PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Trabzonspor "Fabrika Ayarları"na dönsün



Tunga
11.12.2007, 10:45
Trabzonspor "Fabrika Ayarları"na Dönsün

"Default" seçenekleriyle büyük olmuş kulüp, özüne dönsün

Trabzonspor Fabrika Ayarları*na Dönsün

Trabzonspor, diğer büyüklerden farklıdır. O farka rağmen ve hatta o farkı sayesine şampiyon olabilmiştir.

Rakipleri olan yerli – yabancı kulüplerle hiçbir zaman maddi olarak aynı seviyede olmamıştır; ama başarılı olmak için bu mazerete de sığınmamıştır.

Nedir Trabzonspor’un fabrika ayarları?

* Karadenizli olmak veya öyle hissetmektir,

* Hiç kimseden – kurumdan yardım gelmeyeceği varsayımı ve bilinciyle hareket etmektir,

* Parayla alması mümkün olamayacak kabiliyetleri yetiştirmek, ona değer vermektir,

* Geride kaldığında, ya da mağlup olduğunda bunu hazmedememektir,

* Geride kaldığında, ya da mağlup olduğunda rakiplerine her an geri gelebileceğini hissettirebilmektir,

* Ne başarıya, ne de başarısızlığa teslim olmamak ve alışmamaktır,

* Küçüklere saygı duymak, diğer büyüklere hırslanmaktır,

* Kendini küçük görmemek,

* Kendini büyük görmemektir,

* Elindekini, avucundakini zafer için ortaya koymak, başkalarından, diğer kurumlardan gelen destek ve yardımları beklemek bir yana, mağrur bir şekilde geri çevirebilmektir,

* Maddiyata karşı, manevi değerlerini yüceltmek, bunu ilerideki başarılar için maddiyata çevirebilmek, Alın teriyle oluşturduğu maddi – manevi gücüyle böbürlenmemektir,

* Bordo ve maviye asalet yüklemek ve orijinal renklerin tonlarıyla, tüm anlamlarda “oynamamaktır”,

* Kulübü taraftardan, taraftarı kulüpten dışlamamak, para ile saadet aramamaktır,

* Önüne çıkan engellerden yılmamaktır,

* Engelleri aşmak için gerekli enerjinin, kendi içinde olduğunun farkında olmaktır,

* Bu engelleri aşınca böbürlenmemektir.

* Cıvık olmamak, şımarmamaktır,

* Hiç kimseyi aldatmamaktır, hiç kimseye iltifat etmemektir,

* Kendini büyük değil, küçük, zayıf, araçsız, hiç saymak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanmak,

* Engelleri aştığında ise sana "BÜYÜK" diyenlere;

GÜLMEKTİR!


İşte TRABZONSPOR’un bu fabrika ayarlarına döndürülmesini ve bu şekilde yönetilmesini istiyoruz.

* bartuğ13

Nytre
11.12.2007, 11:07
aklın yolu birdir. peki bu yolun yordamını bilen kişi vardır?

Atalay
11.12.2007, 11:15
Ah be Tunga senin kafanı yordugun kadar bu kulübü yönetenler acaba kendi kafalarını yoruyarlarmı!!bence koca bir hayır!!

Tespitlerinin tümü dogru!!

Fabrika ayarlarına tabiki dönsünler..ben atölye ayarlarına bile razıyım!!

Erkut Ay
11.12.2007, 11:23
yine güzel bir yazı Teşekkürler....alt yapıdan futbolcu çıkmıyor artık ben bunda kasıt arıyorum son 10 yılda öne çıkan isim Fatih tekke Hüseyin Ufukhan bu resmen göz önüne seriyor ihmali yeni yönetimler alt yapıyla bizzat ilgilenmeli ve alt yapı görevinde revizyona gitmelidir Trabzonsporu parayla saadet bekleyenlerden tek ayıran fark kendi özüydü ihmalkar yönetim tarzı nedeniyle onu bile ellerinde tutamadı Trabzonspor yabancı Transfer politikasını kendine yakın ülkelerden tercijh etmelidir tarihide bunu istiyor....

