Orijinalini görmek için tıklayınız : Gerçek misiniz siz yaaa?
Galiba yine en biçimsiz zamanda böyle bir yazı yyazıyorum..Birçok tepki alacağım belki,ama bu gece kafamı yazarak boşaltmaya çalışacağım..Beceremeyeceğimi bilsemde... Birçoğunuzun küfürler,hakaretler ettiği o insanlaın yüreklerine dokunduğum anı anlatacam şimdi...Farkındayım ters zaman..Belki birçoğunuz "ne saf kız" diye de düşüneceksiniz...Ama çoktan kabullenmişim ben,sıfatım her neyse böyle olmaktan mutluyum ben diye...Eğer,tepki koymanıza engelse bu tavrım teker teker özür dilerim hepinizden..Ama ben böyleyim işte,napiiim....
Cuma akşamı geldiler Sivasa...Dersteydim ve müsait olurlarsa eğer gidecektim yanlarına.Ancak antrenmanları vardı ve erken uyudukları için,o gece onları göremeyecektm...Dersteydim...Ve dersten çıktıktan sonra,hiçbir şey olmamış gibi,yurduma gidip uyumak kanıma dokunmuştu..Arjkadaşımdan o gece onlarda kalmak için izin istedim.Çünkü evleri Büyük Otelin önünden geçiyordu...Amacım sadece o otelinönünde öööööyle beklemekti...Sadece onların o gece,o otelin içinde olduklarına algılamaya çalışmaktı...Hasret olduğum takım,hasret olduğuminsanlar yaşadığım şehirdeydi,ve ben hiç bir şey yokmuş gibi yurda gidemezdim...Otobüsten indik ve otele doğru yürümeye başladık..İnanılmaz bir histi bu...Onalrın yaşadığı mekana doğru yürüyordum işte..
"Bu yaralar bereler,
sanadır bileler...Göreler aşkımı..Şahidim gökkubbe..
Aşığım bekletme" dir dolanmış gidiyordu dilime gün boyu...
Aşıktım bu takıma,yoktu ötesi.......Otelin önüne geldim.Camdan içeri bakıyordum ürkek ürkek...Hep normal yurdum insanıydı içeridekiler..Saat 22.00ı geçiyordu...Sonra arkadaşımın anlattığına göre,giriş kapısının orada çakılı kalmışım.Arkadaşımçekmiş kolumdan,gitmemişim,çünkü tam karşımda Hasan üçüncü duruyordu bordomavi cicileriyle..Yanında klüp fotoğrafçımız İsmail abi,ve iki kişi daha...Birisi bir albay,öbürü takımın koruması..Önceki kamp ziyaretimden hatırlamış olacak İsmail abim,baktı bana...Ben salya sümüğüm zaten.Kapıya kadar geldi sarıldım,içerigirdim ve Hasan abim tam yanımdaydı işte...O öyle doğaldı ki...Kişiliğine atıp tutanların görmesini isterdimo anı.."Ben de tam senden bahsediyordum" dedi..Ben de kayış kopmuş tabi..Belli birsüre algıladım dediğini ve "Ne?" diyebildim..Konu fanatizmmiş galiba,"Geçen yıllarda da bir kız geldi,hepmize mektup yazmış,ağlattı bizi gitti diyordum" dedi..Ama az önce kapıda bekleyenin,ben olduğumu fark edememiş..E iki yıl geçti tabi..Düşündüm de,ben o gece yurda gitmiş olsaymışım,o gece Hasan Üçüncü bir insana,o şehirde yaşadığımı bilmeden,benden bahsediyormuş...Tüylerim diken diken oldu...Sonra ne dese beğenirsiniz? "Mektubun hala bende biliyor musun?" Kendimi toparladım ve "Sizde mi?" dedim.."Tabii,saklıyorum hala" dedi...Ben salya sümük oturuyordum karşısında..Ve devamlı şahsıma sorulan "Neden Trabzonspor?" sorusunun yanıtını buluyordum belki de...Albay,"Hasan birisi tarafından böylesine seviiyorsunuz..Birisini sevinçten ağlatabiliyorsun..Ne müthiş birşey...Çıkarsın sahaya ve sırf bunun için bile,galip gelirsin işte" dedi...Şok oldum bu ifade karşısında...Hasan abim,mektup diyince aklıma geldi yazdığımyeni mektuplar..Döktüm ortaya 26 mektubu birden..."Aha gene yazmış bizimki" dedi gülerek..Aldı kendi mektubunu,"Diğrlerini sen verirsin,daha güzel olur" dedi..Ben sadece sustum...
Sonra Kiki yi gördüm ve kekeledim galiba "ki ki ki ki ki" derken ben,"Evet kiki" dediler :) Ayağa kalktımuçtum adeta yanına...O o kadar boş bakıyordu ki,anlatamam...E gecenin bir yarısı,bir kız,üstünde ts atkısı,karşında zurluyor,üstüne atlayıvermiş...Şahsen ben de ürkerdim galiba :D Menejeri açıkladı vaziyeti..Kiki sırıttı...Sarıldım sımsıkı...Ben hazır kalkmışken,arkadaşım yanıma gelmiş,"begüm,canım iyimisin? gidelimmi?" demiş..."Tamam" demişim..Gitmişimgene hasanın yerine oturmuşum :D:D Sonra Kiki asansöre binmeye gitti..Asansörün oradao,ve ben gözümü kırpmadan onu izliyorum..Asansörün düğmesine basıyor..Kafasını aban çeviriyr,ben de yüz göz kıpkırmızı..Sonra tekrar basıyor düğmeye,tekrar bana bakıyor..En sonunda ürkek ürkek elini havaya kaldırıp "hoşçakal" anlamında salladı elini...Ve gitti :D Rüya mıydı ne bunlar? Saat 22.30u a geçiyordu,"Kardeşim yatmamız var 22.30da" dedi Hasan ve sarıldım sımsıkı...O gitti..Benim için orda beklemişti uzun bir süre...Biz kalkarken otelden çıkmak üzre,albay bağırdı arkamdan "Allah şifa versin kızım" :D:D "Şifası yok ki bunun diyebildim :D Güldüler epey...Ve gecenin bir yarısı çıktım o otelden...Gözler şiş,elde mektuplar...Yola koyulduk,yarın mektuplarımı vermek üzere geri döneceğimi bilerek...
Huzur buydu işte ya! En güvendiğim yerdi onalrın yanı şu dünyada...
(Ay daha asıl büyük gün olan,hepsini görüşümü anlatacağım..Çok uzun galiba..Anlatmasam mı ne? )
evet hepsi gerçek
2 yıldır çekilen rezalet gibi hepsi gerçek.
haketmiyorlar bu sevgiyi
A.Hilal Çakıroğlu
19.11.2006, 20:36
Begüm devammmmhttp://img144.imageshack.us/img144/6821/ayyyug8.gif http://img454.imageshack.us/img454/9840/ala1sf1.gif
immortal_TS
19.11.2006, 20:40
Anlat Begüm gerçek sevgiyi öğrensin bazıları
TameRHan
19.11.2006, 20:41
taraftarın Trabzonspora olan sevgisini hak etmiyorlar. taraftar onları güzel suratlarından nur cemallerinden dolayı sevmiyor,trabzonspor futbolcuları olarak seviyor ama kesinlikle bu sevgiyi hak etmediklerini oynadıkları futbolla; daha doğrusu oynamadıkları diyelim(sahada yürüdükleri içini, tonla para almalarına rağmen kazanmak için hiç bir efor sarf etmedikleri için)
trabzonspor futbolcularına yazıklar olsun
Evet Begüm. İçimizde ki o aşka ne güzel tercüman oluyosun biliyo musun? Bordo mavi bir sevda ancak bu kadar güzel olur ve bu kadar güzel anlatılır.Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz canım.
sweetrose
19.11.2006, 21:06
Taraftarın sevgisini anlamakta zorluk çeken ve bunu kolay bir mantıkla algılayan bu oyunculara gereken tepki konulmadığı için bu kadar rahatlar bence...
Pekala..
Neyse,sabah oldu..Tabi ben bütün gece dön Allah dön yatakta..Zaten yüzümü yıkamadna yatmışım...Sabh bir uyandımkabak gibi bir surat...Ama sallar mıyım hiç,tabii ki hayır..Önce karanfillerimi aldım çiçekçiden..Ve tuttum otelin yolunu...
