PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kalandar



Nuray
08.01.2008, 21:25
“Kalandaris kulandaris
Erkek uşak dişi buzak
Ver Allah ver
Dolsun bucak” (Sürmene Macuka)

Bir Trabzon manisinde geçen “Bekarlar neler çeker, Kalandar sovuğunda!” sözlerinden kışın en soğuk günlerine denk gelen Kalandar ayını (Ocak) köylülerin pek dışarı çıkmadan evlerinde aileleriyle birlikte geçirdiğini anlayabiliriz. Kalandar kelimesi Trabzon’da Yılbaşı gününe (13 Ocak/24 Aralık) ve bugünün gecesinde yapılan eğlenceler ve mahalli takvimde yılın ilk ayına verilen isimdir. Anadolu’da ve Trabzon dışındaki Karadeniz illerinin mahalli takvimlerinde, Ocak ayı için yaygın olarak zemheri terimi kullanılır, aynı gece benzer eğlenceler yapılmakla birlikte Kalandar gecesi gezmelerinde oynanılan seyirlik köy tiyatroları için (Karakoncoloz ya da momoyer oyunları) Rumca yerine farklı bir terminoloji kullanılırdı. Kalandar geceleri, köyün genç ve çocukları, kemençe (bazı köylerde tulum ya da şimşir kaval) eşliğinde horonlar oynayarak toplanır, köydeki tüm evleri tek tek gezerler koliva [1], fındık, meyva, ceviz vs. toplarlardı. Evlerin önüne gelen çocuklar yine köyden köye de-ğişen ama ana teması benzer bir Kalandar tekerlemesi söyler karakoncoloz oyunu adı verilen bir seyirlik oyun oynardı. Bu sırada tek tanrılı dinler öncesinden kalıntısı olan pek çok ritüel gerçekleştirilir özellikle bereket kültü ile ilgili çeşitli tekerlemeler söylenirdi.

“Kalandar gecesi devlet bacası
Tasımı dolduran cennet hocası
Doldurtmayan cehennem hocası
Üstte erkeği altta dişi” (Çaykara, Şur)



http://karalahana.net/resimler/momoyer.jpg


Karakoncolos, ayı postuna bürünmüş, beli çındıraklı ve eli değnekli olarak tasvir edilir.

Kalandar gecesi gezmelerinin en öenmli özelliği çocuklardan birisinin karakoncolos kılığına girmesi idi. Yüzü kazanın altından alınan maniya[3] ile siyaha boyanan, üzerine postlar giyerek ayıya benzetilen, beline koyun ya da inek çanları [4] takan, elinde değnek taşıyan bir genç bu kılığa sokulmakta bir kemençeci ve çocukların söylediği tekerlemeler eşliğinde kapı kapı dolaşarak evlerden yiyecek toplamkataydı. Bazı köylerde oyuncu kadrosuna kadın kılığına sokulmuş bir erkek (gelin), şeytan (ateşçi), doktor, damat [5](kizir), ağa, ihtiyar[6], deve (birkaç oyuncu tarafından oluşturulurdu) eklenirdi.
Çarşıbaşı ilçesinde ise bir değneğin ucuna bağlanan bir torba [7] ev kapısından içeri uzatılarak:


“Gece geldim kapınız
Selam verdim Yapınıza
Selamımı almazsanız
Daha gelmem yapınıza (Çarşıbaşı)

Ya da (oyunda karakoncolos yerine deve kullanılıyorsa istekler biraz abartılırdı)

Galandariya Farfariya
Gèt kilara Gel gapiya
Vèr deviye
Pestilden, tuţdan
Almadan, armutţan
Şekerden, çaydan
Külekteki yağdan
Bulğurdan, yarmadan
ğavurmadan, ğıymadan
Dahasını saymadan
Vèr babam (ağam, Bacım, Nenem) Ver! (Gümüşhane)


tekerlemesini söylenir, ev sahibinin torbayı doldurması beklenirdi.Kalandar eğlenceleri adı aynı olmamakla birlikte Ordu, Giresun, Rize ve Gümüşhane’de de aşağı yukarı aynı şekilde gerçekleşmekteydi. Çoğunlukla toplanan yiyecekler pişirilip yenilirdi [8]. Büyük köylerde her mahalle kendi kalandar grubunu oluşturur, torbasını yiyeceklerle dolduruken bir yandan da komşu mahallelerin kumpanyalarının torbasını kapıp kaçma mücadelesi verilirdi. Bölgedeki Hristiyan Rumlar ise kalandarı eğlenceden öte (noel dolayısıyla) dini bir atmosfere büründürmüşlerse de tekerleme ve türkülerin sözleri Anadolu’da, Yunanistan’da hatta aşağıda derlenmiş örnekte olduğu gibi Kırım’da da aşağı yukarı aynıydı.

Kalimera ais Vasil (Merhaba, Aziz Vasil)
Na fers iyia, ivlouiyia (Bize sağlık ve inayet)
Biritet, prama, lougar (tahıl, sığır, eşya)
Kapitia, fimoria, kalo kardia (para, altın, iyi kalp getir) [9]

Kalandarın ilk günü

Kalandar ayının ik günü eve ilk giren kişinin taşıdığı özelliklerine göre yılın iyi veya kötü geçeceğine işaret edileceğine ciddi ciddi inanılmaktaydı. Eve kötü huyu, şanssızlığı ile tanınan ya da kör, topal, fakir, kısır kişilerin girmesinin o yıl felaket getireceğine inanılmaktaydı. Bu yüzden bu önemli iş kadere bırakılmaz iyi huylu temiz giysili çocukların eve ilk giren olması sipariş bile edilirdi. Hemşin gibi yörelerde yılın berketini garantiye almak için ahırdaki öküz eve getirilerek sağ ayağıyla eve girmesi sağlanırdı.


Kalandarın gün sayması ya da minoloya

Sadece kanandar sabahı değil kalandarı takip eden 12 takip edilerek ve her gün bir ay ile ilişkilendirilerek o yılın nasıl geçeceği konusunda kehanette bulunulurdu. Sözgelimi 6 gün yağmur yağmışsa Kiraz ayı (Haziran) yağmurlu geçecekti. Bazı yörelerde yeni yıl Mart ayından başlatıldığından Mart Dokuzu [10] adı verilen bu son derece bilimsel (!) geleneğin bir de adı vardı: Minoloya [11] yani Rumca “Ay bilimi”.

Kalandar: Terminoloji ve etimoloji

Latince “calandae” ayın birinci günü anlamında olup aynı zamanda hesap tutulan defter anlamına gelen “calenderium” batı dillerine takvim kelimesinin karşılığı olarak İngilizce’ye calendar, İtalyanca calendario, İspanyolca calendario, Fransızca calendrier olarak girmiştir. Ortodoks Hristiyan Rumlar 24 Aralığı 25’ine bağlayan gece “kalanda/kalanta” adı verilen noel şarkıları söyleyerek Hz. İsa’nın doğumunu kutlarlar. Batı Ermenicesi’nde gağant ise yılbaşına verilen isimdir (Doğu Ermenicesinde surp dz'nunt). Ermeni çocuklar, 5 Ocak gecesi "Melkon, Kaspar yev Bağdasar, avedis" şarkısını söyleyerek evleri dolaşır ve İsa'nın doğumunu kutlarlar. Çocuklara küçük hediyeler ve bahşiş verilir. Yunanca kalanta olan kelime bölgemiz Rumları tarafından kalantaris (καλαντάρης) olarak kullanılmış Türkçeye kalandar ya da kalandaris, Megrelce’ye Megrelce kalanda olarak geçmiştir. Ermeni kültüründen etkilenen Tunceli (Dersim) bölgesinde gelenek yerel motiflerle birleşerek ‘Sera Sala Höyüye, kağandi, kağant’ adıyla bilinip benzer şekilde kutlanmaktadır.

Kalandar çöreği

Kalandar günü köy gençlerinin evlerden topladığı malzeme ile pişirdikleri ve delikanlıların/genç kızların, bu çöreği yedikleri gece, evlenecekleri erkekleri rüyalarında göreceklerine inandıkları aşırı tuzlu çöreğin adıdır.

Kalandaris Kulandaris

“galandaris gulandaris

erkek uşak dişi buzak

bir feli kabak”

Bir zamanlar yörenin çocukları bu günü iple çekerdi. ev ev dolaşır, akşamdan hazırladıkları bez torbaları çaldıkları kapıdan içeriye uzatırlardı, ağızlarında kulağı okşayan bir tekerleme :

“galandaris gulandaris

erkek uşak dişi buzak

bir feli kabak”

Evin sahibi de zaten Kalandar hazırlığını yapmış, kapıdan uzanacak bez torbaları beklerdi. Bir gün öncesinden koliva kazanları kaynatılmış, tekerlemenin içinde geçen “bir feli kabak” pişirilmiş olurdu. Avuç avuç fındık , ceviz ve meyveler dodurulurdu torbalara. Çocuklar tüm kapıları “galandaris gulandaris” yaptıktan sonra mutlu bir şekilde topladıklarını yemeye giderlerdi.

Yine, Kalandar sabahı genç kızlar erkenden suya gidip başlarını yıkardı, saçlarımız uzun olsun diye...

Bekarların dilinde de bir kalandar türküsü:

“Kırlangıç yuva yapar karaağaç kovuğuna

Bekarlar neler çeker Kalandar soğuğunda”

Artık, Kalandar ayında “galandaris gulandaris” yankılanmıyor kapılarda. Koliva kazanları kaynamıyor, kabak felileri pişmiyor Kalandar çocuklarına özel. Genç kızlar da saçımız uzun olsun diye erkenden sulara koşmuyorlar.

Ama Kalandar ayı hala soğuk...

1. Rumca “Haşlanmış mısır”. Aynı zamanda bir çeşit helvanında adıdır.
2. Karakoncolos (dağ adamı, yaban adamı, koncoloz) :
3. Rumca “is”
4. Kelek ya da hohor denilir
5. Sürmene’de “efe” Rumca “ergenlik çağına gelmiş delikanlı”
6. Kocaman’da denilirdi
7. Bazı yörelerde çanta da kullanırdı. Sopanın üzerine ziller takılması da adettendi.
8. Bazı yöreler de ise Örneğin Ordu Mesudiye’de toplanan erzak satılır ve paralar eğlenceye iştirak edenler arasında paylanırdı.
9. E. V. Khadzhynov. Yalta, Kırım
10. Eve gelen kişinin uğur getireceği geleneği Mart kırma adıyla bilinir. O yıl mahsülün iyi olması, sığırların gebe kalması, ev halkının sağlık ve refahı, eve ilk giren kişinin uğuruyla doğrudan ilgilidir.
11. İfedos da minoloya kalo uçerthe “Bu yıl minoloya iyi gelmedi” (Dernekpazarı)
12. Karakoncilo “karakoncolos” kelimesinin çoğuludur ve genellikle oyunlarda momoyeroslar ya da karakoncilo (Karakoncolozlar) olarak adlandırılır. Anadolu’da benzer oyunlar Ayı oyunu (Yozgat), Saya Gezme, Arap oyunu, Deve oyunu vs. olarak adlandırılır.

Kaynak

Özhan Öztürk 28 Aralık 2007
Tekne Dergisi 2. Sayı


Kalandarla ilgili videolar
http://www.youtube.com/watch?v=zcMfD7kaooo&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=Nj_UnBXLYBo&feature=related

Muhalif
08.01.2008, 22:27
Teşekkürler Nuray...

