PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türk Dünyasi Insan Haklari Dernegi...



Kaya
17.02.2005, 17:06
IRAK?IN ISGAL EDILMESINDEN SONRA ACABA ABD NEREYE YÖNELECEK ?<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />

<H2 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" align=center>NEPTÜNYUM ELEMENTI</H2>

93 Atom numarali neptünyum, radyoaktif bir elementtir ve uranyum pillerinin üretiminde kullanilir...

1940?ta California Ünivesitesi profesörlerinden Amerikali Mc Millan ve Abelson tarafindan kesfedilen bu radyoaktif elemen ile son yillarda enerji üretiminde had safhada faydalaniliyor. Üstelik de alternatifleri içinde en ucuza maledilen bir ELEMENT...

Neptünyum dünyada en çok nerede bulunuyor ?
Bildiniz...
Türkiye?de...
Tahmin edilen rezerv ne kadar ?

127.000 TON
Sonra hangi ülke geliyor ?
Bulgaristan

Onun rezervi ne kadar ?
Yani Bulgaristan?in ?
2.500 TON

Peki sahip oldugumuz Neptünyum?un degeri ne kadar ?
Çok sasiracaksisniz !!!

<H3 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" align=center>9 TRILYON $</H3>

Türkiye?nin
iç borcu 85 milyon $
dis borcu 125 milyon $
toplan 220 milyon $

Elimizdeki Neptünyum?un degerini tekrar ediyorum...

<H3 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" align=center>9 TRILYON $</H3>

Yani toplam borcumuzun 40 kat fazlasi. Önce BOR, sonra TORYUM, simdi de NEPTÜNYUM. Bilgilenmek ve bilgilendirmek amaciyla lütfen sessiz kalmayiniz...

Peki Batili ülkeler tarafindan içimize sokulan mütareke basininin adamlari ne diyor biliyor musunuz geçenlerde ?

?TÜRKIYE TÜRK?LERE BIRAKILMAYACAK KADAR ZENGIN BIR ÜLKEDIR? (Cüneyt Ülsever kendi kösesinde, Mehmet Ali Birand?da Viyana?da bir seminerde bizzat gözümüzün içine bakarak söylediler.)

Peki kim isletecek bu madenleri ?
Bu iletiyi baskalarina da göndermek bizim için bir vatandaslik borcudur, çünkü baska TÜRKIYE YOK!!!


BILINÇLI VE DUYARLI BIR TÜRK VATANDASI OLMA DILEGIYLE...

Çagman
17.02.2005, 17:15
Gercekten cok güzel bir yazi tebrik ediyorum arkadasi ve nice madenlerimiz dogal zenginliklerimiz var ama bunlari ya yabanci ülkeler isletiyor yada islettirmiyorlar!


Ben kendi evimin içinde Komsumdan emir alarak yasayamam.!smileys/smiley32.gif

TURHAN
17.02.2005, 17:25
Tabii önemli olan bu madenleri kullanabilecek teknolojiye sahip olmak yoksa bize faydasi olmaz zarari olur

Berat
17.02.2005, 17:29
Ben daha önce söyle bi olay duydum,ne kadar fogru bilemiyorum; anadolu'da Petrol arama çalismalarinin basinda ve Dogal Kaynaklarla ilgili önemli bi kurumun basinda amerikali insanlar var..böy le bi saçmalik olabilir mi yaa,biz amerika sömürgesi miyizsmileys/smiley7.gif


Kaya kardesimin gönderdigi yaziyi okumustum daha önce de,,,madem böyle bi kaynagimiz var neden degerlendiremiyoruz?? bunun mantikli bir açiklamasi var mi?? sanirim ilk paragrfta yazdiklarim dogru...yaziklar olsun bu teslimiyetçi anlayisa...

Ferşat Balcı
17.02.2005, 17:33
bize ta ilk okuldan beri bahsedilir,TÜRKIYENIN yer üstü ve yer alti zengin kaynaklar cenneti oldugu anlatilir. ama aradan nerdeyse 15 yil geçti bu yer alti zenginliklerini bir türlü göremedik yada belli güçler tarafindan bu güç bir türlü Türkiyenin eline verilmedi.


zaten bu tür kaynaklarin kullanilabilmesi için belli bir ekomik seviyeye gelinmelidir. fakat her ne hikmetse Türkiye bu kaynaklari kullanmak yerine hep baska etkenlerle ugrasmak zorunda kalmistir.1960 larda siyasi darbeler ve krizler, 1970-80 lerde sag sol çatismalari, 1990 da pkk, 2000 li yillar ekonomik krizler.Neden acaba Türkiye bu sekilde hep oyalanmistir...?


yaniTürkiyeye bir sekilde kaynaklarini kullanmasi için firsat verilmiyor mu...!


