PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Sümela'nın Restorasyonu!..



OLCAY ÇAKIR
26.01.2008, 22:19
İlk gördüğümde dehşete düşmüştüm,paylaştım da arkadaşlarla.

Sonra bu konuda dehşete düşenlerin azımsanmayacak kadar çok olduğunu farkettim..

Trabzonspor'la ilişkisimi ne?

Anlayana çok.!

Tamamen; bir zihniyetin en tepedeki göstergesi o uyduruk çatılar.

Altı şişhane,üstü malum...

BMN den de bu rezalete tepki gösterilmeli diye düşündüm...

Saygılarımla..

Olcay ÇAKIR

ilhan
27.01.2008, 00:44
Fotoğraf yok mu üstâd ?

Sümela en çok gitmek istediğim yerlerden birisidir.

macka61
27.01.2008, 04:13
dünyada bizim gibi tarihi eserini sanatçısı vs. sahip çıkmayan başka ülke yoktur

Çetin
27.01.2008, 13:44
oraya gidip duvarlara ismini kazıyan hayvanlar oldukça ne yapılırsa yapılsın gereksiz. bence önce ilimizde tarihi eserler hakkında yeni yetme zıpçıktılara eğitim verilsin.

Gamze
27.01.2008, 14:20
Olcay abiye teşekkürler, önemli bir nokta.

Bu yıl gidip göreniniz varsa restorasyon dediklerinin tamamen 'beyaz sıva!'' olduğunu göreceksiniz. Manastırın doğasına tamamen aykırı bir şekilde, sanki betonarme bina yapar gibi bembeyaz bir sıvayla, duvar örülmüş resmen! Restorasyon böyle bir şey mi? Hayır! Beyazıt'ta da restorasyon çalışmaları var tekkelerde, türbelerde, kümbetlerde vs. Ama ben daha böyle bir şey görmedim. Resmen Sümela'nın giriş yönünden sağ tarafı felç! Dönüp yüzünüzü bakmak istemiyorsunuz...

Acaba ben mi yanlış yorumluyorum restorasyonu bilmem ya da şartlar gereği öyle mi yapılmalıydı onu da bilmem! Ama gözvar nizam var, gerçek olamayacak kadar kötü bir çalışma yapılmış.

Yazık olmuş.Bunca yıldır yapılan çalışmaların sonucu böyle olacaktıysa, ohooyyy...

Seda
27.01.2008, 15:07
Son resimleri vardi bende de, su an CDyi bulamiyorum.. Umarim en kisa zamanda bulur paylasirim sizinle :)

Ömer SEVİNÇ
27.01.2008, 15:52
Daha gitmedik oraya bozmayın yahu:D

OLCAY ÇAKIR
27.01.2008, 22:59
Konu daha gürültülü bir yere taşınsa fena olmayacak:)

Kul
28.01.2008, 00:25
Tamamen rezalet, geçen ayki "TRABZON" dergisindeki başlıkta Laz mütahitin Sümela'ya ihaneti diye gerçekten de öyle.. Kültür Bakanlığı'nın bişeyler yapması lazım Trabzon'da turizm açısından parmakla sayılacak yerlerden biri resmen katledilmiş yazık çok yazık..

http://img101.imageshack.us/img101/918/rezaleths1.jpg (http://imageshack.us)

http://img101.imageshack.us/img101/5265/rezalet2db6.th.jpg (http://img101.imageshack.us/my.php?image=rezalet2db6.jpg) http://img101.imageshack.us/img101/7622/rezalet3be1.th.jpg (http://img101.imageshack.us/my.php?image=rezalet3be1.jpg) http://img101.imageshack.us/img101/3195/rezalet4si0.th.jpg (http://img101.imageshack.us/my.php?image=rezalet4si0.jpg)

Resimler geçen yaz çekilmiştir..

Nuray
28.01.2008, 10:13
her gittiğimde tadilat:rolleyes:

OLCAY ÇAKIR
28.01.2008, 10:51
Çok teşekkürler Badaloğlu..

***

Özellikle çatı fotoğrafları paylaşılırsa sevinirim.

yakuphoca
28.01.2008, 10:52
Ben bu yaz gittim Sumela Manastırına.. Bu kez oraya hiç gitmeyen Annemide aldım. Annem 60 yaşında klasik Karadeniz kadını. İlk kez gitmesine rağmen restorasyonun berbat olduğunu kendi uslubunca dile getirmiştir. Bencede restorasyon berbat. MS.375 yılında yapılmış bir binaya nerdeyse plastik doğrama takacaklar. Belkide takmışlardır.:)

Atalay
28.01.2008, 10:55
Bir maçkalı olarak her memlekete gittigimde dogal güzelligi açısından ziyaret etmeyi erdem edindigim bence dünya kültür mirasının ender parçalarından biri olan sümela manastırı güzel bir restarasyon ve güzel bir çevre düzenlemesi ile beraber iyi bir tanıtımla bence ülkemiz vede karadenizimizin turizm getirisi açısından en önemli merkezlerinden biri olabilir olmalıdırda...

Fakat tarihe ve kültüre bakış acımız ortada!!Arkadaşlarında belirttigi gibi sen bu restarasyon işini iş bilmeyen konusunda uzman olmayan Tıpkı Trabzonspor yönetimi gibi mütahitlere verirsen adam gider oraya kat çıkar!!

Badaloğlu
28.01.2008, 11:00
Sümela (Meryem ana) manastırı sadece Trabzon ile özdeşleşmiş bir yapı değildir!... Bu eser aynı zamanda dünya kültür mirasıdır.Bu konunun hassasiyetine binaen, belli bir süre genele taşınmıştır.Herkes bu konuda hassasiyetini belirtsin arkadaşlar.

Ben şahsen 2 sefer gitmiştim, o zamanlar böyle kiremit çatı felan yoktu!...Şimdi bende zannediyorum ki; bu eserin orjinalinde bu kiremitler var...Eğer yoksa yazık ediyorlar yani.Beni birde oradakiş fresklerin üzerine çakıyla, çivilerle muazzez seni seviyorum, sende beni sev, sevmezsen canın cehenneme:) v.b. salaklık örneklerine uyuz olmuştum.

Burçak
28.01.2008, 11:04
Burda kabahatli olan Müteahit değil.
Müteahit sadece kendisinden isteneni yerine getirmek le yükümlüdür.
örneğin kafasına göre hiç bir değişiklik yapamaz belirtilen imalatların dışına çıkamaz.mesela, şu güzel görünüyor ben bu çatıda ondülin kullanayım diyemez. ondan istenen ne ise onu yapmak zorundadır. kısacası müteahitle ilgili bi durum yok burda.

Eğer denildiği gibi böyle tarihi bi yere alakasız imalatlar kullanılmışsa ,
Tadilat yapılacak yerin , keşfini yapan ilgili kurum ve kişilerin iş bilmezliği diyebiliriz ....

Faik Yılmaz
28.01.2008, 11:05
çok uyduruk yapmışlar restorasyonu

tarihi doku hiç dikkate alınmamış yamalı bohça gibi olmuş.....

bizim kadar tarihi mirası olup bu kadar hor kullanan başka bir millet varmıdır acaba merak ediyorum.....

sadece değil Türkiyede birbirini seven bütün insanların isimleride var muhtelif yerlerde....

Osman ayşe, fatma-mehmet.......

Kul
28.01.2008, 11:05
http://img165.imageshack.us/img165/168/rezaletef9.th.jpg (http://img165.imageshack.us/my.php?image=rezaletef9.jpg) http://img149.imageshack.us/img149/6124/rezalet2fb6.th.jpg (http://img149.imageshack.us/my.php?image=rezalet2fb6.jpg)

Bir giriş ancak bu kadar güzel restore edilebilir.. Yapan mütahitin ihanetinden çok oraya giden ve bu mirası yok etmeye çalışan duvarlara parti, sevgili, vb. isimlerini yazanların en az mütahit kadar Trabzon'a ihanetidir..

