve ben dunyadaki tum maddi manevi sorunlarimi unutuyorum.. Sadece o anin tadini cikartiyorum uzun yillarin acisini cikartarak.. Stadin onundeki Trabzonspor bulvarindan meydana kadar tum sokaklar dolu, ellerde Trabzonspor bayraklari tum sehir bunu kutluyor.. (olaysiz ve silahsiz tabii ki)..
Veee daha onceden hazirlanmis sampiyonluk otobusunun ustunde tum futbolcular ve sampiyonluk kupasi staddan cikip kalabaligin icinden yavas yavas ilerlemeye basliyor.. Avni Aker’den tesislere kadar saatlerce surecek olan bu yolculuk kutlamalarin odak noktasi oluyor.. Tum televizyonlar canli yayinda bu goruntuleri veriyorlar.. Futbolcular taraftarlarla butunlesmis adeta.. Futbolcular mactan sonra dus bile alamamis.. Hava sicak.. Futbolcular formalarini coktan kaptirmis taraftarlara.. uzerlerinde sadece sortlari .. Futbolcularda agliyorlar, onlar da mutluluktan ne yaptiklarinin farkinda degiller.. Nedense en cok sevinen futbolcu Yattara olcakmis gibi geliyor.. Gece gec saatlere kadar kutluyoruz ve sabaha dogru evime geliyorum (dolmuslar calismadigi ve yollar kapali oldugu icin muhtemelen yuruyerek)
Televizyondaki sampiyonluk ile ilgili programlari izliyorum.. Trabzonspor bir daha sampiyon olamaz diyenler laflarini yemis bir sekilde yorum yapmaya calisiyorlar ve kutlamalari izliyorlar.. Istanbul ve Ankaradaki kutlamalarimizi izliyorum televizyonda.. Ve tabi sampiyonluk oykusu programlari.. “Trabzonspor’un 2006-2007 sezonundaki kotu gidisi herseyin yeniden baslangici olmustu aslinda..” diye basliyor program ve bugunlere donuyor.. Sonra yapilan transferler, altyapidan gelen oyuncular vs. sampiyonlugun oykusu anlatiliyor.. O yilki gollerin hepsi teker teker gosteriliyor o yilin hit sarkilari esliginde.. Klipler ardi ardina geliyor..
Ve sonra BMN tabii ki.. Insanlar sabaha karsi kutlamalardan donmus, bilgisayar basinda birbirinden renkli videolari resimleri birbiriyle paylasip sampiyonlugu kutluyorlar.. Artik yeni topic’ler acilmaya basliyor “sampiyonluk oykumuz”, “onumuzdeki sezon hedef namalup sampiyonluk olmali”, “Sampiyonlar Liginde gruptaki en kritik macimiz Trabzonspor’umuz – Barcelona”. “Yattara Ronaldinho’ya karsi”, “Yattara Ronaldinho ile takas edilmeli mi ?”

Ve gunlerce bu sampiyonlugun tadini cikartmaya devam ediyorum.. Gazete kupurlerini biriktiriyorum, sampiyonluk yolundaki maclarimizi ve kliplerimizi izliyorum, bordo-mavi formami giyip Ankara’da Istanbul’da geziyorum.. Her zaman gururla yaptim bunu ama bu sefer daha bir baska olacak..
Kabaca bunlar geldi aklima benim.. Peki ya siz ??
Yorum