PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İçimizdeki Şikeciler...



kurt61
22.12.2014, 14:34
BMN'nin ilk üyelerindenim, burada fazla yazmıyorum. Ancak bunları sizinle paylaşma gereği hissettim.

İşimizi gücümüzü bırakıp, hiçbir çıkarımız olmadan, sırf Trabzonspor'un aydınlık günleri için görevimizi yapmak üzere karayolu ile onca yolu tepip geldik memleketimize. Son yıllarda herkesin antipatisini kazanan, kavgacı, mafyatik, tutarsız, siyasetin kuklası bir imaj altında yerle bir olan Trabzonspor'umuzu kurtarmak için oradaydık. Hepsini bir kenara bırakın çocuklarımıza karşı olan bir sorumluluktu bu.

Kasıtlı bir şekilde 900 kişilik salona sığdırılmış en az iki katı insanla beraber, yazıcıdan çıkarılan giriş kartımızı yarım saat sıra bekleyerek aldık. Bilgisayarda 10 dakikada hazırlanıp basılacak kadar basit bu kağıt parçasını kulübün görevlilerine göstererek sıkı (!) bir güvenlik kontrolünden sonra içeri girdik. İçeri girmenin ne derece basit olduğunu içerideki paralı holiganları görünce zaten daha iyi anladık. Bir saati geçkin planlanmış bir beklemenin ardından kongremiz eşi benzeri olmayan bir rezaletle açıldı. Yönetim kurulu üyesi koskoca bir doktor kekeleyen bir konuşmayla yönetim kurulunun "önceden belirlenmiş" divan kurulunu bize tanıttı ve diğer adayı tanıtmatan oylamaya geçmek istedi. Yapılan itirazlarla usülen diğer adayı da açıklayıp jet oylamaya geçerek bizden kağıt parçalarını havaya kaldırmamızı istedi. Sonra, muhalefet adayının oyları bariz olarak çok iken beyefendi müthiş (!) sayım kabiliyeti ile yönetimin adayının kazandığını açıklayıverdi. Zaten oracıkta hazır bekleyen divan kurulu da anında sandalyeleri işgal etti. Sonrası malumunuz. Hiçbir telkin bu zihniyeti oyları saymaya ikna edemedi. Ardından Trabzonspor'un usülsüz divan kurulu muhalefetin her önergesini reddederek tam bir hukuk cinayeti işledi. Olağanüstü kongredeki tüzük tadilatı oylamasında yapılan usülsüzlüğün aynısını "nasıl olsa yargı iptal etse de yargıtayda bir sene bekler, o zamana kadar zaten seçim gelir" diye düşünerek tekrarladılar. Yazıklar olsun.

Gün, rezalet, işgal ve usülsüzlük kelimeleriyle özetlenebilir. Yıllardır şikecilerle mücadele eden Trabzonspor, kendi kongresine şike yaparak başlamıştır. Oyuma değer verilmeyip sayılmaması, adam yerine koyulmamaktan çok asıl buna yaralandım. Yıllardır her ortamda savunduğum, arkadaşlarım, eşim, dostumla kavga edip küsmeme sebep olan şike davasının bu onursuzlar tarafından yerle bir edilmesi içimi nasıl acıttı anlatamam.

Hakan Kulaçoğlu'nun herşeye nokta koyan ve bizleri ağlatan konuşmasının ardından o salonda durmanın, ibra oylamasını beklemenenin hiçbir anlamı olmadığını bildiğimizden oradan ayrıldık. Daha sonra öğrendik ki, yüzüne tükürsen yarabbi şükür diyerek o kadar konuşmacının yerin dibine soktuğu delikanlı başkan, ibraya teşekkür konuşmasında kendisine yakışanı yapıp, sırf Sadri Şener'e yüklenmek adına bizi bir kez daha şikeci konumuna düşürmüş, Faruk Özak'ı da en azılı düşmanı ilan etmiş.

Başkan seçildiği ilk gün bu adamın Truva atı olduğunu söylemiş biri olarak defalarca haklı çıkmaktan çok üzgünüm. Bugün karmakarışık duygularla tek düşündüğüm şey yine bir usülsüz kongresinin ardından kulübün kayyuma devredilmemesidir.

Sözlerimi Hakan Kulaçoğlu'nun o tarihi konuşmasından bir alıntı ile bitiriyorum:

"Seçilmemiş divan başkanını seçmiş gibi göstererek, kongredeki maddeleri iptal ederek, başkan kalabilirsiniz. Ancak, Başkan olduğunuz bu kulübün sadece adı Trabzonspor olur, başka hiçbir şeyi Trabzonspor değildir"

Yiğit Gayretli
22.12.2014, 14:38
Trabzonspor'un ne olduğunun farkında olan insanların varlığını bilmek bana güç veriyor. Elinize sağlık...

Mehmet BAŞ
22.12.2014, 15:04
Kendimi zor tutuyorum böyle bir eşkiya tarafından yönetildiğimiz için! Yazıklar olsun!!!!

Zamanında demiştik diyeceğim ama ne fark eder?

Lanet olsun...

artvints
22.12.2014, 15:21
klüp için utanç verici bir durum. ama camia da kendini bir sorgulasın.nasıl bu hale geldik diye.30 yıılda birşeyler oturmuyorsa, klüp bu kadar kolay bir şekilde ele geçiriliyorsa, sahipsiz kalıyorsa zamanında atılmamış adımların vebalidir.herkes hakettiğini yaşar.

İlker Yazıcıoğlu
22.12.2014, 16:47
Anlayana tabi.....

alone_6161
22.12.2014, 16:47
Rezillik, kepazelik, başka söz söylemeye gerek yok. Her fırsatta vır vır konuşan doktor beyler de nedense bu haltı yedikten sonra görünmez oldu. Ne farkınız kaldı aziz yıldırımdan, mecnun odyakmazdan, bülent uygundan, korcandan, ümit karandan, mehmet yıldızdan? Onlar sahada şike yapmışlardı, siz de kongrede şike yaptınız. Kendilerini tebrik ettiğim bir nokta var, o kltukta oturmayı hazmedebilmek büyük bir başarıdır. Her bünye kabul etmez......

Furkan
22.12.2014, 16:56
İho'yu yedirmeyizciler gelir az sonra :) Elinize sağlık güzel yazı olmuş...

Fatih BALTA
22.12.2014, 17:02
Trabzonspor tarihinin benim hatırladığım en hukuksuz en taraflı en utanç verici kongresini yaşadık maalesef.

A.Ali Karanis
22.12.2014, 17:07
Ama olur mu yahu? Yeni yapılanma,efsane transferler.. :)

alone_6161
22.12.2014, 17:07
Trabzonspor'un olaylı geçen Olağan Genel Kurulu sonrası eleştirilerin odağı olan Trabzonspor Genel Sekreteri Köksal Güney Haber61'e açıklamalarda bulundu.

