PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : “2/B Arazileri Satılmasın” İmza Kampanyası



Badaloğlu
05.09.2008, 11:03
Arkadaşlar, bu konunun açılmasındaki maksat, tamamen çevreye duyarlı olmamız gerektiğinden dolayıdır.Yoksa bu başlıkta siyaset yapmak için açılmamıştır.Küresel ısınmanın etkilerini hızlandırmadan başka bir işe yaramayacak bu tip projeler, Acar kent gibi, ormanları beton yığını haline getiren projelerden başka bir işe yaramayacaktır.Tabi bu proje bir kaç yüz kişiyi de zengin edecektir.

Yanlış anlaşılmasın ama Türkiye Cumhuriyeti kasasına 3-5 milyar dolar para girecek diye çocuklarımızın geleceğini heba edemeyiz...Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.

Son olarak Selazurlu İsmail ağabeyin imzasındaki mesajı buraya taşımak istiyorum:

Son ağaç kesildiğinde,
Son nehir kirlendiğinde,
Son balık avlandığında, İşte O zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız...


http://www.tema.org.tr/images/Tema15.gif“2/B Arazileri Satılmasın” İmza Kampanyası Web Sitesi ve İmza Standları Katılım Toplamı


TEMA Vakfı “2/B Arazileri Satılmasın”
İmza Kampanyası Başlattı
“2/B Arazilerinin Satılmaması ve 2/B’lerin Tekrar Yaşanmaması İçin
Yasal Önlem Alınsın !”
AKP, 2003 yılında 25 milyar dolar gelir elde edileceğini ileri sürerek kamuoyunda kısaca 2/B orman arazilerinin satışı olarak bilinen konuyu gündeme getirmiş, bu girişim TEMA Vakfı’nın da içinde bulunduğu Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Birliği’nin önderliğinde yapılan çalışmalar, kamuoyunun tepkisi ve 10’ncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto kararı ile engellenmişti. Ancak, AKP seçim bildirgesinde de yer verdiği 2/B orman arazilerinin satışını, kapsamını daha da genişleterek yeniden gündeme getiriyor. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı bu konudaki teknik çalışmaları başlattı.
Hepimizin geleceğini etkileyen orman doğal varlığımızın tehlikede olduğunu görüyor ve bunun önlenmesinde bizlerin kararına da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle TEMA Vakfı olarak, Türkiye genelinde görev yapan 555 Temsilcimiz ile Gönüllü Sorumlumuz ve 326 bini aşkın gönüllümüz ile http://www.tema.org.tr/2B (http://www.tema.org.tr/2B/index.asp) adresli web sitemizde “2/B Arazileri Satılmasın” İmza Kampanyası başlattığımızı duyuruyoruz.
TEMA Vakfı, 2/B arazilerinin satışı ile ilgili uygulamanın kesinlikle karşısındadır. Giderek ekolojik, ekonomik ve toplumsal bir soruna dönüşen konunun çözülmesi zorunludur, ancak “satış” doğru yöntem değildir.
2/B arazilerinde satış kesinlikle düşünülmemelidir. Ecrimisil (Kamu mallarını herhangi bir izin almaksızın veya arada sözleşmesel bir ilişki olmaksızın kullanan kişilere Türk Hukukunda fuzuli şagil (haksız kullanıcı); bu kullanıcılardan alınan ücrete de “ecrimisil” denilmektedir.) uygulamasına derhal başlanmalıdır. Toplu yerleşim alanı haline gelmiş/kentleşmiş yerlerdeki insanlar sokağa atılamaz, fakat orman içinde tek veya siteler halinde yapılaşmalar, mevcut yasalar gereği kesinlikle yıkılarak orman haline dönüştürülmelidir. Kentleşen alanlarda ise medeni hukukumuzdaki mülkiyet kavramında yeni düzenlemelere gidilerek satış dışı çözüm oluşturulmalıdır.
Siyasal iktidarlar dört yıl vadelidir, iktidara gelmek için yakılmasına, talan edilmesine göz yumulan doğal ormanlarımızın yerine gelmesi ise mümkün değildir. TEMA Vakfı, Sayın TBMM Başkanı, Sayın Başbakan ve Milletvekillerini kamuoyunun sesine kulak vermeye ve ilişikte sunulan TEMA Vakfı’nın tespit ve çözüm önerilerini dikkate almaya davet etmektedir.

TEMA’nın Görüş ve Önerileri için Tıklayınız... (http://www.tema.org.tr/2B/#gorus)

Cumhurbaşkanı Sezer'in Yasayı İade Gerekçeleri (http://www.tema.org.tr/BizdenHaberler/Arsiv/2007/2BYasasiIadeGerekceleri.pdf)


Saygılarımızla;



