Takim tutmak akil-mantikla iliskisi zayif bir bagliliktir. En mutedil insanlarin gözünü döndüren, hayatinda ve huyunda kara delikler açan illetli bir tutkudur. Küçüklükten, aileden, muhitten edinilir, su ya da bu sekilde edinildikten sonra da degistirilmez. Gözalici basarilara, parlak transferlere kapilip renkten renge geçen kopillere bile iyi gözle bakilmaz. Akil balig olduktan sonra takim degistirmek ise basbayagi günahtir. Güce tapmanin, vefasizligin, sadakatsizligin, samimiyetsizligin, ruhsuzlugun delili sayilir.
Taraftari kemale erdiren, trajedilerdir. Sampiyonluklarda, zaferlerde, galibiyetlerde taraftarligin nimeti vardir.
Külfet: Maglubiyetler, rezaletler, küme düsme endisesi, belki bunlardan da kötüsü ne uzayip ne kisalmanin ehemmiyetsizligi, manasizligidir.
Hiçbir iddiasi olmayan maçlara duygusal yatirimlar yapabilmek olgunlastiricidir. Ruhu terbiye eder. Umut içinde bir oyuncunun yetismesini, hayal kirikligi içinde yetenekli bir oyuncunun vasatlasmasini, sinir içinde bir kifayetsizin yillarca kadroda tutulusunu izleye izleye taraftar olursunuz.
Evet, taraftarlik karsiliksiz, akildisi, bazen saçma bir baglilik, bir tutkudur. Mazohizmle bile açiklanamayacak bir tutkudur. Bakiniz memleket tribünlerinin yillardir unutamadigi bir sempatik slogan; sen sampiyon olmasan da, kupalari almasan da.. seviyoruz iste.. var mi diyecegin!...
Bütün bu uzun girisi niye mi yaptim?
Taraftar olarak yönetime sesimizi duyuramamaktan, kaile alinmamaktan yakinirken (Akyel transferi) birileri bir istatistik yapmisti. Neye göre yapildi bu istatistik bilmiyorum ama yapilmis... Taraftara %15 pay biçmis cömert üyemiz (kendisi de bir taraftar olarak) ... Kendisine ve bize haksizlik etmis. Ayrica ayip etmis. Çünkü aslolanin taraftar oldugunu hesaplamamis. Neden mi?
Taraftar olmasaydi ne olur diye basitinden bir düsünelim.. Mesela bir Gençlerbirligi?ni ele alalim; Cavcav?dan sonraki akibetini merak ediyorum dogrusu... çok iyi oyuncu satmaktan baska bir iddiasi yok sanirim... (Ama yine de oligarsinin en fazla canini yakan takimlardan biri oldugu için sempatim var. Oyuncularini satma önceligini onlara tanisa bile)
Lige çikmasiyla inmesi bir olan takimlari hatirlayalim...
Ve bir de Istanbulspor?u hatirlayalim... Uzan?in bas bas paralari Leyla?ya yaptigi ama taraftari, felsefesi ve ruhu olmayinca sonucu ortada olan bir takim... Son dönemlerinde sadece Aykut Kocaman?in sagladigi bir sempati vardi...
Yani diyecegim o ki; Trabzonspor taraftariyla var. Yani taraftar öyle üzerinden üstün körü geçebileceginiz bir sey degil! Aman canim, iki çigirirlar sonra kabul ederler, diyeceginiz basitlikte bir aygit degil! Yere göge koyamadigimiz baskanlar gider -gitmistir de- futbolcular gider, gitmistir de- Trabzonspor ve taraftari kalir, bakidir. O yüzden tüm Türkiye?nin üzerinde ?sirret, pislik oyuncu? oldugu konusunda birlestigi bir futbolcu olan Fatih Akyel için yönetimi destekleyecegiz diye, oradaki kisilere halel gelmesin diye, taraftari gözden çikarmak, ona lütfedip yüzde 15 pay vermek cidden büyük haksizlik.
Trabzonspor taraftarindir taraftarin kalacaktir!... Büyüklügü de buradadir!...
Kulübü bir ticarethane gibi yönetemezsiniz. Oraya tüccarlik yapmak için gelmediniz. Cavcav mantigiyla hareket edemezsiniz, ?para verirlerse gençler için kendimi bile satarim? gibi incileri vardir kendisinin ve bu gurur duyulacak bir sey degildir.
Bize gelince; Fatih Akyel?in bonservisi yoktu, söyleydi böyleydi... Onun bonservisi yok ama bizim, Trabzonsporun bir felsefesi, bir onuru var. Bu felsefe, bu ruh her seyden önce gelir.
Kimileri Gökdeniz?le kiyasliyor. Onu affettiniz bunu da affedin. Fatih Akyel?i biz niye affedelim? Trabzonsporun tarihinde bir çimento, bir tugla vazifesi mi görmüs. Bir çakil tasi mi olmus? Ama Gökdeniz bu takimin tirmanisindaki bas aktörlerinden birisidir. (Yaptigi halta tekrar tekrar girmek istemiyorum. Afedilir bir tarafi yok) Elalemin çer çöplerini aklamak üzerine kurulmus bir takim degildir Trabzonspor. Kaldi ki klüpte yeteri kadar canimizi acitan isimler var. Ahlaksiz futbolcu temizleme ve islah merkezi degil burasi. Gitsinler o övüne övüne bir hal olduklari Büyüksehir Belediyespor ve Üsküdarspor?a alsinlar Fatih?i...
