PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Haftanın Konuğu | DEEP BLUE



Hüdai Pervaneli
22.03.2015, 22:47
Her hafta bir üyemizi burada konuk ederek onunla bir nevi ropörtaj yapacağız. Herkes çok fazla özele inmeden konuğumuza merak ettiklerini sorabilir.

Bu haftaki konuğumuz : DEEP BLUE
Klasikleşmiş başlangıç soruları ;

Doğum tarihiniz?
Nerelisiniz?
Nerede oturuyorsunuz?
Okuduğunuz ve okumakta olduğunuz eğitim kurumları ?
Mesleginiz ?
Hobileriniz?
İlişkiniz var mı ?
Hayattaki en büyük hayaliniz?
Hayatınızda örnek aldığınız kişi kimdir?
En büyük takıntınız nedir?
Yaptığınız en büyük çılgınlık nedir?
Neden Trabzonspor?
Neden BMN?
En beğendiğiniz filmler?
En beğendiğiniz sanatçılar?
En sevdiğiniz renk?
En sevdiğin şiir?
En sevdiğin şarkı?
Hangi ilde Yasamak isterdin? Neden ?
Avrupaya gitme yerlesme Sansin olsaydi Nereyi Secerdin ?
Daha Önce Avrupada Bulundun mu ?
Kendini yazarak mı yoksa konuşarak mı daha iyi ifade edersin ?
Biriyle konuşurken en dikkat ettiğin şey ?
Yanında rahat edebileceğin kişi nasıl olmalıdır ?
Seni şu ana kadar etkileyen 3 güzel ve kötü şey ?

En kisa Zamanda Eklenecekdir Resimler

Cyzio
22.03.2015, 22:57
Vaayyyyy.... Forumun ağır abilerinden biri... İlk soru benden olsun:

Günlük hayatta da bu kadar sivri dilli misiniz?

Saygılar.

.

Laz_61
22.03.2015, 23:13
Abi ne işi yapiyorsun

U.Sadıkoğlu
22.03.2015, 23:28
Ümit abinin fotoğrafı yokmu hepimizin 3er 5er fotoları ekliyordun kardeşim? :D

ESER
23.03.2015, 00:22
kullanici isminizi DEEP BLUE olarak belirlemenizin sizin icin anlam ifade eden bir sebebi var midir yoksa foruma kaydolurken o an karar verdiginiz bir isim midir?
Saygilar.

ibrahim
23.03.2015, 00:49
Bence başlığı kapatalım. Bu karizmaya dayanamaz Ganita bölümü. :)



http://i57.tinypic.com/34qtpgi.jpg

Canberk
23.03.2015, 01:27
Ümit abi saygılar :rolleyes:

Hüdai Pervaneli
23.03.2015, 01:42
Ümit Abinin özel Mesaj Kutusu Dolu oldugu icin kendisine Yeni Ulasdim Resimlar Atar atmaz Yükleyecegim:)

Saygilar Sevgiler Esen Galin beni Izleyin

Faik Yılmaz
23.03.2015, 08:47
Abi 2 sorum olucak....

1-Faroz'da çay içmeyi severmisin......

2-ilk sorunun cevabı evetse bir gün bir kaç çay içmeye gidermiyiz......

DEEP BLUE
23.03.2015, 12:45
Herkese selamlar... Konuk olarak davet edeen Hüdai kardeşime sevgiler, saygılar...


Doğum tarihiniz? 1967
Nerelisiniz? Trabzon (Anne Beşikdüzü, baba Şalpazarı)
Nerede oturuyorsunuz? Bursa
Okuduğunuz ve okumakta olduğunuz eğitim kurumları ?Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü mezunuyum.
Mesleginiz ? Mesleğim ekonomist... İşim: Bir kaç farklı sektörde faaliyet gösteriyorum. Bizzat başında durup yönettiğim iki işim, akaryakıt istasyonu işletmeciliği ve Gayrımenkul Yatırım Danışmanlığı...
Hobileriniz? Haftada bir gün, müzisyen arkadaşlarımızla toplanıp performans yapıyoruz. Ben solistim... Bu yıl zaman sıkıntısı nedeniyle pek zaman ayıramamış olsam da, yağlı boya resim çalışıyorum. Üç kez kişisel resim sergisi açtım. Zaman zaman karma resim sergilerinde eserlerim sergileniyor. Fotoğraf çekiyorum. Yakında film yapım tekniği ve yönetmenlik konularını içeren kapsamlı bir eğitim almaya başlayacağım. Bunlara ek olarak, iç mimari özel ilgi alanımdır.
İlişkiniz var mı ? Evli değilim. Yabancı bir kız arkadaşım var.
Hayattaki en büyük hayaliniz? Evrenin gizli sırları konusunda uzman olabilmek... Ödüllü bir film çekebilmek...
Hayatınızda örnek aldığınız kişi kimdir? Gizli sırlar konusunda Aytunç Altındal ve Ertan Özyiğit, karizma konusunda George Clooney, müzik ve vokal konusunda Mark Knopfler, çapkınlıkta Casanova, futbolda Mourinho ve Ersun Yanal, yazı dilinde Yılmaz Erdoğan, sinemada Ahmet Uluçay, adamlıkta rahmetli babam...
En büyük takıntınız nedir?Fenerbahçeli insanlara karşı anormal bir ön yargım var... Elimde değil...
Yaptığınız en büyük çılgınlık nedir? Türk kadınıyla iki kez evlenmek...
Neden Trabzonspor? Acaip manyetik rezonans yüklü, ağlak, isyan dolu, ve benzeri hikayelerden dolayı değil... Trabzon'da doğdum, babam Trabzonspor'luydu...
Neden BMN? Gördüğüm bazı eksiklere rağmen, Trabzonspor taraftarının en gür ve tarafsız sesi olduğundan...
En beğendiğiniz filmler? Çok var... Ama Interstellar ve 47 Ronin en yakın tarihte olanlar... Karpuz Kabuğundan gemiler Yapmak filminin bende yeri ayrıdır...
En beğendiğiniz sanatçılar? Sanat çok geniş bir yelpaze... İşini sanat boyutunda yapanlar ve yapamayan insanlar var... Sahne sanatlarını kastettiğinizi varsayarak cevap vermek gerekirse, sanırım en çok Göksel, Gülşen ve Gökhan Tepe dinliyorum.
En sevdiğiniz renk? Bordo ve mavi... Belirtmeliyim ki, bu cevabın Trabzonspor'lu olmamla ilgisi yok... Gerçekten bu iki renk beni yansıtıyor...
En sevdiğin şiir? Bütün Yılmaz Erdoğan şiirleri... Bu arada onun okuduğu Etme şiirini izlemenizi tavsiye ederim...
En sevdiğin şarkı? En az 300 tane sayarım. Ruh halime göre değişiyor...
Hangi ilde Yasamak isterdin? Neden ? Bursa veya Trabzon... Metropol yaşamı bana uygun değil... Trabzon'u çok seviyorum, çünkü sokakta her an gülecek bir olaya şahit oluyorum. Bursa'yı da iklim ve coğrafya olarak Trabzon'a benzetiyorum. Her yere yakın ayrıca...
Avrupaya gitme yerlesme Sansin olsaydi Nereyi Secerdin ? Akdeniz insanının sıcaklığını bulabileceğim her yer olabilir...
Daha Önce Avrupada Bulundun mu ? Evet. Dünya genelinde yaklaşık 20 ülkede bulunma şansım oldu...
Kendini yazarak mı yoksa konuşarak mı daha iyi ifade edersin ? Farketmez... İkisinde de sıkıntı yaşamam..
Biriyle konuşurken en dikkat ettiğin şey ? Samimiyet hissi...
Yanında rahat edebileceğin kişi nasıl olmalıdır ? Esprili, samimi, olgun...
Seni şu ana kadar etkileyen 3 güzel ve kötü şey ? Oğlumun doğuşu, babamın vefatı...

DEEP BLUE
23.03.2015, 12:47
Vaayyyyy.... Forumun ağır abilerinden biri... İlk soru benden olsun:

Günlük hayatta da bu kadar sivri dilli misiniz?

Saygılar.

.

Hürmetler sayın hocam...


Şahsen sivri dilli olduğumu düşünmüyorum. Kendimi izah etme tarzım böyle... Nereden baktığınıza bağlı... Ya da bakarken nerede durduğunuza...

DEEP BLUE
23.03.2015, 12:48
Abi ne işi yapiyorsun
Selamlar değerli kardeşim... İşimi yukarıda belirttim...

DEEP BLUE
23.03.2015, 12:54
kullanici isminizi DEEP BLUE olarak belirlemenizin sizin icin anlam ifade eden bir sebebi var midir yoksa foruma kaydolurken o an karar verdiginiz bir isim midir?
Saygilar.
İlginç soru... Dikkatiniz için tebrik ederim...


DEEP BLUE yıllar önce denizin derinliklerine daldığım bir an çakmıştı kafamda... Teknemden baktığımda uçsuz bucaksız, gökyüzünün rengini yansıtan ve dinginlik veren bir su parçası gibiydi... Oysa, derinlerinde başka yaşamlar vardı... Sonra zaman içinde farkettim ki, gördüğümüz hiç bir şey aslında görmemiz gereken asıl şey değil... Ve yine farkettim ki, insanoğluna gösterilen şeylerin hepsi bir yanılsama... Gerçeğin kendisi, derinlerde, çok derinlerde...

DEEP BLUE
23.03.2015, 12:55
Ümit abi saygılar :rolleyes:
Sevgiler Canberk kardeşim... Aramız iyi mi?.. :-)))

DEEP BLUE
23.03.2015, 12:57
Abi 2 sorum olucak....

1-Faroz'da çay içmeyi severmisin......

2-ilk sorunun cevabı evetse bir gün bir kaç çay içmeye gidermiyiz......



