Askerlik Anılarımız

[Mehdi]

Yapan arkadaşlarım,abilerim iyi bilir.

Kimi anlatmaya bayılır,kimi dinlemeye.Tadı başka olur askerlik anılarımızın.

Keyifli bir başlık olacağını düşünüyorum.

Hadi kolay gelsin.:)

[Mehdi]

Ben mi başlayayım?

Gece santralcisiyim.Aşçımız Urfalı bir arkadaş.Koğuş yatalı 1-2 saat olmamış.Aklıma vurmuş çay.:)
(Normalde her sabah koğuş kalkmadan 1 saat öncede aşçıyı kaldırıyorum)
Gittim uyuyan Urfalının kolundaki saati 5'e ayarladım.''Kalk olum saat 5 olmuş,çayı koy üstüne'' dedim.Bir kazan çayı demlettim.
Ertesi gün bölük komutanından zılgıtıda yedim:)

[Çağatay_]

Abi bence bir siftah yap ilgi ile bekliyorum :D


Demiştim ama yazdığını gördüm :D Süpermiş ama cesaret ister :D

[Nebiye]

Allahtannnnnnn Ahmetin nicki cezalı :D yoksa eyvahhhhhhhhh :p
Kim sustururdu.

[a f s]

Ben hiç yazmıyayım en iyisi :D
28 gün yaz yaz bitmez...

[KUTADGU]

ben zevkle okumaya hazırım..

Şimdiden tecrübe olsun...

Yapınca yararlanırız, bu tecrübelerden.

[TURHAN]

Lice günlükleri(Fransa daki değil:) )

Olağan günlerden bir tanesini geçiriyorduk, gece hazır kıta idik.Akşam yemeğini gazinoda yedikten sonra bu yemeği hazmetmek için tavlaya tutulmuştuk ki bir astsubay arkadaş soluk soluğa yanımıza geldi ve birşeyler söylemeye çalıştı.Söylediklerinden odaklandığım yanlızca "Roketatar" ve "Kaleşnikof" kelimeleri idim.Bunları duyunca "Hadi bee" dedim ve üzerimde ki "Hazır Kıta" olmanın ağırlığıyla teçhizatlarımı almak için odama koştum.
Tavlanın muhabbetinden olacak biraz geç kalmışım içtima alanına gittiğimde askerler hazırdı.Bölük komutanı ile beni bekliyorlardı:)Bir yandan askerlere son hazırlıkları tamamlatıyor ulaşamadığımız kişilere ulaşıyor bir yandanda gelişmeleri öğreniyorduk.
Meğer bize yaklaşık 750m-1km uzaklıkta ki Ulaştırma kışlasına roketatar ve kaleşnikofla taciz etmişler.Kayıp yok ancak bunu yapabilmeleri bile büyük pervasızlıktı.
Tabi taciz ateşi açan bölücü örgüt üyeleri hemen kaçışa gecmişti.Onların arkasından koşturacakta hazır kıt'a "Yarasa" timi idi.Zaten her zaman "Yarasa her daim yardırır:)" tümcesiyle hazır olduğumuz bu olaya çokta garip bakmadık.Havan ve telsiz sesleriyle ortalık şenlenmişti, ne olacağını bekliyorduk.Muhtemelen geceyi arazide, bölücülerin peşinde geçirecektik.Bir ihtimal bizi araçla biryere kadar atarlar düşüncesi vardı kafamda ama bölük komutanına telsizden gelen bir haber ile o düşüncemde kafama yıkıldı, yardıracaktık.Biz araziye çıktığımızda saat 19:30 sularıydı.
Nerede, ne şekilde konaklayacağımız belli değildi.Temas sağlamak için çıkmıştık.Geniş bir U çizerek bölgeye intikal ettik.Sonrasında daha güneye indik.Biraz daha güneye inse idik coğrafi koşullardan dolayı güvenliğimizde büyük risk altında olur.O gece orada konakladık.Uykusuz bir gece idi.Sürekli askerlerin yanına gidiyor onlarında uyanık olmasını sağlıyordum.Vel hasıl kelam herhangi bir vukuat olmadan o geceyi atlattık.Öğle saatlerinde arama tarama faaliyeti yaparak kışlamıza döndük.
Daha önce büyük operasyonlara katılmıştık ancak burada tek tim ile çok riskli bir görev üstlenmiştik.Benim için unutulmaz bir tecrübe oldu.

[Badaloğlu]

Acemi birlikleri çok matraktır... Herkes senin gibidir, yani acemi ama o biçimde makaralar vardır.Sen daha yemin etmediğinden asker bile değilsindir, yanlış bir şey yapsan bile hesabını onbaşı-çavuşlardan sorarlar...

Acemi birliğinde nöbet yoktur, sadece eğitim ve gece dersleri yapar acemiler.Birde akşamları koğuş nöbetleri vardır.Bizim koğuşta 40 kişi vardı ve bende koğuşun 39.sırasındaki adamdım.Normalde ben hesaplamıştım her gece 5 kişi koğuş nöbeti tutuyordu.Geceleri koğuş nöbeti 10-12,12-02,02-04,04-06,06-08 saatleri arasında tutuluyordu, koğuş sırasına göre herkes değişmeli nöbet tutuyordu...

O gecede benim 02-04 koğuş nöbetim olduğunu hesapladım... Tabi tam saatinde koğuşun 38.sırasındaki 12-02 nöbetçisi beni uyandırdı: ''kalk nöbet sırası sende'' dedi... Tamam dedim, kalktım 5 dakikada giyindim.Sonra bir dolaştım geldim, baktım saat 02.10 geçiyor hemen benden sonraki koğuşun 40.sırasındaki nöbetçiyi kaldırdım ''kalk nöbet sırası sende, bak saat 10 dakikada geçti uyan artık'' :) felan dedim.Uşak aptallaştı!! ''yahu benim nöbetim 2 saat sonra değil mi'' dedi?... ''ben bilmem! aha bak saat 10 dakikada geçti bile'' dedim.O kalktı ben yattım...

Sabah kalk borusundan sonra herkes akşamki nöbet sırasının nasıl koğuşun 4. adamına kadar geldiğini merak ediyordu:D:D Bende merak etmiştim, çünkü hesaplarıma göre listenin 2.adamında sabah olması lazımken; koğuştaki listenin 4. adamına kadar nöbet gidivermiş:D Meğerse; benden sonraki nöbetçide benim takdiği uygulamış:D:D

[İskender66]

Askerlik anıları bir başka güzel oluyor. Bende hikaye çok. Anlatmaya kalksam günlerce sürebilir :D
Özellikle usta birliğimi Diyarbakırın Kulp ilçesindeki dağlık bir bölgede komando olarak yaptığım için macera, heyacan, adrenalin, çatışma, operasyon v.s. ne ararsan var. Tugayımız Licedeydi ama taburumuz Kulptaydı.
Hiç unutamadığım anıma gelince...
Sene 1996. Usta birliğinde henüz 3 aylık askerim. 45 günlük bir operasyona çıktık. Lice-Hani-Kulp üçgeninde.
Operasyon 20 yada 25. gününde. meşhuuuur TS-FB maçı var. Birlikteki FBli arkadaşlarla maçtan önce iddiaya girdik karton karton malborasına. Hepsini kaybettik orası ayrı bir mevzu :)
Dağın başında çadırdayız. Karların üstüne çadır kurduk. Maçı radyodan dinliyoruz. Aynı zamanda gözetleme yapıyoruz teröristler birliğimizi basmasın diye.
Neyse.. 1-0 öne geçtik. Ben sevinçten havalara zıplıyorum, bağırıyorum. Komutan yanıma geldi. Bana "Oğlum gece vakti ne bağırıp duruyosun. Teröristlere yerimizi belli edecen" dedi ve gitti. Ben FBli arkadaşların gözetleme yaptığı çadrıları tek tek geziyorum. Öndeyiz şampiyonuz diye onları kızdırıyorum. Sonra yerime gittim. Önce 1-1 oldu. Sonra 2-1. Ondan sonra dünyalar başıma yıkıldı. O an yaşamak istemedim. Elimde silahla dağın eteklerinden teröristlerin mevzilendiği ve tahminen pusu kurduğu yere gidip çatışmak ve şehit olmak istedim. Komutan ve arkadaşlarım beni teskin etmeye çalıştılar. Komutan en sonuda bana diyor ki: "Eğer aşağıya benden emir almadan inmeye kalkarsan seni öldürürüm. O zaman şehit olmazsın ve pisipisine gitmiş olursun"
Zor bela sakinleştim.
İşte böyle arkadaşlar. Askerde yaşadığım ve ömrüm boyunca hiç unutmayacağım bu olayı özetleyip sizlerle paylaşmak istedim..

[Erkan]

Iskender abi, kitap icin yolla bence:)

Okumasi cok zevkli bir baslik oldu benim icin bu... vazgecilmezlerim arasina gireceginden eminim :D,..

[İskender66]

Iskender abi, kitap icin yolla bence:)

Okumasi cok zevkli bir baslik oldu benim icin bu... vazgecilmezlerim arasina gireceginden eminim :D,..
Beğendiğine sevindim :) Kitap yazmak zor iş.

[Mehmet Fırat]

Beğendiğine sevindim :) Kitap yazmak zor iş.

BMN'nin kitabına yolla abi bence. :)

[Dursun Kaplan]

Askere gitmeyi çok isterdim.. Ne oLursa oLsun Vatan borcudur.. Ama işte.. :S

[Fatih]

nerden başlasam anlatmaya bilmem ki ...

neyse en iyisi önce yapayım sonra anlatırım :)

[İskender66]

BMN kitap diye bölüm göremedim. Tam olarak nerede?

[Mehmet Fırat]

BMN kitap diye bölüm göremedim. Tam olarak nerede?

http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=8722

:)

[Erkan]

Mehmet hizmet/yardim da sinir tanimiyorsun:D....;)

[Gürkan]

Tören mangasındayım. askerlik kısalmış askerlerin çoğu gitmiş. millet az adam olmasından dolayı nöbet manyağı olmuş:). her sabah tören mangası olarak bölge komutanının makamına gelişinde karşılıyoruz. tören mangası 9 kişi. 2-3 de yedek var durduğumuz yerin karşısındaki kapalı bşr yerde beklerler olumsuz bir duruma karşı. tabi kısalma tören magasınıda vurmuş kala kala 9 kişi kalmışız. yedek yok. manganın bir başında manga çavuşu bşr maşında on başı var. ben 5 sıradayım. komutan tam beni hizalayor Saol asker derken. 7. sıradaki arkadaş komutanın gelmesine dakikalar kala manga çavuşuna seslenmeye başladı.

