Yozlaşan Trabzon Gençliği

[Kamer']

Son 2 yılım hariç doğduğumdan beri Trabzon'da yaşadım , yıllarca Uzun Sokak'ta , Maraş' ta yürüdüm . Son yıllarda maalesef ki Trabzonlu gençlerin ağzı çok bozuldu , delikanlılığı anaya küfretmeyle karıştırmaya , yoldan geçenlerden haraç kesmeyle , bonzai içmeyle karıştırdılar . Trabzonlu olmayan arkadaşlarımdan da duyduğum bir şey bu , maalesef 14-25 yaş aralığındakilerin iki kelimesinden birisi küfür içeriyor .

Dün ilk kez İstanbul'da maç izleyecektim , heyecanlıydım çünkü burdaki taraftarın daha görgülü , daha edepli olduğunu biliyordum . Nitekim biraz haklı çıktım biraz haksız .

Daha stada girmeden içeriden küfretme sesleri gelmeye başlayınca yanımda benim yaşlarımda birisiyle de bu konuda ufak bi sohbetim oldu , ne gerek var buna diye ? Siyah giyinmişiz , siyah balonu almışız , içeri girip efendi gibi takımımızı destekleyip tezahüratımızı yapıp evimize döneceğiz . Ne gerek var küfretmeye ?

Her neyse stada girdik , yerimizi aldık , maç saatini beklemeye başladık . Sonra bir baktım ki bizim Trabzonlu Gençlerimiz (TG) tezahürat ederek girdiler içeri , tam oturduğum yere geldiler , koltukları blokların kenarında olmasına rağmen ne izin ne bir şey , direk sahiplendiler mekanı . Hadi neyse dedim , etrafım full TG , biraz aşağıda da Gurbetçi Gençler var .

İlk yarı resmen Trabzonsporluluğumdan utandırdılar beni .

Yanımdaki arkadaşın iki kelimesinden birisi anaya bacıya küfür . Tek başlarına ettikleri yetmiyor gibi bir de toplu küfür başlatıyorlar . Başlatanların çoğu da TG VE GG (İkisinin ortak yanı ikisi de Gençler grubu ) maalesef sağduyulu taraftarların bazıları da maç atmosferinde heyecandan onlara katılıyor , tek başına olsa öyle bir şeye kalkışmayacağı halde :D

İnşallah bu ağzı bozuk gençlik doğru yolu bulur , burdaki büyüklerimize de bu konuda büyük iş düşüyor , herkes çevresindekileri uyarmalı , son yıllardaki bu gidiş iyiye gidiş değil çünkü . İnsanlar Trabzonu delikanlı gençleriyle değil de küfürbaz , edepsiz gençleriyle tanımaya başladı .

Ayrıca bir de şu var , Başakşehir maçında tutup da şikebahçeyle ilgili tezahürat yapmanın anlamı ne ? Hangi maça gitsek sabit tezahürat belli , Efsane efsane ne efsanesi ...... devam ediyor bu şekilde hepiniz biliyorsunuz . Madem yapacaksınız fener Trabzona geldiğinde yapın o tezahüratı , tüm maçlarda niye yapıyorsunuz ? Kendimizi küçük düşürmekten başka bir işe yaramıyor , resmen tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış olayına döndü iş .

İnşallah en yakın zamanda , yeni yönetimle birlikte , yeni bir zihniyetle , daha aydınlık günler , daha başarılı günler görürüz .

[Adem Akyüz']

Tespitleriniz yerinde ve doğru tespitler ancak bu Trabzon özelinde bir sorun değil maalesef. Bütün ülke genelinde geçerli olan bir sorun bu. Düzeltilebilir mi? Bu saatten sonra bence çok zor.

Her şeyin başı eğitimden geçiyor ama biz ülke olarak yıllardır eğitim değil de sadece öğretim yaptığımız için maalesef böyle bir nesil yetişti. Bizimkisi eğitim sistemi değil, öğütüm sistemi..

[Alper Calik]

Eğitim konusundaki tespitlere katılıyorum. Ayrıca biraz çekinme duygusu yaratabilecek profilde yani aile ve çocuklarla maça gidilse (eski zamanlarda olduğu gibi) biraz daha düzelebilir.

Esas sorun gençlerimizin, hepimizde biraz olduğu gibi, eğitim görgü nezaket eksikliği. İnsan gibi yaşayacak bir gelir, iş meslek sevgisi, sevdiği bir hobi olmayan insanlarımızın çoğun da ego ile ilgili sorunlar var. Bu da çeşitli şekillerde dışa vuruyor.

Mesele giderek daha çok yozlaşıp, öğretim yanında eğitimi de aksatmamız.

En azından hepimiz kendi ailemi ve çevremizi uyararak başlamalıyız.

[Travelair]

Serseriden delikanlı olmaz. Değerler yozlaştırılıyor. Bataklık genişliyor. Bir genç günde kaç saat televizyon izliyor, internet kullanıyor, kaç saat anne babasını dinliyor? Peki ya bu gençler anne baba olunca?