Edited by: FERSAT

Gökhan Kutlu
17.02.2005, 18:13
IRAK?IN ISGAL EDILMESINDEN SONRA ACABA ABD NEREYE YÖNELECEK ?<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<H2 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" align=center>NEPTÜNYUM ELEMENTI<O:P></O:P></H2>
<O:P></O:P>
93 Atom numarali neptünyum, radyoaktif bir elementtir ve uranyum pillerinin üretiminde kullanilir...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
1940?ta California Ünivesitesi profesörlerinden Amerikali Mc Millan ve Abelson tarafindan kesfedilen bu radyoaktif elemen ile son yillarda enerji üretiminde had safhada faydalaniliyor. Üstelik de alternatifleri içinde en ucuza maledilen bir ELEMENT...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Neptünyum dünyada en çok nerede bulunuyor ?<O:P></O:P>
Bildiniz...<O:P></O:P>
Türkiye?de...<O:P></O:P>
Tahmin edilen rezerv ne kadar ?<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
127.000 TON<O:P></O:P>
Sonra hangi ülke geliyor ?<O:P></O:P>
Bulgaristan<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Onun rezervi ne kadar ?<O:P></O:P>
Yani Bulgaristan?in ?<O:P></O:P>
2.500 TON<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Peki sahip oldugumuz Neptünyum?un degeri ne kadar ?<O:P></O:P>
Çok sasiracaksisniz !!!<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<H3 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" align=center>9 TRILYON $</H3>
<O:P></O:P>
Türkiye?nin <O:P></O:P>
iç borcu 85 milyon $<O:P></O:P>
dis borcu 125 milyon $<O:P></O:P>
toplan 220 milyon $<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Elimizdeki Neptünyum?un degerini tekrar ediyorum...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<H3 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" align=center>9 TRILYON $</H3>
<O:P></O:P>
Yani toplam borcumuzun 40 kat fazlasi. Önce BOR, sonra TORYUM, simdi de NEPTÜNYUM. Bilgilenmek ve bilgilendirmek amaciyla lütfen sessiz kalmayiniz...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Peki Batili ülkeler tarafindan içimize sokulan mütareke basininin adamlari ne diyor biliyor musunuz geçenlerde ?<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
?TÜRKIYE TÜRK?LERE BIRAKILMAYACAK KADAR ZENGIN BIR ÜLKEDIR? (Cüneyt Ülsever kendi kösesinde, Mehmet Ali Birand?da Viyana?da bir seminerde bizzat gözümüzün içine bakarak söylediler.)<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Peki kim isletecek bu madenleri ?<O:P></O:P>
Bu iletiyi baskalarina da göndermek bizim için bir vatandaslik borcudur, çünkü baska TÜRKIYE YOK!!!<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
BILINÇLI VE DUYARLI BIR TÜRK VATANDASI OLMA DILEGIYLE...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<O:P></O:P> smileys/smiley32.gifinsallah bizden alirlar

Guests
18.02.2005, 00:09
Arkadaslar çok hosuma giden bir röportaji pasteliycem ama çok uzun bu nedenle 2-3 kisimda yolliycam.