-Erkaaaan(çavuşun adı) ben gidiyom.
-nereye len dur.
-valla ben kötü oldum duramıyorum.
-dur len az kaldı dayan.
(bu arada kimse kımıldayamıyo etraf yıldız kaynıyo)
-çavuş adam harbi gidiyor.
(çocuk bu arada düştü düşecek)

-dur bekle etme demeye kalmadı.
arkadaş tutamadan yüz üstü kapaklandı.

bizi aldı bir panik komutan eli kulagında gelecek. çocugu tuttuk karga tulumba, yedeklerin beklediği yere goturduk otutturdu.hemen yerimize donduk.
kaldıkmı 8 kişi. ne yapcaz ne etcez demeye kalmadı. komutan geldi. dikkat çekildi. komutan 1-2-3-4-5 saydı tam karşımda durdu selam verdi. ama bir terslik var sağda 4 olası lazım kalmış 3 demek ki fazla geldi dön geri yok ordada 4 kalmış.

nerde bu asker bayıldı komutanım yedek yokmu yok.

selam vermeden girdi makamına emir verdi tez zamanda tamamlayın mangayı.

sonra eli silah tutan herkesi denemeye aldık önceden boyuna posuna bakılan mangaya kimi bulduysak aldık.:D

[İskender66]

http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=8722

:)

Teşekkürler Mehmet Fırat ve Karakuzu :)
Yazıyı düzenleyip bende gönderiyim bari :)

[Burçak]

Ben hiç yazmıyayım en iyisi :D
28 gün yaz yaz bitmez...
:D

Ben mi başlayayım?

.....Aşçımız Urfalı bir arkadaş......

hangisinden başlasam ki :)

uzaklardaaa bir köy karakolundaydı usta birliğim.
bizimde aşçımız Urfa lı idi. herkes elinden gelen işlere göre görevlendirildiği için Urfalı arkadaş ahçı olmuştu.
sivil hayatta mesleği pazarda sebze meyve satıcılığı idi. mutfağa girebilecek en yakın meslek onun olduğu görüldü ve Aşçı yapılmıştı :)

Ben bu sırada Karakol Çavuşuyum. karakola erzak gelmişti . gelen erzak içinde paketlenmiş dondurulmuş Hamsi vardı. 6 aydır Trabzonla alakalı en ufak birşeyi görememiş biri olarak Hamsiyi görünce neredeyse açıp onlara sarılacağım gelmişti :)
yarınsı gün öğle yemeğinde menüde Hamsi vardı. karakoldaki benle beraber 3 Trabzonlu olarak bu duruma seviniyorduk hamsi yiyecektik. diğer bi kaç karadenizli arkadaşta aynı. geri kalan arkadaşlar içinde değişiklik olacaktı. herkes öğle yemeğini bekliyordu.
Nöbetçi Çavuş olduğum için karakolda her tarafı gezip eksik gedik varmı diye kontrol ettikten sonra sıra mutfağa bakmaya gelmişti. dedim Hamsilere bidaha gidip bi bakayım.
Mutfağa bi girdim ki o ne. Urfalı Hamsilere işkence yapıyor. Bizim Urfalı hayatında sanırım ilk defa hamsi görmüş olacak ki, paketteki hamsileri, içini zeytin yağı doldurmuş olduğu o koca tencereye paket paket boşaltıyordu. diğer elindede koca kepçesi ile Hazır çorba yapar gibi Hamsileri zeytinyağı içinde karıştırıyordu. gülermisin ağlarmısın bi vaziyete gelmiştim. Hamsileri mundar etmişti.
La oğlum naptın habu hamsilere dedim.
Çavışım hamsi yapirim demez mi :confused:
birbirine karışmış hamsileri tabildotlara koyduğunda herkes urfalıya şiir okuyodu. :D

[kelkitli29]

Allah izin verirse 1 Temmuzda Alp Daglarinda basliyorum askerlige. 9 ay sürecek.
Dagci Birligindeyim. Anim falan olursa yazarim seneye belki.

[Mustafa]

Gece gece yeni gördüm başlıgı yakında geliyorum şimdi çok uykum var :D

Askerden kaçıp metal konserine nasıl gittim yakında sizlerle :D

[Mehdi]

Dağıtım iznine geldim.Haliyle herkes bana nasıldı diye soruyor.
Canım annem dediki oğlum nasıldı acemilik?(Jandarma olduğumu bildiği için kolay olduğundan emin veya öyle sanıyor tabiki:))
Bende korkutmak için:
''İyiydi annecim pek zorluğu yok.Bir yerde zorluk yaşadım.Helikopterden helikoptere atlarken havada şarjör değiştirmek zor geldi bana'' cümlesini tamamlamadan annemin yüzünün beyazlama safhasına şahit oldum.İki saat zor ikna etmiştim,yok annecim ben karacıyım,jandarmayım öyle bir şey yok bizde.:)
Canım annem ya.:)

[Cengiz Çubukcu]

Ben 5,5 aylık kısa dönem askerliğimi Erzincanda doldur boşalt nöbetçi çavuş olarak yaptım. geceleri askerlere şarjör veriyor gündüzleri de uyuyordum, tabi geceleri de uyuduğumu sadece nöbet değişiminde yarı uyur yarı uyanık işimi yaptığımı söylemeye gerek yok..bir gece yine şöyle bir kestireyim dedim, hava soğuk kalerifer sıcak yaslandım tabi neyse yarım saat güzel bir dalmışım bir uyandım ki alnım sıcacık kalorifere değmiş ve yanmış , su toplamış ....herkes ertesi sabah ne oldu diye sormuştu ....

[Mehdi]

Acemi birliğindeyiz.Akşam koğuşta yasak olduğunu bildiğimiz halde sigara tüttürdük,korkusu bir tarafa sırf macera olsun.Yani birbirimize çaktırmayıp harbi delikanlı taklidi yapsakta dumanı dışarı vermemek için yutuyoruz resmen.

Ertesi gün geldi çattı içtima.Girdik sıraya.Bölük astsubayı geldi.Kimler sigara içiyor demezmi?Sıradaki bacaklara dikkat etse zaten titremelerden anlayacak kimlerin olduğunu ben dahil.Akşamki deliliğimizi bilmeyip normal sigara içenler hemen ayrıldı kenara.Biz tabi kıskıs gülüyoruz yandan:)

Evet son kez soruyorum,sigara içenler sadece bu kadarmı diye gürledi içtima alanı.Çıt yok.
Tamam dedi.Sigara içmeyenler benimle gelsin.Takıldık peşine ama hiçbir şeye anlam veremiyorum.

Getirdi bizi cephanelik ve teçhizat deposunun önüne.Futbol sahası büyüklüğünde bir alan.Bu çimleri akşama kadar yolacaksınız dedi.

Meğer cephanelik önünde sigara içmek tehlikeli olduğunu için sigara içenleri ayırmış.Güya kurnazlık edip akşama kadar ot yolduğuma mı yanayım,yaptığımız çılgınlığın macera adına hiç bir işe yaramadığınamı,o gün akşama kadar hiç sigara içememe mi?

:D

[Gökçebey]

301. Kısa Dönem olarak Kırklareli/Pınarhisar'da 5 ay askerlik yaptım, ey gidi günler :D

Olay yeri: Eğitim yazıhanesi
Olay zamanı: Öğleden önce
Olay kahramanları: Ben, 2 tane de uzman çavuş

Uz. Çvş Y.: Yav Ahmet sen bu adamı teskereye yollamıyor musun?
Uz. Çvş. A. : 10 küsür günü kaldı, yerine adam da bulamadık.
Uz. Çvş Y. : Kaç günün kaldı gökçe?
-14 gün komutanım
Uz. çvş. Y. : Adam mı öldürdün olm

(adam öldürmek teskereye çok günün varmış anlamında kullanılıyor :D)

[Gökçebey]

Bir gece motorlu intikal yapıyoruz(zırhlı muharebe araçlarımızla geziyoruz ) şahin 3 kodlu aracın komutanıyım, telsizden bölük içi konuşmaları dinliyorum

şahin 5 den telsize yansıyan bir konuşma: yav bunun kaloriferi çalışmıyor mu donduk burda
üsteğmenden uyarı mesajı: bölük içi konuşmayın laaayynnnn

[Gökçebey]

koğuş sorumlusu bir abimiz vardı, sabah koğuşları uyandırmak için müzik verilirdi koğuşlara. müziği duyan kalkardı. kalkmayan arkadaşları bu abi uyarırdı

-lan bu yatanlar niye yatıyor

elemanın biri bir gün dayanamadı

-abi belki uykusu vardır :D

[Ertan 51]

Mehdican bi askerlik lafı çıkardın uyuyan yılanları uyandırdın:)
bende anlatacağım ama az sonra:)

[Gökçebey]

Bölük eğitim yazıcısıyım. Hurda bir bilgisayarda eğitim notları, GEP'ler HEÇ'ler beynim dönüyor. Bir sabah bilgisayar açılmadı. Ne yaptıysam tık yok, açılmıyor. Yapacak birşey kalmayınca öğleden sonra şansımızı tekrar denemeye karar verdik. Öğle yemeği, içtima felan derken uzman çavuşla gittik yine yazıhanemize. Power tuşuna basınca bilgisayar çalıştı, uzman çavuş da espriyi patlattı;

Gökçe bu bilgisayar sizin ordan sanırım :D

[EMine_61]

ya mehdi manyak bunlar bi de hani anlatmıştın bana bi tlfon olayı vardı sarhoşun biri arıodu sürekli sen ne diodun :D:D:D:D

[Hüseyin Kurt]

askerliği sökede yaptım 305.kısa dönem olarak.
bi gün kantinde şöyle bi konuşma geçti.
bi tane piyade : abi dondurma var mı?
kantinci piyade: var
bi tane piyade : soğuk mu? :D

[Ali Can]

Acemi birliğindeyiz.Akşam koğuşta yasak olduğunu bildiğimiz halde sigara tüttürdük,korkusu bir tarafa sırf macera olsun.Yani birbirimize çaktırmayıp harbi delikanlı taklidi yapsakta dumanı dışarı vermemek için yutuyoruz resmen.

Ertesi gün geldi çattı içtima.Girdik sıraya.Bölük astsubayı geldi.Kimler sigara içiyor demezmi?Sıradaki bacaklara dikkat etse zaten titremelerden anlayacak kimlerin olduğunu ben dahil.Akşamki deliliğimizi bilmeyip normal sigara içenler hemen ayrıldı kenara.Biz tabi kıskıs gülüyoruz yandan:)

Evet son kez soruyorum,sigara içenler sadece bu kadarmı diye gürledi içtima alanı.Çıt yok.
Tamam dedi.Sigara içmeyenler benimle gelsin.Takıldık peşine ama hiçbir şeye anlam veremiyorum.