İnsan bir binaya her bakışında heyecanlanır mı ya? İçeri girdim.Kelimenin tam anlamıyla aptal gbiiyim...Hislerimi anlatmayacak kadar hissizim..Tuhaf tuhaf bakıyorum millete...İsmail abi karşıladı.Ve Ziya hocanın içeride olduğunu,az sonra geleceğini söyledi...Muhtemelen bahsetmişlerdi benden...Ve salak salak bakınırken ben etrafıma,çıktı geldi içerden...Kollarında buldum kendimi..Salya sümüğüm ama...O sakinleştirmeye falan çalışıyor,ama nafile...Ziya Doğandan öylesine çekiniyordumki..Hani otorite,sert mizaçlı...Ama öyle sıcacıktı ki sarılması..İnanamadım o olduğuna...Karanfillerim elimde,sözde onunkini çıkarıp ona vereceğim...Ama çıkartamadımdemetin içinden...Kendisi aldı çiçeği,sakin olmamı isteyerek...Sonra "Bu kızı yukarı götürelim,ve bütün futbolcular görsün ne için mücadele etmeleri gerktiğini" dedi..Tüylerim ürperdi..."Nasıl bir sevgiymiş insanların beslediği görsünler" dedi...Ve Ziya Hocam yanımda asansöre bindik...Asansörde nereli olduğumu nerde okuduğumu soruyor ki,Begüm sakinleşsin...Asansörden indik,"İşte burada hepsi" dediler...Ben çakılı kaldım gene..İtiş kakaış girdim galiba...Ve işte o an...Gerçek miydi bunlar ya? Hepsi...Tamamı oradaydı...Ben ayakta duramıyordum,onların hepsi bana abkıyordu,ve ben bilemiyordum hangisine bakacağımı...Yerliler anlamaya çalışıyor,anlayanrın yüzünde çok hoş bir tebessüm,Szymek ve Stepanov dışında yabancılar birbirine bakıyor..Anlamamıştım ki,bir insan yüreğine kavuştuğu zaman,ölebilir miydi hiç? Hayat enerjisini karşında bulduğunda,öldüğünü hisseder miydi insanoğlu? "Hayır yaaaaaaaa.....Gerçek olamaz bu..." dedim galiba...Bir feryattı yani...Bir haykırış..."İnanmıyorum yaa.." dedim...Onlara doğru sürüklediler beni adeta...Fotoğraflarını gördüğümde,gözyaşı döktüğüm insanlar,orada oturuyordu işte...Ben onlara doğru yaklaşırken,ben hala ne yaşadığımı algılayamamışken,Szymek masadan yüzünü bana doğru çevirdi..."Oooooooooooooooo Merhabaaaaaaaaaaaaaaaaaa" dedi...Millet koptu gülmekten..Ben inanamadım...Hai yazmıştım ya,Szymek,polonyalı Szymek,ruhu özünde trabzonlu szymek,en önemmlisi beni tam iki yıl önce yine salya sümük gören Szymek,hatırlamış mıydı beni? İnanamadım...Tam durduğum yerin sağında Hüseyin,solunda Stepanov vardı...Anlatılamaz şeyler yaşıyordum..Öyle şoktaydım ki,teketek gördüğümde direk boyunlarına yapışan ben,hiçbirşey yapamadım..Hiçbirşey ama...Ne merhaba demek,ne el uzatıp tokalaşmak,ne konuşmak...Hiçbirşey...Sonra oturur buldum kendimi ikisinin ortasında...Hala boş boş oturuyorum..Ziya Hocam anlatıyor,"Antalyalı bu kızımız,fanatik trabzonsporlu" diye...Sadee bu kısmı aklımda...Sonra Stepanov,ekranda gödüğümde o dev cüssesini içime sokmak istediğim o adam,atmış elini omuzuma,"Sakiiin,sakiiin,haydi,haydi" diyip duruyor...Ölmüştümgaliba,ve cennete düşmüştüm:) "Yemeeek yeee" yapıyor Stepanov,herkes ısrar ediyor..Ama kalp atmazken,insan nasıl yemek yer ki?...Sonra baktılar benim kılımı kıpırdatacak kadar aklım başımda değil,"Hadi" dedi birses,"Karanfillerini dağıtalım,hem tanışmış olursun"...Kakltım ayağa ve başladım Hüsyeine sımsıkı sarılmaya...Ona verdim karanfili...Sonra Umut bulut...Karşımdaydı işte o adam,ve ben çiçek çıkartacak vaziyette değildim...Kendi çiçeklerini kendileri aldılar ellerimden..Sonra Çağdaş,öyle güzel gülüyordu ki..Sonra Mustafa keçeli,"Sakin ol canım" dedi..Ben anca sustum...Sonra Feridun,"Hoşgeldin kardeşim" dedi..O an anladım ki,ben bu adamlar için herşeyigöze alabilirim...Trabzonspordu aslolan evet,ancak onlar can vermeye çalışyırodu bu takıma...Sonra hepsi,ama hepsi..Hangibirini anlatayım inanın bilmiyoum..Enisi gördüm,öyle sıcacıkı ki...Çok tatlı gülümsüyordu..E paftan gelmişti ve anlıyordu bu aşkın boyutunu belki de..Kiki,daha sıcakı bu sefer,Merhablaştık..Sonra kare masanın ucuna geldim...Ve öööööyle durdum orada...Gökdeniz...Yaklaşık 6 sayfa mektup yazdığım,ama hala sevgimi anlatamadığım adam karşımda...Sakin,kalktı ayağa.."Merhaba,hoşgeldin? Naber,nasılsın?" dedi..Ben içime soktum onu adeta..Belki yaklaşık 5 dakika...Sadece sarıldım...O huzur doluydu...Sonra baktım o küçücük gözlerine.."Gerçek misin sen?" dedim sadacee..Güldü.."Sen o gün de ağlıyordun" dedi...Ben inanamadım benihatırladığına..Herhangi biriiçin,herhangi bir kaldırım kenarında değmişti gözlerim onun gözlerine...O sahada güldüğünde,hezimet de yaşıyorsak eğer,bir taraflarım sıcacık olur benim hep...Herşey lehimize olur sanki..Ve işte onun o aynı gülüşü yanıbaşımdaydı..Alamadım gözlerimi gözlerinden...Yanında Marcelinho..Szymekle ilk karşılaşamdaki kadar sıcak bir sarılmaydı...Algılamıştı galiba durumu artık..Sonra Jef,Cem Demir,Musa,Ferhat,hasan abim,hepsi....Öbür köşesinde masanın sarı fırtınam bekliyordu beni...Açmış kollarını iki yana,"Oooo hoşgeldin,sen hala aynı" :)diyor ve gülümsüyordu ...Güneş gibiydi,ısıtıyordu içim,ve aydınlatıyordu herkesi..Birkaç dakikada ondaydım galiba...Onları gördüğüm an,ömrümden giden onca yıl,fazlasıyla iade ediliyordu işte...Başlangıç noktama dönmüştüm işte...Stepanov bütün güzelliğiyle orada duruyordu...Sımsıkı sarıldım ona,o kocaman öptü beni..Kim kimi ömrü hayatında o kadar içen öper,bilmiyorum ki..."Tamam,tamam,sakin,gel su veriiim" diyip duruyordu yanımda o en güzel türkçesiyle :) Bense yok oluyordum o sıcacık gülüşünde...Dalıp gidiyordum gökdenizin gözlerine ara ara,o Marce ye anlatmaya çalışıyordu olan biteni..Göz göze geliyorduk,göz kırpıyordu..Benim ömrüme ömür ekleniyordu...Mektuplar??? Aklımın ucundan bile gçmedi onalrı vermek..Benim için dağıttılar masadaki herkese..Çünkü ben bende değildim artık..
Ziya hoca yanına çağırdı...Ve anlamaya açlıştı: Neydi bu sevginin sebebi? Anlatmaya çalıştım konuşabildiğim kadarıyla...Ömrümde hiç şampiyonluk yaşamadığımı,ama güne gözünüaçarken trabzonsporlu olduğunu bilmenin bütün kupalara bedelolduğunu..Evet sevinmek için asla sevmediğimizi Ama bizim artık şampiyon olmamız gerektiğini..Lig 10 küsürüncülüğünün hiç yakışmadığını..Bölük börçük anlattım işte...Sonra "abim fenerli" demişim kin dolu bir sesle,bayağı bir güldüler ona:D Sakin olmamı istedi.."Gökdenizin o anlarında fotoğraflarıyla konuştum ben onun..Şimdi karşımda duruyor..Anlıyormusunuz?" dedim..."Fotoğraflarıyla..Vayy" dediiçli içli..Mektubumu açtı Ziya Hoca...Bir cümle okudu,gözleri doldu.."Kusura bakma,şimdi okuyamayacağım,odamda okurum,ben deçok duygulandım çünkü" dedi...Gülümsedim...Sonra masadan kaltım ve ayaklarım beni Szymeke doğru itti...Yemek masasında szymekve stepanov vardı...Szymekin yanına gittim...Diz çöktüm önünde.."Seni çok seviyorum" ben dedi..Ben de seni çok hem de.." dedi..Sandalye çekmemi söyledi..Dibine oturdum..Öyle bakıyormuşum ki,sarıldı sımsıkkı...Eline dokundum ,alçısına..."Sakat" dedi.."Szymek biz seni çok seviyoruz...İyi olacaksın...Sakın gitme hiçbir yere" dedim...Gülümsedi..Elimi sımsıkı tuttu...Sonra ben ona baktım,öyle güzeldi ki..."Ben problem vardı dil,Milan geldi,sorun bitti" dedi...:) Ah be sarı fırtınam dedim,bir bilsniz tm olarak ne hissettiğiimi...Kan bağını bırak,ülkedaş bile olamdığın bir insanı,ailenden birigibi sevmek...Milanın yanına gittim...Yanına oturrtu..Sevdi saçlrımı,sımsıkı sarıldı..Ben haaaalaaa ağlamaktayım..Harap bitap düşmüşüm anlayacağınız..Sarılırken yine,"Tamam sakin haydi haydi.." dedi..Onun gözlerine hiç bu kadar yakın olmamıştım..Yemyeşildiler..Ve gülmek öyle çok yakışıyordu ki..."Hep bizimle ol,olur mu?" dedim..kafasını salladı..Çağırdılar onu,"Durun,sohbet" dedi:)Kocaman oldu kalbimde..."Mektup" dedim.."Okuyacak ben,söz,teşekkür" dedi...Ve ben yıllar sonra ilkkez böyle huzur doldum...
yani begüm kardeş duygularını inan bildigim için bu piskoloji ile yazını okumadım şu sıralar okumayıda düşünmüyorum....ah be güzel kardeşim senin sevgini hakedecek aldıkları üçretin maaşın hakkını verecek bu taraftarın çektigini bilecek bu topçularda ve yönetimde inan beyin yok!!ama yinede yapmış oldugun ziyararet için bizleri orda temsil ettigin için kucak dolusu sevgiler saygılar...iyiki senin gibi taraftarlarımız var!!
sedatturan
19.11.2006, 21:22
yine yenildik.. nereye gidiyoruz biz?
Kemençeci
19.11.2006, 21:24
La ben de uşakken böleydim 61viya senin gibi. Bizim futbolcuların kusursuz adamlar olduğunu düşünürdüm. haha gülüyorum şimdi bu durumuma.
Yanlış anlama mizaha çaldım biraz:D
AYYILDIZ
19.11.2006, 21:33
ah ah bmn olarak bir 11 çıkarsak içimizden 5 haftada en az 3 galibiyet alırdık
Kemençeci
19.11.2006, 21:35
ah ah bmn olarak bir 11 çıkarsak içimizden 5 haftada en az 3 galibiyet alırdık
Formayı daha bir doğru dürüst taşırdık en azından, kıymetini bilirdik.
Mustafa Önal
19.11.2006, 21:36
begüm ikigün öncesine kadar yenileceğimizi düşünüyordum.ancak sen onları ziyaret edince belki bir umut senin duygusal mektupların için kazanırlar yazdım .ancak yine yenildik.sana yazıksenin gibi taraftarımıza yazık. yarın yine bordo mavilier giyinip okula gitcem herkesdalga geçcek ama yine duymıcam. hastayız biz hasta.
Mesut AKYILDIZ
19.11.2006, 21:41
ah ah bmn olarak bir 11 çıkarsak içimizden 5 haftada en az 3 galibiyet alırdık
3 Galibiyet alamasak bile 1 gol atardık be kardeşim...
begüm ne ettin yaa:( Allahtan yalnızım gören eden yok vaziyetimi..:(
ilk olarak hüznümden döktüm gözyaşımı bugün,kızgınlığımdan bir de...şimdi ise sevgim için akmakta yaşlarım...sevdiğim için akmakta...
oooff offf...aç Kazım'ı dinle kızım yok başka çare...:(
HALİT KARAKAŞ
19.11.2006, 21:42
Arkadaşlar.bizi bu hallere düşüren topçular bence tesislerde kalmalı,dışarısı yasak olmalı,taraftarın önüne rahat çıkamamalı,takiii,takımı düzlüğe çıkarana kadar,,,,, hoşçakalın
Maçtan önce gördüm hepsini...Ama yine hepsini..Gökdenizi..."Nasılsın" dedi? Ömrümde olmadığım kadar iyi olduğumu söyledim...Mektubumu sordum.."Okudum,okudum,çok güzeldi,çok teşekkür ederim.." dedi.."Maça geliyorsun di mi" dedielini omzuma atarken,kafa salladım anca...Basın sözcümüz Zeyyat Kafkas,Caner Çuvalcıoğlu,Başkan yardımcısı İbrahim abi,hepsi aynı şeyi söyleyip durdular.."Mahvettin kız bizi..Dün gece herkes okudu mektubu..İnancın olsun,hepimizi ağlattın burada" dedi...bİR TUHAF OLDUM.."kEŞKE" DEDİM,"KEŞKE HEP MUTLULUK İÇİN AKSA BU YAŞLAR..."...
Maça gittim...Ömrümde gittiğim ikinci maçımız..Onlar sahadaydı ve ben anlamaözürlüymüşçesine şokta...Onlardı sahadakiler işte,hiçbir zaman aynı şehirde uzun süre yaşayamadığın adamlar,ve aşık olduğum takım...Aşktı bu ya? Ondandı gözümün kör olması belki...Ama ne aşkmış ya...İnadına büyüyor bu sevgi...Her saniye büyüyor...
Ben aptal gibiyim zaten,bir yandan çılgınlar,bir yanda yüreğimin sahibi topçular,bir yanda yedek oyuncu olup ısınan szymek...Kime nereye bakacağımı şaşırdım..Çılgınlar bütün stadı inlettiler! Hepinizle gurur duydum arkadaşlarım!
Staddan çıkarken döktüğümgözyaşlarının dün dktüklerimle alakası yoktu...400 taraftar gelmişti trabzondan,ve bizim takımımız galibiyet alamamıştı yine...Her yanım titremesine rağmen bekledim orada sizi trabzonsporum...Bu günleri aşmamızı yine siz sağlayacaksınız! Başkası değil...! Biz muhtacız birbirimize...Tek isteğimiz,mücadele...Tek isteğimiz alınteri,başka birşey değil...
