PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Süreyya Ayhan'a Ömür Boyu Men...



Vegas
26.12.2006, 13:30
TRT'nin spor haberlerin bakarken, Sureyya'dan ret adinda bir haber gordum. Tikladim okurken konunun antronurle ilgili oldugunu okudum ve haberin sonlarina dogruda anlayamadigim bolume rastladim. Yazida diyorki;

Federasyon başkanı Terzi, milli atletin ABD kampının 2 aylık tutarının, Türkiye'den ayrılmadan önce kendisine peşin olarak ödendiğini, kalan 2 aylık paranın da hesabına yatırıldığını belirterek, "Süreyya Ayhan'ın bundan sonraki kamp masrafları da federasyon tarafından karşılanacak" dedi.

Turkiye'de bu sporcu icin calisma alani olmasa birsey demiyecegimde, baska ulkelerden bile ulkemize antramana gelenler varken neden boyle birsey yapiliyor? Sprocunun bize kazandirdigi paranin yaninda bu 4 aylik masraf cok kucuk bir miktar belki ama neden gereksiz yere savurganlik yapiyor bu adamlar anlayaniniz varmi?

caykarali_erdal
26.12.2006, 13:42
Hehehe cok guzel bir soru ya guzel arkadasim acikca soylesene Paralari Yoksa Nasil Hortomluyacaklar bunlar vede bu zihniyet oldukca Turkiye ne altin madalyalar gorur'ur nede basari elde eder calan calana hortomluyan hortomluyana Turkiyede kosu pistleri (alanlari) yok olurmu canim Turkiye afrikadan'da beter cunku Afrikadan altin madalyacilar cikiyor ama Turkiyeden cikmiyor.

Nedeni acik ve net para hortomlamak dayin varsa isin oluyor ALLAH Korkusu olmuyan Kisiler oldukca hic bir sey degismez.

Murat'
10.01.2007, 13:28
abi bu paraları başka türlü nasıl yiyecekler ki....herkes cennet vatanımız diyip duruyor ama iş kampa falan gelince paraları yemek için yurtdışına gidiyorlar işte

Ertan 51
10.01.2007, 15:15
kampı nerde yaparsa yapsın benim açımdan hiçte önemli değil.allaha şükür bazı manevi değerlerimizi kaybetmedik süreyya ayhan toplumun gözünden öyle bi düştü ki kendini bitirdi bu dakkadan sonra istediği kadar rekor kırsın birincilik alsın halk onu bağrına basmayacaktır.bu ülkede onca cefa çeken karın tokluğuna spor yapan varken bu şahsın daha aç gözlülük yapıp ülkemizi küçük düşürmeye çalışması utanç verici.yazıklar olsun senin madalyalarına ve başarılarına allah sana akıl fikir birazda onur versin.

atalarımız bu konudada çok güzel bi söz deyivermişler sağolsunlar ''insanın kendi kendine yaptığını başka kimse yapamazmış''sende kendine yaptın geçmiş olsun.

hayat61
02.10.2007, 14:33
Süreyya Ayhan daha da batmakta aldığı yanlış kararlarla.

VE SÜREYYA İŞİNDEN DE KOVULDU!
Eğitim uzmanı kadrosuyla Atletizm Federasyonu'nda çalışan milli atlet Süreyya Ayhan Kop'un görevine son verildi. Dünya Atletizm Şampiyonası'na katılmayan ve izin almadan yurt dışına çıkan atlet, 02 yılında Fikret Ünlü'nün Devlet Bakanlığı döneminde uzman olarak görevlendirilmişti.
Sakatlığı nedeniyle Temmuz ayında baraj yarışı koşamayan ve bu nedenle Ağustos'ta Japonya'nın Osaka kentinde başlayan Dünya Atletizm Şampiyonası'na katılamayan milli atlet Süreyya Ayhan Kop, Atletizm Federasyonu personeli olmasına karşın, izinsiz olarak ABD'ye kamp yapmaya gidince, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından çalışma akdine son verildi.

Federasyon tarafından personel olarak mesaiye gelmediği rapor edilen milli atlet, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü onayı ile işinden çıkarıldı.

-İZNİ BEKLEMEDEN TÜRKİYE'DEN AYRILDI-
Milli atlet Süreyya Ayhan Kop ve eşi Yücel Kop, 12 Temmuz tarihinde Atletizm Federasyonu'na yazılı bir başvuru yaparak, yurt dışı kamp çalışmaları nedeniyle 1 yıllık izin talebinde bulundu.

Kop çifti, federasyonun cevabını beklemeden 16 Temmuz Pazartesi günü, kamp çalışmalarına başlamak üzere ABD'ye gitti. Durumu GSGM'ye rapor eden federasyon yetkilileri, spor eğitim uzmanı kadrosuyla federasyon personeli olan milli atletin izinsiz olarak yurt dışına çıktığını ve işe devam etmediğini bildirdiler. Bu gelişme üzerine de GSGM Personel Daire Başkanlığı, genel müdürlük onayı ile milli atletin görevine son verdi.

-AVUKATI TEBLİGATI ALMADI-
Süreyya Ayhan Kop'un avukatı, Atletizm Federasyonu tarafından kendisine verilen milli atletin görevden alınma tebligatını kabul etmedi.

Bunun üzerine tebligat, yurt dışı yazışma adresi ve telefonları federasyonda bulunmayan milli atletin, Ankara'daki mevcut adresine gönderildi.

Federasyondaki görevine izinsiz olarak gelmediği gerekçesiyle işine son verilen milli atlet Ayhan Kop, 2002 yılında Avrupa Şampiyonu olduktan sonra, Fikret Ünlü'nün Devlet Bakanlığı döneminde, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu'nun onayıyla eğitim uzmanı olarak Atletizm Federasyonu'nda görevlendirilmişti.

Nebiye
02.10.2007, 16:24
Ya ben bu Süreyya Ayhan'ın işinden bişi anlamadım.
Bi tuhaflık var.
Formunun zirvesindeyken,her şey gayet iyi giderken,bütün Türkiye arkasındayken ne oldu birden.Yaptığı kaprisler,fedarayonun yaptığı inatlaşmalar.Gazetelerde çıkan haberler.Yani kim haklı kim bu işi bu derecelere getirdi,kim karıştırdı bilemiyorum.Ama sonuç kötü oldu.
Belkide haketti ama üzüldüm.

Fatih BALTA
03.10.2007, 05:30
süreyya kendisi olmayı bir türlü beceremedi.kendisine ve atletizme karşı profesyonel olamadı.
bir hoca yada bir koca kendisinden çok şey beklenen bir sporcuya kendi egolarını tatmin etmek için ancak bu kadar
zarar verebilirdi.

hayat61
04.10.2007, 13:19
Süreyya hala olanlardan başkalarını suçlayıp duruyor.Hiç kendinde hata yok(Bu birini hatırlattı bana:))Üzerimde baskı var diyorsun(bu daçok tanıdık:)) bunda senin hiç mi suçun yok?
Wada nın doping kontrolüne girmedin saçma sapan nedenler yaratarak ceza aldın ve şu an sıkı bir şekilde kontrol altındasın.
Vestel sporsorluk anlaşmasına uymadığınadan desteğini çekti ve haksız yere aldığın paraları geri istiyor(Gerçi vestelin alışkanlığı oldu bir parmak bal verip çekmek.Şuna 2.ligde olan(baskebolda) vestelsporu 1. lige çıkardıktan sonra yüzüstü bırakacaklarını yada bir klüpe yamayarak bu geleneniğini sürdüreceğini düşünüyorum.)
Türk milli Takımı adına yarışmadın kamp programıma uymuyor diye.Ceza alman gündeme geldi.Bırakın zorlamayın Osaka da gelecek hezimentte bahane aranıyor dendi.Ve kampına devam ettin.
Çok önem verdiğin Osaka öncesi sakatlandın yarışamadın.Geçmek bilmeyen sakatlığın konusunda uyarıldın dinlemedin.
Yurt dışından yeni hoca getirelim hem sen hem de Yücel Kop kendini geliştirdin dendi kabul etmedin.
Herkes sana takmış olduğunu idada ederken aldığın iznin sonucunu beklemeden gittin.Türkiye'de ki yazışma süresini,aksilikleri göz önüne alarak çok önceden izin alman gerekirken yapmadın.
Ve hala senin hiç hatan yok.Dipe doğru giderken atletizmide beraber götürmeye çalışıyorsun. Karşılıklı suçlamalarla zaten yeterli destek görmeyen atletizm magazinleşerek küçülmeye devam ediyor.

hayat61
04.10.2007, 13:22
Süreyya savaşı
Türkiye'ye Avrupa Şampiyonluğu yaşatan milli atlet Süreyya Ayhan Kop şok üstüne şok yaşamaya devam ediyor. Atletizm Federasyonu'ndaki spor eğitim uzmanlığı görevine, izinsiz olarak ABD'ye kampa gittiği için son verilen milli sporcunun, şimdi de 2008 Pekin Olimpiyatları'na götürülmemesi gündeme geldi. Federasyon yetkilileri, sakatlığı nedeniyle Dünya Atletizm Şampiyonası'na katılamayan Ayhan'ın eşi ve antrenörü Yücel Kop ile ABD'de çalıştığını ancak kendilerinin haberdar edilmediklerini söylediler. Süreyya'nın durumunu bilmeleri gerektiğini belirten yetkililer, "Kendi olanaklarıyla çalışsalarda bizim haberimiz olmalı. Süreyya'yı kazanmak istiyoruz ancak işi yokuşa sürüyor. Böyle giderse Pekin'e götürmemiz imkansız" açıklamasını yaptılar.