Kongrede yaşananlardan ötürü özür dilemeyeceğini belirten Güney camiaya yanlış yapmadığını savundu. Kongrede yaşananları Haber61'e yorumlayan Köksal Güney " Kongreler hep böyle olmuştur. Divan başkanlığı seçiminde be bulunduğum yerden salona hakimdim. Kısa sürede görüntü itibariyle 1. liste kazandı. Yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Hangi seçimi yaparsan yap bir tarafı mutlaka üzersin. Ben camiaya yanlış yapmadım. Özür dilemeyi düşünmüyorum. Orada bir önerge oldu. Divan ibra edildi. Sonuçta her iki divanda Trabzonspor'un divanıdır, kendi divanımızdır. Birinin diğerinden üstünlüğü yoktur. Baktığınızda Trabzonspor yönetimini divanmı ibra etti.Diğer liste kazansaydı bunu değiştirebilir miydi. İbraya delegeler karar verdi. Eğer bir hata varsa mahkeme yolu açıktır. Benim verdiğim karar delegenin kararını değiştirmedi." dedi.

Eskiden genel kurullarda oylamaların daha az kişinin katılımıyla gerçekleştiğini söyleyen Güney " 300 - 500 kişi ile oylama yapılıyordu. Baktığınızda bukez katılım oldukça fazla oldu. Camia divanı bu kadar çok önemsiyorsa bundan böyle mali genel kurullarda sandık yoluyla seçim yapılması gerekir. Usulsüzlük varsa divan zaten gereğini yapar." ifadelerini kullandı.

Özel Haber: Tuncay Lakot / Haber61.net

Herife bak arkadaş, ne bir yüz kızarması, ne başka birşey. İnceden demagojisini de yapmış (Sonuçta her iki divanda Trabzonspor'un divanıdır, kendi divanımızdır. Birinin diğerinden üstünlüğü yoktur). Bize şu yaşattıklarınıza bakın...

F. Yıldırım
22.12.2014, 17:07
Arkadaş IHO'yu savunayım dedim ama aklıma hiç birşey gelmedi. Nasıl başkan la bu??

Yazı için teşekkürler.

bordomavi1
22.12.2014, 17:10
Bu kongreyi falan çok takip edememiştim, sizden bir şeyler öğrenmiş oldum. Teşekkür ederim. Ellerinize sağlık.

Hakan Kulaçoğlu'nun konuşmasını dinleyebileceğim bir yer var mı?

selçukabi
22.12.2014, 17:12
Kurtuluş eline aklına sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Maalesef biz de aidatı yatırmayı unuttuğumuzdan mali kongreye katılamadık. Geçen hafta yatırdım ama o "Şekilli" mesajları ben de almak istiyorum artık :)

Sefer A.
22.12.2014, 17:13
Bu kongreyi falan çok takip edememiştim, sizden bir şeyler öğrenmiş oldum. Teşekkür ederim. Ellerinize sağlık.

Hakan Kulaçoğlu'nun konuşmasını dinleyebileceğim bir yer var mı?

https://www.facebook.com/video.php?v=959872540708210

Travelair
22.12.2014, 17:21
- Kapattım forumu. Forum artık benim. Aslanlarım benim. Çabuk kuşatın. Özür dilemiyorum, gidin mahkemeye başvurun... Kalanlar gerçek Trabzonsporludur!

Böyle mi oldu yani?

bordomavi1
22.12.2014, 17:28
https://www.facebook.com/video.php?v=959872540708210

teşekkür ederim :)

Adem Akyüz'
22.12.2014, 17:29
Utanç verici bir durum ama asıl utanması gerekenler yerine de biz utanıyoruz. Utanması gerekenler utanmadığı için bu haldeyiz zaten.

kalavara
22.12.2014, 17:36
ülke gibi klüpte olmayacak insanların tahakkümünde. bu gemi batar beyler, batar!

halil ibo
22.12.2014, 17:39
''Kılavuzu karga olanın...'' uysa da söyledim uymasa da ne gam !
Koskoca Trabzonspor'un düşürüldüğü hallere bakar mısınız ?
Nasıl bir oyuna geldik biz ? Hey gidi hey !

Sen temizliği,dürüstlüğü getirmezsen başa,
Al sana sahibinin sesi gibi maşa

kurt61
22.12.2014, 17:40
Trabzonspor'un olaylı geçen Olağan Genel Kurulu sonrası eleştirilerin odağı olan Trabzonspor Genel Sekreteri Köksal Güney Haber61'e açıklamalarda bulundu.

Kongrede yaşananlardan ötürü özür dilemeyeceğini belirten Güney camiaya yanlış yapmadığını savundu. Kongrede yaşananları Haber61'e yorumlayan Köksal Güney " Kongreler hep böyle olmuştur. Divan başkanlığı seçiminde be bulunduğum yerden salona hakimdim. Kısa sürede görüntü itibariyle 1. liste kazandı. Yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Hangi seçimi yaparsan yap bir tarafı mutlaka üzersin. Ben camiaya yanlış yapmadım. Özür dilemeyi düşünmüyorum. Orada bir önerge oldu. Divan ibra edildi. Sonuçta her iki divanda Trabzonspor'un divanıdır, kendi divanımızdır. Birinin diğerinden üstünlüğü yoktur. Baktığınızda Trabzonspor yönetimini divanmı ibra etti.Diğer liste kazansaydı bunu değiştirebilir miydi. İbraya delegeler karar verdi. Eğer bir hata varsa mahkeme yolu açıktır. Benim verdiğim karar delegenin kararını değiştirmedi." dedi.

Eskiden genel kurullarda oylamaların daha az kişinin katılımıyla gerçekleştiğini söyleyen Güney " 300 - 500 kişi ile oylama yapılıyordu. Baktığınızda bukez katılım oldukça fazla oldu. Camia divanı bu kadar çok önemsiyorsa bundan böyle mali genel kurullarda sandık yoluyla seçim yapılması gerekir. Usulsüzlük varsa divan zaten gereğini yapar." ifadelerini kullandı.

Özel Haber: Tuncay Lakot / Haber61.net

Herife bak arkadaş, ne bir yüz kızarması, ne başka birşey. İnceden demagojisini de yapmış (Sonuçta her iki divanda Trabzonspor'un divanıdır, kendi divanımızdır. Birinin diğerinden üstünlüğü yoktur). Bize şu yaşattıklarınıza bakın...

Özür dileyeceğini zannetmiyordum. Bu halt için özür dilemek yetmez çünkü yerin dibine girmesi lazım ya da bir abimizin tabiriyle "kendine öldürmeyen bir intihar şekli" bulması lazım Köksal Güney'in. Sonuçta yine bir abimizin tabiriyle bu divan hazirun iradesiyle değil Köksal Güney'in göz iradesi ile seçildi. Ya göz doktoruna gidip rapor alacak, sonra özür dileyip istifa edecek ya da erdemli olup istifa edecek.

Kongre günü, Başkan, yönetim kurulu, Divan Başkanı ve üyeleri o kadar tepkisiz ve gurursuz bir görüntü verdiler ki, ilaç falan aldılar herhalde diye düşündüm. Söyledikleri sözler, yaptıkları icraatlar bir çok konuşmacı tarafından tokat gibi defalarca suratlarına vuruldu. Yalancı dediler, yalamacı dediler, namussuz dediler, sıfır tepki. Bir Trabzonlunun bu sözleri hazmetmesi mümkün değil. Eğer bir yerden emir almadılarsa!