Toprağına Sahip Çık !
TEMA Vakfı




TEMA Vakfı’nın 2B Arazilerinin Değerlendirilmesi
İle İlgili Görüş ve Önerileri
1) Anayasamızın 169 ve 170. Maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. Maddesinin “B” bendi uyarınca, “31.12.1981 tarihinden önce orman vasfını bilim ve fen bakımından kaybettiği”, “tarım ve hayvancılıkta kullanılmasında yarar bulunduğu”, “köy, kasaba ve şehir yapılarının toplu halde bulunduğu” saptanan yerler, ormancılık rejimi dışına çıkarılmaktadır. 1974 yılından bu yana yapıla gelen bu uygulamalarla artık orman sayılmayan 473 bin hektar alanın değerlendirilmesi gerekmektedir. Gündemdeki konu budur.
2) 31.12.1981 tarihi sınırlaması geçerli olmak üzere bugüne değin "2/B arazisi" olarak artık orman sayılmayan 473 bin hektar arazinin yalnızca % 9'unun kullanım kadastrosu yapılabilmiştir. Kullanım kadastrosu yapılan 43,9 bin hektar "2/B" arazisinin yalnızca 6,7 bin hektarı satılabilmiş ve 2003 yılı fiyatlarıyla da 49 trilyon TL elde edilebilmiştir. Başka bir söyleyişle; Türkiye'nin her yerinde yapılabilen "2/B arazisi" satışının birim fiyatı, 2003 yılı fiyatlarıyla, yalnızca; 731.343 TL/m2 olmuştur. Tüm "2/B arazileri" bu birim fiyat üzerinden satılabildiğinde, 2003 yılı fiyatlarıyla elde edilebilecek gelir, toplam; en fazla 2,5 milyar USD dolayında olabilecektir. 25 Milyar USD beklentisi gerçekçi değildir.
3) Tüm ülkemizde "orman" sayılan alanların % 80’inin üzerinde bir bölümünün kadastrosu yapılabilmiştir. Bunların da büyük bir çoğunluğu sorunludur ve yargıdadır.Geriye kalan ve henüz kadastrosu yapılmamış orman alanlarının bir kısmı da mevcut yasal düzen içinde yeniden "2/B arazisi" olarak değerlendirilebilecektir. Halen de orman arazilerinde 2/B sonucunu doğuracak faaliyetler devam etmektedir. Bu nedenle ve öncelikle 2/B uygulamalarına dayanak olan yasal düzenlemeler ortadan kaldırılmalıdır.
4) Neler Yapılmalıdır?
4.1) Öncelikle 2/B uygulamalarına dayanak olan yasal düzenlemeler ortadan kaldırılmalı ve bu beklenti yok edilmelidir.

4.2) Hali hazır 2/B uygulamalarında yasada gerekli değişiklik yapılarak, “bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme” durumuna açıklık getiren ölçütler arasında;
• “orman bütünlüğünü bozmama”,
• “su ve toprak rejimine zarar vermeme”,
• “çevresindeki orman ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme”,
• “ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme” vb koşulların da birlikte aranması sağlanmalıdır.

4.3) Mevcut anayasal sistemimiz, Anayasa Mahkememizin bu konudaki müteaddit kararları ve Cumhurbaşkanımızın 2 kez iadesindeki gerekçeler göz önüne alındığında 2/B Arazilerinin Satışı Mümkün Değildir, %93’ü Doğal Olan Ormanlarımızda Bu Yol Kesinlikle Tercih Edilmemelidir.

4.4) 2/B nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde kullanım kadastrosu, henüz orman kadastrosu yapılmamış olan alanlarda da orman kadastrosu çalışmaları tamamlanmalıdır.

4.5) 2/B Arazilerinin işgalcilerinden sadece orman köylüsüne tahsis edilecek olanlar hariç (-ki bu 6831 sayılı Orman Kanununun 2. Maddesinin son fıkrasının amir hükmüdür) diğerlerinden hemen ECRİMİSİL (-ki bu geriye doğru 5 yıllık süreyi de içermektedir) alınmaya başlanmalı ve böylece işgalcilerin bedelsiz kullanımı önlenmelidir.

4.6) Sonuç olarak:
• 2/B arazilerinde satış kesinlikle düşünülmemelidir.
• Yukarıda açıklanan ecrimisil uygulamasına derhal başlanmalıdır.
• Toplu yerleşim alanı haline gelmiş/kentleşmiş yerlerdeki insanların sokağa atılması da düşünülmemelidir.
• Fakat orman içinde münferit veya siteler halinde yapılaşmalar, mevcut yasalar gereği kesinlikle yıkılarak orman haline dönüştürülmelidir.
• Kentleşen alanlarda ise medeni hukukumuzdaki mülkiyet kavramında yeni düzenlemelere gidilerek satış dışı çözüm oluşturulmalıdır.

http://www.tema.org.tr/2B/

Çağatay_
05.09.2008, 11:52
Facebook'da kampanyaya katılarak destek olmuştum.

Ağaçlar, ormanlar, doğal güzelliklerin katledilmesi hiçbir maddi bedel ile açıklanamaz.

Lütfen bu konuya hassasiyet ile eğilelim.

OLCAY ÇAKIR
05.09.2008, 11:56
Çok siyasi bulunacak bir başlık daha.:)
Akşama kadar iş mübarek boyutlara taşınmazsa güzel paylaşımlar olabilir.

Destekliyorum sonuna kadar.

Hüseyin Bağdat
05.09.2008, 11:57
Gerçekten çok önemli bir konu. Ormanlarımız çeşitli nedenlerle yok edilmekte. Geleceğimiz için ormanlarımız korumalıyız. her nedenle olursa olsun,ormanlarımızın yok olmasını engellemeyliyiz. Herkesin duyarlı olacağına inanıyorum.

Çağatay_
05.09.2008, 11:59
Bence BMN siyasete bulaşmadan, çevreci kimliğini göstererek bu işin altından kalkacak güçtedir.

"O yaptıysa yanlıştır" önyargısı ne kadar yanlışsa, "O yaptıysa doğrudur" demek de o kadar yanlıştır.

ÖzGür Ayar
05.09.2008, 12:08
Çevreciler bu işleri boş zamanlarında yapıyor, Asıl çevreci benim. Cümlesini kullanan Sayın Başbakanımızında konuyla ilgili görüşlerini gerçekten merak ediyorum. Madem asıl çevreci kendisi binlerce, Milyonlarca imza toplamaya gerek yoktur o zaman.

Tema sitesinden imza kampanyasına katıldım. Şunuda belirtmek istiyorum son zamanlarda açılan konularda siyasete girmeden yazmak gerçekten zor. Örnek fındık konusu.

Faik Yılmaz
05.09.2008, 12:14
Devlet bir yandan bizim tapulu arazilerimize orman arazisi diye el koysun....

diğer yandanda kendi arazilerini 3-5 kuruşa peşkeş çeksin ne güzel İstanbul be.....

Badaloğlu
05.09.2008, 12:38
Çok siyasi bulunacak bir başlık daha.:)
Akşama kadar iş mübarek boyutlara taşınmazsa güzel paylaşımlar olabilir.

