PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kan Uykusunun Devamı "Kınalı Türkü" 9 Haziranda Sky Türk'de.



sweetrose
23.10.2006, 11:23
1984 yılında başlayan ve vatanımızın bölünmez bütünlüğüne kastederek; 30 bin asker ve sivil vatandaşımızı şehit eden Pkk Terörüne karşı 1992-1995 yılları arasında yapılmış olan operasyonlardan derlenen bu görüntüler; kanla yazılmış bir destanın öyküsü olacaktır...


KAN UYKUSU

http://www.youtube.com/watch?v=38dve7pO1W4&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=MCLm11EDdyQ&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=oVqB9tH_gws&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=oQ-Ti9TeQLQ&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=F4TTF2SQUds&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=rpzevZe745o&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=I3Haaw6Tm-s&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=5sNLONV4mBA


Bunlar binlercesinden sadece bir kaçıyıd...


Şehitler ruhunuz şad olsun...


Atam; Sen Rahat Ol Yerinde, Askerin Tepede Bekler Nöbette, Ay Yıldızlı Bayrak Dalgalanır Sonsuza Dek Dağlarda...

antagonist
23.10.2006, 13:05
Kaldır başını kan uykulardan,"Unutulanlar dışında yeni bir şey yok"...

Kaya
23.10.2006, 13:57
Paylaşım için teşekkürler...

sweetrose
25.10.2006, 20:14
Kaya belli bir döneme ait belgelerle hazırlanmış olduğu için biraz kısıtlı...

sweetrose
31.10.2006, 16:54
Dün gece SKYTÜRK'te yayınlanan belgesel doğu gerçeğini bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir...Güneydoğu bölgesinde 1992-1995 yılları arasında Em.Tümg. Osman PAMUKOĞLU ve diğer Bl. Tb. ve A. kademesinde görev yapmış komutanların anektodlarından yola çıkılarak yapılan belgesel bir çok operasyona da yer vermektedir. Canlı olarak çekilen operasyonlar eşsiz eserler olşarak tarihte ki yerini alacaktır.

Sayın Em. Tüm General Osman PAMUKOĞLU ve onun ;

OLMAZI OLDURDUĞU;

İMKANSIZIN SADECE ZAMAN VE CESARETLE ALAKALI OLDUĞUNU ;

VATANIN;

MİLLETİN;

HAYSİYETİN;

HERŞEYDEN EVVEL GELDİĞİNİ

"HERKESE" "HERYERE" DUYURDUĞU ,GÖSTERDİĞİ

1993-1995 YILLARINDA HAKKARİDE GÖREV YAPAN

KAHRAMAN ASKERLERİ....

http://www.haapshu.com/resimload/uploads/f16f22c806.jpg

http://www.haapshu.com/resimload/uploads/ba2f438dcc.jpg


Büyük bir dirayet ve feragat isteyen askerlik mesleğini güneydoğuda başarılı bir şekilde icra eden ve dış mihraklı yönelti ülkelerinin desteklediği terör örgütüne karşı vurulan büyük darbelerden; Atmaca,Ejder,Çevik,Çelik harekatlarında 7891 Terör örgütü üyesi ölü ele geçirilmiştir...

Belgeselin belki de can alıcı noktası şu cümlelerden oluşmaktaydı...

--Osman PAMUKOĞLU
"Operasyon dönüşünde, Hakkari Dağ Komando Taburunun karargahına skorsky helikopteri ile intikal etmekteydim... Ancak Yüksekova'da cereyan eden büyük bir çatışmaya tanık oldum... Komando Taburununa ilçenin hemen hemen bütün binalarından ateş gelmekteydi ve o an 68 adet mermi ateşi ve alev ağzı gördüm; resmi veya resmi olmayan binalardan her türlü silah ile tabura doğru taciz ateşi açılmakta ve zamanla bu ateş yoğunluklu bir ateş kesafetini oluşturmaktaydı. Şehir merkezinin içinde bulunan Askerlik şubesini basmaya çalışan teröristlere karşı bizzat ateş ettim ve kapıda ki nöbetçi ile işgali önledik."


Barzani, Talabani ve Terör örgütü arasındaki bağlantıları belgeleri ile açıklayan Ejder operasyonunun yarım kalması; Ankara da bulunan Barzaninin siyasal ortakları!!! tarafından planlıca hazırlanmıştır.

Amerika,Almanya,Yunanistan,Suriye, İran,Irak,Bulgaristan,Sırbistan,İtalya vb.. ülkelerin Pkk ya el altından yaptıkları yardımlar ele geçirilen silahlardan son derece iyi anlaşılmıştır.

Belgeselde bir diğer nokta ise; operasyonlara katılan bazı er ve erbaşların psikolojik sorunlarının ortaya çıkmasıydı. -35 , -40 derecede yapılan ve günlerce süren operasyonlarda şuuru kapanan veya kendini kaybeden bir çok askerin operasyonlarda sorun teşkil ettiği dile getirilmiştir...

Bir destan yazıldı...ve yazılmaya devam ediyor...
Bir yemin edildi ve yemine sadık ülkümüz kadar ebedi...


BARIŞTA VE SAVAŞTA, KARADA, DENİZDE VE HAVADA
HER ZAMAN VE HER YERDE
MİLLETİME VE CUMHURİYETİME
DOĞRULUK VE MUHABBETLE HİZMET,
KANUNLARA VE NİZAMLARA VE AMİRLERİME
İTAAT EDECEĞİME VE ASKERLİĞİN NAMUSUNU,
TÜRK SANCAĞININ ŞANINI CANIMDAN AZİZ BİLİP
İCABINDA VATAN, CUMHURİYET VE VAZİFE UĞRUNDA
SEVE SEVE HAYATIMI FEDA EYLEYECEĞİME
NAMUSUM ÜZERİNE AND İÇERİM.

mavic
31.10.2006, 20:43
sevgili arkadaşlar, bu belgeselin tekrarı hakkında bi bilginiz olursa
lütfen haberdar eder misiniz?şimdiden teşekkürler,sağlıcakla kalın

bahadiroglu
31.10.2006, 21:40
sevgili arkadaşlar, bu belgeselin tekrarı hakkında bi bilginiz olursa
lütfen haberdar eder misiniz?şimdiden teşekkürler,sağlıcakla kalın

TEKRARI

01/11/2006 saat 22:45

06/11/2006 saat 21:00

Kaya
31.10.2006, 23:17
Teşekkürler... Herşey için...

Kaya
01.11.2006, 23:04
Şuan Sky Türk kanalında tekrarı veriliyor...

mavic
02.11.2006, 22:59
çok teşekkür ediyorum sağolun
bu sefer kaçırmayacağım

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
03.11.2006, 00:01
http://kanuykusu.skyturkonline.com/

http://kanuykusu.skyturkonline.com/images/logo.jpg

sweetrose
03.11.2006, 12:20
Arkadaşlar 6 kasım da tekrarı var...Büyük bir ilgi çeken belgeseli 6 kasımda ve ihtiyaca göre müteakip günlerde tekrar yayınlacakalr...

antagonist
03.11.2006, 15:12
5 Kasım Pazar 15:00 ve 6 Kasım Pazartesi 21:00 de tekrarı var...
Şu programı birisi kaydetse çok güzel olur aslında...

sweetrose
03.11.2006, 15:24
5 Kasım Pazar 15:00 ve 6 Kasım Pazartesi 21:00 de tekrarı var...
Şu programı birisi kaydetse çok güzel olur aslında...


Kardeşim bizim kapalı devreden kaydettik cd'ye...istersen benden bir haftasonu alabilirsin...reklamsız çekim harika....

antagonist
03.11.2006, 16:08
Kardeşim bizim kapalı devreden kaydettik cd'ye...istersen benden bir haftasonu alabilirsin...reklamsız çekim harika....

Çok iyi olur ya...Hele şu sınavları bi atlatalım,müsait bir zamanda cd'yi senden alırım.İlgin için teşekkür ederim...

sweetrose
03.11.2006, 17:09
Çok iyi olur ya...Hele şu sınavları bi atlatalım,müsait bir zamanda cd'yi senden alırım.İlgin için teşekkür ederim...

:D doğru valla; sınavlar yaklaştı; ondan sonra hallederiz...bu arada başka videolarda var onları da beğeneceksin...

sweetrose
03.11.2006, 17:21
Güneydoğu ve Kuzey Irak bölgelerinden bir kaç bilgi ile devam edelim...

PKK kamplarında toplam 10.000 tane bilitan bulunuyor.

Metinan kaplarında=1200
Gorada=1200
Xieneride=1200
Zelide=1300
Helgutta=1500
Batufada=500
Zapta=300
Hacıbergde=400
Hakurkta=300-400
Kenicengde=200
bokrisanda=1500-200
Enze Levne ve Zargali köylerinde toplam 600

sweetrose
03.11.2006, 17:28
Küçük bir inceleme daha...


http://www.haapshu.com/resimload/uploads/c72f932a40.gif

PKK artık vur kaç tekniğini uıyguluyor. Uzaktan kumandalı bombalar, mayınlar... Peki neden ?
PKK terör örgütünün saldırılarının son dönemde aniden artış göstermesi dikkatlerin yeniden bu örgütün faaliyetlerine çevrilmesine yol açtı.

Örgütün gerek kırsal alanda, gerek büyük kent merkezlerindeki saldırılarının gerisinde nasıl bir strateji değişikliğinin yattığı, zihinleri meşgul eden en önemli sorulardan biri bugünlerde.

PKK teröründeki tırmanışı son derece karmaşık bir denklemin içinde değerlendirmek gerekiyor. Bu denklemdeki değişkenlerin çoğu bir şekilde Kuzey Irak'a çıkıyor.

Örneğin, örgütün yöneticilerinin neredeyse tümü, Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'nda karargâh kurmuş durumda. Terörist kadroların eğitimleri Kuzey Irak'ta veriliyor.
Örgüt, önemli ölçüde Kuzey Irak'taki Talabani ve Barzani yönetimlerinin kendisine sağladığı emniyetli hareket sahası içinde faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede PKK'nın Barzani ve Talabani ile ilişkilerini de büyüteç altına almak gerekiyor.

PKK'nın İran'la da çatışmaya girmesi denklemdeki en önemli değişikliklerden biri. Kuzey Irak, artık İran'la PKK arasında bir çatışma bölgesi de aynı zamanda. Ayrıca, Irak'ın tümünde işgal otoritesi olan ABD'nin PKK'nın varlığına göz yumması ve Türkiye'yi Kandil'e dönük bir harekâttan caydırması örgütün rahat bir şekilde nefes almasını sağlıyor.

Arkadaşımız Namık Durukan, Kuzey Irak'a giderek denklemin bütün bu parametrelerini tek tek inceledi. İşte Durukan'ın soru - yanıtlar şeklindeki izlenimleri...

Terör örgütü PKK'nın hem kırsalda güvenlik kuvvetlerini hedef alan, hem de turizm merkezleri de dahil olmak üzere kent merkezlerinde sivillere dönük eylemlerinde gözle görülür bir artış var. Kırsaldaki eylemlerle başlayalım. Bu artış nasıl açıklanabilir? Bu saldırılar PKK'nın stratejisi açısından ne anlama geliyor?
PKK'nın son dönemlerde eylemlerini artırması ilk bakışta şaşırtıcı gözüküyor.

Abdullah Öcalan'ın yakalanması sonrasında yaklaşık 3 bin 500 dolayında terörist örgütü terk etmişti. Bunlar arasında örgütün bazı üst düzey yöneticileri de vardı. Oysa şu anda örgüt saflarında faaliyet gösteren ve eylemlere katılanların neredeyse tamamına yakını 1999'da, yani Öcalan'ın yakalanmasından sonra örgüte katılanlardan oluşuyor. Bu kadroların bir bölümü Türkiye'den, bir bölümü ise Avrupa'dan geldi.

Son eylemler, uzun bir süre tecrübesiz ve silah kullanma yeteneğinden yoksun oldukları varsayılan dağ kadrolarının, aslında son dönemde hazırlık düzeylerini yükselttiklerini ve cephane tedarikini önemli ölçüde tamamladıklarını gösteriyor.

Risk almıyorlar

İlginç olan bir nokta, teröristler eylemlerinde yeni teknolojiyi kullanmaları ve kendileri açısından risk taşımayan eylemlere yönelmeleri. Örgütün bomba eğitimi konusunda da aşama sağladığı anlaşılıyor. Örgüt, bu çerçevede yeni teknoloji kullanan özel kuvvetler oluşturdu. Son eylemlerin büyük bölümü bu özel kuvvetler tarafından gerçekleştirildi.

Örgüt, son eylemleriyle gündemden düşmediğini, gücünü kaybetmediğini ve Kürt sorununda tek muhatabın kendisi olduğunu ortaya koymak istiyor, 'Eski gücümüzdeyiz, yok olmadık" mesajını veriyor.

PKK, özellikle büyük şehirlerde ve turizm merkezlerinde sivilleri hedef alan bombalama eylemleriyle ne amaçlıyor?

Kırsal kadroları zayıfladı

Bu eylemlerin iki ana nedeni var. Birincisi örgütün, kırsalda eskisi gibi tutunamaması. Son haftalarda kırsaldaki eylemlerde artış olsa da, bu saldırılar 1990'lı yıllardaki gibi bir cephe ve mevzi savaşı konsepti içinde değil. PKK'nın kırsaldaki kadroları eskiye kıyasla bir hayli azalmış durumda. Bu nedenle kırsalda mevzi saldırılar yerine vur - kaç taktiği ile tasarlanmış, uzaktan kumandalı bomba ve mayın patlatma gibi risk taşımayan eylemlere yöneliyorlar.
Benzer şekilde, kentlerde de sansasyonel eylemlere girişiyorlar. Örgüt turizm merkezleri ile ekonomik tesislere yönelik eylemlerini arttırarak, istikrarsız bir ortam yaratıp sürekli tehdit unsuru olduğunu hem Ankara'ya hem de uluslararası camiaya etkili bir şekilde hissettirmek istiyor. Bu bağlamda kadrolarda farklılıklar olmasına karşılık, kırsaldaki eylemlerle kentlerdeki eylemler arasında tam bir hedef birliği var.

sweetrose
03.11.2006, 17:29
PKK Kandil'den işte böyle dağıldı

Bin terörist Türkiye'ye geçti

Kuzey Irak'ın dağlık alanları ile Kandil'de faaliyet gösteren PKK, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgeye yığınak yapmasıyla teröristleri çeşitli noktalara dağıttı

Türkiye'nin geride bıraktığımız aylarda Kuzey Irak'a müdahale niyetini açıklamasından sonra çıkan haberlerde, muhtemel bir harekâta karşı önlem olarak, PKK'nın Kandil Dağı'ndaki unsurlarının büyük bir bölümünü küçük gruplar halinde Kuzey Irak'a dağıttığı, dolayısıyla Kandil'deki PKK varlığının büyük ölçüde zayıfladığı belirtilmişti. Bu doğru mu?

