Karadeniz gazetesinde Hüseyin TOK la yapilan röportaj Moralaimizi bozyursunuz diye TSYD ye almadilar diyor Bundan sonra morallerinin gene bozacagiz.ISTE röportaj.
Basligi 3eziklerin Moralin bozmaya devam dan DEGISTIRDIM.Üç ezik yerine bizim Efsanelerimizin szölerine bakalim
Moralimizi bozuluyorsunuz deyip bizi TSYD Kupasi'na almadilar
Hüseyin Tok
"3. Ligde Erzurumspor?da oynarken, Fenerbahçe ile hazirlik maçi yapip 3-0 kazanmistik. Fenerbahçe?ye golleri amatörken atmaya basladim"
"Attigim gollerin bir çogu 61. dakikadadir. Bu bir tesadüf müdür bilemem ama, özellikle Fenerbahçe?ye hep 61. Dakikada gol atardim"
"Ligdeki 2. yilimizda Istanbul?da TSYD Kupasini kazandik. Zaten bir daha da bizi o kupaya almadilar sezon öncesi moralimiz bozuluyor diye"
"Birlik beraberligin yani sira o efsane takimda her mevkide tam yerine oturmus adamlar vardi. Böyle bir takim bir daha gelir mi diye sorarsaniz o takim bir daha gelmez derim"
"Trabzonspor Istanbulspor maçinda büyüklügünü bir kez daha ispat etmistir. Trabzonspor?dan dan baska bir seyimiz yok. Bunu böyle bilelim ve destek vermeye devam edelim."
Çocukluk yillariniz ve futbolla tanismanizla sohbetimize baslayabilir miyiz ?
1952 yilinda Trabzon?un Çarsibasi Ilçesinde dogdum. Mahalle aralarinda, okuldan ve isten firsat buldukça arkadaslarla maç yapardik. 15-16 yaslarima geldigimde dikkat çeken bir futbol oynamaya basladim. O dönemde babamin petrol istasyonu vardi Çarsibasi?nda. Ben hem petrol istasyonuna bakar, gelen arabalarla ilgilenir, hem de araba olmadigi zamanlarda hemen kaçar top oynardim. Babam da bu yüzden futbol oynamama sicak bakmazdi. Ortaokul dönemlerimde beni büyükler kendi aralarinda oynadigi maçlara alirdi. Dr. Osman Akintürk?ün organize ettigi maçlarda kendimizi ispat etmeye çalisirdik.
Çarsibasi?ndan sonra futboldaki yükselisiniz nasil devam etti ?
15 yasimda, 1967 yilinda Çarsibasi kulübünde lisans çikarttim 3 yil boyunca ayni takimda oynadim. Yari kum, yari toprak sahada oynuyordum maçlarimizi. 2 kez grup birincisi olduk ama bir üst kümeye çikamadik bir türlü. 1970 yilinda, yani 18 yasima geldigimde Trabzon
Yolspor?a transfer oldum. Transferin son günüydü. Beni Yolspor istiyordu. Maas bagliyacaklar okul imkani taniyacaklardi. Çarsibasi kulüp baskani ise sözü geçen bir kisiydi ve beni vermiyordu baska bir takima. Babam aslinda futbol oynamama karsiydi ama nedense bu transferde devreye girdi ve transferin son saatinde ben Yolspor?a geçtim. Sanirim Yolspor?un bana sundugu imkanlar babami yumusatmis olacakti bu konuda. Babam devreye girmeseydi belki de futbol hayatim baslamadan bitmis olacakti. Dayim Kenan Aksu da o dönemde bana çok destek olmustur. 1970 yilinda, Yolspor?da ilk forma giydigim yilda sampiyon olduk. Türkiye sampiyonasina da Trabzon?dan basarili bir karma yapilarak gidildi, ben de bu karmanin içindeydim. Denizli karmasi birinci, 2. olduk. O turnuvada bir çok gol attim. Basarili bir performans sergiledim.
Futboldaki ilk büyük sevincinizi ne zaman yasadiniz ?
