t-sat
01.04.2008, 09:45
İnternetten derlenmiştir.
1960 larda, II.Dünya Savaşı ve özellikle Kore Savaşından alınan dersler arasında komünist (SSCB/Çin) ordularının uyguladığı savaş doktrinine karşı (özellikle bunların sayısal üstünlüğü ve "kitle saldırılarına" karşı) "sinsi" teknikler kullanan harp tarzının askeri değeri ağırlıkla ortaya çıkmıştı.NATO ülkeleri, kısa bir süre içinde kendi Özel Kuvvetlerini (bundan sonra Special Forces - SF yada Special Operation Forces - SOF) göreve sokmaya başladılar: Amerikan ve Avrupa SF'ları ya bu hedefle doğdu yada tekrar teşkilatlandırıldı.(SAS,SBS,COMSUBIN ve Légion Etrangère).Genelde bu özellikleri taşıyan birlikler, stratejik nitelikleri nedeniyle 80li yıllarının sonlarında başlayarak "daha yüksek bir karar seviyesinde" yer almak üzere Genelkurmay Başkanlıklarına bağlandı.
Dünya çapında organize edilmiş Ilk sualtı taarruz elemanları II Dünya Savasinda İtalyan Kraliyet Dz. Kv. bağlı olarak görev yapan "Gamma Birliği" oldu.Bu küçük grup, komutan J. Valerio Borghese tarafından komuta edilmiş, özellikle İngiliz olmak üzere birçok hedefi başarıyla vurmuş ve en önemlisi, şimdi bile kullanılan birçok taktik ve tekniği (örnek olarak şimdiki Swimmer Delivery Vehicle, SDV'lerin meşhur"babasi" Maiali -sonra Ingiliz Chariot) geliştirip kullanmıştır. Kisa bir süre sonra US "Özel dalgıçları" (UDT - Underwater Demolition Team) Atlantik ve en çok Pasifik sahnesinde olmak üzere devreye girmiş ve birçok çıkarmadan önce sahil devriye ve keşif işlevlerini yerine getirmişti. Vietnam savaşı sırasında UDT'lerin kabiliyetlerinden istifade edilip gemi ve sahil tesislerine baskınlar düzenlenmiş, ihtiyaç gereğince bazı UDT personele karaya yönelik eğitime ağırlık vererek SEAL timleri oluşturulmuştur.
Türkiyede bu konuda gelismeler çok daha yakin zamanlara dayanıyor:
ilk SAT grubu 1963 yilinda ABD'den (San Diego) gelen UDT/SEAL kursu öğretmenlerinin İskenderun yakınlarında açtığı ve yürüttüğü kurstan mezun olan personel ile oluşmaya başladı.ilk ismi Sualtı Komando (SAK) olmakla beraber SAT (Sualtı Taarruz) Grup
Komutanlığı olarak Kurtarma ve Sualtı Komutanlığına (KSK) bağlıydı. 1974'de SAT Grup Komutanlığı (GK) kuruluş değiştirerek Donanma Komutanlığı emrine girdi, ancak Gölcük civarinda uygun yer olmadığından tekrar KSK altına döndü. SAT Grup, Kıbrıs harekatı sırasında ilk defa hedef sahili çıkarma öncesi teftiş ederek aktif görev aldı.
Vietnam Savaşı boyunca her sene iki Türk timi, Amerikalıların Vietnam"da kullandığı taktikleri, silahları öğrenmek üzere Amerika"ya gitmiş,gerilla savaş taktikleri, ileri marin keşif, su altı silahları konularında eğitim almışlardır.
Bu arada, Amerikalılara bataklık eğitimini Türk SAT"ları öğretmiş.Bu ziyaretler sırasında, daha dünyanın hiçbir yerinde bilinmezken Amerika"nın kullandığı "beyaz fosfor" denilen ve 800 bilye atan mayınlar, silahlar, patlayıcılar Türkiye"ye getirilmiştir.Sonunda, Amerika ile başa çıkabilecek dünyadaki çok ender timlerden biri yetişmiştir.
Kuruluş şekilleri izah edilen SAT timleri günümüzde bile pek tanınmamaları ve görev ayrımları medya tarafindan genellikle doğru olarak
yapılmadığı için SAS/SAT olarak beraber anılmış, hatta EOD ve UDT olarak değişik görevli değil de, yanlış şekilde tamamen birbirine alternatif iki grub gibi tanıtılmıştır.