1-) Faroz'da hiç çay içmedim. Ama seveceğimden eminim.
2-) Şeref duyarım. Özelden haberleşebiliriz. Nisan ayı içinde orada olacağım.

Faik Yılmaz
23.03.2015, 13:23
1-) Faroz'da hiç çay içmedim. Ama seveceğimden eminim.
2-) Şeref duyarım. Özelden haberleşebiliriz. Nisan ayı içinde orada olacağım.

Çok iyi abi....

sezonu açarız bir bahane ile........

bende seveceğinden eminim zira hiç hamsiler denizi sevmez mi ?

Öznur61
23.03.2015, 14:10
Ümit abi merhaba :)

Benim sorularım ;
*Sizi daha güçlü yaptığına inandığınız son bir deneyiminiz var mı ?
*Çocukluğunuza dair özlediğiniz şeyler var mı ?
*Kendi paranızla aldığınız ilk şey ?
*En son ne için tam anlamıyla gerildiniz ?
*30 dk lık boş vaktinizde neler yaparsınız ?

Şimdilik bu kadar abi, sevgiler... :)

Fatih Özkan
23.03.2015, 14:18
En sevdiğin kitabı öğrenebilir miyim Ümit Abi ?

DEEP BLUE
23.03.2015, 14:25
Ümit abi merhaba :)

Benim sorularım ;
*Sizi daha güçlü yaptığına inandığınız son bir deneyiminiz var mı ?
*Çocukluğunuza dair özlediğiniz şeyler var mı ?
*Kendi paranızla aldığınız ilk şey ?
*En son ne için tam anlamıyla gerildiniz ?
*30 dk lık boş vaktinizde neler yaparsınız ?

Şimdilik bu kadar abi, sevgiler... :)



Merhaba Öznur'cum...


1-) Öyle bir deneyimim var evet... Aslında çok var da, sonuncusu çok ağır oldu... Burada yazmam doğru olmaz maalesef...
2-) Her şeyi özlüyorum. Of'ta geçen çocukluğumda, kır gezilerini, ilk aşkımı, güneşin batışını, Zehra teyzenin çilek reçelini, kardeş gibi büyüdüğümüz Sinan'ı, Cengiz'i, camiinin bahçesinde yaptığımız maçları (Eski oyuncumuz Erdoğan Yılmaz'ın ve benim takımım kapışırdık. Yüzlerce insan seyrederdi), sıcak komşulukları, güven duygusunu, denize kaçışlarımızı, kendi düzenlediğim olimpiyat oyunlarını... Çok şeyi özlüyorum, hatta her şeyi...
3-) Adidas eşofman... İlk maaşımla almıştım... :-)))
4-) Dünkü maçı izlediğim mekanda, oyunculara ve hocaya ana avrat küfreden geri zekalı yüzünden çok fena gerildim. Kapıştık... Defolup gitti... Zaten Trabzonspor ve kadınlar hariç pek gerilmem. Eskiden karşı cinsle ilişkilerimde çok gerilirdim. Çok kıskanç oluyorlar, nedenini bir türlü çözemedim. Artık rahatım...
5-) Yazarım... Aklıma ne gelirse... Bir gün kitap haline getirmek istiyorum...

DEEP BLUE
23.03.2015, 14:31
En sevdiğin kitabı öğrenebilir miyim Ümit Abi ?
Sevgili Fatih... Çok zor soru... Evimdeki kütüphanede 2 binin üzerinde kitap olduğunu tahmin ediyorum. Çok farklı konularda sürekli okuyorum. Her konu başlığında onlarca sayabilirim. Ancak bu aralar, özellikle evrenin sırları ve gizli öğretilere yoğunlaştım.

Fatih Özkan
23.03.2015, 14:39
Sevgili Fatih... Çok zor soru... Evimdeki kütüphanede 2 binin üzerinde kitap olduğunu tahmin ediyorum. Çok farklı konularda sürekli okuyorum. Her konu başlığında onlarca sayabilirim. Ancak bu aralar, özellikle evrenin sırları ve gizli öğretilere yoğunlaştım.

Teşekkürler Abi. :)

U.Sadıkoğlu
23.03.2015, 16:22
Ümit abi forumda neden bu kadar geç tanımışım dediğim nadir insanlardandır bilgi birikimiyle beni Trabzonspor camiasına pozitif bakmaya iten yine nadir kişiliklerdendir.

Sorularıma geçecek olursam;

Trabzonspor'un en büyük sorunu sence nedir abi?

2010-2011 Sezonuna takılı kaldığımız ve başarılı olabileceğimiz muhtemel seneleri bu sebeple çöpe attığımız fikrine katılıyormusun?

Sence Ersun Yanal'a güvenmelimiyiz Evetse/Hayırsa neden?

Kişisel sorulara geçeyim;

Kendini 20 yıl sonra nerede görüyorsun?

Trabzonspor'da başkanlık veya hafif tabirle yöneticilik yapma fikri hiç zihninden geçiyor mu?

Emre İskender
23.03.2015, 16:51
Forumda haksız ceza aldığını iddia ettiğin cezaların oldu abi geride bıraktık geçti bitti...

En bu cezayı haketttiğim dediğin ceza nedir ya da var mıdır? :)

Adem Akyüz'
23.03.2015, 17:35
Merhabalar Ümit Abi..

- En sevdiğin kız ve erkek ismi nedir?
- Nasıl bir karakterin vardır? (Duygusal, sert, takıntılı vs.)
- Kalabalık içinde olmayı mı seversin yoksa yalnız kalmayı mı?
- Takımdan bir oyuncuyla tanışma fırsatın olsa bu kim olurdu?
- Canlı olarak hangi maçı, nerede izlemek isterdin? (Ör; Dormunt-Trabzonspor maçı, Nou Camp'ta)
- Trabzonspor'un 10 yıllık geleceğini nasıl görüyorsun?

Şimdilik bu kadar :)

Oğuz B.
23.03.2015, 18:20
Merhaba Ümit abi,

Şalpazarı, Beşikdüzü, resim, müzik, edebiyat, kitap.. Sizinle tanışmayı çok isterim.

Şimdilik sorum yok. Sizi okumak büyük keyif söylemek istedim. Saygılar..

Fatih Öztürk
23.03.2015, 18:35
Armut dalda asılsın Ümit abi nasılsın o kiraz dudaklardan Kibariye asılsın :)

Abi Bursa iskendermi,Akçaabat köftemi?

Faruk BERBER
23.03.2015, 20:13
Türkiye'de şu doğru ilerliyor dediğin bir mekanizma/sistem var mı abi ?

Sibel
23.03.2015, 20:40
Yok olmasını istediğiniz bir ya da birkaç insan güruhu var mı ?

Burak DERELİ
23.03.2015, 20:53
Klasik sorum;
BMN 'de şu olsa güzel olur diyeceğin birşey var mı?

Yiğit Gayretli
23.03.2015, 21:12
İstanbul'a hangi gelişinde artık oturup bir çay içebileceğiz? :cool:

DEEP BLUE
24.03.2015, 09:46
Ümit abi forumda neden bu kadar geç tanımışım dediğim nadir insanlardandır bilgi birikimiyle beni Trabzonspor camiasına pozitif bakmaya iten yine nadir kişiliklerdendir.

Sorularıma geçecek olursam;

Trabzonspor'un en büyük sorunu sence nedir abi?

2010-2011 Sezonuna takılı kaldığımız ve başarılı olabileceğimiz muhtemel seneleri bu sebeple çöpe attığımız fikrine katılıyormusun?

Sence Ersun Yanal'a güvenmelimiyiz Evetse/Hayırsa neden?

Kişisel sorulara geçeyim;

Kendini 20 yıl sonra nerede görüyorsun?

Trabzonspor'da başkanlık veya hafif tabirle yöneticilik yapma fikri hiç zihninden geçiyor mu?
Öncelikle teşekkürlerimi sunuyorum Uğur kardeşim...


1-) Trabzonspor'un en büyük sorunu, manipülasyona son derece yatkın bir taraftar profili olması ve bunun farkında olan yerel ve ulusal egemen güçlerin sürekli buradan vuruyor olmasındaki hikmeti anlayamayacak kurumsal akıl noksanlığıdır.
2-) 2010-11 sezonu sonrası dibe vuruşumuz, Trabzonspor camiasının ''ince hesap yapmakla, küçük hesap yapmak'' arasındaki farkı kavrayamamış, tamamen duygularıyla hareket eden ve bu uğurda en çok kendisine zarar veren bir oluşum olduğu gerçeğini gözümüze sokmuştur. Geçmişteki hak gaspının savaşını vermekle, geleceği kazanmak arasındaki denge ölçüsünü neredeyse tamamen kontrol dışı bırakmış olmanın, bizlere getirdiği ve getirebilecekleri gün gibi aşikardır zaten...
3-) Ersun Yanal, bu kulübün görüp görebileceği en doğru hocadır. Sadece taktisyen, teorisyen ve antrenör değil, aynı zamanda çok iyi bir kadro mühendisidir. Vahid'le heba edilen 30 milyon avro Ersun'a verilse neler olurdu sizce?.. Bununla birlikte, hücum oynayan bir teknik adamdır. Her maç 750 yan pas yapan ve beraberliklere sevinen hocalardan sonra, kıymetini tartacak terazi bulamıyorum...
4-) Kendimi 20 yıl sonra, tamamen sanat camiasının içinde görüyorum. Mutlaka, en az iki kitap yazmış ve kendisini görsel sanatlara adamış, muhtemelen Bodrum'da filan yaşayan bir yaşlı adam...
5-) Trabzonspor'da yönetici kadrosunda yer almak için, değişik tarihlerde iki kez teklif aldım. Ama ''içi kalaylı'' Trabzonspor camiasında ''yeterince ağırlık taşımadan'' kendimi yem edecek kadar salak değilim. Gününü bekliyorum. Daha güçlü olacağım zamanı... Çünkü Trabzonspor için asla alan el olmam, veren el olurum...

