PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dozer Gibi Oyna, Kazım Gibi Sev!



Semih
09.04.2017, 00:28
(Selamlar, ne vakit Trabzonspor'u yazsam burada paylaşırdım bir zamanlar. Benim için nostaljik bir gün oldu. Bu metni de buraya bırakıp geçmişe bir selam edeyim istedim.)

Evdeyim. Trabzonspor'un maçına yarım saat var. Bir on yıl öncesi olsa yerimde duramayacağım dakikalar bunlar. Fakat yıllar içinde çok şeyler yaşanmış, köprünün altından türlü sular akmış. Ben Trabzonspor'u ve futbol seyirciliğini terk edeli dört yıl olmuş. Dört yıl süresince bir şampiyonlar ligi maçı dahi seyretmemişim. Bu maçı da seyretmemeye karar veriyorum.

Birkaç kitap alıyorum kitaplıktan, sayfaları karıştırıyorum. Akşam ne okuyacağıma karar vermeye çalışıyorum. Derken, telefon çalıyor. Arayan: Peder.

"Efendim baba?"

"Naber oğli?"

"İyidir baba, senden naber?"

"Yaz söylediklerimi Facebook'a. Şehrin eli silah tutan nüfusu stada gitti. Sokaklar bomboş. Olası bir terör saldırısında şehrin savunması kadınlara, çocuklara ve yaşlılara kaldı burada."

Gülüyoruz. Birkaç kelam daha ediyoruz, kapatıyoruz. Babamın neşesi ve heyecanı, şehir tasviri, beni yıllar öncesine götürüyor. Fatih Tekke, Gökdeniz Karadeniz, Yattara, Szymkowiaklı kadronun yılları. Teknik direktörümüz Şenol Güneş. Şampiyonluğa oynuyoruz. Ve ben, Trabzonspor'u ses tellerimi sevdiğim gibi seviyorum. Maça gitme fırsatı bulamamışım. Crazy İnternet adlı bir internet kafedeyim. Mekanın sahibi Can Abi ve ben maçı radyodan takip ediyoruz. Son dakikalar oynanıyor ve galip durumdayız. Fatih Tekke ceza sahası içinde düşürüldü diyor radyo spikeri, ve ekliyor: Hakem oyunu devam ettirdi. Can Abi ayaklanıyor. Radyoyu eline aldığı gibi duvara çalıyor, bir taraftan saçlarını yolarken, diğer taraftan görmediği o pozisyon için haykırıyor: "Habunun neresi faul değil la! Habunun neresi faul değil!"

Gönül insanıyım. Bu hatıraya hazırlıksız yakalanınca maçı seyretmeye karar veriyorum. Buluyorum bir mekan Üsküdar'da. Etrafım Beşiktaş taraftarlarıyla çevrili. Bir başımayım. Maç başlıyor. Golü yiyoruz. Şampiyon Beşiktaş sesleri. Takımın ayakları titriyor, oynayamıyoruz. Uzun yıllardır tek bir mağlubiyete aldırmamış, Trabzonspor'u umursamamış olan ben, gerildiğimi hissediyorum. Ayaklarım titriyor. Sigara yakıyorum. Hadi Trabzonum diyorum içimden, hadi be! Üçüncü, dördüncü sigara derken Okay'ın müthiş golü geliyor ve hayatımda ilk kez bir gol görmüşçesine fırlıyorum ayağa: Hıaaaaaaaaaaa! Hıaaaaaaaaaa! Hıaaaaaaaaaa!

Evet, gole tepkim bu. Beşiktaşlılar tuhaf tuhaf yüzüme bakıyorlar, arkadan birkaç lakırdı işitiyorum: "Oğlum bunların hepsi manyak herhalde. Böyle gol sevinci mi olur lan! Hahahah!"