Ve bütün bu döktüğümüz gözyaşına rağmn trabzonsporum,ben daha bir gün önce yanıma koşarak benim taklidimi yapan,koşup bana sımsıkı sarılan Szymeki öyle görmemeliydim...Stepanovun o güzel gülüşünün daim olmasını isterken,sahada diz çöken o halini görmek beni öldürdü Milan...Gökdeniz,onca çabana rağmen,hırsından isyan edişin ağlattı beni...Ve ben bütün yaşadığımız üzüntülere rağmen,sahaya antlayıp sımsıkı sarmak istedim seni milan,sen yere çömelmişken,Szymeki hepinizi...Ne yaman çelişki di mi?
Gittiniz sonra...3 gün de olsa kalbime kavuşmuştum,ve şimdi yine can bedenden ayrılıyordu işte...
Begüm, herşeye rağmen lütfen yüreğindeki o tertemiz sevgin eksiltme... Bütün olumsuzluklara inat, sen çoğalt bu sevgiyi...
Yazdıklarını şimdi okumayacağım. Bu psikolojimle okumam, senin sevgine saygısızlık olur. Daha sakin bir akşam, misafir olacağım duygularına...
Teşekkür ederim, seni sen yapan ailene...
kendime trabzonsporlu derdim bende....
Begüm, herşeye rağmen lütfen yüreğindeki o tertemiz sevgin eksiltme... Bütün olumsuzluklara inat, sen çoğalt bu sevgiyi...
Yazdıklarını şimdi okumayacağım. Bu psikolojimle okumam, senin sevgine saygısızlık olur. Daha sakin bir akşam, misafir olacağım duygularına...
Teşekkür ederim, seni sen yapan ailene...
Çok teşekkürler abiciğim,saygın için,o güzel abiliğin için...Benim bir ailem de sizsiniz..teşekkürler..
bunlar bu sevgiyi haketmiyor.ancak Trabzonsporu biz ne bunar nede başkaları için sevdik biz renklere aşığız.hep birlikte bu bataklıktan çıkacağız
gerçekten yaşadıklarını güzel anlatmışsın.....duygulandıran bir yazı oldu.tebrik ederim...
Üc metni de okuduktan sonra öyle bir "vaayyyyyy be!" demisim ki annem iceri girip "hayirdir oglum" dedi.
Cok cok cok cok cok cok cok cok güzel. Ellerine yüregine saglik.
Haluk Pehlivan
19.11.2006, 22:29
seni canı yürekten kutluyorum begüm kardeşim...ne güzel yazılar yazmışsın..sevgi bu kadar güzel anlatılabilirdi en saf en temiz..
bu sevgiyi bu aşkı her zaman yaşaman dileğiyle.. :)
An itibariyle iptal durumdayım.Eline,yüreğine sağlık
Bende bu sevgiyi haketmeyenlerin olduğuna inanıyorum.Yazdığın o mektuplar bile bazılarına mesaj olamamış.Bu sevginin hiç eksilmemesi dileğiyle...
volkanferhan
19.11.2006, 22:51
@eys_61
An itibariyle iptal durumdayım.Eline,yüreğine sağlık
aynen bende o vaziyetteyim..
hayatımda en sevmediğim kelimeyi kullanarak.. (KEŞKE) bu sevgiye bu aşka layık olabilseler ama göründüğü gibi hiç biri bu sevgimize bu büyük aşkımıza layık değil..
ama bizim sevgimiz aşkımız hiç bir zaman eksilmez...
harikasın begüm ya... onlar seni haketmeseler de...
o sahadaki futbolcular acaba maçtan sona seni düşünmüşlermidir??? egümü üzdük demişlermidir?
laz_hayri_61
20.11.2006, 00:21
o sevgiyi bu ruhsuzlar haketmiyor. ben bu duruma artık dayanamıyorum yatmak istiyorum yatamıyorum, canım sıkılıyo...kısacası dayanamıyorum artık
Adem Erdoğan
20.11.2006, 00:40
Begüm keşke 10 sene önce yazsaymışsın o mektupları ogüne abdullaha hamiye ve diğerlerine.Belki onlar anlardı senin duygularını ve gitmezdiler bu takımdan.Yani efsane kadro bozulmazdı.Ve biz bugün bu durumlarda olmazdık.
oyyyy oyyyyyyyy!!!
eline yüreğine sağlık begüm.
begüm yazdıklarını okumadım.. takım düzelme sinyalleri verdiğinde yada ilk golü attığımızda okuycam. kusura bakma. o yazdıgın güzel şeyleri okuyup yönetime ve ziyaya olan sinirimin gecmesini istemiyorum. teşekkürler.. ii ki burdasın..
Rasim YILMAZ
20.11.2006, 01:44
Eğer okuyorlarsa bunları,bunuda okusunlar!!! Yüreğine sağlık Begüm kardeş!!!
Kazım’a
Merhaba Kazım,
Nasıl geçiyor günlerin orada?
Sen sevmezsin heyecansız yaşamı. Her şey düzenlidir şimdi oralarda. Karmaşa yok, trafik yok.
İstiklal Caddesi var mı orada da? Mis Sokak’ta kaçak çay veren garsona kızdığın gibi “Rize Çayı” getirin bana diyor musun oradaki hizmet eden meleklere de? Yeşil parkanı giyip yağmurlu günde taksinin ön koltuğuna otururken taksici seni tanımasın diye dua ediyor musun hala?
Hamsi pişiriyor musun orada? Pişirirken de “Ben seni sevduğumi dünyalara bildurdum” türküsünü söylüyor musun? Sahi Kazım Cennette hamsi var mı gerçekten? Hamsi olmadan Cennet bile çekilmez değil mi?
Güzelliğini Hopa dağlarından almış sesinle “ Dido”yu söylüyor musun?
Manu Chao’nun konser vermesi için orada da uğraşıyor musun?. Hala St.Pauli galip gelince seviniyor musun?
Pazar günleri Trabzonspor’un maçlarını radyodan mı dinliyorsun hala?
Spikerin mikrofonlarımız Avni Aker’de diyene kadar sıkıntıdan patlıyor musun? Aytekin’in verdiği bordo-mavi çubuklu (reklamsız) formanı mı giyiyorsun hep? Yenildiğimizde ağlıyor musun hala?
Kazım bir kemençe veya bir tulum çalan bulabildin mi orada?
Yalnız mısın orada?
Kalabalık mı Trabzonspor tribünleri?
Dozer Cemil’de orda mı?
Birini daha soracağım sana Kazım;
1996 yılında 12 yaşındayken şampiyonluğu kaçırdığımız için kendini incir ağacına asan Göreleli delikanlı şehidimiz Mehmet Dalman’ı gördün mü. Mutlaka cennette karşılaşmışsındır. Ne yapıyor Memedim? İyi mi? Büyümüş mü Kazım? O Trabzon şivesi ile yanına gelip sana o soruyu sordu mu? Ona acı haberi verdin mi Kazım?
"Memedim 22 yıl oldu ve Trabzonspor hala şampiyon olamadı" dedin mi ona? Söylemeseydin keşke. Dayanamaz Memedin yüreği. Bir kez daha yıkılmasın o küçük dünyası.
Sarıldın mı ona sıkıca? Daha çok küçük o Kazım.. Sıkı sarıl ona.Hiç bırakma. Kimsesi yok orda Memedin. Onu ilk kez Trabzonspor maçına getiren babasını çok özlemiştir şimdi. Babalar gününde sarıldın mı ona? Sana hediye almak isterdi ama parası yoktur ki orada Memedin. Olsaydı eğer bil ki son kuruşuna kadar paraya kıyıp sana bir kaşkol alırdı. En güzel bordo-mavi duyguyla örülmüş.
Orada da havalar Karadeniz dağlarındaki gibi soğuk mudur mu acaba? Havalar soğuyunca sıkı sarıl ona Kazım. Senin yanında götürdüğün bordo-mavi çubuklu formayı ona ver. Daha çok küçük o. üşümesin Memedim. Sen de bilirsin o forma sıcak tutar adamı. Çoooook sıcak
Koynunda uyut onu. Hopa’ya giderken Zigana dağlarına bakan gözlerinle bak ona. Trabzonspor diye bağıran dudaklarınla öp onu. Söyle ona: “Memedim, 22 yıl oldu şampiyon olamadık. ama şampiyonluk için uşaklar hala uğraşıyor”
Bir de Kazım
Trabzon maçını izleyenler arasında Trabzon 100-0 yenilse bile televizyona en yakın oturan, en çok çay içen, en çok bağıran ve lakabı Kama Yılmaz olan birini görürsen bil ki o da benim babamdır. Senin gibi onu da kanser aldı bizden. Bir bayram sabahı Memedi de yanına alıp benim için babama bir kez sarılır mısın ve söyler misin ona: “Yılmaz Amca oğlun evlendi. 20 gün önce de kızı oldu.ve kızına senin doğduğun köyün adı “Alona” yı vermişler. Babası Alona’nın kulağına ezan okuduktan sonra “Şampiyon Trabzon” diye seslenmiş”.demeyi de unutma emi....
Memede sıkı sarıl. O daha çok küçüktür. Söz. Şampiyonluk kupasını alınca bir senin bir de Memedin mezarına getireceğiz. Değil 22 yıl, bin yıl beklesek dahi.....
Rasim YILMAZ
20.11.2006, 01:46
mektubu ben yazmadım arkadaslar.yanlış ankaşılmasın...sadece okuyup öğrensinler sahadakiler,klubedekiler,şeref tribünündekiler..Nasıl bir sevdadır trabzonspor!!!!!!!
Yasin Berber
20.11.2006, 02:00
arkadaşlar duygulanmanın bir anlamı yok eskiden trabzonspor şampiyon olunca futbolcular sanki bir savaş kazanmış gibiydiler aldıkları para şimdikinin senelik 10 milyar 15 milyar o zaman para için değil trabzonspor için oynuyorlardı takım yenilince ağlıyor yenincede sevinçten ağlıyorlarda ama şimdiki futbolcular çok büyük paralar alıyorlar bakın arkadaşlar şimdi trabzon yenilince uyuyamıyan bi futbolcu varmıdır hepsi çok rahat bakın trabzonspor antalyaspor maçında maç berabere bitti trabzonsporlu futbolcular soyunma odasına giderken antalyalı iki futbolcu yere çökmüş ağlıyodu 1 puan aldıkları için üzülüyorlardı bu nedemek biliyormusunuz trabzonspor ruhu tamamen bitmiştir bide taraftar sahaya gitmiyor olayına gidelim soruyorum burda galatasaray beşikta fenerbahçe bu takımlardan biri 20 sene şampiyon olmasın bakın stadlarda bir kişi bile olmaz onun için trabzonspor yönetimi seyirciden her zaman memnun kalsın dua etsinler bu kadar taraftar geliyo diye bu takımdan yattara hariç bütün futbolcular gitmesi lazım gökdeniz iyi oynuyo felan bunlar hikaye yönetim gitmesi lazım teknik traktörümüz gitmesi lazım trabzonspor 3 hucum futbolcuyla sahaya çıkıyo tam bi acizlik arkadaşlar belki kızıcaksınız ama ben fenere özeniyorum ya abi bize niye adam gibi yöneticiler gelmiyo ya bu nedir bıktım ya bu takımda ya nedir bu çektim bi şampiyon göremicekmiyim bu takımı
o mektup Yavuz Saltık'ın bi yazısıdır...
Rasim YILMAZ
20.11.2006, 02:07
o mektup Yavuz Saltık'ın bi yazısıdır...