Destekliyorum sonuna kadar.

Olcayım, bu konuda merak etme buna fırsat vermeyeceğim.İnternetin başında olduğum sürece bu başlıkta siyaset konuşulmasına izin vermeyeceğim.Beni hiç parti ilgilendirmiyor.İstanbul'da ormana kadar gelip dayanmış gecekonduların iğrenç görüntüsü ilgilendiriyor.Sanki bu beton yığınları ormanı taciz eder gibi bir görüntü oluşturuyor.

Burada daha çok,
Son ağaç kesildiğinde,
Son nehir kirlendiğinde,
Son balık avlandığında, İşte O zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız... bu kısımla ilgienilmesini, bu yazılanları anlaşılmasını istiyorum.Bu yazılanları anlamaya davet ediyorum herkesi.Yoksa herkesin kendine göre siyasi bir görüşü vardır muhakkak ama bu demek değildirki ortak paydamız olan Ormanlarımıza reva görülen bu yanlışa ortak tepki vermeyelim.


BU BAŞLIKTA SİYASET YASAKTIR!...

OLCAY ÇAKIR
05.09.2008, 12:55
Helal olsun diyorum Ahmet.
Burada daha çok,
Son ağaç kesildiğinde,
Son nehir kirlendiğinde,
Son balık avlandığında, İşte O zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız...

BU BAŞLIKTA SİYASET YASAKTIR!...

ilhan
05.09.2008, 12:58
İmza atmakta geç bile kalmışız. Çağatay kardeşime katılıyorum. Siyasete bulaşmadan sadece çevreci kimliğimizle bu konuyu burada tartışabiliriz.

Çağatay_
05.09.2008, 13:33
Ahmet abi çok bilmişlik gibi olmasın ama bir anektod vermek isterim.Kocaman mavi puntolarla yazdığın o güzel söz bir kızılderili atasözüdür.

"En son ağaç kesildiğinde,en son nehir kirlendiğinde,en son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenecek bir şey olmadığını anlayacak."

Bence kızılderili atasözleri o insanların nasıl güzel bir yaşamı seçtiğini anlatıyor.

Çoğumuz Trabzonluyuz,Karadenizliyiz..Doğaya aşığız adeta..Bu güzelliği ortak paydamız olarak görüp siyaseti karıştırmamak konusunda birleşelim..

Erdal
05.09.2008, 13:38
Ben bu konuya bulaşmayayım en iyisi... :) Hayırlı cumalar efendim.

Erdal
05.09.2008, 13:41
Sadece 2b denilen arzilerin şu anda orman falan olmayıp bizzat işgalciler tarafından kullanılmakta olduğunu hatırlatayım.

ilhan
05.09.2008, 13:41
Erdal Abi,

Çevreci kimliğini saklama bari :) En azından yazılarını beğenerek okuyan bizler için yazsan olmaz mı? Sadece çevre sağlığımız ve önemi için sizin gibi duyarlı insanların yorumları çok değerli.

Şeykan
05.09.2008, 14:04
Önemli bir konu destekçisiyiz ormanlarımızı koruyalım.Bu başlık ta değil her başlıkta siyaset yasaktır:)

Uzunoğlu
05.09.2008, 14:53
mühim bir konu ama siyasete bulaşmadan nasıl tartışılır merak etmiyor değilim...

mesela bu kanun hangi şahısların işine geliyor desek siyaset yapmış olmayacakmıyız :)

Erdal
05.09.2008, 15:09
mühim bir konu ama siyasete bulaşmadan nasıl tartışılır merak etmiyor değilim...

mesela bu kanun hangi şahısların işine geliyor desek siyaset yapmış olmayacakmıyız :)

İşin garibi zannetiğiniz gibi öyle meşhur bilindik şahısların işine gelmiyor sadece. Önemli ölçüde fukara diyebileceğimiz insanlarda gasp etmiş orman gibi görünüp orman olmayan arazilerimizi. Buraların yeniden orman olması pek olası değil. Ama buraların hiç değilse ederinin yarısının gaspçılardan tahsili ile yeni ve yoğun bir ağaçlandırma çalışması mümkün. Yani ben itiraf ediyorum 2B yasasının geçmesini istiyorum :) İlhancım ne yazıkki düşüncem bu...

Uzunoğlu
05.09.2008, 15:12
İşin garibi zannetiğiniz gibi öyle meşhur bilindik şahısların işine gelmiyor sadece. Önemli ölçüde fukara diyebileceğimiz insanlarda gasp etmiş orman gibi görünüp orman olmayan arazilerimizi. Buraların yeniden orman olması pek olası değil. Ama buraların hiç değilse ederinin yarısının gaspçılardan tahsili ile yeni ve yoğun bir ağaçlandırma çalışması mümkün. Yani ben itiraf ediyorum 2B yasasının geçmesini istiyorum :) İlhancım ne yazıkki düşüncem bu...

Erdal abi bu mantıkla elbette hak veriyorum sana ama şöyle bir durum var. Bir hükümet üyesinin bu yasa ile önemli bir kazanç sağlayacağı görüşü bu kanunun tartışılmaya başlandığı dönemden beri var. Bu bana pek etik gelmiyor ve bu konuda rahatsızlık duyuyorum açıkçası...

Faik Yılmaz
05.09.2008, 15:15
Bu yasa çıktıktan sonra hiç el değmemeiş orman arazileride birilerine peşkeş çekilecek....

etmeyin 3-5 kuruş para uğruna ormanlarımıza kıydırmayın......

Taner Gündoğdu
05.09.2008, 15:17
olaya nerden bakıldığına göre değişiyor işin şekli. birisi çıkıp televizyonlara diyorki "bu kanun ile ormanlar yok edilecek" diğeri çıkıp diyor ki "sadece eskiye yönelik bir çalışma, şuanda orman olan yerler değil, ormanın katledildiği, bir şehrin kurulduğu bölgeler satılıyor" burda sizin hangi tarafa inandığınız önemlidir ve bu da sanırım birazcık siyasi görüşünüz ve vicdanınız ile ilgilidir :)

OLCAY ÇAKIR
05.09.2008, 15:21
Bir temizlik gerekiyor.
Ucu pis değneğin.
Uçları hatta.
Ve hatta ağırlık merkezi bile pis.
Tutulacak tarafı kalmamış anlayacağımız.