Haklılar. Çünkü bilmiyorlar. Bilmiyorlar ki o sevinç, o hırs, yaşanmak için dört küsur yıl içimde beklemiş, büyümüş, dallanıp budaklanmıştır. Sevinmemişimdir aslında, baştan aşağıya sevinç kesilmişimdir. Oturuyorum sonra. Sonra oturamıyorum, kalkıyorum. Abi otursana maç izleyelim diyorlar. Ne yapsam bilemiyorum. Çıkıyorum mekandan. Sahile iniyorum. Aklımda İstanbul'a geldiğim yıllar. Alanzinho'nun Galatasaray'a attığı golü karşıda, Tophane'de izlemiştim. Gözlerim Tophane'den Beşiktaş'a yürüyor. Fenerbahçe'yi yenip Türkiye Kupası'nı aldığımız maça gidiyor aklım. Beşiktaş'ta izlemiştim. Ertesi yıl şampiyon olacağımızı fakat şampiyonluğumuza el konulacağını, türlü rezaletlerle, türlü aşağılık insanlarla ve onların türlü pislikleriyle yüzleşeceğimizi henüz bilmediğim vakitlerdi onlar. Çocuktum ve inanıyordum, bir gün şampiyonluk görecektim...

Üsküdar sahili kesmiyor, vapura biniyorum sonra. Elimde telefon internette gezinirken, maçtan önceki koreografiye rastlıyorum: Dozer Gibi Oyna - Kazım gibi Sev. Beşiktaş'taki Kabalcı Kitabevi'nin henüz kapanmadığı yıllardı. Dersten çıkmıştım. Bir iki kitap bakmak için Kabalcı'ya uğramıştım. Param yoktu o ara, almayacaktım, bir sonraki haftanın kitap listesini hazırlıyordum. Derken Kazım Koyuncu Belgeseli'ne rastlamış, duramamış almıştım. Otobüse verecek param kalmadığı için de Beşiktaş'tan Aksaray'a, yani o yıllarda oturduğum eve yürümüştüm. Ah be Kazım Abi, diye düşündüm. Şampiyon olacaktık. Kupayı alıp senin mezarına götürecektik. Fakat bırakmadılar.

Vapur Beşiktaş'a varıyor. İniyorum. Yeniden mekan aramaya başlıyorum. Her yer Beşiktaş formalarıyla dolu. Her yerde onların gürültüsü. Katlanamıyorum. Takıyorum kulaklığı kulağıma, açıyorum o olağanüstü marşı: Biz Dar Sokaklarında!

"Biz dar sokaklarında, dinmeyen yağmurunda"

Dar sokaklarında. Pazarkapı'da. Yıl olsun olsun, 1998. Sırtımda Vestel göğüs reklamlı Şota forması var. Çubuklu forma. Henüz futbol nedir bilmiyorum. Trabzonspor nedir, hiçbir fikrim yok. Fakat top ayağımdayken sırtımda Şota forması olduğu halde kurduğum cümleler hep aynı: "Hami gidiyooor! Hami gidiyooor! Bir çalııım, bir çalım dahaaa, bir çalım dahaa, Hami kaleciyle karşı karşıyaaaa, Hamii, Hamii, Hamiiii, füzeeeeeeeeeeeeee! Gooooooooooool!"

Bir mahalle maçı bu. Mahallemin adına gol atıyorum. Yağmurun altında İbrahim Abi, Bülent, Levent, Mesut, ben birbirimize sarılıyoruz. İbrahim Abi daha sakin. Böcük'ü tutun diyor, maçı almamız lazım. Böcük, Sefa'ya taktığımız lakap. İyi topçu Sefa. Diğer mahallenin kaptanı.

"Kendimizi bulduk, rengine tutulduk"

Amcamın oğlunun düğünü. Fakat aynı saatte Trabzonspor'un Dinamo Kiev maçı var. Düğüne gömleğimin altında Trabzonspor formasıyla gelmişim, kimsenin haberi yok. Bir tarafa televizyon kuruluyor. Düğünün erkekleri olarak maçı izlemeye kuruluyoruz. Kadınlar, ve amcamın talihsiz oğlu göbek atıyorlar. Trabzonspor olağanüstü oynuyor fakat bir türlü gol gelmiyor. Elim formamın arması üzerinde. Golü bekliyorum. Tanımadığım bir adam haykırıyor: "Ula çimleri yiycoğum atun hau golü artık da!"

"Aşık olduk biz sana!"

