PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Artık Sarmıyor! | Trabzonspor - Galatasaray Maç Yazısı | Doğan Şahin Yazdı...



Doğan Şahin
02.09.2018, 02:57
Son yıllarda Galatasaray ile oynanan maçlarda Trabzonspor’un rakibine bariz bir üstünlüğü göze çarpıyordu. Bu üstünlük esasında Trabzonspor’un sahaya hangi 11 ile çıktığından çok hangi duygularla çıktığı ile ilgiliydi. Hakem Deniz Bitnel faciası, yani Trabzonspor’un haksız kartlarla 7 kişi bırakıldığı ve Galatasaraylı oyuncuların Trabzonspor’u küçük düşürdüklerini zannedip gerçekte kendilerini küçük düşürdükleri maçtan bu yana Trabzonspor, çıktığı her maçta farklı bir motivasyonla sahaya çıkıyor ve Galatasaray maçlarını diğer rakiplerine oranla daha kolay geçiyordu.

Bu maçta da benzeri bir duruma şahit olduk. Burak Yılmaz, Abdülkadir Ömür ve yeni transfer edilen stoper Troure gibi önemli eksiklerinin yanı sıra, sakatlıktan yeni çıkan ve maç eksiği bulunan Vahid Amiri, yeni transfer edilen Anthony Nwakaeme ve Caleb Ecuban gibi sahada uyum ve performans açısından taraftarın aklında soru işareti oluşturan oyuncularla kadro kurmak zorunda kalan Trabzonspor, tüm bu olumsuzluklara rağmen rakibi Galatasaray’a yine sahayı dar etmesini bildi.

Öncelikle Ünal hocanın rakip alanda rakibe baskıya dayalı mantalitesini her geçen hafta geliştirerek sahneye koymaya çalışan tüm oyuncuları birer birer tebrik etmek gerekir.

İkinci olarak takımda soğuk kanlılıkları ve oyun zekaları ile takımı rahatlatan Perreira, Sosa ve Anthony Nwakaeme’yi ayrıca tebrik etmek gerekir.

Özellikle takım içinde insiyatif almalarından kaynaklı olarak zaman zaman hata yapsalarda Yusuf Yazıcı ve Onazi’nin de çok iyi bir oyun ortaya koyduklarını söyleyebiliriz. Olcay Şahan ise hırsı ve etkili oyunuyla Trabzonspor’daki ilk günlerine adeta dönüş sinyali verdi. Hugo Rodallega takım oyunu ve ileride baskıda takımı rahatlatan gizli kahramanlardandı. Defansta Huseyni ve Mustafa Akbaş ikilisi ve yanlarında Novak Galatasaraylı oyunculara geçit vermediler. Kaleci Onur ise istatikler incelenirse belki de Trabzonspor’daki en rahat maçlarından bir tanesini oynamıştır. Özetle takım bugün hem oyun, hem de sistem olarak taraftarını mest etti.

Günün 12. oyuncusu taraftarlara da değinmemek haksızlık olacaktır.

Aslında günün nasıl geçeceği gurbetten akın akın gelen Trabzonsporlularla sabah erken saatlerde kendini belli etmişti, saat 17.00 sularında ise Atatürk Meydanında bambaşka bir gündem vardı. Şikeyi Protesto eylemi. İbrahim Ertürk, Halit Şahin gibi şike mücadelesinin sembol isimleri ve taraftar dernek ve oluşumlarının temsilcileri hep bir ağızdan şikeyi protesto ettiler ve kaçınılmaz sürecin son aşamalara gelindiğini ve son düzlükte birlik olunması gerektiğine değindiler...

Maçta ise sosyal medyada maçtan önce yayılan söylentilerin aksine yönetici ve bazı oyunculara karşı hiçbir protesto eyleminde bulunmayarak takımlarına köstek olmadılar. Gün boyu Trabzon Atatürk Meydanını dolduran mahşeri kalabalık akşam saatlerinde Akyazı Stadyumu yakınındaki dağlarda adeta yankılanıyordu. Maçta ise baştan sona rakibi boğan ıslıklama ve takıma destek, birlikte hareket edildiği taktirde maçlara nasıl etki edilebileceğinin en güzel örneklerinden bir tanesini teşkil ediyordu.

Maçın sonunda ise akıllara kazınan üç şey kalmıştı. Birincisi 4-0’lık net skor, ikincisi oynanan kolbastı, üçüncüsü ise dev ekranlara yansıtılan ve son yıllardaki Galatasaray maçlarına gönderme yapan “Artık Sarmıyor!” ibaresiydi...