DEEP BLUE
24.03.2015, 09:56
Forumda haksız ceza aldığını iddia ettiğin cezaların oldu abi geride bıraktık geçti bitti...

En bu cezayı haketttiğim dediğin ceza nedir ya da var mıdır? :)
İyi güldürdün beni Emre :-))))
Bugüne kadar aldığım cezaların en az %80'i haksız cezadır. Tek tek tartışabilirim ve sonunda özür dilenir benden. :-)))


Haklı ceza olarak, son kongre gecesinde, kulübün siyasetin pençesinden kurtulduğunu zanneden zavallılara ithafen yazdığım ve halen tek tek gerçekleşen olayları içeren yazılar nedeniyle aldığım tehdit ve küfür mesajlarına cevaben, telefon numaramı yazıp ana avrat düz gittiğimde aldığım cezayı hatırlıyorum... ''Bilmem hangi mafya babasının yeğeniyim lan'' diye başlayan konuşmalar, 5 dakika sonra ''özür dilerim abiye'' dönüşmüştü, orası ayrı mesele...

DEEP BLUE
24.03.2015, 10:05
Merhabalar Ümit Abi..

- En sevdiğin kız ve erkek ismi nedir?
- Nasıl bir karakterin vardır? (Duygusal, sert, takıntılı vs.)
- Kalabalık içinde olmayı mı seversin yoksa yalnız kalmayı mı?
- Takımdan bir oyuncuyla tanışma fırsatın olsa bu kim olurdu?
- Canlı olarak hangi maçı, nerede izlemek isterdin? (Ör; Dormunt-Trabzonspor maçı, Nou Camp'ta)
- Trabzonspor'un 10 yıllık geleceğini nasıl görüyorsun?

Şimdilik bu kadar :)


1-) En sevdiğim Erkek ismi Burak... Oğlumun adı zaten. En sevdiğim kız ismi Buse... Kızım olsaydı koyacaktım... Kısmet değilmiş.
2-) Buradaki bir sürü akıllının zannetiğinin aksine, belki de tanıyabileceğiniz en neşeli ve esprili insanlardan biriyim. Sanatçı bir yönüm de olduğundan, son derece duygusalım aslında. Ama sıra sertliğe gelirse, kendimden daha zalim birini tanımadım. Klasik yani... Siyah ve beyaz...
3-) Bazen yalnız kalmayı istesem de, çoğunlukla kalabalıkları severim. Dışa dönük biriyim yani...
4-) Takımda en çok Zeki'yi tanımak isterdim. Neden futbolu bir meslek olarak seçtiğini analiz edebilmek için...
5-) Canlı maç olarak, Barcelona_Real Madrid maçı izlemek istiyorum. Sanırım önümüzdeki yıl gerçekleştirebileceğim bunu. Hangi statta olur bilemiyorum şimdiden.
6-) Trabzonspor'un 10 yıl sonrasını, önümüzdeki sezon şekillendirecek. Neyi hakettiğimizi çok değil, bir yıl sonra göreceğiz.

DEEP BLUE
24.03.2015, 10:05
Merhaba Ümit abi,

Şalpazarı, Beşikdüzü, resim, müzik, edebiyat, kitap.. Sizinle tanışmayı çok isterim.

Şimdilik sorum yok. Sizi okumak büyük keyif söylemek istedim. Saygılar..
Şeref duyarım Baki kardeşim... Saygılar.

DEEP BLUE
24.03.2015, 10:06
Armut dalda asılsın Ümit abi nasılsın o kiraz dudaklardan Kibariye asılsın :)

Abi Bursa iskendermi,Akçaabat köftemi?
Banko Akçaabat köfte... Ama Çimenli kasabındaki sebzeli kasap köfteyi tek geçerim.

DEEP BLUE
24.03.2015, 10:07
Türkiye'de şu doğru ilerliyor dediğin bir mekanizma/sistem var mı abi ?
Evet var... Cehalet ve dedikodu mekanizması son derece istikrarlı ilerliyor.

DEEP BLUE
24.03.2015, 10:08
Yok olmasını istediğiniz bir ya da birkaç insan güruhu var mı ?
Ne bir kaçı... Milyonlarca var... :-)))


Şaka bir yana, bu forumda bile tiksindiğim zavallılar var...

DEEP BLUE
24.03.2015, 10:09
Klasik sorum;
BMN 'de şu olsa güzel olur diyeceğin birşey var mı?
Evet var... Daha az demokrasi... Bunu gerekirse detaylandırırım.

DEEP BLUE
24.03.2015, 10:10
İstanbul'a hangi gelişinde artık oturup bir çay içebileceğiz? :cool:
İlk gelişimde... Yalnız herkes çay içmeye davet ediyor kardeşim. İçecek başka bişey mi kalmadı memlekette yav... :-))


Not: Asla alkol almam, alınan masada oturmam...

halil ibo
24.03.2015, 10:53
İlk gelişimde... Yalnız herkes çay içmeye davet ediyor kardeşim. İçecek başka bişey mi kalmadı memlekette yav... :-))


Not: Asla alkol almam, alınan masada oturmam...

Üstad o zaman ben ''okkalı bir Türk kahvesi'' ısmarlayarak arkadaşları geçmek istiyorum. :)

Sorum: mevcut başkanımızla sorunlarımızı aşarak doğru yola girebileceğimizi düşünüyor musunuz ?

Yaşar
24.03.2015, 10:57
Umit abim , saygılar. Bir gün inşallah yüz yüze tanısabilme fırsatı da bulabiliriz.

Şunu sormak istiyorum abi. Çok farklı uğraşların var ve hepsini yapmaya özen gösteren birisi olarak zamanını nasıl kullandığını öğrenmek istiyorum? Planlı bir hayatın mi var yoksa canin ne isterse onu mu yapıyorsun?

demir
24.03.2015, 11:10
ıstanbula kadar geleceksen bence sen ızmıte ugra once guzel bir yemek yerız arkasındanda ne ıstersen onu ıcerız :)) arkadaslar bıraz cıtayı yukseltın ya cayla olmaz bu ısler :)

Tayfun
24.03.2015, 11:26
Ümit abi sezon sonu transfer başlığına bekliyorum, sensiz sarmaz oralar. Saygılar ...

bahadır2561
24.03.2015, 11:49
Üslubuna hayranım abi :)

Saygılar

Öznur61
24.03.2015, 12:01
Hayatın bir film olsaydı bu filmde yer alıcak 3 şarkı ne olurdu abi ?

Sence önümüzdeki haftalar kimler konuk olmalı ?

katre-i.matem
24.03.2015, 13:21
ooo bu aralar BMN de moda "DEEP BLUE" anlaşılan :)

Öncelikli olarak konuk bölümüne hoş geldiniz. BMN Radyodan sonra burada da konuk olmanız puzzle ın eksik kalan parçasının tamamlanması gibi oldu. Forumda sizi tanımak isteyen seven/sevmeyen bir çok kişi olduğu muhakkak. Burada yazdığınız mesajları okuyanların kafasında canlandırdığı "DEEP BLUE" yu detaylandırma şandı da doğmuş oldu.

Benim için yazılanları sevilerek okunan, sevmek için görülmesi gerekmeyen birisisiniz. Sormak istediklerim ise;
1. Ukalalığınız sizce iyi yönünüz mü yoksa kötü yönününüz mü ?
2. Günde ne kadar uyursunuz ? Düsturunuz Benjamin Franklin'in "Erken yatıp erken kalkmak, bireyi sağlıklı, varlıklı ve akıllı yapar." ı mı yoksa düzensiz yaşamak mı ?
3. Sosyal ağlarda hesabınız var mı ?

Canberk
24.03.2015, 22:39
Sevgiler Canberk kardeşim... Aramız iyi mi?.. :-)))

İyi tabi abi ilk tanışmamız biraz kötü olmuş olabilir ama sonra düzene oturdu her şey :)


Forumda haksız ceza aldığını iddia ettiğin cezaların oldu abi geride bıraktık geçti bitti...

En bu cezayı haketttiğim dediğin ceza nedir ya da var mıdır? :)

Çoğunu ben verdiğim için söylüyorum hepsinde haklıydım :p Şaka bir yana bana da özelden telefon numarası vermişliği var Ümit ağabeyin :D

DEEP BLUE
25.03.2015, 10:55
Umit abim , saygılar. Bir gün inşallah yüz yüze tanısabilme fırsatı da bulabiliriz.

Şunu sormak istiyorum abi. Çok farklı uğraşların var ve hepsini yapmaya özen gösteren birisi olarak zamanını nasıl kullandığını öğrenmek istiyorum? Planlı bir hayatın mi var yoksa canin ne isterse onu mu yapıyorsun?
Saygılar bizden Yaşar kardeşim...
Sonbahar yaprağı gibi yaşarken, farkettim ki rüzgarın esiriyim... Sonra rüzgar olmaya karar verdim ve yaprakları esir aldım... Böylesi daha iyi... Plan, program...

Mollasalihoğlu
25.03.2015, 11:01
Türk kadınına olan bakış açın Türk avukatlarına olan bakış açını da değiştirdi mi abi? :D

DEEP BLUE
25.03.2015, 11:05
Üstad o zaman ben ''okkalı bir Türk kahvesi'' ısmarlayarak arkadaşları geçmek istiyorum. :)

Sorum: mevcut başkanımızla sorunlarımızı aşarak doğru yola girebileceğimizi düşünüyor musunuz ?
Halil kardeşim, kahve dediğin şey sanal bile olsa, bende 40 yıl hatırı vardır. Bunu unutmam... Başım gözüm üstüne...


