PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İstiklâl Marşı Şairi Mehmed Âkif Ersoy



Kadir Yeter
27.12.2014, 08:46
İstiklâl Marşı Şairimiz Mehmed Âkif Ersoy'un bugün ölüm yıldönümü(27 ARALIK 1936)...


ÂKİFLER ÖLMEZ

Beni mezarda sanmayın; Âkiflik ölmez,
Fecrin ışığı, bakmakla herkese görünmez!
Geçmiş- gelecek çenberi yerlidir- dönmez!
Âkif’im. Âkif’ler oldum, sezmeyen görmez!...

Bu bir görev zinciridir, benden önce de vardı,
Allah bu milleti korur, sebebi vardır,
Öksüz ya da yetimin âtisi vardır,
Âkif’im. Âkif’ler oldum, süzmeyen bilmez!...

Bak şu gence, uykudan kalkmış yazıyor,
Daha sabah doğmadan, gönlünde yaşatıyor,
Bu bir inanıştır, kalbim; kalbinde atıyor,
Âkif’im. Âkif’ler oldum, özleyen dönmez!...

“Kim bu Cennet Vatanın uğruna olmaz ki, fedâ”
En temiz hislerle, şimdilik edelim vedâ,
Cânım, cânınızdır; görebilirsem sefâ!
O vakit Âkif yeniden doğar ve aslâ ölmez!.

kadiryeter Kadir Yeter. 27 ARALIK 2014 Cumartesi. TRABZON.

http://www.edebiyatdefteri.com/siir/887171/akifler-olmez

http://www.edebiyatdefteri.com/siir/886837/istiklal-sairine-arz-i-halim---

Oğuz ZEYTİN
27.12.2014, 12:13
Özü görmekten uzak şekilciler kendi çatışmalarını, tarihe iz bırakmış Abide Şahsiyetler üzerinden devem ettirmeye çalışır. Bana en çok sorulan sorulardan biridir, "Türkçüler neden İstiklal Marşı şairi Akif'e karşıdır?"

Öncelikle bu tespit hatalıdır. Geçen gece Üstad Y. Bülent Bakiler Bey de aynı şekilde karşı çıkıyordu yanındaki profesörün benzer iddiasına: "Türkçüler bırakın Akif'e düşman olmayı, onu kendilerine ışık tutmuştur."

Bakiler elbette haklıydı. Bakınız; Atsız, Akif'i nasıl anlatmış:


Akif, şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımından mühimdir. Şairliğine kimse itiraz edemez. Onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki Türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir.

Vatanperverliği, tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatanperver olduğu halde fiille bunu tekzip edenlerden değildi. Vatanperverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşayanlar henüz aramızda bulunduğu için Akif’in vatanperverliği yüksek bir değer kazanır.

Karakter adamı olmak bakımından ise Akif eşsizdir. O, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.

İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar. İslamcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. Bugünkü Türkçülük ne ise dünkü İslamcılık da o idi. Esasen İslamcılık Osmanlı Türklerinin milli mefküresiydi. On dördüncü asırdan beri Türklerden başka hiçbir Müslüman millet, ne Araplar, ne Acemler, ne de Hintliler İslamcılık mefküresi gütmüş değillerdir. Bir Osmanlı şairi olan Akif'te milli mefküre kemaline ermiş, fakat yeni bir milli mefkürenin doğuş zamanına rastladığı için geri ve aykırı görünmüştür.

Mazide yaşayanların fikir ve mefküreleri bize aykırı gelse bile onları zaman ve mekan şartları içinde mütalea ettiğimiz zaman haklarını teslim etmemek küçüklüğüne düşmemeliyiz.

Çanakkale şehitleri için yazdığı şiir kafidir. Başka söz istemez...
Akif insandı, dönmedi ve öyle öldü.

*

Bir başka anısı da şöyledir: Gencin teki Atsız Bey’in yanına gelip Mehmet Akif Ersoy için “O Türk değil, Arnavut idi” diyince Atsız öfkelenir ve “Kendine gel, Çanakkale Destanı’nı yazan adam hepimizden daha çok Türk'tür” der.

*

"Allah bu millete ikinci defa İstiklal Marşı yazdırmasın".