Doğan Şahin

Cengiz Çubukcu
02.09.2018, 09:03
Hep böyle keyifli yazılar yazmak dileğiyle:)

zekeriyya
02.09.2018, 10:19
Sarıyor be niye sarmasın :)Eline sağlık

muratt
02.09.2018, 12:38
Eskiden insanlar her maçı izleyemiyorlardı. O yüzden maç yazılarında analizden çok maçta ne olduğu anlatılırdı. Artık her maçı herkes istediği zaman istediği yerde izleyebiliyor, maçta yaşananları tv'de veya sosyal medyada an ve an yaşayıp görüyor. Ama maç yazıları sanki böyle bir teknolojik değişim olmamış gibi bundan 30 sene önceki şekilde yazılmaya devam ediyor, yani maçta ne olduğunu anlatıyor.

Yani sadece bu yazı için demiyorum, genel olarak böyle. Bir analiz yapayım, değişik bir yorum getireyim, bir tartışma yapayım diyen yazar sayısı çok az. Örneğin şimdi şu bitiş paragrafına bakın:

"Maçın sonunda ise akıllara kazınan üç şey kalmıştı. Birincisi 4-0’lık net skor, ikincisi oynanan kolbastı, üçüncüsü ise dev ekranlara yansıtılan ve son yıllardaki Galatasaray maçlarına gönderme yapan “Artık Sarmıyor!” ibaresiydi... "

Kusura bakmayın da bunu yazmak mıdır maç yazısı ? Yani şunu twitter'dan yazsanız unblock yerseniz ne diyor bu adam diye. Türk medyasında da, sosyal medyada da bu şekilde yazı yazanlar kaybolmaya mahkum. Ortaya orjinal fikirler sunan, değişik tartışmaları açabilen yazılar, yorumcular ve sosyal medya hesapları ayakta kalacak.

Keşke yorumcularımız yazarlarımız biraz yabancı dil bilseler de ne bileyim İngiltere premier ligi yazılarından biraz okusalar veya ne bileyim Gary Lineker'in programını mesela bir maç günü izleseler. Aydınlanırlar ciddi söylüyorum.

Yani bu yazı için değil, genel olarak Türk spor medyasına bir eleştiri olarak yaptım bu yorumu.

Doğan Şahin
02.09.2018, 13:19
Eskiden insanlar her maçı izleyemiyorlardı. O yüzden maç yazılarında analizden çok maçta ne olduğu anlatılırdı. Artık her maçı herkes istediği zaman istediği yerde izleyebiliyor, maçta yaşananları tv'de veya sosyal medyada an ve an yaşayıp görüyor. Ama maç yazıları sanki böyle bir teknolojik değişim olmamış gibi bundan 30 sene önceki şekilde yazılmaya devam ediyor, yani maçta ne olduğunu anlatıyor.

Yani sadece bu yazı için demiyorum, genel olarak böyle. Bir analiz yapayım, değişik bir yorum getireyim, bir tartışma yapayım diyen yazar sayısı çok az. Örneğin şimdi şu bitiş paragrafına bakın:

"Maçın sonunda ise akıllara kazınan üç şey kalmıştı. Birincisi 4-0’lık net skor, ikincisi oynanan kolbastı, üçüncüsü ise dev ekranlara yansıtılan ve son yıllardaki Galatasaray maçlarına gönderme yapan “Artık Sarmıyor!” ibaresiydi... "

Kusura bakmayın da bunu yazmak mıdır maç yazısı ? Yani şunu twitter'dan yazsanız unblock yerseniz ne diyor bu adam diye. Türk medyasında da, sosyal medyada da bu şekilde yazı yazanlar kaybolmaya mahkum. Ortaya orjinal fikirler sunan, değişik tartışmaları açabilen yazılar, yorumcular ve sosyal medya hesapları ayakta kalacak.

Keşke yorumcularımız yazarlarımız biraz yabancı dil bilseler de ne bileyim İngiltere premier ligi yazılarından biraz okusalar veya ne bileyim Gary Lineker'in programını mesela bir maç günü izleseler. Aydınlanırlar ciddi söylüyorum.

Yani bu yazı için değil, genel olarak Türk spor medyasına bir eleştiri olarak yaptım bu yorumu.

Yorumlarında kısmen haklı olabilirsin, bakış açısıdır, saygı duyarım. Bahsettiğin tarzda özgün yazılar yazabilmek için ayırman gereken zaman mesleği yazarlık olmayan birisi için inanki çok uzun bir süre. Ama geribildirimlerini dikkate alacağım.