Başkan konusuna gelince... Kendisini, seçildiği ilk gün en ağır eleştiren kişi bendim. O gün bana siyaset, üslup, insanlık, haysiyet ve Trabzonspor'luluk dersi verenler, bu gün beni solda sıfır yapıp kelle istiyorlar... Gülüyorum...


Başkanı olumlu veya olumsuz anlamda fazla abartmamak lazım. O bizim aynamız... Biz seçtik... Başarılar, bir oyuncu, bir başkan, bir hoca gibi spesifik parçalarla değil, bunların tamamının ve taraftar-basın-lobi desteğinin bütünüyle gelir. Gücünüz, en zayıf halkanız kadardır... Ha, başkan için son olarak şunu söyleyebilirim, sadece bu transfer döneminde kendisine eğitim desteği olarak, üç hoca, 10 yönetim kurulu üyesi, iki menager, bir CEo ve 30 milyon avro para harcadık... Bırakalım da karşılığını versin artık...

DEEP BLUE
25.03.2015, 11:10
ıstanbula kadar geleceksen bence sen ızmıte ugra once guzel bir yemek yerız arkasındanda ne ıstersen onu ıcerız :)) arkadaslar bıraz cıtayı yukseltın ya cayla olmaz bu ısler :)
:-))))
Bizi biz yapan, hiç görüşmeden gönül telimize yapılan bu sıcak dokunuşlardır. Onun için durgun zamanların iyi bestecisi, fırtınalı zamanların acımasız korsanıyız... Yok birbirimizden farkımız... Umarım görüşür, tanışırız kardeşim... Saygılar...

DEEP BLUE
25.03.2015, 11:11
Ümit abi sezon sonu transfer başlığına bekliyorum, sensiz sarmaz oralar. Saygılar ...
Hazırlıyorum kendimi... Küfreden, aşağılayan ve palavra atmakla suçlayan çöl sinekleri de hazır olsunlar... İyi kapışacağız o başlıkta...

DEEP BLUE
25.03.2015, 11:12
Üslubuna hayranım abi :)

Saygılar
Teşekkür ederim canım kardeşim...
Seviyorum seni... Bahtın da yüreğin gibi güzel olsun...

DEEP BLUE
25.03.2015, 11:32
Hayatın bir film olsaydı bu filmde yer alıcak 3 şarkı ne olurdu abi ?

Sence önümüzdeki haftalar kimler konuk olmalı ?
Öznur'cum...
Bu soru beni çok şaşırttı... Resmen tüylerim diken diken oldu. Çünkü hayatımı yazıyorum bir gün sinemaya aktarmak üzere... Aşklarımı... Güzel bakan kadınlarımı... Gülüşlerini... Omzumda ağlarken yüzüme değen saçlarını... En vefalısını... Ve vicdan makamında yazılmış şarkıların hiç birinde nota olamayacak vicdansızları... Çok üzdüklerimi... Bana, ''senden nefret ediyorum'' diye bağırırken, aslında, minicik yüreğinin naif dehlizlerinde ağlayan küçük kızın yakarışını... En sert görünenlerin sevgi açlığını... Uğrunda herşeyden vazgeçtiklerimi... Alçakça aldattıklarımı... Ve adam gibi sevdiklerimi... Canım yandığında, ''mezarın olsun şarkılar'' diye beddua ettiklerimi...
Şarkılar... Ama hangileri... Zaten haftalardır düşünüyorum... Bulunca yazıcam sana, söz...


Konuklar kim olmalı... Poetricus hocam, Cyzio hocam, The Ciks, Lazibere... Bunlara ek olarak, bana laf sokma pespayeliği için fırsat kollayan ve hatta fırsat yaratan tuhaf tipler... İsterim, onlar da konuk olsun... Olsunlar da, insan tarafları olduğuna inanma direncim bitmesin...

Fatih Birinci
25.03.2015, 11:39
abi bu karizma doguştan yetenek mı yoksa sonradan mı calıştın? 😁

alper*
25.03.2015, 11:54
Abi selamlar, Interstellar filmini beğendiğini ifade etmişsin yukarıda.

Film hakkındaki görüşlerini paylaşabilir misin?

Şimdiden teşekkürler :)

DEEP BLUE
25.03.2015, 12:55
ooo bu aralar BMN de moda "DEEP BLUE" anlaşılan :)

Öncelikli olarak konuk bölümüne hoş geldiniz. BMN Radyodan sonra burada da konuk olmanız puzzle ın eksik kalan parçasının tamamlanması gibi oldu. Forumda sizi tanımak isteyen seven/sevmeyen bir çok kişi olduğu muhakkak. Burada yazdığınız mesajları okuyanların kafasında canlandırdığı "DEEP BLUE" yu detaylandırma şandı da doğmuş oldu.

Benim için yazılanları sevilerek okunan, sevmek için görülmesi gerekmeyen birisisiniz. Sormak istediklerim ise;
1. Ukalalığınız sizce iyi yönünüz mü yoksa kötü yönününüz mü ?
2. Günde ne kadar uyursunuz ? Düsturunuz Benjamin Franklin'in "Erken yatıp erken kalkmak, bireyi sağlıklı, varlıklı ve akıllı yapar." ı mı yoksa düzensiz yaşamak mı ?
3. Sosyal ağlarda hesabınız var mı ?
Teşekkürler kardeşim...

Öncelikle belirtmeliyim ki, Katre-i Matem müthiş bir nick name... Açık ara forumun en iyisi... Üzerine kitap yazarım, o derece yani...

Gelelim diğer konulara...

Burada yazıyorum... Sevilmek için değil... Hayatı paylaşmak için... Seven ve sevmeyen herkesi seviyorum. Hatta benden nefret edenleri bile... Biliyorum ki, aşk ve nefret bir saç teli kadar yakındır birbirine... Ancak, okuduğunu anlamayan, anladığını yazamayan, yazdığını anlatamayan fitne-fücur tosunları hariç... Onlar, 100 yıllık bir dut ağacına asılmış Ağasar dırmaçında, ''Yandım Allah'' türküsü söylemeye devam edecekler...

Ukala, bilmediği konularda ahkam kesip bilgiçlik taslayan kişiler için uygun görülen genel bir sıfattır. Ben bilmediğim konuda konuşmam, yorum yapmam... Bu nedenle ukala olduğumu düşünmüyorum. Ancak, Eflatun'dan Sartre'a, Kafka'dan Rusell'e, Mevlana'dan Şems'e, bir kelime daha öğrenebilmek için kendimi paraladığım saatlerde, osura osura uyuyan internet şahinlerine ayvallah edecek halim yok. Sürekli çalışıyor, okuyor, araştırıyor emek safrediyorum. Bir adım ileriye gidebilmek için... Bu dünyada var oluş nedenimi, boşlukta yer kaplayam kütle olmanın bir adım ötesine taşıyabilmek için... Doğaldır ki, 117 kelimeyle Türkçe konuşup, üslup, hayat, insanlık ve haysiyet dersi vermeye kalkan karakter analistlerine ve küheylanlı anadolu arslanlarına söyleyecek iki çift sözümüz olacaktır. Bu manada bakarsan, ukalanın dik alasıyım. İyi ya da kötü olduğuna siz karar verin...

Günde ortalama 5 saat uyurum. Hafta sonları bu 6 saate çıkar. Yaş 47... Zamanım azalıyor. Ben olduğum yerde duruyorum ama, zaman altımdan geçip gidiyor. Daha dolu yaşamalıyım... Uykuya ayıracak kadar zaman zengini değilim...

Sosyal ağlarda yokum. Sadece, twitter hesabı açmam için çok fazla istek geliyor. Sanırım açacağım.

Sevgiler, saygılar...

Sibel
25.03.2015, 13:00
Interstellar'ı beğendiğine göre uzay merakın var Ümit abi. (filmi beğenmeyen ölsün)
Evrenle ilgili en çok merak ettiğin konu nedir acaba?
:)

DEEP BLUE
25.03.2015, 13:08
Türk kadınına olan bakış açın Türk avukatlarına olan bakış açını da değiştirdi mi abi? :D


Kadın avukatlara bakış açımı değiştirdi evet... :-)))
Şaka bir yana, eline kılıç almış bir Samuray, veya Kung Fu üstadı bir dayının yaptığı şeye ''savunma sanatı'' denen bu ülkede, hayatını adadığı ve hayatını kazandığı hukuk platformunda, cübbeli bir adamın karşısında sadece sorulara cevap verme hakkı bulunan, evrak takipçisi vasfına sokulmuş koşuşturma deneklerine avukat denmesini anlamıyorum. Avukat dediğin adam, saygı duyulacak bir adamdır... Ve ait olduğu tarafı veya davayı savunmak bir sanat olmalıdır. Bu işi, sanat boyutunda icra edebilecek zaman ve koşulların sağlanmadığı 4,5 dakikalık celselere sığdırılmış şeyin adı hukuk, bunu yapanın sıfatı da hukukçu olamaz, olmamalıdır... Yani iyi ki avukat olmamışım. Hiç bir duruşmam bitmezdi...

Sibel
25.03.2015, 13:10
Birkaç sorum daha olacak.:)
Erkek ve kadınların en belirgin üç özelliği nedir sizce?
Kendinize bir ev tasarlasaydınız şekli geometrik olarak neye benzerdi?(sınır yok)
En çok değer verdiğiniz duygunun ne olduğunu merak ediyorum...
Dünyadan bir rengi silme şansınız olsa bu hangi renk olurdu?
Kişiliğinizle bağdaştıramadıgınız bir huy ya da özelliğiniz var mı? Varsa nedir?