Ruhu şad olsun.

beratika
27.12.2014, 14:25
Benim de yandı içim anlayınca derdinizi...
Fakat, baban sana ısmarlayıp da gitti sizi.
O, bunca yıl çalışıp alnının teriyle seni
Nasıl büyüttü? Bugün, sen de kendi kardeşini,
Yetim bırakmıyarak besleyip büyütmelisin.
-Küfeyle öyle mi?
Kuzum,ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak?
Ayıp: Dilencilik, işlerken el, yürürken ayak.
'Küfe' şiirinden...

Kaya
27.12.2014, 14:33
Bu marş,
Bizim inkılabımızı anlatır.
İnkılabımızın ruhunu anlatır.
Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır.
İstiklal Marşı'nda,
İstiklal davamızı anlatması bakımından büyük bir manası olan mısralar vardır.
Benim en beğendiğim yeri de burasıdır:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar işte bunlardır.
Hürriyet ve istiklal aşkı bu milletin ruhudur.
İstiklal Marşı'nın bu pasajı asırlar boyunca söylenmeli ve bütün yar ve ağyar anlamalıdır ki; Türk'ün her şeyi hatta en mahrem hisleri bile tehlikeye girebilir, fakat hürriyeti asla...
Bu pasajı her vakit tekrar ettirmek bunun için lazımdır.

Bu demektir ki efendiler:
Türk'ün hürriyetine dokunulamaz!

Mustafa Kemal ATATÜRK

Mekanın cennet olsun Mehmet Akif Ersoy...

Kaya
27.12.2014, 14:48
Vatanda korkulu ru'ya içindeyiz, gerçek...
Fakat bu çok süremez, mutlaka şafak sökecek!
Ateş ve kanla siler, bir gün, ordumuz lekeyi,
Bu, insanoğluna bir şeyn olan, Mütareke'yi!

signal
27.12.2014, 17:50
Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoyun 78. ölüm yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Bu büyük yürekli şairimizin en çok sevdiğim şiiri de paylaşmak istedim.

DsM8i7tg4cI

Yiğit Gayretli
27.12.2014, 18:45
Allah rahmet eylesin.

"...Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın..."

Kadir Yeter
28.12.2014, 11:21
Âkif’in Mirâsları

Bugün Âkifler biziz, daha nice doğacak,
Bayrağım- Sancağımla, Milletim yaşayacak,
Elden- ele devirdir: Bayrak dalgalanacak,
O Âkif ki, bugün de ebedî Marş kalacak.

kadiryeter Kadir Yeter.
28.12.2014 Pazar. TRABZON.

tp://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=48335

oflubektas
28.12.2014, 11:52
Döneminin önemli şair ve mütefekkirlerindendi. Önce Abdülhamit'e karşı İttihatçılar'ı destekledi. Gelenin gideni arattığını ve 1.Dünya Savaşı'nda ülkenin halini görünce iktidar partisine sert eleştiriler yöneltti. Mısır'da Reşit Rıza ile tanıştıktan sonra düşünce dünyası son şeklini aldı. Safahat ve özellikle kitabın içindeki "Süleymaniye Kürsüsü'nde" bölümü birkaç kez okunmalıdır.

Bir ülkenin bağımsızlık marşını yazan şairin cenazesinin sahipsiz kalması ve İstanbul Edebiyat Fakultesi'nden birkaç öğrenci tarafından namazının kılınarak defin yapılması da içler acısıdır.

Kadir Yeter
29.12.2014, 10:37
Döneminin önemli şair ve mütefekkirlerindendi. Önce Abdülhamit'e karşı İttihatçılar'ı destekledi. Gelenin gideni arattığını ve 1.Dünya Savaşı'nda ülkenin halini görünce iktidar partisine sert eleştiriler yöneltti. Mısır'da Reşit Rıza ile tanıştıktan sonra düşünce dünyası son şeklini aldı. Safahat ve özellikle kitabın içindeki "Süleymaniye Kürsüsü'nde" bölümü birkaç kez okunmalıdır.

Bir ülkenin bağımsızlık marşını yazan şairin cenazesinin sahipsiz kalması ve İstanbul Edebiyat Fakultesi'nden birkaç öğrenci tarafından namazının kılınarak defin yapılması da içler acısıdır.


Dahası var; ilk defnedildiği yerden yol geçirilip mezar yeri değiştirildi.