Badaloğlu
11.12.2007, 11:26
Fabrika ayarlarına bir kaç ilavede ben yapmak istiyorum:

- Kongre zamanları tüm camianın güçlerin birleşmesidir.Entrikalarla oyun içinde oyun olan, son hafta; hatta seçim gecesinde bile kulislerin olmadığı bir sisteme dönülmelidir.

- Daha önce yönetimleri eleştiren gazetecilerin ve eski futbolcuların ilk fırsat'da kulüp'de kendilerini maaşa bağlatmaları ve taraftarlara tepeden bakmalarına son verilmeli...

- Kulüp eleştiriye açık olmalı (yapıcı)

- Taraftarların kulüp üzerinden meslek edinmelerine son verilmeli...

- 444 0 1967 hattında cevap veren kardeşlerimize Trabzonspor tarihi ve değerlerimiz öğretilmeli (kursa tabi tutulmalılar)

- Avni Aker stadının altında bulunan TS Club mağazasının olduğu bir yerde, maç günleri bu mağazanın kapısının önüne kadar korsan ürün satılan tezgahların açılmasına son verilmeli.Şehirde resmi ürün kullanılması kültürü aşılanmalıdır.

- Tribünlerde taraftarların forma ve atkı giyilmesi sağlanmalı.

- Şeref tribününde eski yönetilere kafa atılmasından vazgeçilmeli.Atanı'da kulüpten ihraç etmeli...

- Sözleşmeli futbolcumuzla durup duruken FİFA'lık olmamalıyız...

- Basın yayın organlarında, Türkiye genelinde zedelenmiş imajımızı çok acil düzeltmeliyiz...

Şimdilik bunlar aklıma geldi, geldikçe yazarım...

İHSAN
11.12.2007, 11:47
Ben kendi adıma , bahsi geçen tuşa basmayı çok arzu ederdim. :D

zeleka
11.12.2007, 11:49
Dunyada vede Turkiyede, cogunluk tarafindan kullanilan ve her kezin cogu zaman gordugu mavi goruntulu windows (default) systemine care olan her hastaya ilac olan Linux systemidir Trabzonspor.

Külünkoğlu
11.12.2007, 12:10
Trabzonsporumuzun fabrika ayarlarına geri dönmesi için bu ve bunun gibi başlıkların ziyaretçi akınına uğraması gerekir.

Faik Yılmaz
11.12.2007, 12:44
Tunga Abimdeki zor yönetimdeki herhangi bir üyede olsa inanıyorumki takım bu halde olmazdı....

bir yanda Maçtan sonra bir hafta kendini toparlayamayan taraftar diğer yanda yenildiğimiz maçtan sonra bile gülebilen bir başkan.....

Bmn gibi sivil insiyatif kuruluşları güçlendikçe takımını gerçekten sevdiği için gelecek yönetim üyeleri çoğalacaktır