Yazılarımda maça gidememiş arkadaşların maçı izlemişçesine hissetmelerini de hedefliyorum.
Son paragrafın ise bu şekilde oluşu konu ile başlığı bağlama ihtiyacından doğdu.
Dil bilme konusuna gelirsek; Allah’a şükür 4-5 yabancı dil bilen birisiyim ancak aynı zamanda aynı koltukta birden çok karpuz taşıyorum.
Senin bahsettiğin tarzda istikrarlı şekilde yazacağın yazıların olursa ana sayfada yer vermeye hazırız.

Son olarak; her ne kadar maçları seyretmiş olsan da kendi bakış açısıyla farklı şeyler görür insanlar. Ayrıca söz uçar yazı kalır. Yıllar sonra bile insanların foruma baktığında belki de bu maçı hatırlatmasına ve tebessüm etmesine vesile olmak da cabası...

muratt
02.09.2018, 14:09
Yorumlarında kısmen haklı olabilirsin, bakış açısıdır, saygı duyarım. Bahsettiğin tarzda özgün yazılar yazabilmek için ayırman gereken zaman mesleği yazarlık olmayan birisi için inanki çok uzun bir süre. Ama geribildirimlerini dikkate alacağım.

Yazılarımda maça gidememiş arkadaşların maçı izlemişçesine hissetmelerini de hedefliyorum.
Son paragrafın ise bu şekilde oluşu konu ile başlığı bağlama ihtiyacından doğdu.
Dil bilme konusuna gelirsek; Allah’a şükür 4-5 yabancı dil bilen birisiyim ancak aynı zamanda aynı koltukta birden çok karpuz taşıyorum.
Senin bahsettiğin tarzda istikrarlı şekilde yazacağın yazıların olursa ana sayfada yer vermeye hazırız.

Son olarak; her ne kadar maçları seyretmiş olsan da kendi bakış açısıyla farklı şeyler görür insanlar. Ayrıca söz uçar yazı kalır. Yıllar sonra bile insanların foruma baktığında belki de bu maçı hatırlatmasına ve tebessüm etmesine vesile olmak da cabası...

Aslında benim yorumum daha çok genel Türk medyasına bir eleştiriydi, yoksa sonuçta hiçbiribimiz profesyonel yazarlık yapmıyoruz, bu işten para kazanmıyoruz. Burasının güzelliği de biraz bu. Ama başlığı "maç yazısı" olduğu için ben de böyle genel bir yorum yapayım dedim. Dediğim gibi bu Türk medyası için genel bir eleştri benimki. Bugün ana akım gazeteleri açın hep aynı tip yazılar görürsünüz. Orjinal veya farklılık gösteren yazı sayısı çok azdır. Ömer Üründül vari maçta ne olduğunu, kaçıncı dakika değişiklik yapıldığını, kimin daha çok atak yaptığını ve kimin hangi skorla kazandığını yazar. (hatta birçok eski futbolcunun felan yazıları kendilerinin dahi yazmadıkları başkalarına yazdırdıkları söylenir).

Sonuçta, emeğinize, paylaşımınıza saygısızlık yapmak istemem.

Bu arada, ben de eskiden her hafta düzenli yazı yazardım kişisel blog sayfamda (hatta Trabzponspor dergisinde yayımlanmış olanları da vardı), o yüzden de biraz ilgimi çekiyor bu maç yazıları. Ama sonra işte özellikle iş, çoluk çocuk derken değil yazmak, artık maçları bile izleyemez hale geldik. Belki ilerde tekrar istikrarlı şekilde yazmaya başlayabilirsem haber veririm muhakkak :)

cyberentalpi
02.09.2018, 20:20
Yorumlarında kısmen haklı olabilirsin, bakış açısıdır, saygı duyarım. Bahsettiğin tarzda özgün yazılar yazabilmek için ayırman gereken zaman mesleği yazarlık olmayan birisi için inanki çok uzun bir süre. Ama geribildirimlerini dikkate alacağım.

Yazılarımda maça gidememiş arkadaşların maçı izlemişçesine hissetmelerini de hedefliyorum.
Son paragrafın ise bu şekilde oluşu konu ile başlığı bağlama ihtiyacından doğdu.
Dil bilme konusuna gelirsek; Allah’a şükür 4-5 yabancı dil bilen birisiyim ancak aynı zamanda aynı koltukta birden çok karpuz taşıyorum.
Senin bahsettiğin tarzda istikrarlı şekilde yazacağın yazıların olursa ana sayfada yer vermeye hazırız.