[Sibel]

Sadece Trabzon değil tüm ülkenin sorunu bu.
Gençlik tamamen ahlâk değerlerinden yoksun, küfürbaz ve edepsiz olarak yetişiyor. Şu anda kızlarımız bile sosyal medyada erkek gibi küfrediyor.
Erkekler bunu alkışlıyor.
Neymiş delikanlı kızmış. O kızlar yarın anne olacak ve çocukları bu nesil gibi yetişecek. Bakın, yetişiyor da.
Sosyal medyanın insana verdiği özgürlüğü her türlü terbiyesizlik olarak algılayan, hayatları tek düze eğlenmek olan bir gençlikten gerçekten beklentim yok.
Aileleri bile müdahale edemiyor artık. Çocuk yaşta başlıyorlar.
İlkokul sıralarında küfür ediyorlar artık.
Bu biraz da bencillikten besleniyor.
Sorsanız, herkes edepten ahlaktan dem vurur ama kendisi hiç dikkat etmez.
Sorsanız herkes için anneler kutsaldır ama küfüre sıra gelince ilk sırada anne olur.
Sorsanız kadın daha edepli olmalıdır ama yalakalığa sıra gelince edep medep kalmaz.
Size bu konuyu açtığınız için teşekkür ediyorum.
Bu forumda da bahsettiğiniz gibi birçok küfür ediliyor. Ben burda aktif olan tek bayanım şu aralar. Benim başlıkta olduğumu görerek bilerek hiç utanmadan terbiyesizce küfür edenler var. Acaba kendi kız kardeşleri ve annelerinin yanında bu şekilde küfredilse ne hissederler? Kimisi ortalığı yıkar geçirir. Ama bencillik tabi. Kendisine sadece.
Kimisinin de doğası böyle sanırım. Seviyesi yok.
Tribünde de aynı şeyleri yaşıyoruz. Orda binlerce insana müdahale edemiyoruz haliyle. Duymazlıktan geliyor insan.
Ne kadar utanıp yerin dibine girsen de.
Bunların en büyük sebebi eğitimsizlik ve değerlerden yoksun yetişen çocuk ve gençler.
Buna en fazla katkı verenler televizyonlar ve her h alti bünyesinde barındıran internet ortamı.
Çözümü için küçük ama önemli şeyler yapılabilir.
Herkesin kendi evinin önünü süpürmesi gibi. Çevresini uyarması gibi. Bunlara prim verdirmemesi gibi.
Tabii ki başta aileler olmak üzere okul yönetimleri de bu işe el atmalı.
Bir ahlâki değerin varlığını kavramayan insan yetiştirmek yetiştirmemekle eş değer.

[Ahmet Faruk]

Ben sorunun eğitim olduğunu zannetmiyorum. Eğitim tek tip insan yetiştirir. Hepimiz o okullara gittik, o sıralara oturduk. Ama o zaman yanımızda oturan arkadaş bu sorunların faili oluyorken biz bu sorunlardan şikayet eden insanlarız. Demek ki sorun başka yerde.

Bence ailede. Ailede derken aile öğretiyor anlamında demiyorum. Evet bazı anne babalar bu aymazlığa daha üç yaşındayken çocuklarını teşvik etmiyor değiller. Ediyorlar. Fakat asıl sorun çocuklara sahip çıkmakta.

"Efendim 18 yaşına gelmiş adam, bu yaştan insanlar aile kuruyor, takip mi edeceğiz" Evet edeceğiz. Etmezsek işte gelir şikayet ederiz.

Bir araştırmada okumuştum: Sigara içmeye başlamanın en büyük sebebi arkadaş çevresi diye (Sigara içmek çok kötü.... vs diye demiyorum, arkadaş çevresinin etkisi anlatmak için söylüyorum). Ve devletin sigaradan kaynaklanan hastalıkları tedavi etmek için yaptığı masraf, sigaradan elde ettiği gelirden çok çok daha fazla. O kadar vergisi vs. olmasına rağmen. Bilmem bağlantıyı anlatabildim mi. Gerekirse arkadaş çevresine müdahale edecek aileler. Biliyorum biraz radikal gibi geliyor ama durum mu.

Demem o ki, sadece iyi ebeveyn olmak, evladını en iyi şekilde yetiştirmek yetmiyor. Senin gözünün önünden ayrıldığında ne oluyor asıl sorun bu.

[DarkBlooD]

Herşeyin başında eğitim geliyor , ancak ülke olarak bundan yoksunuz.
Hayatta en önemli şey insan olmanın , insanca yaşamanın ne demek olduğunu bilmek ve bu şekilde hayata devam etmektir.

Bu konuda sadece gençler suçlu değil , onlar büyüklerinden ne görüyorsa , büyükleri onlara ne veriyorsa , onlarda bize bunu veriyor ...

Çocuklar , gençler büyüklerinin aynasıdır , eğitim diyoruzda , eğitime önce kendimizden yani büyüklerden başlanması gerekiyor , en önce toplum olarak kendi cehaletimizin farkına varmamiz gerekiyor ...


Büyükler kendini düzeltirse, çocuklar ve gençler de kendiliğinden düzelir ...

[Yaşar]

Bir eğitimci olarak söyleyebileceğim husus şudur ki; sorunun çok önemli bir kısmı aileden kaynaklanıyor. Sizler etrafınızdaki bir kaç kişiden yola çıkarak gozlemlerinizi söylüyorsunuz. Onların da doğruluk payı var. Ben günde yaklaşık 100-150 ye yakın öğrenci e Veli yle bazen direk , bazen de dolaylı yoldan muhattap oluyorum. Öğretmene çocuğunun yanında bağıran veli mi dersiniz, öğretmenin karşısında bacak bacak üstüne atarak oturan öğrenci ve buna ses çıkarmayan veli mi dersiniz, teneffüste çocuğu düştüğü için öğretmenin çocuğu eve gotürmedigine kızıp bayan öğretmeni tartaklayan erkek veli mi dersiniz, Öğretmene parmak sallayan veli mi dersiniz, müdürün odasına gidip bacak bacak üstüne atarak öğretmeni sınıfından çağırtan ve " burda şuralı bir öğretmen varmış. " diyerek çocuğuna öğretmeni göstermesini isteyen veli mi dersiniz? Neler neler gördüm. Şimdi bu adamların yetiştirdiği nesilden saygılı olmasını, ahlak değerlerine uymasını , çevresindekilere saygı göstermesini beklemek hayalcilik olur. Ne anne baba bizim zamanımızda ki gibi , ne de çocuk. Hepsi sıkıntılı