Bölüm -1-Hatirlatma: Ahmet Yüksel Özemre'nin kim oldugunu merak<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /></PRE>edenler google da küçük bir arastirma yapabilir. Adam</PRE>hem bilim adami, hem edebiyatçi... Bir kitabi ani</PRE>dalinda ödül aldi.</PRE></PRE>ABD, HER 10 YILDA BIR SAVAS ÇIKARMAK ZORUNDA (AHMED</PRE>YÜKSEL ÖZEMRE)</PRE></PRE>Yusuf Kaplan: Hocam, ABD?nin Afganistan?da baslattigi</PRE>savasin pek çok nedeni ve boyutu oldugunu biliyoruz.</PRE>Sizinle basta enerji savaslari sorunu olmak üzere</PRE>diger muhtemel gelismeleri konusmak istiyoruz. Sizce</PRE>Amerika, bu savasi, ayni zamanda, dünyanin en zengin</PRE>enerji ve dogal gaz yataklarini ve kaynaklarini</PRE>kontrol etmek için baslatmis olabilir mi? Ikinci sorum</PRE>da su: ABD?nin Afganistan?da baslattigi savasi, 20.</PRE>yüzyilin diger savaslariyla karsilastirarak</PRE>anlamlandirmanizi istesem neler söylersiniz?</PRE></PRE>Ahmed Yüksel Özemre: 20. yüzyil basinda vuku bulan</PRE>bütün savaslarin da, su an yasanan savasin da dünyanin</PRE>enerji kaynaklarina erismek, enerji kaynaklarina giden</PRE>yollari kontrol etmek veya en azindan enerji</PRE>kaynaklarini dünya piyasasina açik tutmak gayesiyle</PRE>yapildigi söylenebilir. Her millet kendi enerji</PRE>politikasini belirlemekle mükelleftir. Kendisine</PRE>yetecek kadar enerji kaynagi olmayan milletlerin baska</PRE>ülkelere bagimli olmalari kaçinilmazdir. Türkiye?nin</PRE>bu açidan hali içler acisidir. Türkiye enerji</PRE>kaynaklari bakimindan sarfettigi enerjinin % 50</PRE>kadarini disaridan ithal etmek mecburiyetindedir. Ve</PRE>Türkiye?nin enerji ihtiyaci bugünkü oranda artacak</PRE>olursa, önümüzdeki 20 sene içinde Türkiye?nin</PRE>tükettigi enerjinin % 70?i dis kaynakli olacaktir.</PRE>Enerji bakimindan kendi kendine yeten ülke dünyada pek</PRE>azdir. Bu arada Amerika?yi zikretmek lazim.</PRE></PRE>Kaplan: Hocam, Amerika?dan önce, 1. Dünya Savasi?nda</PRE>Ingilizlerin özellikle Ortadogu?nun haritalarini</PRE>yeniden çizmelerinde enerji kaynaklarinin rolü nedir?</PRE></PRE>Özemre: Ingilizler, Hindistan?i ele geçirdikten sonra,</PRE>Ortadogu?nun bütün enerji kaynaklarina sahip olmak</PRE>istediler. Ve Osmanli Imparatorlugu?nun yikilmasina</PRE>sebep olan bütün hareketler, özellikle Ingilizlerin</PRE>Irak petrollerini ele geçirmeleriyle alakalidir.</PRE>Simdi, bütün dünya ülkeleri arasinda devletinin</PRE>gelecegini Amerika kadar berrak bir sekilde düsünen</PRE>baska ülke yoktur. Amerika sahip oldugu kömür ve</PRE>petrol yataklarina ragmen elindeki gerek Texas,</PRE>gerekse Alaska?daki petrol yataklarinin bir kismini</PRE>kesinlikle isletmeye açmamakta, bunlari ilerisi için</PRE>bir rezerv olarak kullanmayi düsünmektedir. Texas ve</PRE>Alaska?daki petrol yataklarinin % 40?i Amerika?nin 50</PRE>sene sonrasi için sakladigi petrol yataklaridir.</PRE></PRE>Kaplan: Niçin elli sene sonrasi?</PRE></PRE>Özemre: Çünkü yapilan hesaplamalara göre, dünyanin</PRE>enerji tüketiminin ayni oranda sürdügü dikkate</PRE>alindiginda, 2050 senesinde petrol yataklari, 2150</PRE>senesinde de kömür yataklari tükenmis olacaktir. Su</PRE>anda 2050 senesi dünya için fevkalade kritik bir</PRE>senedir. Düsününüz 2050 senesinde Rusya?nin,</PRE>Azerbaycan?in, Iran?in, Irak?in, Kuveyt?in,</PRE>Bahreyn?in, Kazakistan?in ve Kuzey Denizi?nin petrol</PRE>kaynaklari tükendiginde Amerika?nin elinde hala</PRE>Alaska?da ve Texas?ta 50 sene sonrasi için rezerv</PRE>olarak sakladigi petrol yataklari Amerika?ya en az 20</PRE>sene muazzam bir üstünlük saglayacaktir. Bütün dünyada</PRE>petro-kimya sanayii çökmüs, bütün otomobillerin çogu</PRE>durmus, uçaklar özellikle de askeri uçaklar benzinsiz</PRE>kalmis iken Amerika bütün bu uçaklarini uçuracak ve</PRE>bütün arabalarini isletecek ve petro-kimya sanayiine</PRE>tek basina hakim olacaktir. Iste onun içindir ki,</PRE>Amerika, dünyada kendi ülkesinin disindaki tüm petrol</PRE>kaynaklarinin bütün ülkelerin istifadesine açik</PRE>tutulmasi, hiç kimsenin egemenligi altinda olmamasi</PRE>için büyük bir gayret sarfetmektedir. Bunun sebebi de</PRE>sudur: Bu petrol kaynaklari bir an evvel hatta 2050</PRE>senesinden önce tüketilsin ve 2050 senesinden sonra</PRE>Amerika?nin bu âtîye matûf rüyasi gereklessin; böylece</PRE>Amerika, enerji kaynaklarinin büyük bir kismini elinde</PRE>tutarak enerjisiz kalmis dünyaya tam manasiyla</PRE>hakimiyetini dikte ettirebilsin.</PRE></PRE>Kaplan: Peki, Hocam, bu arada baska enerji</PRE>kaynaklarinin üretilmesi mümkün olamaz mi?</PRE></PRE>Özemre: Simdi burada sunu söylemek lazim: Hali hazirda</PRE>dünyada pek çok ülkenin ihtiyacini karsilayan nükleer</PRE>enerji var. Nükleer enerji bugün dünyada 32 ülkede</PRE>kullanilmakta ve dünya elektrik üretiminin % 18?ini</PRE>karsilamakta olan bir enerjidir. Nükleer enerjide en</PRE>ileri gitmis devlet Fransa?dir. Kendi elektrik</PRE>üretiminin %75-76?sini nükleer enerjiden</PRE>karsilamaktadir.</PRE></PRE>Kaplan: Fransa, hangi anlamda ileri hocam?</PRE></PRE>Özemre: Tüketim alaninda nükleer enerji kökenli</PRE>elektrigi en fazla Fransa kullaniyor. Belçika % 55,</PRE>Almanya % 37 ve Ispanya % 35 civarinda nükleer enerji</PRE>elde etmektedir. Tabii nükleer enerjinin bu kadar</PRE>yayilmasi özellikle dünya petrol ve kömür</PRE>kartellerinin isine gelmemektedir.</PRE></PRE>Kaplan: Hocam, bu tespitiniz önemli. Bunu biraz açar</PRE>misiniz?</PRE></PRE>Özemre: Tabii.. Bakiniz bir misal vereyim: Türkiye</PRE>1000 megawatt elektriklik bir nükleer santral tesis</PRE>etse, bu 1000 MW?lik nükleer santralin, bir senede</PRE>üretecegi enerjinin petrol esdegeri 1 milyon 600 bin</PRE>tondur. Bir nükleer santralin ömrü 40 sene olduguna</PRE>göre, 40 sene süresince Türkiye tipki 64 milyon ton</PRE>petrol tasarruf etmis gibi olacaktir. Eger Türkiye?nin</PRE>on tane nükleer santrali olsa, -ki bu asagi yukari</PRE>10.000 MW elektrige, yani bugünkü müesses / kurulu</PRE>elektrik gücümüzün % 40?ina tekabül etmektedir- o</PRE>zaman Türkiye, bu santrallerin 40 senelik ömrü</PRE>zarfinda sanki 640 milyon ton petrol tasarruf etmis</PRE>gibi olacaktir. Eger Türkiye?yi Kuzey Afrika, Ortadogu</PRE>ve Orta Asya?daki 10 Müslüman ülke daha izlese, o</PRE>zaman 40 senede Müslüman ülkelerin tasarruf edecegi</PRE>petrol miktari 6 milyar 400 milyon tona balig</PRE>olacaktir ki, bu, dünya kömür ve petrol kartelini</PRE>fevkalade endiseye sevkedecek ve batmasina sebep</PRE>olabilecek bir rakamdir.</PRE></PRE>

