Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Efsane Futbolculardan Açiklamalar

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Efsane Futbolculardan Açiklamalar



    Karadeniz gazetesinde Hüseyin TOK la yapilan röportaj Moralaimizi bozyursunuz diye TSYD ye almadilar diyor Bundan sonra morallerinin gene bozacagiz.ISTE röportaj.


    Basligi 3eziklerin Moralin bozmaya devam dan DEGISTIRDIM.Üç ezik yerine bizim Efsanelerimizin szölerine bakalim


    Moralimizi bozuluyorsunuz deyip bizi TSYD Kupasi'na almadilar

    Hüseyin Tok
    "3. Ligde Erzurumspor?da oynarken, Fenerbahçe ile hazirlik maçi yapip 3-0 kazanmistik. Fenerbahçe?ye golleri amatörken atmaya basladim"
    "Attigim gollerin bir çogu 61. dakikadadir. Bu bir tesadüf müdür bilemem ama, özellikle Fenerbahçe?ye hep 61. Dakikada gol atardim"
    "Ligdeki 2. yilimizda Istanbul?da TSYD Kupasini kazandik. Zaten bir daha da bizi o kupaya almadilar sezon öncesi moralimiz bozuluyor diye"
    "Birlik beraberligin yani sira o efsane takimda her mevkide tam yerine oturmus adamlar vardi. Böyle bir takim bir daha gelir mi diye sorarsaniz o takim bir daha gelmez derim"
    "Trabzonspor Istanbulspor maçinda büyüklügünü bir kez daha ispat etmistir. Trabzonspor?dan dan baska bir seyimiz yok. Bunu böyle bilelim ve destek vermeye devam edelim."
    Çocukluk yillariniz ve futbolla tanismanizla sohbetimize baslayabilir miyiz ?
    1952 yilinda Trabzon?un Çarsibasi Ilçesinde dogdum. Mahalle aralarinda, okuldan ve isten firsat buldukça arkadaslarla maç yapardik. 15-16 yaslarima geldigimde dikkat çeken bir futbol oynamaya basladim. O dönemde babamin petrol istasyonu vardi Çarsibasi?nda. Ben hem petrol istasyonuna bakar, gelen arabalarla ilgilenir, hem de araba olmadigi zamanlarda hemen kaçar top oynardim. Babam da bu yüzden futbol oynamama sicak bakmazdi. Ortaokul dönemlerimde beni büyükler kendi aralarinda oynadigi maçlara alirdi. Dr. Osman Akintürk?ün organize ettigi maçlarda kendimizi ispat etmeye çalisirdik.
    Çarsibasi?ndan sonra futboldaki yükselisiniz nasil devam etti ?
    15 yasimda, 1967 yilinda Çarsibasi kulübünde lisans çikarttim 3 yil boyunca ayni takimda oynadim. Yari kum, yari toprak sahada oynuyordum maçlarimizi. 2 kez grup birincisi olduk ama bir üst kümeye çikamadik bir türlü. 1970 yilinda, yani 18 yasima geldigimde Trabzon
    Yolspor?a transfer oldum. Transferin son günüydü. Beni Yolspor istiyordu. Maas bagliyacaklar okul imkani taniyacaklardi. Çarsibasi kulüp baskani ise sözü geçen bir kisiydi ve beni vermiyordu baska bir takima. Babam aslinda futbol oynamama karsiydi ama nedense bu transferde devreye girdi ve transferin son saatinde ben Yolspor?a geçtim. Sanirim Yolspor?un bana sundugu imkanlar babami yumusatmis olacakti bu konuda. Babam devreye girmeseydi belki de futbol hayatim baslamadan bitmis olacakti. Dayim Kenan Aksu da o dönemde bana çok destek olmustur. 1970 yilinda, Yolspor?da ilk forma giydigim yilda sampiyon olduk. Türkiye sampiyonasina da Trabzon?dan basarili bir karma yapilarak gidildi, ben de bu karmanin içindeydim. Denizli karmasi birinci, 2. olduk. O turnuvada bir çok gol attim. Basarili bir performans sergiledim.
    Futboldaki ilk büyük sevincinizi ne zaman yasadiniz ?