Getirdi bizi cephanelik ve teçhizat deposunun önüne.Futbol sahası büyüklüğünde bir alan.Bu çimleri akşama kadar yolacaksınız dedi.

Meğer cephanelik önünde sigara içmek tehlikeli olduğunu için sigara içenleri ayırmış.Güya kurnazlık edip akşama kadar ot yolduğuma mı yanayım,yaptığımız çılgınlığın macera adına hiç bir işe yaramadığınamı,o gün akşama kadar hiç sigara içememe mi?

:D

Bu çok iyiymiş :D

Ayrıca konuyu hortlatmış oldum. :)

[esra61]

Bu başlık epey komikmiş ya iyi ki hortlatılmış yeni farkettim bu başlığı :)��

[zafer6161]

bu bir
denetlemeler vardı.bende silahane de görevli,bizim silahane yanlız şu şekildeydi,diğer yerlerdekin çok farklı,250 silahlı ve cephaneli bir oda,iki görevli var,gececi ve gündüzcü diye.bu iki görevliden başka,kimse giremez.c.bakanı gelse kapı açmak yok.bir tek şöyle giriş olur.oda sabah iştimasından toplu silah alışlarda..nöbetçiler ise kapıda bekler ben onlara verirdim.yani öyle bir şey,,,
neyse meseleye gelelim.günlerden pazar sabah 12..ben silahanede radyonun sesini son ses açtım.başkada kimse yok.o sırada müslüm çalıyordu.usta parçası.kapıya baktım.oda ne bölük komutanı beni yakaladı.(abartmıyorum şimdiye kadar hayatımda bugunde dahil onun kadar sinirli asabai adam görmedim )dedim eyvah,disko göründü,işin ilginç yanı nöbetçi olduğunu bilmiyordum.bana sadece dediği şu oldu..oğlum dinle ama sesini kıs biraz...

bu iki,
bahsettiğim adamın yanına hergün titreyerek imzaya gidiyordum
en sonunda teskere almaya gittimde bana dediği tek şey
''oğlum sen nerde görevliydin ''

bu üç
denetlemeler var...250 silahı ve isimleri hergün kayıt ede ede 289456 43225566 gibi karışık silah seri numarlarını ister istemez ezberledim..
kapı dışındada liste var.250 silahlı ve seri numaralı..
tabi denetleme komutanı gelir.oğlum 98 silah kimin bende seri numarasıyla ve ismini söyledim 154 143 7 35 10 yakın sordu hepsini bildim...
sonuç ne mi oldu..bir aysonra bölük çavusu bana dediki,tümende bugün tören olacak başarılı herkese odül verilecek diye..
tören olur 3 bin asker toplanır.en başarılı binbaşında en başarılı ere kadar isimler okunur.hepsi tek yanlız.tek askerde benim..3 bin kişinin önünde toplanır 300 tl para ve ödülümü alırım,artı 5 gün çarşı

bu 4

bizde imzasız silah verilmez..üst devrem vardı dedi ver şu mp5 i,pazar günü diye kart almadım dedim , ben atarım imzayı..arkadaş 5 dk sonra dışarda uğultu var...sabah 8..bak işe çocuk silahı aldı ağzının içine dayadı...o gitse bende gideceğim.nedne verdin diye.ikna falan hikaye...neyse uzun hikaye akşam 5 de zor ikna edildi,,,hayatımın en zor günüydü,halen daha öyle

bu 5 acemi birliğine ilk gittiğimizde beni çavuş yapacaklar..çavuşların eğitimi zor artı 3 ay eğitim.diğerleri 45 gün..dedim ben istemiyorum,ağlıya zırlaya komutanı ikna ettim,bana dediki usta birliğinde teskereye kadar hergün nöbet tutarsın da akıllanırsın..

usta birliğinde toplam 2 saat nöbet tuttum :D kurnaz olacan

[Sibel]

Mehdi zavallı adamın saatini ayarlayıp gece çay içtin ya helal olsun.

[volkan_627]

307 K.D... Malkara/Tekirdağ....

gazinoda müzisyenim. el üstünde tutuluyorum. ne nöbet ne mıntıka. silah bile yok zimmetimde. 3 günde bir çarşı... cep telefonu belimde. koğuş 34 kişilik.. üst ranzada duvar tarafıda yatıyorum. tekli sıra...

karavana ağzıma sürmedim. gazinoda pastahane, fırın, ne ararsan var. bir gün peynirli pide, bir gün ocak başında kanat, pastahane de tatlı... askerlik değil, tatile bir otele gitmişim gibi... 15 günde bir bölük çayları var. komutan eşleri doluşuyor gaziyona. restaurant ta tek erkek ben. 100 tane bayan... ben çalıyorum onlar oynuyor. diğer günler akşam 20.00-22.00 arası ocak başında yemek müziği yapıyorum. takılıyorum kafama göre. komutanlar da yemeklerini yerken alkış tutuyorlar.

155 gün kaldım askeriye de... bitmediya la.......

[SiNo]

Askerde bos zamanlarda giydiğim bordomavi.net tişört um calindiginda tüm kademeyi sorguya aldım :)

[MetehanS]

Balıkesir Bakım Okulu

Hiç unutmam, denetleme olacak, KOR gelecek.

Biz de celb boşluğuna denk geldik bölükçe, normalde eğitim çavuşu idim, ayak işleri yapmazdım. Ama bölükte acemi olmayınca mecbur işler bize kalmıştı. Her neyse, bölük astsubayı ile birlikte aldık tırpanları, aynı bizim yaylalardaki gibi başladık eğitim alanında tırpan yapmaya.

Tam o sırada denetimden önce son kontroller için TUĞ arabası ile etrafta geziyor. Derken araç bizim tarafa döndü ve bize doğru gelmeye başladı. Bizim astsubay (kıdemli başçavuş) birden heyecan yaptı :D Ben de ona baktım ne yapalım gibisinden. Adam demez mi "Tam siper!" diye :D

Hep birlikte uzun çayırların arasına yattık tam siper yaptık :D:D:D:D

Gülmekten karnımıza ağrılar giriyor, TUĞ aracıyla önümüzden geçiyor, bizim astsubay da görünmemek için tam siper yapıyor :D:D:D

Yad etmiş iken, bir gideyim müsait zamanında bre.

[MetehanS]

Bir de asıl olayı anlatayım sizlere, asıl bombam bu:

Ben hem acemiliği hem usta birliğini Balıkesir'de yaptım, kısa dönem ama uzun aksiyon diyebilirim.

Birliğimizde iki tane cami var. Birincisi bize çok uzak, ona gidip gelene kadar öğle ictiması oluyor. O nedenle yakındakine gidiyoruz ama onun da imamı yok. Bu nedenle Cumaları ben kıldırmaya başladım.

Her neyse, bir gün yine Cuma namazındayız, millet diğer camiden bizimkine akmaya başladı. O gün, TUĞ'un karşılama askerleri de bizim mescide gelmişler. TUĞ da normalin aksine cuma saatinde odasına gelmiş, tabi karşılama ekibini göremeyince çıldırmış. Uçarak bizim mescide geldi, ışık hızıyla. Ben de hutbedeyim.

Bir daldı içeri, müezzin "dikkayt!" çekti, millet hutbeyi bıraktı komutana selam çakıyor :D Yağladı balladı herkesi, "çıkın ulan dışarı" nidalarıyla mescidi boşalttı. Tabiki de bu benim oldukça zoruma gitti. Bu durumu BİMER'e şikayet ettim, ayrıca çarşı izninde yerel gazetelere de bildirdim.

Çok geçmedi, sadece bir hafta sonra, bir Ramazan ayı gününde...

Mesai saatleri dışında, nöbetçi komutanlar yayılmış TV izlerken bir helikopter sesi, herkes ayaklandı, telefonlar havada uçuşuyor, bütün komutanlarlar evlerinden kalkıp birliğe geliyor. Havada bir korku kokusu...

Gelen kişi Ankara'dan geliyor. Şu an KKK olan Org. Salih Zeki ÇOLAK.
O zaman EDOK idi. (Eğitim Doktrin Komutanı)

Beni çağırdılar, ben de odamda çay içiyorum, dedim "gelsin" :D:D:D (Cem Yılmaz'dan alıntı bu kısmı gerçek değil)

Neyse, gittim komutanın yanına, uzun tekmil, sonra birlikte mescide. Zaten memleketimi öğrenince mest oldu. Salih Zeki Çolak da Akçaabatlıdır. Yan köylüyüz.

Mescidin imarı tamiri için 30.000 TL ödenek çıkardı. Sonra birlikte karşılıklı oturarak iftar yaptık. Çok güzel bir sohbet oldu. Hemen yanında şikayet ettiğim TUĞ bana bakıyor :D Dedim "benim askerlik bitmeyecek galiba".

Sonra yanına da çağırdı TUĞ. "Oğlum, kısa dönem adamlarsınız, ne nedir bilirsiniz, ne gerek var şikayet etmeye, benimle paylaşsan ben durumu düzeltirim" falan filan :D Şeker oldu şeker.