Guests
18.02.2005, 14:49
Beyler biliyorum yazilar uzun ama okuyunca fikriniz olan konularda yeni bakis açilarini görüceksiniz ya da bilginiz olmiyan bir konuda bilgi sahibi olabilirsiniz.


-Bölüm 2-Kaplan: Dünya kömür ve petrol kaynaklarini kontrol<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /></PRE>eden belli bir güç, bir kartel var mi? </PRE></PRE>Özemre: Kartel var tabi; kömür ve petrol karteli var.</PRE>Bir de bunlar uluslararasi sirketler. </PRE></PRE>Kaplan: Ingilizlerin, Fransizlarin filan mi? </PRE></PRE>Özemre: Hepsinin var, hepsinin var. </PRE></PRE>Kaplan: Yani stratejik bir boyutu var bu isin... </PRE></PRE>Özemre: Stratejik boyutu elbette var. Petrol</PRE>kartelinde Hollanda da var, Ingiltere de var, Amerika</PRE>da var, Suudi Arabistan da var. Esas kartel yedi tane</PRE>büyük sirketten mütesekkil; bunlarin içinde Ruslar</PRE>falan yok, yani Bati karteli bunlar. Belki Suudi</PRE>Arabistan da Amerika dolayisiyla var... </PRE></PRE>Kaplan: Hocam, bir de dogalgaz meselesi var;</PRE>Ingilizlerle Fransizlarin, Almanlarin hatta Ruslarin</PRE>üzerinde çekistigi bir konu... </PRE></PRE>Özemre: Simdi ben dogalgazdan bahsetmiyorum. </PRE></PRE>Kaplan: Orada durum farkli mi diyorsunuz? </PRE></PRE>Özemre: Ben sadece petrolden ve kömürden bahsediyorum.</PRE>Dogalgaz farkli. Ama her halükârda dogalgaz da 2070</PRE>senesinde bitmis olacak bu trendde gidilirse... </PRE></PRE>Kaplan: Peki hocam, su nükleer enerji meselesine,</PRE>kömür ve petrol karteli meselesine tekrar dönecek</PRE>olursak... </PRE></PRE>Özemre: Simdi, her ne olmussa olmus, 32 ülke nükleer</PRE>enerjiye geçmis. Ki bu, kömür ve petrol kartelini</PRE>fevkalade rahatsiz eden bir durum. Iste bunun içindir</PRE>ki, dünya petrol ve kömür karteli bizim gibi ülkelerin</PRE>ve 3. Dünya ülkelerinin, yani gelismekte olan</PRE>ülkelerin nükleer enerjiye geçmemesi için elinden</PRE>gelen her türlü melaneti yapmaktadir. Bunun için</PRE>ellerindeki büyük medya imkanlariyla ve pireyi deve</PRE>yapmak suretiyle nükleer enerjiyi bir öcü gibi</PRE>göstermekte ve her türlü yalani ve dez-informasyonu</PRE>reva görmektedirler. Mesela, Çernobil kazasi bunlar</PRE>için büyük bir lütuf oldu; bunu sonuna kadar istismar</PRE>ettiler. Pek çok çevreci örgütü ve Avrupa?daki çevreci</PRE>politikacilari ve partileri gizliden gizliye</PRE>desteklediler, beslediler. </PRE></PRE>Kaplan: Yani Amerikan ya da Ingiliz yönetiminin</PRE>bunlari üstü örtük bir sekilde gizlice kiskirttigini</PRE>söyleyebilir miyiz? </PRE></PRE>Özemre: Gayet tabi. Mesela Greenpeace... Shell?in 200</PRE>bin hissesi Greenpeace?e verildi. Bildiginiz gibi</PRE>Shell, Hollanda kraliyet ailesinin bir mülküdür. Arada</PRE>bir Greenpeace, Shell?e karsi Ingiltere?de ya da</PRE>Hollanda?da bir takim çevreci eylemler yapmaktadir.</PRE>Greenpeace?nin en fazla eylem yaptigi konu, mesela</PRE>Fransizlarin Atom bombasi denemesi gibi olaylardir.</PRE>Ama Greenpeace, Amerika?da yapilan atom bombasi</PRE>denemelerine hiç ses çikarmamaktadir. Buna mukabil</PRE>Türkiye?nin bir atom santrali elde etmesine siddetle</PRE>karsi çikmakta ve elinden gelen her türlü melaneti</PRE>yapmaktadir. </PRE></PRE>Kaplan: Greenpeace?in arkasinda kimler var? Greenpeace</PRE>bu eylemleri hangi kaynaklari kullanarak finanse</PRE>ediyor ve düzenliyor? </PRE></PRE>Özemre: Bildiginiz gibi Greenpeace, görünüste Malta?da</PRE>örgütlenen ve faaliyetlerini oradan idare eden</PRE>esrarengiz bir örgüt. Greenpeace?in bugün Malta?da</PRE>çalismasina, binlerce dolar para almasina sebebiyet</PRE>veren birçok sey var. Gene Greenpeace?nin dünyanin</PRE>muhtelif yerleriyle irtibatini saglayan bir uydu</PRE>kanali var; 2,5 milyar dolar para ödendigi söylenen</PRE>bir uydu kanali bu. </PRE></PRE>Bunlar dikkatle göz önüne alinmasi ve incelenmesi</PRE>gereken hususlar. Objektif olarak baktiginizda</PRE>görüyorsunuz ki, Türkiye?nin ve diger ülkelerin</PRE>nükleer enerjiye geçmesine kesinlikle karsi</PRE>çikiyorlar. Simdi, maalesef 1972?den beri yapilmis</PRE>olan âtîye matuf bütün enerji projeksiyonlari</PRE>Türkiye?nin 2010 yilinda büyük bir krize girecegini</PRE>göstermistir. </PRE></PRE>

