Trollcük Trabzonsporlular ve Dunning-Kruger Sendromu

[U.Sadıkoğlu]

10849

Yıllardan beri futbol ile az çok ilgilenen herkesin ortak bir kanısı vardır Türkiye'de; Trabzonspor taraftarı futbolu çok iyi bilir..

Alanyaspor'a 3-0 kaybedilen müsabakadan sonra yine ortaya çıktı o çok bilmişler ordusu. Kimisi istifa dedi, kimisi kongre dedi öyle dedi böyle dedi yeri göğü inletti. Geçen sezon 4 haftada 10 puan toplayan Trabzonspor'u şampiyon ilan edenler, ileriye dönük planlamanın sistemli bir şekilde yapıldığı bu sezon takımı 4. Haftadan küme düşürdüler. Başından belirtelim, samimi şekilde eleştiri yapan bilinçli şekilde sonuca varan yorumlamalarda bulunan kardeşlerimi tüm kalbimle tenzih ediyorum.

Gerçekten futbolu bu kadar iyi mi biliyorlar? 90 dakika içerisinde sağlam bir analiz yapacak, neşteri vurup çözüm üretecek, idarecisinin kıyafetinden oyuncusunun sahada yürüyüşüne kadar irdeleyecek ve Trabzonspor'un kurtuluş reçetesini yazacak kadar iyi mi biliyorlar? Parantez açayım şahsi fikrimdir. Ben bu güruhtan Trabzonspor namına fikir üretmesini değil tek haneli rakamlarla basit bir matematik işlemini yapmasını bile istemem.

Her şeyi eleştiren, hiçbir şekilde memnun olmayan iyi günde kötü günde Trabzonsporluyuz mottosunu vurgulayıp kulüp için 5 lira harcadığında kendini en büyük taraftar olarak gören zihniyetin ta kendisidir bu. Mali yönden dibe vurmuş yevmiye defteri dahi tutulmayan bir kulübün ekonomisinin 180 derece terse çevrildiğini bu insanlara anlatmaya kalkmak deveye değil hendek takla attırmaktan daha zor! Sanırsın Trabzonspor her sezon yaptığı transferlerden tam verim alıyor, her sezon ligin tozunu attırıyor başarıdan başarıya koşuyormuşcasına yerden yere vuruluyor daha ligin ilk haftalarında. Hem de kendi taraftarları pardon trollcükleri tarafından. Bu trollcükler sosyal medyayı çok aktif kullanan tiplerdir. Her olaya makara ile yaklaşır %90'ı gerçek isim ve resim kullanmaz devamlı kaostan nemalanan işsizler ordusu Trabzonspor'u yine uçuruma itmek için fitnenin merkezi konumuna geçmiştir.

Dunning-Kruger sendromu yine tavan yaptı bahsettiğimiz malum bünyelerde. Forma almayan, kombine almayan, maça gitmeyen kısacası taraftarlığın t'sinin hakkını vermeyen Trabzonsporluların yıllardır mücadele ettiği o malum hastalık. 2000 yılında Justin Kruger ve David Dunning'e psikoloji dalında nobel ödülü kazandıran bu sendrom adeta kobay niyetine kullanılan bazı bünyelerde zuhur etmekte ve hızla yayılmaktadır. Ne demişti başkan Muharrem Usta sadece 5 gün önce "Nasıl ki dibe çöküş bir anda olmadıysa takımın çıkışa geçmesi de bir anda olmayacak. Bu sezonun gündemi takım olmak, yeni stadımıza kavuşmak, ekonomik sürdürülebilirlik ve takımı 50. Yıla hazırlamak. Takımımıza skordan bağımsız desteğe devam etmek boynumuzun borcudur." Esasında bu son cümle çok önemli zira ben taraftarım diyen herkes için geçerli bir mottodur. Skor taraftarlığı değil gerçek taraftarlığın temeli budur. Lafı çok uzatmadan mevzumuza dönelim.

Nedir bu Kruger sendromu kendi hastalığından haberdar olmayan bazı bünyeler için açıklayalım.

Kısaca Dunning-Kruger sendromu der ki;

- Bilgi sahibi olmayan insanlar, becerilerine aşırı değer biçme eğilimindedirler.

- Bilgi ve beceri sahibi olmayan insanlar diğer insanlardaki gerçek beceriyi fark edememektedirler.

- Yetkin olmayan insanlar kendilerindeki yetersizliğin boyutunu görememektedirler.

Her tespitin sonuna bir parantez açacak olursak her müsabaka sonrasında Trabzonspor taraftarının kendisini başkan, futbolcu, yönetici, scout vb. bir görevliymiş edasıyla konuşmaya iten nedir? Kariyerinde ve mevcut iş hayatında gözle görülür ivme yakalamış insanların her müsabakadan sonra itin malum yerine sokulmasının sebebi nedir? İşin en vahim boyutu bu insanların kendilerini birer başarı abidesi zannederek söylediklerinin doğru olduğuna inanmalarıdır.

Trabzonspor'un sabretmemesi gereken mevhum yukarıda bahsettiğim sendroma sahip insan topluluğudur. Üretmekten aciz hayat boyu negatiflikle yoğrulmuş beyinlere sahip bünyeler kulüp nazarında tahammül edilemez raddeye gelmişlerdir. Ben bu yönetime, dolaylı yollardan takıma ve teknik heyete; bilinçli, samimi ve fedakarım diyen her taraftarın önce sabretmesini sonra yapılacak icraatları seyretmesini bekliyorum. Geçmişte defalarca kadrolar değişti hocalar geldi, yönetimler gitti, başkanlar istifa ettirildi ama bunun neticesinde zararı gören hep Trabzonspor ve ona gönül verenleri oldu. Yönetim yanlış yapmıyor mu? Elbette yaptı, yapıyor ve yapacak aksini iddia etmek mümkün olabilir mi?

