Yol Ayrımı

[TekfurÇayır 61]

3-4 Sene önce söylediğim bir sözdü, Trabzonspor'un mirâsını yedik bitirdik, o mirâstan elimize son kalan Şenol Güneş'ti, o da gidince mirâstan elde avuçta bir şey kalmadı.

Bir yol ayrımındayız; Her anlamda çökmüş Trabzonspor'un yeniden inşâsı.

Buradaki görüşleri 3 ana başlık altına gruplanmak mümkün:

1. Hiç uğraşmaya gerek yok, Trabzonspor satılsın. Yönetim yanlış yolda, iyi bir satışın gerçekleşmesi için çalışmalılar.

2. Durum abartılıyor, geçen senelerde nasıl yolumuza devâm ettiysek yine ederiz. Yönetim yanlış yolda, başarı gelmeden borç azalmaz, borçlanmadan başarı gelmez. Doğru transferlerle iyi bir takım oluşturulmalı.

3. Yönetim doğru yolda, inşaallah dile getirdiklerini başarıyla gerçeğe dönüştürürler.

1. Gruptakileri anlayabiliyorum, katılmıyorum, 2, gruptakileri hem anlamıyorum hem katılmıyorum, 3. grubun içinde yer alıyorum.

Bence şu ân yönetimi maddî mânevî destekleyenler Trabzonspor'un yeniden inşâsı sürecinin içinde bilfiil yer alıyorlar, kulübün yeni tarihini yazıyorlar.

[Sercan Keleş]

Fikir doğru fakat yönetim bu fikrin altını ne kadar doldurabilecek.

[TekfurÇayır 61]

Fikir doğru fakat yönetim bu fikrin altını ne kadar doldurabilecek.
Evet, işin en önemli kısmına değindin. Bu konuda doğruları yapacaklarını ümit etmekten başka çâremiz yok. Elden geldiğince desteklemek ve dua etmek tek çâre.

[batuhanTs]

yönetim doğru yolda lafı tamamen palavradır ? doğru olan ne her spor dalında diplerde bulunan Türk Milli takımlarını görmezden gelip alt yapıdan daha çok oyuncu çıkaracağız masalıyla uyutulmak mı doğru karar en fazla yerli katkısı alan takım beşincilik için çırpınıyor bu palavralar ile milletin aklını bulandırmayın doğru yolda filan değiliz eğer gerçekten böyle bir adım atılacaksa daha da kötü günler bizleri bekliyor

[batuhanTs]

1 Milyon TL ile nasıl bir tarih yazılabilir o zaten ayrı bir konu her 61.000 TL bağışlayan adamı paylaşacak kadar sefil bir hale nasıl geldik

[ihsan candas]

Birinci görüş göze hoş gelmese de doğrudur.

[TekfurÇayır 61]

1 Milyon TL ile nasıl bir tarih yazılabilir o zaten ayrı bir konu her 61.000 TL bağışlayan adamı paylaşacak kadar sefil bir hale nasıl geldik

Satılsın diyenlerden misin?

[TekfurÇayır 61]

Birinci görüş göze hoş gelmese de doğrudur.
Karnından konuşmadığın, net bir fikre sâhip olduğun ve açıklamaktan çekinmediğin, erinmediğin için tebrik ve teşekkürler.

Kişi elbette kararsız da olabilir, nasıl bir yöntem izlenmesi gerektiği konusunda emin değilim diyebilir, neticede bu da onun fikridir. Bunu diyen çıkarsa ona da teşekkürler. Yeter ki kişi karnından konuşmasın fikri neyse söylesin.

[hay1699]

Türkiye ekonomisinin Kemal Derviş ve Ali Babacan’la girdiği sıkı maliye politikası vardı. Sonra her nedense bu terkedildi ve sonuç ortada. Demem o ki, kemer sıkmak zaten kaçınılmaz. Ancak yeni gelenin bunu bozamayacağı bir sistemi tüzükle garantiye almak gerek artık. Yoksa milyonluk eşeklere maaş ödemek için çoluk çocuğu harçlığından kesip bağış yaptırmaya yazık günah olacak.

[Bera B.]

Kemer sıkmakla olacak bir iş değil. Bu yapının en kısa sürede değişmesi ve kulübün satılması lazım diye düşünüyorum. Paraya karşı emeğin savaşı vs. gibi sözlerin aksine bir davranış olacağını da düşünmüyorum. En azından profesyonel bir bakış açısıyla yönetiliriz. Hele de delege yapımızı düşünürsek bundan kaçmak imkansız.