Biliyorum gamze kardeş..Renkdaşlar bak haylaza çalmış buraya yapıştırmış demesinler die altına bi daha mesaj attım..Amacımda zaten bu ruhsuz topçularımız öğrensin bu sevgiyi...
Biliyorum gamze kardeş..Renkdaşlar bak haylaza çalmış buraya yapıştırmış demesinler die altına bi daha mesaj attım..Amacımda zaten bu ruhsuz topçularımız öğrensin bu sevgiyi...
yok ben yanlış anlamadım farkındayım ;) sadece bilmeyenler için de bu harika yazının sahibini belirtmek istedim...tekrar hatırlattığın için bunu bize teşekkürler ayrıca...
Haluk Pehlivan
20.11.2006, 02:18
Taraftarların yüreğinde bu kadar sevgi varken bu takımı şampiyon yapan ekip o kadar dua alırki,yerleri kesin cennet olur..
Rasim YILMAZ
20.11.2006, 02:20
yok ben yanlış anlamadım farkındayım ;) sadece bilmeyenler için de bu harika yazının sahibini belirtmek istedim...tekrar hatırlattığın için bunu bize teşekkürler ayrıca...
Hiç çıkmadıki aklımızdan böle yazılar,trabzonspor sevgisi..Oynayıpta,pardon oynamayıpta milyarları alan topçuların hatırlamamsı koyuyor adama..
Hee bide 5 haftalık periyodun ilk haftasını saymassak geriye kalan 4 haftada gidip bi kafeye tek trabzonlu olarak maçı izleyip,hesabı ödemeye gittiğimde kasiyerin nolacak bu trabzonun hali demesi koyuyor bi o kadarda!!:):):)
Travelair
20.11.2006, 08:56
Eline, yüreğine sağlık Begüm
Abla çok güzel yazmışsın.Ama bir çoğu bu sevgiyi hak etmiyo.
harikasın begüm ya... onlar seni haketmeseler de...
o sahadaki futbolcular acaba maçtan sona seni düşünmüşlermidir??? egümü üzdük demişlermidir?
Bence düşünmüşlerdir.
Zaten maç başlamadan önce sahada yapılan canlı bağlantıda yani Zeyyat Kafkasla yapılan ropartajda o bile Begümü anlattı.Gelişini,sevgisini,fanatikliğini,takıma büyük moral olduğunu kenetlenmeleri gerektiğini anladıklarından falan bahsetti.Süperdi begümm.Seninle gurur duyduk.:)
bu sevgiyi haketmediklerini falan düşünmüyorum..hepsi sonuna kadar hakediyor ve eminim ki bugün kü durumumuza en az bizim kadar üzülüyorlar..
anlayın artık arkadaşlar olmayınca olmuyor..şansızlık var üzerimizde. önemli olan biz takımı böyle de olsa sever miyiz?? benim cevabım EVET SEVERİZ. Ne önemi var o zaman ligin kaçıncı sırasında olmamızın? Lütfen sevgimizi galibiyetlere endekslemeyelim, sevginin güzeli karşılıksız olanıdır.
begüm bunu başarabilen nadir insanlardan bence duygularına "haketmiyorlar" diye darbe vurmak yerine, ondan birşeyler öğrenmeye çalışalım.
Faik Yılmaz
20.11.2006, 09:21
yazıklar olsun bu sevgiye layık olamayan futbolcu ve yönetim müsveddelerine...... Begüm arkadaşımızın yazdıklarını okurken hamiye ilk sarılışımı hatırladım birden..o tabiki beni hatırlamaz ama ben hala tüylerim diken diken haturlarım o anı....
sismolog61
20.11.2006, 09:27
Trabzonspor sevgisinin ne demek olduğunu inşallah onlarda bir gün anlar
bordoylamavi
20.11.2006, 09:34
hiçbiri sanırım bu ilgiyi haketmiyor. hemde hiç haketmiyor. ama işte tepki verince de biz kötü oluruz bak gerçek taraftar bizi seviyor gelip otelimize duygusal anlar yaratıyor derler. ama eleştiren hep kötüdür. zaten öyle toplama bi takım oldu ki adamları yolda sivil görsem tanımam. 90 ların sonunda da bu hale gelmiştik Trabzon haberi bile çıkmamaya başlamıştı tv lerde gazetelerde. kardeşimizin sevgisini anlıyorum sonuçta bir hayranlık bu ama gerçekler çok acı çünkü bunlar hiçbirşeyi haketmiyorlar.
Bence düşünmüşlerdir.
Zaten maç başlamadan önce sahada yapılan canlı bağlantıda yani Zeyyat Kafkasla yapılan ropartajda o bile Begümü anlattı.Gelişini,sevgisini,fanatikliğini,takıma büyük moral olduğunu kenetlenmeleri gerektiğini anladıklarından falan bahsetti.Süperdi begümm.Seninle gurur duyduk.:)
Ben bilmiyordum o konuşmayı...Tam dinleyen birisi varsa anlatabilir mi?
http://img166.imageshack.us/img166/7285/19112006pc5.jpg
Begüm pek net çıkmamış ama senin yaptığın bu ziyaret burada yerel gazetelerdede çıktı. Tekrar yüreğine sağlık.
Ayşe Aygün
20.11.2006, 10:38
Begumcun senin ve bizim olan sevgimizin binde birini duysaydılar ve seni o gece anlayabilseydiler keşki hiç bu kadar kötü olmazdı herşey. Sevgin hep böyle yüreğinde olsun.
Ben bilmiyordum o konuşmayı...Tam dinleyen birisi varsa anlatabilir mi?
Ben dinledim. LİG TV muhabiri Can Karyağdı, Zeyyat Kafkas ile konuşurken seni de sordu. "Kampta yaşanan bir olay" olarak bahsetti ve Zeyyat Kafkas da senin ziyaretinden, Antalyalı olup Sivas'ta okuduğundan ve baban nedeniyle TSlu oluşundan bahsetti. Böylece TS'un tüm Türkiye'de taraftarı olmasından, yazdığın mektuplardan ve TS sevginden bahsetti. Senin bu hareketinin futbolculara da iyi bir moral olduğunu, TS'un bir marka olduğunu, büyüklüğünü, vs anlattı.
Evet gerçekten de TS bir marka ve tüm ülkede taraftar bulan bir klüp. Özellikle genç nesil TS'u başarıları veya şampiyonlukları için sevmedi. Çünkü çoğu henüz şampiyonluğunu bile göremedi TS'un ama hepsi gönülden bağlı. Ancak maalesef göreve gelen yönetimlerde aynı duyarlılık ve karşılıksız sevgi yok. Bir karara imza atarken "sadece TSluluk" yok, mutlaka başka çıkar çatışmaları da var. Artık bu taraftar bundan bıktı, farklı bir zihniyet ve oluşum bekliyor. Elinde imkanı olan ve TSluyum diyen insanların artık ortaya çıkma zamanıdır, ağlamakla bu işler olmuyor. Ağlayıp sızlama işini bize bıraksınlar, elinde imkanı olan ortaya çıksın. Bugün çıkmayanlar, yarın da "TSluyum" demesin.
Son sözüm de Begüm'e. Senin bu duygularına ne denebilir, inan ki bilmiyorum. Dünkü maç sonunda tribündeki halin yansıdı kameralara. Umarım başta sen olmak üzere, bu taraftarın yüzünü güldürecek birileri çıkacak. Çok sevdiğim bir ağabeyimin güzel bir sözü ile bitireyim : "Trabzonspor her koşulda büyüktür çünkü O'nun fıtratı büyüktür". Umarım bu fıtratın gereğini yapacak birileri çıkacak.
Hepsi...Tamamı oradaydı...
hepsimi ? gözlerin kralı hiç mi aramadı...
Ben dinledim. LİG TV muhabiri Can Karyağdı, Zeyyat Kafkas ile konuşurken seni de sordu. "Kampta yaşanan bir olay" olarak bahsetti ve Zeyyat Kafkas da senin ziyaretinden, Antalyalı olup Sivas'ta okuduğundan ve baban nedeniyle TSlu oluşundan bahsetti. Böylece TS'un tüm Türkiye'de taraftarı olmasından, yazdığın mektuplardan ve TS sevginden bahsetti. Senin bu hareketinin futbolculara da iyi bir moral olduğunu, TS'un bir marka olduğunu, büyüklüğünü, vs anlattı.
Evet gerçekten de TS bir marka ve tüm ülkede taraftar bulan bir klüp. Özellikle genç nesil TS'u başarıları veya şampiyonlukları için sevmedi. Çünkü çoğu henüz şampiyonluğunu bile göremedi TS'un ama hepsi gönülden bağlı. Ancak maalesef göreve gelen yönetimlerde aynı duyarlılık ve karşılıksız sevgi yok. Bir karara imza atarken "sadece TSluluk" yok, mutlaka başka çıkar çatışmaları da var. Artık bu taraftar bundan bıktı, farklı bir zihniyet ve oluşum bekliyor. Elinde imkanı olan ve TSluyum diyen insanların artık ortaya çıkma zamanıdır, ağlamakla bu işler olmuyor. Ağlayıp sızlama işini bize bıraksınlar, elinde imkanı olan ortaya çıksın. Bugün çıkmayanlar, yarın da "TSluyum" demesin.
Son sözüm de Begüm'e. Senin bu duygularına ne denebilir, inan ki bilmiyorum. Dünkü maç sonunda tribündeki halin yansıdı kameralara. Umarım başta sen olmak üzere, bu taraftarın yüzünü güldürecek birileri çıkacak. Çok sevdiğim bir ağabeyimin güzel bir sözü ile bitireyim : "Trabzonspor her koşulda büyüktür çünkü O'nun fıtratı büyüktür". Umarım bu fıtratın gereğini yapacak birileri çıkacak.
Teşekkür ederim arkadaşım..O görüntü olayı nedir onu da bilmiyorum açıkçası...Ne haldeydim bilmiyorum inanın..Sadce Can Karyağdı yanıma geldi maç başlamadan,Röportaj yaptı benimle..Ama nerde yayınlandı,yayınlandı mı hiç bilmiyorum...!
ibrahim_yattara
20.11.2006, 12:43
üzülme begüm kardeş. bende sakaryalıyım burada oynanan maçta yenildiğimizde neler hissettiysem sende şu an aynısını hissediyorsun tabiki.
ama buradan bütün foruma haykırıyorum bu üzüntüler ezikleri dağıtmamızla son bulacak. ben bu güne kadar hiçbir derbi maçı için kesin yorum yapmadım ama bu sefer yapıyorum. bütün yeteneği kısıtlı orta saha elemanlarımıza rağmen, cezalılara rağmen, sakat yattaraya rağmen, şu moral bozukluğuna rağmen hallaç pamuğu gibi atacaz feneri.
ha lig sonunda uefaya bile gidemeyecez belki ama fener maçından çok eminim.
şafak 6
kendime trabzonsporlu derdim bende....
Bu yazı karşısında benim de içimden bu geçti..
bordoylamavi
20.11.2006, 12:54
üzülme begüm kardeş. bende sakaryalıyım burada oynanan maçta yenildiğimizde neler hissettiysem sende şu an aynısını hissediyorsun tabiki.
ama buradan bütün foruma haykırıyorum bu üzüntüler ezikleri dağıtmamızla son bulacak. ben bu güne kadar hiçbir derbi maçı için kesin yorum yapmadım ama bu sefer yapıyorum. bütün yeteneği kısıtlı orta saha elemanlarımıza rağmen, cezalılara rağmen, sakat yattaraya rağmen, şu moral bozukluğuna rağmen hallaç pamuğu gibi atacaz feneri.
ha lig sonunda uefaya bile gidemeyecez belki ama fener maçından çok eminim.