Sefer A.
22.12.2014, 17:51
teşekkür ederim :)

Hakan Kulaçoglu hak ediyor asil tesekkürü bence, yaniliyor muyum :)

bordomavi1
22.12.2014, 18:15
Hakan Kulaçoglu hak ediyor asil tesekkürü bence, yaniliyor muyum :)

Gerçekten harika konuşmuş. Bu kulübün Hakan Kulaçoğlu gibi adamlara ihtiyacı var.

Hekimoğlu
22.12.2014, 18:22
Ordaydım, ibra etmeyecektim ibra edenler denildi sonra ne beklersiniz ibra etmeyenler denmesini beklersiniz değil mi o bile söylenmeden "hukuksuzca seçilmiş divan başkanı" coşkuyla oy çoğunluğuyla ibra edilmiştir dedi sonra başkan müsveddesini sahneye davet etti ve bu tiyatro da böyle bitti.Divan seçimini protesto edip giden muhalefet kalsaydı bir hengame de ibra sırasında olacaktı sanırım.

Travelair
22.12.2014, 18:26
Böyle şey olur mu madem öyle kongreler gözlemciler gözetiminde yapılsın. Şimdi usülsüz diye bir dava açılsa 2 sene daha beklenecek mi?

Furkan
22.12.2014, 18:27
İho asporda konuşurken kredi için hatırlı kişiler araya girdi, aldık krediyi demişti. Hakan Kulaçoğlu konuşmasında İho kupayı rehinciye bıraktı diyerek olayı güzel özetlemiş. Transfer paralarının sus payı olduğu çok net.

Ayrıca inşallah kulübün başında bir gün Hakan Bey gibi konuşmayı bilen birisini görürüz. Sadri Şener ne zaman konuşsa bir TS taraftarı olarak utanıyordum keza bugünde İho her konuştuğunda utanıyorum...

Fatih Özkan
22.12.2014, 18:28
Sınanıyoruz...

"Harekete geçmiş cehalet kadar tehlikeli bir şey yoktur." Goethe

Mert M.
22.12.2014, 18:32
Felsefeleri bu zaten abi, tabii buna felsefe denirse.
İnsanları aşağılamak; örf-anane, kültüründen uzalaşarak edep sınırlarını aşıp amerikanvari hakaretler giydirmek, amaca giden yolda her şey mübahdırcılık yapmak; müslümanlığı ve dini herkesten iyi bilmek, Kuran'a saplanmayın hadislere daha fazla önem verin mantığıyla zaten meğilli insanları kafalarını bulandırmak... vs.
Temiz yüreğinize, saf duygularınıza, ayaklarınıza sağlık! Sağlık olsun, gerisini boş verin abi. Futbol, futbol olmaktan çıktı 2008 yılından beri zaten.

Sefer A.
22.12.2014, 18:33
Gerçekten harika konuşmuş. Bu kulübün Hakan Kulaçoğlu gibi adamlara ihtiyacı var.

Var da iste hiç bir zaman böyleleri yetki sahibi olmuyor olamiyor, getirtmiyorlar böylelerini oraya, malesef durun bu...

Travelair
22.12.2014, 19:11
Vahşi batı filmlerine döndü:

- Şerif, asmadan önce yargılamanız gerekmiyor mu?
- He, doğru diyorsun, sanık savunmanı ver.
- Şerif Bey, aman hakim bey, şimdi şöyle oldu..
- Taam taam anladım. Net olarak tespitimi yaptım ve kasabanın hakimi olarak seni suçlu buldum! Şimdi çekilin de asayım, hayret bir şey!
- :eek:

My
22.12.2014, 19:50
Hakan Kulaçoğlu harika konuşmuş (yine). Yazık vallaha şu halimize bakın. Bu gidişat iyi değil. Mesele para ekonomi meselesi değil. Öz değerlerimizi yitiriyoruz çok büyük bir hızla.

My
22.12.2014, 19:52
http://i.hizliresim.com/l095nl.jpg (http://hizliresim.com/l095nl)

Prof.Dr.Hakan Kulaçoğlu (https://www.facebook.com/HakanKulacoglu) : "Bakın, seçilmemiş Divan Başkanı'nı seçmiş gibi göstererek, kongredeki maddeleri iptal ederek başkan kalabilirsiniz. Ama başkan kaldığınız bu kulübün sadece adı Trabzonspor olur, başka hiç bir şeyi Trabzonspor değil!"

Oğuz B.
22.12.2014, 19:57
Kulaçoğlu şunları söyledi:

"Bu olumsuz anlamda tarihi kongreye kısa bir konuşma yapmak üzere karşınızdayım. Öncelikle 5 adaylı kongrede iyi bir yarışın sonucunda seçilen İbrahim Bey'i kutluyorum. O kongre sonrasında daha aday olmayacağımı söylemiştim. Trabzonspor delege yapısının benim düşüncemi seçmeyeceğine inandığımı söylemiştim. Bugün bunun doğru olduğunu gördük. Trabzonspor'un esas sorunu Başkan veya yönetim değil. Trabzonspor kuruluş felsefesinin çok dışına çıkmıştır. İbrahim Bey'in istifa etmesi ile Trabzonspor'un kuruluş felsefesine dönmesi mümkün değildir.

Sayın Hacıosmanoğlu'nu bugün en çok eleştirenler dün kongrede ittifak yapıp onu seçmiştiler. Kupa Başbakanda dediğimde o günlerde İbrahim Bey de alkışlamıştı. Kupa dün Başbakandaydı bugün Cumhurbaşkanında. Ben Rize Recep Tayyip Erdoğan Ünversitesi Profesörü Hakan Kulaçoğlu olarak söylüyorum. Kupa Cumhurbaşkanında. İbrahim bey, Trabzonspor'da başkan kalabilmek için kupayı rehincide bırakmıştır. Burada beni yuhalayıp maçlara gitmeyenler Trabzonspor taraftarları değildir. Biz şike için mücadele ederken İbrahim bey ortada yoktu. Bu yöntemle seçilmemiş divan başkanını seçilmiş göstererek karar verirsiniz. Ama bu Trabzonspor'un adı Trabzonspor olur sadece. Şikecilere kaşkol takarak şike mücadelesi yapamazsınız. Köksal Güney'e usulsüzce Divan Başkanı seçtirmesini yakıştıramıyorum. Köksal senin istifa etmen gerekiyor hukuksuz bir iş yaptın."


:alkış:


http://i.hizliresim.com/l095nl.jpg (http://hizliresim.com/l095nl)

Prof.Dr.Hakan Kulaçoğlu (https://www.facebook.com/HakanKulacoglu) : "Bakın, seçilmemiş Divan Başkanı'nı seçmiş gibi göstererek, kongredeki maddeleri iptal ederek başkan kalabilirsiniz. Ama başkan kaldığınız bu kulübün sadece adı Trabzonspor olur, başka hiç bir şeyi Trabzonspor değil!"

Tunç Tosun
22.12.2014, 20:11
Yine olumlu taraftan bakalım..