CAFER ÖZER
11.12.2007, 12:46
Fabrika ayarlarına dönebilmenin tek şartı Barıştan geçiyor.
Trabzonsporun Trabzonsporludan başka düşmanıda yok dostuda yok,
En büyük dostumuz kendimiz,En büyük düşmanımız gene biz Trabzonsporlularız.
Fabrika ayarlarına dönebilmek için.
-Bir yönetim seçildiğinde Dışarda kalanların ayak oyunlarına girmediği Trabzonsporlular olması lazım.
-Yönetime seçilipte Kendi özbenliğini değil Trabzonsporu ön plana çıkarmak isteyen yöneticiler lazım,
Sidik yarışı içinde Olan yöneticiler olduğu müddetçe İstediğiniz Kadar Format atın fabrika ayarlarına geri dönüş mümkün olmayacaktır.
-Maçın bitimine 30 saniye kala sahaya giren Geri zekalıları DELETE tuşu ile silmedikçe Fabrika ayarları mümkün değildir.
-Düne kadar İstifa diye bağırdığın Yönetime,Gidiyorken Bizi bırakma diye yalvaranları GERİ DÖNÜŞÜM KUTUSUNA göndermedikçe Fabrika ayarlarına dönüş zor olacaktır.
-Trabzonsporun başına seçilen İnsanlar Kendi siyasi görüşümüzü temsil etmiyor diye Ona hakaret ettiğimiz Müddetçe Bu ayarları yapmak zor oalcaktır.
-Beğendiğimiz insanlar olduğunda Takımı kötü bile olsa,Canımız pahasına savunup,BEĞENMEDİĞİMİZ birisi Yönetici olduğunda daha göreve başlamadan Suçlamaya kalktıkça,Yok şu takımı tutuyor,Yok bu takımın taraftarı gibi suçlamalar oldukça, Bu fabrika ayarları zor olacaktır.
-Eskiden Futbol oynamış oyuncular,Eskiden Yöneticilik yapmış kişiler Kendilerini Trabzonspor un üstünde görmeye kalkıp,Biz ne dersek o olur havasında oldukça Bu ayarları zor yaparız.
-Trabzonsporu bir sevda olarak değilde Ekonomik Rant kapısı olarak görenler Oldukça Bu Ayarlar zor yapılır.
-Trabzonsporda bir çok kanadı kırmadıkça Bu ayar Tutmaz.
-Trabzonsporu sadece Trabzon şehrinin takımı olarak gören Küçük beyinliler oldukça Bu ayarlar hep bozulacaktır.
-Fabrika ayarlarını dönmek İçin öncelikler İçimizde Trabzonsporlu ayarları bozuk insanlara format atmak lazım.Yoksa Fabrika ayarları zor olacaktır.
Bana göre öncelikle İnsanlar Trabzonspor konusunda Ben dahil Kendimizi Trabzonspor sevdası konusunda Fabrika ayarlarına döndürmeliyiz.karşılık beklemeden Bu takıma elimden geldiğince ne yapababilirim Onu hesap etmeli ona göre hareket etmeliyiz.Ondan sonra Çevremizdekileri düzeltmeliyiz.

macka61
11.12.2007, 12:52
çok doğru bu yazılanlar yapılsa keşke o zaman geleceğimiz aydın olur

Burhan61
11.12.2007, 14:48
çok güzel tespitler.. emeğinize, aklınıza sağlık.

UğuR
11.12.2007, 14:49
Şu fabrika ayarları tuşu neredeyse,kim o tuşa basacaksa bassın her geçen gün aleyhimize işliyor....

LazAnisT
11.12.2007, 14:54
İlk çıkışta fabrika ayarları şifresi aynıdır.Galiba bizim şifreyi biri değiştirmiş:)

Mustafa AYDIN
11.12.2007, 15:30
Teşhis tamam,ama operasyonu yapacak eller nerde.

temel_yilmaz
11.12.2007, 15:32
trabzonsporun fabrika ayarlarına geri dönebilmesi için trabzonsporu fabrika zannedip para kazanmaya çalışan yöneticilerinden kurtulması lazım

Mehmet Fırat
11.12.2007, 15:34
Yalnız, fabrika ayarlarına dönerken, şu anki değerlerimizi de kaybetmeyelim.Ne kadar az da olsa...

Erkan
11.12.2007, 15:45
Teşhis tamam,ama operasyonu yapacak eller nerde.

Atletico Madrid?

Kasım Hilal
11.12.2007, 17:59
Trabzonspor "Fabrika Ayarları"na Dönsün
* Geride kaldığında, ya da mağlup olduğunda bunu hazmedememektir,


Yazılarınızı okumak büyük zevk. Bunu belirtmeden geçemeyeceğim ama bu maddeye takıldım.
Bence yenigi muhakkak hazmedilmeli.
Ama bu bizi yıldıramalı.
Ya da alışkanlık olarak algılanmamalı.
Ya da normal karşılanmamalı.
Ya da tepkisiz kalmamalı.
Ama ahazmedilmeli.
En güzeli: Geride kaldığında daha fazla hırs yapmalı. Mağlup olduğuğunda bundan ders çıkarmalıdır.