Dünya futbolunda sabır, başarı ve istikrarın meyvelerini toplamış ve hala toplamakta olan kulüplerin isimleri UEFA listesinde merak eden açıp inceler bu ayrı bir yazının konusu olur. Biz o meyveleri toplayacak olan kulüplerden birisi olmak istiyorsak düşünmeliyiz en yakın örneklerini yakından gördüğümüz bir sistemin henüz daha başındayız. Yeneceğiz, yenileceğiz ama hep ileri gideceğiz. Dunning Kruger ile boğuşurken bir de Stockholm'e mahkum etmeyin inanmıyorsanız siz gölge etmeyin.

Bizim troll veya trollcük olarak nitelendirdiğimiz ve yazının genel kısmının muhatabı olan zevatlar muhtemelen yazının sadece kalın puntolu kısımlarını
okuyacaklardır. Einstein'dan "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır." sözünü onlara armağan ederek ana fikri prototiplere neşretmiş olalım.

İnanıyorum.

Güveniyorum.

Tam destek diyorum.

Planlı ve sistemli bir yapılanmayla bu takımın yeni stadyumuyla beraber ayağa kalkacağına gerçek Trabzonspor taraftarları gibi canı gönülden inanıyorum.

[İlker Yazıcıoğlu]

Ağzına sağlık Uğur.
Yaşadıklarımızdan ders almıyoruz bir türlü taraftar olarak.
Hoş,kulüp yöneticileri de bu dersleri almıyor, o da işin başka bir boyutu.
Bu yönetime ve Ersun hocaya güvenim tam.
Puantaj olarak berbat gidiyoruz,doğru ama Uğur'un yazısında bahsettiği gibi geçen sezon 5.hafta sonunda şampiyonduk bu forumda.
Aynı arkadaşlar,çoktan küme düşürdü takımı şimdiden.
Yapmayın,bekleyelim yahu,şu adama ,yönetime ,hocaya bir tam sezon verelim.Işık olmazsa zaten kendileri gider zaten.
Allah var, başka işlerde gözü olan adamlar değiller.
Usta'ya güvenim tam.
Alanya maçı sonrası,yahu bari Alanya'yı yenseydik,ayıptır dedim ama sabretmek lazım.
Sonuna kadar sabır,en azından bir tam sezon.
Tekrar eline sağlık Uğur...

[M. Fatih ALEMDAR]

Düşüncelerimize tercüman oldun hacim.

Eyvallah...

İlerleyen saatlerde;yazdıklarından dolayı yarası olup ta gocunanlar sana saracak ama haberin olsun :)

[Aydın Tiryaki]

Skor taraftarı olmak bana da çok itici geliyor. Taraftar, her zaman ne koşulda olursa olsun takımının arkasında durandır. Ama taraftar aynı zamanda takımının da başarılı olmasını ister. Aslında şu anki durumda bu başarı kriteriyle de sınırlandırılamaz. Bir ışık görmek ister. Ama şu anda bu takımda en azından ben şahsım adına herhangi bir ışık göremiyorum. Her hafta daha iyiye gitmesi gerekirken bu takım, her hafta birbirinden daha kopuk bir oyun oynanıyor. Alanyaspor'dan 1 yarıda 3 tane gol yemek kabul edilebilir bir şey değil. Trabzonspor'un bunu kabul etmemesi gerekir.

Umarım sabır ederken kendimizi bir alt ligde bulmamız söz konusu olmaz. Bunu düşünmek bile istemiyorum. Çünkü son maçta gördüğüm Trabzonspor, şu anda bu ligde herhangi bir takımdan puan alabilecek bir durumda değil. Ama hepimizin temennisi elbette bu durumun düzelmesi. Özellikle takımın bu durumlara düşmesini ellerini ovuşturarak bekleyenlere inat. Ardahan maçı inşallah bir başlangıç, bir moral olur.

[sezer sami]

Yazılanlara katılmakla beraber artık forumda birşeyleri anlatmaya çalışmanın zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.
Adam diyor ki 'Muharrem Usta ve Yönetimi bizi hayal kırıklığına uğrattı. Verilen vaadler yerine getirilmedi'.
Ne vaad etti diye soruyorum, 'Sağbek ve Sağaçık transferi yapmadı' diyor.

Taraftarlarımız arasında bazıları var ki 2016'da yaşasalarda kafalar 1402 - 1413..

[muratt]

İki maç kazanınca gaza gelip şampiyonluk hesabı yapanlar, şimdi kümede kalır mıyız diye düşünüyor.
Geçen sezon da böyle olmuştu, ilk 3 haftada takımı şampiyon ilan edenler sonra bol bol istifa diye bağırmışlardı. Yerel gastelere bile baksanız görürsünüz bunu.
Sezon başında istikrar diyenler, bugün istifa diyorlar. Sanki sezon öncesi şampiyonluk vaadi vardı.
Yönetimin burada yapması gereken camiayı dinlememek, aksine camiayı karşılarına almak olmalı. Çünkü, camia akıl ile değil duyguları ile tepk veriyor, ve şu anda ihtiyacımız olan "akıl".
M.Usta'nın "takımın hedefi yok" açıklaması tam ayakta alkışlanacak bir açıklama. Tüm camiayı belki karşısına alabilecek, cesur bir açıklama. Bunu yapmak cesaret ister. İHO gibi, "Aralık ayında zirvede olacağız" deyip camianın gazını almak yerine, gerçekleri söyleyen, eleştirilmeyi göze alıp camiaya gerçekleri söyleyen bir başkan çok değerli benim için. Çünkü beni aptal yerine koyup yalan söylemiyor.
Ve bu takım doğru yolda, yönetim ve hoca Trabzonspor'a yakışan işler yapıyorlar.
Saha skorları da gelecektir elbet, bir anda olmuyor herşey.
Bu yönetim, bu hoca ve bu takım, Trabzonspor için son şanstır. Bu şansı iyi kullanırız umarım.

[emrex61]

Harika bir yazı.