şafak 6
dostum fener maçını kazanmak birşeyi değiştirmez ki ben adam gibi oynayalım fenerden 5 yiyelim razıyım. belki feneri yendik tesadüfen gol yemedik tesadüfen de bir gol attık bunun hiçbir anlamı yok ki. tek anlamı bu yönetimin futbolcuların ve ziya doğanın 1 2 hafta kazanması demek.
geronimo_61
20.11.2006, 13:05
neyse 61_Viya
kocaman yüreğine tebrikler,sevgine eyvallah...
ama ...
neyse
helal olsun sana diyeceğim başka da bir şey demiyeceğim
zeki gursoy
20.11.2006, 13:11
ya begüm kardeş...
çok duygulandırdın bizi..
sana kucak dolusu sevgiler..
ama emin ol herkes senin kadar olmasa bile trabzonsporlu futbolcuları gözünde nekadar büyütür bi bilsen...
bende ilk dobi hasanla tanışmıştım 88 de trabzonda...
onu gördüğüm zaman dizimin bağı çözülmüştü...neler hissettiğini çok iyi anlıyorum..
ufacık kalbine sığdırdığın ne kocaman sevgin var...
helal sana!!!
Onlar gerçekler Begüm.. onlar, gerçekler evet.. hayal olan sensin.. sanal olan sensin bu devirde..
Seni 'Ya böyle bir sevgi olamaz, Trabzonspor aşkı bu olsa gerek' diye anlatacaklar ile 'Muhaha yine o kız gelip salya sümük ortalıkta dolaştı haha' diye anlatacakların sayısal oranını merak ediyorum futbolcular arasında.. mektuplarını saklayanlar olduğu gibi fırlatıp atanlar da olabilir..
Bu anlattıkların,yaşadıklarından sonra çıkıp şu maçı almalıydılar.. ama....
İyi olur umarım ne diyebilirim ki..
Beytullah
20.11.2006, 13:34
hepsı yalan uzerındekı formaları gercek sadece...gercek olsalar o formanın nasıl bir forma oldugunun ve yukunun nekadar agır oldugunu bılırlerdı..herkes kaldıramaz bu yuku kaldıramıyorlarda zaten birilerinin bunlara farkettirmesi lazım artık..
begum belkıde binebze olsada farkettirniştir umarım dıcem ama nerde gene aynı tas aynı hamam..
hersey ragmen begum süpersin duygulandırdın bizi zaten senın buduydugun sevgiye hayranım umarım bu sevgi ve aşkın hiç bitmez...
EmrahYalçınalp
20.11.2006, 13:39
Şu an kızgın olduğumuz günde bile, en çok kızdığımız adamları dahi ne kadar sevdiğimi bir kez daha hatırlattın bana Begüm. Yani ne bileyim... Bu sevgi, bu inanç... Hangi takımda oyuncu ile taraftar arasında böyle bir bağ olabilir. Yanlış nerede bulamıyorum. Biz de, takım da bu kadar kötüsünü hak etmiyor.
Nedir yanlış olan, nasıl düzelteceğiz...?
Ooofff of!
Mehmet_Mercanlı
20.11.2006, 13:40
bunlar olayın ne boyuta geldiğinin farkında değil.
buraya yazılanları onlara okutmamız gerek .
galyanlim
20.11.2006, 13:45
keşke bizede böle bi fırsat doğsa içimizden gelenleri o futbolculara sölesek
geronimo_61
20.11.2006, 13:54
yazmayacaktım ama yazmaktan da kendimi alamadım
o yüzden yazımın başında gerekli arkadaşlardan gerekli özürleri dilemekle işe başlayabilirim. (en başta 61 viya)
hasan, hüseyin veya szykowiak ya da başkası
şu ana kadar gözümdeki tek değerleri giydikleri forma ile belirlendi. aşık olmadım, sevmedim ve yahut ta bir kere görmeden ölmemci olmadım. çok değerliydiler. çünkü sadece asil formamızı taşıyorlardı. yada en azından taşımaya çalışıyorlardı. altın veyahutta elmasmışlar gibi davranılmasına da her daim karşı çıktım. sonuçta onlar şu an itibariyle sadece futbolcuydular.
şenol, ali kemal yada cemil olmadılar hiç biri.
paşa paşa paralarını aldılar. az geldi diklendiler, çok verdik memnun olmadılar...
ben biliyorum ki şu forumda veyahutta başka ortamlarda başka dertleri yokmuş gibi sadece trabzonsporu konuşan, parasından harçlığından, sağlığından feragat edip hertürlü çileye razı yollara düşen taraftar bu futbolculardan çok çok daha değerlidir.
dolayısıyla marcelinho'yu öpmüşüm, szymek'ten makas almışım, hasan'ı kahkahalara boğmuşum, hüseyin'e doya doya sarılmışım. hiç bir önemi yok olmadı da...
benim için daha önemli daha anlatılmaz olaylar var mesela
sakarya'da kar altında inleyen taraftarla avazımız çıktığı kadar bağırmıştık. hangi süslü mısralarla anlatsam şimdi...
teraziye koyuyorum.
100 tane Hasan üçüncü koyuyorum bir kefeye bir de orda hiç bir şeye bakmadan inleyen, ağlayan taraftarımızı. hasan çok havada kalıyor.szymek'de öyle, yada ne bileyim hüseyin de musa'da ferhat'ta gökdenizde...
velhasılı kelam herşeyin boş tek gerçeğin trabzonsporum olduğu bir ortamda onlara şu an için sunabileceğim tek sözüm. "Yazıklar Olsun"
Utanmayacaklarını bildiğim içinde kendime kocaman bir "Yuh Olsun"
Eyvallah
umraniye34
20.11.2006, 14:26
nedir bu başımıza gelenler biz bunları haketmemiştik
Begüm seni bu büyük sevginden dolayı ilk başta kutluyorum canım...o kadar güzel anlatmışsın ki yaşadığın o güzel anları şahsen okurken çok duygulandım...İşte böyle taraftarlarımızda var yüreğindeki sevgi hiç bitmeyecek yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen.Onlarda keşke bu yazdıklarını okuyabilselerdi. Burada senin gibi Trabzonspor sevgisini taşıyanların ne halde olduklarını, neler düşündüklerini görebilselerdi.İyiki buradasın bizim aramızdasın seninle gurur duyuyoruz umarım yüreğindekiTrabzonspor Aşkı hiç bitmez...
Begüm artık seni tüm Trabzonspor camiası tanıyor
http://www.trabzonspor.com/haber.asp?MainID=448&PID=449&HaberID=35099
Bir Trabzonlu olarak önce yazın için sonra da sivasda takımı yanlız bırakmadıgın için tşk ederim çogu Trabzonludan daha da Trabzonsporlusun Allah bozmasın
LazAnisT
20.11.2006, 15:01
Yenildiğimiz için Bmn ye bile girmek istemiyordum ama iyiki girmişim.Pırlanta gibi bir yürekle karşılaştım.Ve ne olursa olsun bu takımdan asla vaz geçemiyeceğime artık tam emin oldum.Ve şu ruhsuz futbolculara inat Takımı desteklemek için Trabzona febe maçına gitmeye karar verdim.İyiki varsın Begüm
Evet Begümcüm .Kralımızı aramadı mı gözlerin canım?
Evet Begümcüm .Kralımızı aramadı mı gözlerin canım?
Bu soruyu yanıtlamayı bile öyle gereksiz buluyorum ki ablacım...Beni tanıyan,yazdıklarımı az çok okuyan herkes bilir bu sorunun cevabını canım ablam...
Onu anlatsaydım 3 koca paragraf daha gerekirdi belki....
Bu soruyu yanıtlamayı bile öyle gereksiz buluyorum ki ablacım...Beni tanıyan,yazdıklarımı az çok okuyan herkes bilir bu sorunun cevabını canım ablam...
Onu anlatsaydım 3 koca paragraf daha gerekirdi belki....
Sırf bunu birgün sadece benim için anlatır mısın Begüm ? Sadece benim için :(
Begüm, niye gözlerin Ersen'i aramadı bakiim?? Bak tek kelam etmemişsin ondan?? 'Gözlerim Ersen'i aradı, sarılıp Fb'ye gollerini bekliyorum demek istedim ona' türü bir cümle görmedim ben:)
zeki gursoy
20.11.2006, 16:50
begüm fotoğraflara baktımda şimdi gerçekten çok kaptırdığın belli oluyo kendini..
kendinden geçmiş hep aradığını bulmuş bi bakışın var..
61 viya arkadaşımada atıfta bulunayım:
begümün sevgisi hasana, şimeke yada başkasına değil..
onun sevgisi trabzonsporlu falana filana...
sıfatı önemli olan, kimliği değil..
begüm kardeşim seni tekrar kutluyorum..
Begüm, şuanda yazdıklarının hiçbirini okuyacak ruh haline sahip değilim fakat konu başlığından cevap vereyim sana gördüklerinin hiçbiri gerçek değil o sohbet ettiğin, sarıldığın ,ağladığın methiyeler dizdiğin futbolcuların hiçbirisi Trabzonspor futbolcusu değil.Senin adına üzgünüm.
ibrahim_yattara
20.11.2006, 17:14
Begüm, şuanda yazdıklarının hiçbirini okuyacak ruh haline sahip değilim fakat konu başlığından cevap vereyim sana gördüklerinin hiçbiri gerçek değil o sohbet ettiğin, sarıldığın ,ağladığın methiyeler dizdiğin futbolcuların hiçbirisi Trabzonspor futbolcusu değil.Senin adına üzgünüm.
hayır hayır burada çok yanılıyoruz işte.
hepsi trabzonsporun futbolcusu. imzamda yazdığım ve gitmesini istediğim her maçta küfürler savurduğum o 5-6 yetenek düşmanı adamda trabzonsporlu ve bu takımın galip gelmesini en az senin kadar benim kadar istiyorlar...
bu adamların iyi niyetinden şüphem yok o yüzden onlara kızmıyorum.
fakat bu adamların yeterliliğinden şüphem var.
bir takım düşün kanatlarında oynayan futbolcular musa+mustafa
musa ve mustafanın iki adamı üstüste geçtiğine şahit oldunmu? ya bunlar kanat oyuncusu ya.. bunu trabzonspor düşmanlığındanmı yapıyorlar, hayır yeteneği o kadar adamcıkların!!!
3 ön liberomuz var. hasan eh işte anadolu takımında 11 de oynar.
ferhatta iyi yedek olur. hüseyin ligin en fazla pas yapan futbolcusu. 680 pası vardı yanlış hatırlamıyorsam. düşün 680 pas bu 680 pasın 30 tanesini ileriye derinlemesine atamamış bir adam.
yani yetenekleri bu kadar arkadaş onları oralara koyan ve bu hallerini görmeyen (paralı) başkanlara göster protestonu bu adamların suçu ne.
musaya mustafaya hasana ruhsuz diyemezsiniz en çok onlar koşuyor ama şampiyon olacak takımın kadrosunda oynarlarmı? kesinlikle hayır...
Begüm'ün sevgisinin (hepimiz gibi) şahıslara olmadığını hepinizden çok daha iyi bilen benim ve benim sorumun yanıtınıda aldım.Onun için araya girip parazitlik yapmayın bi zahmet.
Begüm cok güzel yaziyorsun. Hepimizi aglattin. Tebrikler!
Trabzona geliyormusun?
Teşekkür ederim arkadaşım..O görüntü olayı nedir onu da bilmiyorum açıkçası...Ne haldeydim bilmiyorum inanın..Sadce Can Karyağdı yanıma geldi maç başlamadan,Röportaj yaptı benimle..Ama nerde yayınlandı,yayınlandı mı hiç bilmiyorum...!