61OKTAY
11.12.2007, 18:32
evet BMN teknik ekibini bu görev için kullanalım fabrika ayarlarını mutlaka geri getirecektir.
yada bı reset yapılsa bırı fişi çekip geri taksa düzelmezmi

Kasım Hilal
11.12.2007, 18:42
Atletico Madrid?

Allah iyiliğini versin be hocam.
Güldürdün beni..

Emorfo
11.12.2007, 20:01
Güvenlik parolasını mı unuttuk :)

Ömer TOPAL
11.12.2007, 20:33
fabrika ayarlarına dönmek için PUK 2 yi bilmek lazım...

Cem Balcı
11.12.2007, 21:35
Güvenlik parolasını mı unuttuk :)

galiba öyle oldu.:D

Great White
11.12.2007, 21:36
Dünya' nın hiçbir ülkesinde sadece "fabrika ayarlarını" koruyarak kalıcı başarılara imza atmış ve sürekli halde büyüme yakalamış bir başka kulüp örneği yok:)

Bence söz konusu "fabrika ayarları" ancak aşağıdaki şartlar oluşturulduğu sürece korumaya alınmalıdır..

* Eğer o fabrikanın sahibi vizyonu olan ve sürekli gelişmeyi düşünen bir şahıs ise (Kulüp Başkanı)

* Kaliteli bir yönetici ve personel kadrosu iş başına getirilebilmişse (Kulüp Yönetimi)

* Şirketin başına son derece zeki ve çalışkan bir CEO getirilebilmişse (T. Direktör)

* Tam anlamıyla komplike bir çalışma alanı yaratılmışsa (Stadyum ve tesisler)

* Son derece kaliteli ve değerli ürünler üretilebiliyorsa (Alt Yapı)

* Teknoloji adına yeni ve kullanışlı malzemelerin alımında doğru tespitlerde bulunuluyorsa (Transferler)

* Üretmiş olduğu ürünlerden istediklerini yüksek fiyatlar ile dış piyasalara satabiliyorsa (Satılan futbolcular)

* Reklam ve tanıtım gibi etkinliklerde rakip firmalardan geri kalınmamışsa (Medyadaki yeri)

* Söz konusu fabrika devamlı ve sadık bir müşteri potansiyeline de sahip olmuşsa (Taraftar)

Yani fabrikamızın öncelikle yukarıdaki standartları bir yakalaması gerekiyor. Bu kriterlere uymayan bir kulübün fabrika ayarlarına geri dönmesi bizi en fazla bir A. Bilbao yapar:)

Oklarla, kılıçlarla İstanbul tekrar fethedilmez maalesef..

Muhammed KOÇ
11.12.2007, 21:43
fabrika ayarları kayıtlı olur basarsın herşey yeniden gelir..
ama bizde öle bişi yok.istediğin tuşa basasarsan bas,fatih,szymek,aurelio,marcelinho ne de diğerleri geri gelmez,düzelmez..

irfanb
11.12.2007, 22:02
Bu Fabrikada 23 yildir Grev Vardir . :) :)

Nytre
11.12.2007, 22:42
çevresinde kümeleşen çakal sürülerini def etmeli !

birleşme denen yalan döngüler içerisinde boğulmamalı!

icazet ya da el öpmelere ezilerek değil bilgi alışerişi şeklinde gidilmeli!

bu kulübün büyük(!) adamlarının ayakları yere basmalı ve sıradan bir taraftar gibi yönetimlere destek vermeli .

trabzonsporumuzun başarısızlığının en önemli sebebi , yönetimleri ve çevrelerini istila eden yapışkan sürülerdir...

Tunga
12.12.2007, 00:57
Dünya' nın hiçbir ülkesinde sadece "fabrika ayarlarını" koruyarak kalıcı başarılara imza atmış ve sürekli halde büyüme yakalamış bir başka kulüp örneği yok:)

.........................
Yani fabrikamızın öncelikle yukarıdaki standartları bir yakalaması gerekiyor. Bu kriterlere uymayan bir kulübün fabrika ayarlarına geri dönmesi bizi en fazla bir A. Bilbao yapar:)

Oklarla, kılıçlarla İstanbul tekrar fethedilmez maalesef..

