PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Strateji mi, Yetersizlik mi? | Doğan Şahin



Doğan Şahin
22.05.2017, 15:34
STRATEJİ Mİ, YETERSİZLİK Mİ?


Malumunuz 2016-2017 sezonun ikinci yarısı ile 2017-2018 sezonun ilk yarısı Trabzonspor'un 50. yılına denk gelmekte ve başkanından yöneticisine, teknik direktöründen futbolcusuna, taraftarından basınına kadar Trabzonspor camiası 50. yıl şampiyonluğuna odaklanmış durumda.

'At gözlüğü' takmamak kaydıyla bu odaklanma normaldir ancak bazı noktaları da gözden kaçırmamak gerekir!

Ligin ilk yarısında oyuncu ve takım bütünlüğü olarak eksikleri bulunan ve tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşayarak deyim yerindeyse 'dibi gören' Trabzonspor, 'kadro mühendisliği' ile nokta atışı transfer hamlelerinin yapılması, takımda arkadaşlık ortamının oluşması ve uyum sürecinin tamamlaması sonrası son yılların en iyi çıkışını yaparak üst üste galibiyetlerle ligin ikinci yarısına damga vurmuş oldu.

Bu çıkış takım üzerinde olumlu bir hava yaratmış olsa da, beklenmeyen anda görülen 'zirve' sonrası Avrupa kupalarında oynayan takımların sezonu erken açıyor olduğu, sezonu erken açan takımların sezon ortasında kırılmalar yaşadığı ve yarıştan erken koptuğu ve bunun da 50. yıl hedefine odaklanan Trabzonspor'un menfaatleri ile çelişeceği düşüncesi rakip Antalyaspor'u yendikten sonra Avrupa potasına girilmesi ile bir anda akıllara geliverdi.

Yaşanan gereksiz puan kayıplarının sebebini bulmaya çalışan her kesim için ise ister istemez birçok senaryo da gündeme oturmuş oldu.

Senaryolardan bir tanesi şuydu: stratejik olarak düşünüldüğünde ilk öncelik olarak her şeyden çok şampiyonluk hedefleniyorsa takımın Avrupa kupalarına gitmemesi için fren yapılması gerekecekti.

Ancak bunu yaparken taraftar tepkisinden kaçınmak için 'usta' bir şoförün doğrudan frene basmak yerine, aşırı hızlanan aracın vitesini küçültmek üzere debriyaja basma tercihi biran için daha doğru gelmiş olabilir ki motora binen ani yük sonucu bu tip sarsıntıların yaşanması normaldir.

Antalyaspor maçı sonrası oyun olarak üstün olunmasına rağmen kaybedilen puanlar ve Süper Lig ikincisi Başakşehir maçında devam eden puan kaybı serisi bu sebeplere bağlanabileceği gibi ikinci bir varsayım olarak da; kadro kalitesinin yetersizliği, aynı kalitede rotasyon oyuncusunun bulunmayışı veya tam olarak zirve stresini karşılayabilecek ortamın oluşmaması ile de açıklanabilir.

Bir başka deyişle Trabzonspor'u dış kabuğunun yumuşamaya başladığı ancak içinin henüz ham olduğu bir meyveye benzetebiliriz. Bu meyvenin olgunlaşana kadar tadanların ağzında biraz tatlı, biraz nahoş bir tat bırakması da kaçınılmaz olacaktır.

Birkaç dokunuşla ikinci yarıda yakalanan çıkış 50. yılda şampiyonluğun hiç de hayal ürünü olmadığını taraflı tarafsız tüm spor kamuoyuna göstermiştir.

Tüm camianın Trabzonspor'un 50. yılında bu ve benzeri sorunlardan arınmış ve 'usta' bir ressam misali yaptığı dokunuşlarla futbola renk katan bir takım arzuladığı gerçeğinden hareketle 50. yılında şampiyonluk için en öncelikli şart birlik olabilmek ve oluşturulan takıma koşulsuz destek olmaktır.
Bu sabır gerektiren koşulsuz destek verildikten sonra tüm bu yaşananların bir strateji ürünü mü olduğu, yoksa yetersizlikten mi kaynaklandığı konusunun ise 50. yıl sezonu sonrasına bırakılması her açıdan Trabzonspor'un menfaatine olacaktır.