Bu kongrenin kazanımı da Prof. Dr. Hakan Kulaçoğlu na kendini ifade edebileceği bir konuşma ortamı doğurması olmuş. Genç arkadaşların "deliyürek İHO" haricinde, dinleyebilecekleri, kendilerine role model seçebilecekleri birilerine ihtiyaçları var.

Oğuz B.
22.12.2014, 20:17
1287 oy fazla oy almış İ. Hacıosmanoğlu Hakan Kulaçoğlu'ndan, yarın seçim olsa aradaki fark azalmaz artar. Ne yazık ki durum bu.


Yine olumlu taraftan bakalım..

Bu kongrenin kazanımı da Prof. Dr. Hakan Kulaçoğlu na kendini ifade edebileceği bir konuşma ortamı doğurması olmuş. Genç arkadaşların "deliyürek İHO" haricinde, dinleyebilecekleri, kendilerine role model seçebilecekleri birilerine ihtiyaçları var.

Emrah Akcagöz
22.12.2014, 20:23
Hakan Kulaçoğlu net konuşmuş.

https://www.facebook.com/video.php?v=959872540708210&set=vb.126332284062244&type=3&theater

hodlu
22.12.2014, 20:28
Kongre'de yaşananlar Türkiye gerçeğinden bağımsız değil. Çok şaşırmamak lazım...

Ali Can
22.12.2014, 21:02
Kongre'de yaşananlar Türkiye gerçeğinden bağımsız değil. Çok şaşırmamak lazım...

Vallahi izlerken benimde aklıma küçük Türkiye geldi. Resmen aynısı.

Affedersiniz ama bir söz var "imam osurursa cemaat sıçar" hah bu söz bunun gibi olaylar için denilmiş.

Bu arada;
Altuğ Atalay ve Hakan Kulaçoğlu, Kuzeyin Futbolu'nda Sadi Karakaş'ın konuğu... İzlemek için: http://www.kuzeytv.net/

Tunç Tosun
23.12.2014, 01:58
1287 oy fazla oy almış İ. Hacıosmanoğlu Hakan Kulaçoğlu'ndan, yarın seçim olsa aradaki fark azalmaz artar. Ne yazık ki durum bu.

İHO dan kurtulamayacağız, bu belli. Benim korkum adamın abileri gibi üzerimizde Stockholm sendromu yaratıp, haksızken bile haklı olarak algılanması.

Yoksa yukarıdaki arkadaşların da dediği bir hoca-cemaat durumu var ortada.

adem73
23.12.2014, 02:21
bütün bu olanlar sike süreci ayni cesuryürek filminin aynisi

Mehmet BAŞ
23.12.2014, 10:50
Yazıklar olsun be!

Şu adam Trabzonspor'da Başkanlık yapıyor ya, yazıklar olsun...

kurt61
23.12.2014, 14:12
Şöyle bir baktım da "Şenol Güneş'in Trabzonspor'a atılan gollere verdiği reaksiyon" başlıklı konu ya da Eskişehir maçı başlığı bu konudan daha çok ilgili görmüş forumda. Trabzonspor taraftarının en seçkin oluşumlarından biri olan BMN'de bile Trabzonspor'un temel ve en önemli sorununa ilgi az. Ya da artık insanlar bıktı, çözümü olayan konularla ilgilenmek yerine kısa süreli mutluluklarla avunacakları maç başlıklarına ya da polemiklere kendilerini atıyorlar. Sığ yerlerde gönül eğlendirip derin sularda yüzmek istemiyorlar.

Yiğit Gayretli
23.12.2014, 14:55
Şöyle bir baktım da "Şenol Güneş'in Trabzonspor'a atılan gollere verdiği reaksiyon" başlıklı konu ya da Eskişehir maçı başlığı bu konudan daha çok ilgili görmüş forumda. Trabzonspor taraftarının en seçkin oluşumlarından biri olan BMN'de bile Trabzonspor'un temel ve en önemli sorununa ilgi az. Ya da artık insanlar bıktı, çözümü olayan konularla ilgilenmek yerine kısa süreli mutluluklarla avunacakları maç başlıklarına ya da polemiklere kendilerini atıyorlar. Sığ yerlerde gönül eğlendirip derin sularda yüzmek istemiyorlar.

Böyle düşünen adamlar birer birer mücadeleyi bırakıyor da ondan oluyor...

BMN bir nevi turnusol kağıdı Trabzonspor için. BMN'nin sorunu gibi duran sorunlar aslında bire bir tüm camianın sorunu.

İkisini de tepeye çıkarmak veya kaderine terk etmek bizim elimizde. Başka bir BMN ve başka bir Trabzonspor daha varsa, hadi gidelim. Yoksa da yapılması gereken çok açık...

#10 Fietra
24.12.2014, 02:09
Sıkıldım, yoruldum, nefret ettim ... :)

Ülkemden nefret ettirecek duruma getiren, 'mikromilliyetçi' olmama sebep zihniyet; sığındığımız limana, inimize girdi ve boşalttı tüm manaları. Demokrasinin bu coğrafya için genel-geçer bir uygulama olması konusunda şüphelerimi arttırmış, aristokrasi soruları kafamda belirmiştir. Gerçekten de yaşananlar 'ülke gerçeklerinden bağımsız' değil hatta tamamıyla 'paralel'. İnsanın bu durumda sinirlerine hakim olması gerçekten oldukça güçleşiyor; hümanizmin, sabrın, hoşgörünün sınırları zorlandıkça zorlanıyor; sonra anarşizmin çok da boş bir düşünce olmadığını düşünmeye başlıyorum. Halbuki bu zihniyetin 'bayraktarlığını' yaptığı ideolojilerin içinde büyümüş ve 'aslını' yaşamaya çalışan biri olarak, mensubu olduğum İslamiyeti bu kadar yanlış algılayabildiklerini ve bu yanlış kisvesi altında uyguladıklarını görünce sinirleniyorum. Çok büyük ahınız var.

Trabzonspor diye bir şey şuanda yoktur ve bütün maneviyatı itibarsızlaştırılmaktadır. Ve popüler bi söz var; 'siyaseti karıştırmayalım'. Siyaset benim işime karışıyorsa, artık ben de siyasete karışırım. Çok söyledik, savunduk ama günü kurtarma peşinde olanlar kazandı hep. Tek tek olaylara indirgemeden, genel tabloya bakınca; iktidar yalakası olmuş, kongresinde 'şike' yapılan (adam dövülen), ülke çapında antipatik hale gelmiş bir Trabzon şehri ve Trabzonspor var.

Geldiğimiz bu noktayı yıllardan beri süregelen serüvenin emaresi olarak görmekteyim, benim yaşım yetmez. Sorularım var;


Kurtuluş Savaşı zamanında Atatürk'e bile muhalefet edebilen bir şehir nasıl oldu da 'iktidar yalakası' ve 'milliyetçi yutturması altında faşist' bir şehir haline dönüştürüldü ?

Yetiştirdiği insanlar, neden bu şehirde yaşamak istemez hale geldiler; yani neden 'beyin göçü' yaşanıyor ?