Aşık olduk. Sevgilimizi Trabzonspor - Sakaryaspor maçına götürdük. Bir köşede oturmuş maçı seyrediyoruz. Takım muhteşem. Skor 4-0. Keyfime diyecek yok. Fakat az ötede o yılların taraftar grubu Çılgınlar türlü marşlar söylüyorlar, türlü tezahüratlar ediyorlar ve ben katılamıyorum. Aklım orada. Gitmem gerek. Çok sürmüyor, ben iki dakika şuraya gidip geleyim diyorum kızcağıza. Kot montumu çıkarıp ona bırakıyorum. Forma üzerimde. Atkıyı bağlıyorum. Söylenen marşa eşlik ede ede Çılgınlar'a doğru koşuyorum: "İlk görüşte sevgilim olduuuun, sensiz bu hayat olmaz olsuuuun!"

"Günleri tükettik, ömrümüzü verdik, Bordo Mavi uğruna!"

Sadri Şener'in ilk başkanlık yılları. Şampiyonluk havası var takımda. İkinci yarı için bir yıldız transferi gerekiyor. Sömestr tatili, Trabzon'dayım ben de. Alanzinho isimli bir futbolcuyla anlaştığımız haberleri dolaşıyor şehirde. Derken öğreniyoruz ki o gece şehre inecekmiş yeni futbolcumuz. Çocukları toparlıyorum. Gecenin ikisi. Alanzinho'yu karşılamaya havaalanına gideceğiz. Gidiyoruz da. Etraf kalabalık. Saatlerce bekliyoruz. Kar soğuğu var. Sonra uçaktan bir futbolcu iniyor, boyu benden kısa. Yanımdaki adam gülüyor: "La İsiyin (Hüseyin), anam nenem olsun (elini yere otuz cm kadar yaklaştırarak) habu gada bişe!"

"Sen hayatımda anlam, sen bu hayatta kavgam!"

Beşiktaş'ta, Barbaros Bulvarı'nda yürüyorum. Tarih 3 Temmuz 2011. Yanımdan geçenler, Aziz Yıldırım'ı içeri almışlar gibi lakırdılar ediyorlar. Kuzenimi arıyorum: Oğlum ne ayak? Doğru mu duyduklarım?! Doğru diyor. Şikeden almışlar Aziz Yıldırım'ı. Görmem lazım, görmeden olmaz. Dalıyorum bir kıraathaneye. Herkesin gündemi bu. Televizyon izliyorlar. İçimde tükenmez bir hırs, gözlerimde hırs yaşları, Aziz Yıldırım'ın polis aracına bindirilişini izliyorum. Aklıma lise çağlarım geliyor. Bir mağlubiyet sonrası evde ortalığı yıkıyorum, annem şaşkın gözlerle beni takip ediyor: "Hırsız bunlar! Şerefsiz, alçak herifler bunlar! Görmen lazım anne Fatih Tekke'yi biçtiler, penaltı vermedi. Golleri ofsayttı çalmadı! Pozisyonumuzu elle kestiler, yine penaltımızı vermedi! Hakemle aldılar maçı! Şike yaptılar! Allah bunların belasını versin!". Oğlum diyor annem, bela okuma, gelir seni bulur. Ya diyorum, ne beni bulması anne, Fenerbahçe nefreti imanın şartlarındandır!

"Sensin sen dünümde, sensin bugünümde, sensin yarınımda sen."

Yaşım otuza dayanmış. İstanbul'dayım. Şampiyonluk görmüş fakat sevincini yaşayamamış bir Trabzonsporlu, küskün bir futbol seyircisiyim. Marş dinleyerek Trabzonspor'un maçını seyrediyorum. Aklım bir maça gidiyor, bir de hatıralara. Maçı 1-0'dan 3-2'ye getirmişiz. Çocuklar harika, Dozer gibi oynuyorlar. Sonra 4-3 oldu yenildik. Ziyanı yok. Nasılsa biz de Kazım gibi seviyoruz.

esra61
09.04.2017, 00:36
Tek kelimeyle "Muhteşem" bir yazı olmuş.
Gözlerim dolu dolu,içim burkula burkula okudum satırları.
Kalemine sağlık...

Faruk BERBER
09.04.2017, 00:50
Bir solukta okudum, kaleminize sağlık.

Daim olsun ;)

Adem Akyüz'
09.04.2017, 00:52
Kaleminize sağlık 👏

sence
09.04.2017, 10:59
İç dökümü, yaşanmışlıklar, üslup...Müthiş.