Süleyman Eruyar
28.01.2008, 11:06
http://img165.imageshack.us/img165/168/rezaletef9.th.jpg (http://img165.imageshack.us/my.php?image=rezaletef9.jpg) http://img149.imageshack.us/img149/6124/rezalet2fb6.th.jpg (http://img149.imageshack.us/my.php?image=rezalet2fb6.jpg)

Bir giriş ancak bu kadar güzel restore edilebilir.. Yapan mütahitin ihanetinden çok oraya giden ve bu mirası yok etmeye çalışan duvarlara parti, sevgili, vb. isimlerini yazanların en az mütahit kadar Trabzon'a ihanetidir..

katılıyorum.biz önce insanımızı,kendimizi sorgulayalım...

zeleka
28.01.2008, 11:09
Arkadaslar resterasyon baslamadan once yani 10 sene once bu rezalatlik yapiliyordu artik koruyucular vs vs vs ler var yani bu saatden sonra duvarlara isteyen istedigini yazamaz yazdirmazlar restarasyon halen devam etdigi icin cok sey soylenile bilir cunki 10 sene yakindir halen bitmeyen bu restarasyona diyecek cok sey var para geliyor ama birileri sagolsun bu paralari hasur husur restarasyona harciyor , bende inandim canim sagolsun vatan millet sakarya.

Nytre
28.01.2008, 11:09
Sümela manastırının tamamlanan RESTORASYONU HİÇ BEĞENİLMEDİ

İki farklı yorum var: Maçka Belediye Başkanı, 'Osmanlı mimarisinin örneği gibi' derken TURSAB, 'Manastırın bu hale getirilmesi tarihi katliamdır' diyor.
Trabzon'un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı'nda yapılan restorasyon çalışmaları tepki çekiyor. Maçka Belediye Başkanı, TURSAB yetkilileri ve bazı turistler, restorasyonun tarihi yapının dokusuna zarar verdiği savunuyor.

Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç, manastırın Osmanlı mimarisinin örneği gibi restore edildiğini belirtirken, turistler de 'mistik havasını kaybettiğini' öne sürdü. Trabzon Müzeler Müdürü Nilgün Salih Yılmazer ise eleştirilerin haksız olduğunu belirtti.

Sümela Manastırı'nın 15 yıldır devam eden aktif restorasyon çalışmalarının son kısmına 1 milyon 100 bin YTL harcandı. 13'üncü yüzyılda Altındere köyü sınırları içinde, Karadağ'ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulan manastırın restorasyon çalışmaları 40 yılı aşkın süredir devam ediyor. Manastırın çatısının tamamen kapatılarak doğa şartlarından etkilenmesinin önüne geçildiği belirtilirken, bu yıl kat döşemeleri, detay çalışması, yolda iyileştirme, çevre düzenlemesi, aydınlatma ve güvenlik çalışmaları yapıldı. Ancak, çalışmalar ilerledikçe, eleştiriler de arttı.

KİREMİTLER ÇOK ELEŞTİRİLDİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı proje kapsamındaki son dönem restorasyon çalışmalarında kullanılan Ankara ve Bayburt taşı ile sıva malzemesi, kapı ve çerçeveler, tavan kaplamasında kullanılan kiremitler eleştirilerin odak noktası oldu.

Bu malzemelerin manastırın tarihi yapısından çok günümüz mimarisine uygun olması, birçok çevre tarafından tepkiyle karşılandı.

Maçka Belediye Başkanı Genç, tarihi dokusunu kaybetme tehlikesi yaşayan manastırın restorasyonunun aslına uygun olarak yapılması gerektiğini savunarak şunları söyledi:

"Kullanılan taş, manastırın olduğu doğada bile bulunmuyor. Restorasyon ve yer döşemelerinde Ankara andezit taşı kullanıldı. Taş seçimi yanlış. Manastır, Osmanlı mimarisinin örneği gibi restore ediliyor. Manastır eskiden bir değerdi ama yapılan hatalardan dolayı bu özeliğini yitiriyor."

TÜRSAB Karadeniz Bölgesi Yürütme Kurulu Başkanı Suat Gürkök "Bu, restorasyon değil onarımdır" diyerek şunları kaydetti: "Böylesine önemli bir mirasın bozulması bir tarih katliamıdır. Bu restorasyonları yapanlar bir gün gelip utanacaklar."

Trabzon Mimarlar Odası Başkanı Salih Ayüz, "Ankara taşı kullanılması yanlış bir uygulama. Burası gibi muazzam bir yapı onarılırken daha dikkatli olunması gerekirdi" diye konuştu.
Manastırı gezen turistler de manastırın restorasyondan sonra çok bozulduğunu, tarihi ve mistik havasının gittiğini belirttiler.

nethaber

zeki gursoy
28.01.2008, 11:13
valla ben 3.kez bu yazın gittim..
her sene daha bi değişik olmaya başladı...
ilk gittiğimde çok daha natüreldi..zannedersem 8-10 yıl oluyor...
ozamandan bu zamana değişim çok berbat..
ve en önemlisi ordaki resimlerin hepsinin kafaları yok...
sorduğumda gelen yabancı tursitlerin kopardığını onlar için kutsal olduğunu söylüyorlar...
hiçmi kontrol edilmez...
ayrıca bizim berbat bir alışkanlığımız olan ali ayşe sevadmsın seviyorum lafları..
ayıpın bir adım sonrası..

Faik Yılmaz
28.01.2008, 11:23
bu yazki hali....

Badaloğlu
28.01.2008, 11:24
Birde arkadaşlar, eğer Sümelaya gitmeyi düşünüyorsanız, kar yağarken gidin derim.Harika oluyor, eşsiz manzalarla karşılaşırsınız.Üstüne birde kar topu oynarsınız:)

Faik Yılmaz
28.01.2008, 11:30
Birde arkadaşlar, eğer Sümelaya gitmeyi düşünüyorsanız, kar yağarken gidin derim.Harika oluyor, eşsiz manzalarla karşılaşırsınız.Üstüne birde kar topu oynarsınız:)

Hiç sorma abey geçen kış gittik arkadaşlarla. Arabanın lastiği kar doldu hiç dönmüyordu. Bizden başka giden deli olmadığından ( aralık sonuydu ) :) yolda bi tek biz vardık. bi minibüs geçince bizi onun lastik izlerini takip ettik....

neyse arabayı tesislerin oraya park ettik. arkadaşlarla güç bela sümelaya çıktık. tam kapıya gittikki ne görelim kapısı kapalı vede kilitli.... umutlarımız boşa çıktı kartopu savaşı yapa yapa tekrar tesilere indik bi şeyler yemek için. Ayıptır sölemesi arkadaşlar resim çekerken saç kavurmanın yarısını hallettim.

O arada Sümelanın bekçisinde orda olduğunu öğrendik. İsterseniz açayım görün dedi. :) çok yorulduk bi daha çıkmayı göze alamadık. bu yüzden gitmedik ama yol çok güzeldi. sonrada hamsiköye çıktık....

bu mevsim çok güzel gerçekten yazın o sıcakalrda gidecek yerde beyaz örtü altında çok daha güzelki Ahmet Abiye katılmamak elde değil

OLCAY ÇAKIR
28.01.2008, 12:05
Sanırım lisedeydik,Karadeniz gazetesi manşetten vermişti,Freskler çalındı diye,benim için gerisin geri gidiş başlamıştı o tarihte.

Fresk kelimesini,onlara o ismin verildiğini ilk o yıllarda öğrenmiştim.

Sonrasında malum rezalet isim yazmalar,kazımalar vs ler.
***

Selçukta,efes harabelerini gezerken,Meryem Ana evine gidilecek dendi.
Kafamda bizimki gibi devasa bir yapı hayali...

Bir bakarsın küçücük bir manastır ev.
Ama muhteşem bir kalabalık,ziyaretçi kaynıyor ortalık,inançları gereği hacı oluyorlar.

Düşündüm Trabzondaki yapıyı.Burası 1 topluyorsa bizimki 1000 turist çekmeli idi.
Neden dedim.?

Değil kulüp,şehiri yönetenlerin kalitesini gösteriyor bunlar.

Başkanı,vekili,sanatçısı,okuyanı,okumayanı,ünivers itesi,sivil toplumu,kamusu,,şusu busu...

***

devam edecek...

Çetin
28.01.2008, 12:14
bence en son suçlu müteahhittir. oraya olmadık şeyler yazan kişilerin hiç mi suçu yok?

macka61
28.01.2008, 12:22
hele yurt dışından gelen turistler bizimkileri anlarım da onlar bile yazıyolar birde medeniyetten bahsederler okumuş insanlar sözde

OLCAY ÇAKIR
28.01.2008, 12:35
Elinde çatı fotoğrafları olan varsa,sayfaya eklesin lütfen.