Guests
19.02.2005, 20:09
-Bölüm 3-


Kaplan: Hocam, sohbetimizin akisini biraz degistirelim
ve ABD?nin Afganistan?da baslattigi savasin Islam
dünyasi açisindan ne tür sonuçlari olabilecegi ve
Islam dünyasinin gelecege dönük olarak neler yapmasi
gerektigi sorunu üzerinde yogunlasalim istiyorum. Bu
noktada sormak istedigim söyle bir soru var: Dünyanin
hizla küresellestigi bir çagda yasiyoruz. Sinirlar
ortadan kalkiyor. Su an dünyanin her bölgesinde
bölgesel isbirligi projeleri var. Ekonomik isbirligi
projeleri var, siyasi isbirligi projeleri, askeri
isbirligi projeleri var. Bölgesel isbirligi
projelerinin olmadigi ve türlü nedenlerle,
engellendigi tek cografya Islam cografyasi. Burada bir
terslik yok mu? Avrupa, her bakimdan büyük ölçekli bir
birlige, birlesmeye dogru gidiyor. Atlantik?te, Kuzey
Amerika?da, Uzak Asya?da, Latin Amerika?da büyük
ölçekli isbirligi projeleri yaklasik 10 yildan bu yana
hayata geçirilmis durumda. Ama Islam dünyasinda bu tür
isbirligi projeleri yok. Simdi 10 Müslüman ülke bir
araya gelse, çok ciddi isbirligi projeleri
baslatabilirler. Su an, jeo-politik konjonktür, bu tür
girisimlere müsait olmayabilir. Ama jeo-ekonomik,
jeo-kültürel ve hatta jeo-stratejik sartlar, bence bu
tür projeleri mümkün kilmaya müsait. Islam cografyasi,
dogal kaynaklari açisindan, insan kaynaklari açisindan
bence bu tür isbirligi projeleri için yeterli durumda.
Oysa küresellesme çaginda çok enteresan bir sekilde
Islam dünyasinda tam tersi yönde isleyen bir mekanizma
var. Üstelik bu ülkeler arasinda yani tarihsel olarak
çok ciddi sorunlar da yasanmamis. En azindan 3-4 ülke
arasinda, 5-6 ülke arasinda bile çesitli isbirligi
projelerinin gelistirilmesi mümkün olmuyor. Burada çok
büyük bir imkan var ve bu imkan bir türlü
degerlendirilemiyor. Neden? Siz bu durumu nasil
açikliyorsunuz?

Özemre: Simdi bir kere mesela Arap ülkeleriyle aramiza
büyük bir nifak sokulmustur. Ve bu devam etmektedir.
Ingilizler, Osmanli?yi ve nüfuzunu yok etmek için çok
büyük bir oyun oynadilar burada. Osmanli?yi
karaladilar; kabile reislerini krallik, bagimsizlik ve
para vaatleri ile Osmanli?ya karsi kiskirttilar.
Suudilerle, Ürdün?le, Irak?la aramiz sogutulmustur.
Fransizlar da Suriye ile aramiza nifak sokmustur. Ve
nifak maalesef tutmustur. Simdi Suudilere bakacak
olursaniz Türkiye Müslüman degildir. Kimle
konusursaniz konusun, kendi mezhepleri öyle bir mezhep
ki bizi Müslüman olarak kabul etmiyorlar. Tabii bir de
Türkiye?nin Bati?ya açilmasi, Türkiye?yi Islam
dünyasindan uzaklastirmistir. Ikincisi Iran?la
aramizda ikimiz de Müslüman olmamiza ragmen dine bakis
açimizda çok büyük bir farklilik var. Bu Celali
isyanlarinda olsun, Yavuz Sultan Selim zamaninda, Sah
Ismail zamaninda olsun onu takip eden zamanlarda bazen
birbirimize yaklasmamiz çok kisa dönemler hariç daima
Bati tarafindan kasinmis bir seydir. Durum böyle
olunca geriye yalnizca Hindistan Müslümanlari,
Pakistan kaliyor. Bir tek Pakistan?la bizim aramizda
bir dostluk vardir. Atatürk, Sadabat Pakti?ni
kurmustur. Sonra Menderes, Bagdat Pakti?ni yapmistir.
Ama bütün bunlar Batililarin tahrik ettikleri, isyana
tesvik ettikleri kimselerin iktidari ele geçirmeleri
ile akim kalmistir. Türkiye ise bu konuda daha aktif
ve öncü bir politka gelistirememis ve bu konuda
Batililarin yogun baskisi ile karsi karsiya kalmistir.
Sizin de söylediginiz gibi burada büyük bir imkan var
ve bunun mutaka degerlendirilmesi gerekiyor.

