Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ruhun Şad Olsun Büyük Usta (Mehmet Tan)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ruhun Şad Olsun Büyük Usta (Mehmet Tan)

    O'nun aramızdan ayrılışının 3.senesi.O basındaki sözü geçen son gerçek Trabzonsporlu.Orhan Kaynar'dan sonra değerini yaşarken bilemediğimiz,hain ilan ettiğimiz birisi..

    Ruhun Şad olsun Mehmet Tan..Mekanın Cennet.

    ''Klupler,sporcularla yapacakları akidlerde nesebi (kan bağı,secere) özellikleri ön plana çıkarmak mecburiyetindedirler...'''
    M.TAN...



    Mehmet Tan’ı anıyoruz


    Kulübümüzün divan kurulu üyelerinden, çeşitli kurullarda görev yapan ve 3 yıl önce aramızdan ayrılan gazeteci Mehmet Tan bugün (16.08.2006 çarşamba) mezarı başında anılacak. Tan için, saat 11.00’de Beşikdüzü’nün Akkese köyündeki mezarı başında bir tören düzenlenecek.

    En son kuzey_lee tarafından düzenlendi; 16.08.2006, 13:43.

    #2
    Seni unutmayacağız

    Üçüncü yıl da geldi, çattı... Sensiz devam ediyoruz hayata... İçimizde bir türlü doldurulamayan büyük bir boşluk... Kolay değilmiş bir ‘adam’dan daha yoksun yaşamak...

    Her Ağustos, her Ağustos’un 16’sı geliyoruz yanına. Bıkmadan usanmadan...
    Her yıl, her yılın her günü ‘adam’ gibi duruyoruz, durmaya çalışıyoruz ya da...
    Öyle ya, biz senin gibi ‘adam’larla büyüdük, senin gibi ‘adam’lar olmak için mücadele ediyoruz, senin gibi ‘adam’lar yetiştirmeye çalışıyoruz.
    Bugün yine yanında olacağız. Trabzon’da, Beşikdüzü’nde, kabrin başında...