Doğru. Başta Kandil olmak üzere Kuzey Irak'ın iç kesimlerindeki dağlık alanlarda faaliyet gösteren PKK, silahlı güçlerinin büyük bölümünü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgeye asker yığması üzerine geçen mayıs ayında muhtelif noktalara dağıtmıştı. Örgüt, İran sınırına bakan Kandil dağındaki silahlı gruplarını Türkiye'ye yakın kesimlerde yer alan Amediye ilçesi sınırlarında yer alan Metina ve Gare dağları ile Şemdinli'nin karşısına düşen Zagroslar, Hakurk, Çukurca'ya yakın mesafede bulunan Zap ile Uludere'nin karşısındaki Haftanin ve Sınaht bölgesine kaydırdı.

Kandil Dağı'nda bulunan ve ayrıca bu noktalara kaydırılan PKK'lıların sayısının 1500 dolayında olduğu tahmin ediliyor. Bin kadar silahlı örgüt üyesi ise son üç ay içinde Türkiye topraklarına geçti.

Kandil'de PKK varlığının azalması tamamen taktiksel yöntemlere dayanıyor. PKK'nın geçen yıl bu zamanlarda Kuzey Irak'ta bulundurduğu silahlı unsurlarının sayısı 5 bin dolayındaydı.

Kandil'de hazırlık var

Kandil, Türk sınırının yaklaşık 200 kilometre kadar güneyinde, İran sınırına bakan dağın adı. Dağın tepesi ve Batı etekleri Irak sınırlarının içinde. Doğudaki etekleri ise İran'ın içinde kalıyor. Kandil denildiğinde dağ ve çevresindeki yerleşim birimlerinin oluşturduğu bütün bir bölgeyi anlamak gerekiyor.

PKK, yıllardır yönetim ve eğitim üssü olarak işte Kandil çevresindeki bu bölgeyi kullanıyor. Kandil'in kuzeyi Barzani, batısı ise Talabani bölgesinde kalıyor. Bu bölgede PKK varlığı gözle görülür bir şekilde kendini hissettiriyor. Silahlı güçlerinin büyük bölümünü taktik amaçlarla dağıtmasına karşılık örgüt, halen Kandil'e ulaşan ana ve patika yollarda denetimlerini sürdürüyor.

Dağ çevresinde 30 köy var

Bölgede olası büyük operasyonlara hazırlık amacıyla olağanüstü büyük önlemlerin alındığı göze çarparken, teröristler her an bölgeyi terk edebilecek bir organizasyona sahipler. Kandil Dağı çevresinde bulunan köylerde kamp kuran örgüt, köylülerle birlikte yaşıyor.

Bu köylerin sayısı 30 dolayında. Karayılan ve diğer konsey üyeleri de bu köylerde yaşıyorlar. Köylere girip çıkan araç ve insanlar sıkı kontrolden geçiriliyor. Örgüt, ulaşımını ciplerle yapıyor.

Murat Karayılan genel af istiyor

Karayılan kırsaldaki ve kentlerdeki eylemleri durdurmak için Ankara'dan ne talep ediyor?

Birincisi, örgütün yöneticilerini de kapsayan bir genel af çıkarılması.

Karayılan, affın kapsamı içinde Öcalan'ın adını geçirmedi, yalnızca İmralı'daki koşulların iyileştirilmesini istedi.

Anayasa'nın değiştirilerek Kürtlere "kurucu ortak" statüsünün verilmesi.

Kürtçenin ikinci resmi dil olarak kabul edilmesi.

Köy koruculuğunun dağıtılması. Göç edenlerin köylerine dönmelerinin sağlanması.

Affedilen örgüt üyelerinin siyasal sürece katılmaları için gereken imkânların yaratılması.

Örgütte çok başlılık yaşanıyor

Kentlerdeki eylemleri gerçekleştiren TAK adlı örgüt nedir? TAK'ın PKK içindeki konumu nedir?

Türkiye'nin batısındaki turistik ve ekonomik hedeflere yönelik eylemlerin çoğunu Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) adlı örgüt gerçekleştiriyor. TAK, aslında PKK'nın bir yan kuruluşu. Öcalan'ın 1999'da yakalanmasından bir süre sonra kuruldu.

Kuruluşunun gerisinde Öcalan'ın hapiste olduğu ve kırsaldaki kadroların güç kaybettiği bir dönemde PKK'nın "Apocu ruhla donatılmış kadrolarla" kentlerde etkili olması düşüncesi yatıyor. Bu projenin mimarı, İmralı'da ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'dan başkası değil.

Kadrolarının büyük bir bölümü Kandil'de eğitildi ve ardından gruplar halinde Türkiye'ye gönderildi. TAK, 2000 sonrasında kentlerde eylemlere girişti. Ancak kent eylemlerindeki yoğunlaşma 2003 ve sonrasında bariz bir şekilde hissedildi.
TAK'ın başındaki Suriyeli Erdal

Yürütme Konseyi Başkanı sıfatıyla örgütün dağ kadrolarının lideri konumunda olan ve halen Kandil'de bulunan Karayılan, Antalya'daki son terörist saldırı da dahil olmak üzere şehir eylemlerini üstlenmedi. Karayılan sadece ekonomik hedeflere yöneldiklerini (boru hattının bombalanması gibi) söyledi. Bu sözleri ne derece doğru? TAK, gerçekten de PKK liderliğinin bilgisi dışında hareket edebilir mi?

Bu sorunun yanıtı, hem evet, hem de hayır. TAK'ta Kuzey Irak'ın dağlık alanlarında faaliyet gösteren PKK kamplarında hızlı eğitimden geçirilerek oluşturulan özel birlikler yer alıyor.

TAK'ın hücre biçiminde örgütlenen kadrolarının tümü de Türkiye kökenli Kürtlerden oluşuyor. Buna karşılık, TAK'ın başında Bahoz Erdal adında bir Suriyeli var. Bahoz Erdal, aynı zamanda PKK'nın askeri kanadının da (HPG/ Halk Savunma Güçleri) da başında bulunuyor.

TAK'ın eylemlerinin bir bölümü doğrudan Erdal'ın Türkiye'deki hücrelere emir vermesiyle gerçekleşiyor. Ama bazı durumlarda Türkiye'deki hücreler de örgütü bilgilendirmeden - şartları olgunlaşmış görüp - kendi başlarına karar alabiliyorlar.

Talimatlar gözmezden geliniyor

Karayılan istese TAK'a söz geçiremez mi?

Karayılan, TAK liderliğine talimat verebilir. Ancak Erdal'ın Türkiye'de pek çok noktaya dağılmış olan hücrelere talimatlarını istediği süratte ulaştırabilmesinde kopukluklar da olabiliyor. Bu durum, zaman zaman herkesin kendi başına hareket edebildiği bir çok başlılık ortamı yaratabiliyor.

Ayrıca PKK'nın üst yönetiminde zaman zaman görüş ayrılıklarının çıkması alt kademelerde talimatların görmezden gelinmesine de yol açabiliyor. Örgütün kadroları içinde şu an şiddet eylemlerinin artırılmasını savunanlar olduğu gibi, tersine eylemlerin dizginlenmesini isteyenler de var. Ama şurası bir gerçek ki, güçlenmekte olan birinci grup.

Bu ikilik, PKK'yı yöneten 11 kişilik Başkanlık Konseyi'ne de yansıyor. Konseyde şiddet yanlıları çoğunluğu oluşturuyor. Dolayısıyla, Karayılan kent eylemlerine karşı olduğunu açıklasa da Erdal konsey içindeki şiddet yanlılarından aldığı destekle kentlerdeki eylemlere devam ediyor. Bu anlamda Karayılan'ın kent eylemlerine karşı olduğunu açıklaması geçerlik taşımıyor.

Bunun bir başka nedeni daha var. O da Karayılan'ın 23 Ağustos'ta Kandil'deki basın toplantısında yaptığı açıklamalar. Karayılan, bir yandan kentlerdeki eylemlere onay vermediğini söylerken, diğer yandan kentlerde ve kırsaldaki eylemleri sona erdirmek için bir dizi öneri getirdi.
Tersinden okunduğunda, kentlerdeki eylemleri durdurabilme imkânına sahip olduğunu hissettirdi ama bunu bir dizi koşula bağladı.

zanoylu
03.11.2006, 17:33
Bu hafta 93-95 arasını gösterdi operasyonların 95 ve 96 yıllarını merakla bekliyorum.Belki Zap,Çığlı,Işıkveren,Şivi ve Ahmediye gibi büyük operasyonlarıda gösterir.Seyrederken o günlere geri dönmüş gibiydim.

sweetrose
05.11.2006, 14:19
1994… aralık… gece… kar… soğuk…

Otuzaltı tonluk çelik bir kale…

Karanlığın ortasında bembeyaz ovayı gözetliyor…

Sessiz… hareketsiz…

Doğubeyazıt – gürbulak sınır boyunda bir tank , nöbet tutuyor…

Tankın içinde üç can…

Babasının hediye ettiği termostan bir bardak daha sıcak kakao doldurdu…

Sınıf okulundan mezun olup , torbadan doğubeyazıt ı çektiğinde , babası gülerek ,
‘Doğu kutbuna gidiyorsun oğlum… içini sıcak tutar’ diyerek bu küçük termosu vermişti…

105 mm lik tankın içinde askerleri görev yerinde dikkatli . biliyorlar ki , 30 saniyelik bir
Dalgınlığın bedeli , 30 can olabilir…

Sessizce 10 kilometrelik sınır boyunu gözlüyor…

Termal cihazlarının cızırtısı ve vahşi bir kedi mırıltısı gibi motorun sesi…

Vakit tamam , motor susturuldu…

Teğmen , ikinci devriye noktasına gitmeden son kez termale baktı…

Yeşil fonda beyaz lekeler !

Hareket eden siyah lekeler…

Soluklar hızlandı… nabız 90’a çıktı…

Mesafe 150 metre…

Similatörde defalarca canlandırılan senaryo , şimdi gerçekleşti işte…

Çabuk karar ver…

Düşünmeden koordinatları verdi…

Ateş ! …

Çıplak ovada makinelı tüfek sesi… ayazı yakarak patlıyor…

Beyaz lekeler dağılıyor… tanka doğru büyüyorlar…

Motoru çalıştır !

Tabancanı çıkart…namluya mermi sür…

İçeri dolan barut kokusu…kulak çınlaması…

Termalden çıkan siyah lekeler…

Dört kişi saat 6’da komutanım…

Arkadan dolanıyorlar… beş adımda tankın üstündeler…

Çabuk ! yukarı…

Kule kapağını açtığında , soğuk terli yüzünü tokatlar…

Bir karaltı tanka zıplıyor…

Ateş!

İki karaltı daha… kalaşnikof un namlu ağız aleviyle aydınlanıyorlar…

Sol kolu birden düştü… ateş… ateş…

Arkadan bir karaltı tanka çıkmayı başardı… dikkat !

Kuleyi döndür !

Tankın namlusu karaltıya çarpıp düşürüyor…

Teğmen tankın içinde… paletler gürültüyle dönüyor…

Beyaz lekeler kayboluyor termalden…

Her şey bir dakikada bitti…

Nihayet kanayan sol omzuna baktı…

Hayret… hiç acımıyor…





...alıntıdır ( değerli bir şahsiyetten anektod )

eys_61
06.11.2006, 18:13
Belgeselin tamamı aşağıdaki linklerde.

http://img158.imageshack.us/img158/859/ghhjjig4.jpg

http://rapidshare.com/files/1942973/Kan.Uykusu._Belgesel_.Xvid._EpRoM_.part1.rar
http://rapidshare.com/files/1959034/Kan.Uykusu._Belgesel_.Xvid._EpRoM_.part2.rar
http://rapidshare.com/files/1972929/Kan.Uykusu._Belgesel_.Xvid._EpRoM_.part3.rar
http://rapidshare.com/files/1981899/Kan.Uykusu._Belgesel_.Xvid._EpRoM_.part4.rar

TVRİP
Çözünürlük: 450x336
Şifre: www.forumnetron.com (http://www.forumnetron.com/)
Boyut: 340 mb

sweetrose
06.11.2006, 18:21
Teşekkürler kardeşim ben koyacaktım; ama sen benden önce davrandın..tekrar teşekkürler...

Recep Çaltepe
06.11.2006, 20:30
Yarım saat sonra tekrarı yayınlanacak. Kaç seferdir fırsat bulup da izleyememiştim, kısmet bu akşamaymış. Heyecanla bekliyorum.

Özge
06.11.2006, 20:39
çok teşekkürler eline sağlık

macka61
07.11.2006, 18:25
bu belgesel bi kerelik mi yoksa devamı varmı

sweetrose
07.11.2006, 21:14
Skytürk genel yayın yönetmeni ile bu konuyu konuştuk; amaç tek bölümlük bir belgeseldi fakat belgeselin izlenme oranı ve yarattığı yankı büyük olunca yeni bir proje daha hazırlanma içerisinde olunacakmış...

Remzi
07.11.2006, 21:34
aslında bu belgeseli sinemada yayınlasalardı daha büyük yankı uyandırabilirdi.Çünkü herkesin evinde digitürk,uydu veya kablo tv yok.ben izleyemedim mesela şu anda indirmeye başladım.

zinos
07.11.2006, 23:02
hazırlayanların ellerine sağlık,bana hemen bitiverdi bir solukta bu iyi bir başlangıç olurda daha geniş çalışmalar yaparlar.TÜRK TARİHİNİN en uzun savaşını bize anlatırlar.

Selman
08.11.2006, 01:43
Dün gece tekrarı vardı yine.Tam yatmaya hazırlanıyordumki sabah 05:00'a kadar izledim.Biz de askerlik yaptığımızı zannediyorduk.Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

hay1699
08.11.2006, 03:04
yukleyen arkadasa tesekkur ederim.