DEEP BLUE
25.03.2015, 13:12
abi bu karizma doguştan yetenek mı yoksa sonradan mı calıştın? 😁
:-)))
Çok küçük yaşlarımda bile farklı olduğum söylenirdi... Estetik denen şey hayatımın olmazsa olmazı... Ama karizma başka birşey... Çok karizmatik olduğumu düşünmüyorum açıkçası... Yine de teşekkür ederim kardeşim...

Faik Yılmaz
25.03.2015, 13:14
abi sorumu unuttum.....

Çay sever misin ?

Ya da ne kadar seversin ?

DEEP BLUE
25.03.2015, 13:29
Abi selamlar, Interstellar filmini beğendiğini ifade etmişsin yukarıda.

Film hakkındaki görüşlerini paylaşabilir misin?

Şimdiden teşekkürler :)
Selam Alper kardeşim...
Hayatı en çok ''görsel'' yaşarım... Gözüme hitap etmeyen bir sanat olgusunun, gönlüme hitap etmesi mümkün değil... Bu açıdan mükemmel bir film...


Ancak, adam bir film yapıyor ve evrenin kıyısında köşesinde yaşayan, ilkel olduğu halde kendisine acaip değerler atfeden canlılar olarak bizlere bambaşka bir pencere açıyor. İzafiyeti, kuantumu, Evren denen şeyi, sonsuzluğu, kara delikleri sokuyor gözüne... Sen tribünde Ersun'a ana avrat düz giderken, kırmızı ışıkta yandaki GTİ otomobille kalkış restine girerken, sevgilin o kız kimdi diye zırlayıp kendini yerden yere atarken, Urfa'lı bir hırsız mahalle kasabının 37 ekran tüplü televizyonuna iş koyarken, Akçaabat sahilindeki sarhoş denize işerken, içinde yaşadığın müthiş kristal vazonun ne olduğu konusundaki cehaletin ve aymazlığını çarpıyor suratına... On gram zekan varsa, yüzleşiyorsun kendinle... Evrende bir detay bile olmadığını anlıyorsun... Hayal dünyan altüst oluyor... Ve altüst şeyleri seviyorum...

DEEP BLUE
25.03.2015, 13:30
Interstellar'ı beğendiğine göre uzay merakın var Ümit abi. (filmi beğenmeyen ölsün)
Evrenle ilgili en çok merak ettiğin konu nedir acaba?
:)
Hala genişleyen evrenin sınırları arkasında ne olduğu... Sonsuzluk denen şeyin ne olduğu...

alper*
25.03.2015, 13:34
Abi tekrar merhaba, şu kitabı tavsiye ederim:

http://www.dr.com.tr/Kitap/Yildizlararasi-Bilimi/Kip-Thorne/Edebiyat/Roman/Bilim-Kurgu/urunno=0000000633734

DEEP BLUE
25.03.2015, 13:43
Birkaç sorum daha olacak.:)
Erkek ve kadınların en belirgin üç özelliği nedir sizce?
Kendinize bir ev tasarlasaydınız şekli geometrik olarak neye benzerdi?(sınır yok)
En çok değer verdiğiniz duygunun ne olduğunu merak ediyorum...
Dünyadan bir rengi silme şansınız olsa bu hangi renk olurdu?
Kişiliğinizle bağdaştıramadıgınız bir huy ya da özelliğiniz var mı? Varsa nedir?
Kadınlar:
1-) Ne kadar güçlü görünseler de naif, sevimli ve küçük şeylerle mutlu olan,
2-) En büyük rakip olarak hemcinslerini gören
3-) Ama güç gösterisini kapris üzerinden yapmayı akıl zanneden


Erkekler:
1-) Hayatı detaylarda değil ana başlıklarda yaşayan
2-) Güç gösterisini kaba kuvvet ve küfür üzerinden yapan
3-) En büyük rakip olarak kadınları görüp, onlarsız yapamayan


-Kendime bir ev tasarlasam (ki tasarladım) tamamen köşeli olurdu.
-En çok değer verdiğim duygu açık ara ile samimiyet...
-Silmek isteyeceğim renk kahverengi. (ne aptal bi renktir)
-Kendimle bağdaştıramadığım huyum, bu kadar sanatçı ruh ile donatılıp, bu ruhu besleyecek acı ile beslendiğim halde, zaman zaman sokak serserisi gibi davranıyor olabilmem...

DEEP BLUE
25.03.2015, 13:43
abi sorumu unuttum.....

Çay sever misin ?

Ya da ne kadar seversin ?
Çok severim... Ama sayısal olarak değil... Az ve öz... İyi çay, iyi dem...

DEEP BLUE
25.03.2015, 13:45
Abi tekrar merhaba, şu kitabı tavsiye ederim:

http://www.dr.com.tr/Kitap/Yildizlararasi-Bilimi/Kip-Thorne/Edebiyat/Roman/Bilim-Kurgu/urunno=0000000633734
Teşekkür ederim. En kısa sürede edineceğim.

selcuk
25.03.2015, 14:01
slm abi
bir kac soruda biz soralim

sence herkesin görmüs olmasi gereken 3 yer?

herkesin okumasi gereken 2 kitap?

herkesin yasamis olmasi gereken bir duygu?

Muhteva
25.03.2015, 14:48
Önce milyarlarca yıldızı daha sonra Galaksimizi keşfettik sonra milyarlarca Galaksi olduğunu gördük yarın milyonlarca evren olduğu keşfedilirse tepkin ne olur? (Burada evrenden kastım bir arada bulunan 300-400 milyar Galaksinin oluşturduğu başka Galaksi kümeleri )

Kendinizi ülke toplumu'nun genel zihniyeti ve fikir yapısına çok uzak gördüğünüz marjinal yanlarınız var mı?

Kedileri çok seven birisi olarak daha önceden yahut şuan da beslediğiniz bir kedi var mı?

Nasa 10 dakika içinde Dünya'ya büyük bir meteor çarpıp insan neslini yok edecek diye bir açıklama yapsa ilk yapacağınız şey ne olur?

MuratJ
25.03.2015, 21:32
Forumda artık aktif olduğum söylenemez. Genelde sadece okuyorum. Bu başlığı az önce fark ettim. Hemen girip birşeyler yazmak istedim.

Ümit abi, nasılsın ? Umarım çok iyisindir. Çok özel bi adamsın. Yazdığın her cümleyi her zaman özenle okumuşumdur. Yazıların sayesinde öğrenmişimdir, gülmüşümdür. Ayrıca çoğu zaman bunu acaba ben mi yazdım demişimdir kendi kendime.

Bi soru sormak istiyorum sana. Örnek alınacak seviyede başarılı birisin. Başarılı, güzel bir kariyer hedefleyen birisine ne gibi öğütler verebilirsin ? Kariyerinin en başında olan birisine. Bu öğütleri hayat ile harmanlayarak yazabilirsen zamanın olduğunda büyük keyifle okumak isterim.

Bu arada birgün inşallah çay, kahve içeceğiz. :)

oflubektas
25.03.2015, 23:42
Şaka bir yana, eline kılıç almış bir Samuray, veya Kung Fu üstadı bir dayının yaptığı şeye ''savunma sanatı'' denen bu ülkede, hayatını adadığı ve hayatını kazandığı hukuk platformunda, cübbeli bir adamın karşısında sadece sorulara cevap verme hakkı bulunan, evrak takipçisi vasfına sokulmuş koşuşturma deneklerine avukat denmesini anlamıyorum. Avukat dediğin adam, saygı duyulacak bir adamdır... Ve ait olduğu tarafı veya davayı savunmak bir sanat olmalıdır. Bu işi, sanat boyutunda icra edebilecek zaman ve koşulların sağlanmadığı 4,5 dakikalık celselere sığdırılmış şeyin adı hukuk, bunu yapanın sıfatı da hukukçu olamaz, olmamalıdır... Yani iyi ki avukat olmamışım. Hiç bir duruşmam bitmezdi...

Şimdi "burda cevapları ben veririm" :) derseniz yerden göğe kadar haklısınız ama yukarıdaki satırlara karşı cevap hakkım olduğunu düşünüyorum, sonra sorularımı da soracağım tabi.