[volkan_627]

Bir eğitimci olarak söyleyebileceğim husus şudur ki; sorunun çok önemli bir kısmı aileden kaynaklanıyor. Sizler etrafınızdaki bir kaç kişiden yola çıkarak gozlemlerinizi söylüyorsunuz. Onların da doğruluk payı var. Ben günde yaklaşık 100-150 ye yakın öğrenci e Veli yle bazen direk , bazen de dolaylı yoldan muhattap oluyorum. Öğretmene çocuğunun yanında bağıran veli mi dersiniz, öğretmenin karşısında bacak bacak üstüne atarak oturan öğrenci ve buna ses çıkarmayan veli mi dersiniz, teneffüste çocuğu düştüğü için öğretmenin çocuğu eve gotürmedigine kızıp bayan öğretmeni tartaklayan erkek veli mi dersiniz, Öğretmene parmak sallayan veli mi dersiniz, müdürün odasına gidip bacak bacak üstüne atarak öğretmeni sınıfından çağırtan ve " burda şuralı bir öğretmen varmış. " diyerek çocuğuna öğretmeni göstermesini isteyen veli mi dersiniz? Neler neler gördüm. Şimdi bu adamların yetiştirdiği nesilden saygılı olmasını, ahlak değerlerine uymasını , çevresindekilere saygı göstermesini beklemek hayalcilik olur. Ne anne baba bizim zamanımızda ki gibi , ne de çocuk. Hepsi sıkıntılı


yaşar işin içindesin ve bilmen lazım. bu saydığın ortamların doğmasını sağlayan en baştaki sorun kim acaba??? öğretmeni bu kadar değersizleştiren, öğretmen şikayet hattı kuran kim acaba?

eskiden de veliler vardı. ama hiç biri bu saydıklarını yapamıyordu. öğretmenin gözünün içine bakıyorlardı. sorunun nerde olduğu belli. bu sorunun da çözülecek hali yok. ne demiş bakanın biri: eğitim seviyesi arttıkça bizim oyumuz düşer.....

[Cengiz Çubukcu]

Trabzonlu yozlaşması deyince hep aklıma Trabzonlu kamyoncu gelir...lütfen okuyunuz...
Trabzonlu kamyoncu

ir dost meclisinde laf lafı açtı Trabzonlu bir kamyoncudan bahsettim, devam etmekte zorluk çekince de, arşivde var diyerek kestirip attım.
Arşivde var dediğim; "Trabzon"da bir Diyarbakır sokağı" serlevhalı yazımdı.

Tuhaf olan şu ki, bir gün sonra, bir başka dost meclisinde, bir arkadaş pat diye mezkur yazıyı hatırlatarak, "ne zaman aklıma gelse gözyaşlarımı tutamam" dedi ve topu bana attı: "Anlatsana şunu..."

İnsan yaşlanınca daha bir duygusallaşıyor derlerdi de inanmazdım.

Galiba öyle!

Gayret ettim, olmadı, anlatamadım.

Cep telefonundan arşive girin okuyun, dedim; bir arkadaşımız, sağ olsun, açtı okudu da kurtuldum.

Gelgelelim, tekrar olsa da ben yine etkilendim, dost meclisindeki arkadaşlar da!

"Trabzon"da bir Diyarbakır sokağı" başlığıyla alakası yok tabii. Bu başlık, "Kürt – Laz" çelişkisi yaratmaya gayret eden ayrıştırıcı, bloke edici "Beyaz Türk" aklına inat, "Kürt –Laz" ittifakını oluşturmaya yönelik sembolik bir adımdı sadece.

Nasıl ki Trabzon"daki en büyük caddenin adı Maraş, Maraş"takinin de Trabzon"du, aynı şey Diyarbakır"la Trabzon arasında da olamaz mı demiştim.

Hepimizi etkileyen elbette bu değildi.

Söz konusu yazıda, Trabzon Fikir Kulübü"nün kurucusu değerli dostum Yavuz Saltık"ın bir anekdotunu da dercetmiştim.

Yüreklerimizi dağlayan buydu!

Yavuz dostumuz, merkezi İstanbul"da bulunan Anne Çocuk Eğitim Vakfı"nın (AÇEV) bir araştırma projesi çerçevesinde gittiği İzmir"de, Nevin adlı bir öğretmenle görüşmesini şöyle anlatmıştı: "Konuşmamız esnasında Ardahanlı olduğunu öğrendim Nevin Hanım"ın. Benim nereli olduğumu sorduğunda "Trabzonluyum" dedim; birdenbire yüzünün şekli değişti; ağlamaklı oldu..."

Arkadaşımız haliyle endişelenmişti!

"Ne oldu acaba; babasına, kocasına ya da çok sevdiği birine Trabzonlular bir şey mi yapmıştı?.." diye düşünmüştü.

Yavuz Saltık bundan sonrasını Nevin öğretmenin ağzından aktarıyor; iyisi mi biz de öyle yapalım, Nevin öğretmeni dinleyelim:

"Ardahan"ın bir dağ köyünde doğdum. Bizim oralarda aileler kızlarını ilkokuldan sonra okutmazlardı. Birkaç varlıklı aile hariç tabii. Yakınımızda okul olmadığından ilkokuldan sonra okumak isteyenler şehir dışına veya ilçe merkezine gitmek zorunda kalıyordu.

Her iki seçenek de bize uzaktı.