Karakoncolo hikayelerini az dinlememiştim rahmetli nenemden... Bir de kalandaris etme olayı vardı tabi.. nenem bizzat kalandarın ilk günü bacısını çağırırmış eve ilk giren o olsun diye..

Annem de Ordu'lu olmasına rağmen kalandar denilmese de onlar da da aynı gün yani kalandarın ilk günü eve ilk giren kişi muhabbeti varmış...

Ben de bir tek benim aklımda kaldı sanıyordum bu konu.. tekrar teşekkürler hatırlattığın için..

Cyzio
09.01.2008, 00:35
Ben de bu konuyla, Sevgili Fanatik Pacci'nin hakkımda yazdığı yazıyla tanışmıştım:

(Ben daha küçükken elektrik kesintisi olduğu akşamlarda büyük-küçük hepimiz toplanır birbirimize hikayeler, efsaneler anlatırdık. Daha doğrusu büyükler anlatır, biz küçükler dinlerdik. Onlardan biri de Karakancula. -telaffuzu farklı olabilir- Eğer bu hikayeyi net hatırlayanlar varsa dinlemek isterim. Benim hatırladığım kadarıyla Karakancula; Hayvan mı yoksa -gece gece yazıyorum 3 harfli diyeyim siz anlayın.:D Aslında korkmam ama...- mi olduğu tam bilinmeyen, üzeri tüylerle kaplı, buzağıları boğan -yada yiyen- yine yeni doğmuş bebekleri boğan ve insanları taklit eden bir yaratık. -Net hatırlamıyorum ama sanırım yılda belli bir dönem ortaya çıktığını anlatıyorlardı.- Karakancula ortaya çıktığında insanlar korkar, ne yapacağını bilmez, telaşla hareket eder Karakancula'nın da onunla aynı şeyi yapmaya çalışması sonucu kendisine, evine, eşyalarına vs. zarar verirmiş. Bir gün tarlada ateş yakan bir adam Karakancula'yla karşılaşmış. Ne yapacağını bilmiyor. Koşmaya çalışmış Karakancula da koşuyor, durmuş o da duruyor. Karakancula'nın, yaptığı herşeyin aynını yaptığını gören adam ateşten bir parça almış ve üzerine yaklaştırmış. Karakancula da ateşi almış ve üzerine yaklaştırmasıyla tüylerinin tutuşması bir olmuş. Yanan Karakancula "Ben bağa etdum oni! Ben bağa etdum oni!" diye bağırarak kaçmış...)


Konuya bağlayacak olursak Cyzio hocayla ilgili yorum yapmak, onu anlatmaya çalışmak gerçekten çok zorama yapacak birşey yok. Bu ismi öneren kişi olarak "Ben bağa etdum oni!":D (Altı üstü bir cümle için alakasız bir konuyu çok fazla uzattığımın farkındayım. Kusura bakmayın:o)...

Great White
09.01.2008, 01:05
Nuray eline sağlık:)

Hiç duymamıştım şimdiye kadar ama yukarıdaki yazıdan okuduğum kadarıyla eski pagan ya da şaman toplumlarındaki rituelleri andırıyor sanki..

Temelde insanları biribirleriyle daha da kaynaştırmak, komşuluk bilincini geliştirmek, ihtiyacı olan insanlara yardımcı olmak ve daha bereketli bir hayat için güzel dileklerde bulunmak üzerine kurulu bir amaca hizmet eden çok ilginç bir gelenek olduğu kesin..

O zamanlar bu denli canlı etkinliklerle sembolize edilmiş olan bu inanışlar, günümüze törpülene törpülene bilindik cin hikayeleri olarak gelebilmiş sanırım:o

Teşekkürler ilginç paylaşımın için:)

Sevgi
09.01.2008, 10:37
Teşekkürler Nuray

annem her yıl üşenmeden bize kalandarı anlatır ''bugün galanderin 1 i'' diye başlar
“Kalandaris kulandaris
Erkek uşak dişi buzak
Ver Allah ver
Dolsun bucak”

tekerlemesiyle devam eder :)tesadüfen halamda bizdeyse süper oluyor resmen tiyatro kuruyorlar odanın ortasına :) Nuray'ın yazdıklarını okurken annem canlandı gözümün önünde :D Zaten hep imrenmişimdir annemim çocukluğuna:D Belki de onun yüzünden köyde yaşamak gibi bir hayale sahibim :D

Nuray gerçekten çok teşekkürler okurken nasıl mutlu oldum anlatamam :)

A.Hilal Çakıroğlu
09.01.2008, 11:13
Ben de teşekkür ederim Nuraycım, kalandar oyununu görmemiş olsak da kocakarı hesabı yeni yılın ilk gününde yapılanlara çokça şahit oldum. Haliyle oyunu oynayan, kapımızı çalan birileri olmasa da kolivamızı pişirirdik yine. Yanlış hatırlamıyorsam bereket getirsin diye sabah erkenden koç sokulurdu giriş kapısından, yazıda olduğu gibi sağ ayak önde. Babaannem çok önem verirdi bu konuya abimi sıkı sıkı tembihlerdi evine ilk giren olması için. Kimse misafirliğe gitmezdi o gün, yıl boyunca yaşanacak tersliklerden ötürü suçlu görülmesin diye. Bu günü ututan yada bilmeyen bir misafir gelirse de yıl boyunca başa gelen tersliklerde bolca çınlatılırdı kulağı :D Yine hala yeni yılın ilk 12 gününde özellikle hava şartlarına bakılır ve bu sene kurak mı geçecek? yağmurlu mu? bereketli mi olacak, kıtlık mı olacak? tahmin eder büyüklerimiz :)
Bir de okurken hayal etmeden edemedim. BMN üyelerinin bir köyde toplandığını ve bu oyunları oynadığını düşünsenize:) Ne kadar zevkli olurdu.

TheRapZoNe
09.01.2008, 15:25
Hey gidi galandar gunu(baslikta kalandar yaziyor ama biz galandar diyoruz:D ).. Ocagin 13"u.. Cocukken bazen koyde bazende Akcaabat"ta kapilara poset atip merakla meklerdik portakal,findik,ceviz,mandalina vs gibi bir seyler:)

Koray
09.01.2008, 15:37
biz küçükken her yıl çıkardık galandar gecesine:)

benim başımdan çok ilginç şeyler geçti bu galandar gecelerinde...adamın birinin kapısana poşet koyduk meyve koysun için diye herif reçel koymuştu :D


not: onun adı kalandar değil galandar :)

İskender
09.01.2008, 15:51
İlk kez duydum derken utanmıyor değilim...
Kültür erozypnu bu olsa gerek...

Cengiz Çubukcu
09.01.2008, 16:18
Ben de çocukluğumda kalan anılarımın içinde hayal meyal hatırlayabiliyorum...kapının arkasına torba konurdu ve kim almaya geldiyse görmek istenirdi ama onlar da kendilerini göstermek istemezdi...

Nuray
09.01.2008, 19:31
asıl ben teşekkürederim ilgili olduğunuz için...

bende bir tek ben biliyorum sanmıştım :p

keşke yılbaşlarında yaptığımz saçma sapan şeylerin yerine bu tarz kültürümüzü yaşatmaya yönelik etkinlikler eğlenceler düzenleyebilsek keşkee:rolleyes:

Özkan
09.01.2008, 20:55
Bizim orada (Amasya) yılbaşı 21 Mart'tır ve bu güne "Mart Dokuzu" deriz. Aynısı olmasa da benzer ritüeller yaşanır.

Bu yazıyı unikaradeniz.net'te yazan siz misiniz?

Uğur Aydın
09.01.2008, 20:58
Bizim orada (Amasya) yılbaşı 21 Mart'tır ve bu güne "Mart Dokuzu" deriz. Aynısı olmasa da benzer ritüeller yaşanır.

Bu yazıyı unikaradeniz.net'te yazan siz misiniz?
Yok ama oda bizum ekrabadur,ansaneri,nuray ben ekreba sayiliruk:)

Özkan
09.01.2008, 20:59
Yanlış anlamayın, emeğe saygı ve copyright konusunda çok hassasım da.

Nuray
09.01.2008, 21:04
peki napalım nasıl duyuralım bu tarz şeyleri kopyala yapıştır yaptığımız konuyu bir gözden geçirin isteseniz geyik olayı değil bu kültür paylaşımı bir yerde unutmayalım ;)

Özkan
09.01.2008, 21:09
peki napalım nasıl duyuralım bu tarz şeyleri kopyala yapıştır yaptığımız konuyu bir gözden geçirin isteseniz geyik olayı değil bu kültür paylaşımı bir yerde unutmayalım ;)Öncelikle, çalışmayı çok beğendiğimi söylemeliyim. Yazanın ellerine sağlık.

Anlatmağa çalıştığım şey, kaynak göstermeden kopyala-yapıştır yapmanın yanlışlığıydı, sizin yazınızsa sorun yok tabiî.

Nuray
09.01.2008, 21:12
kaynağı belli :rolleyes:

bu arada bu tarz konuların bence bolca açılması gerekiyor ve de kaynağın çok çok önemli olduğuna açıkcası inanmıyorum çünkü bu tanıtım yazısıdır bir yerde içinde kişisel birşey yok ne şiir nede duygusal yazı bizimle ilgili betimleme tanımlama başkada birşey değil:rolleyes:

eys_61
10.01.2008, 02:40
Ufakken birilerinin (genellikle küçük amcamlar) peşine takılıp kapı kapı gezdiğimizi hatırlarım hala,sonraları mahallenin çocukları kapıya dayandıklarında anımsar olduk kalandar zamanı olduğunu şimdi onu bile çıkaramıyoruz ya :)
Kalandarda yiyecek toplamaya çıkmışken gizlilik esastı,kapıdakilerin kim olduğunu bilsen bile çaktırmazdın kural böyleydi.Tabi bazen kuralı bozar tanıdıkların attığı torbanın ipini çözüp ellerindeki iple kalmalarına gülerdik :D

Emorfo
10.01.2008, 02:49
Bu gibi eğlencelerin son kuşağı annelerimiz ve babalarımızın kuşağıdır. Onlardan sonra hızlı göçle köylerde kimse kalmadı bu gibi gelenekler de unutulmaya başlandı. Çocukluğumun ufak bir kısmı köyde geçtiği için bu eğlenceleri hayal meyal hatırlıyorum. Ayı postu bulunamadığı zamanlar birisi sobadan odun kömürünü alıp yüzüne sürer siyaha bürünürdü. Birisi kadın kılığına girer, birisi arkadaşını omuzuna alıp beyaz bir çarşaf üstlerine geçirilerek uzun boylu bir hayalet oluverirdi. Farklı kılıklarda kapı kapı dolaşırdık. Bir de bizim oraların ırgatları olurdu. Özellikle kışa doğru evlerin ambarlarında veya eski evlerde mısır övütmek yani mısırın tanelerini çıkarma ırgatı :) Kızlı erkekli gruplar maniler yakar, atışmalar yapar, horonlar ederdi. Bu ırgatlara farklı köylerden kız ve erkekler katılırdı, eskilerin tabiriyle sevdalıkların çoğu böyle başlardı. Yoğun bir sosyal dayanışma ve bağ vardı. Şimdiki durumla kıyaslıyorum da bilgisayar başında büyüyen bir nesil geliyor, ilerisi için baya kaygı verici.

karakonculo ise çocukluğumuzun efsane yaratıklarından biriydi. Yaramazlık yapan veya uyumayan çocuklara ilk uyarı karakonculo ile yoluyla verilirdi. Malum köy evlerinin tuvaleti genelde balkon tarafında oluyor, korkudan tuvalete gidemezdik :) Bir çoğuna şahit olmakla birlikte özellikle geceleri zifiri karanlık olan ormanlarda ışık kümeleri görür, bağrışmalar, haykırışlar duyardık. Gerçi her sene giderim her sene de benzer şeylere şahit oluyorum. Doğası bozulmamış havası bozulmamış, kendinizle başbaşa olduğunuz nezih mekanlar oldu artık köyler. Seyirlerin, galander gecelerinin yerine şimdi derin bir sessizlik hakim. Artık galander gecelerinin yerini televizyonlar, bilgisayarlar, cep telefonları aldı. Teknoloji feci şekilde hayatımızı değiştirdi ve değiştirmeye de devam ediyor.

zeyberoğlu
13.01.2009, 13:08
Hepinizin Kalandar Bayramını kutluyorum..