[batuhanTs]

Satılsın diyenlerden misin?

Eğer bu kadar ayağa düştüysek ki bence düşmedik satilmali

[TekfurÇayır 61]

Eğer bu kadar ayağa düştüysek ki bence düşmedik satilmali

Çok fazla düşmediysek 2. grubun fikrinde misin, başka bir fikirde mi?

[falcon_61]

Şuan 1 milyar borcumuz var . Sabit olsa başarı ile belki azaltılabilir ancak her sene faiz ve kur farklarından dolayı gelir-gider dengesi açıldığı için maliyetlerin kısılması gerekir. Adına küçülme mi baska bir şey mi denir bilmiyorum. Ve olmazsa olmazı yeni sponsorluklar ile uygun oyunu bulup patlatıp yüksek fiyata satmak şart. Yani her yaptığımız hamlenin başarılı olması gerekiyor. Ne diyelim olur inşallah

Mi A1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[TekfurÇayır 61]

Türkiye ekonomisinin Kemal Derviş ve Ali Babacan’la girdiği sıkı maliye politikası vardı. Sonra her nedense bu terkedildi ve sonuç ortada. Demem o ki, kemer sıkmak zaten kaçınılmaz. Ancak yeni gelenin bunu bozamayacağı bir sistemi tüzükle garantiye almak gerek artık. Yoksa milyonluk eşeklere maaş ödemek için çoluk çocuğu harçlığından kesip bağış yaptırmaya yazık günah olacak.
Bence de ikinci önemli konu bu. Birincisi yönetim düşündüklerini doğru şekilde hayata geçirebilecek mi, ikincisi bunu yapabilirse kendinden sonraki yönetimler kulübü yeniden hoyratça yönetirlerse ne olacak?

Birinci konu için ümit etmekten başka çâre yok demiştim, ikincisi içinse düşüncem yönetimin en az 5-6 yıl, sistem iyice oturana kadar görev yapması yönünde. Bu süre zarfında herhâlde kulüpler yasası çıkacaktır, bu da bizim garantimiz olur.

[TekfurÇayır 61]

Kemer sıkmakla olacak bir iş değil. Bu yapının en kısa sürede değişmesi ve kulübün satılması lazım diye düşünüyorum. Paraya karşı emeğin savaşı vs. gibi sözlerin aksine bir davranış olacağını da düşünmüyorum. En azından profesyonel bir bakış açısıyla yönetiliriz. Hele de delege yapımızı düşünürsek bundan kaçmak imkansız.
“Durumu dikkate aldığımızda satıştan başka yolumuz yok” düşüncesini taşıyan biri olarak yönetimin kendi fikirlerini uygulayıp başarı sağlamaya çalışmasına destek verir misin, örneğin maddî bağış kampanyasına katılır mısın, yoksa bu çabalar boş, desteklemenin hiç bir anlamı yok mu dersin?

[batuhanTs]

Çok fazla düşmediysek 2. grubun fikrinde misin, başka bir fikirde mi?

Tabi ki ikinci grup yabanci oyunculara sirtimizi döndüğümüz sene küme düşeriz

[David_LuiZ4]

3 numaralı maddeye göre "yönetimin doğru yolda olduğu" fikri nereden çıkıyor onu anlamadım...Yönetim neyi nasıl yapacağını anlatmış mı? Ortaya 5 10 yıllık methoda dayalı, yönetimler değişse bile kalıcı olacak bir plan proje koyulmuş mu? Var da bizim mi haberimiz yok...Yarayı pansuman ederek 30 sene geçti...Mesele yaralanmamak ve bunu sağlamak için de sistemi kurmak...

Biz tabiki satılmadan sistemi oturtarak kulübün önünü görmesini isteriz ancak bunun için doğru tüzük doğru personele ihtiyaç var...

Trabzonspor'un en büyük sorunu içi boş tüzüğüdür...Tüzük devrime methoda ilkeye açık olmalı...Prensipler ortaya koymalı...

Özelde ise Özkan Sümer'in yönetimde olması umut verici fakat kendisinin kendine has modeli işe yarar mı bence zor...Futbol değişeli çok oldu...Yine de eski yönetimlerin yaptığı hataları yapmayacağına en azından kulübe geçmişte yaptığı gibi mali disiplin kazandıracağına eminim...Kulübü belki şaha kaldırmayacaklar ama itibarına da zarar vermeyecekleri disiplin getirecekleri açıktır...