Ben olsam son 50-60 yılın belediye başkanları,fen işleri,imar müdürlerini vs leri içeri alırdım sorgulardım.
Mal varlıklarını vs.

Tüyü bitmemiş siyaset malzemesi yetimlerin hakkını kimler yemiş görürdük net olarak.

Siyaset yok şişşş..!:)

OLCAY ÇAKIR
05.09.2008, 15:24
2 çözüm var.

1-Bu tip arazileri yakıp yıkıp hazineye katacaksın,yani olduğu yere,ait olduğu yere.
2-Son birkez affedip,işgal edenlere paşa paşa-belki bir meblağ karşılığı-bırakacaksın.

***
Siyasilerin bu durumda arazileri varmı acep_?Samimilermi yani?

Siyaset yok şişşşş...:)

Erdal
05.09.2008, 15:27
Bu yasa çıktıktan sonra hiç el değmemeiş orman arazileride birilerine peşkeş çekilecek....

etmeyin 3-5 kuruş para uğruna ormanlarımıza kıydırmayın......

Faik anlamadım. Yasa çıktıktan sonra el değmemiş orman arazileri niçin peşkeş çekilsinki. Arkadaşlar bu iş Olcay abi nin dediği gibi 50 senenin birikimi. Yahu aklımdakini yazıya dökemiyorum. Sakın kimse bana oruç bizi etkilemiyor günlük işlerimizi aynen yapıyoruz falan demesin. Etkiliyo işte etkiliyoooooooo

Taner Gündoğdu
05.09.2008, 17:25
sanırım kimse tam olarak yasanın içeriğini bilmiyor, problem burda. yasa bundan sonrası için bir izne yol açıyor mu açmıyor mu? konuşulması gereken bu heralde

İsmail Alkan
08.09.2008, 00:18
2B yani , 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2. Maddesi B Bendi çevreciler ve kamuoyu tarafından çok tartışılan ve haladaha tartışılmaya devam eden bir yasadır.
Özü Tarbzonspor olan BMN'nin bu tartışmanın içine girmesi bence doğru değil,

Daha önce benim üyesi bulunduğum diğer çevre örgütleri gibi Tema vakfının bu imza kampanyasınada katılarak ismimi yazdırdım,tüm BMN üyelerinide bu kampanyaya katılmaya davet ediyorum.

İsmail Alkan
08.09.2008, 20:32
Başlık arkada kalmasın,
Lütfen "üstündeki kullanıcı hakkında yorum yap" başlığı kadar olmasada lütfen başlığa ilgi gösterelim :)

Great White
08.09.2008, 20:39
Lütfen "üstündeki kullanıcı hakkında yorum yap" başlığı kadar olmasada lütfen başlığa ilgi gösterelim :)

Hem ödüllü hem bir o kadar da duyarlı üye:p

Gürkan
08.09.2008, 21:10
Hem ödüllü hem bir o kadar da duyarlı üye:p

Lafı agzımdan alan üye. :)


Bu yasa ormanlık vasfını kaybetmiş yerler iin mi çıkıyor yoksa daha çıkmamışları kılıfına uydurup satmak için mi çıkıyor orası kocaman bir soru işareti. adam ormanı kesip denizi doldurup tesis yapıyor. e tabi ormanı kesersen vasfını yitiriyor. imzamı attım.

İskender66
09.09.2008, 00:48
Eğer bu başlıkta aynı fikirde olmak zorunluluğu yoksa bende bu konuyla ilgili nacizane görüşümü belirtmek isterim. Ben bu yasayı destekliyorum. Çünkü yasayı tamamen okudum ve dile getirilen endişelerin hiçbirinin olmadığını gördüm. Sizlerinde bu yazıyı sonuna kadar okumanızı ve ondan sonra yorumlarınızı yazmanızı öneririm.


Ülkemizde yaklaşık 7.5 milyon civarında Orman Köylüsü; Orman içinde ve bitişiğinde bulunan ve sayısı 20293’ü bulan Orman Köyünde yaşamaktadır. Milli gelirden en az payı alan (yaklaşık yıllık 250-300 dolar civarında) grupta yer alan bu vatandaşlarımız geçimlerini tarım, hayvancılık ve orman işçiliğinden temin etmektedir.

Tarım ve hayvancılık yaparak ormanla iç içe yaşamak mecburiyetinde olan gelir düzeyi düşük Orman Köylüsü mecburiyet karşısında Ormandan açarak tarla, bağ, bahçe, mera yapmış ve Orman içine yerleşmek durumunda kalmıştır.

Bu durumu göz önüne alan Anayasalarımız; getirdikleri düzenlemelerle Orman Köylüsü için özel hükümler ihdas ederek Orman Köylüsünün korunmasını emretmektedirler.

2/B SAHALARI İLE İLGİLİ YASAL SÜREÇ

İlk düzenleme 1961 Anayasasında yapılmıştır. 1961 Anayasasına paralel olarak Orman Kanununda ilk yasal düzenleme 1973 yılında yapılmış,1744 Sayılı Kanun çıkartılmış, 15.10.1961 tarihinden önce; bilim ve fen bakımından Orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanları ve yerleşim yerleri ile, Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen yerlerin orman sınırları dışına çıkartılması hükmü getirilmiştir. Orman mevzuatında “2. madde uygulaması” çalışmalarına 1974 yılında başlanmıştır.