Kalandaris
Kulandaris
Ahırda dişi buzak
yukarda erkek uşak
Kırk bir bereket ile
Geliyoruz!!

Mehdi
13.01.2009, 13:50
Ahaaa unutmuştum ben.Akşam için büyük bir poşet ayarlıyayım:)Apartman korksun benden.

Coloradoydu
13.01.2009, 14:16
Ben de çocukluğumda kalan anılarımın içinde hayal meyal hatırlayabiliyorum...kapının arkasına torba konurdu ve kim almaya geldiyse görmek istenirdi ama onlar da kendilerini göstermek istemezdi...

Ahaaa unutmuştum ben.Akşam için büyük bir poşet ayarlıyayım:)Apartman korksun benden.

Aman diyeyim:) Tecrübeyle sabittir, sakın ola şehirde denemeyin. Küçükken apartman apartman gezer herkesin kapısına poşet koyardık. Çoğu adeti bilmez, kapıdaki poşeti yırtar ya da pusuya yatardı. Hatta aşağı sokaktaki dul Fatma teyze sopayla kovalamıştı bir defasında.

melâl
14.01.2009, 16:56
Trabzonuma ve onun kültürüne dair bir şeyi daha öğrenmiş oldum...
emeği geçenlere teşekkürler ederek biraz daha ataştırma yapayım konu hakkında ;)

zira mevzu çok dikkatimi çekti:rolleyes::rolleyes:

bordo kaplı defterime not aliyorum hemen :D


Bu gibi eğlencelerin son kuşağı annelerimiz ve babalarımızın kuşağıdır. Onlardan sonra hızlı göçle köylerde kimse kalmadı bu gibi gelenekler de unutulmaya başlandı. Çocukluğumun ufak bir kısmı köyde geçtiği için bu eğlenceleri hayal meyal hatırlıyorum. Ayı postu bulunamadığı zamanlar birisi sobadan odun kömürünü alıp yüzüne sürer siyaha bürünürdü. Birisi kadın kılığına girer, birisi arkadaşını omuzuna alıp beyaz bir çarşaf üstlerine geçirilerek uzun boylu bir hayalet oluverirdi. Farklı kılıklarda kapı kapı dolaşırdık. Bir de bizim oraların ırgatları olurdu. Özellikle kışa doğru evlerin ambarlarında veya eski evlerde mısır övütmek yani mısırın tanelerini çıkarma ırgatı :) Kızlı erkekli gruplar maniler yakar, atışmalar yapar, horonlar ederdi. Bu ırgatlara farklı köylerden kız ve erkekler katılırdı, eskilerin tabiriyle sevdalıkların çoğu böyle başlardı. Yoğun bir sosyal dayanışma ve bağ vardı. Şimdiki durumla kıyaslıyorum da bilgisayar başında büyüyen bir nesil geliyor, ilerisi için baya kaygı verici.

istenilse bu hoş gelenek sürdürülebilir ama değil mi ??

karadenizin kültürüne sahip çıkma ve onu tanıtma konusundaki başarısı da göz önüne alınırsa :rolleyes:

neden olmasın diyorum....

Emre Bekar
14.01.2009, 17:16
poşet atma olayı azda olsa devam ediyor yine

TURHAN
15.01.2009, 02:33
http://video.google.com/googleplayer.swf?docId=-7851524575342086810

Erdal DİLEK
15.01.2009, 02:41
harikaydı nuray, bende buaran kalandar attım telefonla gittiğim heryere

Anıl Caner
15.01.2009, 02:41
Çaykara Şur. Benim köyüm.

Halil Atalay
15.01.2009, 09:39
bizde bir seferinde tenemiştik çok güzel oluyor,

biz ilk olarak kapı zilini çalartık kapıyı bir kişi tutar diğer arkadaş poşet içeri atar kapı kapatırdık sonra başlartık mani söylemeye bazı insanlar şaşırmışdı çünkü istanbulda bek kutlanmazdı o akşam tanıdığımız tüm herkesi dolaştık çok şeyler toplatık eve geldiğimizde ellimizdek poşetler dolu oturtuk bir köşeye yemeye başlatık sonra herkese dua ettik bu seneleri iyi geçsin diye

melâl
25.01.2009, 16:48
Yine Karadenizdeyiz... Sularımızı terk eden hamsi, Gürcistan ve Rusya cenahına doğru firar etmiş. Yok, bu kez aşırı deniz kirliliği ya da balıkçının bilinçsiz saldırısına uğramasından falan değil.
Kaçışı, havaların mevsim normalleri üzerinde seyretmesi yüzünden. Yani doğal bir firar!
Önemli bir hadise ama elden bir şey gelmez. Ümüğünü sıkacak halimiz yok ya!..
Çaresiz, meşrebine uygun ortamın oluşmasını bekleyeceğiz. Günü geldiğinde nasılsa Karadenize dönüş yapar.
Ama turist öyle mi?.. Kaçırdın mıydı, bekle bir daha gelsin!

Ne demiştik bir süre önce?
Küresel ısınma denilen belanın, bi baltaya sap olacağından dem vurmuştuk. Neydi bu bi baltaya sap olma meselesi?
Karadenizin cazibesini artıracağıydı... Böylece yörenin Dünya turizm merkezi olmaya aday olacağıydı.
Başka neye çene yormuştuk!..
Çevreye hoyratça davranışlardan kaçınmamız gerektiğine... Bir süre sonra, soğuk suların bağrımızı delmemesine... Vesaire vesaire!
Böylece ne yapmış olacaktık? Ülkemizi tercih eden turistin gönlünü Tarih, çevre, mutlulukla çelecektik.
Genelde öyle de yapıyoruz... Lakin, ara sıra gündeme düşen şu münferit hadiseler yok mu?
İnsana ister istemez hoş kaçmıyor arkadaş... dedirtiyor ne çare.

Hatırlayalım, bir süre önce VATANda yer alan haberi... Başlık Yunan turistler Trabzonda Kalandarı kutladı... şeklindeydi.
Kalandar dedikleri de şudur... Miladi takvime göre 14 Ocaka denk gelen yılın ilk gününü, hem de mahalli takvimde yılın ilk ayı olan Ocak ayını tanımlamak için kullanılan terim.
Bu aya özgü eğlencelerin şimdilerde de sürüp sürmediğini bilemiyorum.
Ama çocukluğumda yöreye has böyle bir adet olduğunu hatırlıyorum.
Neyse... Yetkili makamların izniyle Maçkanın Yazlık Köyüne (eski adı Liveradır) gelen kafile, geleneksel kıyafetleriyle Kalandar kutlaması yapmış.
Kafile topu topu üç saat kalmış köyde. Ama gelin görün ki bu süre çarşının karışmasına yetmiş de artmış bile!
Yunanlı turistlerin bölgede kültür propagandası ve misyonerlik yaptığı vehmine kapılan kimi vatandaşlar, yerel gazeteleri mesaj yağmuruna tutmuşlar...
Otobüslerinin arkasında Pontus bayrağında da yer alan çift başlı kartal vardı. Burası Yunanistan anlamına gelen Aton Hellas yazıyordu. Köy halkıyla sürekli Rumca konuşmaya çalıştılar.
(........)
Bu eyvah çekerek yazıklanacağımız bir olay değil elbette. Sadece Buluttan nem kapma hadisesi, ama yine de şık değil.
Kaldı ki salt Maçka örneğiyle de sınırlı değil... Şimdiye değin, güzel yurdumun çokca yöresinde çokça örneğine şahit olduk.
(........)
Biraz abartmıyor muyuz ey dostlar...
Mevlananın dediği gibi, bırakalım kim olursa olsun gelsinler. Döndüklerinde de ülkemize övgüler yağdırsınlar.
Uzatmayalım...
Memleketimiz yerli yerinde duruyor, ilelebet duracak da.
Dinimiz de öyle... Sağlamsan niye tırsıyorsun ki?
Zaten, turizm konusunda karizmamızı çizmek için fırsat kollayıp duruyorlar. Ellerine neden koz veriyoruz ki!

Kemal Yıldırım
Pazar Vatan


--

paylaşmak istedim ;)

Melek
14.01.2010, 16:38
Artık, Kalandar ayında “galandaris gulandaris” yankılanmıyor kapılarda. Koliva kazanları kaynamıyor, kabak felileri pişmiyor. Kalandar çocuklarına özel. Ben bu geleneklerimizi sadece okuduklarım ve dinlediklerimle biliyorum,yok olup giden bir Kültür'ümüz daha,


Hayırlı "KALANDAR"lar.


Kalandaris,Gulandaris
Erkek uşak,Dişi buzak
Ver Allahum Dolsun Köşe
Dolsun Bucak..

peker61
14.01.2010, 16:40
Valla eskiden ne güzeldi biz biraz yapmışız çok ceviz fındık toplamişum :)

Emrullah
16.01.2010, 20:47
Çaykara Şur. Benim köyüm.

Yenisi şahinkaya
Eski adi Şur idi
Orada kiz kalmadi
Mubarekler kurudi

Kalandaris bildiğim kadarıyla Çaykara yöresine ait bir gelenek. Şimdi Çaykara'da bile kalmadı bu adet.

Miraç Atalay Çiftçi
16.01.2010, 20:49
Zeleka'lıyız ha oğa göre :D

Cafer KILIÇSOY
16.01.2010, 20:51
Bifarali var mi Bifarali:D

Murat'
16.01.2010, 21:42
Biz Kalandar'da zilleri çakıp poşet bırakır kaçardık, bu kalandar o kalandar mı ?

oflu_tsezgin
17.01.2010, 11:30
arkadaşlar şu anda kral karadeniz tvde maçka/livere da kalandar şenliği gösteriliyor.eğer izlemek isteyen varsa tavsiye ederim ;)

Koray
17.01.2010, 11:37
Kapısına içine meyve koysun diye poşet bıraktığımız adamın reçel koymasını hayatım boyunca unutamam...

Miraç Atalay Çiftçi
17.01.2010, 12:06
Kapısına içine meyve koysun diye poşet bıraktığımız adamın reçel koymasını hayatım boyunca unutamam...

Nasıl ya, siz yorulmayın ben yaptım misali mi:D

Emrullah
17.01.2010, 21:36
Kalandaris Geleneği

lwVHpc980A4

LazAnisT
17.01.2010, 21:42
Annem kendine göre bizim yeni yılımız dediğimiz bu günde erkenden ailenin en küçüğü olarak beni kaldırırdı.Komşunun evine ilk pencereden kim girerse ev sahibinden çok güzel hediyeler alırdı.Bizim kapı komşumuzun evinde birde köyün delisi diye tabir ettiğimiz türden birii yaşardı.