[Aydın Tiryaki]

İki maç kazanınca gaza gelip şampiyonluk hesabı yapanlar, şimdi kümede kalır mıyız diye düşünüyor.
Geçen sezon da böyle olmuştu, ilk 3 haftada takımı şampiyon ilan edenler sonra bol bol istifa diye bağırmışlardı. Yerel gastelere bile baksanız görürsünüz bunu.
Sezon başında istikrar diyenler, bugün istifa diyorlar. Sanki sezon öncesi şampiyonluk vaadi vardı.
Yönetimin burada yapması gereken camiayı dinlememek, aksine camiayı karşılarına almak olmalı. Çünkü, camia akıl ile değil duyguları ile tepk veriyor, ve şu anda ihtiyacımız olan "akıl".
M.Usta'nın "takımın hedefi yok" açıklaması tam ayakta alkışlanacak bir açıklama. Tüm camiayı belki karşısına alabilecek, cesur bir açıklama. Bunu yapmak cesaret ister. İHO gibi, "Aralık ayında zirvede olacağız" deyip camianın gazını almak yerine, gerçekleri söyleyen, eleştirilmeyi göze alıp camiaya gerçekleri söyleyen bir başkan çok değerli benim için. Çünkü beni aptal yerine koyup yalan söylemiyor.
Ve bu takım doğru yolda, yönetim ve hoca Trabzonspor'a yakışan işler yapıyorlar.
Saha skorları da gelecektir elbet, bir anda olmuyor herşey.
Bu yönetim, bu hoca ve bu takım, Trabzonspor için son şanstır. Bu şansı iyi kullanırız umarım.

Söylediklerinize genel anlamda katılıyorum. Özellikle Usta'nın son şansımız olduğu noktasında. Ama yaptığı yanlışları da görmek gerekiyor. Kimse Usta'dan bu sene şampiyonluk beklemiyordu. Ama hedefimiz ilk 5 denilmesi bana çok absürd geliyor. Bu sezona dair bir beklenti yoksa bunu dillendirmeye gerek yoktu. Hedefimiz, bu sene gelecek sene şampiyonluğa oynayacak kadronun alt yapısını oluşturmakla sınırlı kalsaydı anlardım.
Ben de buna takılı kaldım diyebilirim :) .

[İ. SARAL]

İstikrar şart. Taraftar zırvalarını hiç dinlememeliler. Başkan Usta harici biri olsaydı şu an hoca değişmiş, tekrar başa dönmüştük.

[selcuk]

güzel yazi, gazetelerde yayinlanacak derecede

keske ertan abi gibi degerli üyeler uzaklasmadan bu güzellikleri okuyabilseydik

trollcuklar sayesinde kaliteli kalemler bir bir kaciyor...

günaydin

[Faik Yılmaz]

Eleştiri yapılmalı ve olmalı....

Lakin bunu sırf oy verdikleri aday kazanamadı diye yapanlar , tabiri caizse mamaları kesildi diye yapanlar var.....

Sanki Usta yerine Hekimoğlu ya da İho başkan olsa direkt şampiyonluğa oynayacaktık....

Bu meselenin bir yanı...

Diğer yanı ise Sayın Usta'ın bazı konularda çok iyi iken bazı konularda vasat hatta kötü olmasıda hepimizin canını sıkıyor...

Ha bu şu demek değil...

Yönetim derhal istifa etsin..Hekimoğlu gelsin ve bütün dertler hemen bitsin....

Bu anlayışta sakat ve klübümüze gram faydası olmayan bir anlayıştır...

Klübümüze hepimiz sahip çıkacağız hatalarımızı görüp daha iyi olmaya çalışacağız....

tek yolumuz bu maalesef...

[oflubektas]

Bizim troll veya trollcük olarak nitelendirdiğimiz ve yazının genel kısmının muhatabı olan zevatlar muhtemelen yazının sadece kalın puntolu kısımlarını
okuyacaklardır.

"Zevatlar" biçiminde bir kelime olmaz. "Zevat" zaten "zat" ın çoğulu ve Arapça'dan gelen bu çoğul ifadenin yanına "-lar" eki eklenmez. (Yine Arapça kökenli olan "şahıs" sözcüğünün çoğulu da "eşhas"tır. Onun yerine kullanılacak "Şahıslar" sözcüğü Türkçe gramerine uygundur ama "eşhaslar" ifadesi de anlamsız olur)

Bu hata dışında gayet güzel bir yazı, teşekkür ederim. Yalnız idarecilik zor bir iş olsa da futbol basit bir oyundur ve kazandığın sürece iyisindir. Saha sonuçları böyleyken eleştirmek kolaydır ve aynı zamanda kantarın topuzu kaçmadığı sürece haklıdır da. Şu saatte hoca ve yönetim değişikliği talep etmek ise kulübün intiharı olur.

[Ege Kum]

Çok güzel bir yazı ellerine sağlık

[EnjoyTheMusic]

İnanıyorum.

Güveniyorum.

Tam destek diyorum.

Planlı ve sistemli bir yapılanmayla bu takımın yeni stadyumuyla beraber ayağa kalkacağına gerçek Trabzonspor taraftarları gibi canı gönülden inanıyorum.

Katılıyorum

[Euzjad]

Guzel bir yazi :alkış:

Her yerde paylasmak lazim.

[ozturk]

Tarihin en kötü başlangıcı, ikisi ligin güçsüz tabir edilen takımlarına olmak üzere üst üste alınan 3 yenilgi, takımın gelecek için umut vermemesi eleştiriyi fazlasıyla hak ediyor. Tamam destek verelim eleştirmeyelim ama en azından bir umut ışığı görmek, sahada mücadele görmek hakkımız değil mi?

Başkan geçen yıl için bu sene sabır senesi diyordu, bu yıl da mı sabır senesi olacak? Sabır diye diye küme düşeceğiz. Bünyemiz seri mağlubiyetlere zaten alıştı gibi..

2008-2009 da da yeni kadro kuruldu. O zaman ki kadronun mücadele ve azminin çeyreği bu kadroda yok. Tamam takım oyunu olmasın, organize atak olmasın ama rakibin orta sahadan top kapıp 50 metre sürüp gol atmasını kabullenemiyorum kusura bakmayın..