O dönemde Trabzon amatör futbolunda en çok benim ismim geçerdi. Bazi profesyonel takimlardan teklifler geldi ama ben amatör kalmak istedim, profesyonelligi kabul etmedim. Erzurumspor bana ve Selahattin Diyadin?e teklif getirmisti. Onlara da profesyonel olmak istemedigimi söyledim. Buna ragmen amatör de olsa beni almak istediler. Selahattin Diyadin ile birlikte Erzurum?a gittik. Ilk kez gitmistim Erzurum?a. Inanilmaz kötü bir hava vardi. Rüzgar, yagmur, firtina... Berbat bir hava vardi. Selahattin ile birlikte burada duramayacagiz biz deyip geri döndük Trabzon?a. Tabii sonra yine bizi geri götürdüler. Selahattin ile 1 yil orada oynadik. Ligi 2. sirada tamamladik. Sonraki yil Ilyas (Akçay) ve Volkan (Canalioglu) geldi bizim takima. Hocamiz da Turgut Kafkas idi. O yil 3. ligde sadece 3 beraberlik alip, namaglup sampiyon olduk. Amatör bir futbolcu olarak, sayisini hatirlamiyorum ama 3. ligde gol krali da oldum. Hatta o yil Fenerbahçe ile bir hazirlik maçi oynayip 3-0 kazanmistik. Ben Fenerbahçe?ye golleri amatörken atmaya baslamistim.
Peki, Trabzonspor?a transferiniz ne zaman ve nasil gerçeklesti ?
Erzurumspor?da çok basarili bir dönem geçirdikten sonra bana olan ilgi artti. Besiktas, Ankaragücü ve Boluspor beni çok istiyordu. Necmettin Karaduman?in devreye girmesinin de etkisiyle 1973 yilinda Trabzonspor?u tercih ettim ben. Trabzonspor?a transferimde dayim Kenan Aksu?nun da büyük katkisi olmustur. Ali Kemal?in 100, Necati?nin 50 bin lira aldigi yil en pahali transfer olarak ben 250 bin lira almistim o zaman. Bu para çok gelebilir ama söyle bir örnek vereyim ; isimiz geregi arabalarla yakin ilgimiz oldugu için biliyorum, aldigim parayla 302 Mercedes 600 bin liraydi ve ben yarisini bile alamiyordum. Simdiki futbolcular bir transfer parasiyla 10 tane 302 alir. Böylece profesyonel oldum.
Trabzonspor?la birlikte ilk günleriniz ve ilk yiliniz nasil geçti ?
Trabzonspor ile birlikte ilk kampi Erzurum?da yapmistik. Ilica diye bir yer vardi. Bülent Sahinkaya, Faruk agabey, Ali Kemal, Ihsan, Necati, Senol, Turgay da benimle birlikte gelmislerdi takima. Yani, yeni bir olusum vardi. Artik Istanbul?dan futbolu birakma asamasina gelen futbolcularin devri kapanmisti. Hepsini yollamislardi. Bizim için önemliydi o sene. Ilk yilimda Sakaryaspor ile çok mücadele ettik. Deplasmanda yenilmistik. Ilk yarinin son maçinda biz yensek, onlar yenilse biz lider olacaktik. Aksine, biz 10-0 kazanacagimiz Eskisehirspor maçini 1-0 kaybettik, onlar kazandi devre arasina 4 puan farkla geride girdik. Ligin ikinci yarisinda Sakaryaspor?u 1-0 yenerek farki kapattik. O maçtan sonra da hiç yenilmeyerek 6 puan farkla sampiyon olmustuk. Ihsan 12, ben 11 gol atmistim o yil. Ancak, o yil Ali Kemal çok sakatlik geçirdi. Bu bizim için önemli bir sorundu. Kaptanimiz Faruk agabey, ki orta sahamizda dinamo gibiydi, hem oynadigi futbolla hem de agabeylik yaparak gerçek bir kaptan gibi davranmisti.
2. lig sampiyonlugunu getiren basarinin altinda hangi faktörler yatiyordu ?