Sanırım TRT'deydi, maç sonu izlenimler aktarılırken bitiş düdüğü sonrası tribünü gösterdi, başını iki elinin arasına almış, çoğumuzun hissettiklerini hissederek ağlamaklı bakıyordun. Bu ruh halini çoğumuz iyi biliriz. Neyse, üzmeyin kendinizi, bugünleri de atlatır TS.
Kadir Aydın
20.11.2006, 17:38
Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum; ama başaramıyorum. Bu takımın taraftarı olduğum için şimdi daha da mutluyum!
Bir bu kadar sevdim bende bu takımı, kendimce dahada fazla, fakat 96'da avni aker deki yıkımdan sonra babamı üçgün üç gece yoğun bakımda ben bekledim kalbi dayanmadı neredeyse kabediyordum onu, oysa futbolcular ve teknik heyet aynı duyarlılığı göseteremedi bir türlü bu takımda yada gösterenleri görmek bana nasip olmadı. Sonra intahar eden taraftarımız ve geçen sezon kalp krizi geçiren taraftarımız, düşünüyorumda bir taraftar benim formasını giydiğim takım için kendi canına kıyacak kendimi öldürmem belki ama o sahada o ruhu şaad ederim kardeşim. Duyguların çok güzel ama sevgi hak edilene verilirse güzelliği artar.
ErseN_MaRTiN_61
20.11.2006, 19:01
ah ah bmn olarak bir 11 çıkarsak içimizden 5 haftada en az 3 galibiyet alırdık
dogru diyo;)
Abdallı61
20.11.2006, 19:15
havalimanında 4 saat haziran sıcağında beklemiştim takım gelecekte bi kaç fotoğraf çektireceğiz diye, maçlardan sonra saatlerce beklemiştim otobüs gelirken bi kaç saniyede olsa göreceğiz diye şimdi pişmanım bu yaptıklarımdan biz onlara o kadar değer veriyoruz ya aslında onların umurunda bile değil anca alalım paraları ne olursa olsun taraftara hey gidi hey, korumalarıda varmış demekki ula sanki milan bunlar haaa puhahahahaaa dandik ötesi, yani diyeceğim oki bunlar için değmez varıp gidelim hamiyi ziyaret edelum, ali kemali ziyaret edelum özkan sümeri ziyaret edelum
begüm kardeşimize yazısından dolayı tşk ediyorum sevgisinide eksiltmeyeciğinden de eminim hangimiz eksiltebildik ki sadece futbolcular gerçekmi bilmiyorum insan sırf bu kardeşimiz için oynar duyguları gerçek mi inanamadım
Kasım Hilal
20.11.2006, 19:59
"61viya" kardeşim.
Asıl sen gerçek isin onu düşünmeye başladım...
Cafer KILIÇSOY
20.11.2006, 20:05
Okumam Begüm okumam artık yazılarını. Hayır kendime gelemiyorum ya.:)
Tekrar tekrar yüreğine sağlık güzel yürekli insan. sen ve senin gibiler varoldukca Trabzonsporun sırtı yere gelmeyecektir
Şahin Yılmaz
20.11.2006, 20:40
Bende Sivasspor maçından önce alttaki anımı yazdım Sivasspor maçının olduğu gün ve kazanacağız dedim. Ama Bu sevgiyi bilen bilir, ve bizi okuyorlarsa ve cevap veriyorlarsa burada ne yazsalar boş çünki bu sevdaya tutulmuş asil insanlar buradakiler... Okuyanlarda yazanlarda. Ama Çok kötü günler geçiriyoruz. Ancak Büyüğüz atlatırız atlatacağız.
Bu yazıyı buraya maçla ilgili bir yorum olmadığını bilmeme rağmen herkesin okuması için yolladım.
Yıl malum yıllar içerde kesin 2 puan dışarda büyük ihtimal galibiyet olmazsa en büyük aksilik 1 puan. gazetelerde zaten A.Suat Özyazıcı amacımız içerdeki maçlarda galibiyet dışardaki maçlarda en az bir puan söylemlerini verdiği yıllar.
Efsane kadro herkesin ezberinde Kalede şenol geri dörtlüde ... forvette... sayılarak başlayan maçlar.
Gol yememizin çok güç olduğu ama genelde 2-0 ve 1-0 kazanılan maçlar. Ama genelde az gol atıyoruz.Gol yemekmi olay oluyor bir sezonda yediğimiz gol 10 ortalama.
TRT'de siyah beyaz tvlerde izliyoruz maç özetlerini tabiki TRT 1 harici kanal yok.
Maçı ve rakibi uzun uzadıya anlatıp sizi sıkmamın anlamı yok. Yenilmiştik. Maç çıkışı zenit marka fotoğraf makinam (Fatihimizin gittiği zenit) Şenol'Amcamı Turgay abimi Necati abimi çekmek için stad çıkışında bekliyordum. Sicim gibi bir yağmur vardı.
Abi Şenol abi diye koştum çıkışta ilk gördüğümde o zaman yaklaşmak çok kolay ve basitti efsanelerdi ama korumamı ne ihtiyaç herkes hayrandı onlara.
Yaklaştığımda elini uzattı Güneş ellerimiz ters gelmişti onun elinde çantası benim elimde çok sevdiğim fotoğraf makinem heycandan makinemi ellerim arasında yer değiştirip tokalaşmak için hareket ettiğimde okul harçlıklarımla biriktirdiğim ve çok sevdiğim makinem yere düştü.Ne fotoğraflar çekmiştim ne kadar değerliydi o makine... Filim alabilmek için 1 ay Filim parası biriktirirdim.
Makine elimden düştü ve ben tokalaştım. Makineyi Turgay abi almış ben görmedim. Daha doğrusu unutmuşum. Şenol Amcam beni otobüse bindirip yanına oturttu saçlarımı okşadı. Naparsın hep kazanacak değiliz ya. Bak işte kazansaydık benim yanımda oturabilrimiydin diyordu. Derken Turgay çek bakalım fotoğrafımızı hatıra olsun dediğinde flaşı patlamadı.Şenol Makinede bizim gibi olmuş bugün çalışmıyor dediTurgay abim.
Otobüste bir kahkaha tufanı başladı. Ahmet hoca gelecek o zaman görecez günümüzü diyerek herkes gülüşüyordu.Maç kaybedilmiş ancak özgüven var ve hafızam yanıltmıyorsa fener bizden 4 puan öndeydi. ne mi oldu tabiki son şampiyonlukla sonuçlandı.
Makineme gelince duvarımda asılı hala ve çalışmıyor. Özyazıcının aldığı ise hala kullanıyorum.
__________________
Yunusça sevgimize karsilik alamazsak, cevabimiz yavuzca olacaktir. Forever TRABZONSPOR...
Sevgili Begüm Kardeşim ,
Senelerdir bu sitede okuduğum en anlamlı yazılar diyebilirim yazdıklarına. Şu an gözlerim doldu biliyormusun. Bu sefer daha bir dokunmuşsun bam tellerine. Daha bir içten yazmışsın. Ve bu takımla tamamen bütünleşmissin artık. Maskotu oldun diyebilirim bu takımın , evet evet sen bu takıma lazımsın , fazlasıyla lazımsın , her maç öncesi birer mektup , belki kaybettiklerini senin yazdıklarınla bulurlar.
Keşke Trabzon'u kazansaymıssın diyorum sana . Her 15 günde bir mükemmel yazılarını okumak , yaşadığın heyacanı seninle paylaşmak isterdim. İyiki varsın Begüm , seni seviyoruz , iyiki varsın...
pReN@_61
20.11.2006, 21:16
Senİ Sevmek Şereftİr...
BÜyÜk Trabzon
ulan ne diyim ki bilmiyorum ki sevgiye bak ... neticeye bak offfo offfff
Bordo Mavi sevgisi dolu yüreğinize sağlık.
HALİT KARAKAŞ
20.11.2006, 22:31
Haklı Çıkmaya Sevinememek!
Atay Aktuğ’u istifaya götüren ve sonrasında seçimli genel kurula yol açan süreçte gidilen yolun yanlış olduğunu, Trabzonspor’a siyaset bulaştırılmasının hem bulaştıranlar, hem de tüm camia için olumsuz sonuçlar doğuracağını ısrarla vurgulamış, bulunduğumuz platformlarda bu uğurda çaba sarf etmiştik
Ama bu çabalar, Albayrak tarafından verilen vaatlerin ışıltısı, siyasi iktidarla yakınlığın TS için avantajlar doğurabileceği düşüncesi ve de en önemlisi Trabzon”daki çıkar gruplarınin ustun(!) çabalarının gölgesinde kalmıştı.
Aradan gecen süre içerisinde maalesef haklı çıktık. Ama böyle bir durumda kim haklı çıkmak ister ki? Geçen yıl da soyluyorduk, derdimiz haklılığımızın ispatlanması değil, o dert biz taraftara ait olamaz. Çünkü başarısızlık sonrası yönetim gidecektir, teknik kadro başka bir takımda görev alacaktır, futbolcular kendilerine başka kulüpler bulacaktır; ama bizim gideceğimiz başka bir yer yok, yerimiz diğerlerinin aksine baki.
Gelinen sürecin sonunda dibi görmüş (ki bunun dip olduğunu, daha derinlerin olmadığını umuyoruz), geleceğe donuk bir umudu kalmamış, ligin yarısında havlu atmış bir takım var elimizde. Haftaya oynanacak FB maçı için de “keşke hiç oynanmasa” diye düşünenlerin sayısı herhalde TS taraftarının toplamına eşittir.
Peki, ne yapmalı?
Öncelikle panik yok!
Evet, durum panik verici, hatta futbolcularımızın kendi deyimiyle “dehşet verici”! Ama biliyoruz ki panik anında alınan kararlar rasyonaliteden uzak olur. Soğukkanlılığımızı korumalıyız.
Fener maçı öncesi ve maç esnasında kesinlikle takıma ve kulübe zarar verici hareketlerden kaçınmalıyız.
Gösterilecek olumsuz tepkilerin takım üzerinde hiçbir olumlu etkisi olamaz. Takim, teknik kadro ve yönetim aleyhine atılacak sloganların zamanı değil.
“Kurtarıcı sevdası”na dönülmemeli!
Trabzonspor’un hiçbir zaman kurtarıcılardan fayda görmediğini tecrübe ile gördük. Büyük sözler vadeden, “yıldızlarla”(!) Trabzon’un gökyüzünü donatanlar kadar Trabzon’u zor durumlara düşürenler olmamıştır. Faruk Özak’lar Özkan Sümer’ler Atay Aktuğ’lar “kurtarıcı’ değillerdi ama Trabzon’a şampiyonluklar dönemi sonrası en fazla yararları dokunan başkanlar olmuşlardır. Onun için ihtiyacımız olunan “kurtarıcılar” değil Trabzonspor’un potansiyelini kullanabilme yeteneğine sahip, yönetebilen ve TS üzerinde sportif başarı dışında başka amaç gütmeyenlerdir.
Yılda bir yönetim değişikliği başarı getirmez!
Aralıktaki genel kurulun seçimli genel kurula dönüştürülmesinin ne kadar faydası olacağı da tartışmalıdır. Gidecek yönetimin yerine gelecek olanlar daha mı iyi olacaktır? Buna ilişkin umudumuz da çok yok maalesef. Bu kez Hüsnü Hayali ilavesiyle Kenan İskender, Özkan Sümer adaylık tekrarları, M. Ali Yılmaz kulisleri, Ahmet Ağaoğlu’na yalvarış yakarışlar ile geçecek bir genel kurul Trabzonspor’a bir fayda sağlamayacaktır. Öyle bir surece gireceğimize mevcut yönetimin devam etmesinin daha az zarar getireceğini söyleyebiliriz.
Yılda 3 hoca değişikliği hiç ama hiç başarı getirmez!