[Tempail]

Arkadaş bu küme düşme lafıda nedir?
Kıyameti görürsünüz, Trabzonspor'un düştüğü göremezsiniz.
Özgüveni eksik insanların son zamanlarda ağzında sakız oldu bu küme düşme dalgası.

[İlker Yazıcıoğlu]

Aptallığın en büyük kanıtı aynı şeyi tekrara yapıp farklı sonuçlar beklemektir sözünü 3. Kere gelen ersunun sahada futbol namına hiç bir artısı olmayan takımına sabır bu sefer olacak diyen arkadaşlara armağan ediyorum bende

Uğur'un yazdığı yazıda,bahsi geçen söz,forumdaki trollere ithaf edildi.
Sen aptal diyerek kimi kastettin,şu konuyu bir açar mısın?
Aydınlat bizi...

[BERBATOV61]

Uğur'un yazdığı yazıda,bahsi geçen söz,forumdaki trollere ithaf edildi.
Sen aptal diyerek kimi kastettin,şu konuyu bir açar mısın?
Aydınlat bizi...

Uğurun ne kadar aptal deme hakkı varsa benimde okadar hakkım var gayet açık sanırım nasıl uğur lafı ortaya attı isteyen üstüne alınsın dedi benim sözümüde isteyen üstüne alınsın
cezası varsada uğur arkadaşla beraber çekelim sıkıntı yok

[Necmettin ALTUNTAŞ]

Eleştiri yapmayacaksan İnsan olmanın ne anlamı var?
Eğer her şey toz pembe ise bu hale nasıl geldik?
Bazı şeyleri kabullenmemek "çok bilmişlik" mi addedilecek?
Eleştiri yapanlar yönetim düşmanı hainler mi?
Zaman zaman başkanın söyledikleriyle uygulamanın uyuşmadığını görmüş olmak ve bunu dile getirmiş olmayı ne ile ifade edersiniz?
Soruları çoğaltmak mümkün ama gerek yok.
Futbol saha sonuçlarıdır.Saha sonucu yoksa kusura bakmayın eleştiri ister istemez olacaktır.
Eleştiri hep iyi olmaz.Bazen yerden yere vurulur.
sen taraftara "sabır" diyeceksin ama kendin yapılan eleştirilere sabır etmeyeceksin.Hoşgörüsüzlük kaostur.
Bu yazıyı yazan bendenizin görüşüne gelince:
Bu takımın kümeye doğru yol aldığını yazanlardan biride benim.
Bu takım öyle ya da böyle başaracaktır.Bu gitsin falanca gelsin anlayışı bu takımın felaketi olmuştur.
Bu defa öyle olmayacaktır.

[İlker Yazıcıoğlu]

Uğurun ne kadar aptal deme hakkı varsa benimde okadar hakkım var gayet açık sanırım nasıl uğur lafı ortaya attı isteyen üstüne alınsın dedi benim sözümüde isteyen üstüne alınsın
cezası varsada uğur arkadaşla beraber çekelim sıkıntı yok

Aklı biraz çalışan biri,o yazıdaki sözden ne çıkaracağını anlar.
Adam trollere aptal diyor ki ben çok daha ağırını diyorum.Ama sen forum içerisinde Ersun Hoca'dan başarı bekleyenlere aptal diyorsun.
Aynı şey değil.
Ceza süren bitince uygun bir şekilde tekrar tartışalım konuyu.
Kimseyi aptal yerine koyma...

[Burak DERELİ]

Tam olarak demek istediğim herşeyi açıklamışsın valla. Ben bu kadar iyi söyleyemeyeceğim için daha ağır konuşurdum :)

:alkış:

[İlker Yazıcıoğlu]

Eleştiri yapmayacaksan İnsan olmanın ne anlamı var?
Eğer her şey toz pembe ise bu hale nasıl geldik?
Bazı şeyleri kabullenmemek "çok bilmişlik" mi addedilecek?
Eleştiri yapanlar yönetim düşmanı hainler mi?
Zaman zaman başkanın söyledikleriyle uygulamanın uyuşmadığını görmüş olmak ve bunu dile getirmiş olmayı ne ile ifade edersiniz?
Soruları çoğaltmak mümkün ama gerek yok.
Futbol saha sonuçlarıdır.Saha sonucu yoksa kusura bakmayın eleştiri ister istemez olacaktır.
Eleştiri hep iyi olmaz.Bazen yerden yere vurulur.
sen taraftara "sabır" diyeceksin ama kendin yapılan eleştirilere sabır etmeyeceksin.Hoşgörüsüzlük kaostur.
Bu yazıyı yazan bendenizin görüşüne gelince:
Bu takımın kümeye doğru yol aldığını yazanlardan biride benim.
Bu takım öyle ya da böyle başaracaktır.Bu gitsin falanca gelsin anlayışı bu takımın felaketi olmuştur.
Bu defa öyle olmayacaktır.

Necmettin abi,
Hangi eleştiriye hoşgörüsüz bir şekilde yaklaşıldı?
Kimse,bu takımın sahibi değil.
Öyle düşünenlere aptal diyen adamların hakaretini eleştiri olarak mı kabul edelim?

[Yiğit Gayretli]

Eleştiri yapmayacaksan İnsan olmanın ne anlamı var?
Eğer her şey toz pembe ise bu hale nasıl geldik?
Bazı şeyleri kabullenmemek "çok bilmişlik" mi addedilecek?
Eleştiri yapanlar yönetim düşmanı hainler mi?
Zaman zaman başkanın söyledikleriyle uygulamanın uyuşmadığını görmüş olmak ve bunu dile getirmiş olmayı ne ile ifade edersiniz?
Soruları çoğaltmak mümkün ama gerek yok.
Futbol saha sonuçlarıdır.Saha sonucu yoksa kusura bakmayın eleştiri ister istemez olacaktır.
Eleştiri hep iyi olmaz.Bazen yerden yere vurulur.
sen taraftara "sabır" diyeceksin ama kendin yapılan eleştirilere sabır etmeyeceksin.Hoşgörüsüzlük kaostur.
Bu yazıyı yazan bendenizin görüşüne gelince:
Bu takımın kümeye doğru yol aldığını yazanlardan biride benim.
Bu takım öyle ya da böyle başaracaktır.Bu gitsin falanca gelsin anlayışı bu takımın felaketi olmuştur.
Bu defa öyle olmayacaktır.