O yil basarili olmamizin sebebi bana göre suydu ; o takimda benimle birlikte 4-5 Yolspor?lu futbolcu vardi. Uyum sorunu çekmemistik. Profesyonel olmamiza ragmen amatör ruhumuzu hiç kaybetmedik. Birbirimizi taniyan, eksiklerimizi kapatan iyi bir arkadaslik örnegi sergiliyorduk. Az gol atiyorduk ama neredeyse hiç gol yemiyorduk. Neredeyse pozisyon bile vermiyorduk rakip takimlara. Bu kadro zaten 8-10 yil korundu. Tabi o dönemde sehirde de çok olumlu bir hava vardi. Öze dönüsün meyveleri alininca belki de ilk kez basariya olan inanç artti. Turgay, Necati, Güngör gibi futbolcularin alt yapidan gelip basarili olmasi özgüveni artirdi. Artik diger sehirlerden gelen futbolcularin sayisi sadece 1 veya 2?de sinirli kaldi. Kendi yöremizin insaniyla, öz evlatlarimizla basarili olabilecegimize kamuoyu da inanmisti. Basariyi getiren en önemli faktörlerin basinda, arkadasligin disinda iyi bir takim olusturulmasidir. Kazanma arzumuzun yaninda, her mevkiin en iyi adamlari bizdeydi. Profesyonel olup da amatör ruh diyebiliriz buna. Amatör ruh ve futbolcu kalitesi birlesince basari geldi. Ayrica, bugün bile Türkiye?ye bizimki gibi saglam bir savunma gelmedi daha.
1. ligdeki ilk yiliniz bir isinma turumuydu ?
1. lige yükseldik. 1974-1975 sezonuydu. Ligde ne yapariz, ne ederiz diye düsünürken, ilk yil olmasina ragmen bayagi iyi bir performans gösterdik. Ligde iddiamiz yoktu ama Türkiye Kupasinda finale kadar çiktik. Finalde Besiktas?a kaybetmistik. Acemiligimiz vardi tabii. Heyecan da vardi o zaman. Ligi 9. bitirmistik ilk yilimizda. Bunu bir isinma ve deneme kabul ettik. Deneyim kazanma açisindan ilk yilin faydalari çok oldu.
Ama, 2. yilinizda Türk futbolunda devrim yaratan bir takim oldunuz degil mi ?
Ligdeki 2. yilimizda artik daha da tecrübeliydik. Hocamiz Sükrü Ersoy?du. Bu sezon öncesinde Rusya?ya hazirlik maçlari oynamaya gittik. O dönemde Rusya?nin en iyi 3 takimi olan Dinamo Moskova, Schakter Donetsk ve Dinamo Tiflis ile 3 hazirlik maçi oynadik. Ancak oynadigimiz maçlar çok kaliteliydi. Lig ve puan mücadelesi seviyesinde karsilasmalar oynamistik. 2 galibiyet 1 yenilgi almistik bu maçlarda. Kendimizi görme açisindan, takim olma açisindan çok faydali olmustu. Rusya?dan döndükten sonra Ziya (Sengül) agabeyin jübile maçinda Fenerbahçe ile karsilastik. O dönemde "yedek takimi sampiyon olur" dedikleri Fenerbahçe?yi jübile maçinda 2-0 yendik. Bu maç da önümüzün açilmasi ve özgüven anlaminda çok önemliydi. TSYD maçlarindan da basarili çiktik. Bizi zaten bir daha o TSYD maçlarina almadilar lig öncesi moralimiz bozuluyor diye. Kisacasi, Ziya agabeyin jübile maçinda gücümüzü göstermis ve lige öyle girmistik.
Ilk sampiyonluk yilinin unutulmaz maçi hangisiydi size göre ?
O yil ligdeki dönüm maçimizi çok iyi hatirliyorum. Fenerbahçe bizden 2 puan önde Adanaspor deplasmanina çikmisti. Biz de Izmir?de Altay ile oynayacaktik. 2 puan fark vardi aramizda. Bizim maçimiz Fenerbahçe maçindan daha sonraydi. Biz maça çikarken Fenerbahçe?nin Adana?da ilk yariyi 2-0 önde kapattigini ögrenmistik. Moralimiz bozulmustu tabi. Ancak biz Altay?i 2-0 yendik Izmir?de. Maçtan sonra Fenerbahçe?nin Adana?da 3-2 yenildigini ögrendik ve havalara uçtuk. Puan farkini o maçta kapattik. Dönüm maçimiz oydu bana göre. Sonra Fenerbahçe bir de beraberlik alinca 1 puan öne geçtik. Son maçimiz Bursa?da Bursaspor ileydi. O maçi da 1-0 kazanarak sampiyonlugumuzu ilan ettik.
Anadolu takimlarinin size destegi oldu mu sampiyonluk yolunda ?