2 AYDA 2 KEZ DOPİNG BASKINI
Süreyya'nın, Yücel Kop tarafından yanlış yönlendirildiğine dikkat çeken yetkililer "Olağanüstü bir derece yapar ise o zaman düşünülür. Şu anda götürülme garantisi yok" görüşünü dile getirdiler. Bu arada Süreyya'ya doping için sıkı takip var. Milli sporcumuza Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) iki ay içersinde iki kez doping baskını yaptı. WADA görevlileri, federasyondan Süreyya'nın Amerika'daki adresini istedi. Ancak federasyon, adresi bilmediğini belirterek görevlileri milli atletin avukatı Osman Buldan'a yönlendirdi. Buldan'dan adresi alan görevliler, Süreyya'dan son olarak 5 gün önce doping numunesi aldı.

hayat61
04.10.2007, 13:24
Süreyya Ayhan çok sinirli
Atletizm Federasyonu tarafından spor eğitim uzmanı kadrosundan alınan milli atlet Süreyya Ayhan Kop, ''Kişisel sürtüşmelerden dolayı bir insanın emeğinin elinden alınması ne kadar doğru'' dedi.
Kop, yaptığı yazılı açıklamada, her yıl olduğu gibi bu yıl da dilekçe vererek yurt dışında kamp yaptıklarını belirterek, ''Bu yıl da aynısını yaptık. Her nedense bu sefer dilekçemiz kabul görmeyip işten çıkarılmışım. Bu olay bizi çok üzdü. İşten çıkarılmamam değil, yetkililerin tutum ve davranışı çok rahatsız edicidir'' ifadelerini kullandı.

Milli atlet, açıklamasında şu cümlelere yer verdi:

''Almanya'da dünya şampiyonası hazırlıklarımı sürdürürken sakatlandım ve şampiyonaya katılamadım. Bu arada Almanya'da olimpiyat sporcu merkezinde 35 gün tedavi gördüm. Sakatlığım tamamen olmasa da büyük ölçüde düzeldi. Bundan sonraki tedavimin ve kampların devamı için ABD'de olacağımı kamuoyu ve federasyona bildirmiştim. ABD'ye gitmeden yaklaşık 20 gün önce federasyona verdiğim dilekçemde olimpiyatlara kadar ABD'de hazırlıklarımı sürdüreceğimi, masraflarımı kendim karşılayacağımı, sadece izinli sayılmam konusunda bilgilendirdim. Bu süre içinde dilekçeme cevap alamadım.

ABD'de iken avukatımıza iznimin kabul edilmediğini ancak ücretsiz izin talebinde bulunursam kabul edileceği bildirilmiş. Bunun üzerine ücretsiz izin için dilekçemi gönderdim. Dilekçeme istinaden verilen cevapta benim sporu bırakıp görevime dönmem ve masa başında oturup memurluk yapmam istenmiştir. 02.10.2007 tarihinde öğreniyorum ki izinsiz yurt dışına çıkmam bahane edilerek kadromun iptaline gidilip işten çıkartılmışım.

Önceki federasyon döneminde ve şimdiki federasyon döneminde, yurt dışına çıktığımızda dilekçemizi federasyona verir yurt dışı kampını yapardık. Bu sefer de aynısını yaptık. Her nedense bu sefer dilekçemiz kabul görmeyip işten çıkarılmışım. Bu olay bizi çok üzdü. İşten çıkarılmamam değil, yetkililerin tutum ve davranışı çok rahatsız edicidir.

Ben ülkeme Avrupa Şampiyonluğu, dünya ikinciliği, dünya kupası şampiyonluğu sevinci yaşatmış bir sporcuyum. Kişisel sürtüşmelerden dolayı bir insanın emeğinin elinden alınması ne kadar doğru. Federasyonun şu ana kadar yaptığı en büyük icraat bu olsa gerek. Maddi imkanlarımızı sonuna kadar zorlayarak olimpiyatlarda ülkemizin bayrağını dalgalandırmak için yaptığımız fedakarlığın karşılığı bu mu olmalıydı? Yapılanlar bizi hiçbir zaman bezdirmeyecek, hedefimizden vazgeçirmeyecek. Yapılanları kamuoyunun takdirine sunuyorum.''

denizgrsy
04.10.2007, 14:40
Defolsun Gitsin , en nefret ettiğim sporcu,aslında sporcu da denmez! ben sporcunun Ahlaklısını severim

sömürdü Türkiyeyi bi yarış kazandı diye! ayrıca yuva yıkanın yuvası olmaz!

Cengiz Çubukcu
17.11.2007, 11:24
Sayın yöneticilerimiz başlığı Süreyya Ayhan ve Sakandal tarzında bir şeyle değiştirirseniz daha iyi olur kanımca..

Süreyya Ayhan'da doping!.. Ömür boyu ceza alacak!

Soner Sayımlar


Avrupa Şampiyonu ve Dünya İkincisi milli atlet Süreyya Ayhan’a yapılan son doping kontrollerinde numunelerinde 2 adet yasaklı madde bulundu.
Olimpiyat hazırlıklarını ABD’de sürdüren milli atletin antrenman sırasında kontrollerde bulunan WADA görevlilerinin aldığı (A) numunesine yapılan analizlerin de pozitif çıktığı belirlendi.
Süreyya Ayhan ve antrenörü Yücel Kop’un itirazı üzerine (B) numunesinin Kanada’da bulunan Doping Merkezi’nde yapılan incelemede de sonuç pozitif çıkınca, Milli sporcunun vücudunda doping maddesi olduğu kesinleşti.
Ayhan’ın idrar örneğinde 2 yasaklı madde tespit edilirken, bundan önce de doping numunesi vermediği için 2 yıl men cezası alan milli sporcu, uluslararası kurallara göre ömür boyu men cezası alacak.

SÜREYYA AYHAN

Konu ile ilgili AA muhabirine yazılı açıklamada bulanan Süreyya Ayhan ve Yücel Kop, "Aklı başında olan hiç bir sporcu bu yasaklı maddeleri yarışmaya 1 yıl kala kullanmaz, bize komplo kurdular" dedi.
Ayhan Kop’un açıklamaları şöyle:
"Antrenörüm ve eşim Yücel Kop’un yönetiminde ülkemizi yıllardır hasretini çektiği başarılara ulaştırdım. Golden ligler, Universiad, Akdeniz oyunları Avrupa ve Dünya atletizm şampiyonalarında ülkemi başarıyla temsil ederek, madalyalar aldım. Ülkemizde atletizm bayanlarda ilk ve tek altın madalyayı kazanan sporcu olma onurunu taşıyorum. 2004 senesinin başından itibaren Türkiye spor çevrelerinde bayanların spor yapmasına karşı olan kişiler belirdi. Aynı yıl WADA ile aramızda geçen tartışma ile ilgili kural ihlali (Adeta doping yapmışım gibi) benim 2 sene ceza almamla sonuçlandı. Bu olayda yanımda ne atletizm federasyon başkanı Mehmet Terzi, ne de genel müdür Mehmet Atalay’ın desteğini göremedim. Buna rağmen ülkemize hizmet etmek ilkesinden şaşmadım. Bu cezanın bitimine kadar kamplarımızı yurtdışında kendi imkanlarımızla yaptık. Cezanın sonrası dünya Atletizm şampiyonasına hazırlanmak için kamp talebim red edildi. Spor teşkilatımızın eşime sürekli soruşturma açması yüzünden emekli olmak zorunda kaldı. Uluslararası başarılı bir antrenör olmasına rağmen milli görev yapamaz yasağı getirildi. Atletizm federasyonu bizimle ilgili gerçek dışı haberlerle kamuoyunu yanılttı.
Telefon ve isimsiz bir takım kişilerden tehditler almaya başladık. 2007 Eylül ayında ise memuriyetime son verildi ve ekmeğim elimden alındı.
2007 Dünya Şampiyonasına Almanya’da hazırlanırken sakatlandım ve tedavi
gördüm. Bu tedavi Temmuz ayında ABD’ye geldikten sonra havuz ve mekanik çalışmalarla devam etti. Ben daha koşu antrenmanlarına başlamadan 8 Eylül’de WADA görevlileri benden idrar örneği aldı. 19 Ekim’de bana (A) numunesinde 2 yasaklı maddenin bulunduğu bildirildi. Bu 2 maddenin vücudumda bulunması bizi şoke etti ve inanamadık. WADA’ya itirazımızı yaparak (B) numunesinin açılmasını talep ettik. Ne yazık ki (B) numunesi de pozitif çıktı. Aklı başında hiç bir sporcu bu yasaklı maddeleri yarışmaya 1 yıl kala kullanmaz. Yıllardır içtiğim sıvıyı yediğim yemeği titizlik kontrol ederiz ve bu yasaklı maddelerden kendimizi korumaya çalışırız. Maalesef bizim kontrolümüzün dışında bir anlık dalgınlığımızdan yararlanarak içeceğime veya yiyeceğime bu maddeler bulaştırıldı. Benim 2008 yılındaki olimpiyatlarda koşmamı engellemek için maddi manevi herşeyi yapmaktan çekinmeyen, kendi çıkarlarını ülke çıkarlarından üstün tutan zayıf, iğrenç ve korkak bir takım kişiler benim bu olimpiyatlara katılmama engel oldular. Bu olay bana ve eşime yapılmış en büyük haksızlıktır. Ben ve eşim vicdanen müsterihiz. Bunları yapanlar elbette bir gün Türk adaletine hesap vermek zorunda kalacaktır."