Kaplan: Hocam burada söyle bir sey var. Aslinda Bati
toplumlariyla bu cografyanin insanlarini, ortak
tecrübelerini karsilastirdigimizda olusturulan
engellerin son derece yapay oldugu ortaya çikiyor.
Mesela Bati?da rkçilik, etnik kimlik her yere, bütün
kurumlara, hayatin her alanina sinmistir. Ve
yüzyillarca Avrupali toplumlarin birbirleriyle
savasmalarina neden olmustur. Oysa bizde irk temeline
dayali savaslar olmamistir. Orta ve uzun vadede bizim
isbirligi yapmamizi engelleyebilecek herhangi bir sey
yok aslinda.

Özemre: Engellerin hepsi yapay ve dolayisiyla müslüman
ülkelerin bu tür isbirligi projeleri gelistirmeleri
Batiyi çok ürkütüyor. Eger Türkiye ile Kuzey
Afrika?daki Fas, Tunus, Cezayir, Misir, Nijerya,
Sudan; Ortadogu?daki, Asya?daki Müslüman ülkelerle
ekonomik isbirligi örgütleri, ortak pazarlar vesaire
kuruldugu zaman bu, AB?ye de, ABD?ye de, Rusya?ya da,
Çin?e çok büyük bir rakip olacaktir. O yüzden,
dünyanin bu tür girisimler çok ciddi bir sekilde
engelleniyor. ABD, tek basina dünyanin hakimi olamaz;
olabilmesi için mutlaka ikinci bir polarite (kutup)
olmasi gerekiyor. Aksi takdirde kendisini teyid
edemez; çünkü ABD, daima bir ikinci polariteye karsi
sizi müdafaa ediyor görüntüsü veriyor. Ama üçüncü bir
polarite, ABD?nin, Ingiltere?nin ya da AB?nin kabul
edebilecegi bir sey degildir. AB, ABD?ye karsi bir
polarite ortaya koymustur, bir kutup olusturmustur.
Bundan sonra ABD?nin korkusu AB?nin Rusya-Çin
ekseniyle birlesmesi, anlasmaya gitmesidir. Ayrica
Almanya?nin Rusya?ya devamli yardim göndermesi,
Balkanlara sarkma girisimleri ABD?yi rahatsiz ettigi
için ABD, Almanya?nin önünü kesiyor. Onun için
Türkiye?nin Müslüman bir ülke olarak diger Müslüman
ülkelerle kendi içinde bir globalizasyona gitmesi
muhakkak surette önlenmesi gereken bir unsur olarak
görülmektedir. Bu nedenle AB de Türkiye?yi o sekilde
içine almak istemiyor. Ben de AB?nin yerinde olsam
Türkiye?yi AB?ye kesinlikle almam. AB?de su anda nüfus
durmus durumda. Türkiye, 2020 senesinde 120 milyon
olacak. Bu mesele AB?nin kafasini çok karistiriyor.
Öte yandan Almanya, Fransa, Belçika, Ingiltere,
Avusturya, Isviçre ve Hollanda Türklerin ne kadar
mütesebbis olduklarini gördüler. Bizi AB?ye kabul
ettikten sonra Avrupa?nin kendi vatandaslari arasinda
issizlik artacaktir. Türkiye AB?de bir Truva Ati
olacaktir. Onu kimse kabul etmez. Üstelik Avrupa?da
bosanmalar çok fazla, dolayisiyla Türk erkekleriyle
evlilik yapmak isteyen birçok Avrupali kadin var.
Çünkü bizim insanlarimiz evlilik müessesine inanan
insanlar. Ve onlar hiristiyan dahi olsalar dinlerine
çok fazla karismiyorlar. Ehli Kitap?tan saydiklari
için. Simdi herhalde Avrupalilar da bu durumu
görüyorlar. Ne için alsinlar? ?Seytan azapta gerek?
diyerek devamli Avrupalilarin basina ?beni de alin?
diyerek vurmakta fayda var ama ben AB?ye alinacagimizi
sanmiyorum. Türkiye?nin çok dirayetli, genç, cesur,
ileriyi gören idarecilere ihtiyaci var.