Biz kamplarimizi Bursa-Uludag?da yapardik. Bursaspor da orada olurdu. Bursaspor futbolculari ile aramiz çok iyiydi. Onlar her zaman bize, "Siz sampiyonluga oynayin yeter, bizimle oynayacaginiz maçta biz gerekeni yapariz" derlerdi. Ancak tesadüfe bakin ki son maçimiz Bursaspor ileydi. Biz o sözleri hatirlayip rahatlasak da Bursa?ya gittigimizde yüzümüze bile bakmadilar. Hani o sözleri söyleyenler neredeydi. Maçtan önce birakin basari dilemeyi selam bile vermediler. Maçta tekmeler tokatlar havada uçustu. Atmosfer felaketti. Bizim en kolay maçimiz olarak düsürdügümüz Bursaspor maçi en zor maçimiz olmustu. Yine de 1-0 kazandik ve sampiyonlugu garantiledik. Sonrada söylenti olarak kulagimiza da geldi tabii, Bursa?ya çantalarla para gittigi.
Unutamadiginiz gol hangisiydi ?
Galatasaray maçinda attigim golü unutamam. Yasin kaleciydi. Hücuma dönük oynuyordum. Ahmet bana uzun bir top atti. Önüm bostu kaleye de gidebilirdim ama vole vurmayi düsündüm ve vurdum. Top Yasin?in solundan direge vurdu, karsi direge de vurdu ve içeri girdi. O kadar sert vurmusum ki, sonradan hangi direge çarptiktan sonra gol oldu diye iddaya girmislerdi. Attigim en güzel goldü bana göre. Bir de, sampiyon oldugumuz sene Türkiye Kupasi finali oynadik Inönü stadinda. Maç uzatmalara gitti, sonra da penaltilara kaldi. Takimda ben penalti atmiyordum. Ahmet Ceylan "Ben penalti atmayacagim" deyince penalti bana kaldi. Ben penaltiyi kaçirinca Türkiye Kupasini kaybetmistik. Ayni senenin sonunda Cumhurbaskanligi Kupasinda Fenerbahçe ile oynadik Yine zor maç oldu ve yine penaltilara kaldi. Ben yine penalti atmak istemedim ama 10. penaltilara gelince mecbur kaldim. Benden önceki Fenerbahçeli futbolcu penaltiyi kaçirinca ben de attim penaltiyi. Bu kez kupayi kazandiran penaltiyi atmistim.
Sampiyon takim bir daha olusturulabilir mi ?
En önemlisi o takimimizin çok iyi bir takim olmasiydi. Birlik beraberligin yani sira o takimin her mevkisinde tam yerine oturmus adamlari vardi. Böyle bir takim bir daha gelir mi diye sorarsaniz o takim bir daha gelmez derim. 1996 yilinda iyi bir takim olmustu aslinda. O yil antrenördüm zaten takimda. Sampiyon olsaydik o yil, gelecek için daha iyi bir takim olabilirdi. Bir daha öyle komple bir takimin gelecegini sanmam.
Simdiki futbolculari ve oynanan futbolu nasil degerlendiriyorsunuz ?
X futbolcumuz bir maçta 15-20 top kaptiriyor, bu normal görülüyor. Bizim zamanimizda 5 topun 4?ünü olmulu pas yapmazsam basarisiz sayardim kendimi. 3-4 kez ofsayta düsünce utanirdim. 6 pasin 4?ünü isabetsiz kullansam mahçup olurdum. Simdiki futbolcular hiçbir sey olmamis gibi davraniyorlar. Futbolda kisa zamanda en iyi karari vermek çok önemlidir. Top ayagina geldiginde ne yapacagina karar verirsen is kolaylasir. Trabzonspor simdi iyi yolda ve çikista. Taraftarda da büyük gelismeler var. Istanbul?daki Istanbulspor maçinda taraftar büyüklügünü kanitlamistir. Trabzonspor?dan dan baska bir seyimiz yok bunu böyle bilelim ve destek vermeye devam edelim.
Son olarak ne mesaj vermek istersiniz okuyucularimiza ?
Trabzon?da basarili olduk, milli takimlara gittik ama futbolu bitirisim problemli oldu. Her maçta gol atardim. Alistirmistik taraftari ve her maçta gol beklediler. Bilhassa maçlarin 61. Dakikalaridna attigim goller hala konusulur. Tesadüf müdür bilemem ama, bir çok maçin 61. Dakikasinda atardim golleri. Özellikle Fenerbahçe?ye 61. Dakikadalarda attigim goller unutulmaz. Ama her seye ragmen ben çok mutluyum hala bizden bahsedildigi için ve ilkler arasinda yer aldigim için. Trabzonspor?lu oldugum için de gurur duyuyorum
Yorum