Erkut Ay
17.11.2007, 12:25
bir insan bu kadarda aynı hatada ısrar etmezki kendini bitirdi..........

Miraç Atalay Çiftçi
17.11.2007, 12:31
Başlığı süreyya ayhanın dopingleri olarak düzenledim.

Bu kadarınada yuh diyorum!!!

Sefa Murat Dokuz
17.11.2007, 17:26
ya yuh diyorum artık başka da bişi demiyorum artık sana süreyya ya sen bu yüzden kaç yılın gitti.Şimdi tamamen bu spordan silindi.

Kaya
17.11.2007, 17:39
Kıl oluyordum kendisine. İyi oldu. Bundan sonra haberlerde ismini daha fazla görmeyeceğim için mutluyum.

Misina
17.11.2007, 17:54
ama yeter artık kaç yıldır yatıyor klasik Türk sporcusu biraz başarılı olduğu anda uçuyor bi dahada konamıyor.

Süreyya Ayhan ın Kariyeri artık bitmiştir.

Nytre
17.11.2007, 18:22
toptan bıraksın bu işi.. iyice suyunu çıkardı...

Misina
17.11.2007, 20:52
2 kez doping yapmanın cezası ömür boyu yarışlardan men.

Saman alevi süreyya efsaneside böylelikle bitmiş oldu.

Nuray
17.11.2007, 22:15
yazık oldu

m@rdi
17.11.2007, 22:30
Kendi kendini mi yaktı yoksa garibin başını mı yaktılar?

Aynı hatayı tekrarlamak pek akıl işi değil.Yolu açık olsun.

İskender
19.11.2007, 10:59
Eden bulur tek kelimeyle...
Gururlanma insaoğlu diye başlayan bir deyim var herkezin malumu...

Murat'
19.11.2007, 12:13
kendisi inanın ki inanılmaz kibirli bir insan altetizm federayonuun onu için seçtiği kamp yerlerini beğenmedi kafasına göre işler yaptı.....sponsorlardan aldığı parayı beğenmedi....kısacası Atamızın dediği gibi ahlaklı olamadı...

Cengiz Çubukcu
19.11.2007, 12:13
''Ayhan koşmamak için direndi''

Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un doping kontrollerinin pozitif çıkmasıyla ilgili sürecin devam ettiğini ve yönetmeliğe göre hareket edileceğini söylerken Ayhan'ın koşması için her türlü imkanı sunduklarını, ancak onun koşmamak için uğraştığını belirtti.

Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un dopingli çıkmasıyla ilgili gelişmeleri AA'dan öğrenip takip ettiğini belirterek, ''Süreyya Ahyan Kop Anadolu Ajansı'nı aramış ve gelişmeleri bildirmiş. Bize Uluslararası Dopingle Mücadele Ajansı'ndan (WADA) resmi bir yazışma gelmedi. Bu yazışma geldikten sonra zaten Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun (IAAF) bir üyesi olarak, IAAF ve WADA'nın doping ve anti-doping yönetmeliğiyle ilgili yönetmelik prosedürü uygulanacak. Daha önce Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'nün ceza kurulu bu konuda işlem yapıyordu. Ancak şimdi özerk bir federasyon olduğumuz için Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu konuyu değerlendirerek süreci devam ettirecek. Üzgünüz. Bu duruma gelinmesi Türk atletizmi açısından üzücü. Süreyya'nın bu duruma gelmemesi gerekiyordu. Süreç devam edecek ve yönetmelik ne yazıyorsa o uygulanacak. Bunun dışında çok fazla söylenecek bir şey yok'' diye konuştu.

-''GEREKLİ DESTEĞİ VERDİK''-
Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ve Atletizm Federasyonu'nun Süreyya Ayhan Kop'a gerekli desteği verdiğini bildiren Terzi, şunları kaydetti:
''Bu zamana kadar devlet kendisine büyük destekler verdi. 2003 yılından beridir yarış koşmuyor. 2004 yılında yaptığı hatadan dolayı 2 yıl ceza aldı. Ceza aldığı dönemde kurallara göre destek vermemiz mümkün değildi. Ama cezası bittikten sonra tekrar yanında olduk. Cezasının başlama tarihi 2004 Ekim ayıydı biz bunu Ağustos ayına çektik. Çünkü Ağustos ayında numunesi alınmıştı. Biz de Ağustos 2006 yılında yapılacak Avrupa Şampiyonası'na yetiştirmek için böyle bir karar verdik. Bunun için bütün hazırlıkları yaptık. Dünya Şampiyonası seçmelerinde bir sporcu barajı aşarsa ikinci sporcu gidemiyordu. Biz bu yüzden Elvan Abeylegese'ye 5-10 binde, Binnaz Uslu'yu da 800 metre de koşmasını söyledik. 1500 metreyi de Süreyya'ya bırakmıştık ama biz daha takımı tespit etmeden Mayıs ayında bize Avrupa Şampiyonası'nda koşmak istemediğini, Dünya Şampiyonası'nda koşmak isteğini bildiren bir faks gönderdi. O nedenle 2006 Avrupa Şampiyonası'nda koşturamadık.''

-''KOŞMASI İÇİN HER ŞEYİ DENEDİK...''-
Mehmet Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un koşması için her türlü imkanı sunduklarını, ancak onun koşmamak için uğraştığını söyledi.

Federasyon Başkanı, 2007 yılında Süreyya ile görüşmeye gittiğini ve bu görüşmede milli atletin kendisine ''Başkanım destek verirseniz koşmak istiyorum'' dediğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bundan sonra kendisini 6 aylığına kamp yapması için ABD'ye gönderdik. Daha sonra Türkiye'ye döndü ve Almanya'da 6 ay kamp yapmak istediklerini söyledi. Biz de kendisine Almanya'da yapılacak Avrupa Kupası'nın hem bayan hem de erkek takımlarımızın başarılı olabilmeleri açısından çok önemli olduğunu söyledik. Bu yarışmada milli takıma destek olmasını istedik. Ayrıca kendisi bir yarış koşarak hem kamuoyu baskısından ve diğer baskılardan kurtulup Dünya Şampiyonası'na daha rahat hazırlanmasını amaçlamıştık. Zaten Dünya Şampiyonası'na gidebilmesi için de barajı aşması gerekiyordu. Bu yarışta koşarak baskılardan kurtulmanın yanı sıra barajı da aşacaktı. Biz Almanya'ya kendisiyle görüşmesi için 2 arkadaşımızı gönderdik ama bu arkadaşlarımızla görüşmedi ve Türkiye'ye geri döndü. Döndükten sonra basında sakat olduğuna dair haberler okuduk. Sonra bize 2 satırlık bir rapor göndererek Dünya Şampiyonası'na katılmak istemediğini söyledi. Artık bizim yapabileceğimiz bir şey kalmamıştı. Biz koşturmak için her şeyi denedik ama onlar koşmamak için uğraştılar.''

-''ÇALIŞMA SİSTEMİ BİZE GÜVEN VERMEDİ''-
Mehmet Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un çalışma sistemi ve metotlarının kendilerine güven vermediğini dile getirdi.

Milli atletin, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'na hazırlanmak için kendilerinden 1 yıllık izin istediğini ifade eden Terzi, ''Süreyya Ayhan Kop, Atletizm Federasyonu'nda uzman kadrosundaydı ve 4,5 yıl koşmadan maaş aldı. Ama kendilerini 1 yıl izin vermememizin nedeni çalışma sistemi ve metotlarının bize güven vermemesiydi. 2004 Atina Olimpiyat Oyunları öncesi ABD'deydi ve Türkiye'ye dönerek organizasyona katılmadı. 2006 yılında yine ABD'ye giderek Avrupa Şampiyonası'nda koşmadı. 2007 yılında yaptığımız bütün desteklere rağmen Avrupa Kupası ve Dünya Şampiyonası'na katılmadı. Zaten o da bize izin yazısı gönderdi, cevabını beklemeden ertesi sabah ABD'ye gitti. Yani biz sizi takmıyoruz, siz ne deseniz de biz gideriz havasına girdi'' şeklinde konuştu.

LazAnisT
19.11.2007, 13:02
Şahsım adına medya ve atletizm federasyonu işbirliğiyle Süreyya Ayhan adına bir linç girişimi yapıldığını düşünüyorum.Yücel Kopla ilişkisi ortaya çıktıktan sonra Süreyya Ayhanla alakalı olarak medyada tek bir olumlu haber göremezsiniz.

Yakın bir tarihte doping yaptı diye ceza alan biri neden tekrar doping ilacı kullansın.Üstelik herkesin gözü bu kişinin üzerindeyken ve Olimpiyatlara hazırlanıyorken.

Ayşe Aygün
19.11.2007, 13:54
Kendisini pek sevmeme tanımadığım halde ama işlerin bu boyuta gelmesinde bence her iki tarafından suçu olduğunu düşünüyorum.çünkü bu işten ekmek yiyen biri neden ekmeği ile bu kadar oynasın çünkü eğer bu kadar onursuz olsa kendide bilir onursuz br sporcu iş bulamıyacağını ama burası Türkiye bellide olmaz.Bence inatlaşma olundu ve sahip çıkılmadı o kadar.Olimpiyatlara hazırlanan ve sürekli test istenen bir zamanda neden doping maddesi kullansınki.Eğer kullanmışsada koşarken bence rüzgar beynine etki etmiş başka açıklaması yok

Cengiz Çubukcu
19.11.2007, 13:58
BEN burada bütün suçu Yücel Kop'da ve Süreyyayı bu adamın eline veren federasyon, kamuoyu, ailesinde buluyorum..(herkesi suçladım bu arada)...yüzyılda bir yetişen yeteneği harcadık....
Ayrıca doping bağımlılık yapıyormuş ve bir kullanan bir daha vazgeçemiyormuş...