Bilahare 1982 Anayasasının 169 uncu maddesinde Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından Orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerlerin Orman sınırları dışına çıkarılabileceğine dair hüküm bulunması sebebiyle; 6831 Sayılı Orman Kanununun 2 inci maddesinde 2896 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılarak, yukarıdaki şartları taşıyan yerlerin orman sınırları dışına çıkarılabileceğine dair hüküm getirilmiştir. Böylece 2/B uygulamasına başlanılmıştır.

Orman köylüsünün korunmasını emreden anayasamızın 170 inci maddesinde “ilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; Orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisinin kanunla düzenlenmesine” dair hüküm bulunması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 2 inci maddesinde 2896 sayılı yasa ile değişiklik yapılarak yukarıdaki şartları taşıyan yerlerin orman sınırları dışına çıkarılabileceğine dair hüküm getirilmiştir. Böylece 2/A uygulamasına başlanmıştır.

Anayasamızın 169 ve 170 inci maddelerinde ifade edilen amir hükümlerin kanunla düzenleneceğinin belirtilmesi üzerine 2924 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun” adı altında 20.10.1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 1991 yılına kadar ciddi bir uygulama yapılmamıştır. 1991 yılında Orman Bakanlığı teşkilat yasası ile Orman ve Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü yeniden kurularak, uygulamaya hız kazandırılmıştır. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile protokol yapılmış, orman sınırları dışına çıkarılan bu yerlerin ÖNCELİKLİ KADASTRO’ları yapılarak, ifraz ve parselasyonlarının yapılması ve satışa hazır hale getirilmesine çalışılmıştır. Bu çalışmalar devam ederken Anayasa Mahkemesince 30.03.1993 gün 1992/48 E. 1993/14 Sayılı kararla “çıkarılan bu yerlerin Orman Köylüsünden başkasına satışının yapılması Anayasaya göre mümkün değildir.” Gerekçesi ile iptal edilmiştir.

Bu iptal üzerine ortaya çıkan hukuki boşluğun giderilmesi için Orman Bakanlığınca 30.10.1995 tarihinde 4127 Sayılı Kanun çıkartılmıştır. Bu yasa ile 2924 Sayılı Kanunda yapılan değişiklikle “Orman Köylüsü” tanımı getirilerek, uygulamaya hız kazandırılmış, Yasanın Yönetmeliği de çıkartılarak, 536 Köyde çalışma yapılmış, 6.701 Ha. yerin Orman Köylüsüne satışı ve tapularının verilmesi işlemi gerçekleştirilmiş, 2003 yılı itibariyle 49 trilyona yakın gelir elde edilmiştir.

Maliye Bakanlığı bu yerlerin Hazine adına çıkarılmış olması nedeniyle satışının da Bakanlıklarınca yapılması gerekçesi ile 29.06.2001 tarihli 4706 sayılı Kanun çıkartılarak yürürlüğe konmuştur. Bu Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 2/B sahalarının satışıyla ilgili her türlü tasarruf yetkisi Maliye Bakanlığına geçmiştir.


Söz konusu Yasanın;

“ Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerler” başlıklı 3. Maddesinin birinci fıkrasında, “ 6831 Sayılı Orman Kanununun değişik 2.Maddesi ( B ) bendi gereğince Hazine adına Orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 2924 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz” hükmünün yer alması sebebiyle; 4706 Sayılı Yasanın 18.07.2001 tarihli ve 24466 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinden sonra; bu yönden 2924 Sayılı Yasa uygulanabilirlik özelliğini kaybetmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.12.1997 tarih 1997/19-665 E., 1997/1018 sayılı kararı da buna dairdir.

4706 Sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede “6831 Sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi gereğince Hazine adına Orman Sınırları dışına çıkarılan yerlerin Maliye Bakanlığı uhdesine geçtiği, bu yerlerin satış işlemlerinin yapılabilmesi için yapılacak öncelikli kadastronun Maliye Bakanlığınca yaptırılacağı, imar uygulama ve mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmayacağı, bu yerlerin Harçlar Kanunundaki harca tabi değerinden az olmamak üzere rayiç bedeli üzerinden köylerde, varsa öncelikle kullanıcısı Orman köylüsüne, Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise kullanıcılarına doğrudan satılabileceği gibi aynı amaçla ilgili Belediyelere ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne devredilebileceğine dair hükümler yer almakta idi.

Ancak söz konusu bu 3. madde hakkında; Kanunun 18.Temmuz 2001 tarihinde yürürlüğe girmesini müteakip, Sayın Cumhurbaşkanınca Yürürlüğün Durdurulması ve iptali talebiyle Anayasa Mahkemesinde dava açılması üzerine; Mahkemece verilen ve 15.09.2001 tarih 24524 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.09.2001 tarih 2001/382E, 2001/8 sayılı kararla öncelikle Yürürlüğünün Durdurulmasına karar verilmiş, yine Mahkemenin 04.10.2002 tarih 24896 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.01.2002 tarih 2001/382 E., 2002/21 sayılı kararıyla da 3. madde tamamen iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi iptal gerekçesinde; “Anayasanın 170. Maddesi; Orman Sınırları dışına çıkartılan yerlerin; ülke nüfusunun dörtte birine yakın bölümünü teşkil eden ve Orman içi ve bitişiğinde yaşayan Orman Köylüsünün kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi ve Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek ancak bu halkın yararlanmasına TAHSİS edilmesi gerektiğini Anayasa ile bu işlerin yapılması hususunun Devlete görev olarak yüklenmiş olduğunu, ülke nüfusunun dörtte birine yakın bölümünü teşkil eden, ancak sağlıksız biçimde ve düşük sosyo-ekonomik yapı içinde yaşayan Orman içi veya bitişiği köyler halkına, bilim ve fen bakımından orman olarak işletilmesinde hiçbir yarar görülmeyen yerlerin Devlet eliyle ihya edilerek yararlanılmak üzere tahsis edileceği, bu nedenle Orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin yalnızca Orman köyleri halkının nakli ve yerleştirilmesi amacıyla değerlendirilmesinin olanaklı olduğunu Anayasanın bu emredici kuralı nedeniyle yasa koyucunun, bu alanların kullanıcılarına veya başkalarına, hatta Orman içi köyler halkına satılmasını veya bu amaçla devredilmesini sağlayacak bir düzenleme yapmasının mümkün olmadığını; bu nedenle Hazine adına Orman Sınırları dışına çıkarılan yerlerin satışı ve bu amaçla devrini düzenleyen Maddenin Anayasaya aykırı bulunduğunu” belirtmiştir.