Cengiz Çubukcu
08.11.2006, 07:58
ben de iki kere izledim ve ikisinde de gözyaşlarımı tutamadım, Allah şehitlerimizin ruhlarını şad etsin...programı hazırlayanların ellerine sağlık..

sweetrose
08.11.2006, 12:01
Belgesel tekrarlara devam edecek; ancak yeni bir proje ile devamı tarzında bir şey çekilebilirmiş..

sweetrose
09.11.2006, 08:15
Kan uykusu

SKY TURK televizyonunda, 'Kan Uykusu' başlıklı programı soluksuz izledik...
Tuğgeneral Osman Pamukoğlu ve silah arkadaşları... Vatan için kurşun atan ve göğüslerini kurşunlara siper eden efsane Mehmetçikler'i, unutulmaz komutanları...
Program onlarındı...
Keşke birkaç kez daha gösterilse ve bu programı seyretmeyen hiç kimse kalmasa...
Seyredilse ve idrak edilse ki; Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet bu kadar örselenmeye, Ankara'nın rahat koltuklarını dolduranların 60 yıllık boş vermişliklerine, onların kurallarına rağmen işte bu bir avuç kahramanlar yüzünden hala ayaktadır...
Programdan aktaralım...
Sınırlarımıza yakın, İran topraklarında bir PKK karargahı tesbit edilir... 350 silahlı militan burada konuşlanmıştır. Sızma biçiminde Türk topraklarına saldırılmaktadır...
Tugay, bir plan hazırlar...
İran topraklarına girilecek, yıldırım harekatı ile PKK karargahı basılacaktır...
Birlikler operasyona hazır hale getirilir...
Baskın planı Ankara'ya onay için gönderilir... Sivil otoritenin onayı gerekmektedir... Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, planı Başbakan Tansu Çiller'e götürür ve bilgi verir...
Çiller hemen imzayı basar...
Durumdan da hükümet ortağı Hikmet Çetin'i bilgilendirir...
Hikmet Çetin operasyona karşıdır...
İtirazları ile baskına engel olamayacağını, Çiller'i caydıramayacağını anlayınca hemen Cumhurbaşkanı Demirel'e gider...
O sırada Genelkurmay, Tuğgeneral Pamukoğlu'na planın Başbakan tarafından imzalandığını, ama sınırı geçmeden son emri beklemesini isterler... Plan saate karşıdır... Komutan Pamukoğlu, baskın birliklerinin sınırdan kayıp ilerlemelerini baskın anını bildireceğini söyler...
Saatler ilerlemekte; Ankara'dan 'vur emri' gelmemektedir!..
Genelkurmay Başkanı'nı arayan Cumhurbaşkanı Demirel, operasyonun yapılmamasını ister. İran'la ilişkilerde sorun çıkacağını söyler...
General Pamukoğlu kahır bir şekilde, birliğine 'dön' emri verir... Birlik bir ara 'emirle, isyan' arasında gider gelir, isyan edip eşkıya kampını basma niyeti akla gelir ama Komutan'a olan bağlılık, daha sonra yapılacak olanlar düşünülüp moral bozukluğu ile geri dönülür...
Bir süre sonra...
O kamptan sarkan bir PKK grubu, sınır karakolumuzu basıp 15 MehmetçiK'i şehit eder...
Daha sonrası...
Demirel, General Pamukoğlu'nun birliğini ziyaret eder...
Sözleri ilginçtir: 'Bana bu baskıncıların o kamptan geldiklerini ispat edin de, ben de meseleyi İranlılar'ın önüne koyayım...'
General Pamukoğlu anlatırken boğazının düğümlendiği görülüyor...
Şimdi Kandil'e yan bakamayanların 'Amerika var' gerekçesi mazeret ya!?. PKK'ya gidememek hep tercih edilmiş, şehit cenazelerini seyretmek seçilmiş!..
Sayın Osman Pamukoğlu şimdi emekli bir tümgeneral...
Hayatının o kesiti çok önemlidir...
Hatırladığım kadarı ile henüz Kurmay Albay rütbesinde iken Hakkari Dağ Komando Tugayı'na Komutan olarak atanmıştı...
O sırada bölgede görevlendirilecek, kellesini koltuğuna alacak, karakışta dağa çıkıp eşkıya kovalayacak komutan bulmanın da zorluğu vardı!.. Pamukoğlu ve arkadaşları göreve severek koşmuşlardı...
Ben bir tesadüf olarak zamanın Genelkurmay Başkanı'nı ziyaret ettiğim sırada tanık olduğum bir olayı yansıtayım... Komutan bir generalin Asayiş Bölge Komutanlığı'na gitmesini istiyor, karşısındaki de 'aman paşam' diye affını istiyordu... Genelkurmay Başkanı, müthiş sinirlenip bağırıp çağırmıştı. Sonradan o 'fırça yiyen' kişi 28 Şubat komutanlarından oldu ve fırça yediği komutanın adını kışlalardan sildirdi... Onun döneminde de Mehmetçikler eşkıya kurşunu ile can verirken bu adam başından geçen komik kışla hatıralarını kitaplaştırmıştı...
Dağıtmayalım...
Pamukoğlu bu şartlarla bölgede görev almıştı... Silah durumunu da anlatayım... Bizimkiler 2. savaştan kalan ABD molozu manyetolu roketatarlarla uğraşırken PKK'lılar, Avrupa Birliği tarafından son sistem roketlerle teçhiz edilmişler, RPG'lerle Mehmetçik'e saldırıyorlardı... Tuğgeneral Pamukoğlu ve arkadaşları, dağlarımızı onlara dar etti. Kafa kaldıracak halleri kalmadı...
Sonra ne oldu?..
General Pamukoğlu gencecik yaşında, 2002'de emekli tümgeneral oldu... Hilmi Özkök devri başladı ve PKK palazlandı...
İyi programdı anlayana...


...alıntıdır(Behiç KILIÇ)

Remzi
09.11.2006, 14:54
Bence bu yapacaklarını sinema filmi tarzında yapmaları lazım çünkü Önceden de belirttiğim gibi sky Türkü herkes izleyemiyor.Ayrıca hem onlar daha fazla gelir kazanmış olur hemde daha fazla seyirciye ulaşma şansı olur.

sweetrose
10.11.2006, 21:11
Aslında mükemmel bir fikir sinema ancak yeterli bir mali kaynak gerekir...

sweetrose
10.11.2006, 21:31
Diyarbakır’da gerçekleştirilen operasyonda Büyükşehir Belediyesi hizmet aracıyla terör örgütü PKK mensuplarına malzeme götürdüğü ileri sürülen 3 kişi yakalandı.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince 6 Kasımda Diyarbakır-Silvan karayolunda, özel bir şirketten kiralanan ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi hizmetinde kullanılan 2 araçla terör örgütüne malzeme götüren 3 kişinin yakalandığı belirtildi.
Açıklamada, araçlar ile şahısların işyerlerinde yapılan aramada 1 adet Glock marka tabanca, 117 adet beyaz renkli sırt teçhizatı muhafazalı kar kamuflajı, 35 adet çeşitli şirketlere ait kaşe ve sahte fatura, 2 adet propaganda içeren CD, 100 gram esrar, 107 kutu antibiyotik ilaç, 1 adet bilgisayar yazıcısı, 12 not defteri, 4 bilgisayar ile 2 cep telefonu ele geçirildiği kaydedildi.
Ele geçirilen bilgisayarlarda terör örgütü mensuplarına ait çok sayıda fotoğraf bulunduğu bildirilen açıklamada, gözaltına alınan U.Ö, S.Ç. ve N.Ç’nin adli mercilere sevk edildikleri bildirildi...

Bir polis memuru... (çok şey anlatıyor aslında)

"bundan 2 sene önce milli istihbarattan bır yazı geldı akşam saatlerınde yanlış hatırlamıyorsam 6-7 cıvarıydı.yazıda osman baydemıre suıkast yapılacagı haberı vardı ve emır geregı özel harekat sube müdürlüğünden 14 adet zırhlı araç ve tam techızatlı 24 kişi özel harekat polis memuru isteniyordu.gelen yazıda osman baydemırın guvenlı bır sekılde makamından alınıp kahraman maraşa goturmemız ıstenıyordu emir demiri keser bizde bu vatan hainini ininden aldık ve kahraman maraşa götürdük.ha şimdi diyeceksinizki en azından dövseydiniz diye ama adamın yanından avukatları hıç eksık olmuyorkı adama bır sey olmasın dıye sureklı koruma altında adam.o gün g.antep yolunda düşündüm keşke kafasına yolda sıksaydım bizimle gelen diğer arkadaşlarının silahından keyıften bır kaç mermı sıkardık kendı bacagıma yada kolumada bır kursun sıktımmıydı adamı koruyamak dıye hesap verırız dıye dusunuyordum ama adamın yanında dedıgım gıbı avukatlar kuyruk gıbı.. saygılarımla...."

Kaya
10.11.2006, 22:34
Erdal Sarızeybek'in kitabı çıktı arkadaşlar...

Kitabın adı "HESAPLAŞMA". Uzun adı ise "Terör, Kaçakçılık Hudut ve Biz - Hesaplaşma"

Kitabı aldım ve şuan okumaktayım...

Aklınızda bulunsun...

sweetrose
10.11.2006, 22:42
Kaya kitabı duydum; sınavdan sonra önce Metin AYDOĞAN'ın kitabı daha sonra bu kitaba başlamayı düşünüyorum...

Travelair
11.11.2006, 09:31
@eys_61 teşekkürler izliyorum

sweetrose
11.11.2006, 19:50
Türkiye'nin Atina Büyükelçiliğine ait bir aracın sabaha karşı kundaklandığı bildirildi.Atina Haber Ajansı (ANA), Pangrati semtinde park halindeki aracın, kimliği belirsiz şahıslarca yanıcı madde dökülerek ateşe verildiğini duyurdu. Ajans, saldırı sonucunda araçta hafif maddi hasar meydana geldiğini kaydetti.Aynı semtte, 10 Ekim tarihinde de Türkiye Büyükelçiliğine ait bir araç kundaklanmıştı.

Osman Pamukoğlu Paşa'dan kundaklama olayına sert yanıt.!!!

"Yunanistan'ın Türkiye için bir kaç saatlik işi var. Dalaman''dan Gelibolu''ya kadar bir günde 10 bin balıkçı teknesini silahlandırıp cephane versem. Ege''deki adalarda ne yunan ordusu kalır ne de direniş. Yunanistan aklını başına alsın. savaş Yunanistan için katliam olur. Türkiye ile kimse baş edemez."

Remzi
11.11.2006, 19:57
Abi bu osman pamukoğlunun kitabı varmış kitabın ismini biliyorsan verebilirmisin çok merak ettim bu adamı herkes övüyor...

#eys_61

Videolar için teşekkürler 2 gün önce indirmiştim şimdi izleyeceğim...

sweetrose
11.11.2006, 20:26
Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok (2004)

Kara Tohum (2005)

Ey Vatan (2004)

Ayandon (2006

Kardeşim kitapları bunlar.. iyi okumalar...

sweetrose
13.11.2006, 12:29
FORTİS BANK ve APO!!!



Belçika-Hollanda ortaklığı Fortis tarafından satın alınan Dışbank, müşterilerini Fortis Bank adıyla kabul etmeye başladı. Fortis Bank Yönetim Kurulu Başkanı Karel De Boeck:
2010 yılına kadar şube sayısının 183'ten 300'e çıkarılacağını açıkladı.



Bu haber, Türkiye'nin mümtaz basın ve yayın organlarının hemen hemen tümünde yer aldı. Fakat hiç kimse, Fortis Bank'ın, bölücü'nın kullandığı mayınları üreten firmaya ortaklığından bahsetmedi.



İşte gözden kaçan(!) "o" detay:
Dünya üzerindeki bankaların hareketlerini izleyen
Netwerk Vlaanderen adlı kuruluş, aralarında Fortis Bank'ın da
bulunduğu 5 bankanın, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından üretimi yasaklanan misket bombası, nükleer bomba, seyreltilmiş uranyum silahları ve mayın gibi mühimmat üreten silah şirketleriyle ortak olduğunu belgeledi.



Netwerk Vlaanderen tarafından hazırlanan 52 sayfalık raporda, Belçika'nın önde gelen finans kuruluşlarından biri olan Fortis Bank'ın, dünyanın en büyük mayın üreticisi Singapore Technologies Engineering-STE'de 1,376,600 adet hissesinin bulunduğu ortaya çıkarıldı.



Raporda Fortis Bank'ın ortak olduğu Singapurlu mayın üreticisi STE'nin VS-50 ve VS-69 tipi mayınlar ürettiği belirtildi. Singapurlu STE firmasının ürettiği VS-50 ve VS-69 tipi mayınlar, Güneydoğu'da bölücü tarafından sıklıkla kullanılıyor. Dünya Mayın İzleme Komitesi'nin 1999 tarihli raporunda Singapur'un tek mayın üreticisi STE'nin Valsella Valmara 69 ve Valsella VS-50 mayınlardan milyonlarca adet ürettiğini belgelemişti.

sweetrose
13.11.2006, 21:48
Bu başlığı "dipdalgası"na dönüştürüyoruz......

İngiliz The Times Gazetesi, İran ve Türkiye’den sonra altı Arap ülkesinin de nükleer enerji işine gireceğinin sinyalini vermesinin ardından Ortadoğu’nun en tehlikeli döneminin eşiğine geldiğini öne sürdü.

The Times, bu yeni çağın oyuncularının, motiflerinin ve risklerinin analizini yaparken Ortadoğu’da nükleer güce ilgi sinyalleri veren ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini yazdı. Türkiye'nin 2015 yıllarında üç enerji santralı kurulacağını ilan ettiğine dikkat çeken İngiliz gazetesi, bu nükleer santrallardan ilkinin Karadeniz şehirlerinden Sinop yakınlarında 2014 yılında yapılacağını kaydetti. The Times, nükleer yarışta gelişmiş ülkeler olarak Türkiye ve İran’ı gösterdi. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in geçtiğimiz günlerde Moskova’ya yaptığı ziyaret sırasında 2015 yılı itibariyle ilk nükleer reaktöre sahip olmayı planladıklarını ilan ettiğine dikkat çeken gazete, Cezayir, Suudi Arabistan, Fas, Tunus ve BAE’nin de yarışa katıldığını belirtti.



http://www.haapshu.com/resimload/uploads/a9446b76b9.jpg

eys_61
13.11.2006, 22:13
@sweetrose
"dipdalgası" gibi bir oluşumun konuyla pek alakası yok zannımca.başlığın amacından sapmaması dileğiyle...

Kaya
14.11.2006, 00:01
Erdal Sarızeybek'in Hesaplaşma adlı kitabını okuyorum. Hudutlarımız hakkında önemli konuları dile getiriyor.

sweetrose
14.11.2006, 18:30
İran'dan Türkiye'ye gizli saldırı
PKK Ateş kesi bozarak Güneydoğu'da saldırılara başlayacağı iddia edildi. Saldırıların Irak'tan değil Kuzey İran'dan yapılacağı ifade ediliyor. Bunun nedeni ise Türk ordusunun Kandil Dağı'na operasyon düzenlemesini engelemmek olduğu da iddia ediliyor. İsrail İstihbarat Teşkilatı'nın çok gizli kayıtlı Kuzey Irak raporu ele geçirildi.

Raporda İsrail'in, 2004 yılından bu yana Kuzey Irak'taki Kürt aşiretlere yönelik faaliyetleri tek tek anlatılırken Türkiye'nin Kandil Dağı'ndaki PKK'lı teröristlere karşı girişebileceği bir operasyonun Orta Doğu'da ABD ve İsrail'in çıkarlarına büyük zarar vereceği uyarısı yapılıyor.

Mossad'ın "çok gizli" kayıtlı raporunda Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK'nın varlığına karşı Türkiye ve İran'ın giriştiği ya da girişeceği eylemlerin, Kürt kimliğine de bir saldırı anlamı taşıyacağının altı çizilerek bununda ABD ve İsrail'in bölgedeki çıkarları arasından çok "tehlikeli" sonuçlar doğuracağı ifade ediliyor. Raporda daha sonra, bu tehlikeli sonuçlara yol açabilecek gelişmeler şu üç ana başlıkta toplanıyor.

1) ABD Ankara'nın PKK konusundaki şikayetleri konusunda hâlâ ikna olmuş değil. Washington'un bu tutumunda İran'a düzenlenecek olası bir saldırı epey büyük rol oynuyor. Hem ABD hem de biz (İsrail yani) durum bu safhadayken Türkiye'nin İran'ı da yanına alarak Kuzey Irak'ta bir operasyona girişmelerine izin veremeyiz. (Raporun bu bölümünde daha sonra İran ile Türkiye arasında Kuzey Irak'a ilişkin akınlaşmanın örnekleri veriliyor.)