Ayşe Aygün
28.01.2008, 12:35
1998 Yılında Ünversitede de okurken arkadaşlarla beraber gitiğimde gene restorsayon vardı.yıl 2008 ve gene restorasyon var yanı hiç yol kaydedilmemiş.Ve bu tarihi eşsiz miras böyle böyle kaybolur gider.

Mustafa Önal
28.01.2008, 12:39
bende 2 kere gittim oraya 5 ve 8 yıl önce son dönemlerde hiç gitme şansım olmadığından dokunun ne kadar bozulduğunu bilemiyoruz. arkadaşların tepkilerinden ve fotolarından anladığımız kadarıyla restorasyoın işe tepki çekecek düzeyde ana yapısına aykırı.
benimde fotodan gördüğüm kadarıyla bazı bölümleri sanki harran evlerine çevrilmiş gibi.

bizde sivil toplum örgütü gibi görevimizi yerine getirip gerekli mercilere tepkilerimizi belirtmeliyiz. bir tarihin dokusuna aykırı olarak değiştirilmesine göz yumamayız.

TSezgin61
28.01.2008, 12:39
ya bari degerlendiremiyoruz, elimizdekileri kaybetmeyelim....

ey allahim, su sehire adam gibi biri gelmiyecekmi

F.Levent Yavuz
28.01.2008, 14:16
Elinde çatı fotoğrafları olan varsa,sayfaya eklesin lütfen.
http://www.farhorizon.com/turkey/images_eastern_turkey2/sumela2_lg.jpg











Eskiden çatı da yoktu manastır da gördüğünüz gibi. Ancak yapılan çalışma sonucu oturtulan çatı çok kötü bir biçimde sırıtıyor. Sanki adamlara giden oraya kendinize bir ev inşa edin demişler. Yapının eski haline, yöreye, tarihe ve tüm mistik havasına ihanet edilmiş sonuçta.

F.Levent Yavuz
28.01.2008, 14:19
http://static.flickr.com/75/203312926_027486828f_b.jpg

F.Levent Yavuz
28.01.2008, 14:21
Manastırın içi bembeyaz taşları ile aynı berbatlıkta Tarihe bir ihanet olarak görüyorum bu restorasyonu, hiçbirşeye benzememiş.

http://img.blogcu.com/uploads/geograpy_kp.jpg

OLCAY ÇAKIR
28.01.2008, 14:24
Sevgili Hacavera06,katkın büyük oldu,yazdıklarında tam cuk oturdu.

Adamlar sanki villa çatısı bacası inşaa etmişler.

Deli olacağım yahu..!

Çok Teşekkürler ilgine.

Faik Yılmaz
28.01.2008, 14:29
Bu durum için çok güzel bir deyim var......

Dıştan hurma, içten sorma

ÖmerFarukYılmaz
28.01.2008, 14:37
Burası Türkiye!!!!

Cengiz Çubukcu
28.01.2008, 14:52
Yine Sümela Manstırı iyi kötü duruyor, ya kızlar manastırı, ya vazelon manastırı ? bunlar daha beter resmen harabe durumdalar...ve işin kötüsü kimse bu manastırlardan haberdar değil ben bile bu yaşıma kadar bilmiyordum...

oflubektas
28.01.2008, 16:00
Çatının üstüne bir de çanak anten ekleyelim de tam olsun:)

Sümela'yı restore eden müteaahhit, fresklerin üzerine saçma sapan yazı yazanlar, güzelim Karadeniz evlerini yıkıp yerine İstanbul'da yaptığı ucubelerin 3 katlılarını yapan hemşehrilerim, ("sıvayi seneye petebeli edeceğuk", ama o kaybana seneler de hiç bitmez ) , insanların denizle olan alışverişlerini büyük ölçüde kesen otoyolu yapan devlet, şanlı mirasını har vurup harman savuran Trabzonspor yönetimi...
Trabzon ve Doğu Karadeniz kendini zirvede hissettiği noktadan uzaklaşıp günden güne eriyor, dibe vurmaz inşallah.

ÜNAL
28.01.2008, 16:04
Örn. Pamukkale Travertenleri sarhoşların içtiği şarap şişeleriyle,normal bir insanın düşünemediği iğrençliklerle harab ediliyor..Avrupa ve gelişmiş ülkeler bu travertenlere özel kafes yaptırarak koruyup dünya mirası diye dünyaya sunardı.Gelelim Sümela Manastırı 'na...sonu da Pamukkale Travertenleri'nden farksız değil belki daha kötüsü...tarihin dibine unutulup gönderilen nice değerler gibi bu da oraya gidecek gibi görünüyor.Gelecek kuşaklarımız dil,kültür bakımından Türk etkisinden sıyrıltıp yabancılaşmaya yüz tutmuş ..bizim gibi Türklüğü Türk gibi yaşayan insanlar buna müsade etmeyeceğiz.Ya bişey soracağım...Biz Türkler bu derecede de rahatımıza düşkün bir milletmiyiz?

Nytre
28.01.2008, 16:46
sümela manastırının ilk yapımında böyle bir çatı var mıydı da aslına uygun olarak yaptıkları için çatı koydular yoksa kafalarına göre mi koydular. eğer kafalarına göre çatıyı koydularsa çok AVANAKLIK etmişler. başka söylenecek söz yok

yakuphoca
28.01.2008, 17:22
Manastırın içine lokanto,ocakbaşı v.b. birşeyler açılırsa turist rekoru kırarız. Manzara muhteşem.:)

OLCAY ÇAKIR
28.01.2008, 17:34
Şehrin Valisi,belediye başkanı,vekilleri,bakan olmuşları,turizm müdürü,Rektörü,akademisyenleri,mimarlar odası,mühendisler odası,diğer odalar,ticaret,sanayi odaları ve sanatçıları...


Bu süreçte bir kere dahi olsun mangal yakmaya çıkmadınızmı oralara..

Elbette gördünüz..!

Hepiniz sorumlusunuz.

Müteahhit ihaleyi alıp,kutu gibi yapmış,teslim etmiş,etmemiş belkide,devam ediyordur kimbilir.!

OLCAY ÇAKIR
28.01.2008, 17:40
Allah'ın şehrimize bir lütfuydu manastır,
Bir tane adam gibi fabrikan yok.
Yeni açılması içinde zerre caziben yok,denizin bitmiş,bir tek dağın,doğan kalmış.
Müthiş bir eser Maçka'da ihtişamını sergiliyordu,harabede olsa.

Bu işi yayabildiğim akdar yaymayı görev edindim,herkes duymalı bu rezilliği.
Utanç duyuyorum.

Şehrin Valisi,belediye başkanı,vekilleri,bakan olmuşları,turizm müdürü,Rektörü,akademisyenleri,mimarlar odası,mühendisler odası,diğer odalar,ticaret,sanayi odaları ve sanatçıları...


Bu süreçte bir kere dahi olsun mangal yakmaya çıkmadınızmı oralara..

Elbette gördünüz..!

Hepiniz sorumlusunuz.

Müteahhit ihaleyi alıp,kutu gibi yapmış,teslim etmiş,etmemiş belkide,devam ediyordur kimbilir.!

Mustafa AYDIN
28.01.2008, 18:01
2006 yazında gitmiştim,tadilat dolayısıyla bir bölümünü gezebildim,tadilattan sonra sonra görme imkanı bulamadım,ama tadilatın amacından ziyade bir yıkım yapılmış deniyor.

Erdal
28.01.2008, 19:19
Bir kaç sene önce bir sanat tarihi uzmanı ile Edirne gezisine katılmşıtım. Kubbe süslemelerinin restorasyon adı altında nasıl bozulduğunu anlatmıştı .Olcay hocam orda olsaydı yıkılırdı herhalde.Kayseri yi biraz bilenler modern bir şehir yapılırken şehrin tarihi dokusunun nasıl katledilğini de bilirler ...Ve o Kayseri o haliyle şehircilik ödülü almış :) ...

TaraftaR
29.01.2008, 05:01
Yine Sümela Manstırı iyi kötü duruyor, ya kızlar manastırı, ya vazelon manastırı ? bunlar daha beter resmen harabe durumdalar...ve işin kötüsü kimse bu manastırlardan haberdar değil ben bile bu yaşıma kadar bilmiyordum...