Fakir bir aile olmamıza rağmen babam okumamı çok istiyordu. Yakın bir ildeki parasız yatılı okul sınavını kazandığımda benden daha çok sevinmişti...

Tatillere gelirken babamın rica ettiği öğretmenlerimden biri bizim o tarafa giden bir arabaya bindiriyordu beni.

Köyümüzden okullar başlarken ayrılırdım.

Babamla birlikte sabaha karşı 3"te yürüyerek köyden 1,5 kilometre uzaklıktaki ana yola inerdik. Babamın bineceğim kamyonu seçmesi saatlerimizi aldığından çok erken kalkıyorduk. İlk başta bu beklemeler bana çok anlamsız geliyordu. Ta ki gerçek nedenini öğrenene kadar...

Köydeki insanların yaptığı dedikoduları duyar, geceleri gizli gizli ağlardım.

Babam beni, yani öz kızını satıyormuş!

Böyle diyorlardı.

Bunun nedeni, babamın yol üzerinde beklerken, geçen her kamyonu durdurup, kısa bir konuşma yaptıktan sonra bineceğim kamyonla ilgili kararını veriyor olması idi.

Bindiğim kamyonların şoförleri lokantada kendi yediklerinden daha fazlasını ısmarlar; yan koltukta uyurken paltolarını çıkarıp üzerime örter, bazen de çaktırmadan cebime harçlık koyarlardı.

Babamın neden o şehre giden her arabaya beni bindirmediğini çok sonradan öğrendim.

Şoförlere nereli olduklarını soruyordu babam. "Trabzonluyum" cevabını alana kadar da beni hiçbir kamyoncuya teslim etmiyordu.

Nedenini sorduğumda, "Kızım Trabzonlular güvenilir ve ahlaklı insanlardır; seni onlara teslim ettiğimde gözüm arkada kalmıyor..." demişti.

Okudum ve öğretmen oldum. Evlendim, üç çocuk yetiştirdim. Biri şu anda bursla ABD"de okuyor.

ABD"de yaşayan oğlumu yolcu ederken pistin ufkuna baktım. Oğlumu teslim edebileceğim bir Trabzonlu aradı gözlerim!..

Beni her türlü yokluğa ve iftiraya karşı okutan babam şu anda yaşamıyor.

Nerde bir Trabzonlu görsem aklıma babam, benim için yaptıkları, uğradığı iftiralar gelir ağlarım..."

Yavuz dostumuz diyor ki; "Sözü bittiğinde Nevin öğretmen dakikalarca ağladı; ben ağladım, ağladım ağladım..."

Nevin öğretmenin şu feryadıyla bitirelim: "Bu ülkenin sokaklarında, yollarında nefes alan tüm Trabzonlular size seslenmek istiyorum: Ardahanlı bir babanın bozkırın veya dağların ortasında sabah erkenden yolunuzu çevirip kızını size teslim edebileceğini unutmadan yaşayın emi!.."

http://www.yenisafak.com/yazarlar/salihtuna/trabzonlu-kamyoncu-57911

[elohim_61]

o değilde Trabzon hakikaten Türkiyenin en kültürlü en eğitimli bölgesiydi, herkes imrenirdi bu şehire. şimdi insan mecbur kalmadıkça sokağa çıkamıyor, Trabzon oldu lübnan gibi bir yer sokakta Türkçe konuşan adam kalmadı, hele yazın felaket metrekare başına 5 adam düşüyor sokakta yürümek sorun haline geldi. iyi ki merkezde yaşamıyorum yazın robot maçına gitmiştim pişman oldum çektiğim sıkıntıya, boztepeye çıkacaktım birden fazla boztepe arabası varmış hepsi farklı yere gidiyor, gitmişim taa askeriye gibi olan bir yere gecenin bir vakti, yürüyerek beşirliye gittiğimi hatırlıyorum

hele uzungöl olmuş uzunhavuz, bir giden bir daha gitmemeye yemin ediyor

[Emre İskender]

19 yasında bu farkındalığın için haddim olmayarak tebrik ve takdir ederim Kamer'

Ayrıca bu durumu kaleme alma cesaretin için de...

Şimdi bu yazdıklarını meydan da cay bahcesinde gençlerin yüzüne söylesen basına neler gelir tahmin edersin dimi...

Çanak tutuyoruz bu hale gelmememize recep ivedikleri oflu hocaları sumelanın sifresindeki temellerin küfürlerini kaç milyon izledik...

Kaç milyon bunu dogru buldu güldü örnek aldı...

Uzatmadan stadlardaki duruma gelirsek.. biraz düşünen olaylara aklı selim bakan 3 temmuzdan sonra ve üzerine katmeri olan pasoligden sonra stada gitmiyor...
Meydan recep ivedikçilerde...

Haydi hayırlı pazarlar..

[Sibel]

Yaşına hiç dikkat etmemiştim.
Bir kez daha teşekkür ve tebrik edeyim.

[Adem Akyüz']

19 yasında bu farkındalığın için haddim olmayarak tebrik ve takdir ederim Kamer'

Ayrıca bu durumu kaleme alma cesaretin için de...

Şimdi bu yazdıklarını meydan da cay bahcesinde gençlerin yüzüne söylesen basına neler gelir tahmin edersin dimi...

Çanak tutuyoruz bu hale gelmememize recep ivedikleri oflu hocaları sumelanın sifresindeki temellerin küfürlerini kaç milyon izledik...

Kaç milyon bunu dogru buldu güldü örnek aldı...

Uzatmadan stadlardaki duruma gelirsek.. biraz düşünen olaylara aklı selim bakan 3 temmuzdan sonra ve üzerine katmeri olan pasoligden sonra stada gitmiyor...
Meydan recep ivedikçilerde...