SAS GK'nin ABD'deki karşılığı EOD (explosive ordinance disposal) timleri olup, ilk defa II.Dünya Savaşı sonrasında halkın güvenliği için tehlike arzeden patlamamış mermi, mayın,torpido gibi maddeleri etkisiz hale getirmek için kuruldu.Bugunde benzer gorevlerı yapmaktadırlar.
SAT HER ZAMAN HER YERDE
Komutanın son konuşması
Sevgili …. dönem Sualtı Taarruz (SAT) kursu mezunu arkadaşlarım.
Bugün SAT kursunuzun son günü.
Birazdan, brove töreninizle beraber SAT ihtisasınıza sahip olacaksınız.
Hepinizin SAT ünitlerine tayinleri çıkmış durumda; meyil izinlerinizi takiben yeni görevlerinize katılacaksınız.
Bizler, en iyi şekilde yetişmeniz ve SAT ihtisasına layık birer subay/astsubay olmanız için elimizden geleni yaptık.
Kursa başladığınızdaki mevcudunuza göre sadece çok az bir kısmınız bu güne ulaşma başarısını gösterdi.
Hepinizi yürekten kutluyoruz, bu büyük başarı sizlerin, size inanan ve destek verenlerin, birbirinizle dayanışmanızın ve takım ruhunuzun eseri.Sizler, kurs süresince uyguladığımız bütün yoğun psikolojik ve fiziki baskılara dayandınız.Tüm eğitmenleriniz, meslek yaşamınızda karşılaşabileceğiniz her türlü zorluğu bu sekiz ay boyunca sizlere yaşatmaya çalıştı.
Çok soğuklarda mücadeleyi, aşırı sıcakları, fiziki sınırınızın son noktasını görmeyi, aklınızın olanaksız dediklerini yapabilmeyi, güvenmeyi, bazen de güvenmemeyi, dostluğu ve kardeşliği bu kursta tattınız.
Artık sizler, dünyayı yerinden oynatmak için sadece bir dayanak noktası arayan usta askerlersiniz.
Başınızı dik tutun ve göğsünüzü gere gere söyleyin ki, sizler artık SAT ihtisasına sahip birer savaşçısınız.
Hepinizin şu anda, belki de hayatınızım en önemli anını yaşadığını, başarılması çok güç bir işi layıkıyla yerine getirmenin hazzını tattığınızı biliyoruz.Bizler için de ne mutlu bir gün ki, siz değerli arkadaşlarımızı SAT ihtisaslı birer asker olarak karşımızda görüyoruz.
Hepinizi tekrar tebrik ederiz.
Sekiz ay boyunca bizler size SAT olmanın her gereğini öğretmeye ve yaşatmaya çalıştık.
Sizler de buna fazlasıyla karşılık verdiniz.
Sen Özcan; Temmuz sıcaklarında yaptığımız uzun mesafe koşuları sırasında, kaç kere çelme takılıp düşürüldüğünde ayağa kalktın ve yine koştun; kaç kere kulağına bu işi beceremeyeceğini ve bırakıp gitmeni haykırdığımızda, "hayır hocam;
başaracağım, bırakmayacağım hocam" dedin ve devam ettin.
Sen İsmail; IBS şişme botlarla yaptığımız eğitimlerde, başınızda taşıdığınız bot yetmezmiş gibi bir de bizler tepenize çıktığımızda gıkını bile çıkarmadan o yorgun halinde koştun.
Sen Zeki; 40 metre derinlikte tüpünü kapattığımda havamı seninle paylaşacağımı sanmıştın, oysa ben sana hava vermediğimde panik yapmadan arkadaşının havasını kullandın ve sağ salim satha ulaştın.
Sen Cenk; kısacık boyuna bakıp, "bu adamdan da SAT olur mu?" dediklerinde inat ettin, yılmadın ve o ufak tefek halinde 90 kiloluk eğitmenlerini sesini çıkarmadan sırtında taşıdın.
Sen Hasan; yemeden önce ağzında canlı canlı tuttuğun sevimli kurbağanı kaçırdığında, sana ceza olarak verdiğimiz yüzlerce şınavı hiç itirazsız çektin.