Ahmet Almacı
09.04.2017, 11:46
Yuregineze saglik etkilenmemek mumkun degil

Fatih Özkan
09.04.2017, 11:56
Çok etkileyici bir yazı.
Kesici, delici aletlerden uzak bir şekilde okumak gerek.

Tayfun Aydın
09.04.2017, 14:39
:) yazdım sildim yazdım sildim.

harika

İskender
09.04.2017, 21:01
Gercekten harika, okuyan şansli azinlik olarak not dusmek istedim..

castillo61
09.04.2017, 21:21
nasıl bir yazı?

iliklerinize Rodallega'nın santradan çektiği şutun
golle sonuçlandığını hissettirecek bir yazı

MU-AZ-ZAM

Hakan
09.04.2017, 22:11
Nefis.

Harvelli61
09.04.2017, 22:20
gerçekten eline kalemine sağlık hocam okudugumda yalnız olsam kesin ağlamıştım :))

Gürkan Asma
09.04.2017, 22:42
Müthiş bi yazı olmuş, gerçekten o kadar hasret kalmışız ki Okay golü atınca nasıl bağırmışsam 10 saniyeliğine gözlerim karardı, başım döndü sonra toparladım stadda :)

Mollasalihoğlu
09.04.2017, 23:05
Gel de uyu şimdi...

Kaya
09.04.2017, 23:14
Muazzam bir yazı...

Biz de twitter'dan paylaştık... Kalemine sağlık kardeşim...

Selim Turan
09.04.2017, 23:18
Harikasın :)

Mehmet Cihan Kocaman
09.04.2017, 23:30
Keyif aldım gurur duydum okurken. Trabzonspor bizim herşeyimiz. Arada bir yazın böyle lütfen.

Kaya
09.04.2017, 23:41
http://i.hizliresim.com/aLnv8d.jpg (http://hizliresim.com/aLnv8d)

Ahmet Kara
09.04.2017, 23:42
Ne güzel bir yazıdır bu. Kalemine sağlık.

Berke6198
10.04.2017, 00:06
Abi, gözlerimi doldurdun. Hasretimi tezeledin. Allah senden razı olsun ama aynı zamanda da alacağın olsun. Tutamadık göz yaşlarımızı yuvalarında. Bir de nezle halimizle, tabir-i caizse "salya-sümük" boğulduk...

Kalemine sağlık. Var ol...

HOPA'LI TS'Lİ
10.04.2017, 07:57
Koreografi muhteşemdi.

Yiğit Gayretli
10.04.2017, 08:12
Semih eline sağlık... Yazıyı yeni okuyabildim. Maçın bitiş düdüğünün çaldığı andaki hislerimdeyim şu an. Ağlasam olmayacak ama ağlamayınca da olmuyor mesela. Sevinip üzülmek arasında da ince bir çizgideyim. Böyle hissetmeyeli uzun zaman olmuştu.

Trabzonsporlu olmak, tarifsiz duyguların arasında heder olmak olabilir...

seçuk
10.04.2017, 08:41
Elinize sağlık renktaş.

HTC Desire 828 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Doğan Şahin
10.04.2017, 08:43
Kalemine sağlık, çok güzel ve akıcı bir yazı olmuş.

bkandil
10.04.2017, 08:55
Yazı müthiş, eline sağlık, tebrik ediyorum.
Son cümleler sanki beni, bana anlatıyor.

Semih
10.04.2017, 09:11
Günaydın herkese. Metni bırakıp kaçtım. Maçın havasından kurtulmayı bekledim tekrar okumak için. Fakat nasıl bir havaysa bitmek bilmedi, iki gündür marş dinleye dinleye geziniyorum ortalıkta. Allah hepimize sabır versin, kolay şey değil Trabzonsporlu olmak.

Herkese çok teşekkür ediyorum. Var olun. :)

İlker Yazıcıoğlu
10.04.2017, 09:16
Kardeşim, kalemine ,yüreğine, ağzına, her şeyine sağlık....
Neredeydin şimdiye kadar?
Umarım devamlılık kazanır yazman, en azından burada...