Haydi hayırlı pazarlar..
Medya bugünkü yozlaşmanın en büyük sebebi. Gerek sosyal medyada gerekse televizyonlarda küfür etmek, ahlaksızlık, saygısızlık bir marifet gibi gösteriliyor.. Dün o tribünde küfür edenlere veya sosyal medyada her 2 lafından biri küfür olan gençlere sorsan yaptıklarının normal olduğunu söylerler. Çünkü medya yoluyla ideal gösterilen tipler hep böyle. Sümela'nın şifresi gibi Karadeniz insanını bu kadar aşağılayan bir filmin Karadeniz'de en çok izlenen film olması başka açıklanamaz. Veya Türk insanını aşağılayan Recep İvedik'in gişe rekoru kırmasının..

Medya bu konuda gerçekten çok önemli. Özellikle çocukların yetiştirilmesi konusunda. Daha geçen twitter'dan yazmıştım, Cartoon Network diye bir çocuk kanalı var ve yayınlanan çizgi filmlerin yüzde 80'i şiddet içerikli. Ve en çok izlenen kanal bu maalesef.. Çocukken bunlara alıştırılan birey büyüdükçe medya yoluyla ideal birey gibi gösterilen küfür eden, saygısız, ahlaksız insanları görünce de onları örnek alıyor.

Bunu nasıl çözeriz? Valla elimde olsa ilk olarak bütün ülkede televizyonları kaldırırım. Çünkü medya gerçekten kontrol edilemeyecek bir hâl aldı. Toplumda ahlâk diye bir değer yok edildi ve hâlâ devam ediliyor..

[Sadık Bıyık]

bence o kadar çok sebep var ki, sayfalarca konuşşak gene bitiremeyiz. adalet, erdem, ahlak v.b öyle konular var ki örneklendirilmesi gereken.....

konu çok anlamlı teşekkürler arkadaşım. tam beyin fırtınası yapılması gereken bir konu

[Necmettin ALTUNTAŞ]

Bir eğitimci olarak söyleyebileceğim husus şudur ki; sorunun çok önemli bir kısmı aileden kaynaklanıyor. Sizler etrafınızdaki bir kaç kişiden yola çıkarak gozlemlerinizi söylüyorsunuz. Onların da doğruluk payı var. Ben günde yaklaşık 100-150 ye yakın öğrenci e Veli yle bazen direk , bazen de dolaylı yoldan muhattap oluyorum. Öğretmene çocuğunun yanında bağıran veli mi dersiniz, öğretmenin karşısında bacak bacak üstüne atarak oturan öğrenci ve buna ses çıkarmayan veli mi dersiniz, teneffüste çocuğu düştüğü için öğretmenin çocuğu eve gotürmedigine kızıp bayan öğretmeni tartaklayan erkek veli mi dersiniz, Öğretmene parmak sallayan veli mi dersiniz, müdürün odasına gidip bacak bacak üstüne atarak öğretmeni sınıfından çağırtan ve " burda şuralı bir öğretmen varmış. " diyerek çocuğuna öğretmeni göstermesini isteyen veli mi dersiniz? Neler neler gördüm. Şimdi bu adamların yetiştirdiği nesilden saygılı olmasını, ahlak değerlerine uymasını , çevresindekilere saygı göstermesini beklemek hayalcilik olur. Ne anne baba bizim zamanımızda ki gibi , ne de çocuk. Hepsi sıkıntılı

Erken emekli olma nedenlerimden biri de buydu.Sistem öğretmene değil öğrenciye endeksli.Yani mutlak öğrenci korumalı.Bunu bilen öğrenci ve velisi ne öğretmeni ne de idareyi takıyor.Bu durumda öğrenciyi eğitmek mümkün değil.Aksayan sistem.Sistemi yeniden revize etmek gerekiyor.Aksisi havanda su dövmek olur.

[Semih58]

Ne yazık ki, gördüğümüzün % 70'i unutulmuyor. Bu diziler, bu düzeysiz evlenme programları, bunların hepsi bunda büyük sebep.
Geciken mahkeme sonuçları.Bir dava en az 3-4 yıl sürüyor,

[zafer6161]

sadece gençleri değil yaşlıları yobazlaştı.işyerimde neredeyse her gün tartışıyorum.haklı olmama rağmen

[slmn]

Bu ülkenin en ahlaklı, en maneviyatlı geçinen bir iktidar güruhu var ve bu ülkenin yarısını temsil ediyor. Dindar nesil yetiştireceğiz dediler ve evet yetiştirdikleri dindar nesli sokakta, sosyal medyada görüyoruz. Ellerde Filistin bayrakları, profillerde Osmanlı armaları ama ağızlarda küfür ve kendinden olmayanları nerdeyse kafir ilan etme hastalığı.

Bu ülkenin bana göre en büyük problemi sadece şeklen müslüman olunması.

Dediklerimi kısa bir videoyla özetleyeyim :

https://www.youtube.com/watch?v=MWLGmiA2shE

[Sibel]

Bu başlığa yazacak olup bunları yapanlar da var.
Sorun tam da bu.
Sadece laf. İcraat yok.
Yukarıda bir üyemiz "eğitimin önemi yok" demiş. Sanırım kavram kargaşası oldu. Devamında bu cümle çürümese cevap verecektim.
Ayrıca Necmettin abinin yazdıkları çok doğru.
Sistem öğretmeni yok sayıyor. O yüzden fazlası ile şımarık ve terbiyesiz nesil yetişiyor.
Ülkemizde eğitim öğretim sistemi baştan aşağıya yenilenmeli ve sayılan tüm diğer etkenler de ailelerin gözetimine girmeli.