Kaplan: Farkinda olmadigimiz çok ciddi bir sey var.
Halil Inalcik, ?Osmanli tarihi bilinmeden dünya tarihi
yazilamaz? diyor. Dünyada sikintilarin, problemlerin
oldugu cografyaya baktigimizda tam Osmanli cografyasi
ve hinterlandi. Osmanli cografyasinda 35;
hinterlandinda ise 41 ülke yani toplam 76 ülkenin
bulundugu bir cografyada büyük bir vakum (bosluk) var.
Bu vakum bölge disindaki güçler tarafindan
dolduruluyor. Önce Avrupalilar doldurmuslar, Ikinci
Dünya Savasi?ndan sonra ise Amerikalilar dolduruyor.
Ve müslüman toplumlarin geleceklerini belirliyor ve
kaynaklarini kullaniyorlar. Bu durumun böyle gitmesi
mümkün degil. Batililar, kendi kaynaklarinin bizim
tarafimizdan kullanilmasina izin verebilirler mi? Biz
niye izin veriyoruz? Neden bu duruma dur diyemiyoruz?
Bu vakum meselesi, ABD?nin Afganistan?a girmesinden
sonra, Bati basinindaki yazarlar ve aydinlar
tarafindan da gündeme getirildi. Mesela Robert Fisk,
olan bitenleri söyle yorumladi: ?Dünya sistemi henüz
Osmanli vakumunun, Osmanli?dan bosalan boslugun
doldurulamamasindan kaynaklanan kaosun, belirsizlik
ortaminin ürettigi krizleri yasiyor?. Bu vakumu biz,
bölgenin insanlari olarak nasil doldurabiliriz? Burada
Türkiye?nin üstlenecegi roller neler olailir?

Özemre: Türkiye?nin burada üstlenecegi çok önemli
roller var ama maalesef Atatürk?ten sonra yurtta sulh
cihanda sulh ilkesine çok bagli kalmislar. Bu bizim
için kayitlayici, kisitlayici bir sey olmustur.
Dünyayla ilgilenmek yerine Türkiye?yi en ufak islerle
ilgilenmeye çagirmislardir. Benim görüsüm bu. Maalesef
Atatürk?ten sonra genis görüslü bir lider olarak
Turgut Özal?i görüyoruz. Digerleri hep ?küçük isler?le
ugrasmislar. Oysa Atatürk bu sözü söylerken sadece bir
felsefe olarak söylememis. Ama ondan sonra gelen
politikacilar bunu bir felsefe olarak kabul etmisler
ve bu, islerine de gelmis. Yurtta sulh olmasi için ne
lazim gelir onu düsünmüsler ama dünyada sulh için bir
sey ortaya koyamamislar. Uzagi görememisler. Bir
Osmanli pasasinin dünyaya bakisina sahip olamamislar.
Bunun tabii bir takim psikolojik ve siyasi sebepleri
var. Çapli, atilgan, cesur, ne yaptigini bilen siyaset
adamlari çikaramamisiz.

of-lee
20.02.2005, 23:57
turkiyenin dogal zenginligimiz cok ama ABD kullanmamiza izin vermiyo

ozcilingir
23.02.2005, 04:02
[QUOTE=Berat Tekke]


BERAT KARDESIM ; Senin memleketin ADIYAMAN'DAgöstermelik olarak RAMAN kuyusunu bize kullandiriyorlar, Cumhuriyetin ilk yillarinda yabanci petrol firmalariyla ortak petrol arama anlasmalari yapildi .O anlasmalar 75 yil veya biraz daha fazla süreli idi, benim okul bitirme yilim 1980 ve son sinif seçmeli dersim YAKIT KIMYASI (PETROL-KÖMÜR) konuyu biraz biliyorum. Yabancilarla ortak olarak yapilan petrol aramalarinda ne yazikki onlarin petrol bulamadik diye kapattiklari kuyulari açma hakkimiz yok. O kuyular antlasma bitince tekrar kontrol için açilacak. Ama o kuyularin oldugu bölge neresi ? Cevap = DOGU VE GÜNEYDOGU ANADOLU , o bölgede yillardanberi ne var ? Cevap= TERÖR , geri birakilmislik, v.s. bölgede TÜRKIYE'den ayrilmis yenibir olusum.KIMLER DESTEKLIYOR ? MALUM ÜLKELER, PETROL SIRKETLERI KIMIN ? MALUM ÜLKELERIN.


Dersimiz PETROL,


IRAKpetrolleri ,Ingilizlerle ortak,SUUDI petrolleri ABD ile ortak


ARAMCO- SUUDI PETROLLERI ,AÇILIMI NE ? ARAP AMERIKAN CRUDE OIL COMPANY.


IRAN petrolleri-FRANSIZ -ELF -TOTAL , ALMANYA v.s.