Maçtan sonra, hüznü biraz perçinlemiş olsa da, okurken tat verdi,keyif verdi...

Tekrar yüreğine sağlık...

Allah'ıma şükürler olsun, gönül verdiğimiz takım TRABZONSPOR....

İ. SARAL
10.04.2017, 09:46
Kalemine sağlık.

emrekutlu61
10.04.2017, 10:28
Kalemine sağlık harika bir yaziydi

Cengiz Çubukcu
10.04.2017, 10:34
Günaydın herkese. Metni bırakıp kaçtım. Maçın havasından kurtulmayı bekledim tekrar okumak için. Fakat nasıl bir havaysa bitmek bilmedi, iki gündür marş dinleye dinleye geziniyorum ortalıkta. Allah hepimize sabır versin, kolay şey değil Trabzonsporlu olmak.

Herkese çok teşekkür ediyorum. Var olun. :)

ne zaman tanışacağız? :)

TSelif
10.04.2017, 10:41
:yattara2::yattara2::yattara2:

ogeday6106
10.04.2017, 11:43
Yazıyı okudukça; marştada söylediğimiz gibi kendimizi bulduğumuzu hissettim.

Olacak olacak.. Tekrar geliyoruz.

Kalemine sağlık.

Ozan Gözaçan
10.04.2017, 12:16
yüreğine kalemine sağlık . nede güzel anlatmışsın bir çoğumuzun ruhundaki gedikleri .. ellerine sağlık ...

Semih
10.04.2017, 12:19
Tanışıyoruz aslında Cengiz Abi. Sen hatırlamıyorsun. Aradan çok uzun zaman geçti tabi. :)

Arkadaşlar teşekkür ederim. :)

A.Gökhan AKIN
10.04.2017, 12:21
ağlattın beni ağlattın..

Muhammed Kambur
10.04.2017, 17:13
Şahane bir yazı kaleminize sağlık. :alkış:

tRaiNer
10.04.2017, 18:52
Eline yüreğine sağlık Semih kardeşim birçoğumuzun ifade edemediği duyguları güzel betimlemişsin.

Semih
10.04.2017, 19:38
ağlattın beni ağlattın..

Güzel abim.
İnan yazacaklarımın yarısını yazamadan kalktım masadan. Elim gitmedi bir yerden sonra.

Semih
10.04.2017, 19:40
Abi, gözlerimi doldurdun. Hasretimi tezeledin. Allah senden razı olsun ama aynı zamanda da alacağın olsun. Tutamadık göz yaşlarımızı yuvalarında. Bir de nezle halimizle, tabir-i caizse "salya-sümük" boğulduk...

Kalemine sağlık. Var ol...

Kardeşim gün içinde aklım sendeydi.
Yarın formamı giyeceğim yazmışsın.
Giydin mi?

Semih
10.04.2017, 19:58
Kardeşim, kalemine ,yüreğine, ağzına, her şeyine sağlık....
Neredeydin şimdiye kadar?
Umarım devamlılık kazanır yazman, en azından burada...

Maçtan sonra, hüznü biraz perçinlemiş olsa da, okurken tat verdi,keyif verdi...

Tekrar yüreğine sağlık...

Allah'ıma şükürler olsun, gönül verdiğimiz takım TRABZONSPOR....

Abi eyvallah.

Fakat o topa giremiyorum, böyle uzaktan uzaktan daha iyi... :)

Semih
10.04.2017, 19:59
Muazzam bir yazı...

Biz de twitter'dan paylaştık... Kalemine sağlık kardeşim...

Teşekkür ediyorum abi. Sürpriz oldu, güzel oldu. :)

Semih
10.04.2017, 20:00
Hepinize tekrar çok teşekkürler arkadaşlar!

Mustafa ÖZDEMİR
10.04.2017, 20:01
Eline yüreğine sağlik

Ozan Yılmaz
10.04.2017, 20:34
Burun direği sızlamayan, gözleri nemlenmeyen ya da en azından içi biraz olsun burulmayan bir Trabzonsporlu çıkar mı şöyle bir yazıyı okuduktan sonra.

O meşhur kitaba girecek yazılardan olmuş, teşekkürler...

“Trabzonspor, ona hayat verenlerin hayatıdır.”