Neyse daha fazla uzatmayayım. Benim askerlik full action geçti, yeri geldikte yazarım :D

[Murat']

Muhammed Huzeyfe

Bundan daha büyük atraksiyon olmaz herhalde. :)

[MetehanS]

Murat'

aynen, full gerilim :D

[Doğan BULAT]

Madem başlık hortladı bende birkaç anımı aktarayım :)

Galatasaray Trabzonspor maçı gazinoda izliyoruz.. O gün gece nöbettim de yok.. En önde deli gibi tırnaklarımı yiyerek maç izliyorum. 5-3 yendiğimiz maç. Nöbetçi astsubay Galatasaraylı .. Ben her gol attığığımızda Goooolll diye bağırıyorum. Campell 5. golu attığında ben assubaya hareket çekiyorum bide üstüne "Nasııııı koyduk diyip iki elimle assubaya ohhhh nası geçirdik yavrummm adama böylee ko...lar diyip düzlerimin üstüne o sevinçle kayarak nöbetçi subayın önüne kadar geliyorum.. :D

Sonrası gece nöbetini de Subayım bana geçirsede çok sallamadım zaten. O gece sevinçten sırıtarak olmayan nöbeti tutmuştum. gerçi o gün 10 saat nöbet tutsam koymazdı o da ayrı :D

Bi unutamadığım olayımda " Reo renoyu sollar mı?" konusu Bölükte olay olmuştu.;). Bi musaiit olduğumda yazarım onuda .. Sevgiyle kalın :)

[Yiğit Gayretli]

Henüz yok ama yakın zamanda biraz edineceğim :)

[Fatih Ç]

Bende bir anımı paylaşayım ama sizin gibi pek de eğlenceli değil anım.
Yer ANKARA Eşref Bitlis Kışlası İnşaat istikam Grup komutanlığı.
Olay yeri birliğin silahlık önü.
Anım şu şekilde gerçekleşti gerçi pekte anı denilmez ya olay diyelim.
Normalde nöbet bittiği zaman nöbetçi Onbaşı nöbet kulübelerine yeni askerleri bırakır nöbeti bitirenleri aldıktan sonra ön nizamiyeye getirilir nöbetçi Astsubay eşliğinde doldur boşalt yapılır. Ama olay olacak ya işte o gün sabah 4-6 nöbetini bitirdik (Belirteyim dışarısı oldukça soğuk ve karlıydı ) nöbetçi onbaşının arkasında tek sıra ön nizamiyenin yoluna doğru ilerlerken üst devrelerden 2 tanesi ön nizamiyeye gitmeyelim silah deposunun önünde doldur boşalt yaparız dağılırız dediler, ön nizamiyeye bu soğukta kim yürüyecek dediler. Hem nöbetçi Astsubayda uyuyordur dediler. Onbaşı tamam dedi silahlığın önüne geldiğimizde merdivenlerden aşağıya indik kapıdan içeri girmeden kapalı bir alan vardı silahlığın önünde üstü çatıydı. Neyse ön nizamiyeye gitmeyelim diyen asker o alana inince çabucak şarjörü çıkarıp doldur boşaldı yaptı ben bitirdim deyip silahlığa gitti. Biz geriye kalan 4 kişiden üçümüz yan yana karşımıza da bir tane çömez geçti. Nöbetçi onbaşı silahlar yukarı dedi şarjör çıkar doldur dedi boşalt dediğinde bir el silah sesi kulağımın dibinde. Hepimiz şok olmuş şekilde dururken benim korkum daha fazlaydı benim silahımdan çıktığını zannettim. Silahıma baktım şarjör çıkmıştı bir oh çektim içimden onbaşı kim yaptı dediğinde yanımdaki alt devre ben dediğinde daha çok rahatlamıştım. Ama olay burada bitmedi tabi tam olay nasıl oldu ne oldu demeden çocuğun eli tetikte silahın namlusu bel seviyesinde ve karşıya yani on başıyla karşıda tek duran çömeze bakıyordu o şokla eli tetiğe hafif dokunsa gözümüzün önünde iki arkadaşımızdan birinin vurulması kaçınılmazdı. Bunu fark eden onbaşı silahın namlusuna sarılıp havaya kaldırdı ve silahın şarjörünü çıkarıp mermiyi çıkardı ve çocuğa tekme tokat saldırdı. Olay bittiğinde çatıya baktığımızda kocaman bir delik ve onbaşının bir taraflarına sürülmüş biber hali vardı :)
Benim de anım bu şekilde :)

[Ertan Artan]

Benim anım yok. :)

Malum, ben TSK'dan emekli olduğum için bizde anı çok, hangi birini anlatayım?

Ama şu bir gerçek ki, adamın birine fi tarihinde hayatını anlat demişler, iki dakikada bitirmiş. Askerliğini anlat demişler, rivayete göre hala devam ediyormuş.

Askerlik bitmez kardeşim. Sen bitirsen bile o seni bitirmez... :)

Hele askerlik anıları anlatmaya gelince avcı-av misali abartma bitmez. Yok ben nöbet tutmazdım, yok ben astsubaylara selam vermezdim, vurdum tekmeyi komutanın kapısına, ben hafta sonu izinlerine tankla çıkardım, bazukayı nizamiyeden münasip bir yerime saklayarak çıkardım, G3'ü memlekete götürdüm...

Bitmez azizim bitmez... :)

Hele birde otobüs yolculukları yok mu, kazara rütbeli olduğunu söylersin. Eyvah ki ne eyvah...

Bitmez o yolculuk aaahhh ahh...

Uyumak istersin, dürte dürte anlatmaya çalışır sana. Tam bitti derken aklına kötü bir anısı gelir, bilmemne çocuğu diyerek başlar yine anlatmaya. Sırf bu yüzden molayı erken kesip yerine dönersin, o gelmeden ölü taklidi yapmak için. :)

Aahhh askerlik ahh... Zor iş vesselam. Ama bir o kadar da kutsal, bir o kadar da onurlu...

:D :D

[MetehanS]

Malum, ben TSK'dan emekli olduğum için bizde anı çok, hangi birini anlatayım?


Yahu abi, sana da sorayım şunu, ben askerlik boyunca bunu sorguladım:

Örneğin bizim bölükte askerliği dağlarda geçmiş bir kıdemli başçavuşumuz vardı, piyade sınıfı. Bir ton çatışmaya katılmış, Güneş Operasyonu falan filan.

Sonra da bir tane Astek geldi, çelimsiz bir adam. Çelimsiz ve de cüretkâr. Adamın askeri bilgisi ve askerî kabiliyetleri başçavuşun postalını doldurmaz.

Şimdi reva mıdır bu başçavuşun, bu asteke "komutanım" çekmesi? Valla o komutanım derken ben utanıyordum ya. Kaldı ki aralarında da büyük bir yaş farkı da var.

[Faik Yılmaz]

Ankara Mamak Mebs Okulunda 335. kısa dönem olarak yaptım askerliğimi....

Acemilikten sonrada usta birliğimi aynı kışlada yaptım.....

yaşım biraz büyük askere gittiğimden bana abi ya da dayı diyorlardı.....

birde çay sevgimi bildiklerinden çay demliyen bana haber veriyordu.... hatta erzurumlu bir kardeşim lojman nöbeti tutarken 1,5 litrelik kola şişesine çay doldurur 2 bardakla ( iki kişinöbet tuttuğumuz için ) çıkar gelirdi..... tabi nöbette sigara içmek çay içmek gibi faaliyetlerin karşılığı 2 hafta diskodur bilenler bilir....

ama denetime gelen komutanlar bizim birliğin önünden geçtiğinden anında haberimiz olur önlemini alırdık....

bir gün gece uykumun en derin yerinde uyandırıldım. faik abi kalk dediler. revirci olduğumdan içimden yine birisi hastalandı çattık dedim. meğer AMM mangası çay demlemiş beni çağırıyorlarmış. bilmeyenler için AMM mangasını anlatayım. Mebs komutanlığından acil durumlara müdahale etmek için 24 saat teyakkuz halinde olan manga seviyesinde 12 kişilik birlik bunlar... bir alarm gelinde 2 dakikada hazır olur giderler....

uykumun bölündüğünemi yanayım yoksa çay var gitmemek olmaz deyip yatakhaneden kış günü nasıl çıkarım hesabını yapartken kendimi giyinmiş olarak buldum...

gideceğim yer yatakhanenin 300-400 metre uzağında saat gecenin biri ..neyse Amm ye giderimki Allahın kulu yok.... bir demlik çay ise kaynayıp duruyor....

patlayana kadar çayımı içtim gelirker die bekledim ama gelmediler.....

gerçi bizim gibi güzel demleyeni yok ama askerdede çay eksiğim olmadı çok şükür.....

[Aydın Danış]

Ankara Mamak Mebs Okulunda 335. kısa dönem olarak yaptım askerliğimi....

Acemilikten sonrada usta birliğimi aynı kışlada yaptım.....

yaşım biraz büyük askere gittiğimden bana abi ya da dayı diyorlardı.....

birde çay sevgimi bildiklerinden çay demliyen bana haber veriyordu.... hatta erzurumlu bir kardeşim lojman nöbeti tutarken 1,5 litrelik kola şişesine çay doldurur 2 bardakla ( iki kişinöbet tuttuğumuz için ) çıkar gelirdi..... tabi nöbette sigara içmek çay içmek gibi faaliyetlerin karşılığı 2 hafta diskodur bilenler bilir....

ama denetime gelen komutanlar bizim birliğin önünden geçtiğinden anında haberimiz olur önlemini alırdık....

bir gün gece uykumun en derin yerinde uyandırıldım. faik abi kalk dediler. revirci olduğumdan içimden yine birisi hastalandı çattık dedim. meğer AMM mangası çay demlemiş beni çağırıyorlarmış. bilmeyenler için AMM mangasını anlatayım. Mebs komutanlığından acil durumlara müdahale etmek için 24 saat teyakkuz halinde olan manga seviyesinde 12 kişilik birlik bunlar... bir alarm gelinde 2 dakikada hazır olur giderler....

uykumun bölündüğünemi yanayım yoksa çay var gitmemek olmaz deyip yatakhaneden kış günü nasıl çıkarım hesabını yapartken kendimi giyinmiş olarak buldum...

gideceğim yer yatakhanenin 300-400 metre uzağında saat gecenin biri ..neyse Amm ye giderimki Allahın kulu yok.... bir demlik çay ise kaynayıp duruyor....

patlayana kadar çayımı içtim gelirker die bekledim ama gelmediler.....

gerçi bizim gibi güzel demleyeni yok ama askerdede çay eksiğim olmadı çok şükür.....

Hangi sene gittin abi benimde acemiliğim ordaydı 3. Bölükde sonra Mobildeskom Muhafız bölüğüne yolladılar Muhafız olduk :) Muhabere'den Bitli Piyadeye terfi :)

[Faik Yılmaz]

Hangi sene gittin abi benimde acemiliğim ordaydı 3. Bölükde sonra Mobildeskom Muhafız bölüğüne yolladılar Muhafız olduk :) Muhabere'den Bitli Piyadeye terfi :)

2010 Ağustos 12....

2011 Ocak 18.....

arası yaptım askerliğimi....

acemiliği 5.bölükte yaptım.... diskonun ve yemekhanenin yanında yani... karma bölük var kısa dönemlerin genellikle askerliğini yaptığı birlik. sayımız fazla olduğundan 5.bölükte kısa dönem eğitim birliği yapılmıştı

usta birliğim ise lojistik destek komutanlığı muhafız bölüğünde yaptım..... yazıcılık , revir çavuşu ve idari bilimum işlerde çalıştım..... diskoda bize bağlı idi.....

[Ertan Artan]

Yahu abi, sana da sorayım şunu, ben askerlik boyunca bunu sorguladım:

Örneğin bizim bölükte askerliği dağlarda geçmiş bir kıdemli başçavuşumuz vardı, piyade sınıfı. Bir ton çatışmaya katılmış, Güneş Operasyonu falan filan.