Bu durumda ; 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan bu yerlerin orman köylerine dahi satışı mümkün olmayıp; ancak Tahsisi ve orman içi köyler halkının nakli için kullanılması mümkün olabilecektir.

6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesi (B) bendi uyarınca; “31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkarılır.” İfadesi doğrultusunda;

Orman Bakanlığınca 31/12/2002 tarihine kadar toplam 473.000 Hektar saha orman sınırları dışına çıkarılmıştır.

Orman sınırları dışına çıkartılan sahalardan ; 98.136 Hektar alanın dosyası kullanım kadastrosu yapılması için, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir.Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce 01/01/2001 tarihine kadar 43.962 Hektar alanın kullanım kadastrosu yapılmıştır.

Bu alanlardan 6.701 hektarlık kısmı kullanıcısı orman köylüsüne satılarak 2003 yılı fiyatları ile 49 Trilyon TL. gelir elde dilmiştir.

2/B sahalarının satış işlemleri Anayasa Mahkemesinin önce yürütmeyi durdurma, bilahare de iptal kararı ile durdurulduğundan 2 yıla aşkın süredir hiçbir satış işlemi yapılamamaktadır.

Kırsal alandan göç eden kişiler özellikle bu tür alanlardan; Hazine arazilerini ve orman sahalarının bir bölümünü yerleşim yeri ve tarım alanı haline dönüştürmüşlerdir.

Halen bu yerlerde ikamet eden nüfusun yaklaşık bir milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu yerler üzerinde köyler, beldeler ve ilçeler oluşmuştur.

Bu sahaların yeniden orman olarak değerlendirilebilmesi mümkün görülmemektedir.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararında ise bu sahaların yalnızca orman köylüsüne tahsis edilebileceği belirtilmiştir. Ancak bir kısmı yerleşim alanı haline dönüşmüş olan bu alanlarda “orman köylüsü” tanımı içerisinde sayılabilecek nüfus da bulunmamaktadır. Bu araziler üzerinde halen mülkiyet ve sosyal problemler devam etmektedir. Bu kişiler kullandıkları arazilerle ilgili tasarruf haklarını kullanamamaktadırlar.

Ayrıca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan bu yerlerin, çoğu kez alınıp satılmış hatta birkaç defa el değiştirmiş olduğu bilinmektedir.

2/B ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan bu yerlerin bir kısmı; orman köyü ile ilgisi olmayan kişilerin elinde bulunmaktadır. Çoğunluğu İstanbul, İzmir, Antalya ve Muğla gibi arazi rayiç değerinin yüksek olduğu illerde bulunmaktadır.


Bu yerlerin nitelikleri doğrultusunda değerlendirilmesi durumunda;

Mülkiyet sorunları çözülecektir.
Adli ve İdari Yargıdaki dava sayıları önemli ölçüde azalacaktır.
Halen bu alanları fiilen kullanmakta olanlar hak sahipliği konumunu elde edecekler ve usulsüz olarak kendi tasarruflarında bulunan yerlerin kanuni sahibi olacaklardır. Böylece ormana bağımlılıkları azalacaktır.
Hak sahipliği ile ilgili iş ve işlem süreleri başlayacak ve bu durum ekonomiye bir canlanma getirecektir.
En önemlisi de mevcut haliyle kesinlikle orman vasfını kazanamayacak olan bu yerler orman köylüsünün sosyo-ekonomik yönden kalkınmasında büyük bir katkı sağlayacaktır.
Ülkemizin genel ekonomisine de olumlu yönde katkı yapacaktır.
Ayrıca emlak ve diğer vergi gelirleri ile de Hazineye büyük bir katkı sağlanacaktır.

İsmail Alkan
09.09.2008, 01:02
İsko kardeşim yasayı desteklemene saygı duyarız :)
Ancak,
"minareyi çalan kılıfını hazırlar" diye bir terim vardır;)

6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2. Maddesi B Bendi yani kısacası 2B kamuoyunda çok tartışılan bir yasadır,açılan bu başlığın amacı belli olduğu için bu başlıkta derinliğine inmiyeceğim.

Aslında çok önemli olan 2B,küresel ısınma ve çevreyle ilgili bizleri direkt ilgilendiren diğer hayati konularla ilgili yakında sitemize konunun uzmanı çok değerli bir arkadaşımız üye olacaktır.
Belki başka başlıklarda bu konuları masaya yatırıp konuları saptırmadan enine boyuna tartışabiliriz.

OLCAY ÇAKIR
09.09.2008, 10:40
İnsanlara,
Kamuoyuna,

Bu tip durumları insan gibi izah eylersen orta yerde buluşma şansın olur.
Biz buna uzlaşma kültürü diyoruz.

Hep inatlaşma.
Hep diklenme.

Birileri koşulsuz destek,birileride koşulsuz köstek olur,bu böyle maalesef.

Samimi olmak gerekiyor.

Daha evvelde söyledim.50-60 yılın belediyecilerini(başkan,encümen,fen,imar vs)ailelerine kadar sorguya çekebilirsek,mal varlılklarına bakabilirsek,bundan sonra çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.

Belediyeler,siyasiler...