2) Kuzey Irak'ta Türkiye ve İran'ın PKK'ya karşı kazanacakları bir zafer Hizbullah'ın tekrar dirilişine bile neden olabilir. Bunun arkasında da zafer sarhoşu bir İran'ın Hizbullah'a Devrim Muhafızları aracılığıyla vereceği destek çok büyük rol oynayacaktır kuşkusuz.

3) Türkiye'nin kuzey Irak'a düzenleyeceği her türlü operasyon tüm dengeleri alt üst edebilir. Eğer Türkiye kuzey Irak'a operasyon düzenlemesi halinde Kürt ordusunun kurulmasının engelleneceği ve bunun içinde ABD'nin İncirlik üsünün K. Irak'a taşınması halinde korunmasının giderek güçleşir. Ayrıca bölgede oluşturulan dinleme istansyonları da böyle bir saldırıdan büyük bir zarar görecektir.

Bu da İran'a yönelik izleme operasyonunun sekteye uğratacaktır.
Kuzey Irak'taki Kürt topluluğunu elinizden geldiğince sıkı kontrol altında tutun. Lakin Kuzey Iran bölgesinde konuşlandırılmış olan Kürtleri mücadelelerinde serbest bırakmalısınız. O zaman iki unsuruda ortadan kaldırılabilir. Yani Kandil operasoynu başka yöne kaydırılmış TSK'nında operaktif algısı alınmış olacaktır iddiaları yer almaktadır.


Türkiye'nin AB ye endekslenmesini engellemek Türkiye'nin de ABD ile çalışmalarını ve yönünün bu yönde sürdürmesi istenmektedir.

Selman
14.11.2006, 18:41
Abi bu osman pamukoğlunun kitabı varmış kitabın ismini biliyorsan verebilirmisin çok merak ettim bu adamı herkes övüyor...

#eys_61

Videolar için teşekkürler 2 gün önce indirmiştim şimdi izleyeceğim...

Bahsettikleri kitap da yukarıda verilenlerden Ey Vatan olmalı.Anlattıkları yazdıklarından daha çarpıcı geldi bana.Yİnede okumanı tavsiye ederim.

sweetrose
16.11.2006, 15:58
Nükleer Enerji ilk girişimler.!!!

http://www.haapshu.com/resimload/uploads/fc8834c5e7.jpg


Nükleer Enerji Programına Tam Destek...!!!

sweetrose
16.11.2006, 16:01
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Ermeni soykırımı iddialarına ceza öngören yasa tasarısının Fransız Ulusal Meclisi'nde kabulünün ardından, Fransa ile askeri alandaki ilişkilerin askıya alındığını söyledi.
KKTC'nin 23. kuruluş yıldönümü resepsiyonuna katılan Orgeneral Başbuğ, konuyla ilgili sorular üzerine "Fransa ile yüksek düzeyli ziyaretler vardı, yapılmıyor" dedi.
Üst düzey bir kaynak, uygulanacak eylem planını Dışişleri Bakanlığı'nın yazılı hale getirdiğini ve bu kapsamda Fransa ile yapılacak savunma işbirliği toplantısının iptal edildiğini bildirdi.
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert de Yunanistan Hava Kuvvetleri Komutanı'nı resmi ziyaret için Türkiye'ye davet ettiğini, ancak yanıt alamadığını söyledi. Cömert, gerilimin sürdürülen politikalardan kaynaklandığını kaydetti.

sweetrose
17.11.2006, 16:15
Terör örgütü PKK’dan bir grup arkadaşı ile ayrıldıktan sonra ’Kürdistan Yurtsever Parti’ adlı örgütü kuran daha sonra da buradan da ayrılan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’ın, ’Kürdistan Demokrat Birlik Platformu’ adı altında yeni örgüt kurduğu bildirildi.

’Kurdistan- Post’ adlı internet sitesinin haberine göre, yeni örgütün kuruluş bildirgesi Merkez Komite Üyesi Rezan MAD tarafından yapıldı. Rezan MAD uzun bir dönemden bu yana herhangi bir güçle ilişkisi olmadığını öne sürdüğü terörist Osman Öcalan’ın Kürdistan Demokrat Birlik Platformu (PYDK) adı altında yeni örgüt kurduğunu belirtti.

Mad, Ortadoğu’daki değişimlerin Kürtler’i yakından ilgilendirdiğini ve Kürt sorunu için bir çözüm sürecinin başlayabileceğini belirtirken, Kürtlerarası çatışma ve birbirinin karşıtı politikaların yarar getirmeyeceğini söyledi. Mad, terör örgütü PKK’dan ayrılanların tek amaçlarının bölücü başı Abdullah Öcalan’a küfür etmek olduğunu, bunun yanlış olduğunu da savundu.

Kaya
17.11.2006, 23:15
Nükleer Enerji ilk girişimler.!!!

http://www.haapshu.com/resimload/uploads/fc8834c5e7.jpg


Nükleer Enerji Programına Tam Destek...!!!

Haydi inşallah... Yolun böyle daha açık Türkiyem!..

sweetrose
18.11.2006, 10:13
KUZEY Irak’taki yerel Kürt yönetiminin İngiltere Temsilcisi Beyan Sami Abdulrahman, İngiltere hükümetinin mülteci statüsünü kazanmayan Kürtler’in ülkelerine dönmeleri için yılbaşına kadar süre verdiğini, dönmeyi kabul edenlere 3’er bin sterlin verileceğini söyledi.

Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ne bağlı internet sitesi ’Peyamner’in haberine göre, yerel Kürt hükümetinin İngiltere temsilcisi Abdulrahman, İngiltere hükümetinin bu yılın sonuna kadar mülteci hakkı alamayan Kürt mültecilerin ülkede kalmalarına izin vereceğini söyledi.

Abdulrahman, İngiltere hükümetinin şimdiye kadar mülteci hakkı kazanamamış Kürt mültecilerin geri gönderilmesi konusunda kararlı olduğunu ve bunun için de bu yılın sonuna kadar bu mültecilere süre tanındığını söyledi. Kendi istekleriyle dönenler için Londra’nın kişi başı 3 bin Sterlin yardım yapacağını kaydeden Abdulrahman, mültecilerin zorla gönderilmesine taraftar olmadıklarını, kaygılarını ilettiklerini, İngiltere hükümetinin tanıdığı sürenin uzatılması için çalışacaklarını söyledi.

İngiltere’de 6 bin Kürt mülteci bulunduğu, bugüne kadar 60’ının Kuzey Irak’a gönderildiği belirtildi.

Almanya'da bu tur girişimler var.





ferman padişahınsa, dağlar bizimdir

sweetrose
18.11.2006, 18:28
PKK ya darbe...

Tunceli - Bingöl arasında kış örgütlenmesi yaptığı belirlenen PKK'lılara yönelik başlatılan operasyon genişleyerek sürüyor. Antalya'da ise bir PKK'lı yakalandı.

Tunceli'nin Nazimiye, Pülümür ile Bingöl'ün Yayladere ilçeleri arasında kalan üçgende üç gün önce başlatılan kış operasyonu hız kazandı.

Operasyonlarda şimdiye kadar 8 PKK'lı öldürüldü. Bir uzman çavuşun şehit olduğu operasyonlarda, aralarında bir binbaşı bir üsteğmenin de bulunduğu 7 asker de yaralandı.

Güvenlik güçleri tarafından tespit edilen çok sayıda PKK sığınağında kış kampları için hazırlanan tonlarca gıda maddesi de ele geçirilerek imha edildi.

Operasyonlara Tunceli, Elazığ, Bingöl'deki birliklerden askerlerin yanı sıra özel harekat birlikleri de katılıyor.

Kobra helikopterleri, PKK'lıların kalabilecekleri kayalık ve ormanlık alanları yoğun şekilde bombardıman altında tutuyor.

Bölgede kış üslenmesi için hazırlık yaptıkları ve barındıkları istihbaratı alınan yaklaşık 200 civarındaki PKK'lının etkisiz hale getirilmesi hedefleniyor.

Dünkü çatışmada çatışmada şehit olan 29 yaşındaki uzman çavuş Bünyamin Güzel için ise Bingöl'de tören düzenlendi. Törenin ardandan Şehit Güzel'in cenazesi memleketi Kayseri'ye gönderildi.

Bingöl İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Ümit Yılmaz ise törende, teröristlere 'Artık teslim olun' çağrısı yaptı.

Antalya'da bir PKK'lı yakalandı

Güneydoğu'da operasyon sürerken, Antalya - Burdur karayolunda bir otobüste yapılan aramada, terör örgütü PKK/Kongra - Gel üyesi bir terörist yakalandı.

Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, 16 Kasım Perşembe günü saat 03.00 sıralarında Antalya - Burdur karayolunda yapılan aramada yakalanan terörist hakkında gerekli adli işlemlere başlanıldığı belirtildi.

sweetrose
19.11.2006, 09:47
Amerikalı ünlü silah devi Smith&Wesson, Huğlu’nun av tüfekleriyle tüm dünyaya tanıttığı Beyşehir Üzümlü’ye fabrika kuruyor. ABD dışındaki ilk üretim yeri olarak Türkiye’yi seçen 154 yıllık Smith&Wesson, 350 milyon dolarlık fabrikasında üreteceği av tüfeklerini tüm dünyaya ihraç edecek.

ABD’nin 154 yıllık efsanevi silah devi Smith&Wesson (SW), anavatanı dışında ilk üretim yeri olarak Türkiye’yi seçti. Büyük dedesi 1851’de tamamen el işçiliğiyle ilk tüfeği üreterek Smith Wesson’un temelini atan Ted Hatfield, ortağı Neil Oldridge ile Konya, Beyşehir’in Üzümlü kasabasına 350 milyon dolarlık yatırımla av tüfeği fabrikası kuruyor.,

EL İŞÇİLİĞİNDEN ETKİLENDİ: Tüfeklerin yine Amerika’ya ihracı planlanırken, yıl içinde inşaatına başlanan fabrikanın 16 Mart 2007’de açılacağı bildirildi. Smiht&Wesson’un Türkiye’yi ve Beyşehir’i seçmesinin nedeni ise Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi’nden etkilenmesi. Her evin bir atölye ve bir kaç sanatkar sayıldığı bu bölgede fabrikası bulunan dünyaca ünlü av tüfeği markası Huğlu’nun, 5 yıl önce ABD pazarına girmesi Smith&Wesson’un bu kararı almasında etkili oldu. Böylece SW, silah yapımındaki Türk el işçiliğinden etkilenerek ilk kez ABD dışı yatırım kararı aldı.

350 MİLYON DOLARLIK ANLAŞMA: Uzun süredir av tüfeği pazarının dışından olan SW’nin Türkiye’yi seçmesi Türkiye için önemli bir girişim olarak nitelendirilirken, yatırım kararının uzun bir inceleme sürecinin ardından alındığı açıklandı. Türkiye’de yabancı sermayeli bir firma kurarak girişimlerine başlayan Ted Hatfield, önce numune üretim yaptırdı. Bu ürünlerin Amerika’da SW tesislerindeki testlerinden başarıyla geçmesinden sonra, şirketin üretim mühendisleri Türkiye’ye gelerek üretim kalitesi ve üretim standartlarını yerinde görüp olumlu rapor düzenledi. Ekimde Smith&Wesson’un Pazarlama Başkan Yardımcısı Tom Taylor’un ziyareti ile son aşamaya gelindi ve toplamı 350 milyon dolar olan üretim anlaşması 16 Kasım 2006 tarihinde imzalandı.

KATALOG ÜNLÜ STÜDYODAN: Anlaşma aşamasında SW’ın başta ABD olmak üzere tüm dünyaya ihraç edeceği av tüfekleri için özel tanıtım kataloğunu Amerika’nın ünlü fotoğraf stüdyosu ’Mcarty Photography’ firması hazırladı. Firmanın profesyonel fotoğrafçıları Türkiye’ye gelerek hem fabrikanın bulunduğu Üzümlü, hem de Antalya’nın çekimlerini gerçekleştirerek ülke tanıtımına katkıda bulundu. Türkiye’ye yatırım kararında, ABD’de Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in de katıldığı roadshow’ların önemli etkisi olduğunu vurgulayan SW’nin Başkan ve CEO’su Michael F. Golden, fabrikanın 16 Mart 2007’de yapılacak resmi açılış törenine devlet büyüklerinin davet edileceğini açıkladı. Golden, Türkiye’nin şirketleri için büyük bir ihracat potansiyeli yarattığını dile getirdi.

Türkiye’deki tesis sayesinde pazara çok hızlı gireceğiz

TÜRKİYE’nin her konuda büyük değişim ve gelişim içinde olduğunu belirten Golden, şunları söyledi: "2004 yılında geniş bir araştırma yaptırdık. Geleneksel revolver ve tabanca pazarına kıyasla yüzde 60 daha büyük olan 1 milyar dolarlık uzun silah pazarına girme kararı aldık. Aynı zamanda bu yatırımla firma markasının iyi algılanacağı belirlendi. Yüksek derecede kaliteli tesislerle, çok kısa sürede pazara yeni ürünler sunacağız. Deneyimli çalışanlarımız ve tamamen bizim kullanımımız için inşa edilen Türkiye’deki tesisler sayesinde pazara yeni ürünlerle çok hızlı bir şekilde gireceğiz. Anlaşmamızın bir başka özelliği, üretim dizayn kalite ve kapasitesinin tamamını kontrol imkanımız olacak."

SATIŞLARI 160 MİLYON DOLAR: Smith & Wesson’ın yıllık satışları 160 milyon doların üzerinde. Merkezi Springfield kentinde bulunan şirket, 2007 yılında Türkiye’de "av tüfeği" pazarına girme planını ABD’de hisse senedi piyasası otoritelerine de bildirdi. Şirketin ilk iki ürün serisi yılbaşında tanıtılacak. Smith & Wesson’ın ABD’de Springfield ve Houlton’da imalat tesisleri bulunuyor. Türkiye’ye yatırım anlaşmasının duyurulmasıyla birlikte, Amerika’da Nasdaq endeksinde işlem gören SW hisselerinin, hisse başına 56 sentlik bir artış kaydettiği bildirildi.

Güneş gözlüğü ve kelepçesi de var

1852 yılında kurulan Smith&Wesson, şu anda ABD’nin en büyük tabanca üreticisi ve bu alanda pazar lideri durumunda. Aynı zamanda dünyanın en iyi tanınan markaları arasında yeralıyor. Şirket ateşli silahlar, silah bakım kitleri, kelepçe modelleri, güvenlik araçları, bıçak ve diğer polis aksesuvarlarını üretiyor. Uzun yıllardır ABD kamu görevlilerine ateşli silah eğitimi de veriyor. Şirketin piyasada çeşitli spor tabanca modelleri de bulunuyor. Smith & Wesson, marka ismini güneş gözlüğü, giysi, saat ve hediye setlerinin de aralarında yer aldığı birçok ürüne de lisans yöntemiyle verdi. Grup bünyesinde 734 kişi çalışıyor.

sweetrose
23.11.2006, 10:20
Bayrak, para, pasaport, televizyon derken PKK radyosu da varlığını kabul ettirdi. Welat FM Kuzey Irak'ta yayınını sürdürüyor...