Son olarak gönülleri fethedemeyenin tutunamayacagi bir sehir oldugunu unutuyorlar galiba Trabzon?un... Geldikleri gibi giderler...
Yazinin girisi Tanil Bora'dan.. ffice
ffice" />
Taraftari kemale erdiren, trajedilerdir. Sampiyonluklarda, zaferlerde, galibiyetlerde taraftarligin nimeti vardir.
Külfet: Maglubiyetler, rezaletler, küme düsme endisesi, belki bunlardan da kötüsü ne uzayip ne kisalmanin ehemmiyetsizligi, manasizligidir.
Hiçbir iddiasi olmayan maçlara duygusal yatirimlar yapabilmek olgunlastiricidir. Ruhu terbiye eder. Umut içinde bir oyuncunun yetismesini, hayal kirikligi içinde yetenekli bir oyuncunun vasatlasmasini, sinir içinde bir kifayetsizin yillarca kadroda tutulusunu izleye izleye taraftar olursunuz.
Evet, taraftarlik karsiliksiz, akildisi, bazen saçma bir baglilik, bir tutkudur. Mazohizmle bile açiklanamayacak bir tutkudur. Bakiniz memleket tribünlerinin yillardir unutamadigi bir sempatik slogan; sen sampiyon olmasan da, kupalari almasan da.. seviyoruz iste.. var mi diyecegin!...
Bütün bu uzun girisi niye mi yaptim?
Taraftar olarak yönetime sesimizi duyuramamaktan, kaile alinmamaktan yakinirken (Akyel transferi) birileri bir istatistik yapmisti. Neye göre yapildi bu istatistik bilmiyorum ama yapilmis... Taraftara %15 pay biçmis cömert üyemiz (kendisi de bir taraftar olarak) ... Kendisine ve bize haksizlik etmis. Ayrica ayip etmis. Çünkü aslolanin taraftar oldugunu hesaplamamis. Neden mi?
Taraftar olmasaydi ne olur diye basitinden bir düsünelim.. Mesela bir Gençlerbirligi?ni ele alalim; Cavcav?dan sonraki akibetini merak ediyorum dogrusu... çok iyi oyuncu satmaktan baska bir iddiasi yok sanirim... (Ama yine de oligarsinin en fazla canini yakan takimlardan biri oldugu için sempatim var. Oyuncularini satma önceligini onlara tanisa bile)
Lige çikmasiyla inmesi bir olan takimlari hatirlayalim...
Ve bir de Istanbulspor?u hatirlayalim... Uzan?in bas bas paralari Leyla?ya yaptigi ama taraftari, felsefesi ve ruhu olmayinca sonucu ortada olan bir takim... Son dönemlerinde sadece Aykut Kocaman?in sagladigi bir sempati vardi...
Yani diyecegim o ki; Trabzonspor taraftariyla var. Yani taraftar öyle üzerinden üstün körü geçebileceginiz bir sey degil! Aman canim, iki çigirirlar sonra kabul ederler, diyeceginiz basitlikte bir aygit degil! Yere göge koyamadigimiz baskanlar gider -gitmistir de- futbolcular gider, gitmistir de- Trabzonspor ve taraftari kalir, bakidir. O yüzden tüm Türkiye?nin üzerinde ?sirret, pislik oyuncu? oldugu konusunda birlestigi bir futbolcu olan Fatih Akyel için yönetimi destekleyecegiz diye, oradaki kisilere halel gelmesin diye, taraftari gözden çikarmak, ona lütfedip yüzde 15 pay vermek cidden büyük haksizlik.
Trabzonspor taraftarindir taraftarin kalacaktir!... Büyüklügü de buradadir!...
Kulübü bir ticarethane gibi yönetemezsiniz. Oraya tüccarlik yapmak için gelmediniz. Cavcav mantigiyla hareket edemezsiniz, ?para verirlerse gençler için kendimi bile satarim? gibi incileri vardir kendisinin ve bu gurur duyulacak bir sey degildir.
Bize gelince; Fatih Akyel?in bonservisi yoktu, söyleydi böyleydi... Onun bonservisi yok ama bizim, Trabzonsporun bir felsefesi, bir onuru var. Bu felsefe, bu ruh her seyden önce gelir.
Kimileri Gökdeniz?le kiyasliyor. Onu affettiniz bunu da affedin. Fatih Akyel?i biz niye affedelim? Trabzonsporun tarihinde bir çimento, bir tugla vazifesi mi görmüs. Bir çakil tasi mi olmus? Ama Gökdeniz bu takimin tirmanisindaki bas aktörlerinden birisidir. (Yaptigi halta tekrar tekrar girmek istemiyorum. Afedilir bir tarafi yok) Elalemin çer çöplerini aklamak üzerine kurulmus bir takim degildir Trabzonspor. Kaldi ki klüpte yeteri kadar canimizi acitan isimler var. Ahlaksiz futbolcu temizleme ve islah merkezi degil burasi. Gitsinler o övüne övüne bir hal olduklari Büyüksehir Belediyespor ve Üsküdarspor?a alsinlar Fatih?i...
Son olarak gönülleri fethedemeyenin tutunamayacagi bir sehir oldugunu unutuyorlar galiba Trabzon?un... Geldikleri gibi giderler...
Yazinin girisi Tanil Bora'dan.. ffice

Yorum