Burçak
27.01.2015, 14:02
İstinye Alpersiz Olamazdı.
http://www.tayfahaber.com/d/news/45409.jpg
Adı Alper Yılmaz,tüm zorluklarına ve engellerine rağmen Bordo-Maviye olan sevgisinden ödün vermeyen bir Trabzonspor taraftarı. Trabzonsporlu taraftarların istinyedeki hak ve adalet arayışlarında yine ön saflarda yerini aldı.İşte babası Atakan Yılmaz'ın kaleminden istinye eyleminin öteki yüzü.
http://www.tayfahaber.com/d/other/10947269_10206074259634855_1644166968269119789_n.j pg
"Alper'in odasına girdim. Üzerinde Trabzonspor battaniyesi, uykunun en tatlı yerinde. Bir süre O'nu izledim ve kendime sorular sormaya başladım. "O'nu İstinye'ye götürmeli miyim? Yolculuk sırasında kakası gelirse, klozeti olan bir tuvalet bulabilir miyim? Kafilemiz yolculuk boyunca birkaç yerde (Bursa Ts Club-Feribot-Yemek ve ihtiyaç molaları) duracak. Bu molalarda herkes otobüsü terk edecek. O'nu her molada indirebilecek miyim? Hava şartları müsait olmazsa ve molalarda Oğlum'u indiremezsem, bunun psikolojik etkisini aşabilir mi? Kırmızı bültenle aranmıyorum çok şükür ama, İstinye'de olası bir gözaltı ve GBT sorgulaması sonucunda alınma ihtimalim de var!. Böyle bir durum söz konusu olursa Oğlum bensiz ne yapar?"
Bu düşünceler içinde bir süre daha izledim Oğlum'u. Bir an "Hiç dokunma uyusun. Dönüşte, ki dönebilirsem, gerekçeleri güzel güzel anlatıp gönlünü alırım" dedim kendi kendime. Dedim ama, bunu ben bile kabul edemedim!. Sonra, "En iyisi uyandırıp kendisine sorayım. Belki uyku daha tatlı gelir, kendiliğinden gelmek istemez. Evet evet, en güzeli bu!"..
http://www.tayfahaber.com/d/other/10917338_1477758488904726_2786114636673526481_n.jp g
Yüzükoyun yatmış o kadar tatlı uyuyordu ki. Hafifçe saçlarını okşayıp "günaydın Oğlum" dedim. Anında gözlerini açtı ve "günaydın Babacım" dedi ilk uyanma anının o mamur ses tonuyla..
Uykunun en tatlı yerindeydi o an. Hani hepimiz yaşarız ya, bir stresle uyanırız, kalkmaya mecburuzdur da azcık daha uyusak der, kalkmak istemeyiz.
İşte tam bu haldeydi ve tam sırasıydı.. Topu Alper'e atacağım ve O'da kucağına alıp uyuyacak!..
Ve o müthiş sahne:
-İstinye'ye gelecek misin Oğlum?
Sol kolunu yastığına koyup destek alarak birden başını yukarı kaldırdı, 2 saniye önceki kısık ve mamur ses tonu yerini, İstanbul'u fethetmeye hazırlanan Fatih'in kararlı nidalarına bırakmıştı..
-Gelicem tabi Baba! İstinye bensiz olur mu?!?!
Bir kez daha gurur duydum..
Oğlum ve ben "İstinye bensiz olmaz" diyen 10 bin yürekle birlikte oradaydık. Tıpkı, katılamadığı için kahrolan milyonların yürekleriyle de olsa orada oldukları gibi..."
kaynak (http://www.tayfahaber.com/bir-babanin-kaleminden-istinye-eyleminin-oteki-yuzu-34885h.htm)
http://www.tayfahaber.com/d/news/45409.jpg
Adı Alper Yılmaz,tüm zorluklarına ve engellerine rağmen Bordo-Maviye olan sevgisinden ödün vermeyen bir Trabzonspor taraftarı. Trabzonsporlu taraftarların istinyedeki hak ve adalet arayışlarında yine ön saflarda yerini aldı.İşte babası Atakan Yılmaz'ın kaleminden istinye eyleminin öteki yüzü.
http://www.tayfahaber.com/d/other/10947269_10206074259634855_1644166968269119789_n.j pg
"Alper'in odasına girdim. Üzerinde Trabzonspor battaniyesi, uykunun en tatlı yerinde. Bir süre O'nu izledim ve kendime sorular sormaya başladım. "O'nu İstinye'ye götürmeli miyim? Yolculuk sırasında kakası gelirse, klozeti olan bir tuvalet bulabilir miyim? Kafilemiz yolculuk boyunca birkaç yerde (Bursa Ts Club-Feribot-Yemek ve ihtiyaç molaları) duracak. Bu molalarda herkes otobüsü terk edecek. O'nu her molada indirebilecek miyim? Hava şartları müsait olmazsa ve molalarda Oğlum'u indiremezsem, bunun psikolojik etkisini aşabilir mi? Kırmızı bültenle aranmıyorum çok şükür ama, İstinye'de olası bir gözaltı ve GBT sorgulaması sonucunda alınma ihtimalim de var!. Böyle bir durum söz konusu olursa Oğlum bensiz ne yapar?"
Bu düşünceler içinde bir süre daha izledim Oğlum'u. Bir an "Hiç dokunma uyusun. Dönüşte, ki dönebilirsem, gerekçeleri güzel güzel anlatıp gönlünü alırım" dedim kendi kendime. Dedim ama, bunu ben bile kabul edemedim!. Sonra, "En iyisi uyandırıp kendisine sorayım. Belki uyku daha tatlı gelir, kendiliğinden gelmek istemez. Evet evet, en güzeli bu!"..
http://www.tayfahaber.com/d/other/10917338_1477758488904726_2786114636673526481_n.jp g
Yüzükoyun yatmış o kadar tatlı uyuyordu ki. Hafifçe saçlarını okşayıp "günaydın Oğlum" dedim. Anında gözlerini açtı ve "günaydın Babacım" dedi ilk uyanma anının o mamur ses tonuyla..
Uykunun en tatlı yerindeydi o an. Hani hepimiz yaşarız ya, bir stresle uyanırız, kalkmaya mecburuzdur da azcık daha uyusak der, kalkmak istemeyiz.
İşte tam bu haldeydi ve tam sırasıydı.. Topu Alper'e atacağım ve O'da kucağına alıp uyuyacak!..
Ve o müthiş sahne:
-İstinye'ye gelecek misin Oğlum?
Sol kolunu yastığına koyup destek alarak birden başını yukarı kaldırdı, 2 saniye önceki kısık ve mamur ses tonu yerini, İstanbul'u fethetmeye hazırlanan Fatih'in kararlı nidalarına bırakmıştı..
-Gelicem tabi Baba! İstinye bensiz olur mu?!?!
Bir kez daha gurur duydum..
Oğlum ve ben "İstinye bensiz olmaz" diyen 10 bin yürekle birlikte oradaydık. Tıpkı, katılamadığı için kahrolan milyonların yürekleriyle de olsa orada oldukları gibi..."
kaynak (http://www.tayfahaber.com/bir-babanin-kaleminden-istinye-eyleminin-oteki-yuzu-34885h.htm)