    O dönemde Trabzon amatör futbolunda en çok benim ismim geçerdi. Bazi profesyonel takimlardan teklifler geldi ama ben amatör kalmak istedim, profesyonelligi kabul etmedim. Erzurumspor bana ve Selahattin Diyadin?e teklif getirmisti. Onlara da profesyonel olmak istemedigimi söyledim. Buna ragmen amatör de olsa beni almak istediler. Selahattin Diyadin ile birlikte Erzurum?a gittik. Ilk kez gitmistim Erzurum?a. Inanilmaz kötü bir hava vardi. Rüzgar, yagmur, firtina... Berbat bir hava vardi. Selahattin ile birlikte burada duramayacagiz biz deyip geri döndük Trabzon?a. Tabii sonra yine bizi geri götürdüler. Selahattin ile 1 yil orada oynadik. Ligi 2. sirada tamamladik. Sonraki yil Ilyas (Akçay) ve Volkan (Canalioglu) geldi bizim takima. Hocamiz da Turgut Kafkas idi. O yil 3. ligde sadece 3 beraberlik alip, namaglup sampiyon olduk. Amatör bir futbolcu olarak, sayisini hatirlamiyorum ama 3. ligde gol krali da oldum. Hatta o yil Fenerbahçe ile bir hazirlik maçi oynayip 3-0 kazanmistik. Ben Fenerbahçe?ye golleri amatörken atmaya baslamistim.
    Peki, Trabzonspor?a transferiniz ne zaman ve nasil gerçeklesti ?
    Erzurumspor?da çok basarili bir dönem geçirdikten sonra bana olan ilgi artti. Besiktas, Ankaragücü ve Boluspor beni çok istiyordu. Necmettin Karaduman?in devreye girmesinin de etkisiyle 1973 yilinda Trabzonspor?u tercih ettim ben. Trabzonspor?a transferimde dayim Kenan Aksu?nun da büyük katkisi olmustur. Ali Kemal?in 100, Necati?nin 50 bin lira aldigi yil en pahali transfer olarak ben 250 bin lira almistim o zaman. Bu para çok gelebilir ama söyle bir örnek vereyim ; isimiz geregi arabalarla yakin ilgimiz oldugu için biliyorum, aldigim parayla 302 Mercedes 600 bin liraydi ve ben yarisini bile alamiyordum. Simdiki futbolcular bir transfer parasiyla 10 tane 302 alir. Böylece profesyonel oldum.
    Trabzonspor?la birlikte ilk günleriniz ve ilk yiliniz nasil geçti ?
    Trabzonspor ile birlikte ilk kampi Erzurum?da yapmistik. Ilica diye bir yer vardi. Bülent Sahinkaya, Faruk agabey, Ali Kemal, Ihsan, Necati, Senol, Turgay da benimle birlikte gelmislerdi takima. Yani, yeni bir olusum vardi. Artik Istanbul?dan futbolu birakma asamasina gelen futbolcularin devri kapanmisti. Hepsini yollamislardi. Bizim için önemliydi o sene. Ilk yilimda Sakaryaspor ile çok mücadele ettik. Deplasmanda yenilmistik. Ilk yarinin son maçinda biz yensek, onlar yenilse biz lider olacaktik. Aksine, biz 10-0 kazanacagimiz Eskisehirspor maçini 1-0 kaybettik, onlar kazandi devre arasina 4 puan farkla geride girdik. Ligin ikinci yarisinda Sakaryaspor?u 1-0 yenerek farki kapattik. O maçtan sonra da hiç yenilmeyerek 6 puan farkla sampiyon olmustuk. Ihsan 12, ben 11 gol atmistim o yil. Ancak, o yil Ali Kemal çok sakatlik geçirdi. Bu bizim için önemli bir sorundu. Kaptanimiz Faruk agabey, ki orta sahamizda dinamo gibiydi, hem oynadigi futbolla hem de agabeylik yaparak gerçek bir kaptan gibi davranmisti.
    2. lig sampiyonlugunu getiren basarinin altinda hangi faktörler yatiyordu ?