Doğan Şahin

12858

BERBATOV61
22.05.2017, 15:44
Yazdıklarınızın bir çoğuna katılmasamda elinize sağlık.

Avrupa kupalarında oynayan takımların sezonu erken açıyor olduğu, sezonu erken açan takımların sezon ortasında kırılmalar yaşadığı ve yarıştan erken koptuğu ve bunun da 50. yıl hedefine odaklanan Trabzonspor'un menfaatleri ile çelişeceği düşüncesi rakip Antalyaspor'u yendikten sonra Avrupa potasına girilmesi ile bir anda akıllara geliverdi.


Bütün mesele bu ve bunun bu takımın adının Trabzonspor olduğu gerçeği ortadayken hiç bir mantıklı açıklaması yok. Yetersizlikte değil Stratejide değil tamamiyle keyfi bence

Faik Yılmaz
22.05.2017, 15:55
Eğer staratji isede çok yanlış bir strateji bu......

2.yarı kupada maç oynamadık sayılır. Buna rağmen son 6 haftadır resmen dökülüyoruz......

Yani fazla maç oynamanın negatif etkisi sadece bizim ligimizde oluyor...

Almanya'da ,İngilterede bir oyuncu Fa cup , kral kupası , lig , avrupa milli maç derken senede 70-80 maç oynuyor gık demiyor. Bizde 5 maç fazladan oynayınca neredeyse küme düşecek hale geldik....

Başakşehir 3-4 gün önce fenerbahçe ile 120 dakika maç oynadı buna rağmen 70 ten sonra oyundan Trabzonspor düştü....

Bunlar bence sadece bahane iyi bir kondisyonl değil 30-40 maç 60 maç bile oynanır....

Ha şöylede yaparsın kurarsın 24 kişilik kadro , yedek oyuncular avrupada top koşturur hem tecrübe kazanır hem sürekli hazır olur.... 12 oyuncu ise ligde asıl hedefin için oynar....

4 tanede yedek saklarsınki her an iki takımada takviye olsun..... olur biter...

Avrupa'da kupa beklemiyoruz nasıl olsa ama olmak mücadele etmek hem prestij hem para getiriyor.

Klübün gelirlerini sürekli inceliyorum. 3-4 yıl önce en az 30 milyon tl civarı avrupa gelirimiz vardı. şimdi ne kadar 0...

670 milyon lira borcu olan bir klüp bu fırsatı bilinçli olarak harcıyorsa ( -ki öyle olduğunu düşünmüyorum) tek kelime ile yazıklar olsun....

Yahu hiç bir şey oyk elinde bir lig kalmış....Oynasana.... Mücadele tsene....

Az akıllı olsak vallahi ilk 3'e girmek işten bile değildi bu sene....

Doğan Şahin
22.05.2017, 16:16
Bu arada ben de Avrupa Kupalarına katılmaktan yanayım.
Takım sayesinde Avrupa'da değişik yerler görmüş oluyor, o havayı soluyoruz :)

Ama tüm bu yaşananlar stratejiyse; bu stratejiyi oluşturmak da o mevkilere seçtiklerimizin görevidir diye düşünüyorum.
Sonuçta her yiğidin bir yoğurt yiyişi var ve beğenmesek de görev sürelerinin sonuna kadar buna saygı duymalıyız.
Çünkü doğruya ulaşmanın bir yolu yok, birden çok yol var. Özetle bunun sonuçlarını görmek için de en azından sezon sonunu beklemeliyiz.