Avukatın Latince kökeni "advo catus" olup, "üstün, ayrıcalıklı, güzel konuşan" anlamına gelir. Bu itibarla mesleğe atfettiğiniz mertebeye katılıyorum. Memleketimizde hukuk eğitimi bakımından Nazi döneminde Türkiye'ye sığınmış Wiedger, Strupp, Schwarz ve Hirsch gibi büyük hukukçuların mirası da neredeyse bitirilmiştir, geçmiş olsun. Yine de değerli hukukçularımız mevcut ve halen yenileri yetişiyor olsa da, Profesörlük payesi almış, dekanlık, hatta bakanlık yapmış anlı şanlı hocaların bilirkişi veya şirket kayyımı olduğu dava dosyalarında ne avantalar aldığını da maalesef biliyorum. Girdiği duruşmada hayatında ilk kez dava dosyası görüyormuş gibi evrak karıştıran hakimlerin, mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmaları sonucu Candy Crush oyununda 900'lü bölümleri geçen savcıların, duruşma öncesi koridorda dosyayı karıştırma zahmetine bile girmeyip, hakim soru sorduğunda "efendim ben yetki belgesiyle giriyorum, o yüzden bilemiyorum" diyen, bisiklet yakası kaymış tişörtle duruşmaya giren avukatların sayısı da maalesef hiç az değil. Yalnız adliye tozu yutmak, evrak takip etmek de bir avukat için gocunulacak şey değildir. Yarın 2.500.000 TL'lik dosyaya bakıp ara kararın uygulaması için hakimiyle de görüşeceğim, 582 TL'lik ilamsız takibimin tebligatını bulup, gerekirse talep de açacağım. Nitekim her duruşma da Romalı Avukat Çiçeron'un 2.000 küsür sene önce yaptığı "Şair Archias Savunması" gibi geçmez. O meşhur savunmada Üstad dağdan girmiş Yemen'den çıkmış, Yurttaşlar'dan Senatörler'e, Komutanlar'dan, İmparatorlar'a kadar her şeye değinmiş, söz sanatlarının, hitabet ve belagatin dibine vurmuş ama yaklaşık 60-70 sayfalık savunmayı farklı zamanlarda iki kez okumama rağmen her ikisinde de "iyi de a.k. neye göre istiyorsun" demekten kendimi alamadım :) Nasıl ki bir futbolcunun topa bile değmeden yaptığı çalıma, bir savunma oyuncusunun ters kademeye girip top çalmasına "sanat" diyebiliyorsak, o bizim 4,5 dakikalık duruşmalarda avukat; soracağı bir soru, yapacağı bir yönlendirme veya bir cümlelik talebiyle de sanat icra edebilir. Ancak yeni bilirkişiye gitmiş ve duruşmaya yetişmemiş bir dava dosyasının duruşmasında, mahkeme hakiminin raporun beklenmesi ve yeni duruşma günü vereceği ara karar öncesi avukatın " ehlivukuftan bilirkişiliğe" konferansı vermesi beklenemez ve o duruşma toplam 15 saniyede biter. Kaldı ki yazılı usule tabi davalarda saatler, hatta günler süren araştırmalar sonucu dilekçeler yazar, duruşmalarında ise sadece basit prosedürleri yürütürsünüz. Bırakın avukatlığı -ben dahil- tüm meslektaşlarımızın burun kıvırdığı, bu topraklarda 17.yy. sonunda başlayıp, 18.yüzyılda 3.Mustafa'nın kanunnamesiyle tanımlanan, fermanlarla, sadrazam emirnameleriyle nasıl yapılacağı hüküm altına alınan arzuhalcilik mesleği de önemli ve kadim bir meslek olup, bizdeki oluşumu 1860'lar sonrasına dayanan avukatlık-dava vekilliğinden daha eskidir. 20. Yüzyıl'ın büyük romancısı, yakın tarihte kaybettiğimiz Yaşar Kemal de arzuhalcilik yaptığı yıllarda Adana'ya inen ve meramını dahi anlatamayan 2 garip yörüğün haline acımış ve onların hayat hikayesine yaptığı eklemelerle, en sevdiğim romanı "Binboğalar Efsanesi"ni yazmıştır. Romandaki "Arzuhalci Kör Yaşar" da bizzat kendisidir. Velhasılı avukatlık sadece "nutuk çekmek" boyutunda değerlendirilemeyecek, zevkli, karışık ve çok yönlü bir meslektir. Bu işin duruşma salonundan bir diğerine koşuşturması, kaleme/ hakime laf anlatması veya evrak takip etmesi de olmalıdır ve bence o sanatın bir parçasıdır.

Gelelim sorulara;

- Forumda rastladığım her yazınızı okumaya çalışan üyelerden biriyim. Popülerliğinizi görüp sırf size sataşmak için "momolu kaşınan" (Of'ta yetişmişsiniz, bu lafın ne demek olduğunu da bilirsiniz herhalde) arkadaşlar bir yana, forumdaki tartışmalarda kimi zaman karşınızdakini küçümser tarzda ve kalp kıracak boyutta yazdığınızı düşünmüyor musunuz ?

- Özel bir hayat hikayesi olan, küçük yörenin büyük insanı, rahmetli yönetmen Ahmet Uluçay'a hayranlığınızı belirtmişsiniz, sinemaya olan ilginiz sadece izleyici boyutunda mı, bu alanda ucundan kıyısından çalışmanız veya ilginiz var mı?

- Bu bizim Trabzonspor'un yerel unsurlar ve altyapıdan yetiş(emey)en oyuncuları ile ilgili sorunları nasıl aşılır? Yerel'in ıslahı mümkün mü, yoksa takım ve kulüp içinde tamamen bir reddiye ile topçumuzu hocamızı hatta profesyonel yöneticimizi transfer edip, yerel engellere rağmen işimize mi bakmalı ?

Saygılarımla,

katre-i.matem
26.03.2015, 10:35
Teşekkürler kardeşim...

Öncelikle belirtmeliyim ki, Katre-i Matem müthiş bir nick name... Açık ara forumun en iyisi... Üzerine kitap yazarım, o derece yani...

Gelelim diğer konulara...

Burada yazıyorum... Sevilmek için değil... Hayatı paylaşmak için... Seven ve sevmeyen herkesi seviyorum. Hatta benden nefret edenleri bile... Biliyorum ki, aşk ve nefret bir saç teli kadar yakındır birbirine... Ancak, okuduğunu anlamayan, anladığını yazamayan, yazdığını anlatamayan fitne-fücur tosunları hariç... Onlar, 100 yıllık bir dut ağacına asılmış Ağasar dırmaçında, ''Yandım Allah'' türküsü söylemeye devam edecekler...

Ukala, bilmediği konularda ahkam kesip bilgiçlik taslayan kişiler için uygun görülen genel bir sıfattır. Ben bilmediğim konuda konuşmam, yorum yapmam... Bu nedenle ukala olduğumu düşünmüyorum. Ancak, Eflatun'dan Sartre'a, Kafka'dan Rusell'e, Mevlana'dan Şems'e, bir kelime daha öğrenebilmek için kendimi paraladığım saatlerde, osura osura uyuyan internet şahinlerine ayvallah edecek halim yok. Sürekli çalışıyor, okuyor, araştırıyor emek safrediyorum. Bir adım ileriye gidebilmek için... Bu dünyada var oluş nedenimi, boşlukta yer kaplayam kütle olmanın bir adım ötesine taşıyabilmek için... Doğaldır ki, 117 kelimeyle Türkçe konuşup, üslup, hayat, insanlık ve haysiyet dersi vermeye kalkan karakter analistlerine ve küheylanlı anadolu arslanlarına söyleyecek iki çift sözümüz olacaktır. Bu manada bakarsan, ukalanın dik alasıyım. İyi ya da kötü olduğuna siz karar verin...

Günde ortalama 5 saat uyurum. Hafta sonları bu 6 saate çıkar. Yaş 47... Zamanım azalıyor. Ben olduğum yerde duruyorum ama, zaman altımdan geçip gidiyor. Daha dolu yaşamalıyım... Uykuya ayıracak kadar zaman zengini değilim...

Sosyal ağlarda yokum. Sadece, twitter hesabı açmam için çok fazla istek geliyor. Sanırım açacağım.

Sevgiler, saygılar...


Cevapların için teşekkür ederim Ümit abi. Tam olarak beklediğim cevapları aldım diyebilirim. Beklediğim cevapları almak için mi sordum bilmiyorum ama şu postu yolda bulsam bunu "DEEP BLUE" yazdı derdim :)

Twitter için naçizane tavsiyem sana gitmez abi. İnsanlar klavye başına geçince birer ucuz film kahramanına dönüşmeyi seviyor. Senin için değişik bir tecrübe olacağı kesin ama.

Katre-i Matem benim hayatıma da bir kitap ismi olarak girmişti ne tesadüftür ki. Olurda aynı isimle bir kitapta sen yazarsan seve seve okurum.

DEEP BLUE
26.03.2015, 12:14
slm abi
bir kac soruda biz soralim

sence herkesin görmüs olmasi gereken 3 yer?

herkesin okumasi gereken 2 kitap?

herkesin yasamis olmasi gereken bir duygu?
Herkesin görmesi gereken 3 yer:


1-) Uzakdoğu - Özellikle Tayland
2-) Orta Avrupa - Özellikle Hırvatistan
3-) Kuzey kutbu - Ya da Norveç Fiyordlar



Herkesin okuması gereken 2 kitap :

1-) İnsanımsılıktan Kurtuluş - Ergun Zoga
2-) İlluminati - Ali Kuzu


Herkesin yaşamış olması gereken bir duygu :


1-) Annenin sevgi dolu kucağı... Saf sevgiyi tadabilmek için...
2-) Babanın şefkat dolu gözleri... Şefkati yaşamına yoldaş edebilmek için...
3-) Dedenin evi... Geldiğin yeri unutmamak için...

Muhammed Ayaz
26.03.2015, 12:30
abi birçok renkdaşım, abim gibi bende karizmayı merak ettim işin doğrusu :)

DEEP BLUE
26.03.2015, 12:30
Önce milyarlarca yıldızı daha sonra Galaksimizi keşfettik sonra milyarlarca Galaksi olduğunu gördük yarın milyonlarca evren olduğu keşfedilirse tepkin ne olur? (Burada evrenden kastım bir arada bulunan 300-400 milyar Galaksinin oluşturduğu başka Galaksi kümeleri )

Kendinizi ülke toplumu'nun genel zihniyeti ve fikir yapısına çok uzak gördüğünüz marjinal yanlarınız var mı?

Kedileri çok seven birisi olarak daha önceden yahut şuan da beslediğiniz bir kedi var mı?

Nasa 10 dakika içinde Dünya'ya büyük bir meteor çarpıp insan neslini yok edecek diye bir açıklama yapsa ilk yapacağınız şey ne olur?
Selam Ali kardeşim...


1-) Hiç şaşırmam... Zaten öyle olma ihtimalini oldukça yüksek görüyorum. Bir adım öteye gideyim, gün gelir ve hepimizin aslında birer bilgisayar oyunu karakteri ya da simülasyonu olduğunu öğreneceğimiz güne bile hazırım... FarmWille'deki inekler, tarlalar, kuzular gibi...


2-) Evet çok var... Hayatın anlamı, bize din diye öğretilen şey, evlilik kurumu vb gibi pek çok konuda, toplumun yerleşik inanç ve algılarından farklı düşünüyorum.