Ne ara kukla olduk ? Olay ülkenin çıkarları olunca 'milliyetçi-vatanperver' hadi oğlum, hadi koçum Trabzon şehri; ama şikede adalet mücadelesi verince 'pis Rumlar'.


Tabii uzar gider bu liste. Baştan aşağı bir hükümet politikasıymışcasına şehrimiz üzerinde 'kültür de-jenerasyonu', 'geri bırakılmışlık' var. Yoksa gözlerinin içinden ışık saçan insanların olduğu bu şehirden bir Ogün Samast çıkmazdı.

Yaşatılan bu geri bırakılmışlık, kültürünün unutturulması ve algı yönetiminin sonucunda önümüze böyle bir Mali Kongre çıktı. Akabinde çok kişi konuştu, şükür ki doğruları söyleyen insanların sesi çıkıyor bu aralar. Hakan Kulaçoğlu ve Yusuf Reha Alp'in söylediklerinin altına imzamı atarım. Ancak asıl korkulması gereken ve Muharrem Usta başlığında bahsettiğim şeyi Hakan Kulaçoğlu çok güzel betimlemiş: geçen seçimlerde bu yönetimi iktidara taşıyanların, şu an onları en çok eleştirenler olması. İçlerinde çok değerli insanlar da olsa, bu gurüh hep günü kurtarma politikalarıyla, dün dündür-bugün bugündür mantığıyla ortama göre karar vererek yıllardır yerinde saymamıza sebebiyet vermiş, 'Müteahhit Futboluna' yol açmıştır.

Trabzonspor'un 'akil insanlara' ihtiyacı olduğu aşikardır. Benim olayım transfer, galibiyet değil. Artık Opera binasının yıkılmasından üzüntü duyan, asırdır neden bu şehre tren gelmediğini sorgulayan insanlar, gelecek kongrede olaya el koymalıdır!

Muhalif
24.12.2014, 07:23
Sıkıldım, yoruldum, nefret ettim ... :)

Ülkemden nefret ettirecek duruma getiren, 'mikromilliyetçi' olmama sebep zihniyet; sığındığımız limana, inimize girdi ve boşalttı tüm manaları. Demokrasinin bu coğrafya için genel-geçer bir uygulama olması konusunda şüphelerimi arttırmış, aristokrasi soruları kafamda belirmiştir. Gerçekten de yaşananlar 'ülke gerçeklerinden bağımsız' değil hatta tamamıyla 'paralel'. İnsanın bu durumda sinirlerine hakim olması gerçekten oldukça güçleşiyor; hümanizmin, sabrın, hoşgörünün sınırları zorlandıkça zorlanıyor; sonra anarşizmin çok da boş bir düşünce olmadığını düşünmeye başlıyorum. Halbuki bu zihniyetin 'bayraktarlığını' yaptığı ideolojilerin içinde büyümüş ve 'aslını' yaşamaya çalışan biri olarak, mensubu olduğum İslamiyeti bu kadar yanlış algılayabildiklerini ve bu yanlış kisvesi altında uyguladıklarını görünce sinirleniyorum. Çok büyük ahınız var.

Trabzonspor diye bir şey şuanda yoktur ve bütün maneviyatı itibarsızlaştırılmaktadır. Ve popüler bi söz var; 'siyaseti karıştırmayalım'. Siyaset benim işime karışıyorsa, artık ben de siyasete karışırım. Çok söyledik, savunduk ama günü kurtarma peşinde olanlar kazandı hep. Tek tek olaylara indirgemeden, genel tabloya bakınca; iktidar yalakası olmuş, kongresinde 'şike' yapılan (adam dövülen), ülke çapında antipatik hale gelmiş bir Trabzon şehri ve Trabzonspor var.

Geldiğimiz bu noktayı yıllardan beri süregelen serüvenin emaresi olarak görmekteyim, benim yaşım yetmez. Sorularım var;


Kurtuluş Savaşı zamanında Atatürk'e bile muhalefet edebilen bir şehir nasıl oldu da 'iktidar yalakası' ve 'milliyetçi yutturması altında faşist' bir şehir haline dönüştürüldü ?

Yetiştirdiği insanlar, neden bu şehirde yaşamak istemez hale geldiler; yani neden 'beyin göçü' yaşanıyor ?

Ne ara kukla olduk ? Olay ülkenin çıkarları olunca 'milliyetçi-vatanperver' hadi oğlum, hadi koçum Trabzon şehri; ama şikede adalet mücadelesi verince 'pis Rumlar'.


Tabii uzar gider bu liste. Baştan aşağı bir hükümet politikasıymışcasına şehrimiz üzerinde 'kültür de-jenerasyonu', 'geri bırakılmışlık' var. Yoksa gözlerinin içinden ışık saçan insanların olduğu bu şehirden bir Ogün Samast çıkmazdı.

Yaşatılan bu geri bırakılmışlık, kültürünün unutturulması ve algı yönetiminin sonucunda önümüze böyle bir Mali Kongre çıktı. Akabinde çok kişi konuştu, şükür ki doğruları söyleyen insanların sesi çıkıyor bu aralar. Hakan Kulaçoğlu ve Yusuf Reha Alp'in söylediklerinin altına imzamı atarım. Ancak asıl korkulması gereken ve Muharrem Usta başlığında bahsettiğim şeyi Hakan Kulaçoğlu çok güzel betimlemiş: geçen seçimlerde bu yönetimi iktidara taşıyanların, şu an onları en çok eleştirenler olması. İçlerinde çok değerli insanlar da olsa, bu gurüh hep günü kurtarma politikalarıyla, dün dündür-bugün bugündür mantığıyla ortama göre karar vererek yıllardır yerinde saymamıza sebebiyet vermiş, 'Müteahhit Futboluna' yol açmıştır.

Trabzonspor'un 'akil insanlara' ihtiyacı olduğu aşikardır. Benim olayım transfer, galibiyet değil. Artık Opera binasının yıkılmasından üzüntü duyan, asırdır neden bu şehre tren gelmediğini sorgulayan insanlar, gelecek kongrede olaya el koymalıdır!

:alkış::alkış::alkış:

DEEP BLUE
24.12.2014, 08:24
Sıkıldım, yoruldum, nefret ettim ... :)

Ülkemden nefret ettirecek duruma getiren, 'mikromilliyetçi' olmama sebep zihniyet; sığındığımız limana, inimize girdi ve boşalttı tüm manaları. Demokrasinin bu coğrafya için genel-geçer bir uygulama olması konusunda şüphelerimi arttırmış, aristokrasi soruları kafamda belirmiştir. Gerçekten de yaşananlar 'ülke gerçeklerinden bağımsız' değil hatta tamamıyla 'paralel'. İnsanın bu durumda sinirlerine hakim olması gerçekten oldukça güçleşiyor; hümanizmin, sabrın, hoşgörünün sınırları zorlandıkça zorlanıyor; sonra anarşizmin çok da boş bir düşünce olmadığını düşünmeye başlıyorum. Halbuki bu zihniyetin 'bayraktarlığını' yaptığı ideolojilerin içinde büyümüş ve 'aslını' yaşamaya çalışan biri olarak, mensubu olduğum İslamiyeti bu kadar yanlış algılayabildiklerini ve bu yanlış kisvesi altında uyguladıklarını görünce sinirleniyorum. Çok büyük ahınız var.