Kalandarım bu deli sayesinde genelde terlik, iskemi ve bilumum darbe ve köteklerle başladıysada yinede çok güzel günlerdi:)

Murat'
17.01.2010, 21:42
Kalandaris Geleneği

lwVHpc980A4

Bu geleneğin kökeni nereye dayanıyor acaba.Rumlarla bir ilgisi olabileceğini düşünüyorum.

Emrullah
17.01.2010, 21:53
Bu geleneğin kökeni nereye dayanıyor acaba.Rumlarla bir ilgisi olabileceğini düşünüyorum.

Çok büyük bir ihtimalle. Zaten ismi Rumca bir kelime, birde bu geleneğin hala daha sürdüğü Çaykara köyleri Rumların yoğun olarak yaşadığı yerlerdendi.

Murat'
17.01.2010, 22:00
Çok büyük bir ihtimalle. Zaten ismi Rumca bir kelime, birde bu geleneğin hala daha sürdüğü Çaykara köyleri Rumların yoğun olarak yaşadığı yerlerdendi.

Zaten kalandar sözcüğü İngilizcede yer alan calendar kelimesine çok benziyor.Bu kelimenin kökeni de Latince calendarium kelimesinden geliyor.

Emrullah
17.01.2010, 22:23
Kalandar Ayı: Rumi takvim Miladi takvimi 13 gün geriden takip ettiği için Ocak ayının 13. gününden başlayıp Şubat(kuçuk) ayının 12. gününe kadar olan zaman aralığını kapsar.

Emrullah
17.01.2010, 22:32
Kalandaris etmek hacılamak manasında yeni yılın ilk gününde hane dışından eve gelen ilk kişinin yaptığı iş oluyor.

Kalandar günü ayağı uğurlu geldiğine inanılan kişilerin evlerine gelmesi için istek yapıldığı da olur.

- ''Ayşe hala Ayşe hala senin Fadime'yi bize yolla da bi tas misir vereyim oğa''

şeklinde pencereden pencereye davetler bile yapılır. Yeter ki o ayağı uğurlu olduğu düşünülen kişi gelsin.

Bu bağlamda köyde genel olarak uğursuzluk konusunda adı çıkmış dokuza inmez sekize kategorisinde olan insanlar da (ki köyün delileridir genellikle bunlar);

- '' bak uşağum Hüseyin, şimdi kit Ahmet emicenun kapisina hau tuzi ver oğa ama sakin unutma eşikten içeri bi adum atacasun, dönişte sağa bi sigara vereceğum temam mi''

şeklinde gazlamayla sevilmeyen ahalinin evlerine yollanır. Ahmet emice de uyanıktır tabi Hüseyin'in geldiğini pencereden görür görmez hanımına der;

- '' Kiz hanife verun hauna bira ekmek da kitsun, sakun alman oni içeri''

veyahut topluca sessizlikle evde yokmuş imajı uyandırılır falan.

abdullah6134
18.01.2010, 18:52
Dün okuyunca çok dikkatimi çekti bu konu...bizimkilerden kalandar geldi mi kalandar çıktı mı şeklinde diyaloglar duyduğum için sanırım...eve gittiğimde şansıma anneannem, babaannem, annem hepsi biraradaydı..önce babaannem galandaris gulandaris erkek uşak dişi buzak diye mırıldanmaya başladı..daha sonra anneannem bikaç sene öncesine kadar bu geleneğin sürdüğünü ama son yıllarda gelen çocuklar çok masraflı olunca bunun günah olduğunu söyleyerek çocukların yollandığını anlattı....annem ise erkeğin uşak dişinin buzak olmasından kaynaklanan ataerkilliği sorgulamaktaydı:)

Melek
03.01.2011, 18:14
Ocak’ın 14’ü Kalandar ayının ilk günüdür. Benim dinlediklerimi anlatıcak olursam, yörenin çocukları bu günü iple çekerlermiş, ev ev dolaşır, akşamdan hazırladıkları bez torbaları çaldıkları kapıdan içeriye uzatırlarmış, ağızlarında kulağı okşayan bir tekerleme :

“galandaris gulandaris
erkek uşak dişi buzak
bir feli kabak”
Evin sahibi de zaten Kalandar hazırlığını yapmış, kapıdan uzanacak bez torbaları beklerdi. Bir gün öncesinden koliva kazanları kaynatılmış, tekerlemenin içinde geçen “bir feli kabak” pişirilmiş olurdu. Avuç avuç fındık , ceviz ve meyveler dodurulurdu torbalara. Çocuklar tüm kapıları “galandaris gulandaris” yaptıktan sonra mutlu bir şekilde topladıklarını yemeye giderlerdi.
Yine, Kalandar sabahı genç kızlar erkenden suya gidip başlarını yıkardı, saçlarımız uzun olsun diye...
Bekarların dilinde de bir kalandar türküsü:

“Kırlangıç yuva yapar karaağaç kovuğuna
Bekarlar neler çeker Kalandar soğuğunda”

Artık, Kalandar ayında “galandaris gulandaris” yankılanmıyor kapılarda. Koliva kazanları kaynamıyor, kabak felileri pişmiyor Kalandar çocuklarına özel. Genç kızlar da saçımız uzun olsun diye erkenden sulara koşmuyorlar.
Ben bu geleneklerimizi sadece okuduklarım ve dinlediklerimle biliyorum,yok olup giden bir Kültür'ümüz daha,14 Ocak'ın yaklaştığı bu günlerde okumak hatırlatmak istedim.
Bu sene Kalandar kutlaması yapmak için bir araya geliceğiz detaylı bilgiler en kısa sürede yine konuda paylaşıcam.

Hazar_
03.01.2011, 18:16
Al eline sopayı sar dibine poşeti tak tak tak vur kapılara nevaleyi topla

Melek
03.01.2011, 18:19
Kalandar, Trabzon ve civarında hem miladi takvime göre 14 Ocak’a denk gelen yılın ilk gününü, hem de mahalli takvimde yılın ilk ayı olan Ocak ayını tanımlamak için kullanılan terimdir. Trabzon’un kendi içindeki yörelerde Kalandar adetleri değişir. Ayrıca bazıları korkutucu kıyafetlerle gittikleri evdeki çocukları da korkutmayı amaçlar. Kalandar’ın Latince’de takvim anlamına gelen Calandae’den geldiği tahmin edilmektedir ve yüzyıllardır yörede Kalandar gecesi geleneği devam ettirilmektedir. Bazı kaynaklar da Kalandar’ın bölgede yerleşik Hristiyanlardan kalma bir gelenek olduğunu ve Cadılar Bayramı’nın Anadolu’daki uyarlaması olduğunu belirtmektedir.
Ayrıca Trabzon'un bazı yerlerinde kalandar ayının birinci günü yani 14 ocak kalandar günüymüş. O gece köyün bütün evleri dolaşılır ve kapılardan içeri bir ipe torba bağlanarak atılır, torbaların içine ev sahibi tarafından fındık, elma, şeker gibi şeyler koyulduktan sonra ip çekilerek torba geri alınırmış. Tabii ki bazı zamanlarda torbadan kedi çıktığı da olurmuş.Bu işi daha çocuklar yaparmış.
http://www.karalahana.com/makaleler/folklor/karakoncilo-oyunu.jpg

Kalandaris kulandaris
Erkek uşak dişi buzak
Ver Allah ver
Dolsun bucak” (Sürmene Macuka)

Bir Trabzon manisinde geçen “Bekarlar neler çeker, Kalandar sovuğunda!” sözlerinden kışın en soğuk günkerine denk gelen Kalandar ayını (Ocak) köylülerin pek dışarı çıkmadan evlerinde aileleriyle birlikte geçirdiğini anlayabiliriz. Kalandar kelimesi Trabzon’da Yılbaşı gününe (13 Ocak/24 Aralık) ve bugünün gecesinde yapılan eğlenceler ve mahalli takvimde yılın ilk ayına verilen isimdir. Anadolu’da ve Trabzon dışındaki Karadeniz illerinin mahalli takvimlerinde, Ocak ayı için yaygın olarak zemheri terimi kullanılır, aynı gece benzer eğlenceler yapılmakla birlikte Kalandar gecesi gezmelerinde oynanılan seyirlik köy tiyatroları için (Karakoncoloz ya da momoyer oyunları) Rumca yerine farklı bir terminoloji kullanılırdı. Kalandar geceleri, köyün genç ve çocukları, kemençe (bazı köylerde tulum ya da şimşir kaval) eşliğinde horonlar oynayarak toplanır, köydeki tüm evleri tek tek gezerler koliva [1], fındık, meyva, ceviz vs. toplarlardı. Evlerin önüne gelen çocuklar yine köyden köye de-ğişen ama ana teması benzer bir Kalandar tekerlemesi söyler karakoncoloz oyunu adı verilen bir seyirlik oyun oynardı. Bu sırada tek tanrılı dinler öncesinden kalıntısı olan pek çok ritüel gerçekleştirilir özellikle bereket kültü ile ilgili çeşitli tekerlemeler söylenirdi.

“Kalandar gecesi devlet bacası
Tasımı dolduran cennet hocası
Doldurtmayan cehennem hocası
Üstte erkeği altta dişi” (Çaykara, Şur)

Kalandae gecesi gezmelerinin en öenmli özelliği çocuklardan birisinin karakoncolos kılığına girmesi idi. Yüzü kazanın altından alınan maniya[3] ile siyaha boyanan, üzerine postlar giyerek ayıya benzetilen, beline koyun ya da inek çanları [4] takan, elinde değnek taşıyan bir genç bu kılığa sokulmakta bir kemençeci ve çocukların söylediği tekerlemeler eşliğinde kapı kapı dolaşarak evlerden yiyecek toplamkataydı. Bazı köylerde oyuncu kadrosuna kadın kılığına sokulmuş bir erkek (gelin), şeytan (ateşçi), doktor, damat [5](kizir), ağa, ihtiyar[6], deve (birkaç oyuncu tarafından oluşturulurdu) eklenirdi.
Çarşıbaşı ilçesinde ise bir değneğin ucuna bağlanan bir torba [7] ev kapısından içeri uzatılarak:

“Gece geldim kapınız
Selam verdim Yapınıza
Selamımı almazsanız
Daha gelmem yapınıza (Çarşıbaşı)

Fatih BALTA
03.01.2011, 18:23
Mesajları yenileyince gördüm başlığı Ganita'da olduğunu farketmeden, aha dedim bir basketçi daha aldık. :)

Melek
03.01.2011, 18:25
Mesajları yenileyince gördüm başlığı Ganita'da olduğunu farketmeden, aha dedim bir basketçi daha aldık. :)

Fatihhhh süpersin ya koptum :D:D

LazAnisT
03.01.2011, 18:27
Küçükken annemi kızdırdığım zaman karakoncolos derdi bana:)

Melek
03.01.2011, 18:32
Küçükken annemi kızdırdığım zaman karakoncolos derdi bana:)


KALANDAR ZAMANI DENİZDEN GELEN DÜŞSEL YARATIK: KARAKONCOLOS

http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/hs067.snc6/167698_129370450458851_100001576909797_185366_1272 287_n.jpg

Akşam dede eve geldiğinde, ocağın başına toplanılır. Sırtlar hep üşür ocak başında, ateş sadece önleri ısıtır. Ömrü denizlerde geçmiş balıkçı dedeleri mutlaka Karakoncolos'a rastlamıştır diye düşünürler ve merakla sorarlar:
-[COLOR="Red"]Dede, karakoncolo nedur?
- Karakoncolo?...
- He…
- Kapildum denizde bir Karakoncolo’ya...
- Nasıl kurtardun ondan?
-"Adun neduur?" diye sordi, dedum: Karareis
-Beyaz desen ne olur?
-Beyaz desen baturur seni… Sordi: "Yükun neduur?" Dedum: karabuğdaa..
-Beyaz desen ne olur?...
-Beyaz desen baturur seni.
-E biz nerde bulacağuz oni?
-Yarun kalandardur, gelecek denizden, inun yaliya doğri, görursunuz.

