Adem Erdoğan
27.06.2007, 22:28
OSS de kaldirilacak, universiteler de!
YOK'le anlasamayip istifa eden, Tonyali profesor ile asistani Vakfikebirli Suleyman hakkinda hâlâ hicbir sey bilmiyorum.
Bana gonderdikleri ve Yeni Safak'ta yayimladigim (10 Mayis 2006) 'mail'de, Tonyali profesor, asistanina soyle diyordu: �Anlasilmayan yerler olmadugu surece lehcemle de ugrasma. Kimseye, 'Tonyali profesor oldi da, kibarluk yapayi' dedirtmem�� Tonyali profesorun konferans kasetlerini cozmekle gorevli asistani Suleyman, kufurlu yerleri parantez ici uc noktayla sansurlemek ve zorunlu gordugu yerlerde not dusmek disinda mudahale etmiyor. Dun bir 'mail' daha aldim onlardan. Okuyun bakalim, siz ne diyeceksiniz?
* * *
Evvelisi gun, �Fenomenlerin evrensel metafizigi� adli bir konferans verdum Surmene'de. Konferanstan sonra bir dinleyici geldi yanima, dedi ki; �Hocam, 25 kilo pirinc ne kadar su kaldirir?�
Oglunun sunnet dugununde pilav yapacak; profesorum ya, suyunu bana sorayi! Kafadan sallayacagim olcuye uysa, yaptigi pilav yala benzeyecek. Sonra da diyecek ki; �Kenarimin profesoru, daha pilavin suyundan anlamayi, fenomen anlatiyi.�
Bilim adamina sorulacak soru bu midur?
Dekart atti ortaya bi konisuk. Dedi ki; �Dusiniyirum o halde varim.� Insanlik, kac yuzyildur bu konusugu tartisiyi. Bu arkadas onun caginda yasasaydi, �Dekart emice, madem iyi dusiniyisun, bi muklama yap da yiyelum.� diyecekti! (Muklama ya da mihlama; yoresel bir yemek - Vakfikebirli Suleyman)
Demek isteyrum ki; akliniza gelen suali sorun dedum diye, her bir (�)tan anlarim demedum. Manyaklasmayin!
Bugun konismami kisa kesecegim. Cunku, asistanim Suleyman'a kiz istemeye gideceguz. (�Kiz istemeye gitmek�, feodal bir deyim olsa gerek - Vakfikebirli Suleyman)
Simdi size, nanoteknolojiyi anlatacagum. Dunyada bir yilda uretilen bilgiyi gunumuz teknolojisiyle, CD'lere yukleyip ucuca eklesek, buradan Almanya'ya yol olur. Ama ayni bilgiyi, nanoteknoloji kullanarak, bir Akcaabat koftesinin onda birine rahatlikla yerlestirebiliruk.
Nanoteknolojiyle atomlarin yerini degistirdun mi, her sey yapabilirsun. Mesela, aldin biraz komur, birlestirdin oni karbon atomuyla, oldi sana elmas.
Butun komurunu elmas yapmiyacaksun, ha! Kisa tedarikli olacaksun. Yoksa komsinun kapisini calar, �Bir ton elmas vereyim de, bir cuval komur ver!� diye yalvarirsun.
Masal anlatmayirum usaklar, iyi dinleyin. Nanoteknoloji, tr ilyonlarca dolar yatirum yapilan; devletlerin, kuresel sermayenun kiyasiya yaristigi bir alandur.
Gelecekte, �sofrayi kur� komutunu verdugun bilgisayarin emrindeki nano-robotlar, evinin icinde dolasan atomlari isleyecek ve sana mukellef sofra kuracaklar.
Yedin bi tava hamsi da, doymadunsa, hic dert etma. Nano-robot usaklari, hamsinin kilcigina bir parca uygun atom yerlestirdiler mi, yeniden hamsi tavasi oluyi. (Hocam, hamsiyi kilcigiyla yiyenler icin bir aciklama yapmamistir � Vakfikebirli Suleyman)
Tipta devrim olacak. Oto yedek parcasi gibi, insanin da yedek parcasi uretilecek. Diyelim ki; (�) mi kopti, yenisini takacaksun. (Buradaki uc noktayi, kol veya ayak olarak okuyunuz � Vakfikebirli Suleyman)
Bunlari daha tafsilatli sekilde bizim rektore de anlattum. Dedum ki; nanoteknoloji sayesinde, bilgi yukledigimiz mikrocipleri, insan beynine yerlestirebilecegiz .
Elifi mertek sanan bir herifin kafasina bile, �Harvard Universitesi� mufredatini sokabilecegiz.
Isteyen istedugu universitenin mikrocipini satin alabilecek. Boylece, OSS de kalkacak, universite de. Ogrenci, isterse universitenin mikrocipini marketten satin alir kafasina sokar; isterse 250 gram kasar alir, yer. Kendi bilecegu is.
Rektor susti dinledi ve en sonunda; �Turbanli ogrenciler de mi universiteye girecek?� diye sordi.
Ben ne anlatiyirum, o neyi sorayi!
Ula, kamusal alanini (�)tigumun rektoru! Ogrenciler universiteye girmeyi; universite ogrencilere gireyi. Anlamayi misin?