Mehmed Âkif Ersoy'un İki yerde de kabir fotoğraflarını görebilirsiniz... bende vardı, bilgisayara kayıt etmedim herhalde bir türlü bulamıyorum...

Meraklısı olduğum için, bir kültür arkadaşım(N.E.) mezarını ziyâret etmiş ve fotoğrafını çekmiş getirmişti... fotokopisi bende de nerede, 10 gündür arıyorum... hem eskisi hem yeni kabri...


Son not: Şimdi hatırladım; Safahat Kitabımın kapak içinde... iyi ya...

kadiryeter Kadir Yeter. 29 ARALIK 2014 TRABZON.

w.bordomavi.net/

signal
29.12.2014, 13:49
Döneminin önemli şair ve mütefekkirlerindendi. Önce Abdülhamit'e karşı İttihatçılar'ı destekledi. Gelenin gideni arattığını ve 1.Dünya Savaşı'nda ülkenin halini görünce iktidar partisine sert eleştiriler yöneltti. Mısır'da Reşit Rıza ile tanıştıktan sonra düşünce dünyası son şeklini aldı. Safahat ve özellikle kitabın içindeki "Süleymaniye Kürsüsü'nde" bölümü birkaç kez okunmalıdır.

Bir ülkenin bağımsızlık marşını yazan şairin cenazesinin sahipsiz kalması ve İstanbul Edebiyat Fakultesi'nden birkaç öğrenci tarafından namazının kılınarak defin yapılması da içler acısıdır.

Cenazesi ile alakalı ifadede bir düzeltme yapalım. Cenaze önce sahipsiz kaldı doğrudur ancak daha sonra 4 İstanbul öğrencisi tarafından Mehmet Akif'in vefat ettiği haberi önce İstanbul üniversitesine daha sonra tüm İstanbul'a duyruldu ve İstanbulda o zamana kadar görülmemiş bir kalabalık cenazede toplandı ve büyük bir merasim düzenlenerek defnedildi.

İşin en acı tarafı ise dönemin meclisinin ayakta alkışladığı, istiklal marşının yazarı olan Mehmet Akif'in cenazesine devletin resmi makamlarından katılan olmadı.

oflubektas
29.12.2014, 16:24
Dahası var; ilk defnedildiği yerden yol geçirilip mezar yeri değiştirildi.

/


Cenazesi ile alakalı ifadede bir düzeltme yapalım. Cenaze önce sahipsiz kaldı doğrudur ancak daha sonra 4 İstanbul öğrencisi tarafından Mehmet Akif'in vefat ettiği haberi önce İstanbul üniversitesine daha sonra tüm İstanbul'a duyruldu ve İstanbulda o zamana kadar görülmemiş bir kalabalık cenazede toplandı ve büyük bir merasim düzenlenerek defnedildi.



Katkılarınız için teşekkür ederim. Hatta bu olaya atfen Necip Fazıl'ın "cenazemde olmasın, çelengim top arabam/ tabutumu taşısın 4 tam inanmış adam" dizeleri vardır. Sonradan büyük bir cenaze töreni yapıldığını bilmiyordum, sayenizde öğrendim.

Akif'in mezarını da Edirnekapı Şehitliği'nde biliyorum. Orada en az 5-6 yılda bir yol çalışması yapıldığı için ölüleri bile rahat bırakmazlar. Daha 2-3 sene önce 90'larda pkk'ya karşı ölen şehitlerin mezarları da metrobüs bağlantı yolu nedeniyle yer değiştirmişti.

Oğuz ZEYTİN
23.03.2015, 18:03
Mehmet Akif ERSOY'un yakın dostu Balıkesirli Hasan Basri ÇANTAY'ın Akifname adlı eserinde geçen bir bölümü naklediyorum:

"... Evet, ona tam bir İslam şairi diyebiliriz. Kuvvetli, imanlı, ateşli bir İslam şairi! Fakat, Türk daima başta kalmak şartıyla. Dört lisanı edebiyatıyla bilen Akif, Türk olarak yazdı, Türk olarak düşündü, Türk olarak yaşadı ve nihayet Türk olarak öldü."
*
İlk milli kaynaşma ve savaşlarda, üstad Balıkesir'e gelmişti. O'nun samimi arkadaşlarından biri Gönen'e teşkilat kurmaya gitmişti. Dönüşünde o arkadaş dedi ki:

- ()'ler Türklere cefa ediyorlar, milli teşkilatı boğmaya çalışıyorlar.