Sonra da bir tane Astek geldi, çelimsiz bir adam. Çelimsiz ve de cüretkâr. Adamın askeri bilgisi ve askerî kabiliyetleri başçavuşun postalını doldurmaz.

Şimdi reva mıdır bu başçavuşun, bu asteke "komutanım" çekmesi? Valla o komutanım derken ben utanıyordum ya. Kaldı ki aralarında da büyük bir 3
farkı da var.



Hangi is olursa olsun, yaş konusuna takildin mi yapamazsın.

Komutanım demek aşağılayıcı yada onur kırıcı bir durum değildir. Profesyonellik yada işinin hakkını vermek bunu gerektirir. Bu her yerde böyledir. İş hayatında veya başka yerde, devamlı karşılaşılan bir durumdur ama askeriyede sınırları gozle görülür biçimde çizilmiştir.

Bu acidan bakarsanız askerlik bir performans değil, öncelikle bir disiplin ve gönül sanatıdır.

Askerlik, doktorluk ve öğretmenlik gönül meslegidir. Gönülden birşeyler vermez, maddi kaygılarla mesleginizi devam ettirmeye çalışırsanız hata yaparsınız.

Bizler olaya bu şekilde bakarız.

Yoksa askerlik her yerde var. Bizde sınırları çok belli ve ismi var. :)

Bu arada ben havaciydim. Uçak Bakım'cı, F-16 Jet Motor Teknisyeni ve son on senesinde de öğretmeni idim. Bizde, yani Havacilarda askerlik o kadar sıkı değildir. Disiplini vardır ama ukalalığı çok azdır. Askerliğini Havacı yapanlar bilirler, karacilara nazaran daha rahat ve ufku açıktır.

Bu tarz olaylarla ben karşılaşmadım. Belki de cok hafif oldu ki, hatırlamıyorum. Zaten hep güzel anılarım vardır zihnimde.

Aslında bizim sınıfta Yedek Subay olmaz. Er bile yoktur. Hep işinin ehli bir topluluk, yönetici pozisyonunda teknisyen astsubayların yüzde2-3'u gibi subay ve kantin sorumlusu birkaç asker vardır, o kadar...

[Aydın Danış]

2010 Ağustos 12....

2011 Ocak 18.....

arası yaptım askerliğimi....

acemiliği 5.bölükte yaptım.... diskonun ve yemekhanenin yanında yani... karma bölük var kısa dönemlerin genellikle askerliğini yaptığı birlik. sayımız fazla olduğundan 5.bölükte kısa dönem eğitim birliği yapılmıştı

usta birliğim ise lojistik destek komutanlığı muhafız bölüğünde yaptım..... yazıcılık , revir çavuşu ve idari bilimum işlerde çalıştım..... diskoda bize bağlı idi.....

Abi tam sen gitmişsin senden sonra biz geldik işte 1. Devre gittim. 336'ları ben kayıt etdim hatta aralarında Sinan Tuzcuoğlu vardı Veda filminde Atatürk'ü oynayan herif bizim anfiden bozma sinemamız vardı ya orda onlarla toplanıp Veda'yı izlemişdik hatda :) çok güzeldi ama Mebs Tabur komutanı şeker gibi adamdı.

Sen Piyade komando Kıdemli Başçavuş bir Komutan vardı Erzurumlu esmer bir komutan ismini hatırlayamadım şimdi kafa iznine yollamışlardı bizim zamanımızda onu tek Piyade Komando oydu Mebs'de zaten, onu tanıdınmı çok kaliteli bir adamdı.

[munzevil]

hiç unutmam diye başlar,yada yine bir gün diye askerlik anıları :-)
izmir çiğli ana jet üssünde yaptım askerliğimi 293. kısa dönem olarak
işte o günlerin birinde miraç kandili cuma hutbesine çıktım mimbere,baktım ilk safta yirmi yaşlarında sakalları göğüslerinde bi sürü delikanlı
içimden dedim normal sakallı adam sokmuyorlar birliğe bu delikanlıların ne işi var birliğin camisinde,hutbeyi okudum aşağı indim namza başladık,fatihayı sudeysi makamında okudum.
veledallin dedim arkamdan gür bir sesle hep birlikte uzunca bir amin dediler tüylerim diken diken oldu ben iyice coştum peşinden zamm-i süre ikici rekat ve selam verdim.
Namazdan sonra cumamı tebrik ettiler sordum siz kimsiniz birleşik arap emirliklerinden gelen teğmenler f16 eğitimine gelmişler kelle başı birbuçuk milyon dolar veriyormuşlar.
işte dünya böyle o zaman kendi vatandaşımız sakallı birliğe giremiyordu fakat elin oğlu parayı bastırıp girmiş :-)

[Faik Yılmaz]

Abi tam sen gitmişsin senden sonra biz geldik işte 1. Devre gittim. 336'ları ben kayıt etdim hatta aralarında Sinan Tuzcuoğlu vardı Veda filminde Atatürk'ü oynayan herif bizim anfiden bozma sinemamız vardı ya orda onlarla toplanıp Veda'yı izlemişdik hatda :) çok güzeldi ama Mebs Tabur komutanı şeker gibi adamdı.

Sen Piyade komando Kıdemli Başçavuş bir Komutan vardı Erzurumlu esmer bir komutan ismini hatırlayamadım şimdi kafa iznine yollamışlardı bizim zamanımızda onu tek Piyade Komando oydu Mebs'de zaten, onu tanıdınmı çok kaliteli bir adamdı.

evet çok yardımcı oldular bize..... Usta birliğindeki tabur komuanı biraz sertti ama...

sevdiğim kadar artist diye tabir edilen başçavuşlardanda vardı bir kaç tane.....

o sinema da bir kaç film izledim. tabi bilirsin yabancı klipleride çok sever askerler :) ama tam film bitecek hop içtimaya bir daha da filmi göremiyorsun tabi......

[zafer6161]

Hangi is olursa olsun, yaş konusuna takildin mi yapamazsın.

Komutanım demek aşağılayıcı yada onur kırıcı bir durum değildir. Profesyonellik yada işinin hakkını vermek bunu gerektirir. Bu her yerde böyledir. İş hayatında veya başka yerde, devamlı karşılaşılan bir durumdur ama askeriyede sınırları gozle görülür biçimde çizilmiştir.

Bu acidan bakarsanız askerlik bir performans değil, öncelikle bir disiplin ve gönül sanatıdır.

Askerlik, doktorluk ve öğretmenlik gönül meslegidir. Gönülden birşeyler vermez, maddi kaygılarla mesleginizi devam ettirmeye çalışırsanız hata yaparsınız.

Bizler olaya bu şekilde bakarız.

Yoksa askerlik her yerde var. Bizde sınırları çok belli ve ismi var. :)

Bu arada ben havaciydim. Uçak Bakım'cı, F-16 Jet Motor Teknisyeni ve son on senesinde de öğretmeni idim. Bizde, yani Havacilarda askerlik o kadar sıkı değildir. Disiplini vardır ama ukalalığı çok azdır. Askerliğini Havacı yapanlar bilirler, karacilara nazaran daha rahat ve ufku açıktır.

Bu tarz olaylarla ben karşılaşmadım. Belki de cok hafif oldu ki, hatırlamıyorum. Zaten hep güzel anılarım vardır zihnimde.

Aslında bizim sınıfta Yedek Subay olmaz. Er bile yoktur. Hep işinin ehli bir topluluk, yönetici pozisyonunda teknisyen astsubayların yüzde2-3'u gibi subay ve kantin sorumlusu birkaç asker vardır, o kadar...

havacı demişken. sene 2000 .acemi biğrliğim kütahya,nizamiyede girişte hep bizi kandırırlardı.usta birliğinde paraşutle atlayacaksınız diye,bırak atlamayı uçak görmedik :D

[Ertan Artan]

havacı demişken. sene 2000 .acemi biğrliğim kütahya,nizamiyede girişte hep bizi kandırırlardı.usta birliğinde paraşutle atlayacaksınız diye,bırak atlamayı uçak görmedik :D
En güzel anı bu bence... :)

[MetehanS]

Sabah kahvaltısında haşlanmış havuz üzerine savurulmuş yoğurtu hiç unutmam.

Hele de, öğle yemeğinde kafasıyla birlikte pişirilmiş ve gözlerimin içine bakan o koca balığı, bildiğin kesişiyoruz balıkla :)

Ben eskiden "ula bu Şimşek vb. markalar nasıl ayakta kalıyor" diye düşünürdüm. Meğer askeriye sayesinde imiş. Şimşek marka tuzlu bisküvi (aslında tuzsuz, psikoloji yapıyorlar), kakaolu olduğu iddia edilen siyah kek ve çaya batırılınca tamamen dağılan şimşek kraker.

Şimşek besler, şimşek güçlendirir, şimşek, şimşek...

[MetehanS]

Bir gün, akesörlüden hanım ile konuşuyorum. Yanımda da bir acemi asker var, o da annesi ile konuşuyor. Adam henüz acemi eğitimi alıyor, konuşma aynı şu:

- Anne kusura bakma seni 2 gündür arayamadım, dağda operasyonda idik, beni merak etmeyin. Çok ağır şartlar altında askerlik yapıyoruz. falan filan

Hanıma telefonda "bir sn" dedim çocuğa döndüm, "oha ulen" dedim, bana baktı.

- Ulen Allah'ın Balıkesirinde dağa ancak piknik yapmaya çıkılır, utanmıyor musun anneni telaşlandırmaya! dedim.
Çocuk telefonu tekrar eline aldı: "Anne komutan çok pis kızıyor, acilen kapatmam lazım."

te Allahım ya... neler neler

[CEMEFKER]

Acemi birliği Hatay/Serinyol (sürgün yeri), usta birliği Çukurca/Köprülü.

(Hikayeyi uzun anlattım ancak hikayeyi "sonunda mutlaka iyi bir gülme krizi geçircem" den çok acemi askerin genel halini, satıraralarını da iyi okuyun lütfen....)

Acemi birliğinde Eğitim Alayı'ndaki spor yarışları vardı...Sıra bizim bölüğe gelecekti 15-20 dakika içinde, ancak unutulan birşeyi almak için eğitim yaptığımız pentatlon koşu pistinden tahmini 300- 400 metre uzaklıkta bulunan bölükteki koğuşa doğru koşmak zorunda kalmıştım...Üzerimde beyaz fanile (spor eğitim hali işte) , altımda normal kamuflaj ve botum, kafamda ise kep bulunmadan çıplak 3 numero kel kafamla koşarak gidiyordum...Üzerimde de "inşallah yolda rütbelinin birine denk gelmem " gerginliği...