Katilmamak mümkün degil. Macka ilcesi bu yönden cok zengin bir bölge. Ancak bu degerlendirilmedigi gibi, tas üstüne tas da konmadi. Bahsettigin manastirlar harabe halinde. Bir de bunlarla ilgilenilse fena olmaz.

F.Levent Yavuz
29.01.2008, 10:41
Yüzlercesi çıktı ama sadece 2 haberi buraya koyuyorum. Konuyla ilgili birçok akademisyen, turizm adamı, oda başkanı olumsuz yorumlarda bulundu. Yani işten anlayan adamlar. Bu işin ne yazık ki savunulucak bir yanı yok. Sizlere önerim bu konuyu gerçekten heryerde gündeme getirmeniz, örneğin Ankara'da yapılacak Trabzon günlerinde bir şekilde bu olayın da gündeme getirilmesini sağlayabiliriz. Ben kendi adıma Maçka belediye başkanına ne yapıldığını ve yapılabileceğini soracağım.



Restorasyon ile benim görebilidiğim tek olumlu gelişme, önceki yıllarda yangın, ateş yakma ve diğer yollarla etkilenen fresklerin tekrardan açığa çıkarılmaları ile ilgili çalışma ve artık onları koruyan bir güvenliğin bulunması.


---------------------------


İki farklı yorum var: Maçka Belediye Başkanı, 'Osmanlı mimarisinin örneği gibi' derken TURSAB, 'Manastırın bu hale getirilmesi tarihi katliamdır' diyor.
Trabzon'un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı'nda yapılan restorasyon çalışmaları tepki çekiyor. Maçka Belediye Başkanı, TURSAB yetkilileri ve bazı turistler, restorasyonun tarihi yapının dokusuna zarar verdiği savunuyor.

Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç, manastırın Osmanlı mimarisinin örneği gibi restore edildiğini belirtirken, turistler de 'mistik havasını kaybettiğini' öne sürdü. Trabzon Müzeler Müdürü Nilgün Salih Yılmazer ise eleştirilerin haksız olduğunu belirtti.

Sümela Manastırı'nın 15 yıldır devam eden aktif restorasyon çalışmalarının son kısmına 1 milyon 100 bin YTL harcandı. 13'üncü yüzyılda Altındere köyü sınırları içinde, Karadağ'ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulan manastırın restorasyon çalışmaları 40 yılı aşkın süredir devam ediyor. Manastırın çatısının tamamen kapatılarak doğa şartlarından etkilenmesinin önüne geçildiği belirtilirken, bu yıl kat döşemeleri, detay çalışması, yolda iyileştirme, çevre düzenlemesi, aydınlatma ve güvenlik çalışmaları yapıldı. Ancak, çalışmalar ilerledikçe, eleştiriler de arttı.

KİREMİTLER ÇOK ELEŞTİRİLDİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı proje kapsamındaki son dönem restorasyon çalışmalarında kullanılan Ankara ve Bayburt taşı ile sıva malzemesi, kapı ve çerçeveler, tavan kaplamasında kullanılan kiremitler eleştirilerin odak noktası oldu.

Bu malzemelerin manastırın tarihi yapısından çok günümüz mimarisine uygun olması, birçok çevre tarafından tepkiyle karşılandı.

Maçka Belediye Başkanı Genç, tarihi dokusunu kaybetme tehlikesi yaşayan manastırın restorasyonunun aslına uygun olarak yapılması gerektiğini savunarak şunları söyledi:

"Kullanılan taş, manastırın olduğu doğada bile bulunmuyor. Restorasyon ve yer döşemelerinde Ankara andezit taşı kullanıldı. Taş seçimi yanlış. Manastır, Osmanlı mimarisinin örneği gibi restore ediliyor. Manastır eskiden bir değerdi ama yapılan hatalardan dolayı bu özeliğini yitiriyor."

TÜRSAB Karadeniz Bölgesi Yürütme Kurulu Başkanı Suat Gürkök "Bu, restorasyon değil onarımdır" diyerek şunları kaydetti: "Böylesine önemli bir mirasın bozulması bir tarih katliamıdır. Bu restorasyonları yapanlar bir gün gelip utanacaklar."

Trabzon Mimarlar Odası Başkanı Salih Ayüz, "Ankara taşı kullanılması yanlış bir uygulama. Burası gibi muazzam bir yapı onarılırken daha dikkatli olunması gerekirdi" diye konuştu.
Manastırı gezen turistler de manastırın restorasyondan sonra çok bozulduğunu, tarihi ve mistik havasının gittiğini belirttiler.






Sümela'da 40 yılın sonu: Facia

http://www.radikal.com.tr/veriler/2007/10/31/gunay.gif TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, cumartesi günü Sümela Manastırı'ndaydı: Bakan Ertuğrul Günay duruma el koymalı. FOTOĞRAF: OSMAN ŞİŞKO / DHA (http://www.radikal.com.tr/arama.php?ara=1&y=1&foto=OSMAN ŞİŞKO / DHA)
40 yıl süren restorasyonu merak edenlere, görenler anlatıyor: Çimentoyla sıvanmış, taşı Ankara'dan. Restorasyon değil inşaat...
31/10/2007 (2563 kişi okudu)
TARIK IŞIK (Arşivi (http://www.radikal.com.tr/arama.php?ara=1&y=1&edi=TARIK IŞIK))
ANKARA - Sümela Manastırı'nda 40 yıldır süren ve 2 milyon YTL harcanan restorasyonun sonucu: Tarihi yapı çimentoyla sıvandı, yerel taş yerine Ankara'dan, Bayburt'tan taşınan taşla yapıldı. Görenler 'Facia' diyor!
Trabzon'un turistik simgesi Sümela Manastırı'nın, daha önce de 'kötü' olduğu yönünde yorumlar yapılan restorasyonu, sona yaklaşıldığı şu günlerde yeniden gündemde. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, restorasyonun 'çok kötü' yapıldığını savunarak, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'dan olaya el koymasını istedi. Manastıra en son cumartesi günü gittiğini söyleyen Ulusoy, Radikal'e şu değerlendirmelerde bulundu:
"Restorasyonun aslına uygun yapılmadığını gördüm. Tam bir facia. Sayın Bakanımız Günay'a çağrıda bulunuyorum; bilim kurulu kurulsun ve tahkikat yapılsın. Belki ben yanlış düşünüyorum. Manastır öyle bir hale gelmiş ki dışarıdan seyretmek daha iyi.
İçine girince insanın içi burkuluyor. Restorasyon değil inşaat yapmışlar."


'Bu doğayla uyuşmuyor'
Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç de restorasyonun kötü yapıldığını savunanlardan: "Belki ben yanlış görüyorum ama aynısını yansıtmamakla birlikte var olan dokunun en iyi şekilde yansıtılması gerektiğini düşünüyorum. Ama restorasyonda kullanılan malzeme bu doğada bulunmayan taşlar. Ankara'dan, Bayburt'tan kamyonlarla, makinede yontulmuş taş getirilmiş. Pencere önleri normal çimento harcıyla sıvanmış. Manastırın dokusuna zarar verilmiş. Manastıra gittiğimiz zaman çalışmalarda sanat tarihçisi göremedik. Sadece ustalar vardı."
Sümela Manastırı'nın restorasyonuna ilişkin eleştirilere Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Öncel Koç, daha öne "Tarihi eserlerin restorasyonlarının aynısını yapmak, prensip olarak yasaktır. Yapılan iş sonunda, eski ile yeniyi mukayese etmek gerekiyor. Bu doğrultuda problem olduğunu düşünmüyorum" yanıtını vermişti. Koç, manastırın korunmasına büyük önem verildiğini ifade ederek, şunları söylemişti:
"Bugüne kadar görevlilerimizin takibiyle korunmaya çalışılan manastır, bundan sonra kameralar aracılığıyla korunacak. Oluşturulacak ana kumanda merkezinden denetim sağlanacak. Bu denetim şeklinin daha yararlı olacağını düşünüyorum."
1600 yıllık yapı
Sümela Manastırı, Trabzon'un Maçka ilçesinin Altındere sınırları içinde yer alan Meryemana (Panagia) deresinin batı yamaçlarında Mela (Yunanca 'siyah') tepesi üzerinde. Tam adı 'Panagia Sumela' veya 'Theotokos Sumela'. Rivayete göre Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında (375-395) Atina'dan gelen Barnabas ve Sophronios adlı iki rahip kurdu. Sümela'nın şimdiki durumuyla varlığını 13. yüzyıldan itibaren sürdürdüğü biliniyor. 19. yüzyılda genişletilerek en parlak dönemini yaşadı. 1916-1918 yıllarındaki Rus işgali sırasında manastıra el konuldu. Sümela, 1923 yılından sonra tamamen boşaltıldı.