Mevzu çok uzun 12 yil KERKÜK -YUMURTALIK petrol hattinin -CEYHAN tesislerinde100-150000 tonluk petrol tankerlerinin yüklemesinde görev aldim,Aydaenaz 1.000.000 ton hampetrolü ABD sirketleri aliyordu,TÜRKIYE o limandan akitilan her damla petrolden depolama ve elleçleme ücreti aliyordu, 1991 de kapatildi, kontolü Birlesmis milletlere geçti, ve IRAK saglik ve gida programi ismi altinda buradan petrol satisi yapti ama oradan akitilan petrolün miktarini tayin edecek tarafsiz müfettis firmalarinin Müslüman ülkelerden olamiyacagi antlasmalara koyuldu ve IRAK miktarlarda kaziklandi 100 kg çikis yapildiysa 90 kg gösterildi.BU AKILLI ÜLKELER PIREDEN BILE YAG ÇIKARTIRLAR. Öyle kolaymi OSMANLI devletinin kontrolü altindaki BAKÜ -KERKÜK-KÜVEYT v.s. tüm petrolü kontol edecek, ALSANA 1.DÜNYA SAVASI .CUMHURIYET kuruldu ,ANADOLU da bulunabilecek petrol yataklarini nasil arayacak ve çikartacaksin, yabanci ortaklarla AL SANA PETROL !!!,RAMAN ,BATMAN GARZAN kuyulari neyine yetmiyor otur oturdugun yerde bu yataklar bize sonra lagzim ben seni bir böleyim sonra bu bölgedeki petrolleri ben çikartirim, kerizmiyim sana yedirecegim bu petrolleri EY TÜRKIYE DIYORLAR ! VE BIZ BUNA HALA UYANAMIYOR VE NE OLUR BIZIDE SIZIN TAKIMA ALIN DIYE YALVARIYORUZ.Yillardanberi yakacak kömürümüzANKARA BELEDIYESItarafindan BELKO nun baslattigi KÜKÜRT ORANI çevreye uygun kömür ithalati , SSCB liginin dagilmasi sonrasiRUSYA-SIBIRYA kömürüithal ediyoruz. Kömürde RUS lara bagimli oldugumuz için adamlar fiyatlari uçurmaktaydi 1 yildir ÇEVRE bakanligi kükürt oranini degistirdi ve RUSLARA bagimli olmaktan kurtulduk yani pahali kömürden kurtulduk ama yine dis ÇIN-AVUSTRALYA v.s. ülkelerden kömür ithalati yapiyoruz. Bizim kömür yataklari ÇOK kötü kullanilmaz diyorlar !!!, kapatin maden ocaklarini öylemi ?Ya ben bu kömürü almak için disariya ödetecegim dövizi elde etmek için kaç ton FINDIK üretecegim, pamuk üretecegim ve satacagim , Tütün ekme yasak , benim tütünümden yapilan sigarayi ,iç ,bana parani ver senin zehirini ben verecegim. Sen misirda ekme , nisasta sanayin için gerekli MISIR'I ,CARGIL firman var o ithal edecek o yapacak , glikozuda o üretecek, gazozlu içeceklerinide ben yapacagim seninkiler AB normlarina uygun degil.


Her alanda AB normlari ,


Amerika ASTM , RUSYA GOST methoduylapetrol hesaplamasi ve testlerini yapar .Hadi onlarida AB normlarina uydursaniza ALMANYA senin DIN methotlarinda degisecekmi ?


Dünya savaslarinin tek nedeni vardi.PETROL. Ve bu petrol olmadan hiçbirsey olmuyor, savaslar bunun için devam ediyor ve devam edecek .


Alternatif enerji kaynaklari bakimindan zengin ülkeleri kimler yönetiyor.


Bir zamanlar Cumhuriyetlerinin ilk aylarinda ISTANBUL'da ÖZBEKISTANLI bir doktorla tanisdim. Bana hava tti bizm altin yataklarimiz var, PAMUK deposuyuz. Biz simdi bunlari kendimiz için kullanacagiz RUSLARA yedirmeyecegiz demisdi. 2 YIL ben ÖZBEKISTAN -TASKENTE gittim. Doktoru bulamadim.Bulsaydim konusacakdik ama neyi ?ABD nin üssü olmuslardi ve su andada babalari ABD ,yardim etmemize ragmen bizi de pek sevmiyorlar.AFGANISTAN'da ABD ne yapiyor anlayamadim ? SERKAN oralarda belki biliyordur. Enerji yollarini geçisinimi konrol ediyor. ÇIN-HINDISTAN'in diger DÜNYA ülkelerine füze atmasinimi engelliyorlar, Of geç oldu ammada siyasi takildik bu aksam


Yazmaktan sikilmaya basladim. Kusura bakmayin ve en son olarak ATATÜRK'ün GENÇLIGE HITABINI TEKRAR OKUYUN .


OKUYUNKI gelecekte ülkenin yönetimine katildiginiz zaman bazi eskilerin yaptigi hatalara düsmeyin.


Saygilarimla


Edited by: ozcilingir

Emorfo
23.02.2005, 11:15
5 binlik yillik Türk devlet gelenegi hiç bu kadar alçalmamisti. Kapinda ola bitene mudahele edemedigimiz gibi kendi kaynaklarimizi kullanamiyoruz. Nerde bagimsiz Türkiye Cumhuriyeti.

Kaya
23.02.2005, 11:19
5 binlik yillik Türk devlet gelenegi hiç bu kadar alçalmamisti. Kapinda ola bitene mudahele edemedigimiz gibi kendi kaynaklarimizi kullanamiyoruz. Nerde bagimsiz Türkiye Cumhuriyeti.


Geçmis tarihimizde hiç bir zaman bu kadar kötü bir duruma düsmemistik...


Son dönemlerini yasayan Osmanli Imparatorlugu kendisinden borç isteyen durumu kötü devletlere o dönemde bile yardim elini uzatirken biz suan uçuruma dogru hizla ilerliyoruz.

DeathMatch
24.02.2005, 21:32
Suanda INCIRLIK için pazarliklar yeniden basliyor, istekler bitmiyor ve bitmez .


Saygilarimla