Trabzonspor diye bir şey şuanda yoktur ve bütün maneviyatı itibarsızlaştırılmaktadır. Ve popüler bi söz var; 'siyaseti karıştırmayalım'. Siyaset benim işime karışıyorsa, artık ben de siyasete karışırım. Çok söyledik, savunduk ama günü kurtarma peşinde olanlar kazandı hep. Tek tek olaylara indirgemeden, genel tabloya bakınca; iktidar yalakası olmuş, kongresinde 'şike' yapılan (adam dövülen), ülke çapında antipatik hale gelmiş bir Trabzon şehri ve Trabzonspor var.

Geldiğimiz bu noktayı yıllardan beri süregelen serüvenin emaresi olarak görmekteyim, benim yaşım yetmez. Sorularım var;


Kurtuluş Savaşı zamanında Atatürk'e bile muhalefet edebilen bir şehir nasıl oldu da 'iktidar yalakası' ve 'milliyetçi yutturması altında faşist' bir şehir haline dönüştürüldü ?

Yetiştirdiği insanlar, neden bu şehirde yaşamak istemez hale geldiler; yani neden 'beyin göçü' yaşanıyor ?

Ne ara kukla olduk ? Olay ülkenin çıkarları olunca 'milliyetçi-vatanperver' hadi oğlum, hadi koçum Trabzon şehri; ama şikede adalet mücadelesi verince 'pis Rumlar'.


Tabii uzar gider bu liste. Baştan aşağı bir hükümet politikasıymışcasına şehrimiz üzerinde 'kültür de-jenerasyonu', 'geri bırakılmışlık' var. Yoksa gözlerinin içinden ışık saçan insanların olduğu bu şehirden bir Ogün Samast çıkmazdı.

Yaşatılan bu geri bırakılmışlık, kültürünün unutturulması ve algı yönetiminin sonucunda önümüze böyle bir Mali Kongre çıktı. Akabinde çok kişi konuştu, şükür ki doğruları söyleyen insanların sesi çıkıyor bu aralar. Hakan Kulaçoğlu ve Yusuf Reha Alp'in söylediklerinin altına imzamı atarım. Ancak asıl korkulması gereken ve Muharrem Usta başlığında bahsettiğim şeyi Hakan Kulaçoğlu çok güzel betimlemiş: geçen seçimlerde bu yönetimi iktidara taşıyanların, şu an onları en çok eleştirenler olması. İçlerinde çok değerli insanlar da olsa, bu gurüh hep günü kurtarma politikalarıyla, dün dündür-bugün bugündür mantığıyla ortama göre karar vererek yıllardır yerinde saymamıza sebebiyet vermiş, 'Müteahhit Futboluna' yol açmıştır.

Trabzonspor'un 'akil insanlara' ihtiyacı olduğu aşikardır. Benim olayım transfer, galibiyet değil. Artık Opera binasının yıkılmasından üzüntü duyan, asırdır neden bu şehre tren gelmediğini sorgulayan insanlar, gelecek kongrede olaya el koymalıdır!

Bu yazı, bir baş yapıttır... Benzer seyleri yazmayı çok düşündüm, ama en fazla üç-beş kişinin ilgileneceği bir şey olacağını tahmin ederek vazgeçtim...

Yazar arkadaşımız, özellikle "Opera binası"na vurgu yaparak beni bitirmiştir. Çünkü o şehrin ruhu, Amerikan köftecisine bomba koyup rahip öldüren insanımsı şeylerin karanlığında değil, o canım binaya kıyabilen zavallı zihniyetin vicdanında çoktan boğulup ölmüştür zaten... İçimde yaradır... Bir daha hiç gülemeyecek bir sevgilinin hayaline sığınmak kadar derin...

Faik Yılmaz
24.12.2014, 09:06
Kongre'den notlar :

-Kongre Salonuna gittiğimde kapıda büyük bir kalabalık gördüm. İlk önce sevindim kuyruğa girerken taraftar klübüne sahip çıkıyor diye. Beklemekte yormadı beni üzmedi de....Yüzlerce delege arasından heyecanla girdim içeri....

-19 Mayıs'ın Yavuz Selim tarafındaki girişinde bir grup alkışla protesto ediyordu gelenlerin bir kısmını önce anlam veremedim. Daha sonra ne olduğunu anladım maalesef....

-Salon hıca hınç doldu gerçi zaten 1100 kişilik bir salon ama merdiven boşluklarıda doluydu , girişler ve duvar üzerileride dahil olmak üzere her yerde insanlar kongreyi bekliyordu. 1-2 kişiyle sohbet ettim gelenlere kulak kabartım. Atmosferin ısınacağını hissettim biraz ama bu kadarda olacağını doğrusu tahmin edemedim...

-İlk Önce Köksal Güney geldi elinde yönetimin adayının olduğu listeyi hemen seçtirmek istedi. Yuhlamalar başladı. Bunu başaramayınca kendi listesi oylatmak istedi bunun üzerine tepkiler arttı. Köksal Bey bunun üzerine sahneden indi. Yeni listeyi oyladılar. lk önce yönetimin listesi oylandı sonra Ali Sürmen'in başta olduğu muhalif liste oylandı. ana yönetimin listesini kabul edenler daha fazla geldi ama 1-2 saniyede karar verilince hemen de yönetimin divanı gelince tansiyon yükseldi...

-Oysa 5 dakikada bir sayım yapılabilirdi kartlar kaldırılarak... bu yapılmayınca ortam gerildi bağırışmalar protestolar başladı. gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince gerisinin önemi kalmadı...

-Gerisini anlatmaya midem kaldırmıyor. Başkanın taraftarı konuşunca muhalifler yuhaladı küfretti , muhalifler konuşunca başkanın taraftarları küfretti.....hakaret etti.... sataşmalar oldu....

nasıl anlatayım bilemiyorum... daha 1 hafta x partisinin il başkanlığında adı geçen Nusret Yılmaz Abimiz sırf başkanı eleştiriyor diye hakarete uğradı hatta küfürler yedi.....

benim bulunduğum blokta partiden gelip Sayın Hacıosmanoğlu'na destek olanlar çoğunluktaydı. adamlar il kongrelerini bile bırakıp geldiler. o derece önem veriyorlardı. çöyle muhabbetler çok oldu...

önerge veriliyor
birisi :
-ne diy ne diy....

diğeri :
-boşver ne diy başkan el kalduruy bizde kaldıralum deyip el kaldıranlar vardı. aynı nedenle el kaldırmayanlarıda unutmamak lazım tabi....

Tarihimizin en basit , en aşağılık , en kötü kongresiydi....

Çevik Kuvvetin 100 e yalın polisi etrafı çevirmiş iken kongre yapıldı hesap edin.....

Küfür , dayak , hakaret, kavga kumar kahvelerinde bile göremeyeceğiniz seviyesiz atışmalar her şey vardı...

En son Nusret Abiyede küfür edilince böyle aşağılık insanlarla aynı blokta oturmak ve bir arada bulunmak istemedim kongreden ayrıldım....