Şaha nasıl kalkarız sorusu soran olursa birincisi kulübü satmak ikincisi TÜZÜK...İki yoldan birini seçeceksin gerisi laf-u güzaf...

[TekfurÇayır 61]

3 numaralı maddeye göre "yönetimin doğru yolda olduğu" fikri nereden çıkıyor onu anlamadım...Yönetim neyi nasıl yapacağını anlatmış mı? Ortaya 5 10 yıllık methoda dayalı, yönetimler değişse bile kalıcı olacak bir plan proje koyulmuş mu? Var da bizim mi haberimiz yok...Yarayı pansuman ederek 30 sene geçti...Mesele yaralanmamak ve bunu sağlamak için de sistemi kurmak...

Biz tabiki satılmadan sistemi oturtarak kulübün önünü görmesini isteriz ancak bunun için doğru tüzük doğru personele ihtiyaç var...

Trabzonspor'un en büyük sorunu içi boş tüzüğüdür...Tüzük devrime methoda ilkeye açık olmalı...Prensipler ortaya koymalı...

Özelde ise Özkan Sümer'in yönetimde olması umut verici fakat kendisinin kendine has modeli işe yarar mı bence zor...Futbol değişeli çok oldu...Yine de eski yönetimlerin yaptığı hataları yapmayacağına en azından kulübe geçmişte yaptığı gibi mali disiplin kazandıracağına eminim...Kulübü belki şaha kaldırmayacaklar ama itibarına da zarar vermeyecekleri disiplin getirecekleri açıktır...

Şaha nasıl kalkarız sorusu soran olursa birincisi kulübü satmak ikincisi TÜZÜK...İki yoldan birini seçeceksin gerisi laf-u güzaf...

Şöyle: Yönetim şimdiye kadar ayrıntılara girmedi, genel konuştu. Yâni söylediğine katılıyorum, neyi nasıl yapacaklarını bilmiyoruz. İşin bundan sonrasında yaklaşım farkımız var. Sen diyorsun ki uzun vâdeye dayanan bir plân program metot uygulamayacaklar, tüzüğe el sürmeyecekler, işin ehli personelle çalışmayacaklar, ben de diyorum ki seçtikleri yolda başarılı olabilmek için bunları yapmaları gerektiğini bilecek durumdalar ve öze dönüş, kendine yeten bir kulüp derken herhâlde geçmişin yanlışlıklarının tekrarını değil bahsettiğin adımları tercih edeceklerdir.

Yönetimin doğru yolda olduğu fikri nereden çıkıyor diye sorduğunda, yönetimin yanlış yolda olduğu fikri nereden çıkıyor sorusuna bir cevâbının olması gerekir.

[David_LuiZ4]

Şöyle: Yönetim şimdiye kadar ayrıntılara girmedi, genel konuştu. Yâni söylediğine katılıyorum, neyi nasıl yapacaklarını bilmiyoruz. İşin bundan sonrasında yaklaşım farkımız var. Sen diyorsun ki uzun vâdeye dayanan bir plân program metot uygulamayacaklar, tüzüğe el sürmeyecekler, işin ehli personelle çalışmayacaklar, ben de diyorum ki seçtikleri yolda başarılı olabilmek için bunları yapmaları gerektiğini bilecek durumdalar ve öze dönüş, kendine yeten bir kulüp derken herhâlde geçmişin yanlışlıklarının tekrarını değil bahsettiğin adımları tercih edeceklerdir.

İnşallah dediğin gibi olur bekleyip göreceğiz.

[TekfurÇayır 61]

İnşallah dediğin gibi olur bekleyip göreceğiz.

Ben de senle aynı ümidi taşıyorum.

[Yiğit Gayretli]

Satılma hadisesini yanlış buluyorum. Hem risk çok yüksek hem de yanlış.

Trabzonspor'un doğru bir tüzük ve anlayışa ihtiyacı var.

Ahmet Ağaoğlu ortaya bir anlayış koydu. Pratikteki karşılığını görmeden yargılamak anlamsız. "Öyle olmaz!" demekle öyle olmuyor. "Öyle olur!" dendiği zamanları da çok yaşadık. Olur demekle de olmuyor...