(Yemin töreni provaları bir yandan, bir yandan günlerce geyik misali tören adım yürüme modları, çamurlu eğitim alanları, rap rap rap ...Makine dişlisi gibi sıra/düzen olmakta inat eneden bir çalışma, disiplin ve işleyişi insan ruhun katılaştırıp maddeleştiriyor adeta...)

Bu leyla Mod'da ilerliyorum Alay'da kuşların alaylı bakışları altında....

Olacak bu ya yolun yarısını geçmiştim ki rütbelinin biri de 15-20 metre önümdeki köşe virajdan dönerek birden önümde belirdi...Karşıdan bana doğru ilerliyordu ... " hay nerden çıktı şimdi, ne biçim iş" diye hayıflanarak hızımı kestim ve koşma modundan hızlı hızlı yürüme moduna girmiştim ( hep bir disiplin bir mod . işte askerlik kısaca bu. neyse hikayeye dönelim...) . İçimden " işte ! eğitimlerde aldıklarını tatbik etme zamanı" :)diyerek rütbeli ile iyice yaklaştığımızda selam vermeye hazırlandım, tam yanına geldiğimde (kafamda kep falan olmadığı halde ) elimi sağ şakağıma götürerek kel kafamla selam verdim, durumu fark edince ben ve komutan ikimiz de gülmeye başlamıştık...ben yoluma devam ettim mort olmuş vaziyette...

Komutan da içinden "japon askeri" demiştir muhtemel...

[Manu61]

havacı demişken. sene 2000 .acemi biğrliğim kütahya,nizamiyede girişte hep bizi kandırırlardı.usta birliğinde paraşutle atlayacaksınız diye,bırak atlamayı uçak görmedik :D

Kütahya'da bulunan vazo heykelinin önünde fotoğraf çektirmeyen kişilerin askerliği geçerli değilmiş diyorlar :D

[zafer6161]

Kütahya'da bulunan vazo heykelinin önünde fotoğraf çektirmeyen kişilerin askerliği geçerli değilmiş diyorlar :D

ne yalan söylim çektirmedim.bizim zamanımızda fotoğraf makinası lükstü :D

[Ertan Artan]

ne yalan söylim çektirmedim.bizim zamanımızda fotoğraf makinası lükstü :D

Bir güzel anı daha... :)

Ne lüksü Zafer kardeşim, sanırsın Kore Savaşı zamanı askerlik yaptın... :D

[Ertan Artan]

Diyarbakır da iken bir çaycı askerimiz vardı, Antalya'lı. Tipini görsen, hiç oralı demezsin. :)

Bizim Osman 13 yaşındayken motorsikletle kaza geçirmiş. 15 gün komada yatmış. Bana sorarsanız hala çıkamamış ama doktor raporu öyle diyor, ne yapalım...

Osman'ın kolunda dans eden, uzun saçlı bir kıza benzer leke vardı, sordum bu kim diye. Meğer yunus balığı imiş. Ateşin dumanını biriktirdiği camdan aldığı siyah is kalıntılarını iğne ile kazıyarak koluna işlemiş. Bu fanteziyi yaptığında 7-8 yaşında imiş. Tabii zamanla vücut irileşince yunus balığı garip bir şeye benzemiş.

Birgün uçağa bakım yapacaktık. Ufak bir portatif müzik setimiz vardı. Hem çalışalım hem keyfimiz yerine gelsin diye alıp hangarın içine taşıdık. Çalıştırdık. Birkaç saniye sonra dışardan bir ses gelmeye başladı. Uçak düşüyor idi. İnce tiz bir ses giderek çoğalmaya başlayınca hep beraber birbirimize baktık. İnsan ister istemez donup kalıyor. Acaba üzerimize mi düşecek diye beklerken hani belki kurtulabiliriz umuduyla kendimize bir siper almaya çalıştık. Düşme sesi çoğalmaya devam ederken bir yandan da makineli tüfek sesi gelmeye başladı. İşte o anda birde el bombası patlaması duyunca hep birlikte birbirimize bakarak gülmeye başladık. Tabii bu terane üç beş dakika kadar sürdü ve arkasından buğulu bir kadın sesi;

"Bu kaset, Antalya'nin bağrından kopup gelmiş 82 ye 2 tertip Osman ......."

Meğer bizim Komalık Osman hafta sonu kimse yokken atelyeye gelmiş. Kankilerini de toplamış. Kola-cips partisi yapmışlar. Güzel bir kasette doldurmuş. Açmış son sesini, kullanmış dolby surround olayını, vermiş coşkuyu, vermiş coşkuyu...

Bizde uçak üzerimize düşüyor diye ömrümüzden ömür vermişiz...

Heyt be Deli Osman... :)

[CEMEFKER]

Acemi birliği Hatay/Serinyol (sürgün yeri), usta birliği Çukurca/Köprülü.

(Hikayeyi uzun anlattım ancak hikayeyi "sonunda mutlaka iyi bir gülme krizi geçircem" den çok acemi askerin genel halini, satıraralarını da iyi okuyun lütfen....)

Acemi birliğinde Eğitim Alayı'ndaki spor yarışları vardı...Sıra bizim bölüğe gelecekti 15-20 dakika içinde, ancak unutulan birşeyi almak için eğitim yaptığımız pentatlon koşu pistinden tahmini 300- 400 metre uzaklıkta bulunan bölükteki koğuşa doğru koşmak zorunda kalmıştım...Üzerimde beyaz fanile (spor eğitim hali işte) , altımda normal kamuflaj ve botum, kafamda ise kep bulunmadan çıplak 3 numero kel kafamla koşarak gidiyordum...Üzerimde de "inşallah yolda rütbelinin birine denk gelmem " gerginliği...

(Yemin töreni provaları bir yandan, bir yandan günlerce geyik misali tören adım yürüme modları, çamurlu eğitim alanları, rap rap rap ...Makine dişlisi gibi sıra/düzen olmakta inat eneden bir çalışma, disiplin ve işleyişi insan ruhun katılaştırıp maddeleştiriyor adeta...)

Bu leyla Mod'da ilerliyorum Alay'da kuşların alaylı bakışları altında....

Olacak bu ya yolun yarısını geçmiştim ki rütbelinin biri de 15-20 metre önümdeki köşe virajdan dönerek birden önümde belirdi...Karşıdan bana doğru ilerliyordu ... " hay nerden çıktı şimdi, ne biçim iş" diye hayıflanarak hızımı kestim ve koşma modundan hızlı hızlı yürüme moduna girmiştim ( hep bir disiplin bir mod . işte askerlik kısaca bu. neyse hikayeye dönelim...) . İçimden " işte ! eğitimlerde aldıklarını tatbik etme zamanı" :)diyerek rütbeli ile iyice yaklaştığımızda selam vermeye hazırlandım, tam yanına geldiğimde (kafamda kep falan olmadığı halde ) elimi sağ şakağıma götürerek kel kafamla selam verdim, durumu fark edince ben ve komutan ikimiz de gülmeye başlamıştık...ben yoluma devam ettim mort olmuş vaziyette...

Komutan da içinden "japon askeri" demiştir muhtemel...

Vayyy...

"ne .... iş" ve "...japon askeri" gibi argo, singaf kokan kelimelere DİREK MÜDAHALE/DEĞİŞTİRME BUTONU gelmiş...

Mesajın tamamını silmek yerine mesaj içeriğinde bulunan bu tür kelimelere direk müdahale edip " Üye ne demek istedi acaba ? " diye uzun ince düşünüp icabında TDK (Türk Dil Kurumu)'ndan da destek alınarak mesajlara ayar verilmesi güzel tabi....

[Murat KARAKURT]

Hele askerlik anıları anlatmaya gelince avcı-av misali abartma bitmez. Yok ben nöbet tutmazdım, yok ben astsubaylara selam vermezdim

:D :D
Ertan Abi valla nöbet de tutmadım selam da vermedim.... :D Neden abarma olsun :D :D :D

[Hakan Yeşilyurt]

AYrıca ben askerde en çok dürüm almaya giderken süründüm.Tabur büyüktü içinde hem kıbrıs askeri hem Türk askeri vardı. Ana nizamiye kapısının nöbetini kıbrıs askeri. kullanılmayan dğer giriş kapısının nöbetinide benim nöbet yazdığım, kendi bölüğümdeki asker tutuyordu.. Akşamları o kapıdan defalarca dışarı kaçtık, defalarca içeri alkol soktuk. Bizim genelde yemekler kötü olduğu için, biz dışarıdan dürüm söylerdik ve gidip gizlice alırdık..Yine bir akşam 48 tane dürüm söyledim 5 tane bedava geliyordu ( kim dürüm işinin sorumluluğunu alırsa bedavaları o yerdi 10 taneye 1 tane bedava verirdi dürümcü ve bunu üst devreden başkası yapmazdı) gelen dürümleri almaya gittim arkadaşla beraber..Aldığımız yer askeriyenin 100 metre dışarısı ama karanlık ve ıssız bir yer sağda ve solda bataklıklar var.. genelde ayyaşlar içmeye gelir oralara. neyse dürümleri aldık geliyoruz. Nizamiye kapısında araba ışığı gördük. AGM denetlemeye çıkmış etrafı. biz o yoldan çalılıklarının içine atlayıp başladık sürünmeye. dürümleri de gizli bir yere bıraktık tabi. yaklaşık 20 dk. O çalılıkların içinde ses çıkarmadan yattık. AGM de gitmek bilmedi. Geldi nöbetçiye sorguladılar, olay var mı gelişme var mı diye giren çıkan var mı diye. Onlar gitti bizde kalktık dürümleri aldık soğumuş da olsa güzel güzel yedik..

Dipnot ekleyeyim. 5 tane bedava dürümü ben yemedim. 3 tanesini sattım..aldığım fiyata diğerini de beni filmlerden yakalatan yakın arkadaşıma verdim. afiyetle yedik.

ve bunun gibi defalarca dürüm yedik.

[Ertan Artan]

Ertan Abi valla nöbet de tutmadım selam da vermedim.... :D Neden abarma olsun :D :D :D

Hepiniz mi?

Hadi leyynn... :D

[Murat KARAKURT]

Hepiniz mi?

Hadi leyynn... :D

Peki abi..... :D Ama belirteyim gazinonun muhasebesi bendeydi.... Sivildim hep... :) ....