Burak DERELİ
03.01.2011, 18:33
Mesajları yenileyince gördüm başlığı Ganita'da olduğunu farketmeden, aha dedim bir basketçi daha aldık. :)
offf ne güldüm yaa ççç ççç Güldürdün beni helal olsun Fatih abi

kutlamaya belki gelebilirim bakalım neolur neolmaz

Anneme sordum küçükken kutlarlarmış.
Birde dediğine göre Kalandar ayının ilk günü eve ilk giren erkek olması hayırlı oluyormuş.

LazAnisT
03.01.2011, 18:49
Vay anasını.Annem neye benzetmiş benide haberim yoktu:eek:

Melek
03.01.2011, 18:51
Vay anasını.Annem neye benzetmiş benide haberim yoktu:eek:

Şey Kem Kümm Abii öyle demek benzetmek gibi olmasın :p:p ben fikir olsun diye ekledim fotoyu :D

Emrullah
03.01.2011, 18:55
Kalandar gecesiyle ilgili akrabalarımın anlattıkları;

Havva Düzenli (78) Kalandar Gecesiyle ilgili şunları anlatıyor: " Kalandari karşilarler. Eskiden koliva eterdiler, misir pişururtiler. Kaynanam çok ederdi. Kabak çok oldi mi kabak keserler. Ahırdan ineği ustine çikarurler, ona temiz bi eyi yalak ederler, İnek sağ ayağini evden içeri koyardi. Ayaği eyi kelurse o sene ekinler bol olur. Kabaklar, misirler eyi olur. Ey kidi şindi sayi pakayiruk olari. Olmadisaler ayaği eyi kelmedi terler. Pi da 'Kalandaris, Kulandaris Altina tişi buzaklar, ustine erkek uşaklar, beyaz kabaklar, ver Allahum ver.' teyu da kirecesun. Kalandaris etmek puğa tenur."


Safiye Düzenli (Hacoğun Sefiye-70) anlatıyor: "Kalandarda kar yağar, otururler. Ziyafet ederler, misir pişururler, koliva ederler. Herkese tağiturler. Sabahleyin erken kalkarsun, alursun yağlan etmek, misir. Eskiden oyle idi. Kiderdun çeşmeden alacağidun pi kafeka su, keleceğidun sağ kapidan kireceğidun içeri. Ondan sora ahira kidecesun. Kaç tane inek var ahira? 5 tane. Edersun haboyle 5 tane çurek, hau közlerun ustine pişurursun. Kidersun pismillan rahmanlan ahira kirerkan tersun "ahira tişi puzak var, ustine erkek uşak var" Ondan sora kirersun ahira, o çurekleri pirer tane korsun hayvanlarun ağizina. İştersun ki evune kimse kelmeyecek da kalandaris edecek. Alursun pi puzak çikarsun ustine. O da kalandaris eder seni. Pu kadar pilurum."


Fatma Düzenli (78) anlatıyor: "Kalandar kiceleri eskiden olurdi. Piz da yaparduk ama, şindi soradan yapilmayi oyle pişeyler. Koliva eterduk, kabak keserduk, ziyafet eterduk. Kalandarun siftesine, pirinci künine, işiklemezden pi siğir çikaracağidun illa ustine. Pazisi eyi kelmezdi oğa, hasta olurdi, eyi ekinleri olmazdi. Terdi: 'Ey felanci kalandaris etti peni. Hiç eyi kelmedi pağa.' Sol kapidan çikardum, eğilurdum tişardan sudan alurdum pir küküm su. Ahiraltindan tönerdum sağ kapidan kirerdum içeri. Ondan sora terdum kim iştersa kelsun. Halbuki terler künahtur. Eskiden peri yapardiler. Şindi kimse yapmayi oni."

Gökçebey
03.01.2011, 19:48
Çocukluğum Ortahisar'da geçti. 20 sene önce. Mahallenin çocukları elimizde poşetlerle kapı kapı gezerdik. Poşetleri kapı koluna asar, kapıyı çalar kaçardık. Bir müddet sonra torbaları gider alırdık. İçleri meyve ve kuruyemiş dolu olurdu. Geleneksel bir olay olduğundan kimse boş çevirmezdi poşetleri. Arada portakal kabuğu koyanlarda olmuyor değildi. Ey gidi günler. Çok afedersiniz de, pok vardı da büyüdük sanki.

Murat'
03.01.2011, 20:08
Çocukluğum Ortahisar'da geçti. 20 sene önce. Mahallenin çocukları elimizde poşetlerle kapı kapı gezerdik. Poşetleri kapı koluna asar, kapıyı çalar kaçardık. Bir müddet sonra torbaları gider alırdık. İçleri meyve ve kuruyemiş dolu olurdu. Geleneksel bir olay olduğundan kimse boş çevirmezdi poşetleri. Arada portakal kabuğu koyanlarda olmuyor değildi. Ey gidi günler. Çok afedersiniz de, pok vardı da büyüdük sanki.


Aynen Gökçe abi biz de yapardık ancak ben çok korktuğum için sadece amcamın kapsınına torba asar kaçardım.

EmreYavuz61
03.01.2011, 20:22
Vay anasını ilk kez duydum böyle birşey...Babamda anlattı eskiden köyde yaparlarmış...

fındıkoğlu
04.01.2011, 10:19
[QUOTE=Fatih BALTA;1917345119]Mesajları yenileyince gördüm başlığı Ganita'da olduğunu farketmeden, aha dedim bir basketçi daha aldık. :)

Çok güldüm gülünecek halime bende buna yakın bir düşünce içersine girdim başlığı görünce....:D:D

Cengiz Çubukcu
04.01.2011, 10:39
1 sene köyde dedemlerle durdum ilkokul birdeydim, işte o zaman hayal meyal hatırlıyorum böyle bir şeyi....insan böyle değerlerin kaybolduğuna her şeyden çok üzülüyor....Melek nasıl bir şey düşünüyorsunuz?

Melek
04.01.2011, 11:32
1 sene köyde dedemlerle durdum ilkokul birdeydim, işte o zaman hayal meyal hatırlıyorum böyle bir şeyi....insan böyle değerlerin kaybolduğuna her şeyden çok üzülüyor....Melek nasıl bir şey düşünüyorsunuz?

Cengiz abi kısaca özetliyim Espira'da sahne olan İlyas abinin kapısına elimizde kemençe ve torbalarla baskın yapıcağız önce torbalarımızı doldurucağız sonrada içerde tekerlemelerimizi söyleriz :) veee Horona başlarız :alkış:

Murat Hızal
04.01.2011, 11:48
Ben de bizim pederden duymuştum.

Sanırım Rumlardan kalma bir gelenek, yanlışım olabilir düzeltin lütfen.

Babamın anlattığına göre bir nevi Cadılar Bayramı'nın yerli versiyonuymuş.

Çoçuklar birbirini Karakoncolos ve ibur& dibur ile korkuturlarmış.

(İbur ile dibur'u sormayın valla ben de bilmiyorum:))

Emrullah
04.01.2011, 12:26
Cengiz abi kısaca özetliyim Espira'da sahne olan İlyas abinin kapısına elimizde kemençe ve torbalarla baskın yapıcağız önce torbalarımızı doldurucağız sonrada içerde tekerlemelerimizi söyleriz :) veee Horona başlarız :alkış:

Kapıya sığırla dayanın. :) Sığır içeri sağ ayakla girerse anlayın ki 2011 pereketli geçecek. Yaptınız mı tam yapın bari. :)

Erdinç Dilek
04.01.2011, 13:53
kalandarın sabahı Ayşe teyzemiz kalandarı kırmaya gelirdi evimize:)kafamı kaldırırdım yataktan noluyo diye ayşe teyzem dolanırdı evin içinde birde birşeyler okurdu çıkardı hemen:)

Nytre
05.01.2011, 16:31
KALANDAR ZAMANI DENİZDEN GELEN DÜŞSEL YARATIK: KARAKONCOLOS

http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/hs067.snc6/167698_129370450458851_100001576909797_185366_1272 287_n.jpg

Akşam dede eve geldiğinde, ocağın başına toplanılır. Sırtlar hep üşür ocak başında, ateş sadece önleri ısıtır. Ömrü denizlerde geçmiş balıkçı dedeleri mutlaka Karakoncolos'a rastlamıştır diye düşünürler ve merakla sorarlar:
-[COLOR="Red"]Dede, karakoncolo nedur?
- Karakoncolo?...
- He…
- Kapildum denizde bir Karakoncolo’ya...
- Nasıl kurtardun ondan?
-"Adun neduur?" diye sordi, dedum: Karareis
-Beyaz desen ne olur?
-Beyaz desen baturur seni… Sordi: "Yükun neduur?" Dedum: karabuğdaa..
-Beyaz desen ne olur?...
-Beyaz desen baturur seni.
-E biz nerde bulacağuz oni?
-Yarun kalandardur, gelecek denizden, inun yaliya doğri, görursunuz.

Karakoncolos
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara
Türk mitolojisinde, Karakoncolos, 'kara renkte ve çirkin olarak tasarımlanan bir umacı, bir kötülük cini'dir. Özellikle Kuzeydoğu Anadolu Türk kültüründe yer etmiş ve Bulgar folklorunde de rastlanan bir yaratıktır. Bir tür öcüyü andıran karakoncolos pek dehşetengiz sayılmaz ve zararsız olduğuna inanılır. Bununla birlikte zaman zaman gerçek anlamda şeytanî bir şekilde betimlendiği de olmuştur. Kürklü olduğuna inanılan bu yaratığın isminin Yunanca Kalikantzaris'den gelmiş olması olasıdır.

Bulgar folklorunde yaratığa verilen Bulgarca isim ise Karakondjul'dur ve geceleri gezdiğine inanılır.

Melek
05.01.2011, 17:06
Kapıya sığırla dayanın. :) Sığır içeri sağ ayakla girerse anlayın ki 2011 pereketli geçecek. Yaptınız mı tam yapın bari. :)

Emrullah mekan Taksimde oraya sığırı nasıl getiririm :D Bu haliyle yapmak çok da otantik olur tabiki ama ne kadar uygularız şartlar ne kadar el verir aslına uygun olması tabiki en güzeli ama bakalım.