Cehennem haftasında, gecenin bir yarısı silah ve bomba sesleri ile uyandırıldığımızda gözlerinizdeki endişe ile karışık sevinci görmediğimizi mi sanıyorsunuz? Ya da CUMA günleri kaykay'ları suresince, yüzünüzde acının yanı sıra oluşan tatlı tebessümleri? Sizler başardınız. SAT kursunun gereği olan tüm bu zorlukları başarı ile geçtiniz. Artık sizler de Silahlı Kuvvetlerimizin ve Türkiye' nin gözünde seçkin bir konuma sahipsiniz.
Ancak sizlere belirtmek istediğimiz son bir husus daha kaldı. Kurs boyunca tüm hedefiniz, SAT kursunu sağlımen bitirebilmek, bugün ulaştığınız mezuniyet gününü görebilmekti. Bu nedenle, her ne kadar bizler size SAT olmanın, takım olmanın ruhunu vermeye gayret etsek de, o heyecan ve endişe içerisin de bu ruhu tam olarak kavrayamamış olabilirsiniz. Sizler ancak, birazdan aşağıda açıklayacağımız herhangi bir olayı ruhunuzun en derin noktasında hissettiğiniz gün SAT OLACAKSINIZ.
SAT Grup Komutanlığı personeli ile çıktığınız ilk toplu koşu ya da yüzme eğitiminde, sonunda hiç bir ceza ya da ödül olmadığı halde, kimsenin ikinciliğe bile razı olmadığı, herkesin birincilik için mücadele ettiği o tatlı rekabeti gördüğünüzde,
Gideceğiniz ilk kara birliklerine sinsi taarruz eğitiminde, yağan yağmur, kilometrelerce yol ve saatler boyu süren beklemeye aldırış etmeksizin elinizdeki plaketi birlik sınırlarından içeri bırakmaktan duyduğunuz hazzı hissettiğiniz de, Sualtından sinsi taarruz eğitimi icra ederken, gecenin kör karanlığı, uykunun en tatlı saatlerinde, altınızda yüzlerce metre su, yanınızda dalış arkadaşınız ve belli belirsiz fosforuyla bir pusulanın peşinde, bir gemi karinası ararken kendinize, ben kimim, burada ne yapıyorum, saat kaç gibi sorulan sormaya ve yine de bundan zevk almaya başladığınızda,Me Guire eğitimi sırasında Helikopter ile yerden kalktığımızda ve yükseklik hayatınıza son verecek irtifaya geldiğinde, sizi tutan dağ ipinin bakımını yapan SAT'ların hayatınızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu anladığınız ve her zaman birbirinize sıkı sıkıya güvenmeniz gerektiğini gördüğünüzde,Bir denizaltı eğitiminde kaybolan arkadaşınızın, bir gün mutlaka geri döneceğine inandığınız da,Hepsi sizin birer parçanız olan SAT kardeşlerinizle bir düşman sahilinin keşfini yaparken başınızın üzerinden top mermileri uçuştuğunda,Teröristlerin kaçırdığı bir gemide rehin kalan insanların hayatlarını kurtarmak için silahınızın namlusuna ilk merminizi sürdüğünüzde,Ülkenizden çok uzaklarda, hiç bilmediğiniz denizlerde, ülkenizin gençlerini zehirleyecek esrar ve eroini taşıyan bir gemiyi ele geçirmek üzere ilk adımınızı attığınızda,Güle oynaya bindiğiniz uçaktan gözünüzde yaşlarla inip, paraşütü açılmayan arkadaşınızın na'aşını kucakladığınızda,Karadeniz' in azgın sularında, zifiri karanlıkta denizaltı satıh yaptığında bir
arkadaşınız eksik olduğunu fark ettiğiniz de,Görevden evine dönemeyen arkadaşınızın ailesine haber verme görevi size verildiğinde,
Yoğun geçen bir atış eğitimi sonrası, kulaklarınızda tatlı bir uğultu, elinize sinen barut kokusu ve silah yağını koklamaktan zevk aldığınızda,
Ülkenizin menfaatlerini ve toprağını korumak için çıktığınız bir kara parçasındaki düşman bayrağını Türk bayrağı ile değiştirdiğinizde,40 metre derinlikte bulduğunuz bir helikopter enkazındaki arkadaşlarınızın cansız bedenini satha getirdiğinizde,