Atalay
29.01.2008, 11:02
Şimdi bmn,nin işi gücü bittide bunlarlamı ugraşıyor takım berbat kulüp borç batagı içinde diyenlerin sesini duyar gibi oluyorum!!

Evet BMN bu tip sosyal sorumluluk geregi olan konulardada fikir alışverişi yapmak zorundadır zaten FARKIMIZ bence burda yatıyor...

Trabzonsporu tartışırken tabiki Trabzon şehrini ve onun degerlerinide tartışmalıyız!!

Emrah kardeşimin tespitlerinin çoguna katılıyorum...fakat bir konuda ters düşüyoruz ben restarasyon çalışmalarının Türkiyemizdeki diger çalışmalarının aksine çiddi bir detetim ve uygulama yanlışlarının yapıldıgı kanaatindeyim....

Çünkü bundan 20 yıl önce orayı ziyaret eden tüm insanlar buraya bende dahilim oranın mistik havasının bozuldugunu söylüyorlar özellikle yapıyı saglamlaştırmak adına yapılan ilavelerin taşları ve onların uygulanması son derece berbat bir görünüm sergiliyor...!!

Şimdi ben burda şu konuyuda tartışmamız gerektigini düşünüyorum özellikle sahil yolunun açılması ile karayolundan seyahat eden insanlar karadenizin o muhteşem yeşiline bakmak için kafasını daglara dogru çevirdiginde igrenç bir manzara ile karşılaşıyorlar....

Sıvası olmayan çatısı bulunmuyan ucube ucube çürük diş gibi duran gecekondu mimarisi ile yapılmış esnetikten yoksun detetimsiz binalar.Bir boya bile yapılmasına gerek duyulmamış örnekleri en geri kalmış ülkelerde bile bulunmuyan yapılar...bence bu durum bir hem turizm açısından hemde yöremize özgü mimari acıdan bir felaket....BMN,nin bu konuyada ilgisiz kalmaması kanaatindeyim saygılarımla...

Emorfo
29.01.2008, 11:13
Resterasyona bak çay demle tadında bir resterasyon çalışması olmuş. Bunu da anca biz yapardık zaten.

İskender
29.01.2008, 12:48
Yaylaya çıkarken uzaktan bakma fırsatım oldu sümelaya insanın elinin altında olunca kıymetini bilmemesi benimki...
Bir kere gitme şansım olmuş idi o zamanda yol konusunda sıkıntı yaşayıp geri dönmüş idim...
bu nedenle içini bilmem içini görmeyen birisinin öneride bulunması da pek mümkün değil haliyle...
Ama şunu söylemek isterim olcay abi yazdıysa vardır bir haklılığı dedim en azından destek olmak istedim...
İçine girmeyerek yaptığım vefasızlığı burda yapacak değilim...

Konuyla ilgili bizimde bir projemiz olabilir bu konuda sözüne ilmine güvenilir birileri bulunup buraya davet edebiliriz..
Yerinde incelemeler yapıldıktan sonra yapılacak açıklamanında arkasında durabiliriz kanaatimce...

OLCAY ÇAKIR
29.01.2008, 15:17
Şu çatı ve baca sistemini görüpte,orijinal halden dem vurmanın kime ne yararı olacak ibretle izliyorum,nereye varacak işin sonu.
Merakla bekliyorum.

Adamlar modern zamanların çatısını,bacasını kurmuş oraya.Ötesi varmı bunun.?

Birde bir arkadaş uyardı,en üst sağ taraf pencereler konusunda.!

Her fikri savunacağım diye,bir yozlaşmayıda birbirimize dayatmayalım.

Hele de kafa hiç karıştırmayalım,rica.!

F.Levent Yavuz
29.01.2008, 15:20
Hiç kimse birşey yapmazken, yapılan bir işi savunmanızı anlıyorum. En azından yapılan 1,2 güzel şey de mevcut Sumela manastırında. Ama "Tamam çok güzel bir çalışma olmuş(!?), daha niceleri de yapılır diğer tarihi eserlerimize ve savunacak birileri de bulunur" diyemiyorum açıkçası. Benimki, yöreden bir kişi olarak defalarca gittiğim bu yerin içine restorasyon adı altında inşaat kondurulmasına duyduğum tepkidir. Bu konuda yalnız olmadığımı da basında çıkan yazılarla göstermek istedim o kadar.

Eleştiren kişileri hafife almışsınız, ama bunlardan birisi o yörenin belediye başkanı, diğeri ise hem trabzonlu hem de seyahet odası başkanı, bir diğeri de mimarlar odası başkanı. Kusura bakmayın bu konuda yapılan tüm akademik çalışmaları ortaya dökecek kadar ne vaktim var ne de imkanım. Eminim üniversitelerden de tepki gösteren çıkmıştır, tabii bu arada üniversitelerdeki hocalar da başka kaygılarla hareket ediyor olabilirler orasını bilemem.

Evet en çok eleştirilen nokta çatı, kimlerin eliştirdiğinden çok sanırım eliştirilerin haklı olup olmadığına bakmak lazım. İlk halinin nasıl olduğunu bilen var mı ben de bilmiyorum açıkçası. Ancak daha ilk görüşte yapılan restorasyonun uyumsuz ve toplu yapıyı bozucu bir nitelikte olduğunu anlamak mümkün. İnanın uzman olmaya gerek yok. Gözden uzak bir noktada bir çalışma yapılmış ve şimdi de iyi oldu diye yutturulmaya çalışılıyor bize. Gördüğüm pek çok iyi restorasyon çalışması var, o çatı öyle yapılacağına yapının üstü camla ya da plastik bir örtüyle kapatılsaydı eminim yapı daha iyi korunmuş olurdu.

EmrahYalçınalp
29.01.2008, 15:45
Yazdıklarımdan "her fikri savunmak" fikrini çıkartıyorsanız zaten boşa yazmışım. Acıdım zamanıma.

"Gemi hafif sağa mı çekiyor kaptan"a da ne çok gülmüştüm. Espri değilmiş ki.

F.Levent Yavuz
29.01.2008, 16:02
Sümela Örenyeri Restorasyon Çalışmaları Bilim Heyeti Tarafından İncelendi



24.11.2007

Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Trabzon'un Maçka İlçesi Altındere Vadisi'nde bulunan Sümela Örenyeri'ndeki restorasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan Sümela Örenyeri Bilimsel Danışma Kurulu tarafından incelendi.