Sonra cep telefonundan "Hacıosmanoğlu zaferi konuşması yapıyor " haberini okudum...

İçimde " kim zafer kazandı bilmiyorum ama Trabzonspor kaybetti " dedim....

İlker Yazıcıoğlu
24.12.2014, 10:10
Sıkıldım, yoruldum, nefret ettim ... :)

Ülkemden nefret ettirecek duruma getiren, 'mikromilliyetçi' olmama sebep zihniyet; sığındığımız limana, inimize girdi ve boşalttı tüm manaları. Demokrasinin bu coğrafya için genel-geçer bir uygulama olması konusunda şüphelerimi arttırmış, aristokrasi soruları kafamda belirmiştir. Gerçekten de yaşananlar 'ülke gerçeklerinden bağımsız' değil hatta tamamıyla 'paralel'. İnsanın bu durumda sinirlerine hakim olması gerçekten oldukça güçleşiyor; hümanizmin, sabrın, hoşgörünün sınırları zorlandıkça zorlanıyor; sonra anarşizmin çok da boş bir düşünce olmadığını düşünmeye başlıyorum. Halbuki bu zihniyetin 'bayraktarlığını' yaptığı ideolojilerin içinde büyümüş ve 'aslını' yaşamaya çalışan biri olarak, mensubu olduğum İslamiyeti bu kadar yanlış algılayabildiklerini ve bu yanlış kisvesi altında uyguladıklarını görünce sinirleniyorum. Çok büyük ahınız var.

Trabzonspor diye bir şey şuanda yoktur ve bütün maneviyatı itibarsızlaştırılmaktadır. Ve popüler bi söz var; 'siyaseti karıştırmayalım'. Siyaset benim işime karışıyorsa, artık ben de siyasete karışırım. Çok söyledik, savunduk ama günü kurtarma peşinde olanlar kazandı hep. Tek tek olaylara indirgemeden, genel tabloya bakınca; iktidar yalakası olmuş, kongresinde 'şike' yapılan (adam dövülen), ülke çapında antipatik hale gelmiş bir Trabzon şehri ve Trabzonspor var.

Geldiğimiz bu noktayı yıllardan beri süregelen serüvenin emaresi olarak görmekteyim, benim yaşım yetmez. Sorularım var;


Kurtuluş Savaşı zamanında Atatürk'e bile muhalefet edebilen bir şehir nasıl oldu da 'iktidar yalakası' ve 'milliyetçi yutturması altında faşist' bir şehir haline dönüştürüldü ?

Yetiştirdiği insanlar, neden bu şehirde yaşamak istemez hale geldiler; yani neden 'beyin göçü' yaşanıyor ?

Ne ara kukla olduk ? Olay ülkenin çıkarları olunca 'milliyetçi-vatanperver' hadi oğlum, hadi koçum Trabzon şehri; ama şikede adalet mücadelesi verince 'pis Rumlar'.


Tabii uzar gider bu liste. Baştan aşağı bir hükümet politikasıymışcasına şehrimiz üzerinde 'kültür de-jenerasyonu', 'geri bırakılmışlık' var. Yoksa gözlerinin içinden ışık saçan insanların olduğu bu şehirden bir Ogün Samast çıkmazdı.

Yaşatılan bu geri bırakılmışlık, kültürünün unutturulması ve algı yönetiminin sonucunda önümüze böyle bir Mali Kongre çıktı. Akabinde çok kişi konuştu, şükür ki doğruları söyleyen insanların sesi çıkıyor bu aralar. Hakan Kulaçoğlu ve Yusuf Reha Alp'in söylediklerinin altına imzamı atarım. Ancak asıl korkulması gereken ve Muharrem Usta başlığında bahsettiğim şeyi Hakan Kulaçoğlu çok güzel betimlemiş: geçen seçimlerde bu yönetimi iktidara taşıyanların, şu an onları en çok eleştirenler olması. İçlerinde çok değerli insanlar da olsa, bu gurüh hep günü kurtarma politikalarıyla, dün dündür-bugün bugündür mantığıyla ortama göre karar vererek yıllardır yerinde saymamıza sebebiyet vermiş, 'Müteahhit Futboluna' yol açmıştır.

Trabzonspor'un 'akil insanlara' ihtiyacı olduğu aşikardır. Benim olayım transfer, galibiyet değil. Artık Opera binasının yıkılmasından üzüntü duyan, asırdır neden bu şehre tren gelmediğini sorgulayan insanlar, gelecek kongrede olaya el koymalıdır!

Ne kadar ince,ne kadar hoş bir yazıdır.Örnekler,doğrular....

Çok mutluyum senin gibi ADAMların var olduğunu bidiğim için.

Hep buralarda ol.

Ümit abi de aynı şeye parmak bastı.

Opera Binası örneği cuk diye oturdu.

Trabzon'da operanın işi neciler çıkar birazdan.

Eski Trabzon'u bir öğrenseler halbu ki...

Dinlesinler o eski Trabzon beyfendilerini,hanımefendilerini....

Sayıları ne kadar azaldı...

Bu kadar iyi tarif edilemezdi olay.

Anlayana tabi...
Teşekkür ederim...

İlker Yazıcıoğlu
24.12.2014, 10:12
Trabzonspor tarihinin yüz karaları.....

Ozan Yazıcı
24.12.2014, 10:21
Kongre'de yaşananlar Türkiye gerçeğinden bağımsız değil. Çok şaşırmamak lazım...

Aynen budur, tespit muazzam

İlave olarak ifade etmek isterim ki, Trabzonspor Kulübü Trabzon şehrinden kurtulmadığı müddetçe bu rezillikleri yaşamaya mahkumdur. Kupayı rehin alan adama seçimde neredeyse tulum çıkartan bir şehrin ya aklı yoktur, ya vicdanı.

Faik Yılmaz
24.12.2014, 10:32
Sayın Hacıosmanoğlu Kongre'de yaptığı konuşmada Hakan Kulaçoğlu gibi : " Kupa siyasilerde bilakis iktidarda " demiş olsaydı o saniye alaşağı edilir ibra filanda olmazdı...

İşte Sayın Hacıosmanoğlu'nun böyle sadık( !) bir taraftar kitlesi var.....

Yiğit Gayretli
24.12.2014, 10:52
Sıkıldım, yoruldum, nefret ettim ... :)

Ülkemden nefret ettirecek duruma getiren, 'mikromilliyetçi' olmama sebep zihniyet; sığındığımız limana, inimize girdi ve boşalttı tüm manaları. Demokrasinin bu coğrafya için genel-geçer bir uygulama olması konusunda şüphelerimi arttırmış, aristokrasi soruları kafamda belirmiştir. Gerçekten de yaşananlar 'ülke gerçeklerinden bağımsız' değil hatta tamamıyla 'paralel'. İnsanın bu durumda sinirlerine hakim olması gerçekten oldukça güçleşiyor; hümanizmin, sabrın, hoşgörünün sınırları zorlandıkça zorlanıyor; sonra anarşizmin çok da boş bir düşünce olmadığını düşünmeye başlıyorum. Halbuki bu zihniyetin 'bayraktarlığını' yaptığı ideolojilerin içinde büyümüş ve 'aslını' yaşamaya çalışan biri olarak, mensubu olduğum İslamiyeti bu kadar yanlış algılayabildiklerini ve bu yanlış kisvesi altında uyguladıklarını görünce sinirleniyorum. Çok büyük ahınız var.