Yiğit Gayretli
22.05.2017, 16:35
Trabzonspor'un, varoluş felsefesini baz alarak; böyle bir stratejisi olamaz. Eğer ki böyle bir planlama ve strateji söz konusu ise biz büyük bir yanlış girdabının tam göbeğinde savruluyoruz demektir.

Trabzonspor'un, zerre kadar başarıdan vazgeçme lüksü yoktur. Olamaz. Önündeki süt kupası dahi olsa, onu almak için mücadele eder.

Bu konu anayasanın ilk 3 maddesi niteliğindedir.

UğurB
22.05.2017, 22:29
Avrupa Kupalarına katılmamak yönetim tercihi olmamalı.
Trabzonspor her şekilde Avrupa'da olmalıdır.
Bu sene ki transfer kısıtlamalarından dolayı belki geniş kadro kurulamayacak, zirve yarışı yapılmak istendiği için tercih edilmiyor olabilir ama yine de kabul edilebilir mazeret olmaz.

Enaldo61
22.05.2017, 22:39
Avrupa'ya gitmemek gibi bir tercih olamaz, eğer böyle bir tercih söz konusu ise, Trabzonspor'un tarihini bilmemektir bu. Trabzonspor, Avrupa'da kupa alsın ama ligde şampiyon olamasın deseler kabul ederim ben.

Doğan Şahin
23.05.2017, 11:31
Avrupa'ya gitmemek gibi bir tercih olamaz, eğer böyle bir tercih söz konusu ise, Trabzonspor'un tarihini bilmemektir bu. Trabzonspor, Avrupa'da kupa alsın ama ligde şampiyon olamasın deseler kabul ederim ben.

Avrupa'da kupa alsın tabi ki ancak Avrupa'ya gitmekle Avrupa Kupası almak çok farklı şeyler.
Ne kadar iyi takım olursan ol lobileri de aşmanı gerektiren uzun ve sabır gerektiren bir süreç.

Adem CAKIR
23.05.2017, 12:08
Ne saygısız bir komplo teorisidir arkadaş.
Trabzonspor'dan ve ekmeğini futboldan kazanan oyunculardan bahsediyoruz.
Trabzonspor isminin böyle saçma teorilerle anılması büyük bir saygısızlıktır.

Açıkça yetersiz kaldık, kodro ve yeteneklerimiz sınırlı demekten neden korkuyoruz.
Sanki 3-4 haftadır tatile çıkan Olcay'ı çıkardığınızda yedek kulübesinde bir Yattara bekliyor.
Rodellega yada Ndoy'u çıkardığında kulübede bekleyen santroforun Wagner yada Eto!
Okay sakatlandığında yerine oynayan oyuncun Aytaçinio değilde Atiba!

Zaten bu nedenle futbolla ilgili herkes Trabzonspor'un daha ileriye gitmesi için 4-5 nokta transfere ihtiyacı var demiyor mu?

ESER
23.05.2017, 21:56
Avrupa'da kupa alsın tabi ki ancak Avrupa'ya gitmekle Avrupa Kupası almak çok farklı şeyler.
Ne kadar iyi takım olursan ol lobileri de aşmanı gerektiren uzun ve sabır gerektiren bir süreç.
Avrupa kupasini hakedecek kaliteyi yakalamissan kazanirsin ,kimse de niye kazaniyorsun demez. Dinamo Tiflis bile kupa kazanmis avrupada.Daha nice Turkiye'nin bir ili kadar olmayan yerlerin takimlari var oyle avrupada kupa kazanan, final oynayan.

Isler Turkiyede bu sekilde yürüyor diye herseyi komploya baglamaya gerek yok .Yedirmeselerdi gsye yedirmezlerdi.

Sent from my VFD 700 using Tapatalk

Doğan Şahin
23.05.2017, 23:43
Avrupa kupasini hakedecek kaliteyi yakalamissan kazanirsin ,kimse de niye kazaniyorsun demez. Dinamo Tiflis bile kupa kazanmis avrupada.Daha nice Turkiye'nin bir ili kadar olmayan yerlerin takimlari var oyle avrupada kupa kazanan, final oynayan.