İnsanlar sizden kahraman diye bahsettiğinde "sadece görevimizi yaptık" diyebildiğinizde,Ailelerinizle tatlı bir tatil akşamı geçirirken, aldığınız telefonla birliğe yeni bir göreve çağrıldığınızda ve evden ayrılırken ailelerinizin yanaklarına kondurduğunuz öpücüklerin belki de son olduğunu düşündüğünüzde,Çağrı cihazınız hiç susmadığında,Bir denizaltı güvertesinden SDV (Sualtı intikal Vasıtası) ile ayrılıp 12 saat
sualtında kaldıktan sonra tekrar denizaltı ile buluşup hala tebessüm ettiğinizde,Bir futbol maçının başka hiçbir yerde SAT Grup Komutanlığı futbol sahasındaki kadar sert oynanamayacağını, çünkü o sahada top oynayanların kaybetmeye hiç tahammülleri olmadığını gördüğünüzde,SAT' ların görev aldığı herhangi bir olayı kaçırdığınızda içiniz içinizi yediğinde, En ufak tefek gözüken bir SAT'ın bile yeri geldiğinde içinde bir volkan barındırdığını ve her an patlamaya hazır olduğunu bildiğinizde,Kanınızdaki adrenalin seviyesinin ilk yükselişinde, bundan zevk almaya başladığınızda ve SAT olmanın dışında hiçbir mesleğin size bu duyguyu yaşatamayacağını anladığınızda,
Operasyona giden bir helikopter tam havalanmak üzereyken kapısını yumruklayıp göreve yetiştiğinizde ve ateşin tam orta yerinde olma ayrıcalığını kaçırmadığınız için sevindiğinizde,10.000 feet yükseklikte açılan bir uçak rampasından güle oynaya kendinizi boşluğa bırakıp kuşlar gibi süzüldükten sonra Keçilik futbol sahasına indiğinizde,SAT Grup Komutanlığı'nda geçirilen her günün mesai değil macera olduğunu
anladığınızda,Sizinle aynı işi yapabileceklerini iddia edenlere sadece tebessüm edecek hoşgörüye sahip olduğunuzda,Tetik parmağınızın, bir ülkeyi savaşa sokacak kadar fazla güç barındırdığını fark ettiğinizde,
Ve sevgili kardeşlerim, bütün bunları paylaşan bir avuç insanın hayatlarının birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu ve kimse size söylemese de çok özel askerler olduğunuzu gördüğünüzde SAT olacaksınız, SAT.
"KOLAY GÜN DÜNDÜ"
1960 larda, II.Dünya Savaşı ve özellikle Kore Savaşından alınan dersler arasında komünist (SSCB/Çin) ordularının uyguladığı savaş doktrinine karşı (özellikle bunların sayısal üstünlüğü ve "kitle saldırılarına" karşı) "sinsi" teknikler kullanan harp tarzının askeri değeri ağırlıkla ortaya çıkmıştı.NATO ülkeleri, kısa bir süre içinde kendi Özel Kuvvetlerini (bundan sonra Special Forces - SF yada Special Operation Forces - SOF) göreve sokmaya başladılar: Amerikan ve Avrupa SF'ları ya bu hedefle doğdu yada tekrar teşkilatlandırıldı.(SAS,SBS,COMSUBIN ve Légion Etrangère).Genelde bu özellikleri taşıyan birlikler, stratejik nitelikleri nedeniyle 80li yıllarının sonlarında başlayarak "daha yüksek bir karar seviyesinde" yer almak üzere Genelkurmay Başkanlıklarına bağlandı.
Dünya çapında organize edilmiş Ilk sualtı taarruz elemanları II Dünya Savasinda İtalyan Kraliyet Dz. Kv. bağlı olarak görev yapan "Gamma Birliği" oldu.Bu küçük grup, komutan J. Valerio Borghese tarafından komuta edilmiş, özellikle İngiliz olmak üzere birçok hedefi başarıyla vurmuş ve en önemlisi, şimdi bile kullanılan birçok taktik ve tekniği (örnek olarak şimdiki Swimmer Delivery Vehicle, SDV'lerin meşhur"babasi" Maiali -sonra Ingiliz Chariot) geliştirip kullanmıştır. Kisa bir süre sonra US "Özel dalgıçları" (UDT - Underwater Demolition Team) Atlantik ve en çok Pasifik sahnesinde olmak üzere devreye girmiş ve birçok çıkarmadan önce sahil devriye ve keşif işlevlerini yerine getirmişti. Vietnam savaşı sırasında UDT'lerin kabiliyetlerinden istifade edilip gemi ve sahil tesislerine baskınlar düzenlenmiş, ihtiyaç gereğince bazı UDT personele karaya yönelik eğitime ağırlık vererek SEAL timleri oluşturulmuştur.