Murat'
19.11.2007, 14:21
BEN burada bütün suçu Yücel Kop'da ve Süreyyayı bu adamın eline veren federasyon, kamuoyu, ailesinde buluyorum..(herkesi suçladım bu arada)...yüzyılda bir yetişen yeteneği harcadık....
Ayrıca doping bağımlılık yapıyormuş ve bir kullanan bir daha vazgeçemiyormuş...

yücel kop onun kocası.....süreyya ayhan profesyonel değil....ona antrenör buldular ben kocamla çalışacağım dedi....yok orda kamp yaparım burda yapmam gibi acayip kaprisleri oldu...

Hekimoğlu
19.11.2007, 16:34
5 yıl boyunca amerikada kamplarda keyif yapıp hiçbir yarışa katılmayıp doping testlerinden kaçan son zamanlarda olabildiğince itici olan bir sporcu!! sporcularımız sponsor bulamıyor diye üzülürken , hanım kızımızın sponsoru illallah deyip sponsorluğundan çekilmişti.kendi düşen ağlamaz.

UğuR
22.11.2007, 13:29
Süreyya'nın AHLAKI!
22 Kasım 2007 Perşembe 08:02
"Bana komplo kurdular" dedi, Atletizm Federasyonu'nu suçladı. Ama kocasının kredi kartı onu ele verdi. Atatürk seni sever miydi?

Süreyya'yı kredi kartı ele verdi

Atatürk, sporcunun zeki, çevik ve AHLAKLI olanını sevdiğini söyledi. Milliatletimiz Süreyya Ayhan ve antrenör-kocası Yücel Kop'un ismi etrafında olup bitenler bu sözlerin karşısında resmen utanç abidesi... Sevgili SSüreyya, sence Atatürk'ün sevdiği sporcu tanımına ne kadar uyuyorsun?

ABD'de doping kullandığı anlaşılınca "Atletizm federasyonu yemeğime ilaç kattı" diyen Süreyya Ayhan'ın, ilaçları kredi kartıyla satın aldığı için 'yakayı ele verdiği' ortaya çıktı..

Milli atlet Süreyya Ayhan'ı kredi kartı ele verdi. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) ve Uluslararası Anti Doping Ajansı (WADA) ABD'de 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları için hazırlıklarını sürdüren Süreyya Ayhan ve antrenör eşi Yücel Kop' un çalışmalarını ve yaptığı harcamaları mercek altına aldı. Yücel Kop' un bir eczanede kredi kartı ile yasaklı madde aldığını belirleyen IAAF durumu WADA' ya bildirdi. WADA görevlileri de ani bir baskınla Ayhan'dan doping numunesi aldı.

2 NUMUNE DE POZİTİF ÇIKTI

18 Ekim 2007 tarihinde alınan A numunesi pozitif çıktı. Kop çifti B numunesinin açılmasını istedi. Kanada'da B numunesi de
pozitif çıkınca Süreyya dopingli sayıldı. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) 28-30 Eylül 2006 tarihleri
arasında Lozan'da yaptığı toplantıda sporcu ve antrenörlerin kredi kartı ve telefonlarının yakın takibe alınmasını kararlaştırdı.
Toplantıya Türkiye'den katılan doping uzmanı Dr.Kaya Livanelioğlu konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:

IAAF EYLÜLDE KARAR VERDİ

"IAAF'ın dopingle mücadele konusunda etkin önlemler alması tartışıldı. Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonu olmuş sporcuların kredi
kartlarıyla yaptıkları alışverişler ile cep telefonu konuşmalarının dökümlerinin incelemeye alınması benimsendi. Bu konuda IAAF ,WADA
ile ortak hareket etmesi kararlaştırıldı. Bu konuda geçmişte de örnekler yaşandı. Amerika'daki Balco olayı da kredi kartı dökümü ile
ortaya çıkarılmıştı."

Süreyya Ayhan skandal patlak verdiğinde, "Atletizm federasyonu yemeğimi zehirledi" diyerek kendini savunmuştu.

Kaynak: Sabah


Kaynak: http://www.haberciler.com/images/news_source/10.jpg

Cengiz Çubukcu
22.11.2007, 13:38
Bu kadar aptalllık olurmu yahu...Türkiyeyi tüm dünyaya rezil ettiler, Allahlarından bulsunlar....sen hem dopinge kalkış hem de kredi kartını kullan, Trajikomik..

LazAnisT
30.11.2007, 13:23
Az önve NTV de basın toplantısını yayınladılar.Her ay numune almaya geliyorlar nasıl doping ilacı alabilirimki dedi.Birde vücüdundan çıkan ilaç hayvanlarda kas geliştirmek için kullanılan bir ilaçmış.Özelliği ise bardağın içine bir damla dahi damlatıldığında 2 ila 6 ay arasında vücutta kalıyormuş.

Açıkcası ben söylediklerine inanınıyorum.Kadını resmen bitirdiler

Mehmet Fırat
30.11.2007, 16:44
Hayvanlarda kas geliştirmek için kullanılan ilacı Süreyya Ayhan niye kullandı acaba?

Bence Süreyya Ayhan'ın başına ne geldiyse evlendikten sonra geldi. Şu antrenörünü hiç gözüm tutmamıştı zaten.

Cem Balcı
01.12.2007, 00:05
kadın yemin falan etti kullanmadım die.ee bu tahlillerde çıkan ne kardeşim ozmn.bi dümen var gibi sanki.

Cafer KILIÇSOY
01.12.2007, 01:08
Hayvanlarda kas geliştirmek için kullanılan ilacı Süreyya Ayhan niye kullandı acaba?

Bence Süreyya Ayhan'ın başına ne geldiyse evlendikten sonra geldi. Şu antrenörünü hiç gözüm tutmamıştı zaten.
Olay budur. Teşekkürler Mehmet.

Yuva yıkanın yuvası olmaz. Sen evli adama karısını boşat ve onunla evlen. Sonrada ''İşim rast gitmiyor'' de. ALLAH'ın sopası yok ki ses getirsin! Süreyya'nın başına ne geldiyse kendi kendine yaptıklarından ve o eşi olan şahıstan geldi. El ele verip herşeyi bitirdiler.

Boşuna demiyor büyüklerimiz ''Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste''. Bir zamanlar 70 milyon arkanızdaydı, şimdi başbaşa kaldınız. Bir Köroğlu bir Ayvaz.

Ne diyelim, kendi düşen ağlamaz

Gamze
01.12.2007, 03:00
Cafer abi iyi güzel diyorsun da işin bu kısmı kadının tamamen özeli. Yani evlendikten sonraki düşüşü aşikar fakat bu denli de -evinin içine diyeyim hadi - girmek pek doğru gelmiyor bana.

Basın toplantısında ettiği yemini duydum, izledim. Bu kadar aptal olabileceklerini sanmıyorum. Bu işte bir şey var. Öylesi bir yemini yalandan, fütursuzca savuracak kadar ayağa düştüğünü sanmıyorum ahlaken, manen.

Cafer KILIÇSOY
01.12.2007, 08:51
Cafer abi iyi güzel diyorsun da işin bu kısmı kadının tamamen özeli. Yani evlendikten sonraki düşüşü aşikar fakat bu denli de -evinin içine diyeyim hadi - girmek pek doğru gelmiyor bana.

İyi de Gamze özeli mi kaldı bunun ALLAH aşkına. 70 milyon biliyor bunu.:) Adını hatırlayamadığım bir yarışta dereceye giremeyince bunu o anki hastalığına bağlayan ve bunu televizyonlarda ifade eden malesef şu anki kocası. Evlendiğnde kocası için kendi kendime ''Bu kızı bitirecek'' demiştim. Malesef haklı çıktım. Ne diyelim etme bulma dünyası

Haa o yasaklı maddeyi bilerek isteyerek sadece Süreyya değil aklı başında olan kimse kullanmaz. Kolay değil spor hayatı bitiyor insanın. Umarım aklanır diyeceğim ama zor.

Seleukia
01.12.2007, 14:40
Cok uzun zamandır herhangi bir musabakaya katılmadı bildigim kadarıyla.bir suredir de abd de kamptaydı.ama nasıl bi kamp yaptıysa cekilen fotograflarda bana cok kilo almıs gibi geldi yani pek yarısacak bi hali de yoktu.
yucel kopla iliskisinde ise ben yoneticileri de sucluyorum, sonucta sureyya ayhan cocuk yasta yucel kopa teslim ediliyor bu yuzden de olması gerektiginden cok daha fazla etkileniyor ondan. yoneticilerin onu yeterince koruyamadıklarını dusunuyorum.
ama nihayetinde kendi tercihleri sonucu bu noktaya geldigini dusunuyorum ve bu saatten sonra basın toplantısında aglaması ve yemin etmesi de beni cok ilgilendirmiyor.