--------------------------------------------------------------------------------

Bağdat yönetiminin terör örgütünü dışladığına dair tavırlarına rağmen, PKK'nın yayın organı Welat FM'in Kuzey Irak'ta yayınını sürdürmesi dikkat çekiyor.


Roj TV ile birlikte uydu yoluyla örgütün propagandasını yapan Welat FM, Irak'ın kuzeyindeki Kerkük'te illegal yollarla yayın hayatını sürdürüyor.

Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin PKK radyosunun kapatılıp kapatılmayacağına ilişkin alacağı tavır merak ediliyor.


Geçtiğimiz aylarda Ankara'dan gelen yoğun tepki üzerine Başbakan Nuri El Maliki'nin talimatıyla örgütün Bağdat'taki hücre bürosuna kilit vurulurken, Kerkük'te yayın yapan Welat FM'in aktif durumda olması akıllarda soru işareti bıraktı.


Irak Başbakanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak kısa süre önce gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde, terör örgütü PKK'nın Irak'taki faaliyetlerine göz yummayacaklarını yinelemişti.

PKK'nın yayın organı Welat FM'in Kuzey Irak'taki merkezinin İngiltere'nin Kerkük Başkonsolosluğu'nun da bulunduğu Arafa Mahallesi'nde olması ayrıca dikkat çekiyor.

sweetrose
23.11.2006, 10:21
ABD'de 17 yaşında bir lise son sınıf öğrencisi, evinin bodrumuna kurduğu laboratuvarda nükleer füzyon gerçekleştirerek, dünyada bu işi yapan 18.
ve en genç amatör oldu.

Michigan eyaletinin Rochester Hills kentindeki Stoney Creek lisesi son sınıf öğrencisi Thiago Olson'ın, ailesinin evinin bodrumunda küçük ölçekli bir nükleer füzyon yaratabilmesi iki yıldan uzun zamanını aldı.

Hidrojenin bir şekli olan "deuterium gazı"nı vakum bölümüne enjekte ettikten sonra 40 bin volt elektriği eski bir mamogram makinesinden yapılan füzyon odasına yükleyerek nükleer füzyonu gerçekleştiren Olson, bunun için 1000 saati aşkın araştırma ve çalışma yaptı.

İlk füzyonu Eylülde yaptığını ve küçük yoğun enerji topları oluşturduğunu anlatan Thiago Olson, Siemens Vakfı'nın düzenlediği ulusal araştırma yarışmasının bu yılki yarı finalisti. Arkadaşları tarafından "çılgın profesör" olarak çağrılan Olson, Mart ve Mayıs aylarında Detroit ve New Mexico'da düzenlenecek iki uluslararası bilim
fuarına da katılmayı planlıyor. 1 kilo füzyon yakıtıyla 10 milyon litre petrole eşdeğer enerji üretilebiliyor.

sweetrose
23.11.2006, 10:24
Leopar tankları defolu çıktı...:D:D

Yunanistan Savunma Bakanlığı'nın 2004'te Almanya'dan 1 milyar 750 bin euroya satın aldığı 175 adet Leopard GR tipi tankta imalat hatasının ortaya çıkması, Yunanistan'da şok etkisi yaptı. ANT1 ve Mega televizyonlarının ana haber bültenlerinde yayınlanan haberlerine göre tankların bazıları, dün yapılan tatbikat sırasında ciddi sorunlar çıkardı. Tatbikat esnasında, Leopard tanklarına fırlatılan anti tank füzeleri tankların zırhını deldi ve çok ciddi hasar oluşturdu.

Yunan kanalları, her Leopard tankının bakanlık bütçesine 10 milyon Euro'luk bir maliyet getirdiğini ve bu tür aksiliklerin varolmasının inanılmaz olduğunun altını çizdi. Aynı haber bültenlerinde, Türkiye'nin Leopard tanklarının kullanılmış modelini satın alarak, tank başına yalnızca 300 bin Euro harcadığı da belirtildi.

sweetrose
23.11.2006, 10:32
PKK'nın ateşkese rağmen şehir eylemleri için TAK'a talimat verdiği belirtiliyor. Örgüt, mayıstan sonra gerçekleştireceği eylemler için silah toplamaya başlamış.

Terör örgütü PKK'nın 1 Ekim'de ilan ettiği 'ateşkes' yine sözde kalıyor; bölgedeki 'ateş' devam ediyor. Örgütün "Eylem yapmayacağız; sadece savunmaya geçtik" şeklinde açıklama yapmasına rağmen hâlâ silahlar ve mayınlar patlıyor. Geçtiğimiz hafta Bingöl ve Tunceli'de merkeze yakın yerlerde çatışmaların yaşanması, PKK'nın "Ateş kesip, savunmaya geçtik" tezini çürütüyor.

Diğer bir ayrıntı ise daha önceki ateşkeslerde görülen durumun bu sefer sergilenmemiş olması. Örgüt, stratejisi gereği ateşkes ilanlarından sonra militanlarına, "Toplanma noktalarına (kışlık mağaralara) dönün" ya da "Kandil'e geçin" talimatı verirken, 1 Ekim'den bu yana böyle bir talimatın verilmediği belirtiliyor. Van, Tunceli, Bingöl, Batman, Hakkâri, Diyarbakır ve Batman kırsalında bulunan teröristler eylemlerine devam ederken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başlatmış olduğu operasyonlar da sürüyor.

sweetrose
23.11.2006, 10:35
Kurmay Albay: Ey aldatılmış terörist, insanlık onuruna yakışmayacak pis sığınaklarda ezberlemeye çalıştığın ve uğrunda öldüğün fikirler yanlış...


Bingöl İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Ümit Yılmaz, şehit Uzman Çavuş Bünyamin Güzel için düzenlenen törende, teröristlere ''teslim olun'' çağrısı yaptı.

Bingöl'ün Yayladere ilçesinde, terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda şehit olan Uzman Çavuş Bünyamin Güzel (29), düzenlenen törenle memleketine gönderildi.

Güvenlik güçlerinin, kar, fırtına, yağmur, çamur demeden terörle gece gündüz mücadele ettiğini anlatan Yılmaz, şunları söyledi:

''Dağdaki ve ovadaki tüm teröristlere mesaj vermek istiyorum. Ey aldatılmış terörist tuttuğun yol yanlış. İnsanlık onuruna yakışmayacak pis sığınaklarda ezberlemeye çalıştığın ve uğrunda öldüğün fikirler yanlış. Ne Türk ulusu ne de insanlık sana destek vermiyor artık. Bu gerçeği gör ve güvenlik güçlerine teslim ol. Sakın tereddüt etme. Seni insana yakışır bir şekilde karşılayıp, insan gibi Türk adaletine teslim edeceğiz.''

sweetrose
23.11.2006, 13:25
Alman Marshall Fonu'ndan tuhaf öneri...

Amerikan düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu (GMF), Türkiye’nin Kuzey Irak’ı işgal etmesi olasılığını önlemenin en iyi yolunun bölgeye NATO gücü konuşlandırmak olduğunu savundu.
GMF’nin, NATO’nun Riga zirvesi öncesinde hazırladığı "NATO’nun Yeniden Keşfi" başlıklı raporda, Irak’ın bölünme tehlikesi altında bulunduğu belirtilerek, "NATO, Kuzey Irak’ta, mütefikleriyle birlikte bu karmaşık sorunu çözmede Türkiye’ye yardımcı olabilir" ifadelerine yer verildi.
ABD’nin eski BM Daimi Temsilcisi ve Kıbrıs Özel Temsilcisi Richard Holbrooke ve GMF Direktörü Ronald D. Asmus tarafından kaleme alınan raporda, Kuzey Irak’a yerleştirilecek NATO gücünün yararları şöyle sıralandı: "Türkiye’de Güneydoğu’ya sürekli saldırılarda bulunan PKK terör örgütünün ortadan kaldırılması için Kuzey Irak’ın işgalinden açıkça sözedenler var. Bu riski azaltmanın en iyi yolu Kuzey Irak’a NATO gücü konuşlandırmak. Böyle bir konuşlandırma diğer bazı amaçlara da hizmet edebilir. Kürt liderlerle yapılacak bir anlaşma PKK’yı sınırlandırır. Bu, Türkiye’nin askeri operasyonunu önlemenin en iyi yoludur. İkinci olarak NATO askerleri Irak’taki iç savaşın hala barış içinde olan, istikrarlı ve yarı demokratik parçasına 'Irak’ın kuzeyine' yayılmasını önler." Irak’ın kuzeyindeki NATO gücünün ayrıca gerektiğinde ülkenin diğer bölgelerinde kullanılmak üzere tutulabileceği ileri sürülen raporda, benzer operasyonların Kuveyt’ten yapılmasının daha zor olacağına dikkati çekildi. Raporda, Irak’ın kuzeyine yerleştirilecek NATO gücünün son yararı olarak,"ABD Başkanı Bush’a Irak’ı tamamıyla gözden çıkarmadığı yolunda siyasal bahane sağlaması" sayıldı...

sweetrose
23.11.2006, 13:35
Nükleer güce sahip ülkeler arasına geçtiğimiz 10 yıl içinde yeni ülkeler katıldı.

Bu ülkelerin bazıları istikrarsız ve gerilim yaşanan bölgelerde yer alırken, bazı ülkelerinse, soğuk savaş döneminde dünyayı nükleer savaştan koruyan ortak anlayıştan yoksun oldukları görünüyor.

Bazı ülkeler, 1970 yılında imzalanan nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasını (NPT) ya imzalamadı, ya da imzasını geri çekti.

Bazı ülkeler de, nükleer silahların denenmesinin yasaklanmasına ilişkin anlaşmayı (CTBT) gözardı etti.

Nükleer silah geliştirmeyen ülkeler;

Avustralya, Avusturya, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Macaristan, İrlanda, İtalya, Japonya, Hollanda, Norveç, Polonya, Slovakya, Güney Kore, İspanya ve İsveç

Bu ülkeler, teknoloji, donanım ve kaynaklara sahip olmalarına karşın nükleer silah üretme yönünde eğilim göstermedi.

Geçmişte nükleer silaha sahip olan ülkeler

Cezayir, Arjantin, Belarus, Brezilya, Kazakistan, Irak, Libya, Romanya, Güney Afrika, Ukrayna. 1993 yılında Güney Afrika, nükleer silahlarını söken ilk ülke oldu.

Sovyetler Birliği'nin çökmesinin ardından 1995 yılında, Belarus, Kazakistan ve Ukrayna, uluslararası anlaşmayı imzalayarak, topraklarındaki bütün nükleer silahları Rusya'ya iade ettiler.

Cezayir, Arjantin ve Brezilya nükleer programlarını terkederken, Romanya'nın nükleer silah geliştirme planı, Nikolay Çavuşesku rejiminin çökmesiyle sona erdi.

Irak'ın 1970'te başlayan nükleer programı, sırasıyla İsrail'in 1981 yılında düzenlediği hava saldırısı, 1991 Körfez Savaşı ve yaptırımlarda darbeler aldı.

Libya, kendi bombasını üretmek üzere gerekli malzemeyi edinmek yerine Çin'den nükleer bomba alma girişiminde bulundu, ama 1999 yılında, Afrika'nın nükleer silahlardan arındırılmasını öngören Pelindaba Anlaşmasını imzaladı


İngiltere

Nükleer silah sayısı: 200
Nüfus: 59.4 milyon
Savunma bütçesi: 35.8 milyar dolar
Anlaşmayı imza tarihi: 1968

İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere, ilk atom bombasını üretmek için ABD'yle işbirliği yaptı. Savaşın ardından da, ABD'nin diğer ülkelerle bilgi paylaşımını durdurmasının ardından da, kendi nükleer silahlarını yaptı.

1952 ila 1991 yılları arasında İngiltere 45 nükleer silah test etti. İngiliz Stratejik Savunma Belgesi, ulusal güvenliğin nihai garantisi olduğu gerekçesiyle İngiltere'nin nükleer silahlara sahip olmaya devam etmesini tavsiye ediyor.


Fransa

Nükleer silah sayısı: 350
Nüfus: 59.3 milyon
Savunma bütçesi; 29.5 milyar dolar
İmza tarihi: 1992

Fransa, 1950'lerin sonunda nükleer silah üretti ve ilk bombayı 1960'ta test etti. Soğuk savaşın sona ermesinin ardından nükleer caydırıcılığını küçülterek, bazı füze sistemlerini söktü. Fransa 1960 ila 1996 yılları arasında 200 nükleer test gerçekleştirdi.

Rusya

Nükleer silah sayısı: 8,600
Nüfus: 146 milyon
Savunma Bütçesi 50 milyar dolar
İmza tarihi: 1970

Rusya ilk atom bombasını 1949 yılında geliştirdi ve test etti. ABD'yle yürüttükleri rekabet sonunda silah sistemlerini silah sistemlerini Soğuk Savaş döneminde geliştirdi.

Sovyet nükleer güçlerinin gelişmesi, 1950'ler ve 1960'larda yapılan dev teknoloji yatırımlarına dayanıyordu. 1953 yılında, dönemin Sovyetler Birliği ilk hidrojen bombasını patlattılar ve izleyen yıllarda, balistik füzelerle bilgisayar ve güdümlü füzeler geliştirdi.

Sovyetlerin cephaneliği 1986 yılında doruğa ulaştı. 1989 yılında eski Sovyet cumhuriyetleri, depolarındaki füzeleri ve silahları Moskova'ya iade etti.

Hindistan

Nükleer silah sayısı: 45-95
Nüfus: 1.07 milyar
Savunma bütçesi: 13.2 milyar dolar
Anlaşmayı imzalamadı

Hindistan'ın havadan ve füze sistemleriyle nükleer silahları 2.500 kilometre menziline ateşleme kapasitesi var. Menzili arttırmak için çalışmalar yaptığı gelen haberler arasında.

Nükleer kapasiteye 1974 yılında ham nükleer malzemesini test ederek ulaşan Hindistan, bu test sırasında Kanada'nın yardımıyla kurulan nükleer reaktörde elde edilen plütonyumu kullandı.

1998 yılında da 3 ayrı test gerçekleştirdi. Hindistan sivil amaçlı nükleer enerji programında Rusya'dan yardım alıyor. Bazı uzmanlar, aynı teknolojinin nükleer silah geliştirilmesinde kullanılmasından endişe ediyor.

İran

Nükleer silah sayısı: 0
Nüfus: 66.9 milyon
Savunma bütçesi: 6.4 milyar dolar
Anlaşmayı imza tarihi: 1970

İran, uranyum zenginleştirme programına geçtiğimiz yıllarda arttırdı ve bazı uzmanlar, bunu başarmasının daha uzun yıllar alacağını düşünüyor. Uluslararası düzeyde kaygı yüksek düzeyde.

İngiltere, Fransa ve Almanya İran'ı nükleer teknolojisini barışçı amaçlar için kullanmaya ikna etmeye çalışıyor.