Türkiyede bu konuda gelismeler çok daha yakin zamanlara dayanıyor:
ilk SAT grubu 1963 yilinda ABD'den (San Diego) gelen UDT/SEAL kursu öğretmenlerinin İskenderun yakınlarında açtığı ve yürüttüğü kurstan mezun olan personel ile oluşmaya başladı.ilk ismi Sualtı Komando (SAK) olmakla beraber SAT (Sualtı Taarruz) Grup
Komutanlığı olarak Kurtarma ve Sualtı Komutanlığına (KSK) bağlıydı. 1974'de SAT Grup Komutanlığı (GK) kuruluş değiştirerek Donanma Komutanlığı emrine girdi, ancak Gölcük civarinda uygun yer olmadığından tekrar KSK altına döndü. SAT Grup, Kıbrıs harekatı sırasında ilk defa hedef sahili çıkarma öncesi teftiş ederek aktif görev aldı.
Vietnam Savaşı boyunca her sene iki Türk timi, Amerikalıların Vietnam"da kullandığı taktikleri, silahları öğrenmek üzere Amerika"ya gitmiş,gerilla savaş taktikleri, ileri marin keşif, su altı silahları konularında eğitim almışlardır.
Bu arada, Amerikalılara bataklık eğitimini Türk SAT"ları öğretmiş.Bu ziyaretler sırasında, daha dünyanın hiçbir yerinde bilinmezken Amerika"nın kullandığı "beyaz fosfor" denilen ve 800 bilye atan mayınlar, silahlar, patlayıcılar Türkiye"ye getirilmiştir.Sonunda, Amerika ile başa çıkabilecek dünyadaki çok ender timlerden biri yetişmiştir.
Kuruluş şekilleri izah edilen SAT timleri günümüzde bile pek tanınmamaları ve görev ayrımları medya tarafindan genellikle doğru olarak
yapılmadığı için SAS/SAT olarak beraber anılmış, hatta EOD ve UDT olarak değişik görevli değil de, yanlış şekilde tamamen birbirine alternatif iki grub gibi tanıtılmıştır.
SAS GK'nin ABD'deki karşılığı EOD (explosive ordinance disposal) timleri olup, ilk defa II.Dünya Savaşı sonrasında halkın güvenliği için tehlike arzeden patlamamış mermi, mayın,torpido gibi maddeleri etkisiz hale getirmek için kuruldu.Bugunde benzer gorevlerı yapmaktadırlar.
SAT HER ZAMAN HER YERDE
Komutanın son konuşması
Sevgili …. dönem Sualtı Taarruz (SAT) kursu mezunu arkadaşlarım.
Bugün SAT kursunuzun son günü.
Birazdan, brove töreninizle beraber SAT ihtisasınıza sahip olacaksınız.
Hepinizin SAT ünitlerine tayinleri çıkmış durumda; meyil izinlerinizi takiben yeni görevlerinize katılacaksınız.
Bizler, en iyi şekilde yetişmeniz ve SAT ihtisasına layık birer subay/astsubay olmanız için elimizden geleni yaptık.
Kursa başladığınızdaki mevcudunuza göre sadece çok az bir kısmınız bu güne ulaşma başarısını gösterdi.
Hepinizi yürekten kutluyoruz, bu büyük başarı sizlerin, size inanan ve destek verenlerin, birbirinizle dayanışmanızın ve takım ruhunuzun eseri.Sizler, kurs süresince uyguladığımız bütün yoğun psikolojik ve fiziki baskılara dayandınız.Tüm eğitmenleriniz, meslek yaşamınızda karşılaşabileceğiniz her türlü zorluğu bu sekiz ay boyunca sizlere yaşatmaya çalıştı.
Çok soğuklarda mücadeleyi, aşırı sıcakları, fiziki sınırınızın son noktasını görmeyi, aklınızın olanaksız dediklerini yapabilmeyi, güvenmeyi, bazen de güvenmemeyi, dostluğu ve kardeşliği bu kursta tattınız.
Artık sizler, dünyayı yerinden oynatmak için sadece bir dayanak noktası arayan usta askerlersiniz.
Başınızı dik tutun ve göğsünüzü gere gere söyleyin ki, sizler artık SAT ihtisasına sahip birer savaşçısınız.