Özkan Sümer'in, düzenlediğimiz panelde özetle söylediği şöyle doğru bir tespit var; "Biz İstanbullulaştık. Kendi şartlarımızı unutarak yol almaya çalıştık. Öze dönmeyi de para harcayıp başarıyı yakalamayı da hatalı yaptık. Şimdi çok kötü durumdayız ve kurtuluşu 1970'lerde uygulanan modelde ararsak yine hata yaparız. Futbolun gelişimini ve değişimini anlayarak, buna uygun bir model ortaya koyarak hareket etmek mecburiyetindeyiz."

[Bera B.]

“Durumu dikkate aldığımızda satıştan başka yolumuz yok” düşüncesini taşıyan biri olarak yönetimin kendi fikirlerini uygulayıp başarı sağlamaya çalışmasına destek verir misin, örneğin maddî bağış kampanyasına katılır mısın, yoksa bu çabalar boş, desteklemenin hiç bir anlamı yok mu dersin?

Bu yönetimle alakalı bir fikir belirtmedim. Genel olarak durumu ele aldım. Bugün Ahmet gider Mehmet gelir, kimi zaman da İbrahim geliyor işte. O zaman da batıyorsunuz. Profesyonel yöneticiler gelmeli, o da bu yapıyla mümkün değil.

[TekfurÇayır 61]

Bu yönetimle alakalı bir fikir belirtmedim. Genel olarak durumu ele aldım. Bugün Ahmet gider Mehmet gelir, kimi zaman da İbrahim geliyor işte. O zaman da batıyorsunuz. Profesyonel yöneticiler gelmeli, o da bu yapıyla mümkün değil.
Farkındayım, genel olarak durum tespiti yaparak temel zaafiyetimize dikkat çekiyorsun ki bu herhâlde herkesin oybirliği ile katıldığı bir tespittir.

Ben yine de yönetime destek noktasında nerede durduğunu merâk ediyorum.

[TekfurÇayır 61]

Satılma hadisesini yanlış buluyorum. Hem risk çok yüksek hem de yanlış.

Trabzonspor'un doğru bir tüzük ve anlayışa ihtiyacı var.

Ahmet Ağaoğlu ortaya bir anlayış koydu. Pratikteki karşılığını görmeden yargılamak anlamsız. "Öyle olmaz!" demekle öyle olmuyor. "Öyle olur!" dendiği zamanları da çok yaşadık. Olur demekle de olmuyor...

Özkan Sümer'in, düzenlediğimiz panelde özetle söylediği şöyle doğru bir tespit var; "Biz İstanbullulaştık. Kendi şartlarımızı unutarak yol almaya çalıştık. Öze dönmeyi de para harcayıp başarıyı yakalamayı da hatalı yaptık. Şimdi çok kötü durumdayız ve kurtuluşu 1970'lerde uygulanan modelde ararsak yine hata yaparız. Futbolun gelişimini ve değişimini anlayarak, buna uygun bir model ortaya koyarak hareket etmek mecburiyetindeyiz."

Sondan başlayayım, Sümer hoca çok güzel ifâde etmiş, içi dolu dolu bir özet.

Yönetimler hakkında peşin hükümlü olmama noktasında da katılıyorum. Ayrıldığımız nokta tüzük değişikliğinin derde çâre olacağı noktası. Evet yeni bir tüzük bir takım eksiği gediği kapatır ama kötü niyetli, kulübü hoyratça kullanacak kişilere tüzükle maalesef engel olmak zor.

Futbolda haklının, doğrunun değil güçlünün arsızın kazandığına o kadar çok ve sert biçimde şâhit olduk ki kulüp satılsın diyenlere bir şey diyemiyorum. Merâk ettiğim konu satılsın diyenlerin mevcut yönetime yaklaşımları. Şu ân elde bu var destekleyelim düşüncesindeler mi, yoksa desteğin bir faydası yok, dolayısıyla gereği yok diye mi düşünüyorlar...

[Yiğit Gayretli]

Sondan başlayayım, Sümer hoca çok güzel ifâde etmiş, içi dolu dolu bir özet.

Yönetimler hakkında peşin hükümlü olmama noktasında da katılıyorum. Ayrıldığımız nokta tüzük değişikliğinin derde çâre olacağı noktası. Evet yeni bir tüzük bir takım eksiği gediği kapatır ama kötü niyetli, kulübü hoyratça kullanacak kişilere tüzükle maalesef engel olmak zor.