http://haber.lpghaber.com/haberfoto/112007/k62zs134ne0yftquvaxlp6ij57krgmw9ohcb.jpg http://www.lpghaber.com/phpAdsNew2011/adlog.php?bannerid=148&clientid=58&zoneid=0&source=&block=0&capping=0&cb=e2af4b8c753bbd1b9b4dd75fcd76e5f2
Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Trabzon'un Maçka İlçesi Altındere Vadisi'nde bulunan Sümela Örenyeri'ndeki restorasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan Sümela Örenyeri Bilimsel Danışma Kurulu tarafından incelendi.
Son aylarda yapımı ve restorasyon çalışmaları ile gündeme gelen Sümela Örenyeri, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Müze Müdürlüğü'nün talebi üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan heyet tarafından incelenmeye alındı. İlk restorasyon çalışmalarının 1987 yılında başlamasına rağmen aradan geçen 20 yıla rağmen hala restorasyonu bitirilemeyen Manastırın, son yıllarda yapılan restorasyon çalışmaları spekülasyonlara neden olmuştu. Bunun üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından
oluşturulan bilim heyeti bugün manastırda incelemelerde bulunurken, restorasyon çalışmalarının beğenilmediği öğrenildi.
Çoğunluğu akademisyen ve uzmanlardan oluşan Sümela Örenyeri Bilimsel Danışma Kurulu üyesi 14 kişi, manastırdaki işçilikten memnun kalmazken, manastırdaki restorasyonda özellikle kullanılan malzemenin aslına uygun olmadığı üzerinde durdu. Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden bilgi alan kurul üyelerinin kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda, "Sümela Manastırı bir tarlaya dönmüş. Yok gibi bir şey. Burada kullanılan taşların hiç biri eskisi gibi değil, hiç yapmasalardı daha iyiydi.
Taşları eskiterek geçmişteki halini aldıramazsınız. Burada yapılan kapılar dünyanın en iğrenç şeyi. Bunları kimsenin savunmaya hakkı yok. Eski haliyle hiçbir ilgisi yok" dedikleri duyuldu. Kendi aralarında sohbet eden kurul üyelerinin Sümela Manastırı'nda kullanılan malzemenin tarihi dokuyu değiştirdiğini belirtiler.
Sümela Manastırında kullanılan kapı kollarının günümüzde evlerde kullanılan kapı kollarından olması ve yerde kullanılan 'andezit' taşlarının eksik kısımlarının da orijinal olmayan yeni taşlarla örülmesine dikkat çeken heyet üyeleri manastırdaki inceleme sonrası Usta Otel'de bir toplantı yaptılar. İnceleme ve Usta Otel'deki toplantı ile ilgili basın mensuplarına herhangi bir açıklama yapılmadı.
Öte yandan, restorasyonu tartışma konusu olan Sümela Örenyeri için oluşturulan Bilimsel Danışma Kurulu'nda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Sağgöz, Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim üyesi Prof..Dr. Fuat Gökçe, İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuarı Müdürü Güven Gökçe, Ankara Rölöve ve Anıtlar Müdürü Ahmet İmamoğlu bulunuyor.

OLCAY ÇAKIR
30.01.2008, 13:09
Konuya ilgi bir hayli zayıf.

El verenlere teşekkürler.

Hüseyin,Ayman,Keçeli Sümelanın çatısından sorumlu tutulabilse raiting artardı burda da.

Hoş yazanlarda silmiş yazdıklarını,vardır bi nedeni.
Gemi park mı etti ne?

macka61
30.01.2008, 14:38
diyecek söz bulamıyorum

Âkil Âdem
30.01.2008, 15:24
Bazen her şey bir âh çekişe sığar!
Trabzon'un neyi vardı?
Trabzonspor'u; sıradanlaştırıldı...
Sahilleri; imha edildi. Bu şehir eskiden deniz kenarındaydı...
Sümela;yüzyıllar sonra tarihin ilk gecekondu manastırına dönüşmek üzere...
Muhtemelen "restorasyon" bittikten sonra birileri; "Oh, yepyeni, cillop gibi oldu!" diyecek...
Bazen her şey bir âh çekişe sığar!
Âh!

Ali Can
30.01.2008, 15:39
bu restorasyonu yapana allah akıl versin böyle iş mi yapılır Yazık..

sanatik
30.01.2008, 16:49
almanyada yasayan bir mackali (mataraci) olarak daha gecen gün tanisdigim almanlara memleketimi tarif etmek icin kullandigim sümelayi bu hale getirenlere tesekkür ediyorum. Hotel yapar gibi restorasyon yapan anlayisa ne denilebilirki ? Dünyada esi benzeri olmayan tarihi ne hale getirmisler.

LazAnisT
30.01.2008, 17:31
Hürriyet Gazetesinde Şermin Sarıbaşın yazısını okumuştum Sümelayla alakalı.Uzatmayayım kısaca Sümelayı bu hale getirenler ceza almadan birdaha oraya gitmeyeceğim diye yazmıştı.

Selçuk Demircioğlu
30.01.2008, 17:39
ben ömrüm de bu kadar orjinalinden uzak bir restorasyon çalışması görmedim..dua edelim de ek bina yapmasınlar...bu kadar özel bir tarihi dünyaya tanıtamamak da cabası...trabzon da turizmi tek başına sırtlayacak bir güzellik orası...pazarlamayı bilmiyoruz...

OLCAY ÇAKIR
30.01.2008, 19:53
Ek bina olurmu olur:)
Çatısını taklit etmek zor olmasa gerek bu aşamadan sonra,hem bir jenerasyondan sonra alışırız nasıl olsa.!
Bari ek binaya girişmeden sesimizi duysalar.!
Mevcut yapılana uygun,çatısıda uyduktan sonra neden olmasın?
Zihniyet meselesi,herşeyi yaparlar.

Vahki vah.!

Sevgili Lazanistin yazısında belirttiği yazarın tepkisini genele yaymak gerekiyor.

Duyarlılık çok az,burası bir hazine.

Tıpkı Trabzonspor gibi,uzaktan değeri daha iyi mi farkediliyor(hissediliyor) ne?


ben ömrüm de bu kadar orjinalinden uzak bir restorasyon çalışması görmedim..dua edelim de ek bina yapmasınlar...bu kadar özel bir tarihi dünyaya tanıtamamak da cabası...trabzon da turizmi tek başına sırtlayacak bir güzellik orası...pazarlamayı bilmiyoruz...

emrezx
31.01.2008, 01:40
kesın tokıye yaptırıyorlardır:) mahvettıler guzelım yerı

OLCAY ÇAKIR
31.01.2008, 10:57
Toki'yye evet:)
kesın tokıye yaptırıyorlardır:) mahvettıler guzelım yerı

EmrahYalçınalp
31.01.2008, 14:59
Kıymetli arkadaşlarım ve bunun dışında kalanlar,

Daha önce başlığa yazdığım yazıları sildim. Çünkü bu yazdıklarım başlığı açan kişi tarafından "her fikri savunmak" ve "kafa karıştırmak" olarak yorumlanmıştı. Bu "niyet okuyuculuğu"ndan büyük saygısızlık göremediğim için başlıkta yazdıklarımı sildim. Sonra ÖM ile yapılan yazışmaların birinde bu yaptığım "saygısızlık" olarak nitelendirildi. Güler misin, ağlar mısın...? Ben güldüm. Ama şimdi görüyorum ki karşıdan bakıp beğenmeyen herkes bir yorum yapmış, "restorasyon olmamış" diye. Ben artık kendi fikirlerimi değil, olayın ne olduğunu yazayım. Siz yine beğenmeyin...

Bir kere restorasyonun kendi içinde bir terminolojisi vardır. ÖM ile gelen mesajlardan birinde de geçen "iğrenç" kelimesi de bu terminolojide yoktur. Aristotales kendi evinin restore edilmiş halini görüp söylese yine yoktur. Önemli olan "güzel-çirkin" değil, "doğru-yanlış"tır. Mesela, İskenderpaşa Camii'nin minaresi birçok sanat tarihçi tarafından "çirkin" olarak değerlendirilir. Ama "doğru"dur, çünkü medresenin yapımından sonra eklektik olarak inşa edilmiş olsa da oraya aittir. Önce bir mantık oturtalım. “Güzel-çirkin, gitmiş-gitmemiş, süper-iğrenç, bana tuhaf göründü” yok. Doğru ve yanlış var.

Bir kere, "restorasyon" denilen bu olay bir röleve, proje ve resitütü çalışmasıdır. Bol fikri olanların bunlar hakkında bilgi sahibi oldukları kesin tabi ama, olmayanlar için şöyle özetlenebilir: Önce tarihi alanın rölevesi çıkartılır. Ölçüleri ile yapılmış bir sörvey yani... Alanda ne varsa, yıkıntılar, tahribatlar da dahil olmak üzere. Sonra bu alanda ne yapılacaksa bu ortaya konur, alternatifleri ile birlikte. En sonunda da bir restorasyon mu (mevcut hali koruma) yoksa bir resitütü mü (orjinal haline dönüştürme) yapılacak, buna karar verilir. Bu bir tercihtir. Bu mekanizmayı bakanlık ve bağlı kuruluşlar (Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu vb) ve varsa finansör (Sümela için dış kaynaklı bir fon kullanılmıştır) koordineli bir biçimde yönetir. Eğer BİLİMSEL BİR DAYANAKLA yapılmış bir itiraz varsa bu forumda başlık açmakla değil, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Kuruluna dilekçe vermekle olur. VE HALA BU YOL GEÇERLİDİR. Yani yaygara koparmak yerine bir dilekçe ile sorumlu olan herkesin anasını ağlatırsınız. Yani ilgili girişimler yapılarak o gazetede haberleri çıkan akademisyenler, ki bir çoğu çok sevdiğim ve saygı duyduğum hocalarımdır, sanat tarihçileri, deneyimli mimarlar, gerekirse başkaları da bir rapor hazırlayarak hemen gerekli müdahaleyi yaparlar. Bir sonuca ulaştıklarında da bunu “duyuldu, öğrenildi” gibi yüklemlere sahip öznesiz cümlelerden değil, rapordan öğreniriz. Ama tabi böyle yaparsanız, yani amacınızı gerçekten işi nihayetlendirmek olarak belirler ve dilekçe verip amaca yönelik hareket ederseniz ortalık fazla sallanmış olmaz ;) Bu itirazı gazetelere ve internet forumlarına yapanlar konuyla bu kadar yakından ilgileniyorlarsa herhalde yapılması gerekenin ne olduğu konusunda da biraz fikirleri vardır. Ayrıca, bu projede olduğu gibi dış kaynaklı projelerde finansörlerin görevlendirdiği uzmanlar o parayı vermek için adamı "öttürür"ler. Onu da belirtmekte fayda var... Tüm dış kanyaklı projelerde durum budur. Parayı veren verdiği paranın nasıl ve hangi işte kullanılacağını bilir, belgeler, taahhüt alır, sonra işi başlatır. Baştan sona da denetler.