[Ertan Artan]

Peki abi..... :D Ama belirteyim gazinonun muhasebesi bendeydi.... Sivildim hep... :) ....
Askerlik bitmiş ama ruhundaki yaraları geçmemiş... :)

İlla birşeyleri saklayacak... :)

[Murat KARAKURT]

Askerlik bitmiş ama ruhundaki yaraları geçmemiş... :)

İlla birşeyleri saklayacak... :)
Neyse abi saygılar :D .....

[Ertan Artan]

Neyse abi saygılar :D .....
Saygılar bizden...

[MetehanS]

Başımdan geçen bir diğer olay. Davası hala devam ediyor:

Daha önce dediğim gibi, ben komando eğitim çavuşu idim. Saat 21:30 civarları, komutan yatış yoklaması alacak, kendi takımımı yatakhaneye sokmakla meşgulüm. Birden bir bağırışma çıkma. Hemen koştuk tabiki...

Benim bady katmerli/kıdemli er Gökhan (Ağrı) barfiks direğine asmış kendini, intihar. Hayda...

Hemen acil revir, müdahale, komutanlar evlerinden kalktı bölüğe geliyorlar, burnundan nefes alıyor hepsi. Soru ise şu: Kim lan bu adamın badysi?

Kabak benim başıma patladı, niye bu adam kendini asarken orada değilmişim?! Komutanım acemileri yatırıyorum dersin ama, geçerli olmaz. Çünkü komutan aynı anda iki yerde olabileceğim konusunda ciddi bir kanaate sahip. Keramet bekliyor benden.

Sonraki 1 hafta boyunca bilumum farklı rütbeli komutanlarca sorguya çekildim, savunma yazdım, bir ton kağıt imzaladım.

Bady öldü mü? Ölmedi... (bundan sonraki süreçte keşke ölseydi dediğim anlar oldu)

Ben sorgulanırken o dış hastanede psikolojik tedavi görmeye başladı. Bir hafta sonra geldi. Kabak benim başıma patladı: Her gece bu adamın başında nöbet tutacaksın, tuvalete kalksa peşinden gideceksin kapı açık olarak hacetini giderecek. Gözünün önünden ayırmayacaksın...

Millet mışıl mışıl uyuyor, intihar eden hıyar da uyuyor, ben adamın yatağının başına nöbet tutuyorum. Bu da 3 hafta sürdü. Fakat ben bunu fırsata çevirdim :)

Bölük astsubayına, "Komutanım, gece nöbet tutuyorum, madem öyle beni sabah eğitim alanına gitmekten muaf tutun da uyuyabileyim" dedim. Kabul etti. Millet güneşin altında eğitim yaparken ben mesai bitimine kadar yatakhaneden çıkmıyordum, iş verirler diye gıkımı bile çıkarmıyorum :)

Her neyse, bu olayın davası bildiğim kadarıyla hala devam ediyor, yakın zamanda zaman aşımına uğrar.

Askerlik...

[Ozan Yılmaz]

Mehdican bi askerlik lafı çıkardın uyuyan yılanları uyandırdın:)
bende anlatacağım ama az sonra:) Ertan 51 abi anlatacağım demişsin ama yıllar geçmiş anlatmamışsın :)
merakla bekliyoruz bak :)

Bu arada başlıkta çok güzel anılar varmış. Yenilerini eklemek lazım :)

[Ertan 51]

<!-- BEGIN TEMPLATE: dbtech_usertag_mention -->@Ertan 51 (http://forum.bordomavi.net/member.php?u=11958)<!-- END TEMPLATE: dbtech_usertag_mention --> abi anlatacağım demişsin ama yıllar geçmiş anlatmamışsın :)
merakla bekliyoruz bak :)

Bu arada başlıkta çok güzel anılar varmış. Yenilerini eklemek lazım :)
:) he yaa 8 sene önce yazmışım bu mesajı,ömür geçiyor arkadaş :(

Hiç unutmam bir gün :D :D

Renktaşım benim askerliğin acemi birliği bi ayrı dertti,usta birliğim ayrı dert,
anıların çoğu dayak eziyet te ben yine de aklıma gelen tuvalet nöbetini anlatıyım.

Eğirdir Dağ Komando Okulu Çvş.Talimgah Bölüğünde acemi askerim,
hemen yanımızda gösteri tatbikat bölüğü var ki adamlar resmen rambo,
Eğirdir-Isparta arası koşuyorlar,kaslar,kanatlar o biçim,
imreniyoruz, keşke bizde oranın askeri olabilsek diyoruz,
derken gece şartlarına alışsınlar diye koğuş,tüfeklik nöbetlerinden dış nöbete geçtik,dış nöbetlerden birisi de tuvalet nöbeti, gece 1-3 nöbetindeyim bi jip geliyor,hemen ayarı verdim,duuuur,far söndür,araç terket,eller havada yaklaş parola şu,işareti şu falan derken üsteğmenin gözü beni pek tuttu,ben gösteri tatbikattan üsteğmen bilmem kim dedi,seni oraya alıyım mı dedi,
abooo içimden bi sevindim bi sevindim anlatamam,olur komutanım emredersiniz dedim,
kaç şinav çeken dedi 15-20 ama 50 dedim,
kaç barfiks çeken dedi, nizami 3 tane bile çekemiyorum da 20 dedim,
ohoooo dedi bu sayılarla mümkün değil,
benim askerlerim bunlardan en az 150 tane çeker dedi,
komutanım 10-15 km koşarım dedim (gerçekten koşabiliyordum o zamanlar)
yok dedi olmaz dedi,
ulan bi üzüldüm bi üzüldüm,
ondan sonra imrenerek baktığım gösteri tatbikatçılardan 3 ay gıcık kaptım :)

Dip Not :)
Acemi birliğinde istikamet yemediğimiz,dayak yemediğimiz gün heralde yoktu,
yemin etsem sıkıntı olmaz yoktu. Şimdi bakıyorum ne güzel oldu Asker ocağı,küfür yemeden,fiske yemeden biritip geliyorlar çok şükür. Bizde 1 kişi delirdi (o zaman psikolojisi bozuldu lafı yoktu) bizden önceki 68 lilerde ise 3 kişi dengeyi bozmuş.

(baba anı çok,yüz yüze denk gelirsek seni kaçırana kadar anlatırım,gına gelir sana )

[Yiğit Gayretli]

Acemi birliği; Antalya General Niyazi Çelik Kışlası 3. Piyade Eğitim Tugay Kom.lığı (Topçu Kışlası). 2. bölük, 3. takım, 4. manga 361. Kısa Dönem Yükümlü Shh. Er Yiğit Gayretli.

Usta Birliği; Erzurum Mareşal Çakmak Asker Hastanesi. Emniyet ve Muhafız Bölüğü Shh. Onb. Yiğit Gayretli.

Toplam 183 gün askerliğim vardı. 167 gün askerlikten sonra terhis mahiyetinde izinle askerliğimi 18 Nisan 2016 günü sonlandırmış oldum fiili olarak. Resmi olarak da 2 mayıs günü bitti.

167 günlük askerliğime genel toplamda tamı tamına 9 denetleme denk geldi. Acemi birliğinde 3 gün üst üste önce Tugay, sonra alay en son da Kara Kuvvetleri (Ankara) denetledi. Usta birliğimdeki denetlemeler ise saymakla bitmez. Sağlık Komutanlığından, Sağlık Komutan Yard. Tümgeneral Halit Günbatar 2 defa geldi. Bir kez Sağlık Komutanlığı denetçileri geldi. Bir kez Kolordu denetledi. Bir kez Başhekimimiz Sağ. Albay Sarper Ercan Denetledi. Ve en bombası... 3 ay boyunca görevli olduğum Sıhhiye Mal Deposu'nun bağlı bulunduğu Mal Saymanlığına, MSB (Milli Savunma Bakanlığı) denetçileri tarafından (Osman Albay ve Ersin Albay) 38 gün süresince gerçekleştirilen hesap teftişine maruz kaldım. Ki bu 38 günlük süreç tamamen benim şahsi bahtsızlığımdır. Albaylara tahsis edilen şoför ve araç haricinde bölükten kimseyi ilgilendirmeyen bu olağanüstü durum tabi ki benim başıma gelmeliydi.

Askerlik anısı mı? O kadar denetim üstüne, hangi birini anlatayım?

[gurur6134]

311.donem astegemen olarak once acemi birligi foca jandarma komando egitim tugayi 3 ay anlatilmayacak sadece yasayanlarin bilebilecegi bir askerlik anamizdan emdigimiz sut burnumuzdan gelmisti annem babam rutbe torenine geldiklerinde beni taniyamamislardi onlerinde durdugum halde oyle insanlikdan cikmistik burda ter akitmayan doguda kan akitir burda olmezseniz doguda olmezsiniz diyordu komutanlar korkmayin haklilardi da ,slogan zaten burda herseyi yapabilirler sana ama zamani durduramazlardi.. sonrasinda malatya jandarma boluk komutanliginda tim komutanligi dag taslarda..focanin ustune malatya tatil yeri gibi gelmisti ne yalan soyleyeyim..oyle anilar var ki anlatsamda inanmaz kimse onun icin gerek yok..focada 3 ay acemiligini yapmis biri illa vardir forumda ne denek istedigimi sadece o anlar..selam olsun o gunlere..

[SiNo]

her sabah kademe deki çalışma düzenine geçip iş başı yapmamız süperdi normal sivil gibi çalışıyorduk :)

[Ozan Yılmaz]

311.donem astegemen olarak once acemi birligi foca jandarma komando egitim tugayi 3 ay anlatilmayacak sadece yasayanlarin bilebilecegi bir askerlik anamizdan emdigimiz sut burnumuzdan gelmisti annem babam rutbe torenine geldiklerinde beni taniyamamislardi onlerinde durdugum halde oyle insanlikdan cikmistik burda ter akitmayan doguda kan akitir burda olmezseniz doguda olmezsiniz diyordu komutanlar korkmayin haklilardi da ,slogan zaten burda herseyi yapabilirler sana ama zamani durduramazlardi.. sonrasinda malatya jandarma boluk komutanliginda tim komutanligi dag taslarda..focanin ustune malatya tatil yeri gibi gelmisti ne yalan soyleyeyim..oyle anilar var ki anlatsamda inanmaz kimse onun icin gerek yok..focada 3 ay acemiligini yapmis biri illa vardir forumda ne denek istedigimi sadece o anlar..selam olsun o gunlere..
bi arkadaş oraya gidecek bu şubat kısa dönem olarak, yorumunuzu merak ediyor :)

[gurur6134]

bi arkadaş oraya gidecek bu şubat kısa dönem olarak, yorumunuzu merak ediyor :)

Zevk almaya baksin sadece..