LazAnisT
05.01.2011, 21:12
Emrullah mekan Taksimde oraya sığırı nasıl getiririm :D Melek bir arkadaşım var tam bir sığır.Ağzımda tüy bitti adam edemedim.Gerçeğini aratmaz.Çok lazımsa yardımcı olabilirim

magicyattara
05.01.2011, 21:25
Mesajları yenileyince gördüm başlığı Ganita'da olduğunu farketmeden, aha dedim bir basketçi daha aldık. :)

Hatta ikiz..:)

Melek
06.01.2011, 14:37
http://profile.ak.fbcdn.net/hprofile-ak-snc4/hs236.ash2/50512_182033465154992_3472215_n.jpg


16 OcakPazar : 16:- 21:00

Yer: Espira Çalgılı Meyhane
İstiklal Cad. No:48 Rumeli Han A-Blok Kat.3 (Rebul Eczanesi ustu-Kofteci Ramiz Karsisi-Aga Camii bitisigi) Taksim-İstanbul

Konuk Sanatçılar

-Yusuf Cemal Keskin
-İlyas Parlak
-Apolas Lermi
-Ekin Uzunlar
-Filiz İlkay Balta

Davetlisniz

Alibeyoglu
06.01.2011, 16:02
unutulmak üzere olan bir gelenek

Külünkoğlu
10.01.2011, 14:14
Yunanlılar gelmiş bunu da sahiplenmiş ama birilerinin ona söylemesi gerek.
Bu gelenek yunanlıların olamaz.
Sebebleri bariz bellidir. :)

Kerimcan Yıldırım
10.01.2011, 18:15
Melek anlamlı bir işe imza atmışsın yine. Sen olmasan bayağı bir eksik olacağız yahu!

Karakoncolos babamdan duyduğum bir kelimeydi, Çaykara dışında da bilinirmiş meğer.

Pazar günü buluşmak umuduyla, bakarsın tuluma da sararız sayende:)

Emrullah
13.01.2011, 12:40
Bu gün 13 Ocak yani Kalandar'ın 1. günü. Kutlu olsun...

Hazar_
13.01.2011, 12:51
Kapılara poşet koyulacak.Millet içine erzak koyup birbirine yardım edecek.Dayanışma artacak gibi..

Böyle bir gelenek nasıl Yunan'lıların olsun.

Emrullah
13.01.2011, 12:54
Kapılara poşet koyulacak.Millet içine erzak koyup birbirine yardım edecek.Dayanışma artacak gibi..

Böyle bir gelenek nasıl Yunan'lıların olsun.

Zaten bu gelenek Yunanlılara ait değil. Bu gelenek Karadeniz bölgesine hatta Trabzon'a has bir gelenektir. Trabzon'dan Yunanistan'a mübadele dolayısıyla göçen Rumlar bu adeti orada da devam ettirmiş olabilirler. Yani geleneğin aslı tartışılmaz Trabzon'a has bir gelenektir.

Nytre
13.01.2011, 13:13
Yunanlılar gelmiş bunu da sahiplenmiş ama birilerinin ona söylemesi gerek.
Bu gelenek yunanlıların olamaz.
Sebebleri bariz bellidir. :)

bölgedeki kimin daha eski olduuğunu tarih yazıyor zaten.

milletimiz hala rum ile yunanı aynı sanıyor.

hadi okulda öğretmiyorlar. peki kendimiz de mi merak etmiyoruz ?

bmn forum , trabzon diye başlık açmalı :D kentimizi , tarihimizi , turizmimizi , coğrafyamızı , müziğimizi , insanımızı , gelenek ve göreneklerimizi ...vs daha iyi anlamamız ve anlatmamız için.

leviathan_-1461
13.01.2011, 14:10
Zaten bu gelenek Yunanlılara ait değil. Bu gelenek Karadeniz bölgesine hatta Trabzon'a has bir gelenektir. Trabzon'dan Yunanistan'a mübadele dolayısıyla göçen Rumlar bu adeti orada da devam ettirmiş olabilirler. Yani geleneğin aslı tartışılmaz Trabzon'a has bir gelenektir.
Aşağıdakiler alıntıdır..

Yaban adamı; esmer tenli veya tüylü, dağlarda yaşayan, konuştuğu varsayılan, yeni yıl (Kalandar) zamanı ortaya çıkan, ustalıkla kandırılmaz veya bazı tedbirler alınmazsa insanlara zarar verebileceğine inanılan yaratık adı (Trabzon, Rize, Artvin)

“ḳaraḳoncola şiddetli kuzey rüzgarları estiği zaman büyük kayığında kürek çekerek dere boylarından yukarı çıkar önüne çıkanı yakar yıkar veya yer; bu yarı insani yarı hayvani azman yaratık kimseyi yemesin yada zarar vermesin diye halk yörenin yemekleri olan kuymak, huliya lahana döşemesi gibi yiye-cekleri bir tepside kapı dışına bırakır, yaradığın yemesini beklerdi; yaratığa şöyle bağırılırdı: karakoncola ne istersin? Kuymak mi yoksa buzakmi? eğer yiyecek bir şey bulamazsa evin küçük erkek çocuğunu yermiş” (Sürmene Mahno)

Trabzon Şalpazarı ve Rize merkez bölgesinde karakoncoloz miti, Trabzon bölge-sindeki orjinal adı ve hikayesinden biraz u-zaklaşsa hatta yörelerde Türkçeleşerek ‘yaban adamı’ (Şalpazarı, Rize merkez) veya Lazca konuşulan köylerde aynı anlamdaki ‘germaḳoçi’ olarak anılsa da, tam olarak unutulmuş değildir:

Karakancala “daha çok kış aylarında dışarda, ıssız yerlerde dolşatığına inanılan cin peri türü varlıklar” G 107 (İkizdere)

Karakoncolos zamani “kışın soğuk günleri” (Rize merkez), GN 47; “Koncoloz Aralı-ğın son altı günü ile Ocağın ilk altı günü gelir. Koncoloz gelecek diye ahırların kapısı kömürle çizilir, ipler saklanır, baltalar sak-lanır, sondekler saklanır. Koncoloz gelecek diye kapılar kitlenir”, “Koncolozun sandığı vardı. Koncoloz adamı öldürür sandığına ko-yardı. Daha çok suyun başında olurdu, gece kapıya su almaya çıkınca koncoloz önümüze dururdu” GB 84 (Hemşin); karakoncilo “Ge-nellikle 25 Aralık ile 5 Ocak arasında in-sanlara görünürmüş. Evlere girer, insanların sohbetlerine ve eğlencelerine katılır, yapılan her şeye ortak olur ama kimseye zarar ver-mezmiş. En önemli özelliği insanlar ne yaparsa yapsın aynısını taklit etmesiymiş” PK 106 (Of Çoruk); ḳaraḳoncilo “karakoncilo zamani serander açılmaz, yoksa kıtlık gelir” (Çaykara); ḳonḉoloz “tam olarak tanımlana-mıyan bir yaratık, sadece çocukları korkut-mak için adı söylenir, insanlarla Trabzon ve Rize’de olduğu gibi diyalog kurduğuna dair anlatı tespit edemedim” (Yusufeli); ḳara-goncolo (Sürmene Aso); koncoloz “yeni doğmuş çocukların ciğerini çektiğine inanı-lan düşsel bir yaratıktır” YU 946 (Artvin)

Kelimenin çoğul kullanımına da rastlanmıştır “kara koncilar gelur ha” (Of); ḳoncoloz (Ho-pa Hemşin)

Lazca üoncolozi İA 220

Karakoncolozun Rumca konuştuğuna dair bir text kaydedilmiştir:

karakonculu “e kalo_beykana Ba:ırdỊ ona/ yanỊ/ peykana dedύύm ba˚baanne demäk/ e kalo beykana/ komoda pola koci:y apola / ekmek Bol dẹy/ fasuly Bol dẹy/ bana dẹy versänanız dẹy/ versänanız bana dẹy/ ben da yiyeyim/ ola[r] da bö[y]le verύdile ona/ kaBỊnύn şeyinde/ yerdiler” BR 25 (Of Çufa-ruksa); kancaloz “kurt; saldırgan yabani ya-ratık” (Çamlıhemşin Aşağıviçe)

Karakoncolozun ateşle kandırılıp kaçırıl-ması motifi tüm bölgede yaygındır:

Rize ili, Çayeli ilçesinde:

“Adam Güzeltepe Köyü’nün İncearap Mahal-lesi’nde kalif içinde ayı beklerken kendir so-yuyormuş. Bir aralık yaban adamı gelmiş, kalif bekçisini taklit etmeğe başlamış. Kalif bekçisi kibrit çakmış, ayağındaki tüyleri yak-mış. Yaban adamı da aynı hareketi yapmış. Fakat çok tüylü olan yaban adamının bütün vücudunu alev sarmış. Bunun üzerine yaban adamı bağıra bağıra dereye doğru gitmiş. Yolda “Ben kendim ettim!” dermiş” SK1 270

Aynı motif, Trabzon ili, Of ilçesinde tes-pit edilmiştir:

“karỊ ne yaBaysä o karakonculu da onỊ ya-Bay/ Bu karỊ ben ne yaBayỊm dedi/ etti etti da o şeyläre/bi aDeşe tύtύştύrdi/o da Du-tύştύrdi_ni/kendi tύylarỊna/ aldỊ aDeşa/ ba:Ịra ba:Ịra/rύmca gene eğo_men_-e-Bika-Do ben ba:ettύm oni/ ben ba:ettύm oni derGän kaşDi” BR 25 (Of Çufaruksa)

Çaykara Şur köyünde “Sultan Murat dağlarının karşısındaki Matur dağinda bir çoban varidi. Bi gün dağda koyinlarini kaya-luklarun içine yaturduktan sonra ateş yakti. İsinmeğe başladi. Geç vakit yari insan yari heyvan tüyli vahşi bir mehluk geldi. Ne yabayisun dedi ona. Oda isiniyurum dedi. O vehşi mehluk dedi benda isineyim nasi isineyusun. O da aldi eline çirayi yakti kendi üzerine yaklaştırdı. Ha boyle isiniyrum dedi Karakoncilo olan bu mahluk oda aldi cirayi yaktu ustina tuttuğu gibi çatur çatur yan-maya başladı. Oy oy deyup bağırmaya baş-ladı. Uzaklardan bi ses ona bağirdi ola ne oldi sana karakoncilo dedi ki yanayirum yanayirum odeki ses cevap verdi ola kim yakti seni. O da cevap verdi kendi kendume kendi kendume yanayrum” ŞUR 29

Türkçe en eski kayıt 17. yüzyıl Evliya Çelebi’nin seyehatnamesindedir:

“Rum kefereleri ekseriya Esvet Nikola ve Sarı Saltık ve Meryem Ana ve Kasım ve Ayanta ve Hızır İlyas ve Şemun ve Bertuk ve Kara Koncoloz nam bednamları günlerin-de perhiz üzere oldukları zaman bu balık pazarı aşbazları yağsız taamlardan bakla ve nohud ve mercimek ve galeta ve ipsemata ve ipsomisko yani ekmek tiridi ve alkuryasa yani hıyar boranisi ve kormidiya yani soğan dolması bir güne yağsız üzüm taamlaru pişirüb...” EV 2371

< Yunan folklorunda bir Deniz cini olarak geçen kalikantzaros (καλλικάντζαρος) adlı bir deniz cini ve hikayesi çeşitli varyasyon-larıyla Türk ve Arap dünyasına yayılmıştır:

qârâqendlûz “bir çeşit vampir” (Cezayir)

Karakoncolos’un ilk hecesi olan “kara” kelimesi, Yunanca orijinli olmakla birlikte aynı zamanda Türkçe “siyah” anlamına denk geldiğinden bu kök kullanılarak benzer çağrışımlar yaratan yeni kavramlar yaratıl-mıştır: karakura (Erzurum, Akçaabat), LF 521

Anadolu’da conkalaz “adı masallarda ge-çen efsanevi kadın cazı karı” SD 283 (İçel, Konya), congalaz “ihtiyar kadın” SD 283 (Konya, Kastamonu, Konya), karacoňgolos “Ocak ayında meydana gelen bir fırtına” AD 202 (Çorum), kancaloz AD 200, koncalıs AD 244 (Tahtacılar aşireti), congalamas SD 1638 (Çanakkale)

Sürmene Mahno köylerinden derlediğim varyasyonun yani karakoncolosun denizden bir kayıkla gelmesi örneğinin orjinaline ya-kınlığı dikkat çekicidir.