Teknik kadro değişikliğine gitmenin yarar getirmeyeceği aşikârdır. Trabzonspor iyi bir hoca bulabilseydi bunu sezon öncesi yapardı, Lazaroni’ye mahkûm kalmazdı. İyi bir yabancı hocanın bu şartlar altında Trabzon”a gelme ihtimali çok düşüktür. Yerli hocaların ise Ziya Doğan’dan bir üstünlüğü yoktur. Şenol Güneş’i Halilodziç’i harcamış bir kulüp olarak fazla alternatifimiz yok maalesef. Ziya Doğan’la devam etmek şu an için en iyi formüldür. Bu, sezon öncesi kampında takımın başında olmayan Ziya Doğan’a devre arasında takımı istediği şekilde çalıştırmak için fırsat verecek, yapamadığı “yükleme”yi yapmasını sağlayacaktır.
Peki, futbolculara ne yapmalı!
Yapacak bir şey yok! Tek tek, isim isim bakıldığında Türkiye’deki pek çok takimin üstünde bir takım ama yine de ligin alt ve orta sıralarındaki takımlarla maçlarda dahi göremediğimiz 5 dakikalık bir oyun üstünlüğü, sağlam oyun kurgusu, ne yaptığını bilen oyuncular topluluğu. Bunun açıklaması biraz zor. Bütün bu “yıldız” oyunculara rağmen Trabzon’un Anadolu takımlarından tek üstünlüğü Yattara’ya sahip olması mıydı geliyor akla. Yattara olmayınca sıradanlaşıyoruz, öyle görünüyor!
Artik sunu öğrenmeliyiz, futbolculara yüksek transfer ücretleri verecek kadar zengin bir kulüp değiliz; ki futbolcular da bunu hak edecek üstün meziyetlerde futbolcular değiller. Yapılacak olan, ücretlendirmenin takim performansıyla ilişkilendirilmesidir. Böyle olunca Türkiye liglerinden transfer edebilecegimiz futbolcuları diğer kulüplere kaptırabiliriz, ama bu bizim hiç de umurumuzda olmamalı. Su an trilyonları dökerek kadromuza dâhil ettiğimiz oyunculardan daha iyilerini Trabzon kulüplerinde bulabiliriz. Uzun dönemli programımız öze dönüş olmalıdır. Bu açıktır.
Haftaya FB maçında hep destek tam destek zamanı!
Her ne olursa olsun, ne rezil günler görmüş olursak olalım, aramızda bin parçaya bölünmüş olsak da Avni Aker’de oynanacak bir maçta TS için tek yumruk olmak, maç boyunca takımı desteklemek, maçın son saniyesine kadar, farklı yeniliyor olsak bile, taraftarlığın gereğini yapmak biz Trabzonspor taraftarına yakışandır. Protestoların zamanı maç öncesi veya maç sırası değildir. En büyük hata maç sırasında yapılacak “istifa” tezahüratlarıdır. Hele hele çılgına donen/dönecek arkadaşlarımız, lütfen Trabzonspor’u Avni Aker’den mahrum bırakacak davranışlarda bulunmayın. Şu an Trabzonspor’a yapılacak en büyük kötülüklerden biri de budur.
Sakin, soğukkanlı bir şekilde FB maçı için kendimizi hazırlayalım. İçimizdeki Karadeniz”i zapt etmeyi deneyelim; bu Karadeniz”i fark etmeyenleri Karadeniz zaten kendisi alacaktır
Tevfik Kılıç
20.11.2006, 23:31
Haklı Çıkmaya Sevinememek!
Atay Aktuğ’u istifaya götüren ve sonrasında seçimli genel kurula yol açan süreçte gidilen yolun yanlış olduğunu, Trabzonspor’a siyaset bulaştırılmasının hem bulaştıranlar, hem de tüm camia için olumsuz sonuçlar doğuracağını ısrarla vurgulamış, bulunduğumuz platformlarda bu uğurda çaba sarf etmiştik
Ama bu çabalar, Albayrak tarafından verilen vaatlerin ışıltısı, siyasi iktidarla yakınlığın TS için avantajlar doğurabileceği düşüncesi ve de en önemlisi Trabzon”daki çıkar gruplarınin ustun(!) çabalarının gölgesinde kalmıştı.
Aradan gecen süre içerisinde maalesef haklı çıktık. Ama böyle bir durumda kim haklı çıkmak ister ki? Geçen yıl da soyluyorduk, derdimiz haklılığımızın ispatlanması değil, o dert biz taraftara ait olamaz. Çünkü başarısızlık sonrası yönetim gidecektir, teknik kadro başka bir takımda görev alacaktır, futbolcular kendilerine başka kulüpler bulacaktır; ama bizim gideceğimiz başka bir yer yok, yerimiz diğerlerinin aksine baki.
Gelinen sürecin sonunda dibi görmüş (ki bunun dip olduğunu, daha derinlerin olmadığını umuyoruz), geleceğe donuk bir umudu kalmamış, ligin yarısında havlu atmış bir takım var elimizde. Haftaya oynanacak FB maçı için de “keşke hiç oynanmasa” diye düşünenlerin sayısı herhalde TS taraftarının toplamına eşittir.
Peki, ne yapmalı?
Öncelikle panik yok!
Evet, durum panik verici, hatta futbolcularımızın kendi deyimiyle “dehşet verici”! Ama biliyoruz ki panik anında alınan kararlar rasyonaliteden uzak olur. Soğukkanlılığımızı korumalıyız.
Fener maçı öncesi ve maç esnasında kesinlikle takıma ve kulübe zarar verici hareketlerden kaçınmalıyız.
Gösterilecek olumsuz tepkilerin takım üzerinde hiçbir olumlu etkisi olamaz. Takim, teknik kadro ve yönetim aleyhine atılacak sloganların zamanı değil.
“Kurtarıcı sevdası”na dönülmemeli!
Trabzonspor’un hiçbir zaman kurtarıcılardan fayda görmediğini tecrübe ile gördük. Büyük sözler vadeden, “yıldızlarla”(!) Trabzon’un gökyüzünü donatanlar kadar Trabzon’u zor durumlara düşürenler olmamıştır. Faruk Özak’lar Özkan Sümer’ler Atay Aktuğ’lar “kurtarıcı’ değillerdi ama Trabzon’a şampiyonluklar dönemi sonrası en fazla yararları dokunan başkanlar olmuşlardır. Onun için ihtiyacımız olunan “kurtarıcılar” değil Trabzonspor’un potansiyelini kullanabilme yeteneğine sahip, yönetebilen ve TS üzerinde sportif başarı dışında başka amaç gütmeyenlerdir.
Yılda bir yönetim değişikliği başarı getirmez!
Aralıktaki genel kurulun seçimli genel kurula dönüştürülmesinin ne kadar faydası olacağı da tartışmalıdır. Gidecek yönetimin yerine gelecek olanlar daha mı iyi olacaktır? Buna ilişkin umudumuz da çok yok maalesef. Bu kez Hüsnü Hayali ilavesiyle Kenan İskender, Özkan Sümer adaylık tekrarları, M. Ali Yılmaz kulisleri, Ahmet Ağaoğlu’na yalvarış yakarışlar ile geçecek bir genel kurul Trabzonspor’a bir fayda sağlamayacaktır. Öyle bir surece gireceğimize mevcut yönetimin devam etmesinin daha az zarar getireceğini söyleyebiliriz.
Yılda 3 hoca değişikliği hiç ama hiç başarı getirmez!
Teknik kadro değişikliğine gitmenin yarar getirmeyeceği aşikârdır. Trabzonspor iyi bir hoca bulabilseydi bunu sezon öncesi yapardı, Lazaroni’ye mahkûm kalmazdı. İyi bir yabancı hocanın bu şartlar altında Trabzon”a gelme ihtimali çok düşüktür. Yerli hocaların ise Ziya Doğan’dan bir üstünlüğü yoktur. Şenol Güneş’i Halilodziç’i harcamış bir kulüp olarak fazla alternatifimiz yok maalesef. Ziya Doğan’la devam etmek şu an için en iyi formüldür. Bu, sezon öncesi kampında takımın başında olmayan Ziya Doğan’a devre arasında takımı istediği şekilde çalıştırmak için fırsat verecek, yapamadığı “yükleme”yi yapmasını sağlayacaktır.
Peki, futbolculara ne yapmalı!
Yapacak bir şey yok! Tek tek, isim isim bakıldığında Türkiye’deki pek çok takimin üstünde bir takım ama yine de ligin alt ve orta sıralarındaki takımlarla maçlarda dahi göremediğimiz 5 dakikalık bir oyun üstünlüğü, sağlam oyun kurgusu, ne yaptığını bilen oyuncular topluluğu. Bunun açıklaması biraz zor. Bütün bu “yıldız” oyunculara rağmen Trabzon’un Anadolu takımlarından tek üstünlüğü Yattara’ya sahip olması mıydı geliyor akla. Yattara olmayınca sıradanlaşıyoruz, öyle görünüyor!
Artik sunu öğrenmeliyiz, futbolculara yüksek transfer ücretleri verecek kadar zengin bir kulüp değiliz; ki futbolcular da bunu hak edecek üstün meziyetlerde futbolcular değiller. Yapılacak olan, ücretlendirmenin takim performansıyla ilişkilendirilmesidir. Böyle olunca Türkiye liglerinden transfer edebilecegimiz futbolcuları diğer kulüplere kaptırabiliriz, ama bu bizim hiç de umurumuzda olmamalı. Su an trilyonları dökerek kadromuza dâhil ettiğimiz oyunculardan daha iyilerini Trabzon kulüplerinde bulabiliriz. Uzun dönemli programımız öze dönüş olmalıdır. Bu açıktır.
Haftaya FB maçında hep destek tam destek zamanı!
Her ne olursa olsun, ne rezil günler görmüş olursak olalım, aramızda bin parçaya bölünmüş olsak da Avni Aker’de oynanacak bir maçta TS için tek yumruk olmak, maç boyunca takımı desteklemek, maçın son saniyesine kadar, farklı yeniliyor olsak bile, taraftarlığın gereğini yapmak biz Trabzonspor taraftarına yakışandır. Protestoların zamanı maç öncesi veya maç sırası değildir. En büyük hata maç sırasında yapılacak “istifa” tezahüratlarıdır. Hele hele çılgına donen/dönecek arkadaşlarımız, lütfen Trabzonspor’u Avni Aker’den mahrum bırakacak davranışlarda bulunmayın. Şu an Trabzonspor’a yapılacak en büyük kötülüklerden biri de budur.
Sakin, soğukkanlı bir şekilde FB maçı için kendimizi hazırlayalım. İçimizdeki Karadeniz”i zapt etmeyi deneyelim; bu Karadeniz”i fark etmeyenleri Karadeniz zaten kendisi alacaktır
yorumuna içtenlikle katılıyorum ama bir tespitinde seninle aynı fikirde değilim.sevgili kardeşim sayın Ziya Doğan'la dahada kötü olacağız diye düşünüyorum umarım ben yanılırımda sen haklı çıkarsın.
Bordo Mavi sevgisi dolu yüreğinize sağlık.
Off off şu kadrodan şampiyonluk çalınmıştı
HALİT KARAKAŞ
20.11.2006, 23:52
Sayın TKİLİC 1961 Abim,öncelikle yorumum için yazdıklarına teşekkür ederim,buradaki arkadaşlarımızın tümü Trabzonspor aşığı,sevdalısı,başarısı için elinden geleni yapabilecek mümtaz insanlar,zıya hoca,senol hoca hiç birisi fark etmez hangi hoca başarılıysa hepimiz yanındayız.YETERKİ BU TAKIM AYAĞA KALKSIN,ŞAHLANSIN,,,,HOŞÇAKALIN
Semih GÜL
20.11.2006, 23:55
İnanan toplum ayakta kalır biz inanmıyoruz ki hiçbirşeye...?aslında ne güzel başlamıştık golü yediğimiz halde bjk yi yenmiştik ki bunu uzun zamandır yapamıyorduk.