    O yil basarili olmamizin sebebi bana göre suydu ; o takimda benimle birlikte 4-5 Yolspor?lu futbolcu vardi. Uyum sorunu çekmemistik. Profesyonel olmamiza ragmen amatör ruhumuzu hiç kaybetmedik. Birbirimizi taniyan, eksiklerimizi kapatan iyi bir arkadaslik örnegi sergiliyorduk. Az gol atiyorduk ama neredeyse hiç gol yemiyorduk. Neredeyse pozisyon bile vermiyorduk rakip takimlara. Bu kadro zaten 8-10 yil korundu. Tabi o dönemde sehirde de çok olumlu bir hava vardi. Öze dönüsün meyveleri alininca belki de ilk kez basariya olan inanç artti. Turgay, Necati, Güngör gibi futbolcularin alt yapidan gelip basarili olmasi özgüveni artirdi. Artik diger sehirlerden gelen futbolcularin sayisi sadece 1 veya 2?de sinirli kaldi. Kendi yöremizin insaniyla, öz evlatlarimizla basarili olabilecegimize kamuoyu da inanmisti. Basariyi getiren en önemli faktörlerin basinda, arkadasligin disinda iyi bir takim olusturulmasidir. Kazanma arzumuzun yaninda, her mevkiin en iyi adamlari bizdeydi. Profesyonel olup da amatör ruh diyebiliriz buna. Amatör ruh ve futbolcu kalitesi birlesince basari geldi. Ayrica, bugün bile Türkiye?ye bizimki gibi saglam bir savunma gelmedi daha.
    1. ligdeki ilk yiliniz bir isinma turumuydu ?
    1. lige yükseldik. 1974-1975 sezonuydu. Ligde ne yapariz, ne ederiz diye düsünürken, ilk yil olmasina ragmen bayagi iyi bir performans gösterdik. Ligde iddiamiz yoktu ama Türkiye Kupasinda finale kadar çiktik. Finalde Besiktas?a kaybetmistik. Acemiligimiz vardi tabii. Heyecan da vardi o zaman. Ligi 9. bitirmistik ilk yilimizda. Bunu bir isinma ve deneme kabul ettik. Deneyim kazanma açisindan ilk yilin faydalari çok oldu.
    Ama, 2. yilinizda Türk futbolunda devrim yaratan bir takim oldunuz degil mi ?
    Ligdeki 2. yilimizda artik daha da tecrübeliydik. Hocamiz Sükrü Ersoy?du. Bu sezon öncesinde Rusya?ya hazirlik maçlari oynamaya gittik. O dönemde Rusya?nin en iyi 3 takimi olan Dinamo Moskova, Schakter Donetsk ve Dinamo Tiflis ile 3 hazirlik maçi oynadik. Ancak oynadigimiz maçlar çok kaliteliydi. Lig ve puan mücadelesi seviyesinde karsilasmalar oynamistik. 2 galibiyet 1 yenilgi almistik bu maçlarda. Kendimizi görme açisindan, takim olma açisindan çok faydali olmustu. Rusya?dan döndükten sonra Ziya (Sengül) agabeyin jübile maçinda Fenerbahçe ile karsilastik. O dönemde "yedek takimi sampiyon olur" dedikleri Fenerbahçe?yi jübile maçinda 2-0 yendik. Bu maç da önümüzün açilmasi ve özgüven anlaminda çok önemliydi. TSYD maçlarindan da basarili çiktik. Bizi zaten bir daha o TSYD maçlarina almadilar lig öncesi moralimiz bozuluyor diye. Kisacasi, Ziya agabeyin jübile maçinda gücümüzü göstermis ve lige öyle girmistik.
    Ilk sampiyonluk yilinin unutulmaz maçi hangisiydi size göre ?
    O yil ligdeki dönüm maçimizi çok iyi hatirliyorum. Fenerbahçe bizden 2 puan önde Adanaspor deplasmanina çikmisti. Biz de Izmir?de Altay ile oynayacaktik. 2 puan fark vardi aramizda. Bizim maçimiz Fenerbahçe maçindan daha sonraydi. Biz maça çikarken Fenerbahçe?nin Adana?da ilk yariyi 2-0 önde kapattigini ögrenmistik. Moralimiz bozulmustu tabi. Ancak biz Altay?i 2-0 yendik Izmir?de. Maçtan sonra Fenerbahçe?nin Adana?da 3-2 yenildigini ögrendik ve havalara uçtuk. Puan farkini o maçta kapattik. Dönüm maçimiz oydu bana göre. Sonra Fenerbahçe bir de beraberlik alinca 1 puan öne geçtik. Son maçimiz Bursa?da Bursaspor ileydi. O maçi da 1-0 kazanarak sampiyonlugumuzu ilan ettik.
    Anadolu takimlarinin size destegi oldu mu sampiyonluk yolunda ?