3-) Açık söylemek gerekirse, bir kediye duyduğum hayranlığı, bir insana duyabileceğimi sanmıyorum. Kedi derken, kedigillerin en dehşet üyelerinden olan kaplanlara da ayrı bir sevgim var. Sırf bu yüzden, iki defa Tayland'a gittim. Bir kaplana sarılabilmek için... Hayatımdaki en sıradışı deneyimdi...
12 yıl kediyle yaşadım. Evladım gibiydi... Konuşuyorduk adeta... Bir başka canlı türüyle hayatı paylaşmanın ne kadar muhteşem bir duygu olduğunu anlayamadan ömrünü bitiren insanlara acıyorum. Hayat dediğin nedir ki zaten... Hoş bir seda...


4-) Oğlumun gözlerinin içine bakıp, her zaman yaptığım gibi, ''seni seviyorum oğlum'' diyerek sımsıkı sarılmak... Onu gerçekten çok seviyorum... Çok...

halil ibo
26.03.2015, 12:34
Çok güzelsin be Ümit ağabey.Ağabey kitabını dört gözle bekleyeceğim ve bana mümkünse basım öncesi karalamasını bile gönderebilirsin.
Sakın yazmakta gecikmeyin. :)

DEEP BLUE
26.03.2015, 13:46
Şimdi "burda cevapları ben veririm" :) derseniz yerden göğe kadar haklısınız ama yukarıdaki satırlara karşı cevap hakkım olduğunu düşünüyorum, sonra sorularımı da soracağım tabi.

Avukatın Latince kökeni "advo catus" olup, "üstün, ayrıcalıklı, güzel konuşan" anlamına gelir. Bu itibarla mesleğe atfettiğiniz mertebeye katılıyorum. Memleketimizde hukuk eğitimi bakımından Nazi döneminde Türkiye'ye sığınmış Wiedger, Strupp, Schwarz ve Hirsch gibi büyük hukukçuların mirası da neredeyse bitirilmiştir, geçmiş olsun. Yine de değerli hukukçularımız mevcut ve halen yenileri yetişiyor olsa da, Profesörlük payesi almış, dekanlık, hatta bakanlık yapmış anlı şanlı hocaların bilirkişi veya şirket kayyımı olduğu dava dosyalarında ne avantalar aldığını da maalesef biliyorum. Girdiği duruşmada hayatında ilk kez dava dosyası görüyormuş gibi evrak karıştıran hakimlerin, mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmaları sonucu Candy Crush oyununda 900'lü bölümleri geçen savcıların, duruşma öncesi koridorda dosyayı karıştırma zahmetine bile girmeyip, hakim soru sorduğunda "efendim ben yetki belgesiyle giriyorum, o yüzden bilemiyorum" diyen, bisiklet yakası kaymış tişörtle duruşmaya giren avukatların sayısı da maalesef hiç az değil. Yalnız adliye tozu yutmak, evrak takip etmek de bir avukat için gocunulacak şey değildir. Yarın 2.500.000 TL'lik dosyaya bakıp ara kararın uygulaması için hakimiyle de görüşeceğim, 582 TL'lik ilamsız takibimin tebligatını bulup, gerekirse talep de açacağım. Nitekim her duruşma da Romalı Avukat Çiçeron'un 2.000 küsür sene önce yaptığı "Şair Archias Savunması" gibi geçmez. O meşhur savunmada Üstad dağdan girmiş Yemen'den çıkmış, Yurttaşlar'dan Senatörler'e, Komutanlar'dan, İmparatorlar'a kadar her şeye değinmiş, söz sanatlarının, hitabet ve belagatin dibine vurmuş ama yaklaşık 60-70 sayfalık savunmayı farklı zamanlarda iki kez okumama rağmen her ikisinde de "iyi de a.k. neye göre istiyorsun" demekten kendimi alamadım :) Nasıl ki bir futbolcunun topa bile değmeden yaptığı çalıma, bir savunma oyuncusunun ters kademeye girip top çalmasına "sanat" diyebiliyorsak, o bizim 4,5 dakikalık duruşmalarda avukat; soracağı bir soru, yapacağı bir yönlendirme veya bir cümlelik talebiyle de sanat icra edebilir. Ancak yeni bilirkişiye gitmiş ve duruşmaya yetişmemiş bir dava dosyasının duruşmasında, mahkeme hakiminin raporun beklenmesi ve yeni duruşma günü vereceği ara karar öncesi avukatın " ehlivukuftan bilirkişiliğe" konferansı vermesi beklenemez ve o duruşma toplam 15 saniyede biter. Kaldı ki yazılı usule tabi davalarda saatler, hatta günler süren araştırmalar sonucu dilekçeler yazar, duruşmalarında ise sadece basit prosedürleri yürütürsünüz. Bırakın avukatlığı -ben dahil- tüm meslektaşlarımızın burun kıvırdığı, bu topraklarda 17.yy. sonunda başlayıp, 18.yüzyılda 3.Mustafa'nın kanunnamesiyle tanımlanan, fermanlarla, sadrazam emirnameleriyle nasıl yapılacağı hüküm altına alınan arzuhalcilik mesleği de önemli ve kadim bir meslek olup, bizdeki oluşumu 1860'lar sonrasına dayanan avukatlık-dava vekilliğinden daha eskidir. 20. Yüzyıl'ın büyük romancısı, yakın tarihte kaybettiğimiz Yaşar Kemal de arzuhalcilik yaptığı yıllarda Adana'ya inen ve meramını dahi anlatamayan 2 garip yörüğün haline acımış ve onların hayat hikayesine yaptığı eklemelerle, en sevdiğim romanı "Binboğalar Efsanesi"ni yazmıştır. Romandaki "Arzuhalci Kör Yaşar" da bizzat kendisidir. Velhasılı avukatlık sadece "nutuk çekmek" boyutunda değerlendirilemeyecek, zevkli, karışık ve çok yönlü bir meslektir. Bu işin duruşma salonundan bir diğerine koşuşturması, kaleme/ hakime laf anlatması veya evrak takip etmesi de olmalıdır ve bence o sanatın bir parçasıdır.

Gelelim sorulara;

- Forumda rastladığım her yazınızı okumaya çalışan üyelerden biriyim. Popülerliğinizi görüp sırf size sataşmak için "momolu kaşınan" (Of'ta yetişmişsiniz, bu lafın ne demek olduğunu da bilirsiniz herhalde) arkadaşlar bir yana, forumdaki tartışmalarda kimi zaman karşınızdakini küçümser tarzda ve kalp kıracak boyutta yazdığınızı düşünmüyor musunuz ?

- Özel bir hayat hikayesi olan, küçük yörenin büyük insanı, rahmetli yönetmen Ahmet Uluçay'a hayranlığınızı belirtmişsiniz, sinemaya olan ilginiz sadece izleyici boyutunda mı, bu alanda ucundan kıyısından çalışmanız veya ilginiz var mı?

- Bu bizim Trabzonspor'un yerel unsurlar ve altyapıdan yetiş(emey)en oyuncuları ile ilgili sorunları nasıl aşılır? Yerel'in ıslahı mümkün mü, yoksa takım ve kulüp içinde tamamen bir reddiye ile topçumuzu hocamızı hatta profesyonel yöneticimizi transfer edip, yerel engellere rağmen işimize mi bakmalı ?

Saygılarımla,
Öncelikle teveccüh gösterip uzun uzun yazdığınız için sonsuz teşekkürler ediyorum. Değer verdiğinizin nişanesidir uzun cümleleriniz. En azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.

Cevap hakkı kullanmışsınız ama sizi veya avukatlık mesleğini küçük düşürecek bir imada bulunmadım. Tam tersine, çok özel bir meslek olduğunu düşünüyorum. Üniversite sınavına gireceğim tarihten iki hafta öncesine kadar en büyük hayalim avukat olmaktı. Çünkü derdimi anlatabileceğim dil, kelime bilgisi ve mantık örgümün son derece gelişmiş olduğunu düşünüyor ve bana en uygun mesleğin avukatlık olduğuna inanıyordum. Ancak, bir yakınımızın uğradığı inanılmaz bir haksızlık neticesinde izleyici olarak girdiğim bir duruşma, hayallerimi yıktı. Hakim hem yakınımı, hem avukatını fırçalıyor, sözlü savunma hakkı vermiyordu. ''Yaptın mı, yapmadın mı'' diye üst perdeden posta koyup, evet hayır cevaplarına zorluyor, ''uzatmayın bekleyen davalar var'' diyerek zaman darlığına işaret ediyordu. Oysa ben Amerikan filmlerinde izlediğim ''hatip avukat'' modelini ve juriyi etkilemeye çalışan tarafların müthiş düellosunu bekliyordum... Vazgeçtim o işi yapmaktan...
Gel zaman git zaman, sanırım 15 defa hakim karşısına çıktım. Her defasında benzer şeylerle karşılaştım. Sicilinde 36 dolandırıcılık davası olan bir şahsa, ''adam gibi çözelim şu işi, yoksa oraya gelmek zorunda kalacağım'' mesajını çektiğim için, tehdit ve hakaret suçundan ceza aldım. Adam 110 bin TL'mizi çarpmıştı... Duruşma biter bitmez cübbesini çıkaran genç ve yakışıklı hakim yanıma gelerek, ''senin yerinde olsam bunun anasını .........'' ama ne yapacaksın, kanun böyle dediğinde, ümitlerim tamamen yok olmuştu zaten... Yüklemesi ve nakliyesi ülkenin en büyük akaryakıt şirketlerinden biri tarafından yapılan bir tanker mazotun (yaklaşık 20 ton) marker eksiği sebebiyle 147 bin TL ceza yedim. Çünkü marker eksikliği denen şeyin, benimle bir ilgisi olamayacağı gerçeğini anlatacak hakim bulamıyorum ülkede... Çünkü karşımda Koç grubu var... Terminolojiye vakıf değiller... Ticareti bilmiyorlar... Sadece kanun maddesine bakıp, kargadan başka kuş tanımayan taş kalpli adam rolü yapıyorlar. Bunun gibi tonla örnek sayarım başımdan geçen...