İlk mesajda tamamen prensiplerden bahsediliyor, icraatlardan değil. Barca'da köklü prensiplere sahiptir ve kalıcı başarıyı da yakalamıştır. Belirtilen fabrika ayarları gelişmeye engel olmadığı gibi, sürekli değişmeyen prensipler tam tersine büyümeyi kolaylaştırır.

eys_61
12.12.2007, 01:26
Bir facebook cause'undan fazlası olmalıydı bu slogan,teşekkürler Tunga abi.

Great White
12.12.2007, 01:57
İlk mesajda tamamen prensiplerden bahsediliyor, icraatlardan değil. Barca'da köklü prensiplere sahiptir ve kalıcı başarıyı da yakalamıştır. Belirtilen fabrika ayarları gelişmeye engel olmadığı gibi, sürekli değişmeyen prensipler tam tersine büyümeyi kolaylaştırır.

Benim yazımı sizin mesajınıza bir tekzip ya da itiraz amacıyla yazmamıştım zaten..

Ben aslında orada "Sadece fabrika ayarları yetmez. Fabrikanın da bir elden geçmesi gerekir" şeklinde yazmaya çalışmıştım. O cümlemdeki "Sadece" ibaresi burada çok önemli:)

Bir diğer sakıncam ise, sözünü ettiğiniz fabrika ayarlarının salt öze dönüş politikası şeklinde algılanmaması yönündeydi..

Sonuçta, açıklamaya çalıştığım kriterler doğrultusunda, ilk mesajdaki manifestoya ben de sonuna kadar katılıyorum:)

zahido
12.12.2007, 02:42
Dünya' nın hiçbir ülkesinde sadece "fabrika ayarlarını" koruyarak kalıcı başarılara imza atmış ve sürekli halde büyüme yakalamış bir başka kulüp örneği yok:)

Bence söz konusu "fabrika ayarları" ancak aşağıdaki şartlar oluşturulduğu sürece korumaya alınmalıdır..

* Eğer o fabrikanın sahibi vizyonu olan ve sürekli gelişmeyi düşünen bir şahıs ise (Kulüp Başkanı)

* Kaliteli bir yönetici ve personel kadrosu iş başına getirilebilmişse (Kulüp Yönetimi)

* Şirketin başına son derece zeki ve çalışkan bir CEO getirilebilmişse (T. Direktör)

* Tam anlamıyla komplike bir çalışma alanı yaratılmışsa (Stadyum ve tesisler)

* Son derece kaliteli ve değerli ürünler üretilebiliyorsa (Alt Yapı)

* Teknoloji adına yeni ve kullanışlı malzemelerin alımında doğru tespitlerde bulunuluyorsa (Transferler)

* Üretmiş olduğu ürünlerden istediklerini yüksek fiyatlar ile dış piyasalara satabiliyorsa (Satılan futbolcular)

* Reklam ve tanıtım gibi etkinliklerde rakip firmalardan geri kalınmamışsa (Medyadaki yeri)

* Söz konusu fabrika devamlı ve sadık bir müşteri potansiyeline de sahip olmuşsa (Taraftar)

Yani fabrikamızın öncelikle yukarıdaki standartları bir yakalaması gerekiyor. Bu kriterlere uymayan bir kulübün fabrika ayarlarına geri dönmesi bizi en fazla bir A. Bilbao yapar:)

Oklarla, kılıçlarla İstanbul tekrar fethedilmez maalesef..


Istanbul zaten oklarla veya kiliclarla fethedilmedi inancla fethedildi.. ayni canakkalenin gecilememesi gibi ;) Yani demem odur ki Trabzonun fabrika ayarlarinda inanc vardi.. Trabzon inancini kaybettigi icin bu noktalara geldi.. gerisi hava civa..

Great White
12.12.2007, 11:02
Istanbul zaten oklarla veya kiliclarla fethedilmedi inancla fethedildi.. ayni canakkalenin gecilememesi gibi ;) Yani demem odur ki Trabzonun fabrika ayarlarinda inanc vardi.. Trabzon inancini kaybettigi icin bu noktalara geldi.. gerisi hava civa..