    Biz kamplarimizi Bursa-Uludag?da yapardik. Bursaspor da orada olurdu. Bursaspor futbolculari ile aramiz çok iyiydi. Onlar her zaman bize, "Siz sampiyonluga oynayin yeter, bizimle oynayacaginiz maçta biz gerekeni yapariz" derlerdi. Ancak tesadüfe bakin ki son maçimiz Bursaspor ileydi. Biz o sözleri hatirlayip rahatlasak da Bursa?ya gittigimizde yüzümüze bile bakmadilar. Hani o sözleri söyleyenler neredeydi. Maçtan önce birakin basari dilemeyi selam bile vermediler. Maçta tekmeler tokatlar havada uçustu. Atmosfer felaketti. Bizim en kolay maçimiz olarak düsürdügümüz Bursaspor maçi en zor maçimiz olmustu. Yine de 1-0 kazandik ve sampiyonlugu garantiledik. Sonrada söylenti olarak kulagimiza da geldi tabii, Bursa?ya çantalarla para gittigi.
    Unutamadiginiz gol hangisiydi ?
    Galatasaray maçinda attigim golü unutamam. Yasin kaleciydi. Hücuma dönük oynuyordum. Ahmet bana uzun bir top atti. Önüm bostu kaleye de gidebilirdim ama vole vurmayi düsündüm ve vurdum. Top Yasin?in solundan direge vurdu, karsi direge de vurdu ve içeri girdi. O kadar sert vurmusum ki, sonradan hangi direge çarptiktan sonra gol oldu diye iddaya girmislerdi. Attigim en güzel goldü bana göre. Bir de, sampiyon oldugumuz sene Türkiye Kupasi finali oynadik Inönü stadinda. Maç uzatmalara gitti, sonra da penaltilara kaldi. Takimda ben penalti atmiyordum. Ahmet Ceylan "Ben penalti atmayacagim" deyince penalti bana kaldi. Ben penaltiyi kaçirinca Türkiye Kupasini kaybetmistik. Ayni senenin sonunda Cumhurbaskanligi Kupasinda Fenerbahçe ile oynadik Yine zor maç oldu ve yine penaltilara kaldi. Ben yine penalti atmak istemedim ama 10. penaltilara gelince mecbur kaldim. Benden önceki Fenerbahçeli futbolcu penaltiyi kaçirinca ben de attim penaltiyi. Bu kez kupayi kazandiran penaltiyi atmistim.
    Sampiyon takim bir daha olusturulabilir mi ?
    En önemlisi o takimimizin çok iyi bir takim olmasiydi. Birlik beraberligin yani sira o takimin her mevkisinde tam yerine oturmus adamlari vardi. Böyle bir takim bir daha gelir mi diye sorarsaniz o takim bir daha gelmez derim. 1996 yilinda iyi bir takim olmustu aslinda. O yil antrenördüm zaten takimda. Sampiyon olsaydik o yil, gelecek için daha iyi bir takim olabilirdi. Bir daha öyle komple bir takimin gelecegini sanmam.
    Simdiki futbolculari ve oynanan futbolu nasil degerlendiriyorsunuz ?
    X futbolcumuz bir maçta 15-20 top kaptiriyor, bu normal görülüyor. Bizim zamanimizda 5 topun 4?ünü olmulu pas yapmazsam basarisiz sayardim kendimi. 3-4 kez ofsayta düsünce utanirdim. 6 pasin 4?ünü isabetsiz kullansam mahçup olurdum. Simdiki futbolcular hiçbir sey olmamis gibi davraniyorlar. Futbolda kisa zamanda en iyi karari vermek çok önemlidir. Top ayagina geldiginde ne yapacagina karar verirsen is kolaylasir. Trabzonspor simdi iyi yolda ve çikista. Taraftarda da büyük gelismeler var. Istanbul?daki Istanbulspor maçinda taraftar büyüklügünü kanitlamistir. Trabzonspor?dan dan baska bir seyimiz yok bunu böyle bilelim ve destek vermeye devam edelim.
    Son olarak ne mesaj vermek istersiniz okuyucularimiza ?
    Trabzon?da basarili olduk, milli takimlara gittik ama futbolu bitirisim problemli oldu. Her maçta gol atardim. Alistirmistik taraftari ve her maçta gol beklediler. Bilhassa maçlarin 61. Dakikalaridna attigim goller hala konusulur. Tesadüf müdür bilemem ama, bir çok maçin 61. Dakikasinda atardim golleri. Özellikle Fenerbahçe?ye 61. Dakikadalarda attigim goller unutulmaz. Ama her seye ragmen ben çok mutluyum hala bizden bahsedildigi için ve ilkler arasinda yer aldigim için. Trabzonspor?lu oldugum için de gurur duyuyorum
    SABIRLA BEKLEDİK AVRUPADA UEFA CAS TA KİTAPTA YAZANLAR OLDU
    BEKLİYORUZ ÜLKEMİZDE KİTAPTA YAZANMI YOKSA KİTAPSIZLARIN DEDİĞİMİ OLACAK