Futbolda haklının, doğrunun değil güçlünün arsızın kazandığına o kadar çok ve sert biçimde şâhit olduk ki kulüp satılsın diyenlere bir şey diyemiyorum. Merâk ettiğim konu satılsın diyenlerin mevcut yönetime yaklaşımları. Şu ân elde bu var destekleyelim düşüncesindeler mi, yoksa desteğin bir faydası yok, dolayısıyla gereği yok diye mi düşünüyorlar...

Ben tüzük değişikliği devadır, kesin çözümdür demedim :) Not düşeyim.

[Tekke]

3-4 Sene önce söylediğim bir sözdü, Trabzonspor'un mirâsını yedik bitirdik, o mirâstan elimize son kalan Şenol Güneş'ti, o da gidince mirâstan elde avuçta bir şey kalmadı.

Bir yol ayrımındayız; Her anlamda çökmüş Trabzonspor'un yeniden inşâsı.

Buradaki görüşleri 3 ana başlık altına gruplanmak mümkün:

1. Hiç uğraşmaya gerek yok, Trabzonspor satılsın. Yönetim yanlış yolda, iyi bir satışın gerçekleşmesi için çalışmalılar.

2. Durum abartılıyor, geçen senelerde nasıl yolumuza devâm ettiysek yine ederiz. Yönetim yanlış yolda, başarı gelmeden borç azalmaz, borçlanmadan başarı gelmez. Doğru transferlerle iyi bir takım oluşturulmalı.

3. Yönetim doğru yolda, inşaallah dile getirdiklerini başarıyla gerçeğe dönüştürürler.

1. Gruptakileri anlayabiliyorum, katılmıyorum, 2, gruptakileri hem anlamıyorum hem katılmıyorum, 3. grubun içinde yer alıyorum.

Bence şu ân yönetimi maddî mânevî destekleyenler Trabzonspor'un yeniden inşâsı sürecinin içinde bilfiil yer alıyorlar, kulübün yeni tarihini yazıyorlar.



Gerçekleri kabak gibi dökmüşsün ortaya, cevabı 3 adet çözümde aramamak lazım ama:

1. Leş olmuş ülke futbolu ve federasyon düzelecek mi?

2. Gecikmiş adalet adalet olmasa da, linç edilmiş 2011 sürecindeki TRABZON KENTİNE iade itibar olacak mı?

3. Şenol Hoca futbolu bırakırsa, sabır-zaman-imkan(para)için çözüm ne?

Ben ERİYE ERİYE ülke futbolunu kurtardığımızı düşünüyorum, 3 büyütülmüşler ne şike yapabiliyor ne teşvik. Başka zaman olsa son 5-6 hafta kala 1. olan asla kazaya uğramazdı,

Gayse şampiyonluk olamazsa şaşırmayın, hem de son maçta.

Biz ŞİKE sürecini KURUMSAL olarak yönetemedik, Trabzonlular olarak kendi kendimize adalet aradık hatta kötü olduk çevremize.

Bu saatten sonra SADECE KURUMSAL çözüm aranmazsa ligin en sevimsiz takımı ettiler bizi, AMMA AĞLADINIZ lafını duyarız.

1-2 konusunda ERİYE ERİYE düzelecek umudum var, ama o düzelse de biz ne oluruz?

SADECE ŞENOL HOCA 1-2 YILDA DÜZLÜĞE ÇIKARABİLİR, ama ona da kadro desteği verecek ADAM lazım.

Ya da KESİn SATIŞ, tamamen YURTDIŞINDAN birilerine...

[Tekke]

Haa, bu arada Rıdvan karaktersizi ile camianın dedikodu uzmanı Erman, ŞENOL HOCA YERİNE ABDULLAH AVCI İLE ANLAŞILDI DİYE HABER DE YAPTI BUGÜN.


ADETA TRABZONA VE HALKINA LİNÇ var maalesef, bedel ödetiyor 3 büyütülmüşler ve birileri de ortamı germek için TRABZONLULARIN damarına basıyor.

Şenol Hocaya bilerek yüklenenler ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenler...