Cafer KILIÇSOY
01.12.2007, 14:46
Oysa biz seni ne çok sevmiştik. Ama sen bunu anlamadın. Sevgimizi istismar ettin. Uydun bir kötüye, kendi sonunu kendin hazırladın. Gözyaşları artık nafile Süreyya Hanım...
1.12.2007


Seni basın toplantısında izlerken üzülmemek elde değildi. O gözyaşları, aslında ağır bir pişmanlığın ifadesiydi. Bugün, tüm dünyanın önünde saygıyla eğileceği bir atletizm fenomeni olarak basının karşısına çıkmak varken, sen alnında doping lekesiyle bitmiş bir insan olarak o koltukta oturdun ve çırpındın. Çırpındıkça da battın. Zamanında yanlış kararlar verdiğinin, büyük hatalar yaptığının farkına vardın. Ama iş işten geçtikten sonra...
Oysa bu halk seni çok sevmişti. Devlet de, basın da öyle... Ama sen hiç birini umursamadın. Sana sunulan sevgiyi elinin tersiyle ittin. Uydun muhteris bir adama, kendi cehennemini kendin yarattın. Aklını ve sağduyunu yitirdin. Celladına aşık olan kurban misali, sehpaya başını huşu içinde uzattın. Seni uyarmak isteyenleri dinlemedin. Hatta uyarıları düşmanlık olarak kabul ettin. Herkesi kendinden uzaklaştırdın. Şimdi diyorsun ki, “Kesinlikle doping yapmadım. Vücuduma nasıl girdiği belli olmayan bir ilaç yüzünden lekelendim. Bu zor dönemimde kimse neden bana destek vermiyor?”

Bu ülkeye borçlusun
Vücuduna senin ve eşinin bilgisi dışında nasıl ilaç zerkedilir? Bunu kim ve neden yapar? Zaten aylardır eşinle köşe bucak herkesten kaçmıyor musun? Yerinizi iki-üç kişiden başka bilen var mı ki, gelsin sana senden habersiz ilaç versin. Ayrıca bu ülke, tam 6 yıldır topyekün sana verdiği desteği başka bir sporcusuna vermiş mi ki, kimseden destek almadığını söyleyebiliyorsun. Bu nasıl bir nankörlüktür?
Hepimiz senin arkandaydık. Sana inandık, güvendik? Kalbimizle, ruhumuzla senin başarılı olmanı istedik. Devlet bütün imkanlarını senin için seferber etti. Lakin sen herkesi, herşeyi istismar ettin. Hepimizi aldattın. Bizim vergilerimizden kesilen paralarla gittin kamplar yaptın. Karşılığında ise sadece yattın. Tek bir yarış koşmadın. Milli formayı reddettin. Her önemli yarış öncesi bir bahane yarattın. Sonunda da doping utancıyla karşı karşıya kaldın. Buna rağmen, “kimseden özür dilemiyorum” diyorsun. Dilemelisin Süreyya Hanım. Çünkü bu ülkeye borçlusun. Hem maddi hem manevi olarak. Çok iyi biliyorsun ki, sen de en az eşin kadar suçlusun.
İki kişilik bir oyun sahnelediniz. Senaryosu da, rejisi de eşine ait olan bir oyun. Ama başaktör sendin. Hem aktör, hem kurban!..

Hamit TURHAN
fanatik.com.tr (hturhan@fanatik.com.tr)

:alkış::alkış::alkış::alkış::alkış:

Cafer KILIÇSOY
01.12.2007, 15:18
Amerikada nerde oldukları kimse tarafından bilinmiyor. Ve çıkmış diyorlar ki bize komplo kuruldu.

Süreyya Ayhan kendisi bile bile doping almaz. Ettiği yemine de inanıyorum.

Aynı yemini kocası olacak şahısta etsin sıkıysa! Kızı yavaş yavaş bitirdi. Ama Süreyya'da bu bitişe çanak tuttu.

Yukarıda bir arkadaşım çok güzel bir analiz yapmış. Suç Süreyya'da değil. Süreyya Ayhan'ı antrenörüne teslim edenlerde. Cahilliğinin, çocukluğunun kurbanı oldu.

Yazık yazık, Çok yazık

Ben bile buradan bu adamın zararlı olduğunu gördüm de yanıbaşındakiler göremedi ona üzülüyorum

LazAnisT
06.01.2008, 09:36
Evlendikten sonra spor hayatı bitti diyen arkadaşlara hatırlatayım dünya şampiyonu olduğu zamanda antrenörü şimdiki kocasıydı.

Bence Süreyya Ayhan bilerek Devlet tarafından bu durumlara düşürülmüştür.Antrenörüyle evlenikten sonra bir by pass olayı olduğu zaten aşikardı.Ben söylediiklerine inanıyorum.

Mehmet Fırat
25.01.2008, 17:34
Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, doping kullandığı tespit edilen milli atlet Süreyya Ayhan Kop'a ömür boyu pistlerden men cezası verdi.

Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, ABD kampı sırasında yapılan doping kontrollerinde A ve B numuneleri pozitif çıkan milli atlet Süreyya Ayhan Kop'a ömür boyu men cezası verdi. Ayhan'ın eşi ve antrenörü Yücel Kop da 2 yıl müsabakalardan men edildi.

Ömür boyu men cezası alan milli atlet Süreyya Ayhan, kariyeri boyunca hep konuşuldu. Atletizm Federasyonu ile yaşadığı polemiklerin yanısıra özel yaşantısı ile gündemde olan Ayhan'ın önce doping kontrollerinden kaçması, son olaraksa yapılan kontrollerde de dopingli çıkması bir anlamda sonunu hazırladı.

Ayhan'ın idrar örneğinde 2 yasaklı madde tespit edilirken, bundan önce de doping numunesi vermediği için 2 yıl men cezası alan milli sporcu, uluslararası kurallara göre ömür boyu men cezası aldı.

Ayhan ve antrenörü ve aynı zamanda eşi olan Yücel Kop doping iddialarını reddetmiş, milli sporcu basın toplantısı sırasında söz konusu yasaklı maddeyi habersiz bir şekilde aldığını söyleyerek göz yaşlarını tutamamıştı.

Kariyerinde Avrupa şampiyonluğu ve dünya ikinciliği bulunan milli atlet Süreyya Ayhan kararı gözyaşları içerisinde karşılayarak, "Ceza sadece bana değil ülkeme verilmiştir" dedi.

Ayhan, "Duruşmanın başından beri böyle bir cezayı beklemiyorduk. Ben hiç ümidimi kaybetmemiştim. Ama ceza sanki suçu işlemeden önce kesilmiş. Bizim hakkımızdaki karar önceden verilmişti. Ülkemizde sporu yöneten insanların art niyetli olduğunu düşünüyorum. Ülke olarak iyi değerleri kaybetmeye devam ediyoruz. Bu karar beni korkutmak için verilmiştir. Belkide hukuk savaşımın dışında ceza almayacağım. Ancak kaybolan yıllarıma yazık olacak" dedi.

Süreyya Ayhan Kop, bu kararın ardından hakkını sonuna kadar arayacağını, konuyu Spor Tahkim Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğini söyledi.

(ntvspor.net)

macka61
25.01.2008, 17:54
çok doğru bir karar bence bu hanımefendiden bir cacık olmaz kendini bir şey sanıyor

Fatih BALTA
28.01.2008, 22:50
Süreyya Ayhan: Türkiye'nin başı sağolsun

İSTANBUL / DHA

D Spor’da yayınlanan “Günaydın Spor’’ programına telefon bağlantısıyla katılan Süreyya Ayhan ve Antrenörü Yücel Kop, önemli açıklamalarda bulundu.
Süreyya Ayhan, Ceza Kurulu tarafından verilen kararın kendisi için değil Türkiye için büyük kayıp olduğunu söyledi.
Ayhan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye’nin başı sağ olsun. Süreyya Ayhan koşmasın, ceza aldı diye sürekli üzerime geliniyor. Bu ülkeyi sevmeyenlerin olduğunu düşünmek istemiyorum. Çok büyük haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Yaptığımız iş gerçekten çok zor. Biz bu işi kendi imkanlarımızla ve çok emek vererek yaptık.16 yıl boyunca çok büyük çaba gösterdim. ben bu işi sevdiğim için yapıyorum. Bizim bu işten kazancımız falan yok. Benim eşim emekli, 800 YTL maaş alıyor. Ben de 2002’den 2007’ye kadar rahmetli Ecevit’in bana vermiş olduğu memur kadrosundaydım, 2007’de ondan da çıkarıldım. Bu insan başarılı sporcudur diye hiçbir şekilde bir gelirimiz yok. Bunun aksini iddia eden buyursun gelsin, bize göstersin.'' Süreyya Ayhan, normal şartlarda WADA’nın kuralları işlemiş olsa, kendisine ya uyarı cezası ya da 1 yıl men ceza verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Ama biz ömür boyu men cezası aldık, Ceza demek istemiyorum, çünkü bu hiçbir şekilde akla mantığa sığmıyor. Bu duruşmadan bir hafta önceki duruşmamızda daha bizim savunmamız alınmadan ‘tamam savunma yapmayın, cezanız hazır’ dediler bize. Biz de önceki duruşmada ‘tamam siz bizim savunmamızı istemiyorsunuz, biz savunma yapmıyoruz ama siz hala kural ihlali yapıyorsunuz’ dedik. Biz savunmamızı vermeden önce ceza zaten verilmişti'' dedi.
Gazetelerde devletten para aldılar Amerika’da kaldılar yorumları yapıldığını hatırlatan Ayhan, “Ama bizim kamp dışında devletten aldığımız herhangi bir ödenek yok. Devletimizin zaten kamp ve vitamin destekleme dışında sağlayabileceği başka bir imkan yoktur ki. Yalnızca Amerika’da 6 ay boyunca yaptığımız kamp için harcanan 23.000 dolar'' diye konuştu.
http://www.milliyet.com.tr/2008/01/28/son/sonspo32.asp

Fatih BALTA
28.01.2008, 22:52
.........................