Bu mantıktan hareket edersek şu an dünyadaki en inançlı kulübün Barcelona, Türkiye' deki en inançlı kulübün 9 yabancılı Fenerbahçe ve Dünya' nın en inançlı(!) ülkesinin de Amerika olduğunu rahatlıkla çıkarabiliriz:)

Sürekli sömürülen, eziyet gören ve herhangi bir spor branşında da hiçbir başarı gösteremeyen Irak, Filistin, Suriye ve Afganistan gibi ülkelerin inançsızlıkları(!) da cabası:rolleyes:

Konu dışına çıkmadan size ancak bu şekilde cevap verebildim doğrusu :)

Faik Yılmaz
12.12.2007, 11:15
ctrl + alt + delete yapsak bi faydası olurmu acaba....

bide format çektikmi tamamdır bu iş....

magicyattara
12.12.2007, 11:30
Fabrika ayarlarına dönmek çok zor artık.Artık mahalle aralarında futbol oynayan çocuklar kalmadı burda.
Ne yazıkki çocuklarda bizim gibi vakitlerini bilgisayar karşısında geçiriyor.
Bir çok yetenek belkide farkedemeyecek kendini.
Bizim mahallede internet cafeler bu çocuklarla dolu.En kalabalık yer orası şu anda.Top oynayanlarda sıra bekleyenler.
Sanki futbola olan ilgi azalıyor yeni nesilde.Bilgisayar her yeri fethediyor.

SDanışmaz
12.12.2007, 16:41
Fabrika ayarlarına dönebilmek için önce tuşun nerede olduğunu ve Faruk Abi'nin de dediği gibi güvenlik kodunu bilmeliyiz...

Casagrande
12.12.2007, 16:46
Fabrika ayarlarına dönmek çok zor artık.Artık mahalle aralarında futbol oynayan çocuklar kalmadı burda.
Ne yazıkki çocuklarda bizim gibi vakitlerini bilgisayar karşısında geçiriyor.
Bir çok yetenek belkide farkedemeyecek kendini.
Bizim mahallede internet cafeler bu çocuklarla dolu.En kalabalık yer orası şu anda.Top oynayanlarda sıra bekleyenler.
Sanki futbola olan ilgi azalıyor yeni nesilde.Bilgisayar her yeri fethediyor.

İlginç bir yorum... Gerçekten, futbola olan ilgi ne tarafa gidiyor acaba? Daha ne kadar ömrü kalmıştır? O bilim kurgu filmlerinde seyrettiğimiz geleceğe dair hayatlar yakın zamanda gerçek olabilir mi? Şu forumda bunca insan boşuna mı bu kadar geriliyor yoksa?:)

zahido
12.12.2007, 20:40
Bu mantıktan hareket edersek şu an dünyadaki en inançlı kulübün Barcelona, Türkiye' deki en inançlı kulübün 9 yabancılı Fenerbahçe ve Dünya' nın en inançlı(!) ülkesinin de Amerika olduğunu rahatlıkla çıkarabiliriz:)

Sürekli sömürülen, eziyet gören ve herhangi bir spor branşında da hiçbir başarı gösteremeyen Irak, Filistin, Suriye ve Afganistan gibi ülkelerin inançsızlıkları(!) da cabası:rolleyes:

Konu dışına çıkmadan size ancak bu şekilde cevap verebildim doğrusu :)

Saydiklarinin arasindan inancini kaybetmemis bir tek filistini goruyorum.. Iraki bitirende inanc kaybi degil miydi?? Filistinde cocugu olmus bir anne cnne cikiyor tek damla goz yasi dokmuyor ve bu dava ugruna kaybettigim cocugum icin seviniyorum diyebiliyorsa bu inanca isarettir.. Israili bitiricek olanda yine filistindir Bu dunya osmanliya kalmamis emin olun israilede kalmaz.. Konu siyasete girdi ama aslinda ozu bir.. Herseyin ana unsuru inanctir ban gore.. Inancin bittigi yerde sende bitersin..

smertkan
12.12.2007, 21:11
Öylesine kayboldukki yola çıktığımız noktaya dönmek en doğrusu olacak.
Öylesine uzaklaştıkki kendimizden, kendimiz olduğumuz yere dönünce kendimizi bulacağız.