İran'ın nükleer hevesi aslında eskilere uzanıyor. Rusya, İran'a nükleer santral kurulması konusunda yardımcı olurken, İran'ın kısa ve orta menzilli füze üretiminde yardım aldığı ülkeler, Çin, Kuzey Kore ve yine Rusya.

İsrail

Nükleer silah sayısı: 100-200 (tahmini)
Nüfus: 6.7 milyon
Savunma bütçesi: 9.9 milyar dolar
Anlaşmayı imzalamadı

İsrail'in açıklanmamış nükleer devlet olarak statüsü muğlak ve karmaşık.

Uzmanlar, İsrail'in 100 ila 200 arasında füzeye sahip olduğuna inanılıyor. Ayrıca, İsrail ordusunun savaş başlıklarını savaş uçakları ve sahip olduğu üç denizaltıdan biri aracılığıyla ateşleyebileceği sanılıyor.

İsrail’in nükleer programının 1950lerin başında başladığı ve ilk bombayı da 1967 yılında ürettiği tahmin ediliyor. 1986 yılında, Mordehay Vanunu adlı nükleer mühendisinin anlatımları sonucu, İsrail'in nükleer programının sanılandan daha ilerde olduğu ortaya çıktı.

Arap dünyasının olası tepkisine ilişkin kaygılar, İsrail toplumunun çeşitli katmanlarından gelebilecek olası kaygılar ve Amerika Birleşik Devletleri'nin nükleer silahsızlanmaya yönelik taahhütleri, İsrail'in nükleer kapasitesini kamuoyu önünde kabul etmemesinin nedenleri arasında sayılıyor.

ABD

Nükleer silah sayısı: 10.640
Nüfus: 293 milyon
Savunma bütçesi: 399 milyar dolar
Anlaşmayı imza tarihi: 1970

ABD, dünyanın ilk nükleer gücü ve Hiroşima ve Nagazaki'ye attığı bombalarla, savaşta bu silahları kullanan tek ülke. Soğuk savaş döneminde, ABD, Rusya'yla birlikte nükleer silah kapasitesini hızla arttırdı.

Sovyetler Birliği'nin çökmesinin ardından, Rusya'yla sahip olduğu sıcak ilişkiye rağmen, ABD hala 10 binden fazla nükleer başlığa sahip. 1945 ila 1992 yılları arasında ABD 1030 nükleer silah testi yaptı. Son dönemde, ABD, daha küçük, taktik amaçlı nükleer silah üretimini ele aldı.

Pakistan

Nükleer savaş başlığı: 30-55 (tahmini)
Nüfus: 152 milyon
Savunma bütçesi 3.7 milyar dolar
Anlaşmayı imzalamadı

Pakistan 1998 yılından bu yana beş nükleer test yaptığını söylüyor. Havadan ateşleme ve füzeyle silahları kullanma kapasitesi var. Bazı uzmanlar füzelerle başlıkların tam olarak monte edilmediğini, savaş başlıkları ana parçadan ayrı bir yerde depolandığını söylüyor.

Son yıllarda Pakistan, hem askeri hem de sivil amaçlı kullanmasına olanak sağlayacak teknolojiye ulaşmaya çalıştı.

Pakistan'ın Hindistan'la yaşadığı sorunlar, uluslararası toplumun zaman zaman endişeye yöneltti.

Eski bir nükleer mühendis olan A. Khan'ın 2004 yılında yaptığı, Pakistan'ın İran, Libya ile Kuzey Kore'yle nükleer teknoloji paylaştığı iddiaları ciddi kaygılar
yarattı.

Çin

Nükleer silah sayısı: 400 (tahmini)
Nüfus: 1.3 milyar
Savunma bütçesi: 30 milyar doların üzerinde
Anlaşmayı imza tarihi:1992

Çin, nükleer silah üretimine 1950'lerde, Sovyetler Birliği'nin yardımıyla başladı. Sovyet yardımı 1960'larda sona erdi, ama Pekin yönetimi, hem ulusal güvenlik kaygılarıyla hem de Çin'in uluslararası saygınlığını sağlamak için nükleer planlarını sürdürdü.

Şu ana kadar gerçekleştirdiği 46 testten ilki 1964 yılında yapıldı.

Çin'in 20'si uzun menzilli kıtalararası ve menzilli 13 bin kilometreye ulaşan balistik füze olmak üzere 400 nükleer silaha sahip olduğu belirtiliyor.

Çin, ayrıca 60 orta menzilli füze ve 150 bombardıman uçağına sahip.

sweetrose
23.11.2006, 15:02
1- Bölücü terör örgütü PKK"nın gerçekleştirdiği 4. Genel Kurul toplantısında Türkiye ve Avrupa"daki “basın-yayın” çalışmalarıyla ilgili yaptığı yeni görevlendirmeler şunlardır:

TÜRKİYE

a- Özgür Gündem (Merkezi İstanbul)

Hüseyin Aykol (Ahmed Faik) : Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni. Terör örgütü TKP-B"in eski Merkez Komite üyesidir. 2003"de Kuzey Irak"taki örgüt kamplarını ziyaret etti. Geçtiğimiz günlerde gözaltına alındı. (TEM/235/2676)

Pınar Selek (Pınar) : Gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni. Örgütün Mart ayında gerçekleştirdiği olağanüstü basın toplantısında yayın kuruluna seçildi. Ancak bu öneriyi red ederek istifa etti. Bugün Mısır Çarşısı davasısında, ağırlaştırılmış 'müebbet hapsi' isteniyor. Ancak geçtiğimiz günlerde İstanbul DGM'de 1998'de açılan ve halen Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davasında beraat etti. (TEM/249/2745)

b- Dicle Haber Ajansı (Merkezi Diyarbakır)

Devrim (Şoreş) : Avrupa"dan bölücü terör örgütüne katıldı. Bir çok yasadışı yayın organlarında çalıştı. 2005"de Kuzey Irak"a gitti ve uzun bir süredir bölücü terör örgütünün kamplarında kaldı. Örgütün elebaşı Duran Kalkan tarafından ajansın koordinatörü olarak Türkiye"deki basın çalışmalarına görevlendirildi. Terörist aynı zamanda kırsalda oluşturulan sözde basın-yayın koordinasyonunda yer alıyor. Araştırması devam ediyor. (TEM/235/3755)

Mehmet (Nasır) : Uzun bir süredir Diyarbakır ve İstanbul"daki şubelerde çalıştı. Örgütün Mart ayında gerçekleştirdiği olağanüstü basın toplantısına katıldı. Ayrıca örgütün elebaşı Murat Karayılan ile görüştü. Görüşme sonrası ajansın Diyarbakır şubesine Haber Müdürü olarak görevlendirildi. Terörist geçmişte bazı yasadışı eylemlere de katıldı. (TEM/254/3775)

Mazlum : Kuzey Irak"taki örgüt kamplarında askeri ve siyasi eğitim aldı. Karayılan tarafından ajansın Ankara şubesine Haber Müdürü olarak görevlendirildi. Araştırması devam ediyor. (TEM/312/2943)

Mustafa Pektaş : Ajansın Yayıncılık Tanıtım ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı. Ayrıca finans işlerinden sorumlu. (TEM/288/2916)

Sami Tan : Sorumlu Yazıişleri Müdürü. Daha önceleri Istanbul"da bir çok şiddet eylemlerini organize etti. Bölücü televizyon kanalı Roj TV"de örgüt lehine bir çok açıklamalarda bulundu. Araştırması devam ediyor. (TEM/188/2106)

c- Özgür Halk (Merkezi İstanbul)

Dilek (Nesrin) : Sorumlu kişidir. Kuzey Irak"taki örgüt kamplarında askeri ve siyasi eğitim aldı. Örgütün elebaşı Duran Kalkan"ın talimatıyla tekrar Türkiye"ye görevlendirildi. Sözde Kongre"den sonra tekrar sorumlu kişi olarak atandı. Ancak kısa bir süre sonra görevinden istifa etti. (TEM/197/2526)

d- Azadiya Welat (Merkezi Diyarbakır)

Tayyip Temel : Örgütün Mart ayında gerçekleştirdiği olağanüstü basın toplantısına katıldı. Ayrıca örgütün elebaşı Murat Karayılan ile görüştü. Görüşme sonrası gazeteye bizzat sorumlu kişi olarak görevlendirildi. Geçtiğimiz günlerde tekrar Kuzey Irak"a giderek Murat Karayılan ile görüştü. Terörist geçmişte bazı yasadışı eylemlere de katıldı. Araştırması devam ediyor. (TEM/199/2808)

e- Fırat Dağıtım Şirketi (Merkezi İstanbul)

Baran : Uzun bir süredir dağıtım şirketinde yer alıyor. Ayrıca bazı militanlarla hareket ederek Kürt kökenli vatandaşlarımızdan haraç topluyor. Topladığı paraları düzenli olarak Kandil"e aktarıyor. Mart ayında Kandil"de gerçekleşen olağanüstü basın toplantısına katıldı ve örgütün bazı elebaşlarıyla görüştü. Görüşme sonrasında tekrar dağıtım şirketine sorumlu kişi olarak atandı. (TEM/175/2645)

AVRUPA

a- Roj TV (Merkezleri Kopenhag ve Brüksel)

Gönül Kaya (Zelal) : Diyarbakır ve Bingöl kırsalında bir çok kanlı terör eylemlerine katıldı. Daha önceleri bölücü örgütün bir çok kurum ve kuruluşlarında “yönetici” düzeyinde çalıştı. Geçen yıl Murat Karayılan"ın talimatıyla bölücü yayın organın başına getirildi. (BfV-156-287-B34)

Manouchehr Zonoozi : Azeri asıllı iş adamı. “Mesopotamia Broadcast A/S” (Mezopotamya Yayın Şirketi) sorumlusu ve ROJ TV Genel Direktörü. Bölücü yayın organını Danimark"a üzeri denetliyor ve yürütüyor.

Kenan Azizoğlu : Uzun bir süredir yayın kurulunda çalıştı. Ancak geçen yıl suç işlediği için örgüt tarafından istifaya zorlandı. Şu anda görevsiz konumda. Ayrıca bölücü terör örgütüne muhalif eden çevrelerle ilişkisi var. (BfV-178-209-B29)

Av. Ferda Çetin : “Zelal” kod adlı kadın teröristin yardımcılarından. Geçen yıl suç işlediği için örgüt tarafından ihraç edildi. Kongre"den sonra tekrar bölücü yayın organının başına getirildi. Yayın organın finans ve mali işlerini denetliyor. Ayrıca Şam"da siyasi ve askeri eğitim aldı.

İsmet Kem (Mordem/İsmet) : “Zelal” kod adlı kadın teröristin yardımcılarından. Daha önce Frankfurt"da yayın yapan bölücü yayın organı “Özgür Politika”da Genel Yayın Yönetmeni olarak görev aldı. (BfV-301-170-B67)

b- Özgür Politika (Merkezi Neu İsenburg)

Fatma Ateş (Fatma) : Muş-Tunceli kırsalında bir çok kanlı terör eylemlerine katıldı. 2004"de örgütün elebaşı Murat Karayılan"ın talimatıyla Avrupa"ya gönderildi. Gazetenin sorumlusu olarak görev yapıyor. (BfV-241-190-B76)

Nurdoğan Aydoğan (Haydar) : Bölücü terör örgütünün elebaşı Rıza Altun"un yeğenidir. Güneydoğu"da bir çok kanlı terör eylemlerine katıldı. Örgütün elebaşı Duran Kalkan"ın bizzat yardımcılığını yaptı. Gazetenin yayın kurulunda yer alıyor. (BfV-311-266-B97)

c- Fırat Haber Ajansı (Merkezi Amsterdam)

İsmet Kayhan (Diyar) : Geçen yıl Alman makamları tarafından bölücü ve kışkırtıcı yayın yaptığı gerekçesiyle kapatılan Mezopotamya Haber Ajansının eski Genel Yayın Yönetmeni. Şam"da terörist başı Apo"nun yanında kaldı. Şam"daki örgüt kamplarında askeri ve siyasi eğitim gördü. Ayrıca daha önceleri Avrupa ve Türkiye"deki bazı yasadışı yayın organlarında da çalıştı. (BfV-149-203-B91) (TEM/092/2011)

d- Serxwebun (Merkezi Amsterdam)

“Türk Sefkan” : Türk asıllı. Güneydoğu"da bir çok kanlı terör eylemlerine katıldı. Daha sonra yaralı olarak Avrupa"ya gönderildi. Uzun bir süre Şam"da terörist başının yanında kaldı. (BfV-121-147-B77)

- Bölücü terör örgütü PKK"nın sözde Yürütme Konsey Başkan Yardımcısı Murat Karayılan"ın “Kongre Kararları” doğrultusunda “basın ve yayın” çalışmalarına görevlendirdiği yeni mensupları şunlardır:

TÜRKİYE

a- Hüseyin Aykol (Ahmed Faik): Özgür Gündem-İstanbul
b- Devrim (Şoreş): Dicle Haber Ajansı-Diyarbakır
c- Mehmet (Nasır): Dicle Haber Ajansı-Diyarbakır
d- Mazlum: Dicle Haber Ajansı-Ankara
e- Tayyip Temel: Azadiya Welat-Diyarbakır

AVRUPA

a- Gönül Kaya (Zelal): Roj TV-Brüksel
b- Av. Ferda Çetin: Roj TV-Brüksel
c- İsmet Kem (Mordem/İsmet): Roj TV-Brüksel
d- Nurdoğan Aydoğan (Haydar): Özgür Politika-Neu İsenburg

golebshera
12.01.2007, 17:26
"Ya ölecekler, ya da bunların hepsi teslim olacaklar"

http://www.kanuykusu.net/

Yaşı küçük olmayan arkadaşlar hatırlayacaktır; 1. Körfez savaşından sonra PKK denen zillet silahlandırıldı, eğitildi ve vatan toprağını kan gölüne çevirdi. Gün geçmiyorduki, bayrağa sarılı tabutlar yurdun dörtbir yanına gönderilmesin. Her gece karakollar basılıyor, her gün kan akıyordu..

İşte bu dönemde Hakkari Dağ Komando Tugayının başına Osman Pamukoğlu Paşa tayin oldu. Artık askerler av değil avcıydı. Artık girilmedik kamp, çıkılmadık dağ kalmayacaktı yurtta. "Gidemediğin yer senin değildir" diyordu Osman Paşa. Nice sıkıntılarla ve çilelerle, vatan evlatları insiyatifi ele aldı. Nice kahramanlıklarla ulusal onurumuzu yere düşürmeden göğe yükselttiler.

"Ya ölecekler, ya da bunların hepsi teslim olacaklar" diye haykırdı Osman Paşa.

Bu linkte izleyecekleriniz, dünümüz ve bugünümüzü çok yakından ilgilendiriyor.

Herkesten ricam, bu belgeseli mümkün olduğunca çok insana izlettirmenizdir. Malum büyük İstanbul medyası İbraam Tatlıses ve Deniz Akkaya gibilerin maceralarını anlatmaktan, böyle programlara fırsat bulamıyorlar..