Akif'in o zaman hiç düşünmeden kükreyerek verdiği cevap şudur:

- Orda bir Türk Ocağı açınız ve mücadele ediniz.
*
Mehmed Akif Ersoy'un Kurtuluş Savaşı'nı teşkilatlandırma çalışması için ortaya koyduğu gayretlerinden dolayı tanıdık birisi ona, "Üstad, sizi Türkçü görüyorum" deyince Akif'in ağzından alev gibi şu kelimeler çıktı:

- "Ya ne zannediyorsun? Türk'e hiçbir kavmin horoz olmasına tahammül edemem!"

(Hasan Basri ÇANTAY, Akifname, s. 225)

Oğuz B.
23.03.2015, 18:15
Türk edebiyatının en güzel mısraları ona aittir.

"Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!"

Mekanı cennet olur inşallah.

munzevil
24.03.2015, 18:01
her akşam bir kaç sayfa safahat okurum. bitirip tekrar okurum.
tam bir baş ucu kitabıdır ve kuran tefsiridir.
Ah ah cennet mekan mehmet akif hazretlerinin dediklerini yapsak dünyada ne kan ne gözyaşı ne fakirlik ne kölelik kalır.

munzevil
24.03.2015, 18:03
Müslümanlar olarak kurtuluş reçetemiz.

Müslümanlık Nerde

Müslümanlik nerde! Bizden geçmis insanlik bile...
Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlik, bilmem amma, galiba göklerdedir;
Istemem, dursun o payansiz mefahir bir yana...
Gösterin ecdada az çok benziyen kan bana!
Isterim sizlerde görmek irkinizdan yadigar,
Çok degil, ancak Necip evlada layik tek siar.
Varsa sayet, söyleyin, bir parçacik insafiniz:
Böyle kansiz miydi -hasa- kahraman ecdadiniz?
Böyle düsmüs müydü herkes ayrilik sevdasina?
Benzeyip sirazesiz bir mushafin eczasina,
Hiç görülmüs müydü olsun kayd-i vahdet tarumar?
Böyle olmus muydu millet canevinden rahnedar?
Böyle açliktan bogazlar miydi kardes kardesi?
Böyle adet miydi bi-perva, yemek insan lesi?
Irzimizdir çignenen, evladimizdir dogranan...
Hey sikilmaz, aglamazsan, bari gülmekten utan! ...
'His' denen devletliden olsaydi halkin behresi:
Payitahtindan bugün tasmazdi sarhos naresi!
Kurd uzaklardan bakar, dalgin görürmüs merkebi.
Saldirirmis ansizin yaydan bosanmis ok gibi.
Lakin, ask olsun ki, aldirmaz otlarmis esek,
Sanki tavsanmis gelen, yahut kiliksiz köstebek!
Kâr sayarmis bir tutam ot fazla olsun yutmayi...
Hasmi, derken, çullanirmis yutmadan son lokmayi! ...
Bu hakikattir bu, sasmaz, bildigin usluba sok:
Halimiz merkeple kurdun ayni, asla farki yok.
Burnumuzdan tuttu düsman; biz bogaz kaydindayiz;
Bir bakin: hala mi hala ihtiras ardindayiz!
Saygisizlik elverir... Bir parça olsun arlanin:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanin!
Davranin haykirmadan nakus-u izmihaliniz...
Öyle bir buhrana sapmistir ki, zira, halimiz:
Zevke dalmak söyle dursun, vaktiniz yok mateme!
Davranin zira gülünç olduk bütün bir aleme,
Beklesirken gökte yüz binlerce ervah, intikam;
Yerde kalmis, na'sa benzer kavm icin durmak haram! ...
Kahraman ecdadinizdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa, istikbalinizden korkulur, pek korku

Kadir Yeter
26.03.2015, 20:23
Şiiri, yazım kuralları Türkçe olmayan klavye düzeni ile yazmak, iyilik etmek yerine kötülük etmektir...
Neden mi, bir harf veyâ kelimenin anlamını değiştirir...


kadiryeter Kadir Yeter. 26.3.2015