Bartuğ13
12.12.2007, 21:42
başlığı görünce biraz tanıdık geldi.
sonra baktım ki tam düşüncem açıklanmış.
tabiki fabrika ayarı demek kurulduğundaki vizyon demek değil.o fabrika ayarlarını bize uyacak şekilde yenilemektir.bunlar yapılmadan trabzonsporu kurtarmanın pek bir yolu olduğuna inanmıyorum.

Seda
12.12.2007, 23:00
Ilginc bi baslik olmus.. Fabrika ayarlarina dönebilmek icin önce güvenlik sifresini bulmaliyiz (birileri tarafindan feci sekilde degistirilmis), sonra PIN.. PINimizi büyük bi ihtimalle yanlis verecegimiz icinse PUK.. Sonrasinda PUK2 vs. vs.
Anlayacaginiz isimiz zor, hatta cok zor :) Umarim iptal olmayiz..

Gerci, inanmak (istemek, baslamak) basarmanin yarisidir.. midir? :rolleyes:

Erkut Ay
31.12.2007, 10:40
Takıma yeni katılan bu 3genç inşallah başlangıcı olsun...

Misina
31.12.2007, 11:18
iyi fikir keşke elimizde olabilse

oflubektas
31.12.2007, 11:32
Ne demiş Mehmet Akif ?

"bırakın matemi yahu! bırakın feryadı,
ağlamak faide verseydi, babam kalkardı!
gözyaşından ne çıkarmış? niye ter dökmediniz?
bari müstakbeli kurtarmaya bir azm ediniz!"

Fabrika ayarı mı dersiniz, kuruluş ve varoluş prensipleri mi dersiniz ama kimseyi beğenmemek, onu bunu yerin dibine sokmaya çalışmak yerine herkes bu takımın geleceği konusunda "ben ne yapabilirim" diye düşünmeli ve imkanlarının azamisi nispetinde çaba göstermelidir.

Sözüm meclisten içeru, başlık sahibinden dışaru:)

ÖmerFarukYılmaz
31.12.2007, 18:06
Ne demiş Mehmet Akif ?

"bırakın matemi yahu! bırakın feryadı,
ağlamak faide verseydi, babam kalkardı!
gözyaşından ne çıkarmış? niye ter dökmediniz?
bari müstakbeli kurtarmaya bir azm ediniz!"

Fabrika ayarı mı dersiniz, kuruluş ve varoluş prensipleri mi dersiniz ama kimseyi beğenmemek, onu bunu yerin dibine sokmaya çalışmak yerine herkes bu takımın geleceği konusunda "ben ne yapabilirim" diye düşünmeli ve imkanlarının azamisi nispetinde çaba göstermelidir.

Sözüm meclisten içeru, başlık sahibinden dışaru:)

ne yapabiliriz?

Çağatay_
01.01.2008, 01:59
İlk mesajda tamamen prensiplerden bahsediliyor, icraatlardan değil. Barca'da köklü prensiplere sahiptir ve kalıcı başarıyı da yakalamıştır. Belirtilen fabrika ayarları gelişmeye engel olmadığı gibi, sürekli değişmeyen prensipler tam tersine büyümeyi kolaylaştırır.


Aynen katılıyorum.Mesela Atatürk ilkeleri tamamen uyulduğunda kusursuz bir sistem oluşturur.Bu yönetim biçimi çağımızın en çağdaş ürünüdür.Çünkü içinde sürekli gelişimi simgeleyen devrimcilik ilkesi barındırır.

Arkadaşımın yazdığı "fabrika ayarları" nı incelemedim :) Fakat iyi bir fabrika ayarında kendi sistemini çökermeyecek bir bütünlük ve büyüme taktiği olmak zorundadır..