    #2
    Ezik büzüklerin moralini bozmak için köpekleri içerde disarda yenmeliyiz.Eski yillari hatirliyorumda bizim galibiyetlerimiz9-10 onlarinki 2-3 falan olurdu.Insallah o günler çok yakin,bunu hissedebiliyorum.Zaten büyük üstad (Senol Günes) büyüklügümüze yakisi oynayacagimizin sinyallerini veriyor.Trabzon defans yaparak kazanmayacak diyor.Yani en son örnegini Kahpe Fener maçinda gördügümüz gibi yenilsekte ONLARI EZECEGIZ...
    Beklemeyi bilen amacına ulaşır. JOSEPH DE VILLELE.

    Yorum


      #3
      ezikleri disarda yenme vaktimiz yakindir.senol hoca bize hucüm oynatip sapiyonlugu getirecek insallah ezikler çatlayacak[img]smileys/smiley36.gif[/img]
      "Dünyada bir yerdeyim ben"

      Yorum


        #4


        Yav sunlari okuyupta duygulanmamak elde degil gözleri yasariyor insanin, ne güzel sey Trabzonsporlu olmak iyiki varsin Trabzonsporum


        Yine eski günlerdeki gibi üç eziklerin ayaklarini titretecegimiz günler çok yakin Allah'in izniyle.
        KADER BEYAZ KAGIDA SÜTLE YAZILMIS YAZI ELINDEYSE BEYAZDAN GELDE SIYIR BEYAZI
        Necip Fazıl Kısakürek

        Yorum


          #5


          yazik bunlara ya allah ezikten baska düsmanima vermesin bunlara geleni


          [img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img]
          <font color=red>`Your <font color=black>Heart</font> Size More Important Your <font color=black>Body</font> Size`</font>

          Yorum


            #6
            Hey Gidi heyyyyyyyyyyyyyy

            Yorum


              #7
              Yusuf adama neLer yaptiriyormus yaw [img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img]
              www.twitter.com/SDanismaz
              Gugudali..
              Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi

              Yorum


                #8


                ya bu 3 istanbul takimi yönetimiyle beraber böyle devam ederse sampiyon olsalar dahi ezilmeye mahkumlar. benim gözümde bu takimlrin hiçbir degeri yok


                Yorum


                  #9
                  Süper bi yazi olmus[img]smileys/smiley32.gif[/img]
                  keyif adamı ..

                  Yorum


                    #10
                    eski günler çok yakin babamin yasadigi o güzel günleri bende görecegim insallah
                    GÖLGESINDE YASIYORSAN
                    BAYRAK SENDEN UTANMASIN
                    TRABZONSPOR=ASK

                    Yorum


                      #11
                      İlk olarak CaMoKa tarafından gönderildi


                      yazik bunlara ya allah ezikten baska düsmanima vermesin bunlara geleni


                      [img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img]


                      [img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img]oYLeLer tabi
                      "When you start supporting a football club, you don't support it because of the trophies, or a player, or history, you support it because you found yourself somewhere there; found a place where you belong.”

                      Yorum


                        #12
                        babam hep anlatir hüseyini senolu ali kemali iskenderi ve daha nicelerini... bende hep ulen ne sansli adamsin derdim içimden. simdi ise peder bey diyorum allahin sansli kuluymussun da o günleri görmüssün. bizde dünyaya çok geç gelmisiz yaawww diyorum...
                        Hadi eyvallah..

                        Yorum


                          #13


                          İlk olarak CAFER52 tarafından gönderildi


                          "Ligdeki 2. yilimizda Istanbul?da TSYD Kupasini kazandik. Zaten bir daha da bizi o kupaya almadilar sezon öncesi moralimiz bozuluyor diye"

                          [img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img]

                          Yorum


                            #14
                            BU EZIKLER KUPALARI ALAMDI DIYE BIZI KUPAYA ALMIYORLAR BAHANEYIDE MORALIMIZ BOZULUYOR DIYOR NE YAPALIM BUNLAR EZIK DOGMUS EZIK ÖLÜCEKLER[img]smileys/smiley19.gif[/img][img]smileys/smiley19.gif[/img][img]smileys/smiley19.gif[/img]

                            Yorum


                              #15


                              Buda Hasan Vezir in açiklamalari Karadiz gazetesinden


                              Hasan Vezir

                              Futbolla tanismaniz ve ilk futbol yillarinizdan bahseder misiniz ?
                              1962 yilinda Rize?de dogdum. Ilkokulu tamamladiktan sonra Rize Lisesinde hem ortaokulu hem liseyi tamamladim. Bu siralarda futbol hayatim da basladi. O zamanlar üst düzey olmasa da mahalle aralarindan her yil 2-3 futbolcu çikardi. Ergun?lar, Hakan?lar, Süleyman Kalafatlar, Muharrem Vezir?ler gibi bir sürü isim sayabiliriz mahalle aralarindan çikan. Mahalle aralarinda yalinayak top oynardik. Ayaklarimiza taslar batardi ama hiç aldirmazdik. Futbola doymadan, sabahtan aksama kadar defalarca maç yapardik. Gazozuna maçlar yapardik ama zevki bambaskaydi. Mika toplar vardi, maçtan sonra galip gelen takim alirdi topu. Mahalle maçlari yapar, hatta deplasmana giderdik bir baska mahalleye. Gerçi öyle sasaali maçlar olmazdi ama bizim için çok önemliydi. Kendi aramizda lig yapardik. Simdiki gençlik böyle duygulari yasiyor mu bilemem. Memleketime gittigim zaman bakiyorum da öyle yerler artik kalmadi tabii simdi. Bunun yaninda hali sahalari da unutmayalim ama mahalle aralarinda oynanan futbol ve yasanan heyecan bambaskaydi.