Isler Turkiyede bu sekilde yürüyor diye herseyi komploya baglamaya gerek yok .Yedirmeselerdi gsye yedirmezlerdi.

Sent from my VFD 700 using Tapatalk

Bu bahsettiğin kaliteli takımın kurulması, bir birine alışması, tecrübe kazanması hepsi birer süreç.
Bir sezonda olabilecek şeyler değil.
Takımın eksiklerinin tamamlanması ve öncelikle Türkiye'de her rakibini ve hakemleri de yenebiliyor olması şart.
Zaten bunu becerebildikçe Avrupa'da da başarılı olmaması için önünde hiçbir engel yok.

memmedaga
24.05.2017, 02:44
Trabzonspor'un, varoluş felsefesini baz alarak; böyle bir stratejisi olamaz. Eğer ki böyle bir planlama ve strateji söz konusu ise biz büyük bir yanlış girdabının tam göbeğinde savruluyoruz demektir.

Trabzonspor'un, zerre kadar başarıdan vazgeçme lüksü yoktur. Olamaz. Önündeki süt kupası dahi olsa, onu almak için mücadele eder.

Bu konu anayasanın ilk 3 maddesi niteliğindedir.

meselenin özeti bu aksini düşünmek bile istemiyorum

Cengiz Çubukcu
24.05.2017, 07:23
bariz yetersizlik, diğerini aklıma bile getirmek istemiyorum

ESER
25.05.2017, 08:06
Bu bahsettiğin kaliteli takımın kurulması, bir birine alışması, tecrübe kazanması hepsi birer süreç.
Bir sezonda olabilecek şeyler değil.
Takımın eksiklerinin tamamlanması ve öncelikle Türkiye'de her rakibini ve hakemleri de yenebiliyor olması şart.
Zaten bunu becerebildikçe Avrupa'da da başarılı olmaması için önünde hiçbir engel yok.
Bir onceki iletinde avrupada basarili olmak icin sadece iyi bir takim olmanin yeterli olmadigi ve bunun icin lobinin de saglam olmasi gerektigini yazmistin ve benim katilmadigim gorus de buydu. Alintiladigim konu iyi takim olma sureciyle ilgili degildi.bu hatirlatmakta fayda var ki konustugumuz konu dagilmasin.

Boyle bir mantikla tam tersi mumkunse hersene Turkiye ligini angarya gorup sadece avrupaya gitmek lazim.O lobi hirsizlik arsizlik uzerine kurulu sirk avrupada kupalarinda degil Turkiye futbol tiyatrolarinda mevcut ve alenen devletin korumasi ve garantisi altinda. Trabzonspor'u yoneten kisiler yada oyuncular avrupaya gitmeyi angarya gorup ligde basari beklemeleri yasanan bunca hirsizliktan sonra sadece saflik olur. Trabzonspor gunun birinde avrupada bile sampiyon olabilir ama Turkiyede sampiyon olmasina izin verilecegine ihtimal bile vermiyorum. Bu ligin tarihinde 2 kez 80 kusur puan toplayip sampiyon "olamamis" bir tek biz variz. 18 takimli dunyadaki tum liglerde bile bunun baska ornegi oldugunu sanmiyorum.bu ulkede 3 puanli ,18 takimli sistemde 60 kusur puanla sampiyon olanlari bile gorduk birak 80 kusurle sampiyon olamamayi.
Ayrica birkac gundur forumda cok rahatlikla telaffuz edilen bu bilerek avrupaya gitmeme olayi ise bu kulubun kendine ve guya temsil ettigi degerlere ihanettir. Bilerek ve planlayarak mac kazanmamanin adi sadece biz yapinca mi sike olmuyor? Baskasi yapinca kiziyoruz da biz yapinca nasil bu kadar rahat bir sekilde bu durumu kabulleniyoruz. Bu ne yaman celiskidir.

Sent from my VFD 700 using Tapatalk