LazAnisT
09.09.2008, 10:59
Arkadaşlar bu yasayı desteklesenizde desteklemesinizde Orman Arazileri zaten talan oluyor.Uzağa gitmeye gerek yok Şile yolu üzerinde Beşiktaş tesislerinin olduğu yerde dahil olmak üzere sağ ve sol tarafınıza baka baka bir gidin.Orda binaların, benzin istasyonlarının Villaların olduğu heryer orman arazisi.Bırakında resmiyete döksünler en azından birkaç kuruş vergi verirler.

peker61
09.09.2008, 11:04
Lazanist arkadaşıma katılıyorum oralar zaten talan olmuş yıkamıyosunda kıyamet kopar en azından devlete hatırı sayılır para girecek bence satılmalı ...

İskender66
09.09.2008, 12:42
Bu yasayla ormanlarııza bir zarar verilecek olursa karşımda kim olursa olsun buna ilk ben karşı çıkarım ve tepkimi gösteririm. Çünkü peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde "'Kıyamet günü bile olsa ağaç dikiniz" buyuruyorlar. Bu hadis-i şerifi kendine düstur kabul eden bir kişi ormanların talanlarına asla göz yumamaz. Ama bu yasada böyle bir durum gözlemlemedim. Eğer yasada siz böyle bir durum gözlemlediyseniz ve açıklarsanız bizi aydınlatmış olursunuz. Ama eğer endişeleriniz varsa ve diyorsanız ki; "Yasada olumsuz bişey gözükmüyor ama ilerde bu yasa bahane edilerek ormanlar talan olabilir" o zaman bende derim ki; "Yasa uygulamaya geçtiğinde ağaç, orman talanı v.s. bir durum olursa buna ilk ben karşı olurum ama bence niyet okumaktan ve varsayımlarla hareket etmekten öte yasanın uygulamasını görmeliyiz."

Ömer SEVİNÇ
09.09.2008, 12:46
Bence bu konuda hepimiz benzer şeyler düşünüyoruz. Halihazırda talan edilmiş ormanların satışına kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum. Sonuçta olan olmuş artık. Araziyi ziyan etmenin anlamı yok.

Yalnız sıkıntı bu yasanın yeni orman yangınlarına yol açma ihtimali. İnsanlar bundan korkuyor. Bilmem kaç yılından önce vasfını yitirmiş ormanları satılacak kabul ancak daha sonra hiçbir şekilde bunun yapılmayacağı garantisini vermek gerekiyor.

Konu da bu garantiye inanmak ve inanmamak noktasında kilitleniyor işte:)

Mehmet Fatih Yavuz
09.09.2008, 12:55
yasa büyük ölçüde erdal abinin dediği gibi ormanla alakası kalmamış arazileri kapsıyor.
ne yapacağız bu arazileri?

ne geri almak mümkün artık ne başka birşey.
yıllardır altyapıları vs. si devlet tarafından sağlanmış.
okulu hastanesi, sosyal hizmetleri büyük ölçüde götürülmüş.

ne yapacağız bu arazileri?
kalsınlar iki arada bi derede.
devlet bu aarazileri hayali orman olarak görmeye devam etsin.
ne para kazansın bu işten, ne de orada oturan milyonlarca insan yasal bir tapuya falan sahip olmasın.

ee sonra??

tema vakfı binaları mı korur ağaçları mı?
bu yasa ağaçları değil binaları ilgilendiriyor.
eski orman arazisi. niteliği kalmamış artık şehir olmuş. zor değil.

Ömer SEVİNÇ
09.09.2008, 13:02
Fatih abi yasaya karşı değilim ben. Ama lşu da var ki bizim ülkemizde çakal çok. Adam gidip nasıl olsa 20 yıl sonra yeniden yasa çıkar, satın alırım diye yakar ormanı. İnsanlara bu satışın tek seferlik olduğunun garantisini vermek lazım.

OLCAY ÇAKIR
09.09.2008, 13:14
Soru ve sorun şu;
Bu yasayı çıkaranlar,hazırlayanlar bu yasadan faydalanacakmı?

Hassasiyet burda.

Deselerki,yasa bizi etkilemeyecek söz.:)

Kimse kimseye güvenmiyor,kafaların arkasında ne var bilemiyor.
Samimiyet yok.
Samimi(yy)et var.

Uçlar pis.

Yasa uzlaşı kültürüyle hal'olur.
Dayatmalarla değil.

Erdal
09.09.2008, 13:14
Fatih abi yasaya karşı değilim ben. Ama lşu da var ki bizim ülkemizde çakal çok. Adam gidip nasıl olsa 20 yıl sonra yeniden yasa çıkar, satın alırım diye yakar ormanı. İnsanlara bu satışın tek seferlik olduğunun garantisini vermek lazım.


Artık etrafını çevirdim burası benim anlayışı geride kaldı. Bu anlamda mesafe aldık diye düşünüyorum.

Ömer SEVİNÇ
09.09.2008, 13:24
Artık etrafını çevirdim burası benim anlayışı geride kaldı. Bu anlamda mesafe aldık diye düşünüyorum.

Erdal abi Bodrum'da denize sıfır ortaya çıkan yangınlar hangi anlayış ile oluyor ki peki?

Erdal
09.09.2008, 13:46
Erdal abi Bodrum'da denize sıfır ortaya çıkan yangınlar hangi anlayış ile oluyor ki peki?

Tekrar ekiliyor. Bodrumu bilmem ama bir çok yerde takip ettim :)

Ömer SEVİNÇ
09.09.2008, 13:55
İnşallah dediğin gibidir:)

Dediğim gibi; ben karşı değilim bu satışlara. Artık ortada olmayan ormanın korunması oldukça saçma. Birilerinin cebine gitmesin anlayışı da saçma. Bir kanıtın, bilgin varsa söyleyeceksin. Gerisi sadece laf oluyor. Kesin kendileri için yapıyorlar, kesin bunlardan rant elde edecekler demek dedikoduya kaçıyor biraz..

Uzunoğlu
09.09.2008, 14:00
İnşallah dediğin gibidir:)

Dediğim gibi; ben karşı değilim bu satışlara. Artık ortada olmayan ormanın korunması oldukça saçma. Birilerinin cebine gitmesin anlayışı da saçma. Bir kanıtın, bilgin varsa söyleyeceksin. Gerisi sadece laf oluyor. Kesin kendileri için yapıyorlar, kesin bunlardan rant elde edecekler demek dedikoduya kaçıyor biraz..