                              Ailenizin futbola bakis açisi nasildi, size destek veren oldu mu o dönemde ?
                              Benim babam da futbol oynardi profesyonel olmasa da. Zaten Rize?de profesyonellik de yoktu o dönemde ama anlatilanlara göre bayagi iyi futbolcuymus. Dedem ona futbol oynamasi için izin vermezmis. Bir kamyon almis babama, gelecegini kurmasini istemis. Benim babam ise bana destek verdi. Kendisine verilmeyen destegi bize verdi ve bunun futbolculuk yasamimizda çok faydasi oldu. Arkadaslarimizin bazilari ise baba korkusundan topçu olamamistir mesela. Bizim yasitlarimizin bir çogu top oynayamazdi çünkü para kazanmak zorundaydi. Ben de çocukluk yillarimda simit sattim, mobilyaci dükkaninda, dayimin yorganci dükkaninda, kahvede garson olarak çalistim. Sigara karaborsaciligi bile yaptim küçükken. Kaçak sigara satardik. Yasam farkliydi o zaman. Biz 6 kardestik babaannem dedem de bizdeydi. Kalabalik bir aileydik ve tek babam çalisirdi. Durumumuz da fena degildi her seye ragmen.

                              Tekrar futbola dönersek, çocuklugunuzda örnek aldiginiz futbolcular var miydi ?
                              O dönemde en yakin örnek olarak Ali Kemal agabeye hayrandim. Ülke genelinde ise Fenerbahçeli Cemil?i çok begenirdim. Tabii bir de sadece benim degil, yasitlarimin hemen hepsinin örnek aldigi, hayran oldugu Karl Heinz Rummenige var. Bayern Münih ve Alman Milli takiminda oynardi. Oynadigi futbola ve attigi gollere bayilirdik. Bu futbolculara hayrandim. Mahallede top oynarken onlarin isimleriyle kendimizi özdeslestirirdik. Ali Kemal, Cemil ve Rummenige hayraniydim yani.

                              Peki sizin futbol yasaminiz bir takim formasi altinda nasil sekillendi ve Trabzonspor?a transferiniz nasil oldu ?
                              Önce Rizespor?un alt yapisinda oynadim. Orada 2 yil oynadiktan sonra da A takima yükseldim. A takimda da 2 yil oynadim ve Trabzonspor?a transfer oldum. O zaman Rizespor 2. Ligdeydi. 18-19 yaslarimdaydim. Ahmet Suat Hoca ismimi çok duymus ve beni görmek istemis. O yüzden beni yakindan görmek için Rizespor ile hazirlik maçi yapmak istedi ve yaptik. Begendi beni. Bir kereyle olmaz düsüncesiyle bir daha hazirlik maçi yaptik. Sonra da defalarca izlettirdi beni. Tabi Trabzonspor?a gelmemde etkili olan baska isimler de vardi. Mesela simdiki bakanimiz Faruk Özak ve Eyüp Asik?in transferime çok katkisi olmustur. Onlar yönetimdeydiler o zaman. Beni onlar da çok istemisti ama en basta Ahmet Suat Hoca istemisti tabi.

                              Trabzonspor tarafindan istenmenin duygularini bizimle paylasir misiniz ?
                              Trabzonspor?un beni istemesi karsisinda çok heyecanlanmistim. Düsünsenize, televizyonda izlediginiz futbolcularla ayni takimda top oynayacaksiniz. Bu düsünce bile yetmisti heyecanlanmama. Ilk transferimde yanilmiyorsam 1 milyon 250 bini pesin, 3,5 milyon lira almistim. O zamanki sartlarda fena para degildi. Ama para konusunda bir beklentim yoktu benim. Para konusmadim da zaten. Düsünün, Trabzonspor beni istemis, o heyecani yasiyorum, o dönemde parayi düsünecek hal mi kaliyor insanda heyecandan. Her yil zirveye oynayan bir takimda forma giymekten daha büyük bir haz olabilir mi. Bize su parayi alacaksin dediler imza attik. O kadardi pazarligimiz yani.