Hepinizin şu anda, belki de hayatınızım en önemli anını yaşadığını, başarılması çok güç bir işi layıkıyla yerine getirmenin hazzını tattığınızı biliyoruz.Bizler için de ne mutlu bir gün ki, siz değerli arkadaşlarımızı SAT ihtisaslı birer asker olarak karşımızda görüyoruz.
Hepinizi tekrar tebrik ederiz.
Sekiz ay boyunca bizler size SAT olmanın her gereğini öğretmeye ve yaşatmaya çalıştık.
Sizler de buna fazlasıyla karşılık verdiniz.
Sen Özcan; Temmuz sıcaklarında yaptığımız uzun mesafe koşuları sırasında, kaç kere çelme takılıp düşürüldüğünde ayağa kalktın ve yine koştun; kaç kere kulağına bu işi beceremeyeceğini ve bırakıp gitmeni haykırdığımızda, "hayır hocam;
başaracağım, bırakmayacağım hocam" dedin ve devam ettin.
Sen İsmail; IBS şişme botlarla yaptığımız eğitimlerde, başınızda taşıdığınız bot yetmezmiş gibi bir de bizler tepenize çıktığımızda gıkını bile çıkarmadan o yorgun halinde koştun.
Sen Zeki; 40 metre derinlikte tüpünü kapattığımda havamı seninle paylaşacağımı sanmıştın, oysa ben sana hava vermediğimde panik yapmadan arkadaşının havasını kullandın ve sağ salim satha ulaştın.
Sen Cenk; kısacık boyuna bakıp, "bu adamdan da SAT olur mu?" dediklerinde inat ettin, yılmadın ve o ufak tefek halinde 90 kiloluk eğitmenlerini sesini çıkarmadan sırtında taşıdın.
Sen Hasan; yemeden önce ağzında canlı canlı tuttuğun sevimli kurbağanı kaçırdığında, sana ceza olarak verdiğimiz yüzlerce şınavı hiç itirazsız çektin.
Cehennem haftasında, gecenin bir yarısı silah ve bomba sesleri ile uyandırıldığımızda gözlerinizdeki endişe ile karışık sevinci görmediğimizi mi sanıyorsunuz? Ya da CUMA günleri kaykay'ları suresince, yüzünüzde acının yanı sıra oluşan tatlı tebessümleri? Sizler başardınız. SAT kursunun gereği olan tüm bu zorlukları başarı ile geçtiniz. Artık sizler de Silahlı Kuvvetlerimizin ve Türkiye' nin gözünde seçkin bir konuma sahipsiniz.
Ancak sizlere belirtmek istediğimiz son bir husus daha kaldı. Kurs boyunca tüm hedefiniz, SAT kursunu sağlımen bitirebilmek, bugün ulaştığınız mezuniyet gününü görebilmekti. Bu nedenle, her ne kadar bizler size SAT olmanın, takım olmanın ruhunu vermeye gayret etsek de, o heyecan ve endişe içerisin de bu ruhu tam olarak kavrayamamış olabilirsiniz. Sizler ancak, birazdan aşağıda açıklayacağımız herhangi bir olayı ruhunuzun en derin noktasında hissettiğiniz gün SAT OLACAKSINIZ.