SALIH TUNA ( Yeni Safak � 20.06.2007 )
YOK'le anlasamayip istifa eden, Tonyali profesor ile asistani Vakfikebirli Suleyman hakkinda hâlâ hicbir sey bilmiyorum.
Bana gonderdikleri ve Yeni Safak'ta yayimladigim (10 Mayis 2006) 'mail'de, Tonyali profesor, asistanina soyle diyordu: �Anlasilmayan yerler olmadugu surece lehcemle de ugrasma. Kimseye, 'Tonyali profesor oldi da, kibarluk yapayi' dedirtmem�� Tonyali profesorun konferans kasetlerini cozmekle gorevli asistani Suleyman, kufurlu yerleri parantez ici uc noktayla sansurlemek ve zorunlu gordugu yerlerde not dusmek disinda mudahale etmiyor. Dun bir 'mail' daha aldim onlardan. Okuyun bakalim, siz ne diyeceksiniz?
* * *
Evvelisi gun, �Fenomenlerin evrensel metafizigi� adli bir konferans verdum Surmene'de. Konferanstan sonra bir dinleyici geldi yanima, dedi ki; �Hocam, 25 kilo pirinc ne kadar su kaldirir?�
Oglunun sunnet dugununde pilav yapacak; profesorum ya, suyunu bana sorayi! Kafadan sallayacagim olcuye uysa, yaptigi pilav yala benzeyecek. Sonra da diyecek ki; �Kenarimin profesoru, daha pilavin suyundan anlamayi, fenomen anlatiyi.�
Bilim adamina sorulacak soru bu midur?
Dekart atti ortaya bi konisuk. Dedi ki; �Dusiniyirum o halde varim.� Insanlik, kac yuzyildur bu konusugu tartisiyi. Bu arkadas onun caginda yasasaydi, �Dekart emice, madem iyi dusiniyisun, bi muklama yap da yiyelum.� diyecekti! (Muklama ya da mihlama; yoresel bir yemek - Vakfikebirli Suleyman)
Demek isteyrum ki; akliniza gelen suali sorun dedum diye, her bir (�)tan anlarim demedum. Manyaklasmayin!
Bugun konismami kisa kesecegim. Cunku, asistanim Suleyman'a kiz istemeye gideceguz. (�Kiz istemeye gitmek�, feodal bir deyim olsa gerek - Vakfikebirli Suleyman)
Simdi size, nanoteknolojiyi anlatacagum. Dunyada bir yilda uretilen bilgiyi gunumuz teknolojisiyle, CD'lere yukleyip ucuca eklesek, buradan Almanya'ya yol olur. Ama ayni bilgiyi, nanoteknoloji kullanarak, bir Akcaabat koftesinin onda birine rahatlikla yerlestirebiliruk.
Nanoteknolojiyle atomlarin yerini degistirdun mi, her sey yapabilirsun. Mesela, aldin biraz komur, birlestirdin oni karbon atomuyla, oldi sana elmas.
Butun komurunu elmas yapmiyacaksun, ha! Kisa tedarikli olacaksun. Yoksa komsinun kapisini calar, �Bir ton elmas vereyim de, bir cuval komur ver!� diye yalvarirsun.
Masal anlatmayirum usaklar, iyi dinleyin. Nanoteknoloji, tr ilyonlarca dolar yatirum yapilan; devletlerin, kuresel sermayenun kiyasiya yaristigi bir alandur.
Gelecekte, �sofrayi kur� komutunu verdugun bilgisayarin emrindeki nano-robotlar, evinin icinde dolasan atomlari isleyecek ve sana mukellef sofra kuracaklar.
Yedin bi tava hamsi da, doymadunsa, hic dert etma. Nano-robot usaklari, hamsinin kilcigina bir parca uygun atom yerlestirdiler mi, yeniden hamsi tavasi oluyi. (Hocam, hamsiyi kilcigiyla yiyenler icin bir aciklama yapmamistir � Vakfikebirli Suleyman)
Tipta devrim olacak. Oto yedek parcasi gibi, insanin da yedek parcasi uretilecek. Diyelim ki; (�) mi kopti, yenisini takacaksun. (Buradaki uc noktayi, kol veya ayak olarak okuyunuz � Vakfikebirli Suleyman)
Bunlari daha tafsilatli sekilde bizim rektore de anlattum. Dedum ki; nanoteknoloji sayesinde, bilgi yukledigimiz mikrocipleri, insan beynine yerlestirebilecegiz .
Elifi mertek sanan bir herifin kafasina bile, �Harvard Universitesi� mufredatini sokabilecegiz.
Isteyen istedugu universitenin mikrocipini satin alabilecek. Boylece, OSS de kalkacak, universite de. Ogrenci, isterse universitenin mikrocipini marketten satin alir kafasina sokar; isterse 250 gram kasar alir, yer. Kendi bilecegu is.
Rektor susti dinledi ve en sonunda; �Turbanli ogrenciler de mi universiteye girecek?� diye sordi.
Ben ne anlatiyirum, o neyi sorayi!
Ula, kamusal alanini (�)tigumun rektoru! Ogrenciler universiteye girmeyi; universite ogrencilere gireyi. Anlamayi misin?
SALIH TUNA ( Yeni Safak � 20.06.2007 )