Şimdi, burda bir tercih söz konusu, önce onu bir anlayalım. Yani manastır "eski mevcut" hali ile toparlanabilirdi. Adamlar hayır demişler, "çalıştığı durumdaki mevcut hali" için karar kılmışlar. Bunu yaparken korozyon etkilerini en aza indirmek gibi mantıklı bir gerekçeleri de vardır eminim. Yoksa o manastır eskiden Allah tarafından yağmurdan korunmuyordu. İnanmazsınız, bir çatısı vardı! Buna mı itiraz ediliyor, onu anlamadım? Dünyada iki farklı yöntem var yahu, birisi mevcut halini koruma, birisi orjinal görünümüne kavuşturup koruma. Bunu yaparken de sonradan yapılan kısmın fark ettirilmesini sağlamak, yani birebir bütünleştirmeden “bakın aslında şöyleymiş, ama bu kısmını biz sonradan yaptık” demek gibi bir şey. Yani nedir sorun onu anlamıyorum. Bu bir yöntem. Kabul görmüş, uygulanmış bir yöntem. Beğenmediniz diye dünyayı tersine mi döndürelim yani?

Sonra, resitütüye (orijinal haline dönüşüm) karar verilince bu alanın kayıtlardan orjinal haline ulaşılır. Sonra, oluşturulmuş bir kurulla bu hali tescil edilir ve projelendirilir. Yani o çatıyı ve bacaları oraya koyuyorlarsa bu şu demektir: BU YAPININ ORJİNALİNDE ÇATI ve BACA VARDIR! Size ters geliyor olabilir, orayı yıllar yılı çatısı yıkık halde gördüğünüz için hafızanıza ve hatırlarınıza öyle nakşetmiş olabilirsiniz. En çok fikir beyan edersiniz, eski hali bence daha otantikti falan dersiniz. Otorite gibi konuşamazsınız. Bu kişisel algınız sizi haklı kılmaz. Bakın, şurada bir parantez açıyorum: Malzeme tercihinde zaman zaman problemler yaşanabilir. Çünkü restorasyon çalışmalarında “eski malzeme, eski teknoloji ve eski işçilik” ulaşılması zor şeylerdir. Bunun için betonarme üstünün eski malzemeyle kaplanması gibi yöntemler geliştirilmiş ki, manastırda uygulanması gündeme dahi gelmemiştir. Yani mesela belki orjinalinde kullanılan kiremitin renk tonu ile mevcut olan arasında bir fark vardır, AMA BU GÖZÜN GÖREBİLECEĞİ, MANASTIRIN GENEL SİLÜETİNİ DEĞİŞTİRECEK BİR FARK OLAMAZ! Yani o çalışmayı başlatan kurumlardaki profesyoneller ve finansörler ile denetleyici kurumlardaki kişilerin gözleri de en az bizler kadar görüyordur.

Tekrar etmekte fayda var, bu resitütü çalışmasında sorunlar yaşanıyor olabilir. Kapı kolları tercihi, malzeme seçimi vs gibi. Bunlar elbette olması gerektiği forma dönüştürülürler. Ama tutup çatıdan bacadan konuşmak abesle iştigaldir. Komiktir. Yani kimse fark edemedi o çatıyı da biz yakaladık, öyle mi? Kaldı ki bu sorunları tespit etmek için karşıdan manastıra bakıp "pek gitmemiş abi yaw" demek gibi bir yöntem yok. BEN BU ÇALIŞMA DOĞRU OLDU DEMİYORUM. ÇÜNKÜ BUNU DİYECEK DONANIMIM YOK. SANAT TARİHİ OKUMUŞ, OKUTULMAK ÜZERE HAZIRLANAN DERS NOKTALRINDA FİİLİEN ÇALIŞMIŞ, PROFESYONEL OLARAK TURİZM İŞİ YAPMIŞ, BÖLGEDEKİ EKOLOJİK TURİZM ETKİNLİKLERİ ÜZERİNE MASTER TEZİ YAZMIŞ, ŞU ANDA DA AYNI KONUDA DOKTORA TEZİ YAZMAKTA OLAN BİRİ OLARAK KENDİMDE BU HAKKI GÖRMÜYORUM. Görenler neye istinaden görüyorlar, onu da bilemiyorum. İnsan bu konuda konuşabilmek için biraz kendini tartar yahu... Ya da “bana şöyle geldi ama, acaba mesele nedir” der en kötü ihtimalle. Bu olay yemeğin tadını beğenmek ya da beğenmemek değil, teknik bir konu. Papaz görse belki "aaa, tam da böyleydi bizim manastır" diyecek, ne malum? Bu manastır en kalabalık dönemini 150-200 sene önce yaşamış, 1800'lü yıllar. Bunu bile bilmeyen bir sürü adam taş devrinden kaldığını düşündüğü manastır için yorum yapıyor, “çatısı bacası olmuş yahu” diyor (Sadece forumu ve forumda da bir temele dayananları kastetmiyorum).

Hasılı, tekrar söylemekte fayda görüyorum...

1- Bu manastırda yapılan çalışmanın değerlendirilmesi TEKNİK BİLGİ gerektiren, herkesin harcı olmayan bir iştir. Bilgi sahibi olmayan ahkam kesmemelidir.

2- Ben bu çalışma başarılı olmuş demiyorum. Başarısız olmuş da demiyorum. Bunu değerlendirecek kişiler var ve bunlar biz değiliz diyorum.

3- Her restorasyon ve türevi çalışmada detay sıkıntısı yaşanır. Buradaki "detay" da "mimari detay" anlamındaki detaydır, bilgi sahibi olunmadan yine "teferruat" anlamındaki detayla karıştırılmamalıdır! Eğer böyle bir sorun varsa da bu detaylar çözülür. En kötü ihtimalle çözülmemiş hali bile bütünlüğü bozmaz. Ama zaten çözülmeden kalmasına izin de verilmez.

4- Bir konunun uzmanı bir konuda yorum yaparsa bu resmi belgelerle, ya da en azından fiili açıklama ile olur. Köpeğin adamı ısırması haber olmadığı için de köpeğin adamı ısırdığı hep “DUYULUR, BİLDİRİLİR”.

5- Ben neyi savunuyormuşum, kimin kafasını karıştırmaya çalışıyormuşum? Yazdıklarımın neresi yanlış? Sizce değil, bilimsel açıdan neresi yanlış?

6- Eeeee, itiraz ve bilgi edinme amaçlı dilekçe veriyor musunuz? Yoksa yazılanlar "toki"yye mi?

ps: Sümela'nın orjinal halinin fotolarını arıyorum. Bulursam mutlaka buraya koyacağım. Bunun dışında bu başlığa birşey de yazmayacağım. Anlatmaya çalıştığım tek şey şu: Bu restorasyon çalışmasının başarısını değerlendirmek sizin-benim işimiz değil. Kişisel olarak tarihi sit alanı olan bir yerde yarım metrelik duvar yapımının mümkün olmadığını biliyor ve tarihi sit, doğal sit, milli park, doğa koruma alanı gibi birden çok statünün kesiştiği bir yerde "hareket" kabiliyetinin çok sınırlı olacağını tahmin ediyorum. Eğer günün birinde gerçekten bu çalışmanın başarısız olduğu ortaya çıkarsa bile şu an yapılan şey yine doğru değil.