Lakap olarak kullanıldığını bizzat kendi köyümde tespit ettim: Karakoncoloz Enver “Kiliste askerliğini yapan güneş altında faz-laca nöbet tutturulan Enver askerden kapkara dönünce, köyde bu lakap yakıştırılmış” (Sürmene Maċuka)

Aralık ayının son, Ocak ayının ilk haftasına rastlayan günlerde insanlara görün-düğüne inanılan Hemşin varyantında adı koncolos’dur ve Trabzon varyantlarının aksi-ne dişi de olabilir, elinde tapul tarağı (bir çeşit yün tarağı) ile dolaşır ve karşısına çıkan insanlara bir takım sorular sorar bu sorulara içinde kara kelimesi geçen cümle-lerle cevap vermek gerekir aksi taktirde e-lindeki tarağı insanın kafasına vurarak onu öldürebilir:

“Adın ne? Kara Mahmut/Nereden geliyor-sun? Karaköyden/Nereye gidiyorsun? Kara-dağa” benzeri cevaplarla kişi koncolosdan kurtulabilir. Yine Hemşin varyantında yılın diğer zamanlarını deniz kenarında kum ele-mekle geçirdikleri anlatısı mitin orjinal çıkış noktasıyla bağlantısını tam koparmadığının göstergesidir:

“Koncolozların yılın diğer mevsimlerinde bilinmedik bir deniz kenarında elindeki eleklerle kum ölçmekte olduklarına inanı-lırdı. Eleğin altı delik olduğu için kum alttan boşalır, Koncoloz tekrar tekrar doldurmaya devam ederdi. Bu durum Allah tarafından kendilerine verilmiş bir bela olarak köylere dağıtılacakları zamana kadar sürer gider” RK 256 (Hemşin)

http://album.ozhanozturk.com/albums/userpics/10060/normal_koncolos%202.jpg
Trabzon maçka yazlik köyü(livera) kalandar(koncolos) gecesinden bir fotoğraf. Liveralı gençler.Kişiler sol baştan: Ö.Faruk karagöz,Murat Uzun,Uğur Başlar,Okan Mısır,Tuncay Albayrak,Mehmet Uzun, Ali Kantarcı,Hayrettin Karagöz ve Yavuz Başlar



Kalandar zamanı (Bk) düzenlelen seyirlik köy oyunlarında karakoncoloz (momoyer/ dede) oyunun temel kahramanıdır:

“Başına, gövdesine inek veya koun deri-sinden bir elbise geçirilir. Yüzü is (maneya) ile iyice karartılmıştır. Pantolon yırtık, pırtık, iyice yıpranmıştır. Elinde kızı ve kendini ko-ruyacak bir değnek vardır. Değneğin ucuna bir şiş iyice sokuşturulup, yerleştirilmiştir. “Karakonçilo” olan fert ayrıca üstüne ziller takmıştır. Evlere gidilir. Kapıyı çuvallı olan çalar. İçeri girildiğinde konuşmamaya dikkat edilir. Evin müsait bir köşesinde horon yapılır. Horondan sonra çuvala en büyük tas işaretle onun zahire (mısır) doldurulmasını değnekle belirtir. Ve yahut para istenir. Eki-bi rahatsız edecek olan olursa değneği, şişli değneği yumuşak yerinde hisseder. Bu oyun hala oynanmaktadır” ŞUR 22 (Çaykara Şur)

Karakoncoloz miti ve Kalandar gecesi seyirlik oyununun dağılım alanı ve tüm var-yantlarını derleme çalışması bugüne değin yapılmamış olsa da Trabzon, Rize ve Hem-şin folklorunda önemli bir motif oldu-ğunu belirtmekte yayar var. Hemşin kültürünün güney sınırını oluşturan İspir İlçesi, Pa-zaryolu (Norgah) köyünde bile temel motif yani karakoncolozun kalandar zamanı or-taya çıkması, evlerden yiyecek almaya gel-mesi ve adına oynanan seyirlik oyun pek değişmemiştir:

“Yılbaşı kışın tam ortasıdır. Gençler kendi aralarında oyunlar düzenlerler. Birisini ayı kılığına sokarak, her tarafını zillerle donatır-lar. Ayının bir de sahibi olur. Ayı ev ev do-laştırılır, çalınan tef ile ayı şıngır şıngır oy-nar. Ev sahipleri, torbalarına bulgur, gendi-me, kuru meyve, dut, ceviz koyuncaya ka-dar sürer. Yılbaşı gecesi herkesin uyanık olması gerekir, yoksa Karakoncolo’nun ev-lere gireceği ve bazı yiyeceklerin bereketinin kalmayacağına inanılırdı”

Lazca germa üoçi “dağ adamı” İA 145

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kürtler “sersal” adı verdikleri yılbaşı gece-sinde benzer bir eğlence düzenlemektedir. Diyarbakır’ın Çınar İlçesine bağlı Üzümbahçe Köyünde çocuklardan bazıları kadın kılığına girmekte, bir kişi ise dede kılığında (Kürtçe Kalesersale “Yılbaşı Dedesi”) olmakta ve ev eve dolaşılarak köy halkından yiye-cek toplanmaktadır. Çocuklardan birisinin taşıdığı çuvalda toplanan hediyeler araların-da paylaşılmaktadır.

Anadolu’da congolos adıyla bilinen inanış yöreden yöreye küçük farklılıklar içermektedir. Yozgat’ta da kışın en şiddetli za-manı “Congolos ayı, Congolos girdi, Congolos çıktı” olarak isimlendirilen 7 gün içeri-sinde (karakıştan [14 Aralık] 4, zemheriden 3 gün alır) ortaya çıkar ve bazı evlere uğrar-mış. Açık bulunan su ve yiyeceklerin içine kusup, çişini yaptığından bu su ve yiyecek-leri tüketenler marazlanırlarmış. Gece derin uykuda olan bazı kişileri isimleriyle dışarı çağırır, uykulu haldeki kişiyi orman içinde bir yerlere getirip bırakır, uyanamayıp evine dönemeyenler donup kalırmış. Congolosun eve uğramaması için bu günlerde pancar kaynatmak gerekliymiş (Özbaş, 1967: 7)

Metin And, Kara Koncolos’ların Rumca karşılığı olan Kalikantzari’lerin evlerin ateşini söndürüp eve bacadan girmek istediklerine inanıldığından, bu açıdan oyunda ateşçinin elindeki sopa ile ateşi karıştırmasının sem-bolik bir önemi olduğunu vurgulamış, bu adetlerin Dionisos kalıntısı olduğunu iddia etmiştir DAK 47.

Fatih Yücel
13.01.2011, 14:58
Melek anlamlı bir işe imza atmışsın yine. Sen olmasan bayağı bir eksik olacağız yahu!

Karakoncolos babamdan duyduğum bir kelimeydi, Çaykara dışında da bilinirmiş meğer.

Pazar günü buluşmak umuduyla, bakarsın tuluma da sararız sayende:)

Kerim abi süleyman abi de eski yentelidir :D bakma hayrat yazdığına.

Melek
13.01.2011, 15:50
Melek anlamlı bir işe imza atmışsın yine. Sen olmasan bayağı bir eksik olacağız yahu!

Karakoncolos babamdan duyduğum bir kelimeydi, Çaykara dışında da bilinirmiş meğer.

Pazar günü buluşmak umuduyla, bakarsın tuluma da sararız sayende:)

Hayırlı Kalandarlar,pazar günü görüşmek üzere.:alkış: poşetini unutma :p

Hazar_
13.01.2011, 18:13
İlk kalandarcılar gelmeye başladı bizim eve.

Selim Turan
14.01.2011, 04:18
Çocukluğum Ortahisar'da geçti. 20 sene önce. Mahallenin çocukları elimizde poşetlerle kapı kapı gezerdik. Poşetleri kapı koluna asar, kapıyı çalar kaçardık. Bir müddet sonra torbaları gider alırdık. İçleri meyve ve kuruyemiş dolu olurdu. Geleneksel bir olay olduğundan kimse boş çevirmezdi poşetleri. Arada portakal kabuğu koyanlarda olmuyor değildi. Ey gidi günler. Çok afedersiniz de, pok vardı da büyüdük sanki.

Bizde küçükken yapıyorduk bunu. Hatta bugünde mahallenin uşakları kapılara torba koyuyorlar. Ölmüş bir gelenek değil yani. Haa kimse karakoncolos nedir diye sorsan bilmez ama :) bu arada uşakların kafaya sokayım kalandar zamanı haydi bakaym apartmanları bi dolanın diye :)

Külünkoğlu
14.01.2011, 08:26
bölgedeki kimin daha eski olduuğunu tarih yazıyor zaten.

milletimiz hala rum ile yunanı aynı sanıyor.

hadi okulda öğretmiyorlar. peki kendimiz de mi merak etmiyoruz ?

bmn forum , trabzon diye başlık açmalı :D kentimizi , tarihimizi , turizmimizi , coğrafyamızı , müziğimizi , insanımızı , gelenek ve göreneklerimizi ...vs daha iyi anlamamız ve anlatmamız için.
Tarihin yazması bir yana bu adet bariz bir şekilde belli olduğu gibi "Şaman" adeti.
Şamanlık niree yunanlılar nireee. :)

Kerimcan Yıldırım
14.01.2011, 12:16
Hayırlı Kalandarlar,pazar günü görüşmek üzere.:alkış: poşetini unutma :p


Annemin eczanesi nöbetçiymiş bu pazar. Yattı benim Kalandar kutlaması:(

Selim Turan
14.01.2011, 13:01
Bence bu adet Bulgarlarda Kuzey ülkelerinde de varsa kesin Kuman Kıpçak Türklerine aittir. Zaten Kemençe ve Horon'da onlara yani bizlere ait :D

Yahu yaratığın adı "Kara"koncolos Türkçe...

Bu arada bu karakoncolos olayını tuttum. Filmi falan yapılabilir. Baksana uluslararası şöhrete'de sahip. Popüler kültüre yer edebilir kolayca...

Yada maskot falanmı yapsak ne etsek... :)

Misina
13.01.2012, 08:37
Bugün Kalandarın 1'i hayırlı Kalandarlar.

Sefer A.
13.01.2012, 13:03
gelenek melenek anliyorum da, bu kalandar hristiyanlar'in bir gelenegi degil mi, daha dogrusu ortodokslar'in ?? rusya'da da bugün kutlama var yanilmiyorsam..... yani demem odur ki, bu gelenegi sahiplenmek, ve ya sürdürtmek adina ne derseniz deyin, bana pek dogru gelmiyor... tipki "noel" dedikleri seyin sanki Türkiye'de de kutlanilmasi gerekirmis gibi televizyonlarda orda burda karsimiza gelmesi gibi, çok saçma seyler bunlar, gidin baska ülkelere bakin Kurban Bayramimizi kutluyorlar mi ve ya kutlamaya gerek yok eslik ediyorlar mi....
ha kendini Rum hisseden ve ya Hristiyan olan komsularimiz varsa tabii ki eslik edebiliriz ve ya Bayramlarini kutlayabiliriz, de ortada fol yokken yumurta yokken seneleeer önce Rumlar'in yaptigi söylenen bir kutlamayi devam ettirmemiz bana pek dogru gelmiyor....
daha kendi örf ve adetlerimizi dogru dürüst sahiplenemezken hele, gidip de kalandaris kulandaris ile ilgilenmemiz bana garip geliyor...

yanlis anlasilmayayim, herkes özgürdür istedigini kutlar da, ufak bir uyari yapmak istedim, kendi fikirimi yazdim :)

Misina
13.01.2012, 16:12
Sefer yazın köye geldiğinde yaşlı nenelere sor Kalandar geleneğini.Hristiyan geleneği olmadığı aksine çok güzel yaşatılamsı gereken bir değer olduğunu anlatsınlar sana.