[gurur6134]

bi arkadaş oraya gidecek bu şubat kısa dönem olarak, yorumunuzu merak ediyor :)

Zevk almaya baksin sadece..not:gonullu olarak komando yazilan biri olarak bunu soyluyorum var sen dusun..

[Ozan Yılmaz]

Zevk almaya baksin sadece..not:gonullu olarak komando yazilan biri olarak bunu soyluyorum var sen dusun..
söyledim. birkaç kişi daha öyle demiş kaçacak yer arıyor :)

[EMiRHAN61]

Bitince anlatırım :)

[adiloş bebe]

84 gün sonra anlatmaya başlayacağım :)

[adiloş bebe]

84 gün sonra anlatmaya başlayacağım :)

kaldı 56 :)

[adiloş bebe]

kaldı 56 :)
22 kaldı, bitecek :)

[Timur Mikhail]

KTKA Lefkoşa Kıbrıs'tan herkese selam, atarsa 20 anılar buradayken anlatılmıyor :)

[ccd6167]

kaldı 56 :)

Yuh 56 diye şafak mı olur.

[ccd6167]

Edirne karaağaç.. Bir gün kuzenler ziyarete geldi.. Nizamiyede otururken üniversiteden trabzonlu arkadaşımı gördüm. Değişik duygu

[Yiğit Gayretli]

Biri 20 diyor, biri 50 diyor. OHA OHA ADA MI ÖLDÜRDÜNÜZ? asdasjkbdksba :D

[adiloş bebe]

şafak 1 ve buda bitti :)

[Yiğit Gayretli]

şafak 1 ve buda bitti :)

Hadi geçmiş olsun kardeşim. Evine git de şöyle bir güzel halıya bas çıplak ayakla :) :)

[Emre İskender]

KTKA Lefkoşa Kıbrıs'tan herkese selam, atarsa 20 anılar buradayken anlatılmıyor :)
ben tahmin edebiliyorum :)

[adiloş bebe]

Hadi geçmiş olsun kardeşim. Evine git de şöyle bir güzel halıya bas çıplak ayakla :) :)

teşekkürler hocam

[Yiğit Gayretli]

KTKA Lefkoşa Kıbrıs'tan herkese selam, atarsa 20 anılar buradayken anlatılmıyor :)

Bir aksilik yoksa dönmüş olman gerek. Anlat da gülelim :)

[Timur Mikhail]

Bir aksilik yoksa dönmüş olman gerek. Anlat da gülelim :)
Aksilik yok 15 Temmuz'da yurda ayak bastım bir güzel dondurmalı baklava yedim 2 gün neydim ne oldum edasında gladiator filminin son sahnsendeki ölüm anı gibi hayal meyal ortalıklarda dolandım, bir yandan evlilik bir yandan iş arayışlarıyla yoğun bir hayat askerliğine başladım.

Askerde anı çok ama kulakları çınlasın ibrahim diye bir jofizik mühendisi arkadaşımız vardı, çocuk acayip bir asosyeldi, vücudu spor vb. aktiviteler için zıt bir yapıdaydı, hayatımda en enteresan ve ayağı bu kadar kokan başka bir adam bilmiyorum. O kadar askerlik ortamında bilen bilir, hiçbirşekilde küfür etmeyen ağzından kötü bir söz dai duyamadığımız bir arkadaşımızdı.
Havan takım komutanımız görkem üsteğmen bu çocuğu fiziksel olarak geliştirmeye takmıştı, kendiside on numara biriydi ama acayip değişik bir adamdı, napolyon gibi birşeydi , fiziksel olarak:)
Herneyse üsteğmenimiz bu çocuğa hergün şınav mekik barfiks gibi askerliğin temel spor branşlarında yükleme yapmaya çalışıyordu, spor zamanı dışında ayrıca çalışmasını ertesi hafta verdiği sayılara bu üç kulvarda ulaşıp ulaşamadığını kontrol ediyordu, ibrahime her boşluk bulduğu anda egzersiz yapmasını telkin ediyordu.

Günlerden birgün tatbikat gibi bir aktivitede, biz taburun alt kısmında havanlarımızı kurmuş matlerin üzerine nizami bir şekilde oturmuş vaziyetimizi almışız, karşımızda üsteğmen görkem ve asteğmen bahtiyar sandalyede oturur vaziyette bize bir takım harp konuları anlatıyorlar, neyse bu eğitim sırasında bir anlık sessizlik oluştu, görkem üsteğmen mavi gözleriyle bizi sağ baştan sola doğru tek tek süzdü, ibrahimle göz göze geldiğinde bir duraksadı ve ona aynen şunu söyledi:
- ibrahim hadi git şu ağacın dibinde günlük ibadetini yap

Orada o sıcağın tozun toprağın böceğin arasında eğitim faaliyetleri ve tatbikattan sıkılıp bunalan bizleri bir kahkaha tufanı aldı :) görkem üsteğmende pis pis sırıtıyordu, ibrahim ağır ağır kalkıp, yaylana yaylana gitti 25 şınav çekti geldi ki bu çocuk ilk geldiğinde 5 6 şınavı zor çekiyordu gerçi son güne kadar 1 barfiks çekemedi ama olsun :)
Yine ibrahim, görkem üsteğmen ve irlanda masası hikayesi var ama onu da başka zaman yazarız :)

[Yiğit Gayretli]

Hahahaha :) Meraktayız :)

[EMiRHAN61]

365kd olarak acemiliği Samsun Özüdoğru'da , usta birliğimi de Çorlu Gürler'de tamamladım. Terhis 24 Nisan. Takım olduğumuz için çavuş kadrosu yoktu. Onbaşı olarak askerliğimi tamamladım. İnanılmaz problemli insanlarla ve zor şartlar altında askerliğimi tamamladım . Askerlik kültürüne yabancı olmayan askeri bilgisi yüksek birisi olmama rağmen batıya sürülen problemli askerlerden dolayı zor bir askerlik yaptım. Ne yazık ki ülkenin 20 li yaşlarına yeni adım atmış gençlerinin korkunç boyutlara gelmiş olan madde bağımlılığı ve sabıka gibi sorunlar içinde boğulduklarına üzüntüyle tanık oldum. Bunun haricinde yaş olarak ileri denebilecek bir yaşta hizmetimi gerçekleştirmiş olmamdan ötürü daha olun ve daha çözümcü yaklaşımlarla bu zor şartları lehime çevirmeye çalıştım. Takımın karargah yazıcısı , silahlık sorumlusu,malzemelik sorumlusu, Land şoförü (gerektiğinde unimog'a da geçiyordum) , revircisi , alay postası bendim. Her yeni tertip gibi ilave olarak karavana mıntıka ve nöbetler de vazife olarak üstümüzdeydi. Kış dönemi oluşundan dolayı günlerin kısa oluşu, kış saatine geçmediğimiz için nerdeyse sabah 8de dahi kapkaranlık olan hava ve trakyanın dillere destan, çıldırtan soğuğu ve rüzgarında hakikaten zor ama unutulmaz günler geçirdim. Askerliğimin son dönemlerinde yaklaşık 2 ay kadar bir sürede Devriye onbaşılık verilmek suretiyle gececiliğe geçtim. Gündüz istirahat etmem gerektiği halde revir gibi, silahlık ve malzemelik gibi görevlerime devam ettim. Nöbetlere kusursuz bir nizam getirdim. Yaptığım her işi severek yaptım. Kuralına ve nizama uygun yaptım. Adil oldum. Umarım hizmet ettiğim 6 ay boyunca bizi yediren içiren barındıran ,cebimize harçlığımızı koyan devletime layık olmuşumdur. Umarım asker arkadaşlarım beni hep iyi hatırlarlar.

[Bayraktaroğlu]

Bazen hatırlamak istemezsin...

[Yiğit Gayretli]

365kd olarak acemiliği Samsun Özüdoğru'da , usta birliğimi de Çorlu Gürler'de tamamladım. Terhis 24 Nisan. Takım olduğumuz için çavuş kadrosu yoktu. Onbaşı olarak askerliğimi tamamladım. İnanılmaz problemli insanlarla ve zor şartlar altında askerliğimi tamamladım . Askerlik kültürüne yabancı olmayan askeri bilgisi yüksek birisi olmama rağmen batıya sürülen problemli askerlerden dolayı zor bir askerlik yaptım. Ne yazık ki ülkenin 20 li yaşlarına yeni adım atmış gençlerinin korkunç boyutlara gelmiş olan madde bağımlılığı ve sabıka gibi sorunlar içinde boğulduklarına üzüntüyle tanık oldum. Bunun haricinde yaş olarak ileri denebilecek bir yaşta hizmetimi gerçekleştirmiş olmamdan ötürü daha olun ve daha çözümcü yaklaşımlarla bu zor şartları lehime çevirmeye çalıştım. Takımın karargah yazıcısı , silahlık sorumlusu,malzemelik sorumlusu, Land şoförü (gerektiğinde unimog'a da geçiyordum) , revircisi , alay postası bendim. Her yeni tertip gibi ilave olarak karavana mıntıka ve nöbetler de vazife olarak üstümüzdeydi. Kış dönemi oluşundan dolayı günlerin kısa oluşu, kış saatine geçmediğimiz için nerdeyse sabah 8de dahi kapkaranlık olan hava ve trakyanın dillere destan, çıldırtan soğuğu ve rüzgarında hakikaten zor ama unutulmaz günler geçirdim. Askerliğimin son dönemlerinde yaklaşık 2 ay kadar bir sürede Devriye onbaşılık verilmek suretiyle gececiliğe geçtim. Gündüz istirahat etmem gerektiği halde revir gibi, silahlık ve malzemelik gibi görevlerime devam ettim. Nöbetlere kusursuz bir nizam getirdim. Yaptığım her işi severek yaptım. Kuralına ve nizama uygun yaptım. Adil oldum. Umarım hizmet ettiğim 6 ay boyunca bizi yediren içiren barındıran ,cebimize harçlığımızı koyan devletime layık olmuşumdur. Umarım asker arkadaşlarım beni hep iyi hatırlarlar.
Çorlu'da okul okuduğumdan soğuğunu iyi bilirim ama askerliğimi Erzurum'da yapmış biri olarak diyorum ki "beterin beteri var!" :)

[EMiRHAN61]

Çorlu'da okul okuduğumdan soğuğunu iyi bilirim ama askerliğimi Erzurum'da yapmış biri olarak diyorum ki "beterin beteri var!" :)


Kışla içinde ağaçların durumu böyleydi :D


14175