Elbette bunları söylerken, herkesi ve bir meslek grubunu toptan çöpe atmak değil niyetim. Ancak adaletin mülkün temeli olduğu yerde, mülkün adalete mesnet teşkil etmesine saygı duyacak halim yok...

Mahkeme koridorlarında geçirilen zamanlara, davaların ön hazırlıklarına harcanan emeğe laf etmek ne haddime... Ancak bunlar işin gereğidir ve yapılan işe sanat boyutu katmaz... Yani değerli kardeşim, savunma sanatı deyimiyle kastettiğim şey, zamanın, mekanın ve atmosferin uygun olduğu koşullarda, şapkadan tavşan çıkarabilecek illüzyon resitalleridir. Ben Demba Ba'ya şempanze dediğim için ceza aldım. Neden, çünkü Demba Ba adlı tiksindiğim vatandaş, ten rengini seçme hakkına sahip değildi... Peki benim yaşıma vurgu yapmayı adet haline getirmiş zavallı tosunlar neden ceza almaz... Benim de yaşımı seçme hakkım yok. İkisi farklı şey, biri hakaret ve aşağılama içerir demeyiniz... İkisinin ne kadar farklı olduğunu hassas terazide tartabilmek için, bir de şempanzenin fikrini almak gerekir çünkü ve illüzyon budur...

Amacım asla uzman olduğunuz bir konuda polemiğe girmek değil ve olamaz. Sadece renkli dünyamın figüratif fırça darbelerinden kesitler sunmaya çalışıyorum. Algılar, bize dayatılan yaşam kültürlerinin doğal tezahürüdür. Ve çoğunu altüst edebilecek kadar geniş bir hayal dünyam var... Bu kadar cümle tüketmemin sebeb-i hikmeti budur...


Gelelim sorularınıza...

1-)Momol kaşıma memuru gibi çalışmaktan çok hoşnut olduğumu söyleyemem. Ancak, meşhur olmak isteyen hafifmeşrep kadınların İbrahim Tatlıses'e, erkek dingillerin ise bana sataşıyor olmasını kanıksadım. Yazdığım bir futbol analizi yazısını okuyup, çocukluğumda tecavüze uğradığımı, cinsel tercihlerimin farklı olduğunu, hayata karşı kinini burada kusan bir bunak olduğumu, aslında Fenerbahçeli olduğumu, bunun yanısıra Bursaspor'lu olduğumu ve hatta aslında bir bok olmadığımı, sevgilim veya karımla özel hayatım olmadığını teşhis eden muşmula beyinli herife pembe gül mü yollayayım... Transfer başlığında, kaynaklarımı riske ederek insanları bilgilendirmeye çalışırken yediğim küfür ve hakaret nedeniyle, yazmaktan vazgeçince palavracı olduğumu, ergen gibi trip attığımı filan yazan yeni yetmeye kestane şekeri mi yollayayım...

Ben insanlarla değil, olaylarla uğraşmaya çalışıyorum. Ama kendisini hiç ilgilendirmediği halde benden alıntı yaparak, dağarcığındaki en aşağılık sözcüklerle bel altı vurmaya kalkanlara ve onların çelik kalkanı gibi davranan anadolu yiğitlerine söyleyecek iki lafım olsun artık... Ne diyorlar... Cümlelerim süslüymüş... Evet benim cümlelerim süslü, ama bu sizin dantelli don giyip hayvan pornosu izleyen bir manyak olmadığınızı garanti etmez... Kimse, Delikanlılık Raconu kitabından adamlık sayfasını okumasın bana... Ben tersten okuturum... Hem de istiklal marşı eşliğinde...

İyi niyet ve samimiyet, hayat düsturumdur. Eleştiriye son derece açığım. Adam gibi eleştiren 20 yaşındaki delikanlıdan da, şahsiyet kavgasına girmeden uyaran abimizden de özür dilemişizdir herkesin huzurunda... Bundan gocunmam... Ama bizim donumuzla halay çekeceğini hayal edenler, vileda sapına oturtulup Azarbaycan-İsviçre maçında bayrak diye sallanınca ağlamayacak...

2-)Ahmet Uluçay ve niceleri... Bu topraklarda ne insanlar var keşfedilmemiş... Ne değerler var filizlenememiş... Küçük bir kasabanın büyük adamıdır Uluçay... İmkansızlıklardan imkan yaratan eli öpülesi bir savaşçıdır... Bende yeri ayrıdır. Sinema konusunda amatörce uğraşıyorum şimdilik. Yakında ciddi bir eğitim sürecine girip, eser üretebilmek amacındayım...

3-)Altyapı, sadece Trabzon şehrinin değil, ülkenin genel sorunudur. Sadece sporcu değil, sportmen adam yetiştirebilecek mekanizmalar ve dinamikler harekete geçmediği sürece de, sorun olarak kalacaktır. Ali Şen Kandil'i, Barış Memiş'i geçtim, Trabzonspor oyuncusu iken düğünden arkadaşı için kız kaçırma derdine düşmüş Fatih Tekke ile az uğraşmadı bu şehir... Ülkede futbol kültürü sadece kazanmak üzerine kurulu iken, sporcu kaynağı olarak gördüğün gençleri ayda 1.500 lira alan antrenöre teslim ediyorken, profesyonelliğin para alan değil, paranın hakkını veren insan anlamına geldiğini öğretemiyorken, bundan bir adım öteye gitmeyecektir hiç birşey... Öz kaynağa karşı değilim... Ancak kafatasçı züppeler tarafından Trabzon'un çocuğu diye pazarlanan yetenek düşmanlarına kökten karşıyım... En doğrusu, evrensel düşünüp yerel hareket edebilmenin mantığını herkesin anlayabileceği bir platforma oturtabilmektir. Ve o yerel, bütün dünyadır... Sadece Trabzon şehri değil...


Sevgiler, saygılar değerli kardeşim...

DEEP BLUE
26.03.2015, 13:56
abi birçok renkdaşım, abim gibi bende karizmayı merak ettim işin doğrusu :)
Karizma olmayan bir fotoğrafımı yükliycem yarın... :-)))

DEEP BLUE
26.03.2015, 14:05
Forumda artık aktif olduğum söylenemez. Genelde sadece okuyorum. Bu başlığı az önce fark ettim. Hemen girip birşeyler yazmak istedim.

Ümit abi, nasılsın ? Umarım çok iyisindir. Çok özel bi adamsın. Yazdığın her cümleyi her zaman özenle okumuşumdur. Yazıların sayesinde öğrenmişimdir, gülmüşümdür. Ayrıca çoğu zaman bunu acaba ben mi yazdım demişimdir kendi kendime.

Bi soru sormak istiyorum sana. Örnek alınacak seviyede başarılı birisin. Başarılı, güzel bir kariyer hedefleyen birisine ne gibi öğütler verebilirsin ? Kariyerinin en başında olan birisine. Bu öğütleri hayat ile harmanlayarak yazabilirsen zamanın olduğunda büyük keyifle okumak isterim.

Bu arada birgün inşallah çay, kahve içeceğiz. :)
Çok teşekkür ediyorum... Yokluğunu hissediyorum Murat... Keşke daha sık uğrasan buralara...


Tavsiyelerim...


1-) Ne iş yaparsan yap, o işin en iyisi olmayı hedefle
2-) Paranın değil, başarının peşinde koş
3-) İletişimin sırrı, hayatın sırrıdır.
4-) Konuşurken insanların gözlerine bak ve gülümse
5-) İnsanların en özel şeyi isimleridir. İsimleri unutma ve hitabında kullan
6-) Yetenekli olduğun konuda sonuna kadar git
7-) Yenilmekten korkma. Dibe vurmak büyük sıçrayışın ilk adımı olabilir
8-) Oku... İzle... Gez... Konuş... Öğren... Kazancının bir kısmını mutlaka biriktir.
9-) Mutlaka bir hobi edin. O senin yaşam kaçış odan olsun.
10-) Zamanını sen yönet

DEEP BLUE
26.03.2015, 14:10
Çok güzelsin be Ümit ağabey.Ağabey kitabını dört gözle bekleyeceğim ve bana mümkünse basım öncesi karalamasını bile gönderebilirsin.
Sakın yazmakta gecikmeyin. :)
Kendimize ''can''ız hepimiz... Ama bazen ''canan'' kim diye hayrete düşüyorum... Yani Halil kardeşim, ''can''sınız... Sevgiler, hürmetler...

halil ibo
26.03.2015, 15:16
Kendimize ''can''ız hepimiz... Ama bazen ''canan'' kim diye hayrete düşüyorum... Yani Halil kardeşim, ''can''sınız... Sevgiler, hürmetler...

Bilmukabele ağabeyim...

gabriel omar
26.03.2015, 16:40
Ümit abi merhaba , nasılsın ?Durumlar iyidir İnşallah :)

Yukarıda yazdığın bir cevapla biraz alakalı bir sorum olacak sana.Ben, bu ülkedeki bazı ailelerin ,isimleri lazım değil,yapısal olarak bozuk,üretmekten ziyade tüketmeye dayanan ekonomimizin baş müsebbiplerinden olduğuna ve bu aileleri dizginlemeden ,tıpkı Putin'in Rusya'da oligarklara yaptığı gibi,uzun vadeli bir refaha eremeyeceğimize inanıyorum.

Sen iş dünyasının içinden bir insan olarak bu hususta nasıl düşünüyorsun ?

Hüdai Pervaneli
29.03.2015, 15:26
Kendisine Tesekkür ediyorum Konu Kilit

http://forum.bordomavi.net/showthread.php?p=1920019894#post1920019894 Baslikdan Devam ediyoruz