Camianın kocaman bir üslup sorunu var Necmettin abi. Cadı kazanını da geçtik...

[İlker Yazıcıoğlu]

Ayrıca,buradaki hiç kimse, pembe bir tablo çizmiyor.
Sadece bazı yargılara varmak için ligin 4. haftasında olduğumuz gerçeği sürekli vurgulanıyor.
Yani şu anda yönetim nıraksa gitse,teknik ekip bıraksa gitse,daha mı iyi olacağız?
Kulüp olarak bir planlama harekatı başlatıldı.Buna sabretmek çok mu zor?
Takım berbat durumda,kabul,kimse de aksini söylemiyor ama Ersun hoca görmüyor mu bizim gördüklerimizi?
Bu kulübün bütün unsurlarının bir tam sezonu geçirme hakkı var.
Lütfen bu sabrı camia olarak gösterelim.
İyice batarsak, kimse yerinde kalamaz zaten...

[muratt]

Söylediklerinize genel anlamda katılıyorum. Özellikle Usta'nın son şansımız olduğu noktasında. Ama yaptığı yanlışları da görmek gerekiyor. Kimse Usta'dan bu sene şampiyonluk beklemiyordu. Ama hedefimiz ilk 5 denilmesi bana çok absürd geliyor. Bu sezona dair bir beklenti yoksa bunu dillendirmeye gerek yoktu. Hedefimiz, bu sene gelecek sene şampiyonluğa oynayacak kadronun alt yapısını oluşturmakla sınırlı kalsaydı anlardım.
Ben de buna takılı kaldım diyebilirim :) .

Yönetimin hataları tabiki var ama benim için önemli olan gidişat yolu. Ben yolu doğru buluyorum. Ekonomik küçülme, scout sistemi, Ersun Hoca ile istikrar, taraftar ile direk iletişim (twitter), camiaya hoş görünen değil gerçekçi söylemler vs. bunlar doğru yöntemler. Yöntem doğru olduğu sürece hatalar düzeltilir. Ama İHO'nun yaptığı gibi yanlış bir yola girilirse onun geri dönüşü olmaz.

Bununla ben takımın ligi ilk beşte bitireceğine inanıyorum. Hatta lige kötü başlamış olmayı ve zamanla düzelmeyi belki de hayırlı olabileceğine inanıyorum. Tersi hep kötü etkiledi takımı çünkü, lige ne zaman iyi girse beklentiler yükseldi felan derken ters tepti. Ama bu şekilde beklentileri de düşürerek, zamanla iyileşecek bir takım istikrar adına daha sağlıklı olabilir. O yüzden ikinci yarı eğer istenilen seviyeye gelirsek çok rahat ilk beş içine girilir. Şunu da unutmamak lazım, beşincilik ile onunculuk arasında bazen 8-10 puan fark bile olmayabiliyor, o yüzden alınacak 3-4 maçlık bir seri bile bu hedefe götürür takımı.

Bu zor günler de geçer elbet, yeterki takım uyum yakalayacak fırsatı bulsun.

[muratt]

İstikrar şart. Taraftar zırvalarını hiç dinlememeliler. Başkan Usta harici biri olsaydı şu an hoca değişmiş, tekrar başa dönmüştük.

Bizim takımın kurtuluşu taraftarı dinlememek. Duygularla değil, akıl ile hareket etme zamanı. Yönetime destek verme zamanı. İnşallah Akyazı ilk maçtan itibaren hep dolar.

[ilyskm]

Ana yazı çok güzel olmuş. Futbolcu kadrosu hariç herkes olayın farkında aslında. Benim söyleyebileceğim şu andaki kadromuzda olan futbolcuların kapasiteleri ile alakalı ki ilk 4 maçta 11 de oynayan topçularımızın kapasiteleri ve kaliteleri PTT ligi ayarında süper lig ayarına getirmek ise imkansız. ilk 4 maçta bu yüzümüze bir şamar gibi patladı ve bundan sonrada kolayına maç kazanabileceğimizi düşünmüyorum belki şansa olur. İnşallah ben yanılırım...

[esra61]

Doğru tespitler.
Tebrik ederim.

[Hasanu]

Arkadaş bu küme düşme lafıda nedir?
Kıyameti görürsünüz, Trabzonspor'un düştüğü göremezsiniz.
Özgüveni eksik insanların son zamanlarda ağzında sakız oldu bu küme düşme dalgası.
Al benden de o kadar.Takımı kötüle,istediğini yere batır tamam da bu küme düşme muhabbetini yapanlar hiç mi vicdanınız yok sizin?İnanmadığınız şeyleri sırf taraftar galeyana gelsin,birilerinin canı acısın diye bu takımı menfaat gözetmeksizin sevenleri üzmeye hakkınız yok.
Şunu da söylemek lazım.Bu söylemlerin kaynağı Muharrem Usta'nın bir kanalda yaptığı biz şu şu takım gibi olmamak için çabalıyoruz söylemi.Tamam,takımın durumu kötü de koskoca Trabzonspor'un bu söylemlerle itibarını zedelemek de doğru değil.Muharrem Usta artık bu söylemlerden sıyrılıp önüne bakmalı.Bir de Tv'lerde şu herkese mavi boncuk dağıtmaktan ve medyaya şirin gözünmekten vazgeçsin.(Bunu özellikle Şike bahsi için söylüyorum.)