Cafer KILIÇSOY
30.01.2008, 11:33
Süreyya'yı Süheyla'nın ahı mı tuttu?



Türkiye'nin yetiştirdiği dünya çapında bir atletti Süreyya. Evli ve iki çocuklu antrenörüyle evlenmesi de, doping kullanması da olay oldu. Şimdi de ömür boyu spordan men edildi

http://image.haber7.com/haber/88208.jpg


Nurullah Kaya'nın haberi
1990’ların başlarıdır. Devlet, atletizmi geliştirme projesini hayata geçirir tüm Türkiye’de. Bu heyecanı yaşayan illerden biri de Çorum’dur. Şehirdeki bir ilkokulda beden eğitimi dersi için toplanan ilkokul öğrencileri, beton avluda çizilmiş üç uzun paralel çizginin başında şaşkın şaşkın birbirlerine bakarlar. Alışık bir durum olmadığı kesindir. Avluyu boydan boya kat eden 75 metrelik çizgilerin ne anlama geldiğini beden eğitimi öğretmeni Cemalettin Hoşgör’ün anlatımıyla kavramaya başlarlar. O gün öğretmenleri sıra sıra dizilmiş öğrencilerine şöyle hitap eder: “Bugün, içinizden en iyi koşanları tespit edeceğiz.”

Türkiye’nin dört bir yanında yapılan bu tür elemelerde bitiş çizgisine en önde ulaşanlar çeşitli yarışmalara katılır. İstikbal vadedenler edenler ise atletizmi geliştirme projesi çerçevesinde kamplara davet edilir. Cemalettin hocanın “hızlı” talebelerinden de katılanlar olur bu kamplara.

Kamp yeri Çankırı’dır. O öğrenciler de Çankırı’daki kampa götürülürler. Burada Türkiye şampiyonasına hazırlanmak amacıyla antrenman yapan atletlerle karşılaşırlar. O atletlerden biri gün gelecek Türkiye ve dünya gündemine oturacak Süreyya Ayhan’dan başkası değildir.

2000 yılında Sidney’de düzenlenen olimpiyatlarda yarı final koşan Süreyya işte o Süreyya’dır. 2001’de Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 1.500 metre finali koşarak kadın atletizminde bir ilki daha gerçekleştiren, 11 Ağustos 2002’de ise Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda, 1.500 metrede, dünya ve olimpiyat şampiyonu Romanyalı atlet Gabriela Szabo’nun önünde Avrupa rekoru kırarak şampiyon olan kız da Çankırı’nın tozlu parkurunda binlerce öğrenci arasından sıyrılan kişidir. Peki kimdi bu Süreyya?

Çankırı’ya 10 kilometre uzaklıktaki 3 bin nüfuslu Korgun ilçesinde yaşayan Yahya Ayhan’ın 6 Eylül 1978 tarihinde bir kızı dünyaya gelir. Yahya Bey kızına Süreyya ismini koyar. TEK’ten emekli olan Yahya Ayhan, lise yıllarında atletizm yapmış ve sporu çok seven biridir. Minik Süreyya da çocukluğunda yerinde duramayan, enerjik mi enerjik bir kızdır. Bitmek bilmeyen bu enerji baba Ayhan’ın dikkatini çeker ve kızını atletizm seçmelerine gönderir. Girdiği ilk yarışta 4. olur Süreyya. Azmi ve koşuya uygun vücut yapısıyla beden eğitimi öğretmeni Abdülkadir Ersunan’ın dikkatini çeker. Ersunan, ortaokul yıllarında keşfettiği bu küçük kızla özel olarak ilgilenmeye başlar.

ERSUNAN ÖLÜNCE, KOP GELİNCE…

Ancak Ersunan hocanın beklenmedik vefatı Süreyya Ayhan ile Yücel Kop’u bir araya getirecektir! Ersunan’ın talebesi olan genç Süreyya, o yıllarda antrenörlüğe yeni başlayan Yücel Kop’un atletizm grubuna dâhil olur. Yıl 1992’dir. Yücel Kop, bir iki spor dalı dışında yeterince iyi antrenörün olmadığı 1990’lı yılların Türkiyesi’nde devletin teşvikiyle açılan 15 günlük kursu bitirip antrenörlük diploması alan isimlerden biridir. Kursa kayıt yaptırdığı sırada Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürü Mehmet Yıldırım’ın şoförlüğünü yapmaktadır. Ülkenin atletizm için çıkış aradığı yıllarda diplomayı cebine koyan Yücel Kop kısa süre sonra Ağrı’dan Çankırı’ya tayin olur. Artık buradaki çocukları eğitecektir. İşte bu çocuklardan biri de Süreyya Ayhan’dır.

Süreyya başarılıdır. Yıldız ve gençlerde başarılı bir performans ortaya koymaktadır. Liseyi ise daha iyi imkânlara kavuşmak için Ankara’da okur. Burada MTA bünyesinde koşar. Çankırı’daki hocası Yücel Kop ise çeşitli sebeplerden ötürü Gaziantep’e tayin edilir.

Süreyya, hocasıyla irtibatını koparmaz. Bu arada liseyi bitirir. Üniversite eğitimi için Ankara’daki spor akademilerini değil de hocası Yücel Kop’a yakın olmak için Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’ni tercih eder. Üniversite yıllarında maddi zorluklar da yaşar. O yıllarda kendisine gazeteci Deniz Gökçe ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi destek olur. Bu arada Yücel Kop, neredeyse her gün G.Antep’ten K.Maraş’a gelerek Süreyya’yla ilgilenmektedir.

DERECELER GELİNCE…

Süreyya da o yıllarda hocasına övgü dolu cümleler yağdırır. Fakat evli ve iki çocuk babası antrenör Kop’un eşi Süheyla Kop, millî atletin Yücel Kop’a bu kadar çok yakın olmasından rahatsızlık duymaya başlamıştır. Zaman zaman ciddi tartışmalar yaşayan Kop çiftinin bu durumu medyaya da yansır. Süreyya’yla Kop’un aralarında gönül ilişkisi olduğunu yazan gazeteler, bir anda Türkiye’nin gündemini değiştirir. Hatta bu, fotoğraflarla belgelenir.

Ancak bu dönemde Süreyya pistlerde fırtına gibi esmektedir. Tüm bu eleştirileri elde ettiği derecelerle unutturmayı başarır. 2000 Sdney Olimpiyatları’nda yarı final koşar. Bu, Türk atletizm tarihinde bir ilktir. 2001 yılında Kanada’nın Edmonton kentinde yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası’nda bir başka ilki gerçekleştirerek finale kalmayı başarır ve tüm Türkiye’yi ayağa kaldırır. Artık kimse Süreyya’nın özel hayatını konuşmuyor, herkes, “Önemli olan, dereceleri ve kazandığı madalyaları...” diyordur.

Diğer tarafta Kop’un eşi içten içe kendini tüketiyor, kamplar ve yarışlarla uzun süre yuvasından uzak kalan Yücel Bey’le sık sık tartışıyordur. Süreyya, 11 Ağustos 2002’de Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda, bin 500 metrede, olimpiyat şampiyonu Romanyalı atlet Gabriela Szabo’nun önünde Avrupa rekoru kırarak şampiyon olunca, Türk spor gündemini iyiden iyiye değiştirir. 2002 ve 2003’te 1.500 metrenin en iyi atleti kabul edilir. 2002’de Avrupa’da yılın en başarılı kadın atleti seçilir aynı zamanda. Türk kadının yükselen değeri ve dünyadaki temsilcisi şeklinde dile getirilen Süreyya’yla ilgili kitaplar yazılır, televizyon programları yapılır.

EVİN HUZURU BOZULUNCA…

Süreyya, hocasıyla birlikte elde ettiği derecelerle mutluluğun tadını çıkartırken Kop’un eşi Süheyla Kop, iki çocuğuyla büyük sıkıntılar yaşıyordur. Öğretmen olan Süheyla hanım, eşi ile Süreyya arasındaki ilişkiyi fotoğraflarla kanıtlayarak, 2001 yılında eşine boşanma davası açar. Süheyla Kop, o zaman yaşadıklarını bir röportajında şu şekilde dile getirir: “Bizim örnek bir evliliğimiz vardı. Ta ki Süreyya, 1994 yılında bazı olaylara karışına kadar. Ben ve çocuklarım büyük sıkıntılar çektik. Bir yuvanın gözyaşları üzerine yeni bir yuva kurulmaya çalışıldı.” 1,5 yıl süren dava sonunda eşini boşayan Süheyla Hanım, yaşadığı acılara dayanamayarak kanser olur ve aylarca tedavi altına alınır. İki çocuğu Yaprak ve Savaş’ı tüm bu zorluklar içinde okutmaya çalışır.

TBMM’de Yücel Kop’un Süreyya ile yaşadığı ilişki hakkında bir milletvekili soru önergesi bile verir. Yücel Kop bir süre sonra Süreyya ile evlenerek eleştirileri bir nebze olsun dindirir.

Bu arada Süheyla hanım geçtiğimiz yıl Susurluk’ta tedavi gördüğü devlet hastanesinde hayatını kaybeder.