Berberoğlu
12.01.2007, 17:36
Böyle bir başlık vardı.. Oraya ekleseniz...

http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=4853

Armağan Dere
12.01.2007, 17:46
belgeselin bi bölümünde osman pamukoğlu paşa :''harekatımız dönemin cumhurbaşkanı süleyman demirel tarafından iptal edildi''..demişti..yanlış hatırlamıyosam harekatın ayrıntılarını ve nereye yapıldığını bilmiyorum ama öle demişti..geçenlerde genç bakış muğla üniversitesindeydi ve konuk süleyman demireldi..bir vatandaş bağlanıp kendisine bu soruyu sordu harekatı iptal ettiniz mi diye..kaçamak cevaplar vererek konuyu kapattı yok işte benden önce genelkurmay başkanı var da fln filan o zmn osman paşa mı yalan söylüyor hayır süleyman demirel yalan söylüyor bence

macka61
12.01.2007, 19:33
irana yapılacaktı dediğin gibi demirel engelledi genelkurmay cumhurbaşkanına sormadan böyle bir operasyona girişemez

golebshera
12.01.2007, 20:27
Zaten Osman Paşayı da erken emekli ettiler. Adamın elinde olsa en çok 1 yılda terör merör kalmazdı bence.. Bu işin içinde çok iş var. "unutulan dışında yeni birşey yok" adlı kitapta öyle bir anektod var ki, akıllara zarar.

PKK olağan kongresini burnumuzun dibinde yapıyor, bütün iri başlar, komutanlar, sorumlular orda olacak şekilde bir toplantı düşünün. Ve bizim siyasi irademiz bundan haberdar olduğu halde müdahale etmiyor, ettirmiyor. Halbuki oraya kolaylıkla vurulacak sert bir darbe, örgütü çökertmeye yetecek..

Şimdi gel bu siyasilere, bu siyasete inan. Ne dolaplar çevriliyor, üstümüzde ne oyunlar oynanıyor kimbilir. Kim kimin adamı kim bilir..

Allahtan TSK var. Tek güvenilir kurum. İş başa düşerse, hem yurdu savunurlar, hem yeniden kurarlar.. Zaten TC'ni de Atatürk ve silah arkadaşları kurtardı ve kurdu. Tarih boyunca sivil iradelerden ne fayda görmüşüzki şimdiden sonra göreceğiz.. (Keşke TSK mensubu olsaydım..)

Özge
20.01.2007, 22:40
Kan uykusu yeni bölümüyle salı 22.00 da show tv de

macka61
20.01.2007, 23:51
bunu multimedya bölümüyle uğraşan arkadaşların kaydetmesini rica ediyorum

macka61
22.01.2007, 22:33
Barzani: Türkiye'den korkmuyoruz

Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri ve 'Kürdistan Bölge Başkanı' Mesud Barzani, "Türkiye'nin tehditlerinden korkmuyoruz" dedi.














CANON POWERSHOT A530 5.0MP CCD 1.8"LCD 4X OPTİK DİJİTAL FOTOĞRAF MAKİNESİ + 128MB SD KART
Şimdi indirimle sahip olabilirsiniz!

Maksimum Kart ile peşin fiyatına 8 taksit




Karargahının bulunduğu Selahattin kentinde açıklama yapan Mesud Barzani, Türkiye'yi son günlerde iç politikaya yönelik olarak 'saldırgan bir politika' izlemekle suçladı ve "Bu tehditlerin bizim için herhangi bir değeri yok. Seçim propagandası amacıyla yapılıyor. Türkiye'nin tutumunu ciddiye almıyoruz" dedi.

Barzani, bir süre önce Bağdat'a yaptığı ziyaret sırasında Irak Anayasası'nın, Kerkük'te statünün belirleneceği referandumu öngören 140'ıncı maddesinin uygulanmasının da ele alındığını belirtti.

Referandumun mutlaka yapılması gerektiğini savunan Barzani, "Kerkük, Kürdistan'ın bir parçası, Kürdistan da Irak'ın bir parçasıdır. Burada yaşayan Kürt, Arap, Hıristiyan ve Türkmenlerin tüm hakları korunacaktır. Kerkük, birlikte yaşamın ve kardeşliğin sembolü olan bir kent olacaktır" diye konuştu.

bu herif kendini ne zannediyor ulan bir tsk girsin oraya ne olur o bile düşünemez buna Türk pasaportu verenler utansın besle kargayı oysun gözünü

Lapina
22.01.2007, 23:06
Yarin aksam Show TV'de .. 22.00'da Kan Uykusu..

macka61
22.01.2007, 23:11
abi bunu kaydetsinler kaçmaz

Armağan Dere
23.01.2007, 02:07
Yarin aksam Show TV'de .. 22.00'da Kan Uykusu..evet kaçırmamanızı öneririm..çok güzel bir belgesel

Külünkoğlu
23.01.2007, 08:58
Her ne kadar İstiklal Savaşı kahramanlarından İpsiz Receb'e saçma sapan bir şekilde iftira ve hakaret etse de Osman Pamukoğlu'nu seyredeceğim.

İstiklal savaşı öncesi ve İstiklal savaşı anındaki yararlılıklarını saymıyorum.

Atatürk yanındaki muhafızlarına sorar
- İpsiz Receb'e mektup göndereceğim, Karadeniz'de en samimi hitap tarzı nedir ?
- Emice'der muhafızlar en samimi hitap şekli budur.

Ve Emice ile başlayan mektubunu yazar ve İpsiz Recebi Ankara'ya siyasete davet eder. İpsiz Recebin cevabı şu olur " Gazi Paşa'ya çook selamlarımı söyleyin, yalnız savaş meydanlarında dik duran başımızı siyasette eydirtmesin bize, Allah'a emanet olsun "

İpsiz Receb'e devlet aylık bağlamıştı, sadece evinin mutfak masrafı kadar bir parayı kullanır kalan kısmı Kızılay'a bağışlardı. Bir kaç dönüm tarlasını ve içinde bir kaç kilim bir de soba bulunan köhne evini'de öldüğünde yine Kızılay'a bağışlamıştı. İpsiz yaşarken'de İpsiz'di öldüğünde de "İpsiz" di.

Milli kahramanlara saygı da kusur edenlere pek sıcak bakmaz bizim milletimiz. Osman Pamukoğlu paşa inşallah yanlışından geri döner.

celaleddinozlu
23.01.2007, 09:06
bu çok güzel bir program ben skyturk de verildiği zaman izlemiştim gerçekten inanılmaz olaylar anlatılmış izlemenizi şiddetle tavsiye ederim

macka61
23.01.2007, 11:44
bunu kaydetmeli multimedya ile uğraşanlar rica ediyorum

Cengiz Çubukcu
23.01.2007, 12:57
bu programı izleyip de gözyaşlarını tutabilecek vatan evladı olduğunu sanmıyorum...şahsım elimden geldiğince herkesi bu programı izlemeye davet edeceğim..

Bilal 61
23.01.2007, 13:30
Bende daha önce sky türkte izlemiştim çok güzel program..Hepsine helal olsun gerçekten..

onurkaradeniz
23.01.2007, 15:02
merakla bekliyorum bu programı ! ayrıca akşam gazetesinde dünden itibaren başlayan bi yazı dizisi de var onu da takip ediyorum ve öneriyorum

Ertan 51
23.01.2007, 16:06
ben bu programı skyTürk te izledim hemde 2 sefer ilkinde abim aradı nevşehirden o söyledi 2.tekrarıda oldu onuda izledim.hepsiyle gurur duydum demekki daha bu ülkede daha kahramanlar, ülkesini düşünenler,gerçek anlamda vatan millet diyenler varmış diye birkaç gün kasım kasım kasıldım kendi kendime.fakat geçen haftaydı heralde gazetede Pamukoğlu paşanın Rizeli İpsiz Recep'e söylediklerini okuyunca dondum kaldım kafam karman çorman oldu.bi tarafta pkaka ya karşı verdiği mücadeleyle gönüllere taht kurmuş adam öbür tarafta bi kahraman vatansever İpsiz Recep bunların ikisininde aynı safta olması lazım bu nasıl olur diye inanın daha anlayabilmiş değilim.hattim olmayarak bide densizlik yaptım tarihimizi yeterince bilmiyoruz tam bi araştırıyım bu İpsiz Recep'te bi arıza varmı diye(hakkını helal et Recep baba)ne mümkün rahmetlinin ülkeye hizmetleri,cesareti,yüreği dağlar kadar.

sonuç olarak kan uykusunu izlediğimde hayran olduğum çağırsa gel askerim ol dese ülkem için emrine koşarım dediğim Pamukoğlu paşa Milli Kahraman İpsiz Recep'e niye böyle söylemiştir anlamış değilim.allah rahmet eylesin cennet mekanı olsun ona layık bi nesil oluruz inşallah.

Emorfo
23.01.2007, 17:39
İzlemeyen varsa muhakkak izlesin. Türkiye'nin gerçek sorunları bunlardır.
Türklüğe hakaret eden bir insanın cenazesi bütün tv lerden saatlerce canlı yayınlanırken, bu güne kadar o tvler hangi şehit yakınını ilgilendiren program yapmıştır. Hangisi PKK terörü insanlarımızı öldürmesin diye dağda şehit düşen şehitlerimizi gündeme getirmiştir. Şehitlerimiz ve şehit ailelerimiz yalnız değildir. Türk Medyası'nın asıl eğilmesi gereken konu budur. Bunun gibi konulardır.

Ha Show tv bu programı neden yayınlıyor, bu ülkeyi çok sevdiklerinden dğil elbette, yakında başlayacak olan Kurtlar Vadisi Terör dizinin alt yapısını izleyecilerine vermek içindir. Yine işin içinde ekonomik amaç vardır. Öyle veya böyle bu konular bir şekilde gündeme gelmeli. bu gün siyaset zemininde kendine yer bulmaya çalışanların dün kimler olduğunu unutmamak lazım. İyi seyirler.

Lapina
23.01.2007, 18:17
İzlemeyen varsa muhakkak izlesin. Türkiye'nin gerçek sorunları bunlardır.
Türklüğe hakaret eden bir insanın cenazesi bütün tv lerden saatlerce canlı yayınlanırken, bu güne kadar o tvler hangi şehit yakınını ilgilendiren program yapmıştır. Hangisi PKK terörü insanlarımızı öldürmesin diye dağda şehit düşen şehitlerimizi gündeme getirmiştir. Şehitlerimiz ve şehit ailelerimiz yalnız değildir. Türk Medyası'nın asıl eğilmesi gereken konu budur. Bunun gibi konulardır.

Ha Show tv bu programı neden yayınlıyor, bu ülkeyi çok sevdiklerinden dğil elbette, yakında başlayacak olan Kurtlar Vadisi Terör dizinin alt yapısını izleyecilerine vermek içindir. Yine işin içinde ekonomik amaç vardır. Öyle veya böyle bu konular bir şekilde gündeme gelmeli. bu gün siyaset zemininde kendine yer bulmaya çalışanların dün kimler olduğunu unutmamak lazım. İyi seyirler.
Katilmamak elde degil.O dizinin yayin saatinin Sali gunleri 22.00 olacagini dusunuyorum.

LazAnisT
24.01.2007, 22:02
Gerçekten mükemmel bir yakın tarih belgeseli.Askerliğini o olayların geçtiği

yerlerde yapan biri olarak paşanın söylediklerini dehşetle izledim

Lapina
30.01.2007, 21:48
2. Bölüm şimdi.

Bartuğ13
30.01.2007, 21:54
evet ilk bölümüne bakar gibi olmuşytum ama tv bozuktu odamda izleyemedim.youtobeden 3-4 günde parça parça izledim.şimdi yine 2.bölümünü izleyecem

attagümüshane
30.01.2007, 23:00
az önce 1993-95 arası şehit düşen askerlerimizn listesi program sonunda yayınlandı.çok hazindi gerçekten..hazin ama bu toprakların en gözyaşartan gerçeklerinden biri.

Lapina
31.01.2007, 07:18
az önce 1993-95 arası şehit düşen askerlerimizn listesi program sonunda yayınlandı.çok hazindi gerçekten..hazin ama bu toprakların en gözyaşartan gerçeklerinden biri.
Oku oku bitiremedik! Gerçekten çok kötü oldum bende.Minnettarız hepsine.:( :( :(

Külünkoğlu
31.01.2007, 08:12
az önce 1993-95 arası şehit düşen askerlerimizn listesi program sonunda yayınlandı.çok hazindi gerçekten..hazin ama bu toprakların en gözyaşartan gerçeklerinden biri.

Aradan 13 sene geçsede bir üsttümde sağımda solumdaki ranzalarda yatanlarda dahil 9 tane aslan gibi kardeşimin isimlerini görsemde hala inanamıyorum Şehit olduklarına, Rabbim bize nasip etmedi.

Onlarda bütün Şehitlerimiz gibi hala yaşıyorlar...

Faik Yılmaz
31.01.2007, 08:58
keşke şehitlerimize layık olabilsek.....

onlar bizler için en değerli şeylerini canlarını verdiler..

Külünkoğlu
08.06.2007, 15:09
http://www.skyturkonline.com/images/20070529/kinalib.jpg

Kan Uykusu´nun ardından belgesel serisinin devamı niteliğinde hazırlanılan Kınalı Türkü, izleyici ile buluşuyor. Serdar Akinan´ın hazırlayıp sunduğu Kınalı Türkü, 9 Haziran´da 21:00'da Skyturk´te!

recep_oflu
08.06.2007, 15:13
teşekkürler..

Erkan
09.06.2007, 15:01
http://www.skyturkonline.com/images/20070529/kinalib.jpg

Kan Uykusu´nun ardından belgesel serisinin devamı niteliğinde hazırlanılan Kınalı Türkü, izleyici ile buluşuyor. Serdar Akinan´ın hazırlayıp sunduğu Kınalı Türkü, 9 Haziran´da 21:00'da Skyturk´te!