                              Ilk maçinizi ve ilk golünüzü hatirliyor musunuz ?
                              1983 yiliydi ilk maçima çiktigimda. 22 yil önceydi. Ilk oynadigim maçi hatirlamiyorum ama ilk golümü Denizlispor?a attigimi hatirliyorum. Ben zaten Trabzonspor?a orta saha oyuncusu olarak gelmistim. Takimda Tuncay ve Levent vardi çünkü. Onlar ayrilinca forvete yerlestirdiler beni. Küçükten beri oynamak istedigim bir mevki gibi bir düsüncem yoktu ama genç takimda da, Rizespor?da da hücuma dönük orta saha oynardim zaten. Benim futbolum böyle mücadeleye dayali degildi. Sonradan forvete alininca farkli meziyetlerim ortaya çikti. Hava toplarindaki hakimiyetim ortaya çikti.

                              O günleri hatirlayip, arkadaslarinizla o günlerin sohbetlerini yapiyor musunuz ?
                              Ben büyük takimlarda top oynadim ama ilk göz agrim, her seyin ilkini yasadigim yer Trabzonspor?dur. Hala ayni takim arkadaslariyla bir araya gelir eskiyi yad ederiz. Edinebildigim kadar eski kasetlerim vardir. Bazen izlerim, tüylerim diken diken olur. Senol agabey benden 10 yas büyüktür ama onunla, Necati agabeyle oda arkadasligi yapmisimdir. Bunlar parayla yapilacak isler degil. Simdi konusurken bile tüylerim diken diken oluyor.
                              Su anki yasamimi da devam ettirmek zorunda oldugumuzdan, onlar güzel bir mazi olarak, hayatimizin bir parçasi olarak kaliyor.

                              O yillara ait unutamadiginiz maç hangisiydi ?
                              Unutamadigim maç, ameliyat oldugum için benim oynayamadigim Fenerbahçe maçidir. 89. Dakikada Dobi Hasan?in attigi golü unutamam. Dobi?nin kafa golleri nadirdir. Tribünden seyretmeme ragmen, o maçi unutamiyorum. Orda, o golle 1-0 kazanip sampiyonlugu büyük ölçüde garantilemistik. Fenerbahçe ile çekisiyorduk ve rakibi kendi sahasinda yenmenin mutlulugunu yasamistik. 1-2 maç vardi ligin bitimine zaten. Maçtan sonra otelde de Trabzon?a geldigimizde de büyük cosku vardi. Ameliyat geçirmistim o dönemde. Futbolcu arkadaslarimla birlikte tur atma mutluluguna ortak olmustum. Anlatilacak gibi degil o duygular. 4 yil kaldim Trabzonspor?da. hoca degisiklikleri oldu. Ahmet Suat hocadan sonra Özkan Hoca ve Sundermann geldi. Ilk seneden sonra sampiyonluk yasayamadik ama Türkiye kupasi kazandik.

                              Sizin de oynadiginiz ve unutamadiginiz Avrupa Kupasi maçlarindan bahseder misiniz ?
                              Avrupa kupalari maçlari da var tabii. Inter maçi var mesela. Trabzon?da 1-0 kazanmistik. Büyük sansasyon yaratmisti o skor. Deplasmandaki maçta ise Senol agabeyin kafasini yarmislardi, hakem faul bile vermemisti. Italyan futbol mafyasinin çok konusuldugu dönemlerdi. Dogu Alman hakem çok yanli bir tutum sergilemisti. 2-0 kaybetmistik hak etmeden. Inter o sene zaten UEFA kupasini kazanmisti.

                              Attiginiz goller arasinda sizin için ayri önem tasiyanlar var mi ?
                              Boluspor?u 2-0 yendigimiz, 2 gol attigim maç var. 49. saniyede güzel bir gol atmistim. Ayin golü seçilmisti. Kocaeli?de 2-2 berabere kalmistik 2. Golü atmistim unutamam onu da. Bursaspor maçlari da benim için çok önemlidir. Içeride, disarida çok golüm vardir Bursaspor?a. Yine, Fenerbahçe?yi 1-0 yenmistik. Penaltidan atmistim ve 1-0 kazanmistik. Büyüklerim varken penaltiyi atmak ve o golle kazanmak bana büyük gurur vermisti.