[TekfurÇayır 61]

<!-- BEGIN TEMPLATE: dbtech_usertag_mention -->@Tekke (https://forum.bordomavi.net/member.php?u=527)<!-- END TEMPLATE: dbtech_usertag_mention -->

Haklısın ligin gidişatı değişti, eskisi gibi seriye bağlayıp gidemiyorlar ama bu gidişle yeniden eskiye dönülür diye düşünüyorum. Son olayda da görüldüğü gibi artık işlerin bir kısmını da TFF vâsıtasıyla yürütüyorlar. 3-5 Sene sonra bir bakmışız eski tas eski hamam.

Ufukta görünen tek çâre FIFA'nın vereceği karar. Tabii orada da ihânete uğramadıysak.

Bize gelirsek; Durumu az biraz toparlayıp eğer nefes alır hâle gelebilirsek bence altyapının her kademesine kendini kanıtlamış yabancıların en kalitelileri getirilmeli. Her birinin yanına da bizden 2'şer genç yardımcı. Seçmeler de doğrudan yine bu hocalar tarafından yapılmalı. Yine bu hocalara yetki verilmeli, yurt içinde yurt dışında futbolcu taramalarını bu hocaların tâyin ettiği kişiler yapmalı. Parayı işin bu kısmından aslâ esirgememeliyiz. Umarım yönetim elini biraz rahatlattıktan sonra bu konuda cimrilik yapmaz.
Şunu kabûl etmek gerek, biz Türkiye olarak futbolu hâlâ bilmiyoruz. Beckenbauer vaktiyle dalgaya alarak "Türkler futbolu bir gün öğrenecek" demişti, daha hâlâ tam öğrenmedik, o yüzden altyapıya kesinlikle işin ehli kaliteli yabancı, bilenler öğretmeli.
Dediğin gibi Şenol Güneş'i bitirmek istiyorlar, dilerim pes etmez orada 1 yıl daha kalır.

[Yiğit Gayretli]

Ben bu işte Çin modelini -denetimi yapılmak kaidesiyle- destekliyorum. Ödenen bonservis bedellerinin belli oran karşılıkları alt yapılara yatırım harcaması olarak aktarılmalı...

[TekfurÇayır 61]

Ben bu işte Çin modelini -denetimi yapılmak kaidesiyle- destekliyorum. Ödenen bonservis bedellerinin belli oran karşılıkları alt yapılara yatırım harcaması olarak aktarılmalı...
Denetim en başta olmazsa olmaz şart, bu süreç kişilerin insâfına bırakılacak süreç değil. Her şey sıkı disiplin altında yürümeli.

Öte yandan bizimkiler "denetim adı altında egolarını" da devreye sokmamalı, biz bu işi henüz bilmiyoruz, azimliyiz mutlaka öğreneceğiz kabûllenişini ve sabrını göstermeliler. İşin en zor kısmı burası :)

Ümit ediyoruz, bekliyoruz.

[Gürkan Asma]

Başkan biraz yumuşatmaya çalışıyor tam öze dönüş değil falan diye ama bal gibi öze dönüş peşindeler, bu tam anlamıyla yanlış demiyorum ancak kaliteli yabancılara yer vermezsek bu takımın şampiyonluk yarışı içinde kalabileceğine inanmıyorum. Ayrıca AA ya verdiği röportajda yabancıları hedef alan açıklaması (paralarını istiyorlar) çok talihsizce ve algı yaptığını düşünüyorum. Keşke onun yanında Özer örneğini de verebilseydi ya da Aykut Demir. Daha önceki röportajında Sosa senin maaşını veremem kusura bakma derken, daha fazla maaş alan Burak Yılmaz ı örnek vermemesi de yaptığı algıyı destekliyor.

Bu şekilde olmaz, Şenol Hoca gelsin diyorsak, öncelikli hedefin bu kemik kadroyu korumak olmalı. Kaliteli oyuncular olacak ki Şenol hoca parlatsın.

[TekfurÇayır 61]

Gürkan kardeşim kaliteli yabancıya verecek paramız varsa takımı diri tutacak kaliteli yabancıya karşı çıkan olmaz sanırsam. Tabii paramız varsa...

[TekfurÇayır 61]

Başlığı YOL AYRIMI diye attım.

Trabzonsporu hesapsız kitapsız sevenler hesap kitap yapmadan göreve koşuyor.

Hesap kitap yapanlar "bütün gelirler temlikli, 500.000 TL yardım etsem ona da temlik konur" hesabını yapıyor.