Berke6198
10.04.2017, 21:18
Kardeşim gün içinde aklım sendeydi.
Yarın formamı giyeceğim yazmışsın.
Giydin mi?


Giymez miyim, sıcak olmayan bu havaya rağmen formayla turladım İstanbul'u :)

Dayanılmaz bir his...

Tuğrul
10.04.2017, 23:46
İçinden geçen fırtınaları yazıya iyi dökmüşsün. Eline, yüreğine sağlık.

memmedaga
11.04.2017, 02:30
ah ulan nereden bulaştım bu sevdaya
3-5 yılda bir sevinsek yeterdi halbuki
hep kahır hep kahır...
drama tadında bir yazı olmuş,
yüreğine sağlık elbet
keşke bu tür yazıları yazdıran bir hikayemiz olmasaydı
bazen gereğinden fazla anlam ve önem yüklüyoruz derken bu yazılar kanatıyor şu amansız yarayı..

Aydın Tiryaki
11.04.2017, 02:54
Bazen diyorum ki büyütmese miydim içimdeki Trabzonspor sevgisini. Hep bir umut. Ama sonu çoğunlukla hüsranla biten. Sonradan anlıyorum ki elimde olmadan büyüyen bir sevgi. İliklerime kadar işlemiş bir sevgi, bir aşk.

Yüreğinize sağlık.

Semih
11.04.2017, 09:15
Giymez miyim, sıcak olmayan bu havaya rağmen formayla turladım İstanbul'u :)

Dayanılmaz bir his...

Eyvallah. :)

Ne zaman derbi kaybetsek ertesi gün formayla giderdim okula.
Sayende tekrar okula gitmiş gibi oldum.

İskender Çakmak
11.04.2017, 09:50
Elinize ve yüreğinize sağlık.. Başka seviyoruz. Sırf başka sevdiğimiz için, değişmediğimiz için herkes bize karşı.

amasya0561
11.04.2017, 11:14
ah ulan nereden bulaştım bu sevdaya
3-5 yılda bir sevinsek yeterdi halbuki
hep kahır hep kahır...
drama tadında bir yazı olmuş,
yüreğine sağlık elbet
keşke bu tür yazıları yazdıran bir hikayemiz olmasaydı
bazen gereğinden fazla anlam ve önem yüklüyoruz derken bu yazılar kanatıyor şu amansız yarayı..

gelecek 3-5 yıl üstüste sevinecegimiz yıllar bizi bekliyor inşallah.
bu sevinçlerin biride imzamda yazıyor :ts:

zekeriyya
11.04.2017, 12:18
yaz arkadaş yaz
gönül telinden yaz
yaz ki ifade olsun duygular
yaz dostum yaz

oflubektas
11.04.2017, 14:25
Semih,

Yazınla foruma canlılık getirdin. Ben de bu açıdan ayrıca teşekkür ederim.

Artık sosyal medya, facebook, twitter vs. gibi araçlar ile forum kültürü de epey zorlanıyor. Bu açından yazın her anlamda bizi mutlu etti. :)

Kaya haklısın da twitter dediğin 140 karakterle sınırlıyor, o yüzden anlatımda mutlaka cümle düşüklüğü oluyor. E facebook desen pkk-chp'nin aynı merkezden idare edildiğine inanan akrabamla, rakı içmeyi sosyal adaletin (solculuğun) ve muhalefetin gereği olarak gören lise arkadaşımın saçmalıklarıyla, hanımın hala kızının yaptığı alman pastası ve yorumlar arasında Trabzonspor mu tartışayım ? :) Whatsapp da bir yere kadar.

Al mis gibi forum işte. Aynı takıma gönül verenler aynı ortamda yazışıyor, nesini ilkel buluyorsun ?

Yiğit Gayretli
11.04.2017, 14:33
Kaya haklısın da twitter dediğin 140 karakterle sınırlıyor, o yüzden anlatımda mutlaka cümle düşüklüğü oluyor. E facebook desen pkk-chp'nin aynı merkezden idare edildiğine inanan akrabamla, rakı içmeyi sosyal adaletin (solculuğun) ve muhalefetin gereği olarak gören lise arkadaşımın saçmalıklarıyla, hanımın hala kızının yaptığı alman pastası ve yorumlar arasında Trabzonspor mu tartışayım ? :) Whatsapp da bir yere kadar.