[ÖmürKaradeniz61]

Çok güzel bir konu olmuş saygıdeğer entel beyimiz lakin gelgörki ortada başarısız bir takım var ve hiç umut vermiyor.Hepimiz sabretmek istiyoruz destek vermek istiyoruz fakat ortada sabretmeye ve destek vermeye değer bir takım görünmüyor.

[İlker Yazıcıoğlu]

Çok güzel bir konu olmuş saygıdeğer entel beyimiz lakin gelgörki ortada başarısız bir takım var ve hiç umut vermiyor.Hepimiz sabretmek istiyoruz destek vermek istiyoruz fakat ortada sabretmeye ve destek vermeye değer bir takım görünmüyor.

Çözüm nedir sizce bu durumda?

[HOPA'LI TS'Lİ]

Seviyorum trabzonspor efsanesini koşulsuz
inaniyorum küllerinden geri döneceğine
güveniyorum başarili olacağina
destekliyorum sonuna kadar
iyi varsin trabzonspor

[Alican Altunbaş]

Ağzınıza sağlık çok güzel bir yazı...

[EnjoyTheMusic]

Güzel yazı ama cahiller anlamaz. Onların düşünme yetisi şikebahçe maçlarında sahaya atlayanların ayarındadır. bunlar sadece eleştirmeyi bilir. Sadece bundan zevk alırlar. Kapasiteleri bu kadardır

[ÖmürKaradeniz61]

Çözüm nedir sizce bu durumda?
Çözümü inanın ben bilmiyorum zaten bilsem burda olmam başkan olurum.Ben görevimi yaptım kombinemi aldım fakat ortada birşeyler olması lazım bizleri mutlu eden birşeyler,stada koşa koşa gitmemiz lazımken koşa koşa kaçıyoruz,sizcede ortada enteresan sıkıntılar yok mu?

[Kemal Öztel]

Biz bu takıma düşse de destek vericez.Hoca değiştirmek yönetim değiştirmek hatta bir çok transfer de yapmak çözüm değil kabul ama bu süreci daha başarılı atlatmalıyız.Şampiyon olalım demiyorum ama bu sene hedef Avrupaya gitmek olmalıydı 5.liğe razıyım.Şunu da kabul etmemiz gerekir ki doğruları bu kadar yavaş yavaş yaparsak 13. 10. 8. 10. 6. 8. ... böyle gider..

Bana göre çözüm kilit 2-3 bölgeye ki biri kesinlikle 10 numara tecrübeli maliyeti uygun Batalla kalitesinde adamlar bulunmalı.İkinci olarak hocanın her hafta farklı sistem ve oyuncu grubu denememesi gerekiyor.Kaybetse de inandığı 11de ve sistemde ısrar etmeli,saha içinde de istikrar çok önemli.Üçüncüsü taraftar olarak hepimizin elinden gelen desteği vermesi gerek,dolu bir stat herkeste yeni sezon formaları bambaşka bir hava olur camiada ve son olarak da yönetimin bu bağlantıları sağlıklı şekilde yönetmesi hiç bir tarafla inatlaşmadan ikilik çıkaranları kulupten temizlemesi gerek.Bunu yapabilecek kapasiteye sahibiz.Aksi takdirde sürekli bir şeyleri değiştirmek hata da ısrar etmek doğuları yavaş yavaş yapmak bizi eski günlerimize döndürmez..

[İlker Yazıcıoğlu]

Çözümü inanın ben bilmiyorum zaten bilsem burda olmam başkan olurum.Ben görevimi yaptım kombinemi aldım fakat ortada birşeyler olması lazım bizleri mutlu eden birşeyler,stada koşa koşa gitmemiz lazımken koşa koşa kaçıyoruz,sizcede ortada enteresan sıkıntılar yok mu?


Çözüm sabır olamaz mı?Neden bu opsiyonu dikkate almayız camia olarak?

[sasone]

Hakikaten uzun zaman sonra çok doyurucu ve tam da içimizdeki soruna gerçek manada değinen bir yazı olmuş,çok teşekkür ederim bu yazı için,camianın içinde herkesin okuması gerekir.

Kısaca Dunning-Kruger sendromu der ki;

- Bilgi sahibi olmayan insanlar, becerilerine aşırı değer biçme eğilimindedirler.

- Bilgi ve beceri sahibi olmayan insanlar diğer insanlardaki gerçek beceriyi fark edememektedirler.

- Yetkin olmayan insanlar kendilerindeki yetersizliğin boyutunu görememektedirler.

[S.Seymen]

10849

Yıllardan beri futbol ile az çok ilgilenen herkesin ortak bir kanısı vardır Türkiye'de; Trabzonspor taraftarı futbolu çok iyi bilir..

Alanyaspor'a 3-0 kaybedilen müsabakadan sonra yine ortaya çıktı o çok bilmişler ordusu. Kimisi istifa dedi, kimisi kongre dedi öyle dedi böyle dedi yeri göğü inletti. Geçen sezon 4 haftada 10 puan toplayan Trabzonspor'u şampiyon ilan edenler, ileriye dönük planlamanın sistemli bir şekilde yapıldığı bu sezon takımı 4. Haftadan küme düşürdüler. Başından belirtelim, samimi şekilde eleştiri yapan bilinçli şekilde sonuca varan yorumlamalarda bulunan kardeşlerimi tüm kalbimle tenzih ediyorum.

Gerçekten futbolu bu kadar iyi mi biliyorlar? 90 dakika içerisinde sağlam bir analiz yapacak, neşteri vurup çözüm üretecek, idarecisinin kıyafetinden oyuncusunun sahada yürüyüşüne kadar irdeleyecek ve Trabzonspor'un kurtuluş reçetesini yazacak kadar iyi mi biliyorlar? Parantez açayım şahsi fikrimdir. Ben bu güruhtan Trabzonspor namına fikir üretmesini değil tek haneli rakamlarla basit bir matematik işlemini yapmasını bile istemem.