SAT Grup Komutanlığı personeli ile çıktığınız ilk toplu koşu ya da yüzme eğitiminde, sonunda hiç bir ceza ya da ödül olmadığı halde, kimsenin ikinciliğe bile razı olmadığı, herkesin birincilik için mücadele ettiği o tatlı rekabeti gördüğünüzde,
Gideceğiniz ilk kara birliklerine sinsi taarruz eğitiminde, yağan yağmur, kilometrelerce yol ve saatler boyu süren beklemeye aldırış etmeksizin elinizdeki plaketi birlik sınırlarından içeri bırakmaktan duyduğunuz hazzı hissettiğiniz de, Sualtından sinsi taarruz eğitimi icra ederken, gecenin kör karanlığı, uykunun en tatlı saatlerinde, altınızda yüzlerce metre su, yanınızda dalış arkadaşınız ve belli belirsiz fosforuyla bir pusulanın peşinde, bir gemi karinası ararken kendinize, ben kimim, burada ne yapıyorum, saat kaç gibi sorulan sormaya ve yine de bundan zevk almaya başladığınızda,Me Guire eğitimi sırasında Helikopter ile yerden kalktığımızda ve yükseklik hayatınıza son verecek irtifaya geldiğinde, sizi tutan dağ ipinin bakımını yapan SAT'ların hayatınızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu anladığınız ve her zaman birbirinize sıkı sıkıya güvenmeniz gerektiğini gördüğünüzde,Bir denizaltı eğitiminde kaybolan arkadaşınızın, bir gün mutlaka geri döneceğine inandığınız da,Hepsi sizin birer parçanız olan SAT kardeşlerinizle bir düşman sahilinin keşfini yaparken başınızın üzerinden top mermileri uçuştuğunda,Teröristlerin kaçırdığı bir gemide rehin kalan insanların hayatlarını kurtarmak için silahınızın namlusuna ilk merminizi sürdüğünüzde,Ülkenizden çok uzaklarda, hiç bilmediğiniz denizlerde, ülkenizin gençlerini zehirleyecek esrar ve eroini taşıyan bir gemiyi ele geçirmek üzere ilk adımınızı attığınızda,Güle oynaya bindiğiniz uçaktan gözünüzde yaşlarla inip, paraşütü açılmayan arkadaşınızın na'aşını kucakladığınızda,Karadeniz' in azgın sularında, zifiri karanlıkta denizaltı satıh yaptığında bir
arkadaşınız eksik olduğunu fark ettiğiniz de,Görevden evine dönemeyen arkadaşınızın ailesine haber verme görevi size verildiğinde,
Yoğun geçen bir atış eğitimi sonrası, kulaklarınızda tatlı bir uğultu, elinize sinen barut kokusu ve silah yağını koklamaktan zevk aldığınızda,
Ülkenizin menfaatlerini ve toprağını korumak için çıktığınız bir kara parçasındaki düşman bayrağını Türk bayrağı ile değiştirdiğinizde,40 metre derinlikte bulduğunuz bir helikopter enkazındaki arkadaşlarınızın cansız bedenini satha getirdiğinizde,
İnsanlar sizden kahraman diye bahsettiğinde "sadece görevimizi yaptık" diyebildiğinizde,Ailelerinizle tatlı bir tatil akşamı geçirirken, aldığınız telefonla birliğe yeni bir göreve çağrıldığınızda ve evden ayrılırken ailelerinizin yanaklarına kondurduğunuz öpücüklerin belki de son olduğunu düşündüğünüzde,Çağrı cihazınız hiç susmadığında,Bir denizaltı güvertesinden SDV (Sualtı intikal Vasıtası) ile ayrılıp 12 saat
sualtında kaldıktan sonra tekrar denizaltı ile buluşup hala tebessüm ettiğinizde,Bir futbol maçının başka hiçbir yerde SAT Grup Komutanlığı futbol sahasındaki kadar sert oynanamayacağını, çünkü o sahada top oynayanların kaybetmeye hiç tahammülleri olmadığını gördüğünüzde,SAT' ların görev aldığı herhangi bir olayı kaçırdığınızda içiniz içinizi yediğinde, En ufak tefek gözüken bir SAT'ın bile yeri geldiğinde içinde bir volkan barındırdığını ve her an patlamaya hazır olduğunu bildiğinizde,Kanınızdaki adrenalin seviyesinin ilk yükselişinde, bundan zevk almaya başladığınızda ve SAT olmanın dışında hiçbir mesleğin size bu duyguyu yaşatamayacağını anladığınızda,
Operasyona giden bir helikopter tam havalanmak üzereyken kapısını yumruklayıp göreve yetiştiğinizde ve ateşin tam orta yerinde olma ayrıcalığını kaçırmadığınız için sevindiğinizde,10.000 feet yükseklikte açılan bir uçak rampasından güle oynaya kendinizi boşluğa bırakıp kuşlar gibi süzüldükten sonra Keçilik futbol sahasına indiğinizde,SAT Grup Komutanlığı'nda geçirilen her günün mesai değil macera olduğunu
anladığınızda,Sizinle aynı işi yapabileceklerini iddia edenlere sadece tebessüm edecek hoşgörüye sahip olduğunuzda,Tetik parmağınızın, bir ülkeyi savaşa sokacak kadar fazla güç barındırdığını fark ettiğinizde,
Ve sevgili kardeşlerim, bütün bunları paylaşan bir avuç insanın hayatlarının birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu ve kimse size söylemese de çok özel askerler olduğunuzu gördüğünüzde SAT olacaksınız, SAT.
"KOLAY GÜN DÜNDÜ"