PARİS’TE ALTIN ALAMAYINCA…

Evlilikten sonra her şey Yücel-Süreyya çiftinin istediği gibi gitmez. Süreyya ve Yücel Kop için ilk kırılma anı, 2003’te Paris’in St. Denis Stadyumu’nda yaşanır. Rüzgarın kızı, favorisi olduğu yarışta, Rus atlet Tatyana Tomashova’nın atağına cevap veremeyerek gümüş madalyada kalır. Millî atlet altın alamayınca antrenör Yücel Kop ciddi eleştirilere uğrar. Kop, yarışın Ayhan’ın özel dönemine geldiğini söyleyince tartışmalar daha da büyür ve bu olay günlerce konuşulur.

Çift her şeye rağmen o yıllar Vestel’in sponsorluğundan gayet iyi paralar kazanır. Hatta sponsorluğu uzatmak isteyen ve çifte yarım milyon dolarlık teklifte bulunan Vestel’in bu teklifi kabul edilmez bile.

2004 yılında Atina’da yapılan olimpiyatlar için de Türkiye’nin en büyük madalya ümitlerinden biridir Süreyya. Ancak olimpiyatlara az bir süre kala antrenmanda sakatlanır ve oyunlara katılamayacağını açıklar. Bir müddet sonra Süreyya’nın “doping testi yapan yetkilileri engellediği” gündeme bomba gibi düşer. Bu engelleme yüzünden Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından cezalandırılır.

VE SIFIRI TÜKETİNCE…

Tüm bunlara rağmen devlet Süreyya’ya desteğini devam ettirir. Amerika’da idman yapabilmesi için her ay 7 bin dolar para ödenir. 2008 Pekin Olimpiyatları’na kısa bir süre kala cezası biten Süreyya’nın adı tekrar gündeme gelir. Ancak o daha önce yaptığı gibi kocası Yücel Kop’un antrenörlüğünü devam ettirmesi için ısrar eder. Atletizm Federasyonu yetkililerinin “Bir ekip oluşturalım, daha bilimsel ve kontrolümüzde çalış.” teklifini kabul etmez. Amerika’da kampa girer. Kamptayken doping kontrolüne tabi tutulur. Şampiyon atletten alınan numunelerde yine yasaklı maddeye rastlanır.

Ve yine manşetlerdedir Süreyya. Atletizm Federasyonu’nun ceza kurulu, millî atleti ömür boyu yarışmalardan men eder. Süreyya Ayhan’ın antrenörü ve eşi Yücel Kop ise 2 yıl antrenörlükten uzaklaştırılır. Bir zamanların şampiyonu, kadınların idolü Süreyya Ayhan artık sıfırı tüketmiştir.
(Aksiyon)

Cafer KILIÇSOY
30.01.2008, 11:58
Şimdi çıkmış Türkiye'nin başı sağolsun diyor da insanın gülesi geliyor.

2 çocuklu mutlu bir ailenin üzerine, gözyaşı üzerine mutluluk kurmaya çalıştın.!!

O insanların neler çektiğini bilmeden aldığın madalyalarla mutluluk pozları sergiledin.!!

Sen başarılarının sarhoşluğunu yaşarken diğer tarafta hayatını mahvettiğin insan 2 çocuğuyla birlikte ölümle penceleşiyordu.!!

Hiç düşündünmü onların yaşadıklarını, Neler çekti bu insanlar düşündün mü?!!

Kendi mutluluğunuz için başkalarının hayatıyla oynarken düşünecektiniz bunları. Gördün mü ALLAH'ın sopasını.

Zerre kadar üzülmüyorum size!!. Kimse size birşey yapmadı. Siz ne yaptınızsa kendi kendinize yaptınız. Şimdi de sonuçlarına katlanın!!!

Cafer KILIÇSOY
30.01.2008, 14:28
..................

Cem Balcı
30.01.2008, 14:36
önemli bir dalda;çok önemli bir sporcuyu kaybettik...

zeleka
30.01.2008, 22:12
Sureyha ayhan malesef su anki kocasi denen kisi tarafindan kullanilmisdir,cahillik ve Turkiyedeki olmuyan profosyoneliligin kurbanidir.

Sureyha nin sucu yokmu az cok kendide bu olaylarda payi var.

cok net ve acikca bildigimiz seylerden bir kac tanesini siralayalim.

kamplarini cogunlukla amerikada yapan sureyha ve kocasi . ne zaman Turk atledik federasyonunu ariyorlardi!!! paralari bitdiginde cok gazeteden bu olaylari takip ede bildik bir kac senedir para bitince ya Turkiyeye geri geliyorlardi yada para aktarildiginda kampa devam ediyorlardi. vs vs vs

para derken ayda ortalama 5 bin dolar gideri olan bir ayhan hanim Turkiye atletik federasyonu icin cok buyuk bir yuk idi.
ama en onemlisi ne zamanki onemli yarislar var, bir bakiyorduk sureyya ayhan sakatlanmis ve yarislara katilamiyor cok dusundurucu degilmi!!! yok yok fazla dusunmeyin yarislar bitdikden sonra gene yeni hedefler yapiliyor ve gene paralar isteniyor ama ne zamanki gene bir yaris var ve katilmasi gerekiyor malesef gene sakat gene sakat ve para icin telefonlar durmadan geliyor ve 70 milyon Turkle alay gecen sureyhya ayhan ve hocasi kocasi halen utanmadan Turkiye icin her seyi yapmaya haziriz diyorlar ehh yani dolarlar gelmiyeceginin hesaplarini cokdan yapmislar ne diyecekleride acik ve net yeterki para gelsin Turkiye koc koca deniz bu denizin baliklarini tutupda yemiyen keriz.

AY'DA 5 BIN DOLAR SOMUR TURKIYEYI SOMUR UTANMA DIYE BIR SEYDE YOK SEN VE KOCAN/HOCAN'DA, gordugum yerde suratiniza tukurmesem namerdim ben.

Cafer KILIÇSOY
31.01.2008, 11:30
önemli bir dalda;çok önemli bir sporcuyu kaybettik...
Bizim kaybettiklerimiz Süreyya'nın kaybettikleri yanında bir hiç'tir.

Devlet Süreyya'ya tanıdığı imkanları kimseye tanımadı. Tek suçu var devletin; Süreyya Ayhan'ı Yücel Kop denilen malukata teslim etmesi.

Bu ülkede 15 günlük eğitimle Atletizm Antrenörü olunuyor. Helal olsun

Cafer KILIÇSOY
31.01.2008, 11:34
önemli bir dalda;çok önemli bir sporcuyu kaybettik...
Süreyya'nın kaybettikleri yanında bizim kaybettiklerimiz bir HİÇ'tir.

Devlet Süreyya'ya her türlü imkanları tanıdı. Tek suçu var devletin; Süreyya Ayhan'ı Yücel Kop denen malukata teslim etmesi.

Bu ülkede 15 günlük eğitimle Atletizm Antrenörü olunuyor. Ne güzel memleket!!

Cafer KILIÇSOY
31.01.2008, 11:51
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Fatih BALTA
16.02.2008, 02:27
Süreyya Ayhan Tahkim Kurulu'na gitti

Doping kullandığı gerekçesiyle ömür boyu pistlerden men cezası alan milli atlet Süreyya Ayhan Kop ile eşi ve antrenörü Yücel Kop, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Tahkim Kurulu'na gitti.
ABD'de kamp yaptığı dönemde WADA görevlilerine verdiği numunelerin her ikisinde de yasaklı maddelere rastlanmasının ardından Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu tarafından ömür boyu pistlerden men cezasına çarptırılan milli atlet Süreyya Ayhan ve antrenörü Yücel Kop, bir hafta önce GSGM Tahkim Kurulu'na başvurarak savunma verdi.
Tahkim Kurulu, başvuru sonrasında Atletizm Federasyonu'na yazı yazarak Süreyya Ayhan ve antrenörü hakkındaki ceza süreciyle ilgili bilgi istedi.
Daha önceki savunmalarını tekrarlayan Kop çiftinin, Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu'nun tam oluşmadan kendilerine ceza verdiğini iddia ettiği öğrenildi.

http://www.milliyet.com.tr/2008/02/15/son/sonspo26.asp

Cafer KILIÇSOY
13.05.2008, 22:06
İbret alınacak bir yaşam öyküsü daha. Bir zamanlar 70 milyon arkalarındaydı ama şimdi kimse yok. Herşey bir çırpıda bitti.

The End (Ve Son). Hani yabancı filmlerin sonunda olur ya böyle bir yazı. Sanırım şu anda Süreyya Ayhan'ı anlatan en iyi cümle.

Yazık, gerçekten yazık.

macka61
13.05.2008, 23:17
millet ne yapsın kendi kendine yaktı yuva yıkanın yuvasıda olmazmış huzurlu bir yuvası olduğunu zannetmiyorum özel hayat sporda çok önemli bence

Uğurtan
14.05.2008, 14:37
İbret alınacak bir yaşam öyküsü daha. Bir zamanlar 70 milyon arkalarındaydı ama şimdi kimse yok. Herşey bir çırpıda bitti.

The End (Ve Son). Hani yabancı filmlerin sonunda olur ya böyle bir yazı. Sanırım şu anda Süreyya Ayhan'ı anlatan en iyi cümle.

Yazık, gerçekten yazık.

Kesinlikle Cafer abi.. Eşi konumundaki adam Süreyya Ayhan'ı da yıktı kariyerini yok etti.. Ama buna izin veren Süreyya'nın da etkisi var tabiki.. Yazık oldu o yeteneğe...