Her şeyi eleştiren, hiçbir şekilde memnun olmayan iyi günde kötü günde Trabzonsporluyuz mottosunu vurgulayıp kulüp için 5 lira harcadığında kendini en büyük taraftar olarak gören zihniyetin ta kendisidir bu. Mali yönden dibe vurmuş yevmiye defteri dahi tutulmayan bir kulübün ekonomisinin 180 derece terse çevrildiğini bu insanlara anlatmaya kalkmak deveye değil hendek takla attırmaktan daha zor! Sanırsın Trabzonspor her sezon yaptığı transferlerden tam verim alıyor, her sezon ligin tozunu attırıyor başarıdan başarıya koşuyormuşcasına yerden yere vuruluyor daha ligin ilk haftalarında. Hem de kendi taraftarları pardon trollcükleri tarafından. Bu trollcükler sosyal medyayı çok aktif kullanan tiplerdir. Her olaya makara ile yaklaşır %90'ı gerçek isim ve resim kullanmaz devamlı kaostan nemalanan işsizler ordusu Trabzonspor'u yine uçuruma itmek için fitnenin merkezi konumuna geçmiştir.

Dunning-Kruger sendromu yine tavan yaptı bahsettiğimiz malum bünyelerde. Forma almayan, kombine almayan, maça gitmeyen kısacası taraftarlığın t'sinin hakkını vermeyen Trabzonsporluların yıllardır mücadele ettiği o malum hastalık. 2000 yılında Justin Kruger ve David Dunning'e psikoloji dalında nobel ödülü kazandıran bu sendrom adeta kobay niyetine kullanılan bazı bünyelerde zuhur etmekte ve hızla yayılmaktadır. Ne demişti başkan Muharrem Usta sadece 5 gün önce "Nasıl ki dibe çöküş bir anda olmadıysa takımın çıkışa geçmesi de bir anda olmayacak. Bu sezonun gündemi takım olmak, yeni stadımıza kavuşmak, ekonomik sürdürülebilirlik ve takımı 50. Yıla hazırlamak. Takımımıza skordan bağımsız desteğe devam etmek boynumuzun borcudur." Esasında bu son cümle çok önemli zira ben taraftarım diyen herkes için geçerli bir mottodur. Skor taraftarlığı değil gerçek taraftarlığın temeli budur. Lafı çok uzatmadan mevzumuza dönelim.

Nedir bu Kruger sendromu kendi hastalığından haberdar olmayan bazı bünyeler için açıklayalım.

Kısaca Dunning-Kruger sendromu der ki;

- Bilgi sahibi olmayan insanlar, becerilerine aşırı değer biçme eğilimindedirler.

- Bilgi ve beceri sahibi olmayan insanlar diğer insanlardaki gerçek beceriyi fark edememektedirler.

- Yetkin olmayan insanlar kendilerindeki yetersizliğin boyutunu görememektedirler.

Her tespitin sonuna bir parantez açacak olursak her müsabaka sonrasında Trabzonspor taraftarının kendisini başkan, futbolcu, yönetici, scout vb. bir görevliymiş edasıyla konuşmaya iten nedir? Kariyerinde ve mevcut iş hayatında gözle görülür ivme yakalamış insanların her müsabakadan sonra itin malum yerine sokulmasının sebebi nedir? İşin en vahim boyutu bu insanların kendilerini birer başarı abidesi zannederek söylediklerinin doğru olduğuna inanmalarıdır.

Trabzonspor'un sabretmemesi gereken mevhum yukarıda bahsettiğim sendroma sahip insan topluluğudur. Üretmekten aciz hayat boyu negatiflikle yoğrulmuş beyinlere sahip bünyeler kulüp nazarında tahammül edilemez raddeye gelmişlerdir. Ben bu yönetime, dolaylı yollardan takıma ve teknik heyete; bilinçli, samimi ve fedakarım diyen her taraftarın önce sabretmesini sonra yapılacak icraatları seyretmesini bekliyorum. Geçmişte defalarca kadrolar değişti hocalar geldi, yönetimler gitti, başkanlar istifa ettirildi ama bunun neticesinde zararı gören hep Trabzonspor ve ona gönül verenleri oldu. Yönetim yanlış yapmıyor mu? Elbette yaptı, yapıyor ve yapacak aksini iddia etmek mümkün olabilir mi?

Dünya futbolunda sabır, başarı ve istikrarın meyvelerini toplamış ve hala toplamakta olan kulüplerin isimleri UEFA listesinde merak eden açıp inceler bu ayrı bir yazının konusu olur. Biz o meyveleri toplayacak olan kulüplerden birisi olmak istiyorsak düşünmeliyiz en yakın örneklerini yakından gördüğümüz bir sistemin henüz daha başındayız. Yeneceğiz, yenileceğiz ama hep ileri gideceğiz. Dunning Kruger ile boğuşurken bir de Stockholm'e mahkum etmeyin inanmıyorsanız siz gölge etmeyin.

Bizim troll veya trollcük olarak nitelendirdiğimiz ve yazının genel kısmının muhatabı olan zevatlar muhtemelen yazının sadece kalın puntolu kısımlarını
okuyacaklardır. Einstein'dan "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır." sözünü onlara armağan ederek ana fikri prototiplere neşretmiş olalım.

İnanıyorum.

Güveniyorum.

Tam destek diyorum.

Planlı ve sistemli bir yapılanmayla bu takımın yeni stadyumuyla beraber ayağa kalkacağına gerçek Trabzonspor taraftarları gibi canı gönülden inanıyorum.

bu kadarını yazmaktan hep kaçtım sadece örnekler verdim orada hoca var oldukça iyi kazanır başarılıdır da inanın ve bekleyin hgibilerinden

ama evet burada ki ve camiada ki bu yorancıların hadlerini bilmeleri lazım ama ne yazık ki

bu yazıdan hiç ders almayacak zeytinyağı misali yukarıya çıkacak

üzerlerine hiç alınmayacak ve devam edeceklerdir

anlayabilecek olsa idi yıllardır aynı şeyleri yapmazlardı

aynı tipler örnekleri vardı Şenolda da MRA da da oyuncularda da

bu takıma en çok zararı ben eleştiririm aklı ile verdiklerini asla anlayamayacaklar gibi duruyor

insan soğuyor bu şartlar altında yazası da gelmiyor söyleyesi de kaçıyor ne denir bilmem ki...