Al mis gibi forum işte. Aynı takıma gönül verenler aynı ortamda yazışıyor, nesini ilkel buluyorsun ?
İlkellik değil konu abi. Sadece herkes senin gibi düşünmüyor :)

Mehdi
11.04.2017, 14:52
Yazını dün okudum ama yorumu yazmak şimdi nasip oldu.

Yüreğine sağlık kardeşim.

omondoles
11.04.2017, 15:31
Ellerine sağlık. Hakkımızı yiyenlere bu dünya da ahiret de zehir olur inşallah.


Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Semih
11.04.2017, 23:32
Semih,

Yazınla foruma canlılık getirdin. Ben de bu açıdan ayrıca teşekkür ederim.

Artık sosyal medya, facebook, twitter vs. gibi araçlar ile forum kültürü de epey zorlanıyor. Bu açından yazın her anlamda bizi mutlu etti. :)

Abi gün gelir kimse kalmaz belki forumda. Şöyle bir gezindim, eskiler neredeyse yoklar zaten. Herkes çekilmiş köşesine. Fakat forumun bizde bıraktıkları, burada geçirdiğimiz geceler, kurduğumuz dostluklar, deplasmanlar ve en önemlisi de paylaştığımız duruş, sıklaştırdığımız saflar; bunlar unutulur şeyler değil. Bir nesil birbirine sevmeyi ve mücadele etmeyi öğretti burada. Size çok şey borçluyuz. Özlüyorum o günleri, geceleri.

Semih
11.04.2017, 23:34
Yazını dün okudum ama yorumu yazmak şimdi nasip oldu.

Yüreğine sağlık kardeşim.

Teşekkür ediyorum abim. :)

(Mesela bu adam unutulur mu hiç Kaya Abi?)

Çağatay_
11.04.2017, 23:43
Abi gün gelir kimse kalmaz belki forumda. Şöyle bir gezindim, eskiler neredeyse yoklar zaten. Herkes çekilmiş köşesine. Fakat forumun bizde bıraktıkları, burada geçirdiğimiz geceler, kurduğumuz dostluklar, deplasmanlar ve en önemlisi de paylaştığımız duruş, sıklaştırdığımız saflar; bunlar unutulur şeyler değil. Bir nesil birbirine sevmeyi ve mücadele etmeyi öğretti burada. Size çok şey borçluyuz. Özlüyorum o günleri, geceleri.

Özlüyorsan daha sık gel Semih kardeşim. Hala takılanlar var eskilerden.

Gelirsen muhabbetin tadı daha güzel çıkar, sevgiler. :D

Semih
11.04.2017, 23:46
Özlüyorsan daha sık gel Semih kardeşim. Hala takılanlar var eskilerden.

Gelirsen muhabbetin tadı daha güzel çıkar, sevgiler. :D

Vay! :)

Çağatay sana tek bir şey hatırlatacağım abi.

Nolazak la?
Vurazan mı?
Kime güveniysın?

;)

Çağatay_
11.04.2017, 23:51
Vay! :)

Çağatay sana tek bir şey hatırlatacağım abi.

Nolazak la?
Vurazan mı?
Kime güveniysın?

;)

İşte şimdi şampiyonluğa inanıyorum :D

Fatih Çelik
12.04.2017, 00:12
Eskiye imrenmek kolay elbette ama aslolan ve zor olan yeniyi inşa edebilmek. Forum bir bayrak yarışı sahası değil, kümülatif bir ortam. Sevda biterse bayrak düşer o zaman hak veririm lakin hiç sanmıyorum.

Umarım bir gün bu söylediklerim herkesin fikri olur ve BMN'nin değeri daha çok anlaşılır. Kaleminize sağlık.

Semih
12.04.2017, 00:36
Eskiye imrenmek kolay elbette ama aslolan ve zor olan yeniyi inşa edebilmek. Forum bir bayrak yarışı sahası değil, kümülatif bir ortam. Sevda biterse bayrak düşer o zaman hak veririm lakin hiç sanmıyorum.

Umarım bir gün bu söylediklerim herkesin fikri olur ve BMN'nin değeri daha çok anlaşılır. Kaleminize sağlık.