Fatih BALTA
30.05.2008, 22:31
http://www.internetspor.com/images/news/16319.jpg
Tahkim'den Süreyya'ya müjde
30 Mayıs 2008 Cuma 16:00
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Tahkim Kurulu, milli atlet Süreyya Ayhan Kop'un cezasında indirime gitti

Bugün toplanan Tahkim Kurulu, Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu'nun Süreyya Ayhan Kop'a verdiği ömür boyu pistlerden men cezasını 4 yıla indirdi.

Kurulun, 4 yıllık cezanın 2 yılını milli sporcunun doping maddesi kullanması nedeniyle, diğer 2 yılını da yurt dışında doping yaptığı gerekçesiyle verdiği belirtildi.
http://www.internetspor.com/news_detail.php?id=74709

Fatih BALTA
06.06.2008, 22:55
Milli atlet Süreyya Ayhan Kop'un, hakkında verilen 4 yıl, eşi ve antrenörü Yücel Kop için de 2 yıl yarışmadan men cezasına itiraz ederek Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) başvuracağı belirtildi.

Kop ailesinin avukatı Osman Buldan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Süreyya Ayhan Kop için Türkiye Atletizm Federasyonu tarafından iki kez verilen ömür boyu men cezasının kaldırıldığını anımsattı. Verilen 4 yıllık cezayı da fazla bulduklarını savunan Buldan, şunları söyledi:

''Kop ailesi, yaptığı değerlendirme sonrası CAS'a başvurarak hak arama mücadelesine girmişlerdir. Türkiye'de bu dosya kapandı. Süreyya Ayhan 4, Yücel Kop 2 yıl ceza aldı. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nin birçok kararı elimize geçti. Benzer suçlarda sporcuların daha az ceza aldığını gördük. Süreyya Ayhan'ın cezasının daha az süreye ineceğini umuyoruz. Kop ailesi haklı olarak daha erken piste dönmek için önündeki bu imkanı kullanma düşüncesindeler. Türkiye'ye, Türk atletizmine yeni başarı kazandırma gayreti içindeler. En azından bunu yaptıktan sonra bu şekilde anılarak sporu bırakma düşüncesindeler. Türkiye'ye madalyalar kazandırmış bir kariyeri bu şekilde bırakmış olmayı doğru bulmuyorlar.

Atletizm Federasyonu'nun daha vermiş olduğu ömür boyu men cezasını duyunca bu işi sonuna kadar götürmeye kararlaştırmışlardı. Şimdi yarışın 3. etabı başladı. Bu da hak arayışıdır. CAS'dan daha adil karar çıkacağı düşüncesindeler. Hazırlıklarımız bu yöndedir. Kararın tebliğinden sonra 21 günlük süre var. 2 hafta içinde CAS'a başvuracağız. Hazırlıklarımız bu yönde. Türkiye'de bugüne kadar kurumsal başvurular oldu, ancak sporcu başvurusuna hiç rastlamadık. Sanırım Süreyya Ayhan da bir ilki gerçekleştirmiş olacak.''

Süreyya Ayhan'ın, şu an Antalya'da yarın görev alacakmış gibi günlük antrenmanlarını sürdürdüğünü ve herhangi bir sakatlığının da bulunmadığını ifade eden Osman Buldan, yapılan savunmaların muhatabını bulacağını ve cezanın daha az süreye düşeceği kanaatini taşıdıklarını kaydetti.

Bunun bir şikayet olmadığını savunan Buldan, ''Kararlara saygılıyız. Davada isnat edilen kural ihlalinin Amerika'da işlenmiş olduğu ileri sürüldüğünden, uluslararası mevzuat uygulanmalıydı. Türkiye mevzuatı uygulandı. Teknik anlamda uygulanacak mevzuat konusunda bir hataya düşüldüğü için, cezanın fazla verildiği inancında olduğumuzdan dolayı Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ndeki itiraz imkanlarımızı kullanma düşüncesindeyiz'' diye konuştu.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Ceza Tahkim Kurulu, Türkiye Atletizm Federasyonu'nun Süreyya Ayhan Kop hakkında 2 kez verdiği ömür boyu men cezasını 4 yıla indirmişti.
http://www.internetspor.com/news_detail.php?id=75020

Cafer KILIÇSOY
11.11.2009, 23:04
Milli atlet Süreyya Ayhan Kop'a Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Tahkim Kurulu tarafından verilen 4 yıllık müsabakalardan men cezası, sporcunun indirim talebiyle başvurduğu Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) tarafından ömür boyu mene çevrildi.


Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi: Üzgünüm, çok yazık oldu (http://www.hurriyet.com.tr/spor/digersporlar/12917038.asp)
Yücel Kop: Hukuka aykırı bir karar (http://www.hurriyet.com.tr/spor/digersporlar/12917067.asp)
Livanelioğlu: Vicdani kanaat ile ceza verilmez (http://www.hurriyet.com.tr/spor/digersporlar/12918292.asp)
Milli atlet ile eşi ve antrenörü Yücel Kop'un, tahkim kurulu tarafından verilen cezalara indirim talebiyle CAS'a taşıdıkları dava sonuçlandı. CAS, milli atlete verilen 4 yıllık cezayı uzatarak, bunu ömür boyu mene çevirdi. Eşi ve antrenörü Yücel Kop'a verilen 2 yıllık ceza ise uluslararası mahkeme tarafından kaldırıldı.

Çiftin avukatı Osman Buldan, birine yaptığı açıklamada, “Yücel Kop için verilen 2 yıllık cezanın ortada somut bilgi ve belge olmadan verilmesi nedeniyle cezasının kaldırılmasına karar verildi” dedi.

Süreyya Ayhan Kop ile ilgili olarak da Buldan, “2004 yılındaki olayı birinci ihlal, 2007'deki olayı ise 2. ihlal olarak değerlendiren CAS, 4 yıllık cezayı ömür boyu mene çevirdi” diye konuştu.
Buldan, kararla ilgili şu görüşleri verdi:

“Aleyhe bozma yasağının ihlal edildiği kanısındayım. Zira, tahkim kurulunun vermiş olduğu 4 yıllık ceza temyiz edilmişti. Davalı olan Atletizm Federasyonu (TAF) ile Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF), süresi içerisinde bu cezaya karşı dava ileri sürmemişlerdi.

IAAF ve TAF, disiplin kurulu kararından sonra CAS'a gidilmesi gerektiğini ve sürenin aşıldığını savunuyorlardı. CAS bu itirazları reddetti. Türkiye'deki son karar mercinin, itirazların aksine GSGM Tahkim Kurulu olduğuna karar verdi. Bu karara karşı İsviçre Federal Mahkemesi'ne gitme yolu açık. Kararın aslının elimize ulaşmasını bekliyoruz. Kanaatimce IAAF etkili oldu. Zira 2009 yılı başında Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA), IAAF ve TAF mevzuat değişikliğine gitti. Savunmada yakaladığımız boşluğu kabul ederek, bunu düzelttiler. Öte yandan, Ayhan'ın 1. davası hala Danıştayda bekliyor.”
Ceza hukuku uzmanı, Galatasaray (http://www.hurriyet.com.tr/index/galatasaray/) Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kararın beklenmesi gerektiğini belirterek, hukukun genel kurallarının bulunduğunu dile getirdi. Bu kuralların herhangi bir yerde yazılı olmasına gerek olmadığını belirten Kocasakal, şöyle konuştu:

“Bu aleyhe bozma yasağıdır. Bir kararla bu karanın yanlış olduğu düşüncesiyle temyize gidilirse daha fazla ceza verilemez. Bir sebepten dolayı temyize gidilirse bunun mantığı kişilerin üst mahkemeye korkusuzca gidebilmesidir. Ama aleyhe bozma yasağı bozulursa kişi korkar ve temyize gittiğinde kumar oynamış olur. Burada aleyhe bozma yasağı ihlal edilmiştir. Kararın bu açıdan yanlış ve aykırı olacağını düşünüyorum. İsviçre Federal Mahkemesi'nin kararı bozacağını düşünüyorum.”

Hekimoğlu
11.11.2009, 23:55
[QUOTE “Bu aleyhe bozma yasağıdır. Bir kararla bu karanın yanlış olduğu düşüncesiyle temyize gidilirse daha fazla ceza verilemez. Bir sebepten dolayı temyize gidilirse bunun mantığı kişilerin üst mahkemeye korkusuzca gidebilmesidir. Ama aleyhe bozma yasağı bozulursa kişi korkar ve temyize gittiğinde kumar oynamış olur. Burada aleyhe bozma yasağı ihlal edilmiştir. Kararın bu açıdan yanlış ve aykırı olacağını düşünüyorum. İsviçre Federal Mahkemesi'nin kararı bozacağını düşünüyorum.” [QUOTE


CAS saçmalamış resmen.

Cengiz Çubukcu
12.11.2009, 08:17
50 yılda bir sporcu yetiştiriyoruz onu da ne hallere düşürüyoruz...olan sadece Süreyyaya değil Türkiyeye oluyor...

Cafer KILIÇSOY
12.11.2009, 10:38
50 yılda bir sporcu yetiştiriyoruz onu da ne hallere düşürüyoruz...olan sadece Süreyyaya değil Türkiyeye oluyor...
Süreyya Ayhan kendi kendine etti Cengiz abi. Kimseyi suçlayamaz malesef. Bu olanlar eşi Yücel Kop'un eseridir.

Umarım eseriyle gurur duyuyordur şimdi!!

Murat Erdem
12.11.2009, 15:21
Kendi düşen ağlamaz ! Bulundukları nokta da kimseye çemkirmeye hakları yok. Ne ettilerse, kendileri etti.

Mustafa ÖZDEMİR
12.11.2009, 16:19
adalet yerini buldu sonunda...