Son olarak; her ne kadar maçları seyretmiş olsan da kendi bakış açısıyla farklı şeyler görür insanlar. Ayrıca söz uçar yazı kalır. Yıllar sonra bile insanların foruma baktığında belki de bu maçı hatırlatmasına ve tebessüm etmesine vesile olmak da cabası...

Açıkçası eleştiri net ve yerinde olmuş. Ben şahsen aynı fikirdeyim. Sanki biri bana maç anlat demiş gibi.
Ne vurguladığınız bir konu var ne dikkat çekmeye çalıştığınız bir olay.

sadece şu maç için soyleyeceklerim ve dikkat çekilmesi gerekenler
1- Belhanda denen pitbul itinin ne kadar cani olabileceği hiç bahsedilmemiş
2- Mete kalkavan ın 2 puani çalmamış olsa liderle ortak olan Ts
3- Hasan Şaş ın neden seyirciye saldırdığı
4- Sosa nın oyun yönetimi.
5- Az güven duyulan Ünal Hoca nın zamanla takımını oturtması vs vs

Doğan Şahin
02.09.2018, 20:34
Açıkçası eleştiri net ve yerinde olmuş. Ben şahsen aynı fikirdeyim. Sanki biri bana maç anlat demiş gibi.
Ne vurguladığınız bir konu var ne dikkat çekmeye çalıştığınız bir olay.

sadece şu maç için soyleyeceklerim ve dikkat çekilmesi gerekenler
1- Belhanda denen pitbul itinin ne kadar cani olabileceği hiç bahsedilmemiş
2- Mete kalkavan ın 2 puani çalmamış olsa liderle ortak olan Ts
3- Hasan Şaş ın neden seyirciye saldırdığı
4- Sosa nın oyun yönetimi.
5- Az güven duyulan Ünal Hoca nın zamanla takımını oturtması vs vs


5)
Öncelikle Ünal hocanın rakip alanda rakibe baskıya dayalı mantalitesini her geçen hafta geliştirerek sahneye koymaya çalışan tüm oyuncuları birer birer tebrik etmek gerekir.
4)İkinci olarak takımda soğuk kanlılıkları ve oyun zekaları ile takımı rahatlatan Perreira, Sosa ve Anthony Nwakaeme’yi ayrıca tebrik etmek gerekir.

Gecenin üçünde çok fazla detaya girmek istemedim. Aslında anlatacak o kadar çok konu var ki Trabzon’da olduğumdan ve telefondan yazıyı gönderdiğimden bazı hususları atlamak zorunda kaldım.

3 ve 1 numaralı eleştiriler hakkında yorumum yok maçı canlı olarak izlediğimden uzaktan görebilmem mümkün değildi!

2 numaralı eleştiirin ile ilgili geçen haftaki yazımı okumanı tavsiye ederim. Orada gayet açık yazdım.

zekeriyya
03.09.2018, 17:05
yazı yazmak zor
eleştirmek kolay
eleştirenlerin yazı yazması mükemmel
olur
bizi mükemmellikler ile tanıştırın arkadaşlar
BMN forum yıldızlarını arıyor

Cengiz Çubukcu
03.09.2018, 17:19
Doğan , murat arkadaşımızın ingiltere premier ligi yazısı okuma önerisi senin biçilmiş kaftan :)

oflubektas
04.09.2018, 12:36
Bu arada, ben de eskiden her hafta düzenli yazı yazardım kişisel blog sayfamda (hatta Trabzponspor dergisinde yayımlanmış olanları da vardı), o yüzden de biraz ilgimi çekiyor bu maç yazıları. Ama sonra işte özellikle iş, çoluk çocuk derken değil yazmak, artık maçları bile izleyemez hale geldik. Belki ilerde tekrar istikrarlı şekilde yazmaya başlayabilirsem haber veririm muhakkak :)


Eleştiriniz yapıcıydı, yukarıda arkadaşların da dediği gibi, inşallah sizin de yazılarınızı keyifle okuruz bu platformda.
Ayrıca yazının sahibi Doğan Şahin'in de İstanbul'da tercüme bürosu var :)

Cem Balcı
04.09.2018, 13:38
Yazanların eline sağlık.Hakedene misliyle karşılık verildi bu maç.Öyle 7 kişiyle bize oley çektirmeleri de dahil.