Bu düşündüklerini soru şekline çevirip hükümet üyelerine sormak lazım :)

Hele bir tanesi var bu konuda söyleneneler dedikodu olayını geçti:)

Gerçi o gülüp geçer böyle şeylere önceki olaylarda olduğu gibi :)

kofol
09.09.2008, 14:00
Kime ne kazandıracak bilmiyorum ama tam bir yapanın yanına kar kalma durumu . Zamanında keşke bizde yağmlasaydık bir kaç parça yer.

İsmail Alkan
09.09.2008, 22:52
Başlık arkada kalmasın :)
Devam...

Özkan
09.09.2008, 23:23
Ormanları yakıp tarla açan, site kuran, otel diken yağmacıların yanına kâr kalmamalı yaptıkları. En azından, kişilerin durumlarına göre bir taksitlendirme sistemi getirilerek biraz olsun para kazanabilir devlet. Bu parayla yangın söndürme uçağı alınır, yanan ormanlar canlandırılırsa daha da güzel olur. Bir de, belirli bir târîhten sonra vasfını yitiren ormanların bu yasa kapsamı dışında tutulması gerekiyor.

İsmail Alkan
12.09.2008, 00:56
Başlığın arkada kalmasına gönlüm elvermedi :)

Çetin
12.09.2008, 02:31
maalesef "kendimizi pazarlama" politikasını gördükçe benim bu yasaya herhangi bir inancım kalmıyor, ha tabi ki artık orman yerine "ev" olmuş devletin -maalesef- siyasi rant yüzünden yıkamadığı yerlerden bari devlet vergi alsın bu doğru bir düşünce ama ben bu yasayı çıkartanların niyetine güvenmediğim için, ülkenin turizm beldelerindeki olsun, ticari yerlerindeki olsun alanların peşkeş çekileceğini düşündüğüm için bu yasaya karşıyım. unutmayalım ki ortalama bir insan hayatı boyunca 8 tane ağaç kullanıyor. tema vakfımız ağaç başına 5 ytl gibi bir ücretle ağaçlandırma yapıyor. lütfen duyarsız kalmayalım buna.

İsmail Alkan
12.09.2008, 03:34
İnşallah dediğin gibidir:)

Dediğim gibi; ben karşı değilim bu satışlara. Artık ortada olmayan ormanın korunması oldukça saçma. Birilerinin cebine gitmesin anlayışı da saçma. Bir kanıtın, bilgin varsa söyleyeceksin. Gerisi sadece laf oluyor. Kesin kendileri için yapıyorlar, kesin bunlardan rant elde edecekler demek dedikoduya kaçıyor biraz..
Bu yasayı çıkaranlar,
Acaba yanlarına kaçtane konunun uzmanı çevrecileri alarak,danışarak obejektif bir şekilde bu kanunu hazırladılar.
Yasanın çıkmasına gerekçe olan bugüne kadarki uygulamalar yapılırken,bu uygulama ve yağmalara göz yumanlar nerdeydi ?Yoksa bu yasaya zeminmi hazırlıyorlardı.
Konu çok karmaşıktır arkadaşlar,burada uzun uzadıya yazsam sayfalara sığmaz,başlığa zaten ilgi azken üşenip kimsede okuma gereği duymaz.
Tereddütü ve daha geniş bilgi almak istiyenler lütfen eleştirmeden önce çevreci bir kuruluşla mail yoluyla irtibata geçsinler.

Çetin
13.09.2008, 00:11
Bu yasayı çıkaranlar,
Acaba yanlarına kaçtane konunun uzmanı çevrecileri alarak,danışarak obejektif bir şekilde bu kanunu hazırladılar.
Yasanın çıkmasına gerekçe olan bugüne kadarki uygulamalar yapılırken,bu uygulama ve yağmalara göz yumanlar nerdeydi ?Yoksa bu yasaya zeminmi hazırlıyorlardı.
Konu çok karmaşıktır arkadaşlar,burada uzun uzadıya yazsam sayfalara sığmaz,başlığa zaten ilgi azken üşenip kimsede okuma gereği duymaz.
Tereddütü ve daha geniş bilgi almak istiyenler lütfen eleştirmeden önce çevreci bir kuruluşla mail yoluyla irtibata geçsinler.

ismail abi çok doğru söylüyorsun. nasıl olsa demir para etmiyor diye demir üretim yerlerini özelleştirdiler demirin kilosu kaç kat pahalandı.. ormanlarımız da böyle olacak. bir fidan bile kesilmemeli, SATILMAMALI

OLCAY ÇAKIR
13.09.2008, 00:26
Daha ilk siyasiyi yoklayınca bir bakıyorsun yasa onuda etkiliyor.:)
Sonra bir kaçını daha,bir kaçını daha...
O halde ne oluyor.

Samimi(yy)etsiz oluyor.

İsmail Alkan
13.09.2008, 03:36
Destağa devam;) http://www.tema.org.tr/2B/index.asp

İsmail Alkan
05.10.2008, 01:13
Başlık arkada kalmasın...

Coloradoydu
05.10.2008, 01:27
Merhabalar. Maalesef orman arazilerinden faydalanmak isteyenlerin ekmeğine yağ bal olacak hatta ekmeğin ta kendisi olacak bu yasa.

Daha önce özellikle Akdeniz ve Ege'de, bazı girişimcilerin, arazilerinden faydalanmak için bazı yerlerde orman yaktığını veya yaktırdığını duymuştum. Arazi orman vasfını kaybedince üzerine binalar kuruluyor. Bunlar genelde turizme yönelik binalar olduğundan, sonradan yasal meşruiyet kazandırmak da pek zor olmuyor.

Muhtemelen bu yasa, bu tür kötü niyetli girişimcilerin iştahını kabartacaktır.