Trabzonspor da sürekli iyiye gittikten sonra birden düşüşe geçtiyse bu zamanla bu esasların dışına çıkıldığını gösterir... ;)

ozturk
07.09.2010, 17:33
Bu çok zor gözüküyor.Özellikle son dönemlerde Trabzonlu oyuncu çıkmayışı futbolcu eksiklerimizi dışarıdan kapatmamız bunu daha da güç kılıyor..

İlker ToSun
08.09.2010, 00:02
yazı, başlığı ve içeriği itibariyle çok anlamlı ve çok doğru ancak bir o kadar da tehlikeli.

eğer bu fikirler, bunları buraya yazan zihniyet(ler) elinde gelişirse gerçekten başarının anahtarı olabilir ancak şimdiye kadar olduğu gibi bu düşünceler içinden tek bir cümleyi cımbızla çekip konuyu "yerlinin yerlisi" futbolculara indiren zihniyetlerin elinde uygulamaya konulursa bu sefer de kulübün kapısının önüne indirilecek kepenk olur adeta.

yaşı uygun olanlar yaşayarak, benim gibi yaşı müsade etmeyenler ise okuyarak ve dinleyerek o yıllara dair artık şu kanıya varmıştır. "trabzonspor kendi yetiştirdiği oyuncularla şampiyon olup, istanbul'a örnek olmuştur ve kendi sistemini onlara kabul ettirmiştir (örneğin beşiktaştaki metin-ali-feyyaz) ancak daha sonra ise yine yanlış yola sapan istanbul kulüplerinin peşine takılmış ve genel itibariyle ekonomik dengesizliklerden ötürü onlara ayak uyduramamıştır."

Trabzonsporu büyük takım yapan kadronun yapısı aslına bakarsak geri kalan 30 yılına mal olan en büyük şanssızlığıdır aynı zamanda.

Genel itibariyle hep büyük başarılar elde etmeyen ancak belli dönemlerinde büyük başarılar yaşayan takımların şifresi, yakaladıkları jenerasyonlardır. Bunun en güzel örneklerinden biri de galatasaraydır. Galatasaray, eline belki de 50 yılda bir geçecek bir kadro yakaladı ve o kadro hem galatasaraya kulüp takımı olarak hem de milli takıma tarihinin en büyük başarısını getirdi.

Bizim yanılgımız da burada başlıyor işte. Bizim de elimize yerli bir jenerasyon geçti ve kaçınılmaz olan başarı elde edildi ancak bu demek değildi ki "mutlak doğru budur". Fakat idarecilerimiz hep bunun mutlak doğru olduğunu zannetti ve "yerli olsun kazma olsun" mantığına girmeye heves etti bir dönem. Oysa şampiyon olan kadrodan bu yana 20 senelik zamanda altyapıdan ülke futboluna sadece iki isim çıktı (hami, fatih).

Hal böyle iken "fabrika ayarlarına dönüş" fikri, yıllardır olduğu gibi "yerlinin yerlisi" diye bir geyik yaratan bağnaz kafaların elinde işlenecekse bir felaket olur. Ancak bu fikir, Trabzonspor'un Trabzon şehriyle sınırlandırılamayacak kadar büyük bir kulüp olduğu idrak edilmiş kişilerce uygulanırsa büyük bir sıçrama nedeni olur.

Asıl problem fikrin emanet edileceği şahıslar. Şimdiye kadar görev alanlarla veya göreve talip gözükenlerle bu işin olmayacağı açık zira o yüzden uzun zamandır dile getirdiğim düşüncemi tekrardan dile getiriyorum

Trabzonspor'un, genç subaylarınca yapılacak bir ihtilale ihtiyacı var.

İlker ToSun
08.09.2010, 20:52
Trabzonsporumuzun fabrika ayarlarına geri dönmesi için bu ve bunun gibi başlıkların ziyaretçi akınına uğraması gerekir.

haklıymışsınız,

başlık 3 senelik ama mesaj sayısı ortada

demekki çoğumuz bir fikir üretmek veya bir fikir üzerine tartışmaktan ziyade başka amaçlarla kullanıyor bu forumu

bu konu aslında öyle bir konu ki

uğuruna konferanslar düzenlenecek cinsten