Şimdi yollarımızın ayrıldığı kişilerle Trabzonspor inşaallah düze çıktığında yollarımız yeniden birleşecek. Değişmez döngü :)

[Yiğit Gayretli]

Başlığı YOL AYRIMI diye attım.

Trabzonsporu hesapsız kitapsız sevenler hesap kitap yapmadan göreve koşuyor.

Hesap kitap yapanlar "bütün gelirler temlikli, 500.000 TL yardım etsem ona da temlik konur" hesabını yapıyor.

Şimdi yollarımızın ayrıldığı kişilerle Trabzonspor inşaallah düze çıktığında yollarımız yeniden birleşecek. Değişmez döngü :)

Hep istediğim bir şey vardı; Trabzonspor bir küme düşse de pasta küçülse, siyasete etkisi azalsa, akbabalar da uçsa başından... O zaman olması gerekeni yapabilmemiz için kulüp bize kalır.

[Mehmet Fatih Silik]

Asil sorun batakliga batmis ve ilerlemesi imkansiz bir arabayi hala yokus asagi itmeye calismaktir.

Kulüp satilsin diyenlerle ayni fikirde olmayi cok isterdim eger sorun böyle cözülecekse. Ama Isvicre peyniri gibi her yerimiz delik desik. Yamamaya calistigimiz yer baska yerden patlak veriyor. Transfer yasagi kalkti ama Milan'a 10 Milyon € ve Cin kulübüne 3 Milyon € borcumuz var acil ödenmesi gereken. 180 civari acilmis davalar var aleyhimize. Lisans alamama tehlikesi ile karsi karsiyayiz. Kaldi ki kim ne yapsin bizi? Ne gibi bir cazibemiz var bizim? Basaksehir olsak hic olmazsa Istanbul gibi bir metropolde yasiyoruz diyecem de 1063km uzakta bir sehir TRABZON! Kulüp satisa cikarsa yine bizler sahip cikariz kafanizi yormayin.

Usta öyle güzel gözlerimizi boyayip bizi kandirdi ki, bu yönetime dahi - daha elle tutulur proje aciklanmadan veya uygulamaya gecmeden - tahammülü olmayanlari anlayabiliyorum. Sütten agzimiz arka arkaya iki kere yandi kardesim. Lafla peynir gemisi yürümüyor lakin yeni gelen yönetime Aralik'a kadar süre tanimak zorundayiz.

Özkan Hoca varken kulübü kimsenin ayaklar altina almayacagina adim gibi eminim ve bu benim icimi bir nebze olsun ferahlatiyor.
Tamamen 61'lilere dönecegimizi onaylayacak bir beyan duymadim ve okumadim yöneticilerden. Böyle düsünenleri de anlamiyorum. Art niyetli yaklasim bu.

Hangi devirde yasiyoruz ki böyle bir projeyi hayata gecireceklerine inaniyorlar. Bu aciklamalar benim nazarimda alt yapida ki oyunculara büyük bir motivasyon asisidir. Sizi gören ve size deger veren birileri var artik bu yönetimde demektir. Alt yapi olayi zaten basli basina cok büyük bir sorun ve bekleyelim bakalim ne gibi proje üretecekler.

Ahmet Agaoglu tüzük degisikligi ile bu kulübe en büyük iyiligi yapar eger bu gerceklesirse. Muharrem Usta gibi ucurumun kenarina dogru giden arabaya tekme sallamaz (Insallah!).

Yeni yönetimin samimiyetine güveniyorum ama herkes gibi ben de icraat bekliyorum.

[Nazim Can]

Bunlarin hepsi bos laf saha sonuclari ligdeki, Avrupadaki kazanilan puanlar, hatta böyle sapi mapi olan parlak metal kupalar falan bunlardir herseyi belirleyecek olan.

[TekfurÇayır 61]

Bu yol ayrımında bir mûcize gerçekleşse ve;

- İddia oynadığı için takımın yenilgisinde futbolculara, teknik direktöre, yönetime küfür eden taraftar başka takımı tutsa,

- Takım yenildiğinde çevresindekilere hava atamadığı için futbolculara, teknik direktöre, yönetime küfür eden taraftar başka takım tutsa.

- Ve sabırsızlığımızdan, yanlışlarımıza İNATLA sarılmaktan, dik başlılığımızdan, üç kişi biraraya gelip bir iş yapamama huyumuzdan vazgeçsek.

Bu yol ayrımında bir mûcize olsa...