Yine olur demek geçiyor içimden ama ben bile artık inanmıyorum.Yinede içimde bir umut var.
Sevmiyorum bu sözü ama hayırlısı....
Begüm değmez kardeşim, bu ciğersizlere değmez.Sen illede biri(leri)ni seveceksen bu; yüreği aynı senin gibi Trabzonspor sevgisi ile çarpan Trabzonspor'lu renktaşlarına olsun.Bu sevdiğini, değer verdiğini sandığın şeyler bu duyguları haketmiyorlar.Onlar mağlup olduklarında senin gibi, Trabzonspor'lu taraftarlar gibi acı çekmiyorlar.Onlar profesyoneller, onlar para karşılığı kulüp değiştiriyorlar, onlar bugün varlar, yarın yoklar.Evet Begüm, aslında onlar yoklar, onlar gerçek değiller.Bu kulübün gerçekleri, bu camianın saf varlıkları sadece ve sadece büyük TRABZONSPOR taraftarlarıdır.Olaylara duygusal pencereden bakabildiğine göre, asıl duygusallığı, sevme duygusunu sevilmeyi hakedenlere göster, asla bu hayaletlere değil;)
işte içimizdeki TRABZON AŞKI BU anlanayan varmıki acaba kızarız söveriz ama o renklerden asla ama asla vazgeçemeyiz biz
Abdallı61
21.11.2006, 15:13
Begüm değmez kardeşim, bu ciğersizlere değmez.Sen illede biri(leri)ni seveceksen bu; yüreği aynı senin gibi Trabzonspor sevgisi ile çarpan Trabzonspor'lu renktaşlarına olsun.Bu sevdiğini, değer verdiğini sandığın şeyler bu duyguları haketmiyorlar.Onlar mağlup olduklarında senin gibi, Trabzonspor'lu taraftarlar gibi acı çekmiyorlar.Onlar profesyoneller, onlar para karşılığı kulüp değiştiriyorlar, onlar bugün varlar, yarın yoklar.Evet Begüm, aslında onlar yoklar, onlar gerçek değiller.Bu kulübün gerçekleri, bu camianın saf varlıkları sadece ve sadece büyük TRABZONSPOR taraftarlarıdır.Olaylara duygusal pencereden bakabildiğine göre, asıl duygusallığı, sevme duygusunu sevilmeyi hakedenlere göster, asla bu hayaletlere değil;)
iyi demişsin renkdaş, bu uğruna gözyaşı dökülenler ilerde belki fenere transfer olup bizim takıma sövecekler :mad:
tamuğ yamtar
21.11.2006, 15:15
Soru: "Gerçek misiniz siz yaaa?"
Cevap: "Hayır, gerçek değiller"
ARAGORN01
21.11.2006, 15:33
Begüm keşke ama keşke yaşın birazcık daha büyük olsaydı da , bu sevgini gerçekten hakedenlerle beraber olabilseydin ,tanışıp sohbet edebilseydin.... ali kemaller , turgay,necati, şenollar , iskenderler, şota, orhan , ünal, hamiler.... gerçi hala edebilrisin hala tanışabilrisin ve sana bir çok şey anlatabilirler , belki yüzleri hasan kadar sevimli olmaz szymek kadar ilgi göstermezler ama yüzlerindeki çizgilere baktığında taaa derinlerde bir sevgi , sonsuz emek , hepsinin sağında solunda birer krampon hatırası yara bere görürsün...ama Trabzonspor bu durumdayken hiç birinin bu kayıtsızlıkla sahada , sokakta gezindiğini göremezsin.... hatta şu sıralar onların evlerinden pek dışarı çıktıklarını da göremezsin, tıpkı gerçek Trabzonspor aşıkları gibi...
Sinan FİDAN
21.11.2006, 16:36
begüm çok harika yazılar yazmışsın..okuduktan sonra 1 saat bilgisayara boş boş bakakaldım...yüreğine sağlık..
Bengu yasadiklarin cok guzel ve de cok guzel yazmissin, eline saglik. Bizimle paylastigin icin tesekkurler..
Sen bu futbolculara degmez diyenlere de aldirma.. Onlar aslinda Hasan Huseyin degil sadece. Onlar bizim Trabzonsporumuzun formasini terleten oyuncular. O yuzden isterseler kazma olsunlar isterlerse sahada yurusunler.. Bende Hepsini Seviyorum.. Kume de dusseler ve ve ismi hic duyulmamis adamlar da oynasa, gene sevmeye devam edecegim ..
Ben degil futbolculari yakindan gormek, degil maclara gitmek, 2 yildir televizyondan bile izleyemiyorum. (calistigim yerden goruntu download etmek yasak, sadece bana ozel izin var. Bilgi islem TS'nin gollerini indirip bana getiriyor. Tabii onlarda bi aydir bise getiremiyorlar ayri mesela) O yuzden Yasadiklarin cok guzel, kiymetini bil ..
zafercalikoglu
21.11.2006, 18:39
yine duygulandırdı bu kız bizi,
ne kadar zorlasamda gözyaşlarıma hakim olamadım,
karşılıksız sevgi bu olsa gerek,
Abdallı61
21.11.2006, 19:16
siz gerçek misinuz? puhahahhaaaa
EyüpKILIÇ61
21.11.2006, 19:22
Begüm roman yazmışsın yaaa tebrikler süper yazmışsın...ah şu gönlümüzdeki trabzonspor sevgisi onların da içinde olsa...
Sevgili Begüm;
Yazdıklarını büyük bir keyifle okudum. Akıcı üslubun, samimi cümlelerin, ve tabii ki karşılıksız Trabzonspor sevgin, çok çok hoşuma gitti. İçtenlikle tebrik ediyorum.
Biraz hocalık yapayım mı?
Uzun yazılarını biraz paragraflara ayırırsan, çok daha kolay okunacak.
Sevgiler.
Begüm ellerine sağlık. Seneler önce senin Hami ile buluşmanın haberini okuduğumda bu nasıl bir sevgidir dedim. hatırladıkça hala şaşırırım. Burnunun dibindeki Trabzonspor gerçeğini gördüğü halde kayıtsız kalabilen, Trabzonspor yanında olduğu için önemsemeyen ama iş küfür etmeye geldi mi mangalda kül bırakmayan taraftarımız aklıma geldikçe ben utanıyorum gerçekten. Keşke bu hissettiklerini o ruhsuz Trabzonspor'lular ve o ruhsuz futbolcular da hissedebilseydi.
avangart61
22.11.2006, 00:40
ya arkadaslar begümün yazısı nerden okudunuz ben bulamıyom
mustafakaya
22.11.2006, 00:48
Aylar geçse de
Yıllar geçse de
Bir ömür böyle sürse de
Ben seni unutamam
ya arkadaslar begümün yazısı nerden okudunuz ben bulamıyom
1. sayfada
Halit M. MOLLASALİHOĞLU
22.11.2006, 00:59
"Adam gibi hüzünlerdir adamı "adam" eden
Adam gibi ağlamasını bilmeyenin kahkahasından da bi b*k olmaz!..."
(Yılmaz Erdoğan)
Bu zor günlerimizde "sevmek" nedir hatırlattın, sağol!...
destek olmak, motive etmek yerine yamyamlık eden saldıran taraftar(!)lara da örnek olursun inşallah.
Çok sağol...
tamuğ yamtar
22.11.2006, 01:06
"Adam gibi hüzünlerdir adamı "adam" eden
Adam gibi ağlamasını bilmeyenin kahkahasından da bi b*k olmaz!..."
(Yılmaz Erdoğan)
Bu zor günlerimizde "sevmek" nedir hatırlattın, sağol!...
destek olmak, motive etmek yerine yamyamlık eden saldıran taraftar(!)lara da örnek olursun inşallah.
Çok sağol...
Adam olanlardan, "adam" gibi örnekler vermeni dilerim.
darkredistanbul
22.11.2006, 02:21
sivas ta gercek bir trabzonsporlu varsa o da begum dur cunku ne zaman gorsem uzerinde bir trabzonspor aksesuarı oluyor
mactan sonra sivaslılardan hemen nasıl yendik.... gibi laflar payları veriliyor tabii meshur bi laf vardır yaaa sanki tavana mı degdi yendinizde:)
geronimo_61
22.11.2006, 10:16
Adam olanlardan, "adam" gibi örnekler vermeni dilerim.
tamda burası işte....
61viya duygulandırdın beni.içtenliğin ve yüreğinle bir çoğumuza nasıl taraftar olunması gerektiğini hatırlattın.
sevdamız şahıslara değil renklere..
Sevgili Begüm;
Yazdıklarını büyük bir keyifle okudum. Akıcı üslubun, samimi cümlelerin, ve tabii ki karşılıksız Trabzonspor sevgin, çok çok hoşuma gitti. İçtenlikle tebrik ediyorum.
Biraz hocalık yapayım mı?
Uzun yazılarını biraz paragraflara ayırırsan, çok daha kolay okunacak.
Sevgiler.
Aslında hepinizin yazdıklarını teker teker alıntı yapıp,hepinize birebir teşekkür etmek isterim ama böyle bir şey o yazılarımın sonum olmasına sebep olabilir bmnde :)
Teşekkür ederim abiciğim uyarınız için..Dikkate alınacaktır...
Aragorn01,o keyfe onlar futbol oynarken erişemedim belki ama iki sene önce Ali Kemal,Turgay,Necati,Kadir ve Hami gibi nice "unutulmaz" insanla tanışma şansdım oldu..Ve aynı hisler onların karşısında da vardı..Ali Kemal'e edebildiğim tek söz,"Ben sizi dinleyerek büyüdüm" oldu...İnanılmaz keyifliydi..Benim için ve onlarla büyüyen babam için...
Muhalif,bahsettiğin ihtimali düşünmek dahi istemiyorum..Ve eğer gözler yalan söylemiyorsa gerçekten öyle düşündüklerini de sanmıyorum.Zaten malum,18 futbolcu değiştirdik galiba,beni öbür zırlayışımda gören pek yoktu yani :) Erseni aramaz olur muyum hiç? Mektubumda belirttim kendisine...Okumuştur şimdi :)
Ve Cess abi,ben Trabzona gelseydim okulun yolunu bulamazdım ki...Hem beklemek güzeldir di mi,beklenen beklemeğe değiyorsa eğer :):)
Yüreği güzel Trabzonspor taraftarıyla aynı sevdaya başkoymka inanılmaz keyif verici..Sağ olun,var olun...
Mesut AKYILDIZ
23.11.2006, 00:52
Arkadasım senin Trabzonspora olan tutkunu gördükten sonra takımının son 5-6 maçını izlememiş birisi olarak Trabzonspor'umuza olan tutkumu ciddi ciddi sorgulamaya başladım. İnşallah senin takımımıza olan bu sevginde en ufak bir törpülenme dahi olmaz.
Erdem Keser
23.11.2006, 00:58
gercekten disaridan bakan birisi takimina bu kadar gonulden bagli olan taraftarlar icin ne dusunuyordur asil garibime giden bu sevgiyi acaba gercekten sahada ruh gibi dolasan emek hirsizlari hakediyormu boyle masum bi sevgiyi icten samimi karsiliksiz ve icimden hepsine yaziklar olsun diyorum aldiklarinin karsiligini veremeyen ruhsuzlara yaziklar olsun siz hicbir trabzon taraftarinin sevgisine layik olamazsiniz
vBulletin v4.2.5, Copyright ©2000-, Jelsoft Enterprises Ltd.