                              Mide kanamasi geçirdiginiz için bir süre de takimdan ayri kalmistiniz degil mi ?
                              Evet. Sampiyon oldugumuz sene Besiktas maçi vardi 0-0 bitmisti. Bir pozisyona girip kaçirmistim. Mide kanamasi geçiriyormusum farkinda degildim. Mardinspor?la kupa maçimiz vardi ertesinde. 40 dakika falan oynadim, yine halsizlik vardi. Ardindan yine içeride Denizli maçi vardi. Hoca oynatmadi beni tabi formsuzum diye. Son 15-20 dakika oyuna girdim. Önüme top atiliyor kosamiyordum. Kendime bile inanamiyordum. 2-0 kazandik ama. Ertesi gün izinliydik. Ben, Iskender ve Dobi Hasan Özgür otelde kaliyorduk. Asansörden tam çikarken yigilip kaldim. Doktor Erdal Atalay vardi, beni muayene etmisti. Tansiyonum çok düsmüstü. Tahlil yaptilar, o zaman anlasildi mide kanamasi geçirdigim.

                              Trabzonspor sizin için ne ifade ediyor ?
                              Rizespor?dan sonra, Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray?da da top oynadim. Ama futbol Trabzon?da, Karadeniz?de her sey demektir. Aile, yasam biçimi, gelecek olarak görülüyor. Trabzonspor büyük kulüp tabii. Bizim tek hedefimiz Trabzonspor?da oynamakti. Onu basardigim için mutluyum.

                              Günümüz futbolcularini ve golcülerini nasil degerlendiriyorsunuz ?
                              Futbolcu pozisyona girince, golü kaçirsa bile üretkendir bana göre. Kaçirmasini çok fazla önemsemem ben. Verimli olmasi adina daha sevindiricidir. Pozisyona girmeden 90 dakika durmak daha mi iyi. Pozisyona girip gol atmak önemli ama kaçirinca da üzülmeyeceksin. Daha iyisini yapmak için daha iyi konsantre olacaksin.

                              Trabzonspor?un basarisinin sirrini nasil açiklarsiniz ?
                              Bizim insanimiz basariya açtir. Bir is yaptigi zaman amatörce düsünür, parayi düsünmez. Isi aldigi zaman en iyisini yapmak için ugrasir. Bizim takimimiz da bu zihniyetteydi. O dönemde kampa girdigimizi hatirlamam içerideki maçlarda. Çünkü futbolcu kendini biliyor ve hedefinin büyüklügünün farkindaydi. Biz de buna göre yasiyorduk. Takimda hep kendi yöremiz insaninin yer almasi da etkiliydi tabi. En son sampiyonlukta kadrodaki futbolcular olarak Karadeniz?in havasini soluyan, suyunu içen insanlardik.

                              Simdiki Trabzonspor?u nasil buluyorsunuz ?
                              O zamanki kadro yapisiyla simdiki kadro yapisi, veya o zamanki maddi yapi ile simdiki maddi yapi çok farkli. O zaman çok kaliteli futbolcular vardi. Ali Kemal, Osman, Necati, Senol, Turgay önemli oyunculardi. Öyle bir kadronun bir araya gelmesi halinde yine o basarilar gelir tabi. Alt yapi çok önemli. O kadronun yeniden gelmesi için alt yapidan gelen futbolcularin önemi çok büyük. Yetenekli bir nesil yakalamak gerekiyor. Genç yeteneklere destek verip, gençlere güvenmek lazim. Onlara sans vermek lazim. Trabzonspor öze dönme yolunda önemli adimlar atiyor. Bence geçtigimiz yilin en iyi takimi da Trabzonspor?du zaten
                              Simdiki kadro öze dönüs ve yetenekli oyuncularin bir araya gelmesi bakimindan o dönemdeki kadroya çok benziyor. Bugün Trabzonlu 7-8 oyuncunun forma giydigini unutmayalim. Bu anlayis ve futbol devam ettigi sürece, Senol Hoca ile birlikte basari gelir. Geçtigimiz yil Trabzonspor sampiyonlugu hak etmisti ama Fenerbahçe?ye haksiz kaybetti. Bazen futbolda böyle kayiplar olabiliyor.

                              Taraftara son mesajiniz ne olacak ?
                              Taraftar bir dönem küsmüstü takima. Ama takimin her zaman destegi ihtiyaci var. Biz o günleri yasadik. Bize de büyük destek vermislerdi. Destek verilirse, çok büyük yildizlarin bu takimdan çikacagina da inaniyorum. Insallah yeniden, yeni Ali Kemal?ler yeni Senol?lar gelir Trabzonspor?umuza.

                              SABIRLA BEKLEDİK AVRUPADA UEFA CAS TA KİTAPTA YAZANLAR OLDU
                              BEKLİYORUZ ÜLKEMİZDE KİTAPTA YAZANMI YOKSA KİTAPSIZLARIN DEDİĞİMİ OLACAK

                              Yorum

                              Çalışıyor...
                              X