[S.Seymen]

ha bir şey daha onurlu bir şekilde mücadele edersin

küme düşmek de sorun değildir

sorun şike bahçe gibi olmaktır küme düşmek değil

ekonomini düzeltir

sabreder zamanla çok daha sağlam gelirsin

hala daha onu al bunu al hala daha borçlan

millet seni parmağıda oynatsın onun bunu peşinde dolaş

daha ağırını yazamıyorum

ne zaman akıllanırız???

adam olur dik durusun

gerekirse küme de düşersin

düşeriz anlamı çıkmasın

kasıt o değil

bu hoca ve oyuncu gurubu kazanmaya başladığında çok sağlam gidecektir

[Erkan A.]

agzina saglik hocam

[Emre Veli]

Çok güzel bir yazı, yazıdaki güruhu uzun zamandır görüyorum ve tanıyorum. Ben sabredenlerdenim. Elimde başka bir seçenek olmadığını bundan kötüsünü hayal bile edemediğim için bunu yapmak zorundayım. Ancak bu takım kazanmayı unutmaya başladı ki bu çok tehlikeli bir şey. Özellikle takım kadrosunun zamanla yabancılaşması, Trabzon'u ve Trabzonspor değerlerini henüz fark etmediği için yenilgi bu yabancı grup için oldukça sıradan gözüküyor. Yani tehlikenin durumun farkında olmadıklarını düşünüyorum. Yabancı sınırının kaldırılması ile de takımdaki bu tip oyuncu sayısı arttı. Eskiden kurallar gereği kadroda Türk Liginden oyuncu sayısı daha fazlaydı. Buraya gelen Türk futbolcu da biliyordu ki burada kendi oyununun yanında takımın ismi de oynar. Trabzonspor ile oynayan takım oyununu ona göre oynar. Yani bu bilinç buraya transfer olan futbolcuyla birlikte süregelen bir şey. Şu an bu bilinci kaybettiğimizi hissediyorum ki Dünya'da neredeyse 10-15 yıl öncesine kadar büyük statüsünde olan takımların yine aynı büyüklükte önlenemez çöküşü de bu tip nedenlerle olmuştur. Evet sabırlı olmalıyız, ancak kazanmayı unutursak motivasyonu kaybederiz. Ne ama ne olursa olsun bunu geri yakalamamız gerekiyor. Akyazı bunun için çok önemli bir zamanda açılacak. Tek çıkış noktamız iyi oyunumuzla dolu tribünle ve yeni bir statla kazanmayı yeniden hatırlamak.

[Önder28]

"Trollcük Trabzonsporlular ve Dunning-Kruger Sendromu" yazısı, benim de anlatamadığım duygularıma tercüman olmuş. Kalemine sağlık ve yüreğine kuvvet Uğur Sadıkoğlu. Olumlu yorumların çokluğu ise ayrı bir umut oluşturdu bende. Umarım; Trollcük Trabzonsporlu ve Dunning-Kruger Sendromuna tutulan arkadaşlar da bu yazıyı okuyup paylarına düşeni almışlardır.

[Mehmet BAŞ]

Çok güzel bir yazı olmuş.

Lafı gediğine oturtmuşsunuz.

Tebrik ederim.

[BDiler61]

Çok güzel yazı.

Duygularımıza tercüman oldu.

[HOPA'LI TS'Lİ]

Motto'cular ve troll'cükler bitmez bu camiada.
Sağduyulu, sabırlı ve sakin olmak bizi başarıya götürür.
Sadece TRABZONSPOR
Hep TRABZONSPOR

Trabzonspor'una sahip çık!
Yazı için çok teşekkürler...

[S.ÖZKAN]

Eline sağlık U.Sadıkoğlu kardeşim.

Ben de bir ekleme yapmak istiyorum.

Hayatta insanlar ikiye ayrılır

1-Bilmediklerini bilenler

2-Bilmediklerini bilmeyenler

[Faik Yılmaz]

Başlığı Diane Kruger şeklinde okudum ilk önce.......

[metalciyiz]

Tebrikler,Çok güzel yazmışsın...

[zeki gursoy]

Dunning-Kruger sendromunu bilmemde benim bildiğim bir sendrom daha var: "Öğrenilmiş çaresizlik "sendromu...
Takım yeni, hoca yeni, umut yeni, heyecan yeni...
Ama geçen seneden kalma bu eski sendrom, ne yaparsak yapalım kazanamayacağız duygusu...
Ben takımda bunu görüyorum, hele hele ilk golü biz yediysek...
Ne bir çaba, ne bir ateş, ne bir mevcut duruma isyan....
Yok...
Golü yediysek kaybediceez bu maçı duygusu hakim takımda...
Ne yönetim, ne hoca değişimi söz konusu bile olamaz...
Ama insanda, -kaybetse bile- sahada bi mücadele görmek istiyor ...
Oda yok...
Rakip idman yapıyor biz eşlik ediyoruz...
Azcık taraftarada hak verin, skor değil ümit görmek istiyor....
Çokmu...
Abarttığımı düşünüyorsanız size bir soru:
-Trabzonspor - Konyaspor maç başlığında bir anket var...
Kaç kişi direk kazanırız butonuna basıyor?



Hakikaten uzun zaman sonra çok doyurucu ve tam da içimizdeki soruna gerçek manada değinen bir yazı olmuş,çok teşekkür ederim bu yazı için,camianın içinde herkesin okuması gerekir.

Kısaca Dunning-Kruger sendromu der ki;

- Bilgi sahibi olmayan insanlar, becerilerine aşırı değer biçme eğilimindedirler.

- Bilgi ve beceri sahibi olmayan insanlar diğer insanlardaki gerçek beceriyi fark edememektedirler.

- Yetkin olmayan insanlar kendilerindeki yetersizliğin boyutunu görememektedirler.