Selim Turan
13.01.2012, 20:37
Batı'daki Halloween yani Cadılar bayramının bir farklı türü kanımca. Çünkü Batı'da da çocuklar farklı kostümler giyip kapı kapı dolaşıyor ve şekerleme alıyorlar. Buradakinde ise orijinalinde karakoncolos kılığına giren çocuklar köy köy kapı kapı gezip fındık fıstık meyve falan alıyorlar.

Sanırım bölgemizin bir çeşit paganist ve hristiyan geçmişinin ürünü İslâmiyet kronolojik bakımdan tabiki daha sonradan geldiği için normal olarak düşünülmesi gerek.

Her kimden veya inanıştan gelirse gelsin. Bu gün bunu kutlayanlar veya yaşayanlar Hristiyanlık veya Paganist amaçlı yapmıyorlar. Kimseninde imanıyla inanışıyla alakası olmayan bir çeşit kültürel öğe olmuş yerleşmiş coğrafyaya...

Uzun lafın kısası deniz kenarlarından uzak durun Karakoncolos saldırabilir :D

Söylencelerde yaylalardan deniz kenarlarına kadar her bir yerde görüldüğü yazılmışsa da :)

Sefer A.
14.01.2012, 01:05
Sefer yazın köye geldiğinde yaşlı nenelere sor Kalandar geleneğini.Hristiyan geleneği olmadığı aksine çok güzel yaşatılamsı gereken bir değer olduğunu anlatsınlar sana.

yaa neneler bu gelenegin nereden geldigini biliyorlar mi ki, hem iyidir kötüdür o ayri mesele tartistigim o degil ki :)
hem Hristiyan gelenegi degilse 13'üne denk gelmesi rastlanti mi oluyor o zaman ? çünkü aralik 25 noel'i kutlamayanlar ocak 13 kutluyorlar =)

galyanlim
16.09.2012, 16:50
bizim köyde eskiden kutlardık...
gençler buluşur evleri dolanırdık o ara bir birsürü maniler söylerdik
toplanan nevaleyi biryerde oturur paylaşırdık
tabi ocak ayın 24 de mısır felan olmaz bizim oralarda genelde fındık elma su armutu
yemek felan verirlerdi bişe vermeyenin bacasından içeride kar atardık ocağı sönsündiye :)

galyanlim
16.09.2012, 16:54
http://www.youtube.com/watch?v=lwVHpc980A4

Yiğit Gayretli
16.09.2012, 17:36
Bu ne gada güzel bir başlıktır :) Nasıl oldu da daha önce fark etmedim :)

Zafer Keskin
13.01.2013, 14:24
Kalandar gununuz kutlu olsun. Lutfen bılmeyen arkadaslarımızıda aydınlatalım. Kulturunu unutma ey genclık ;)

Kader KORELİ
13.01.2013, 14:47
lxgZdWniV6Y

Yunus Emre AYAZ
13.01.2013, 15:35
başlığı gördüm merak ettim hayatımda bu yaşıma geldim ilk kez duydum annemle babama sordum gülümsediler hadi bu gece çıkda kalandar et dediler :) meğer onlar biliyormuş güldüler sen nerden duydun diye babam eski günlerden anlattı çok eğlenceli bişeymiş galiba.

herkesin kalandar günü kutlu olsun.

Cihad Varlı
13.01.2013, 16:42
Eve gidince ilk işim bunu sormak olacak. :)

Yiğit Gayretli
13.01.2013, 19:35
Kalandarınız kutlu olsun :)

B61
13.01.2013, 19:44
Kalandar kutlu olsun :)

Fatih
13.01.2013, 23:48
Kalandar'da herkes eline bir poşet alıp kapıları çalardı kapıyı açanlar da meyve sebze fındık fıstık artık ne varsa poşete doldurup kapıyı kapatırdı ne güzel günlerdi...

Kutlu olsun hiç unutulmasın.

Hamdi Karamahmutoğlu
14.01.2013, 01:17
Dakikalardır başlığa kilitlendim kaldım.
Elinize sağlık, eskileri, unutulmaya yüz tutanları hatırlattınız bize.
Of'ta, benim köyüm olan Yukarı Hastikoz'da Karakancilo bir varlıktan daha çok bir zamanı, soğuk günleri simgeler.

Misina
14.01.2013, 10:38
Kalandar gecesi devlet bacası
Tasımı dolduran cennet hocası
Doldurtmayan cehennem hocası

Kalandarımız kutlu olsun.

Sibel
14.01.2013, 15:05
Ben çocukken köyde bir kalandar akşamı yine.
Kapı çaldı, kalandarcılar geziyor tabi.
Kapıyı annem açtı. Çubuğun ucunda şimdiki eniştem:D
Ablamın kapıyı açacağı umuduyla gelmiş.:))
Geldiği gibi döndü:)

Zafer Keskin
17.01.2013, 09:42
Ben çocukken köyde bir kalandar akşamı yine.
Kapı çaldı, kalandarcılar geziyor tabi.
Kapıyı annem açtı. Çubuğun ucunda şimdiki eniştem:D
Ablamın kapıyı açacağı umuduyla gelmiş.:))
Geldiği gibi döndü:)

:D:D:D:D ey gidi eyy

A.Ali Karanis
13.01.2016, 21:28
Kalandaris kulandariss :)

Kalandarınız kutlu olsun..

omondoles
13.01.2016, 23:11
https://www.facebook.com/dunyadaki.alithinoslular/videos/330050333694722/


Çaykara/Uzuntarla köyü(Alithinos)


Loading %61..

Adem Akyüz'
14.01.2016, 01:20
Her geçen sene kapının çalınma sayısı daha da azalıyor.. :(

Sencer Bulut
14.01.2016, 03:30
https://www.youtube.com/watch?v=ZJulfKTu_3Q

Yönetmenliğini yaptıgım Kalandar gecesinde yapılan Alatakolos geleneği. 2 sene önce başlık acmıştım silinmiş galiba buradan tekrar paylaşayım dedim :)

Ozan Yılmaz
13.01.2019, 01:17
KalandarDergisi@KalandarDergisi (https://twitter.com/KalandarDergisi)

-Kalandar, Rumi takvimin ilk ayıdır.

-Kalandarın birinci günü, miladi takvime göre Ocak ayının 14’üne tekabül eder.

-13 Ocak gününü 14'üne bağlayan gece Doğu Karadeniz'de özellikle Trabzon'da kalandar gecesi olarak kutlanır.

#Kalandar (https://twitter.com/hashtag/Kalandar?src=hash) #Tonya (https://twitter.com/hashtag/Tonya?src=hash) #Maçka (https://twitter.com/hashtag/Ma%C3%A7ka?src=hash) #Livera (https://twitter.com/hashtag/Livera?src=hash) #Trabzon (https://twitter.com/hashtag/Trabzon?src=hash) #Kültür (https://twitter.com/hashtag/K%C3%BClt%C3%BCr?src=hash)


KalandarDergisi@KalandarDergisi (https://twitter.com/KalandarDergisi)

KALANDARINIZ KUTLU OLSUN

Bu gece kalandar gecesi,
Yandi pilav tenceresi,
Şeker vardır ezilecek,
Suyu vardır suzulecek,
Bekletmeyin e komşular,
Çok kapılar gezilecek


https://pbs.twimg.com/media/DwvNYrRWsAA4bmz.jpg

Gökhan Uzun
15.01.2019, 12:15
Ben hep anneannemden dinledim ama kışın şehirde olduğumuz için hiç bizzat yaşamadım. Güzel bir gelenek :)

beratika
10.01.2024, 18:38
12 Ocak Cuma akşamı gerçekleştireceğimiz , o geceye ait adetleri canlandırmaya çalışacağımız, memleketimizin kültürel miraslarından olan geleneksel "Kalandar Gecesi" ne tüm hemşehrilerimiz davetlimizsiniz.
https://static.xx.fbcdn.net/images/emoji.php/v9/t5c/1/16/1f5d3.png 12 Ocak 2024 , Cuma
https://static.xx.fbcdn.net/images/emoji.php/v9/t29/1/16/1f551.png 19.30
https://static.xx.fbcdn.net/images/emoji.php/v9/tf8/1/16/1f3e2.png Çaykara ve Dernekpazarı Kültür Yardımlaşma Derneği , Akşemsettin Mah. Hissedar Sok. No:18 Fatih - İstanbul
(Historia AVM Arkası) , Restoran Katı 5. Kat

jpositve
10.10.2024, 02:09
https://youtu.be/Pc3xJZ_eJ-I
Guzel bbir filme benziyor. Kalandar icin de Koprubasinda Aksu koyu muydu her sene eski Kalandari yapiyorlar videolarini canli yayin seklinde facebooka koyuyorlardi. Bu sene yine yaparlar herhalde. Kalandaris kulandaris...

Kalandar sogugu izle
https://www.hdfilmcehennemi.mom/film/kalandar-sogugu-2015-izle/

Kalandar eksi
https://eksisozluk.com/kalandar--1483151

Kalandar sogugu eksi
https://eksisozluk.com/kalandar-sogugu--4928870

Kalandar vikipedi
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Kalandar

Kalandar sogugu vikipedi
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Kalandar_So%C4%9Fu%C4%9Fu#:~:text=Kalandar%20So%C4 %9Fu%C4%9Fu%2C%20Mustafa%20Kara'n%C4%B1n,yapan%20N uray%20Ye%C5%9Filaraz%20yer%20almaktad%C4%B1r.

Kalandar sogugu beyazperde
https://www.beyazperde.com/filmler/film-241457/

Kalandar sogugu sinemalar
https://m.sinemalar.com/mobileweb/movieInfo/236081

Kalandar sogugu imdb
https://www-imdb-com.translate.goog/title/tt4518234/?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc

jpositve
17.01.2025, 22:40
https://youtu.be/On1rzvTZ_HE
Turgut bayraktar bu videoyu 2 yıl önce hazırlamış, gayet güzel olmuş.

jpositve
17.01.2025, 22:41
https://youtu.be/AQsLGtkmySI
Turgut bayraktarın yaklaşık 11 ay önce başka bir güzel kalandar videosu.

jpositve
17.01.2025, 22:43
https://youtu.be/qE_BNovND7k
bu da 4 gün önce 13 ocak 2025 de Trabzon'da meydanda yapılan kalandar kutlaması. Belediye başkanı Ahmet Metin Genç de orada. Herhalde kutlamayı belediye organize etti.

jpositve
17.01.2025, 22:45
https://youtu.be/06D16TKH5H4
bu da dün 16 ocak perşembe Çaykara'nın Uzuntarla köyünde kalandar kutlaması normalde Sürmene'nin Aksu köyünü bu tip etkinlikleri yaparken görüyordum.