[HOPA'LI TS'Lİ]

Sorun ülkenin genel sorunudur.

[Poor]

sorun hem ailede hem egitimde hem geleneklerde. hersey sorun bizim insanimizda. oncelikle kimsenin kimseye saygisi yok, bunu sadece genclere yuklemeyin.

bu insanlari biz degil bizden once gelenler ayirdi, bu ulke insani birbirinden nefret eder hale geldi. bunun sorumlusu bizden once gelen buyuklerimizdir. once bi donup kendinize bakin, trafikte kavga kiyamet stadda kavga kiyamet, sokakta kavga kiyamet. sen trafikte 2 saniye kaybetcen diye baskasina ana avrat kufrediyosun, stadta sirf topcu topa vuramadi diye ana avrat kufrediyosun. senin yurttasin sirf fenerbahceli diye sokakta adami dovuyosun. bi baskasi sirf alkol aliyor diye dovuluyor.
sen etrafindaki insanlara sirf insan olduklarindan oturu saygi duycagina sirf senden farklilar diye ne olursa olsun dini olsun takimi olsun siyaseti olsun kotu bakiyorsun, kotu bakmayi gectim nefret ediyorsun.

bu ulke insani kadar ikiyuzlu bi toplum daha ben gormedim. baskasina her turlu pisligi yapar kendine dokunulunca da baskalarinin tepki vermesini bekler. baskasina yapilirken iyi sana yapilirken kotu.
sonra yeni nesil internetten kotu etkileniyor yok oyunlar cok vurdulu kirdili ondan boyle oluyor.

ulkede herkes birbirine ofkeli ve saygisiz. hepimiz boyleyiz, bizim once fakir zengin musluman ateist ocu bucu ayrimi yapmadan herkese guler yuzle saygiyla yaklasmamiz lazim. eskiden insanlar birbirine kayitsiz sartsiz yardim ederdi. ben eskiden bilirdimki sokakta basima bisey gelse yardim diye bagirsam bakkaldan tut sokaktan gecen insana kadar herkes beni korurdu. simdi insanlar kafasini ceviriyor bana dokunmasin da basimiza bi is gelmesinde diyor.
onu gectim ya ayni apartmanda yasiyoruz insan bi sabah karsilasinca gunaydin der dimi bi selam verir, o da yok.

bu ulke insani bi sekilde birbirinden nefret ettirildi ve ettirilmeye devam ediyor bunu da bu insan topluluguyla durduramayiz.

bunun en buyuk ornegini gezi parkinda yasadik, biz gezi parkinda bambaska bir ortamdayken ulkenin haber kanallari bizi kotu gostermek icin ellerinden geleni yapti ve basardi. orda bulunmayan insanlar medyada gordukleri sebebiyle insanlardan nefret ettirildi. bilincli bi sekilde yapildi bu ve yapilmaya devam ediyor.

simdi gezi parkini kattim ya okuyanlardan bazilari beni gezici diye ayirmistir bile, hatta icinden pkkli diyen bile cikar. anlatsan anlatamiyosun da orda neler yasandigini. aslinda trabzonsporlular olarak bunu en iyi bizim bilmemiz lazim. nasil ki istanbul medyasi bizimkiler iyi bisey yaptiginda ya da bizim hakkimiz yenildiginde konusmaz da ne zaman sahaya bi cakmak atilir ozaman saatlerce trabzonspor ve trabzon halki konusulur ayni sey bu ulkede yasanan tum olaylar icin gecerli.
ama dedim ya bu ulke insani herseyi isine geldigi gibi algilar heryerde ikiyuzludur.

bu trabzon sorunu degil turkiye sorunu, insanlar birbirine ne zaman dusman gozuyle degil de yurttas gozuyle bakar ozaman duzeliriz, bu ortamla da bunun olmasi imkansiz.

[Nazim Can]

Finlandiya olmak varken, yok biz Amerika olacagiz deyip sonunda Lübnan olmak gibi bir durumun icindeyiz ülke olarak.

[EnjoyTheMusic]

neyse özetle: devir değişti, gençlerde ahlaksızlık ve edepsizlik hat safhada. çocuklarınıza sahip çıkın!

[samway]

Su bursa ya cok ozeniyorum bizim yapmamiz gereken seyleri onlar yapiyo biraz su bjk macini izleyip taraftarlik dersi alsak ya su bursa dan !!!

[Sefer A.]

Son 2 yılım hariç doğduğumdan beri Trabzon'da yaşadım , yıllarca Uzun Sokak'ta , Maraş' ta yürüdüm . Son yıllarda maalesef ki Trabzonlu gençlerin ağzı çok bozuldu , delikanlılığı anaya küfretmeyle karıştırmaya , yoldan geçenlerden haraç kesmeyle , bonzai içmeyle karıştırdılar . Trabzonlu olmayan arkadaşlarımdan da duyduğum bir şey bu , maalesef 14-25 yaş aralığındakilerin iki kelimesinden birisi küfür içeriyor .

Dün ilk kez İstanbul'da maç izleyecektim , heyecanlıydım çünkü burdaki taraftarın daha görgülü , daha edepli olduğunu biliyordum . Nitekim biraz haklı çıktım biraz haksız .

Daha stada girmeden içeriden küfretme sesleri gelmeye başlayınca yanımda benim yaşlarımda birisiyle de bu konuda ufak bi sohbetim oldu , ne gerek var buna diye ? Siyah giyinmişiz , siyah balonu almışız , içeri girip efendi gibi takımımızı destekleyip tezahüratımızı yapıp evimize döneceğiz . Ne gerek var küfretmeye ?