    Trabzon ile bir ömür
    Dün Ağustos’un 1’ydi, benim doğum günüm... Bugün de Trabzonspor’un... Trabzonspor, bizim mesleğe adım atışımızdan bir yıl sonra Dünya’ya geldi... 20 yıllık bir yaş farkına rağmen beraber büyüdük sayılır.
    ‘Trabzon battı demek kolay mı?’
    “Bizim meslek ömür törpüsüdür, ömrün gerilim içinde geçer ve yarı yarıya azalır” demişiz bundan dört yıl önce (27 Mart 1998 / Fanatik). “Kolay mı sanıyorsunuz?” başlıklı yazımızın bir bölümünde şunları kaleme almışız:
    “Trabzonspor battı, göçtü demek kolay mı ha, kolay mı?.. Elimizin titremediğini, yüreğimizin sızlamadığını mı sanıyorsunuz?.. Çam yeşili bir gecede yıldızlara eşlik etmek, ardı ardına üçbeş geceyi uykusuz geçirmek hoşumuza mı gidiyor sanıyorsunuz?.. Bu Trabzonspor’dan bir şey olmaz demenin ağrımıza, zorumuza gitmediğini mi düşünüyorsunuz?..
    Yaşamla inatlaşmak zordur.
    Sürüden ayrılanı önce çoban parçalar. Hele günümüz Türkiyesi’ndeki kurtlar sofrasında yaşama şansınız yok denecek kadar azdır. Diz üstü yaşamaya alışmış olsanız, mesele yok... Sürünür gidersiniz. kaldıysa bir dostun, “... ne vardı sanki bu kadar dik başlılık yapacak” sözleri kulağınızı tırmalar. Ama ayağa kalkacak mecaliniz kalmamıştır artık. Bugünleri yaşamayı, ayakta kalabilmeyi kolay mı sanıyorsunuz?
    ‘Haklılığımız kıyamete kadar sürecek ki...’
    Sevdiğiniz bir kurumun ilkelerini umdelerini savunarak bir ömür tüketilmesi, bugünün piyasasının anlayacağı bir iş değil... Piyasayı elinde bulunduranların da.
    Onlar, günü kurtarmak varken, dünü irdeleyip, toplumun tarihi ile barışık olmasına akıl erdiremezler.
    Onların tarih kurtarmaya vakitleri yoktur.
    Onlar bütün değerlerini yitirerek, tarihe ihanet etmenin bedelini ödediklerinin farkında bile değildirler. Bir akıntının, bir modanın peşi sıra yürüyüp giderler... Çoğunlukta olmanın güvenli kıyılarında, çıkara dayalı dostlukların kokuşmuş havası ve loş ışıkları altında onlar kendilerini oldukça rahat hissederler. zaman da ödüllendirilirler.
    Ya biz?..
    Biz ve bizim gibilerin yaşam burnundan gelir.
    Haklılığınız kıyamete kadar sürecek ki, tarih sizden özür dilesin. Yoksa, huysuz, geçimsiz, herşeye muhalif, müşkülpesent insan olur çıkarsınız.
    Güçlülerin işitmekten hiç hoşlanmadıkları “hayır” kelimesinin kolay yazıldığı, kolay söylendiğini mi sanıyorsunuz?” bandı geriye sarıyor ve Kırmızı-Beyaz renklerle kurulan Trabzonspor’u ve o dönemin seviyesi ve heyecanı hiç düşmeyen müthiş hukuk mücadelesini dün gibi hatırlıyorum... Sonra Trabzonspor’un ilk teknik direktörü Rahmetli Halil Özyazıcı’yı ve o müstesna insanın papyon kıravatını!..
    Biz mesleğe başladığımızda Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer’in aktif sporculuk hayatları devam ediyordu... Yaşça küçük olmasına rağmen aynı mahallede büyüdüğümüz, tarihin soluk aldığı mekanları birlikte arşınladığımız Şenol Güneş, şu günlerde bir halk kahramanı... 30 Eylül 1982’de Trabzon’a ayak bastığında, Mehmet Ali Yılmaz’ın ilk tanıdığı üç insandan biri bendim... Kumral saçları, kahverengi tril tril bir elbisenin içinde çakı gibi bir delikanlıydı.
    ‘Savaşımız koltuktan güç alanlarla’
    9 Nisan 1985’den bu yana, selam yok, sabah yok, Özkan Sümer ile konuşmuyoruz... Mehmet Ali Yılmaz ise !!!
    Mal davamız, arazi ihtilafımız yok, çek senet işi ile de uğraşmayız... Kan davasından beter bu husumet, koltuğa güç veren değil, koltuktan güç alanlarla giriştiğimiz, kıyamete kadar da sürmesi için ant içtiğimiz, “ben merkezci bir sistem”in oluşturduğu, “resmi hikmete mahsus”, “tek doğru ve çek çözüm dayatmacılığı” eksenli bir düzen çatışması.
    Her ne şart altında olursa olsun, kişilere toplumdan bağımsız bir kimlik ve kişilik izafe ederek onu insanüstü kutsal bir varlık olarak algılanmasının önünde durduk... Tek biçimli yurttaş yaratma ideolojisinin insanlara maske taktıracağını anlattık, dilimiz döndüğünce... Kendi fildişi kulesinde toplum üzerinde tezler ileri süren, toplumla bütünleşmemiş, entellektüel olmaya özen gösteren, ancak bunun gerektirdiği nitelikleri taşımayan, erdemden yoksun kişilerden hep uzak durduk... İnsanın doğasına aykırı olan herşeyin eninde sonunda yıkılıp gideceğine inandığımız içindir ki, toplumun kuralcı değil, düzenlemeci olması gerektiğini savunduk, sonuna kadar.
    ‘İki yanlış bir doğru etmez dedik’
    Ve en nihayet iki yanlış bir doğru etmez dedik.
    Demeye de devam ediyoruz.
    Dün Ağustos’un 1’ydi, benim doğum günüm. bu yazı, bir vicdan muhasebesi değil, geçmişle hesaplaşma ise hiç değil... Bizim bu dünyada kul’a verilmeyecek hesabımız yok, öteki dünyayı zaten Allah bilir.
    Bu sadece ve sadece, ömrü yarım asrı aşmış, Türkiye’deki yaş ortalamasına bakıldığında sona yaklaşmış bir Ademoğlu sendromu.
    Bu vesile ile de kısa bir süre kaynamasına ara verdiğimiz ‘Trabzon Kazanı’nın altına odun atmaya başlamış olduk.
    Hoşgörünüze sığınırım, kendimden söz ettiğim için...

    NOT: Mehmet abimizin 2 AĞUSTOS 2002’deki yazısıdır..

    Fanatik.

    Ruhu Şad Olsun..