Unutulmasin ... :)

pReN@_61
09.06.2007, 15:05
beklenen gün geldi...saat 21.00 de skyturk ekranlarındayız...

stichus
09.06.2007, 17:15
ben izledim, cidden etkilendim.. geçişler de güzel hikaye aksamıyor.. eskiden beğendiğimiz belgesel havası yeniden yakalanmış..
meselenin göbeğinde hala aynı soru var:
kolay mıdır terörü ortadan kaldırmak?
istihbaratımız mı zayıftır?
devletin başka düşünceleri mi vardır?
asker başarısız mıdır altı üstü orta büyüklükte bir çete karşısında?
dünyadaki sıkıntılar nasıl aşılmıştır?
nasıl olmaktadır da evvelce bilindiği halde operasyon üstüne operasyon yapıldığı halde yine aynı olay haberalınan ve ilan edilen noktada gerçekşebilmektedir?
avrupa ve amerikanın rolü nedir?
yalnızca mark dolar euro pound mu vermektedirler yoksa direkt olarak silah mı?
silah verebiliyor olmaları kimin ayıbıdır?
hakikaten kahve geyiği gibi sohbetlerde dile getirildiği gibi anlaşılmaz işler midir bunlar: bir yer dere tepe çep çevre kuşatıldıktan sonra son anda emrile geri mi çekilmektedir askerimiz?
'istense bitirilebilir' bir mevzu mudur terör?
genelkurmay neden antepin hasagiçi vermek istemesi gibi takıntıyla kuzey ıraka girmek istemektedir? hayır benim görmediğim şey nedir? yarım saat sonra pkk mı bitecektir?
herhangi bir inşaatta bir işçi ölse cenazesinde yakınları işvereni müteahhidi tebrik mi eder?
hayatımda bu kadar askeri bir mevzu bilmiyorum, acaba diğer alanlarda sürekli sağlam kararlı sarsılmaz çekinmeyen gibi ifadeler kullanan genelkurmayımız için terörde başarılıdır diyebilir miyiz?
neden yazarken korkuyorum?
:)

Koray
09.06.2007, 17:48
ooo abi buralardaymışsın nasıl gidiyo bakalım serbest takılmak:D

stichus
09.06.2007, 17:51
(şş.. konu ağır.. genelkurmaylı falan.. dikkatli ol)
sağolasın.. bir belgesel izledim de tvde geçenlerde.. ona ait bir başlıkmış.. buldum orada biraz yorum yapayım dedim..
askerlerin ardından daha çok ağlamış olmakla bir yere varamayacağımız ortada.. cidden bitirmek lazım bu terörü.. o bölge maddi olarak rahatlasa asker sivil tartışacak konu bulamayız ama o ekonomik rahatlığa ulaşana kadar bizi bir arada tutacak bir şeylere ihtiyaç var.. siyaset bunu başarmalı..
mesele sadece dağdaki pkk değil bana göre..
halkın da devletle ciddi problemleri var, karnından konuşmayı bırakıp taleplerini dile getirmekten de korkuyorlar..
bilmek yetmez çözmeye, öyle meselelerden bu da işte!
:)

Koray
09.06.2007, 18:00
bu işin sonu iyi gitmiyo abi...Allah göstermesin bi darbe daha oldumu işimiz biter 15-20 yıl geriye gider..askeriyenin duruşu pek hayrialamet değil..ama askeriye bence haklı..kuzey ırak a girmek lazım...

Ömer SEVİNÇ
09.06.2007, 18:00
Bu ilişki bir kısır döngü. Terör oldukça devlet oradan desteğini çekiyor, bölge ekonomisi zayıflıyor. Ekonomi zayıfladıkça da terör artıyor. Bu gibi olaylarda dış devlet desteği temel şarttır ancak bunu engellemenin de pek bir yolu yok ne yazık ki. Her devletin düşmanı vardır. Bu düşmanlar da bir şekilde desteklerler pkk'yı zaten.

Bu konuda kısa vadede hükümetlerin yapabileceği pek bir şey olduğunu sanmıyorum. Zaten devletimizin ekonomik yapısı ortada. Hal böyleyken o yöreye körlemesine ekstra yatırım yapmak imkansız görünüyor. Hem yapılsa bile terörün duracağı da şüpheli. Terörün kesilmesi için yapılması gereken şey örgütün silahlarını, parasını, desteğini kesmek değil insan gücünü kesmektir. Eğer oradaki halka terörün yanlış birşey olduğunu öğretirsen, onları bilinçlendirirsen silahlarla ateş edecek insan kalmaz. Kilit nokta da bu. Amerika desteklemese bile, Irak'taki kampların hepsini temizlesek bile halk arasında ateş etmek isteyen insanlar oldukça bu ateş kesilmez.

Hükümetimizdeki insanların bunları görmediğini sanmıyorum. Lakin bu konuştuklarımızı uygulamak burada yazmaktan daha zor olsa gerek:)

LaZo_52
09.06.2007, 18:15
kan uykusunu ızledım de goz yaslarımı tutamamıstım gercekten o pkk lıyı yakalıyınca da cok sovdum ama

marcelinhos100
09.06.2007, 18:34
Arkadaşlar Terör partiler üstü bir meseledir bunun cözümü için herkes taşın altına elini koymalıdır herkes fikir proje üretmelidir. Terör konusunu kimse siyaseten istismar etmeye kalkışmamalıdır maalesef bizim ülkemizde her zaman bunun tersi yapılmıştır.

Terörün asıl amacı nedir arkadaşlar bu vicdansızların amacı toplum psikolojini bozmaktır, kendi propagandalarını yapmaktır . Terörün hain emellerine ulaşmasına milletçe izin vermemeliyiz, birlik beraberlik sağduyu ve metanet içinde birbirimize daha sıkı kenetlenerek, vakur duruş sergilemek durumundayız.

Ben bu noktada Türk milletine güveniyorum ama ülke siyasetçilerine güvenemiyorum. .Terörün Allah'ın izniyle amacına ulaşması bu vatan topraklarında mümkün olmayacaktır. Nifak tohumlarına karşı birlik beraberliğimizi her şeyin üstünde tutarak millet olarak bu tuzaklara düşmezsek önümüz açık ve geleceğimiz parlaktır.

Fakat Şehit cenazelerinde devlet yöneticilerini protesto etmek bunu bir siyasi şova dönüştürmek ülke siyasetçilerine yakışmıyor bugün insanlar şunları konuşuyor yaklaşan seçimde iktidar olması beklenen partiyi engellemek amacıyla bu tür olayların arttıgı artacagı konuşuluyor arkadaşlar bu ülke kimin bu şehitler kimin evladı................

Ben üzülüyorum başımıza musibet olan bu belanın anlaşılan bazıları bitmesini istemiyor bunu içimizde ve dışarıda sürekli olarak karşımıza cıkartanlar var Allah bizleri bunlara hizmet edenlerden eylemesin......

stichus
09.06.2007, 18:42
ben ıraka girelim konusunun zamanlamasını çok masum bulamıyorum..
nedir ıraka hemen girmemizi gerektiren şey?
haftalarca belki de aylarca sürecek ve karşımızda askeri birlik olmadığı için netice alınması cidden zor bir durum..
elbette bilmeden konuşuyoruz, hükümet ve asker konuyu enine boyuna ele alıp tartışıyorlardır ama ben savaş istemiyorum..
amerika girdi ıraka.. bu kadar uzun süre sürüncemede kalacak bir macera haline geleceğini düşünmüyordu.. üstelik karşısında ordu vardı, yendim diyebileceği bir güç vardı.. yendi, adamı astı, bitti mi?
iç politikaya malzeme yapılması tehlikesini gözardı etmeyelim bence..
ordu girelim girelim diyeceğine sınırın bu tarafındaki meselelerde daha dikkatli olmak zorunda..
ne yani, bu kadar askerimizi şehit verdiğimiz çatışmalar ırakta mı gerçekleşiyor?
tamamı orada bir makineden mi yönetiliyor da girip şalteri indireceğiz?
bu kadar girelim merakı nedir?
seçime iki aydan daha kısa varken?
neden birden bire ankarada bomba patlıyor ve akabinde her yerde şehit cenazesi?
bunu engellemek için yapılacak tek şey ıraka girmek midir?

marcelinhos100
09.06.2007, 18:49
Ateş sadece düştüğü yeri değil, hepimizin yüreğini yakıyor. Çünkü genç yaşında, gök ekin gibi toprağa düşenler bu vatan için, bizim için kendilerini feda ediyor. Al-beyaz bayrağa sarılı tabutların içinde yatanlar hepimizin evladı, hepimizin kardeşi, hepimizin arkadaşı. Bu topraklara özgü, bize özgü yüzyılların geleneği sürüyor.

Ölürsem şehit, kalırsam gazi" diyerek askere giden gencecik fidanları şehadet rütbesi ile kara toprağa verirken, yakından bildiğimiz-tanıdığımız; ama bir türlü kanıksayamadığımız bir acıyı hücrelerimizde hissediyoruz. Tek tek hepimiz evladımızı, tek tek hepimiz kardeşimizi kaybediyoruz. Ateş hepimizin yüreğini dağlıyor, öfke hepimizin bedenini sarıyor.


Ya şehit kanı üzerinden demagoji yapanlar. Şehidin kanını alıp sağa sola kara çalmak için kullananlar. Şehit kanından siyasî sonuçlar devşirmeye çalışanlar. Şehadet mertebesinin kudsiyetine tevdi ettiğimiz o mübarek naaşları, süfli ve bayağı iktidar hesaplarına alet etmeye yeltenenler. İşte bu saygısızlığa, bu densizliğe nasıl dayanacağız? Demagoji, insanların duyguları ile oynayarak gerçekleri tahrif etmektir. Acı gibi, öfke gibi yoğun duygu yükü altında kaldığınız zaman, birileri duygularınızla oynayarak kendi çıkarları istikametinde sizi etkilemeye çalışır. Duygu seli içinde sürüklenirken demagoji kendi berbat mantığına bir giriş kapısı arar. Gerçekler farklı bir kisveye bürünerek o kapıdan içeri girmeye başlar. Duygularımız ve gerçekler birbirine taban tabana zıt yerlerde durmaya başlar. Demagoji, tıpkı şehit cenazeleri için yapıldığı gibi gerçekleri duygusal araçlarla tahrif ederek halkı etkilemeye çalışmaktır. Emin Çölaşan'ın şehit kanları üzerinden yapmaya çalıştığı demagoji gibi.


Şehit kanı üzerinden siyaset, şehit kanı üzerinden muhalefet, şehit kanı üzerinden oy hesabı "kelle" edebiyatı ile sürdürülüyor. "Bir ülke kendi güvenliğini dış güçlere teslim ederse, olacağı budur." diyor "Yedi Kelle Daha" başlıklı yazısında, şehit cenazelerinden bahsederken. "Kim güvenliği dış güçlere teslim etmiş?" diye soracağınız soruların, kahvehane üslubundaki bu ucuz demagojiler karşısında anlamı yok. Bir şey var ki dayanılmaz: Şehitlere saygısızlık.
Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyup söyleyin. Şehit cenazesi kimin yüreğini yakar? Çölaşan'ın mı? Onun kara çalmaya çalıştıklarının mı? Neden hiç şehit cenazesine gittiğini ve ağladığını gören olmamıştır? Neden şehit kanı üzerinden sömürü yapanlar, aynı zamanda bu milletin kutsallarının da düşmanıdır. Her kutsala saygısızca bakanlar neden sadece o kutsalların en kutsalı olan şehadeti istismar etmeye kalkarlar? Kim bir babanın acısını anlayabilir? Kim evlat acısını yüreğinde hissedebilir? Kim? Çölaşan mı?


Şehit cenazelerinde, camilerin avlularını miting alanına çevirenler, milletin vakarını temsil edebilir mi? "Yedi Kelle Daha" ibaresini başlığa çekmek, birilerini eleştirmekten önce şehitlere saygısızlık değil mi? "Kelle" lafı Çölaşan'ın kullandığı kadar yersiz ve densizce kullanılabilir mi? Derinlerde bir yerlerde birilerinin şehit kanları üzerinden hesaplar yaptığı, başkalarının da gelen şehit cenazeleri üzerinden psikolojik muharebeye giriştiği, Çölaşan gibilerin de kalemini kana batırarak istismara çalıştığı ortada değil mi? Bunun adı kutsallar içinde en kutsal olana karşı saygısızlıktır. Ekmeğini şehit kanına banmaktır. "Tunceli'de karakol baskınında yedi şehit daha verdik. İktidar nerede? Hükümet nerede? Nerede oldukları belli. Seçim hesaplarında!" diyen Çölaşan'ın tek derdinin "seçim hesabı" olduğu meydanda değil mi? Şehadet ile siyaseti bir araya getirenler, şehitler üzerinden siyaseti tanzime, şehitler üzerinden oy hesabına yeltenenler, şehitlerin sayısının da artmasına sebep olurlar. Çünkü terörün amacına, yani propagandasına hizmet ederler. Bu millet ise ucuz demagojilere esir olmaz. Bu demagojiler üzerine siyaset inşa edenlerin, her şehit cenazesinde ellerini ovuşturanların hesabı tutmaz.. Unutmayalım, siyasetin, şehadetin yanına yaklaştığı her vesile, her fırsat kanla beslenen fırsatçıların yüzlerinin göründüğü yerlerdir.

Zaman Gazetesinde Mümtaz'er Türköne nin dün yazdıgı köşe yazısı bana göre herşeyi özetliyor bugün bu tür olaylar karşısında iktidara geleceklerini zannedenlerden bunu hayal edenlerden bu olayları gizli gizli alkışlayanlardan Yüce Türk Halkı hesabını soracaktır......

Külünkoğlu
11.06.2007, 10:50
Marcelinhos100 Şehitlerimize "kelle" diyen kimdi ? neyin savunucuğunu yapıyorsun ? Burası kendi siyasetinizi aklama diğer siyasi görüşleri karalama yeri değildir.

Bu mesele partiler üstü meseledir. Senin savunduklarında bir partinin üyesidir. Adını verdiğin yazarın eşi hangi partiden milletvekili adayıdır ? senelerdir kimin borazanlığını yaptığı bilinmekte ve karşılığını da almaktadır.

Ayrım yapılmaksınız milletimiz Şehitlerine sahip çıkıyor, kime "siz çıkamazsınız geri durun" deniliyor ? varmı böyle bir kısıtlama ? Bunu istismar olarak kabul edenlerin yüzüne elbet bir gün vurulacaktır. Burda amaçlanan şehitlerimizin cenazeleri sadece aileleri tarafından kaldırılması mıdır ? Saçmalamanın alemi yok.

efsane55
11.06.2007, 13:58
marcelinhos100 burda siyaset yapmanın alemi yok.başlığa uygun şeyler söylersen daha uygun olur.burda her siyasi düşünceden insanlar var.şehitler hepimizin şehidi....:trbyrk:.

OYılmaz
11.06.2007, 19:41
Kan uykusundan bir kesit
http://www.youtube.com/watch?v=-TkXr2vdHdU




http://www.kanuykusu.com/images/konuk/1_osman-pamukoglu_emekli-tu.jpg


Osman Pamukoğlu Paşam sen çok yaşa Ayağı öpülecek Paşasın...

Mayls
30.08.2007, 21:19
Kinali Türkü bu aksam Türkiye Saati 22:00'de Show Turk'te
Show TV'nin verip vermeyecegini bilmiyorum az önce Show Turk'te reklami cikti

sarman61
30.08.2007, 21:21
Kinali Türkü bu aksam Türkiye Saati 22:00'de Show Turk'te
Show TV'nin verip vermeyecegini bilmiyorum az önce Show Turk'te reklami cikti
Show Tv veriyor ben show tv'de gordum...

OYılmaz
31.08.2007, 11:10
Dün Kınalı Türküyü izledim Gerçekten hem kızdım hemde ağladım o Gazilerimizin suçu ne bir tane Gazimiz bana sordukları soru şu diyor _ Maaşınız ne kadar devlet size maaş veriyor size bakıyor diyor . biraz kafamızı kaldıralım bu vatan için kafasını kınalıyıp vatan için savaşanları görelim . Gazilerimiz bizden para mal mülk istemiyor Gazi gözüyle bakın bize diyor azıcık şefkat güleryüz istiyor onları Çok iyi anlıyorum bende Güneydoğuda yaşadım Ordaki Dramı gördüm..Lütfen biraz Kafamızı kaldıralım

izlemeyenler için Youtubeden görüntüler

G281wLjOr2g