Her neyse stada girdik , yerimizi aldık , maç saatini beklemeye başladık . Sonra bir baktım ki bizim Trabzonlu Gençlerimiz (TG) tezahürat ederek girdiler içeri , tam oturduğum yere geldiler , koltukları blokların kenarında olmasına rağmen ne izin ne bir şey , direk sahiplendiler mekanı . Hadi neyse dedim , etrafım full TG , biraz aşağıda da Gurbetçi Gençler var .

İlk yarı resmen Trabzonsporluluğumdan utandırdılar beni .

Yanımdaki arkadaşın iki kelimesinden birisi anaya bacıya küfür . Tek başlarına ettikleri yetmiyor gibi bir de toplu küfür başlatıyorlar . Başlatanların çoğu da TG VE GG (İkisinin ortak yanı ikisi de Gençler grubu ) maalesef sağduyulu taraftarların bazıları da maç atmosferinde heyecandan onlara katılıyor , tek başına olsa öyle bir şeye kalkışmayacağı halde :D

İnşallah bu ağzı bozuk gençlik doğru yolu bulur , burdaki büyüklerimize de bu konuda büyük iş düşüyor , herkes çevresindekileri uyarmalı , son yıllardaki bu gidiş iyiye gidiş değil çünkü . İnsanlar Trabzonu delikanlı gençleriyle değil de küfürbaz , edepsiz gençleriyle tanımaya başladı .

Ayrıca bir de şu var , Başakşehir maçında tutup da şikebahçeyle ilgili tezahürat yapmanın anlamı ne ? Hangi maça gitsek sabit tezahürat belli , Efsane efsane ne efsanesi ...... devam ediyor bu şekilde hepiniz biliyorsunuz . Madem yapacaksınız fener Trabzona geldiğinde yapın o tezahüratı , tüm maçlarda niye yapıyorsunuz ? Kendimizi küçük düşürmekten başka bir işe yaramıyor , resmen tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış olayına döndü iş .

İnşallah en yakın zamanda , yeni yönetimle birlikte , yeni bir zihniyetle , daha aydınlık günler , daha başarılı günler görürüz .
Aferin be sana, senin gibi gençler bizleri düzeltebilir, senin gibi gençlerin çogalmasini diliyorum renkdasim kardesim hemsehrim :)

[Sefa Alış]

Şehir sosyo - ekonomik olarak büyük bir çöküş yaşıyor. Yozlaşma da beraberinde geliyor haliyle. Şehirde çok insan borçlu, işsizlik oranı çok yüksek. Arap turist sayısından dolayı şehrin pahalılığı gittikçe artıyor. Esnaf bu durumdan biraz da olsa gülse de Trabzonlunun durumu vahim. 3 ay içinde Türkiye'de en çok kredi batığı olan şehir olmuş Trabzon. Yani alınan krediler ödenemiyor; haberi burada:
http://www.kuzeyekspres.com.tr/batik-sehir-trabzon-49114h.htm

Hal böyle olunca gençlik işsiz, yozlaşma da hat safhada. Yanlış ideolojik konumlanmalar da peşinden geliyor. Bu haliyle kalsa iyi, git gide suç oranlarının da artacağı bir şehir haline gelecek Trabzon, bu durum düzeltilmezse.

[piskopatrizeli]

bi aralar buraların kralı olan iki forumdaş vardı. ender kuyumcuyla gökhan koç. şimdi ikiside twittarda sabah akşam küfür şow yapıyorlar.

[Faik Yılmaz]

Sadece gençler değil şehrin tamamına yakını böyle maalesef....

Bir maça gittim Maraton Tribünde oturuyorum...

Daha maç yani 15-20 saniye oldu orta alanda faul oldu. hakemde faulü verdi. Önümde bir amca başladı ana-avrat düz gitmeye hakeme...

amcaya:

-Emice daha dur hakem oyuna bile başlamadı niye küfür ediyorsun dedim akin amca hiç sesimi duymadı küfre devam etti...

yanımızda Bmnden olsun dışarıdan olsun kız arkadaşlarımızla maça geliyoruz adam anne baacı demeden hiç utanmadan küfür edip duruyor.... Bu gibi mahlukatlar yüzünden maça gitmeyi bıraktım....Avrupa maçlarını izliyorum millet keyif alıyoruz... bizse resmen kendimize eziyet etmek için gidiyoruz

[piskopatrizeli]

Bu Trabzona özgü birşey değil bütün memleket aynı. Ortalık apaçiden geçilmez oldu. Ellerinde sigara yanlarında şıllık kızlar okul kapılarında küfürlü konuşmalar sigaralar.

http://cf.kizlarsoruyor.com/a21139/6b0056e2-4928-4f7f-a174-88dd08e24718.jpg

[bordolu mavi]

Sadece Trabzon a has birşey değil heryer aynı...

[talsuv61]

Yalnız Trabzon gençliği eskiden beri problem. Son 2 senede olan birşey değil bu

[erolizmts]

Son 10 yıldır bu ülke gençliğinin rol modellerine bakmak yeterli. Polat, Çakır, Abdülhey, Memati, RTE vs vs.. Ortak yönleri kabadayı adamlar.. Kodumu oturturlar. RTE o bağıra çağıra yüksek sesli konuşmalarını yaparken ne insanlar var 'helal be adam adam" diyen.