Bir de Trabzonspor'a bağlayalım konuyu; Bırakın da herkes bildiği işi yapsın.

OLCAY ÇAKIR
31.01.2008, 15:38
Sevgili Emrah,

Yazını kabaca şöyle bir okudum,sanırım evde birkez daha okuyup değerlendirmem gereken ince giydirmeler var.
Yaşına ve bilimsel heyecanına verdiyorum.

Durduğun yeri ısrarla muhafaza etmene şaşırmaya da devam ediyorum.

Sivil hayatımızda ve tatil günlerimizde hepimiz minik birer turist iken,klasik, gezmek,görmek,eğlenmek olarak bildiğimiz bu hadiseyi,
Gördüklerinden tiksinen(iğrenç evet) biri olarak gündeme taşımak için hangi düzeyde bir kariyere sahip olmam gerekiyor umarım izahın hazırda vardır.

İğrenç kelimesi,tiksinçe dönüştü sayende.

Saygı ver hatta sevgiyle kal.Kıymetli kardeşim.!

Olcay

Not:Trabzonspor konuşmak için ne olmak lazım.?

OLCAY ÇAKIR
31.01.2008, 20:53
Tekrar okuyunca gündüz yazdıklarımın bile pek bi'fazla durduğu kanaatine vardım.

Neyse.!

Yazıda o kadar çok malzeme varki;bir Sümela daha ve aynı kalitede Restore edilebilir sanırım...

Endişeliyim sadece bu kadar.

Tavsiyelerim olabilir anca;onuda sonra anlatırım artık..

Saygı,sevgi ve kıymetle.!!

Olcay ÇAKIR




Sevgili Emrah,

Yazını kabaca şöyle bir okudum,sanırım evde birkez daha okuyup değerlendirmem gereken ince giydirmeler var.
Yaşına ve bilimsel heyecanına verdiyorum.

Durduğun yeri ısrarla muhafaza etmene şaşırmaya da devam ediyorum.

Sivil hayatımızda ve tatil günlerimizde hepimiz minik birer turist iken,klasik, gezmek,görmek,eğlenmek olarak bildiğimiz bu hadiseyi,
Gördüklerinden tiksinen(iğrenç evet) biri olarak gündeme taşımak için hangi düzeyde bir kariyere sahip olmam gerekiyor umarım izahın hazırda vardır.

İğrenç kelimesi,tiksinçe dönüştü sayende.

Saygı ver hatta sevgiyle kal.Kıymetli kardeşim.!

Olcay

Not:Trabzonspor konuşmak için ne olmak lazım.?

F.Levent Yavuz
25.02.2008, 15:41
Konu epey aşağıda kalmış zor buldum.

Her konuda uzman olmamız mümkün değil ve uzmanları dinlememiz doğru. Ancak şu ana kadar ortaya konulan veriler restorasyon çalışmasının iyi yapılmadığı yönünde. Aksi bilgi verilmedikçe de böyle düşünmeye devam edeceğim.

Bu arada Sumela'nın restorasyonu ile ilgili Ankara'daki etkinlikte Maçka Belediye başkanı ile ayaküstü sohbet imkanı buldum. Kendisi de yapılan çalışmadan memnun olmayanlar arasında. Araştırma için bilimsel bir ekip kurulduğunu, ilk izlenimlerin restorasyon açısından çok olumsuz olduğunu ve konunun şu an bakanlık düzeyinde incelendiğini iletti. Çıkacak rapor umarım hepimizdeki endişeleri giderir, ve gerçekleri ortaya koyar.

Özkan
27.02.2008, 00:15
Maçka Belediye Başkanı'na birisi bu manastırı Osmanlılar'ın yapmadığını hatırlatsın. Belki manastır restorasyonunda/resitütasyonunda "Osmanlı tarzı mi'mârîyi" savunmaktan vaz geçer.

sümela61
28.02.2008, 15:31
en çok da beni üzüyor Sümela'nın bu hali... Sümela'nın apayrı bir yeri vardır gönlümde...

Emrah'ın yazısı son derece güzel aslında... o yüzden işin doğru veya yanlış olduğunu uzmanlara bırakmak en iyisi... ama "senin gözüne hoş görünüyor mu?" derseniz; açıkçası sanki bir yerlerde bir yanlış yapılıyor, bir şeyler oraya ait değilmiş gibi eğreti duruyor...

ben asıl şu noktaya takılıyorum... biz neden elimizdeki değerleri koruyamıyoruz?... her yerde, muhakkak "toplum ayıları" karşımıza çıkacak; bunlardan kaçış yok... muhakkak dangalağın biri, bir tarih mirasının duvarına "seni seviyorum" gibi yazılar yazmak isteyecek... ama onun bu isteğini uygulayamaması lazım... oraya yeterince güvenlik görevlisi yerleştirilip bunun önüne geçebilirsiniz... çok mu zordu bunları engellemek?... ama baştakiler idrak edebilmiş değiller ki bu yapıların nasıl bir değer taşıdığını... hatta "bunlar zaten Rum yapısı, ne gerek var korumaya?" diyen tipler de eminim vardır...

kaldı ki Trabzon'da (Sümela kadar inanılmaz bir doğaya sahip olmasa da) Hristiyanlık açısından son derece önemli olan daha nice manastır ve yapı var(dı)...

akıllı bir yönetim, bunları istihdam ve paraya dönüştürebilir(di)...

lakin bırakın bunlardan istifade etmeyi, korumayı bile beceremiyoruz... becerememek değil de, düşünemiyoruz...

sevgi ve saygılarımla...

Jade
28.02.2008, 16:09
uzun zamandan sonra merhaba arkadaşlar, sümela manastırı şokunu ben kırmızı kiremitleri görünce yaşamıştım. İnanılır gibi değil gerçekten ama ben sümela manastırana 17 yaşımda gittiğimde de tadilattaydı 27 yaşımda gittiğimde de. O yüzden sümelayla ilgili hiç birşeye şaşırmayın. Sanıyorum Sümelanın tek kusuru ülkenin batısında değil doğusunda olması.

peki tarihi taşlarının sökülüp yerine yamalı bohça gibi baştan savma taşlar dizilerek güya cazibe(!) merkezi haline getirilen uzun sokak hakkında fikirleriniz alabilir miyim? Zira ben trafiğe kapatılmasından başka bi cazibe göremedim de!!!

Ahmet Kuru
28.02.2008, 16:29
Sümela nın restorasyonu ben kendimi bildim bileli devam ediyor.
Bu gidişlede biteceğide yok.

turker0861
29.02.2008, 03:43
6-7 yıl önce Sümelada Japonlar benden fotoğraflarını çekmemi istemişti..O zamanlar digital fotoğraf makinesi yeni yeni çıkıyordu..Neyse verdiler çekeyim diye..Basıp bıraktım ..Başladılar hiki kiki nono piki gibi şeyler söylemeye..Meğer iyice basılı tutacakmışım...Japon çektiğim fotoğrafı gösterdi..Adamların sadece bel altını çekmişim:D

Furkan
05.03.2008, 18:23
TRABZON’UN Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde bulunan Sumela Manastırı’nda 1987’den bu yana yürütülen restorasyon projesinin ‘eksik ve hatalı olduğuna’ karar verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oluşturduğu bilim heyetinin incelemesinin ardından hazırladığı raporda, manastırın üzerindeki kaya kütlesinde çatlaklar bulunduğu ve giderek büyüyebileceği belirtilerek gerekli önlemlerin alınması istendi.

Yeniden yapılacak

RAPORDA, “Rölöve projesinde yeterince detay bulunmadığı, freskoların bile ilgili paftalarda işlenmediği, mimari detaylar açısından yetersiz olduğu tespit edilmiştir” denildi. Trabzon Müze Müdürü Nilgün Yılmazer Salihoğlu, restorasyon çalışmalarının projedeki eksiklikler nedeniyle 2007’de durdurulduğunu, 1 milyon 700 bin YTL’lik ödeneğin kullandırılmadığını, yeni bir projenin hazırlanacağını söyledi.

vuslata_dair_61
05.03.2008, 18:27
yaw gerçekten yeter yaw nedir ha bu ya bi bitemedi gitti ne diyeyum:(:(:(