    Yorum


      #3
      ALLAH gani gani Rahmet eylesin.Trabzon Spor u iyi etüd etmiş,bildiğinden dönmeyen,bazen haddinden fazla eleştiren ama hep Trabzon Spor un başarısı için uğraşan değerli kalemlerden biriydi.
      bordomavi.net
      Trabzonspor'un ilk ve en büyük taraftar sitesi

      Yorum


        #4
        Allah Rahmet Eylesin. Mekanı Cennet Olsun.
        Trabzonsporun Basındaki Önemli seslerinden biriydi Mehmet Abi.
        2010 - 2011 Şampiyonu Trabzonspor'dur
        Gerçek budur. ☆

        Yorum


          #5
          bir spor gazetesindeki köşesinde trabzon şehrindeki su kesintisini konu yapacak kadar trabzonluydu kendisi.sadece trabzonsporun değil,şehrin tüm sorunlarının farkında olan,çokça anlaşılamayan birisiydi kendisi..

          şimdiki neslin (buna benim yaş grubum da dahil) saha sonuçlarıyla,transferlerle yatıp kalktığını görünce O ve Orhan Kaynar'ın söylemeye çalıştığı şeyleri daha manidar geliyor bana..Onlar başkaydı,onlar ''bizimdi''..ama onlar hiç bizden biri gibi benimsenmedi.

          vefatından 10 gün önce tsyd karadeniz turnuvasında basın tribununde karşılaşmıştık.daha doğrusu kendisine ilk kez bu kadar yakın olmuştum..her daim gidip konuşmak,iki kelamını dinlemek istediğim bir büyük üstad'a bu kadar yakın olmak başka bir duyguydu..yanına gitmek için cesaretimi toplamaya çalışmıştım ama olmamıştı..devre arasında dizüstü bilgisayarında yazısını yazarken rahatsız etmek de istememiştim.''başka bi zaman ulaşırım kendisine'' diye düşünmüştüm..nerden bileyim azrailin trabzonspor'a garezi var ki?o da orhan kaynar gibi değeri bilinemeden,erken ayrıldı aramızda...

          şimdi içimde hep uhdedir o devre arasında yanına gidip ''merhaba hocam,yazılarınızı keyifle okuyorum'' diyememek..

          yattığın yerden trabzonspor'un bu haline üzülme sakin.sana söz güzel günler gelecek..

          Yorum


            #6
            allah rahmet etsin.ne günahın varsa allah affetsin. YORUMLARINI ÖZLEDİK BE USTA. OZAMANLAR KIZARDIM SANA NİYE GÜZEL ŞEYLER YAZMIYO DİYE.ŞİMDİ ANLIYORUM Kİ YERDEN GÖĞE KADAR HAKLISIN. KUSURA BAKMA USTA SANA TEK YATTARA KONUSUNDA KATILMIYORDUM.....RUHHUN ŞAD OLSUN...

            Yorum


              #7
              Allah rahmet etsin.Mekanı cennet olur inşallah.
              Bizde değerlerimizi öldükten sonra değil yaşarken taltif etmeyi öğreneceğiz bir gün.
              Amatör ruh,profosyonel düşünce
              İnsanların yaşaması için gerekli olan üç şey;Hava,su,DEMOKRASİ

              Yorum


                #8
                böyle degerli insanların yerini doldurmak gerçekten zor.

                mekanı cennet olur inslh

                Yorum


                  #9
                  Allah rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun. Yerini kimse dolduramadı...
                  - you either die a hero or you live long enough to see yourself become the villain.

                  Yorum


                    #10
                    Allah rahmet eylesin.mekanı cennet olsun

                    Yorum


                      #11
                      alah rahmet eylesin mehmet usta...

                      keşke senin gibi birileri daha gelse yazarlarımız arasına...

                      ama senin yerin dolmazki...
                      VERENA (KIRANKAŞ)

                      Yorum


                      • Allah rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun.Ondan sonra kimse gelmedi gerçekten.

                        Yorum


                          #13
                          Allah gani gani rahmet eylesin.Senide Orhan Kaynar'ıda çok arıyoruz hocam.Yeriniz dolmuyor.Zaten saha sonuçları kötü birde gazete sayfaları öksüz olunca hiç olmuyor...
                          En son halil ibo tarafından düzenlendi; 16.08.2006, 16:44.
                          Beklemeyi bilen amacına ulaşır. JOSEPH DE VILLELE.

                          Yorum


                            #14
                            allah rahmet eylesin ; mevlam kabirlerini nurla doldursun

                            sizleri çok ama çok özledik yeriniz dolmuyor
                            Dün geçti , yarın var mı ? Gençliğine güvenme ölen hep ihtiyar mı ?
                            BMN Tsira TRABZON

                            Yorum


                              #15
                              Mekanını cennet olsun

                              Yorum

                              Çalışıyor...
                              X