13 yıldır Konya'da yaşıyorum. Muhafazakarlık ve siyasal İslamcılık deyince Türkiye'de akla gelen ilk şehir. İzmir'den geldim. Yani gavur olan. Ben allah kitap küfürü Konya'da duydum. Oturduğum yer 1 Kasım akşamı mahalle gençlerince panayır yerine çevrildi. Bol bol ya allah bismillah allahuekber diye bağırmalar vs vs. Aynı gençlik her akşam evlerinde oturanların kulaklarını allah kitap küfürleriyle çınlatıyorlar. Ama işte dindar gençlik yetiştiriyorlar. Yaşları 15-18 arası. S

Son yıllarda yetişen gençlik ne olduğunun farkında değil. Bir ortada kalma durumu mevcut. Şimdiki gençlik medeniyetin her türlü teknolojik nimetlerinden dibine kadar faydalanıyor ama medeniyet deyince kendisine küfür ediyormuşsun düşüncesine kapılıyor. Akıllar ve hayaller Paris, Newyork, Miami, Londra, Roma ama beyinler Kabil, Bağdat, Tahran...

Eğitim sistemi bir başka neden.. Artık eğitim ticarileştirilmiş. Üniversite sistemi artık ver parayı al diplomayı mantığında işliyor. Her üniversite öğrencisini yürüyen para olarak görüyorlar. Her yere üniversite açmayı marifet sanıyorlar.

[Alper Calik]

erolizmts Dediklerin tamamen doğru maalesef.

[piskopatrizeli]

alayının köküne kibrit suyu dökmek lazım

[TSercaN]

bu apaciligi kim getirdi su ulkeye cok merak ediyorum. Sacma danslar sacma sapan sac tipleri.

[makif61]

Ülkede sessiz devrim var, devlet kadroları tamamen değişti. O yüzden bu aralar bunun sancısını çekiyoruz. Sorun sistemde başından beri her başa gelen kendinden olmayanı kadrolardan kovuyor. Sorunlarımızı düzeltmek için sağ ve sol insanların bir araya gelip tarafsız bir şekilde bu sorunu çözmek için el ele vermesidir. Ama birbirlerinden nefret ettikleri için bu eğitim gibi birçok mesele bu ülkede çözülmüyor. O yüzden çok söylenmeye gerek yok. Herkes kendi çocuğu için sorumluluğunu almalı.


sorun hem ailede hem egitimde hem geleneklerde. hersey sorun bizim insanimizda. oncelikle kimsenin kimseye saygisi yok, bunu sadece genclere yuklemeyin.

bu insanlari biz degil bizden once gelenler ayirdi, bu ulke insani birbirinden nefret eder hale geldi. bunun sorumlusu bizden once gelen buyuklerimizdir. once bi donup kendinize bakin, trafikte kavga kiyamet stadda kavga kiyamet, sokakta kavga kiyamet. sen trafikte 2 saniye kaybetcen diye baskasina ana avrat kufrediyosun, stadta sirf topcu topa vuramadi diye ana avrat kufrediyosun. senin yurttasin sirf fenerbahceli diye sokakta adami dovuyosun. bi baskasi sirf alkol aliyor diye dovuluyor.
sen etrafindaki insanlara sirf insan olduklarindan oturu saygi duycagina sirf senden farklilar diye ne olursa olsun dini olsun takimi olsun siyaseti olsun kotu bakiyorsun, kotu bakmayi gectim nefret ediyorsun.

bu ulke insani kadar ikiyuzlu bi toplum daha ben gormedim. baskasina her turlu pisligi yapar kendine dokunulunca da baskalarinin tepki vermesini bekler. baskasina yapilirken iyi sana yapilirken kotu.
sonra yeni nesil internetten kotu etkileniyor yok oyunlar cok vurdulu kirdili ondan boyle oluyor.

ulkede herkes birbirine ofkeli ve saygisiz. hepimiz boyleyiz, bizim once fakir zengin musluman ateist ocu bucu ayrimi yapmadan herkese guler yuzle saygiyla yaklasmamiz lazim. eskiden insanlar birbirine kayitsiz sartsiz yardim ederdi. ben eskiden bilirdimki sokakta basima bisey gelse yardim diye bagirsam bakkaldan tut sokaktan gecen insana kadar herkes beni korurdu. simdi insanlar kafasini ceviriyor bana dokunmasin da basimiza bi is gelmesinde diyor.
onu gectim ya ayni apartmanda yasiyoruz insan bi sabah karsilasinca gunaydin der dimi bi selam verir, o da yok.

bu ulke insani bi sekilde birbirinden nefret ettirildi ve ettirilmeye devam ediyor bunu da bu insan topluluguyla durduramayiz.

bunun en buyuk ornegini gezi parkinda yasadik, biz gezi parkinda bambaska bir ortamdayken ulkenin haber kanallari bizi kotu gostermek icin ellerinden geleni yapti ve basardi. orda bulunmayan insanlar medyada gordukleri sebebiyle insanlardan nefret ettirildi. bilincli bi sekilde yapildi bu ve yapilmaya devam ediyor.

simdi gezi parkini kattim ya okuyanlardan bazilari beni gezici diye ayirmistir bile, hatta icinden pkkli diyen bile cikar. anlatsan anlatamiyosun da orda neler yasandigini. aslinda trabzonsporlular olarak bunu en iyi bizim bilmemiz lazim. nasil ki istanbul medyasi bizimkiler iyi bisey yaptiginda ya da bizim hakkimiz yenildiginde konusmaz da ne zaman sahaya bi cakmak atilir ozaman saatlerce trabzonspor ve trabzon halki konusulur ayni sey bu ulkede yasanan tum olaylar icin gecerli.
ama dedim ya bu ulke insani herseyi isine geldigi gibi algilar heryerde ikiyuzludur.

bu trabzon sorunu degil turkiye sorunu, insanlar birbirine ne zaman dusman gozuyle degil de yurttas gozuyle bakar ozaman duzeliriz, bu ortamla da bunun olmasi imkansiz.

[jairzinho]

sorun apaçiler :)))))

[smart]

Türk Milletinin ilacı dayaktır.