LazAnisT
05.07.2007, 11:15
-Şahsım adına aylardır sabırsızlıkla beklediğim bU albüm bence sanatcının şu
ana kadar dinlediğim en başarılı albümü oldu.Sizlerinde haberdar olmasını
istedim.16 tane birbirinden başarılı eser var.Özellikle MEKTUP ismli parça
insanı alıp götüyor.Birde DİDOU NANA isimli parçanın Gürcistan'daki söz
yazarını bulmuşlar ve bu şarkıyı ona söyletmişler inanılmaz derecede keyifli
olmuş.ERKAN OCAKLI'nın Tara saçını tara adlı parçasını değişik enstürmanlarla
alıp götürmüş.2-3 tane horon havası var kesinlikle arşivlerde bulunması
gereken bir albüm oldu.Tvsiye ederim.Sanatcının resmi sitesinde şarkılardan
bölümler dinleyebiliyorsunuz.www.biroltopaloglu.com
Rüya gibiydi çocukluğum…
Akşamları evlerde toplanılır, destanlar söylenir, horonlar oynanır, masallar anlatılırdı. Sis basardı ilkbaharda günlerce, çisesinde ıslanırdık.
Kışın gecelerimizi karınbeyazı, yazın ay ışığı aydınlatırdı, şarkılar söylenirdi imecelerde… Meltem rüzgarları cevizleri döker, biz yerden toplardık. Balıklarla dans ederdik derelerimizde. Tıpkı rüya gibi…
Yatalak olan büyükannem (didinana), ilkbaharda guguk kuşunun sesini duyduğunda camın perdesini aralayıp; ‘bu yıl da guguk kuşunun sesini duydum’ diyerek her defasında şükrederdi.
Annem bahçede çalışırken bitkilerle dertleşir, kuşlarla birlikte ezgiler mırıldanırdı. Onun ahırda ineğiyle sohbetini duyar, pişirdiği ekmeğin kokusuyla uyanırdım her sabah.
Rüya gibi…
Kadınlar; horon oynama sevdasına kendilerine köyden uzağa gidecek işler yaratır, böylelikle tenha yerlerde horon oynar, şarkılar söylerlerdi. Şenlik gibi geçen imecelere davet edilmeyenler küserdi, işi eğlenceye dönüştürürlerdi... Tıpkı rüya gibi…
Barışın, hoşgörünün, dayanışmanın hakim olduğu bir dünya özlemi içinde; dedelerimize ağaç kesmek için ormana giderken, yolda diğer ağaçlar ürkmesin diye, baltasını mendille sardıran anlayışın yok olmaması dileğiyle…
Birol Topaloğlu
ana kadar dinlediğim en başarılı albümü oldu.Sizlerinde haberdar olmasını
istedim.16 tane birbirinden başarılı eser var.Özellikle MEKTUP ismli parça
insanı alıp götüyor.Birde DİDOU NANA isimli parçanın Gürcistan'daki söz
yazarını bulmuşlar ve bu şarkıyı ona söyletmişler inanılmaz derecede keyifli
olmuş.ERKAN OCAKLI'nın Tara saçını tara adlı parçasını değişik enstürmanlarla
alıp götürmüş.2-3 tane horon havası var kesinlikle arşivlerde bulunması
gereken bir albüm oldu.Tvsiye ederim.Sanatcının resmi sitesinde şarkılardan
bölümler dinleyebiliyorsunuz.www.biroltopaloglu.com
Rüya gibiydi çocukluğum…
Akşamları evlerde toplanılır, destanlar söylenir, horonlar oynanır, masallar anlatılırdı. Sis basardı ilkbaharda günlerce, çisesinde ıslanırdık.
Kışın gecelerimizi karınbeyazı, yazın ay ışığı aydınlatırdı, şarkılar söylenirdi imecelerde… Meltem rüzgarları cevizleri döker, biz yerden toplardık. Balıklarla dans ederdik derelerimizde. Tıpkı rüya gibi…
Yatalak olan büyükannem (didinana), ilkbaharda guguk kuşunun sesini duyduğunda camın perdesini aralayıp; ‘bu yıl da guguk kuşunun sesini duydum’ diyerek her defasında şükrederdi.
Annem bahçede çalışırken bitkilerle dertleşir, kuşlarla birlikte ezgiler mırıldanırdı. Onun ahırda ineğiyle sohbetini duyar, pişirdiği ekmeğin kokusuyla uyanırdım her sabah.
Rüya gibi…
Kadınlar; horon oynama sevdasına kendilerine köyden uzağa gidecek işler yaratır, böylelikle tenha yerlerde horon oynar, şarkılar söylerlerdi. Şenlik gibi geçen imecelere davet edilmeyenler küserdi, işi eğlenceye dönüştürürlerdi... Tıpkı rüya gibi…
Barışın, hoşgörünün, dayanışmanın hakim olduğu bir dünya özlemi içinde; dedelerimize ağaç kesmek için ormana giderken, yolda diğer ağaçlar ürkmesin diye, baltasını mendille sardıran anlayışın yok olmaması dileğiyle…
Birol Topaloğlu