Merhaba,

Katılamayacağım size. Forum elbette bir bayrak yarışı sahası değil. Fakat yaşamın kendisi öyle. Çarklar dönüyor ve hepimiz hareket ediyoruz. Hayatın içerisinde türlü duraklardan geçip gidiyoruz. Önceliklerimiz değişiyor. Mecburiyetlerimiz değişiyor. Yaşam denen şeyi tecrübe ediyoruz.

Geriye dönemeyiz elbette. Ancak yeniyi de aşina olduğumuz tadıyla inşa edemeyiz. Hatıralar bunun için çok kıymetliler.

Tabii bir de, teşekkür ederim. :)

zekeriyya
12.04.2017, 08:15
Kaya haklısın da twitter dediğin 140 karakterle sınırlıyor, o yüzden anlatımda mutlaka cümle düşüklüğü oluyor. E facebook desen pkk-chp'nin aynı merkezden idare edildiğine inanan akrabamla, rakı içmeyi sosyal adaletin (solculuğun) ve muhalefetin gereği olarak gören lise arkadaşımın saçmalıklarıyla, hanımın hala kızının yaptığı alman pastası ve yorumlar arasında Trabzonspor mu tartışayım ? :) Whatsapp da bir yere kadar.
Al mis gibi forum işte. Aynı takıma gönül verenler aynı ortamda yazışıyor, nesini ilkel buluyorsun ?

dostum iyi özetlemiş durumu
forum kendi içinde bir kütüphane her türlü fikirin yazıldığı küçük kitaplardan oluşuyor
buradaki arkadaşlarımızın hepsinin fikirleri yazdıkları okunuyor ( benim sayfalarca geriden başladığım çoook başlık olmuştur)
ben forumu ve buradaki insanları şöyle düşlüyorum
bir dost kahvahanesi var ve ben müsait olduğumda oraya gidiyorum ve herkes beni bekliyormuş gibi muhabbete başlıyor
ben yazıları okudukca ortam şenleniyor
öğreniyorum , bakış açım değişiyor ve bazende şaşırıyorum
forum işte böyle bir yer
forum yaşamalı
buradaki her birey çok çok önemli

zekeriyya
12.04.2017, 08:18
Abi tespitlerinin hepsine katılıyorum ve hak veriyorum sana. Yiğit'in de dediği gibi senin gibi düşünemeyenler de var maalesef. Esasen facebook belirtmiş olduğun örnekler neticesinde insanları biraz bu yapıdan soğuttu diyebiliriz. Ancak twitter halen bir çok kişiye değişik bir ruh hali sağlıyor ve insanlar oradan tamamen kopamıyor. Yine de bu sürece rağmen ayakta kalan bir forumuz. Sosyal medyanın seviyesi daha da düştükçe ve bizler de buraya biraz daha değer verdikçe eski havamızı yakalayacağız inşallah...

:)
evet dostum sosyal mecraların değeri düştükçe buraların değeri anlaşılacak

forum kendi içinde bir kütüphane her türlü fikirin yazıldığı küçük kitaplardan oluşuyor
buradaki arkadaşlarımızın hepsinin fikirleri yazdıkları okunuyor ( benim sayfalarca geriden başladığım çoook başlık olmuştur)
ben forumu ve buradaki insanları şöyle düşlüyorum
bir dost kahvahanesi var ve ben müsait olduğumda oraya gidiyorum ve herkes beni bekliyormuş gibi muhabbete başlıyor
ben yazıları okudukca ortam şenleniyor
öğreniyorum , bakış açım değişiyor ve bazende şaşırıyorum
forum işte böyle bir yer
forum yaşamalı
buradaki her birey çok çok önemli

Serdær
12.04.2017, 15:43
Yüreğine sağlık.

sasone
12.04.2017, 15:46
Bu tür yazıların içindeki ruh takımı gelecek nesillere tertemiz ve Trabzonspor misyonuna uygun şekilde teslim etmenin en garantili yolu.Ne kadar çok kişi okur ve o bilinçli ruh halini alırsa geleceğimizden o kadar emin oluruz.

Allah razı olsun,bu güzel yazıyı bu takımın tarihine mal etmiş oldun.