Trabzonspor diye bir şey şuanda yoktur ve bütün maneviyatı itibarsızlaştırılmaktadır. Ve popüler bi söz var; 'siyaseti karıştırmayalım'. Siyaset benim işime karışıyorsa, artık ben de siyasete karışırım. Çok söyledik, savunduk ama günü kurtarma peşinde olanlar kazandı hep. Tek tek olaylara indirgemeden, genel tabloya bakınca; iktidar yalakası olmuş, kongresinde 'şike' yapılan (adam dövülen), ülke çapında antipatik hale gelmiş bir Trabzon şehri ve Trabzonspor var.

Geldiğimiz bu noktayı yıllardan beri süregelen serüvenin emaresi olarak görmekteyim, benim yaşım yetmez. Sorularım var;


Kurtuluş Savaşı zamanında Atatürk'e bile muhalefet edebilen bir şehir nasıl oldu da 'iktidar yalakası' ve 'milliyetçi yutturması altında faşist' bir şehir haline dönüştürüldü ?

Yetiştirdiği insanlar, neden bu şehirde yaşamak istemez hale geldiler; yani neden 'beyin göçü' yaşanıyor ?

Ne ara kukla olduk ? Olay ülkenin çıkarları olunca 'milliyetçi-vatanperver' hadi oğlum, hadi koçum Trabzon şehri; ama şikede adalet mücadelesi verince 'pis Rumlar'.


Tabii uzar gider bu liste. Baştan aşağı bir hükümet politikasıymışcasına şehrimiz üzerinde 'kültür de-jenerasyonu', 'geri bırakılmışlık' var. Yoksa gözlerinin içinden ışık saçan insanların olduğu bu şehirden bir Ogün Samast çıkmazdı.

Yaşatılan bu geri bırakılmışlık, kültürünün unutturulması ve algı yönetiminin sonucunda önümüze böyle bir Mali Kongre çıktı. Akabinde çok kişi konuştu, şükür ki doğruları söyleyen insanların sesi çıkıyor bu aralar. Hakan Kulaçoğlu ve Yusuf Reha Alp'in söylediklerinin altına imzamı atarım. Ancak asıl korkulması gereken ve Muharrem Usta başlığında bahsettiğim şeyi Hakan Kulaçoğlu çok güzel betimlemiş: geçen seçimlerde bu yönetimi iktidara taşıyanların, şu an onları en çok eleştirenler olması. İçlerinde çok değerli insanlar da olsa, bu gurüh hep günü kurtarma politikalarıyla, dün dündür-bugün bugündür mantığıyla ortama göre karar vererek yıllardır yerinde saymamıza sebebiyet vermiş, 'Müteahhit Futboluna' yol açmıştır.

Trabzonspor'un 'akil insanlara' ihtiyacı olduğu aşikardır. Benim olayım transfer, galibiyet değil. Artık Opera binasının yıkılmasından üzüntü duyan, asırdır neden bu şehre tren gelmediğini sorgulayan insanlar, gelecek kongrede olaya el koymalıdır!

Son dönemde bu kadar gerçekçi ve cesur bir yazı okumamıştım. Teşekkür ederim.

Tolga
24.12.2014, 11:04
Hoş bir yazı, eline emeğine sağlık ...

Fatih ATIK adlı şahsın bir şike olduğunu düşünürsek şahsi fikrim olarak içimizdeki şikecilerden birinin "Berat Akçay" olduğunu düşünüyorum ...

Ünal Er
24.12.2014, 11:18
Çok güzel bir yazı, ellerinize sağlık...Bu konu tartışmaya açılmalı, keşke bütün insanlar burada yorum yapsa.
Kim başkan olabilir, olmalı demiyorum çünkü ne Hakan Bey ne de Ahmet Ağaoğlu gibi vizyonlu insanlar gelmiyor, gelemiyor.
Bir kaç grup var ve onların istediği desteklediği kimseler geliyor bunu değiştirmenin bir yolu var mı? Son olaylar benim açımdan gösteriyor ki yok. Hep böyle gidecek korkarım ki...Ümidim ve umudum yok.

Faik Yılmaz
24.12.2014, 11:23
Tek çaremiz var....

Kendi adayımızı çıkartmak ve seçtirmek....

Hakan Kulaçoğlu abimiz gibi vizyonu ve misyonu olan birisini seçtirmek....

Ha Nasreddin Hoca'nın filleri misali gidene kadar arkamızda pek kimse kalmayacağını da adım gibi biliyorum.....

halil ibo
24.12.2014, 11:42
Tek çaremiz var....

Kendi adayımızı çıkartmak ve seçtirmek....

Hakan Kulaçoğlu abimiz gibi vizyonu ve misyonu olan birisini seçtirmek....

Ha Nasreddin Hoca'nın filleri misali gidene kadar arkamızda pek kimse kalmayacağını da adım gibi biliyorum.....

Bu cesareti geçen seçimde gösteremeyen delegemiz maalesef treni kaçırmıştır ve kaçırtmıştır !

toksoy61
24.12.2014, 11:47
TS nin delege yapısını değiştirmek gerekiyor. en az üniversitelerin 4 yıllık bölümlerinden mezun olma şartı ve aidatı da yıllık 200 tl , ilk girişi de 1000 tl yapacaksın. sonra da kongreye güveneceksin. bak bakalım bir daha iho gibiler seçilebiliyor mu seçilse de ikinci kez seçilebiliyor mu? yada kongrede serseriler onu bunu tehdit edip dövebiliyor mu?

cakalkerem
24.12.2014, 12:14
her başkanın yaptığı gibi futbolun siyasi oyunları...gövde gösterileri..fazla abartmamak lazım diye düşünüyorum..
Sonuçta 12-13-14 sandıkların dururmu ortadaydı...
burada ve salonda yürekten alkışlayıp destek verenlerin bir çoğu görevi bıraktı....
Yanlışları vardır ama doğruları da vardır....
Trabzon'a başkan olmak kolay iş değildir.....

OĞUZHAN061
24.12.2014, 15:29
Ts yönetimi facebook'a başvurarak facebook'ta ki ts lovers sayfasını kapattırdı.

Adem Akyüz'
24.12.2014, 15:30
Ts yönetimi facebook'a başvurarak facebook'ta ki ts lovers sayfasını kapattırdı.
Liderlinin izinden devam ediyor. Muhalefet yapan bir sayfa mı var? Vur sansürü, kapattır hemen..

OĞUZHAN061
24.12.2014, 15:38
Liderlinin izinden devam ediyor. Muhalefet yapan bir sayfa mı var? Vur sansürü, kapattır hemen..

Böyle yaptıkları sürece karşı tarafı daha çok dinç tutacaklar.Anlamadığım şu TV EM'de nerdeyse her hafta TS'nin adını lekeliyorlar ama kanalın sahibi hala Trabzonspor'un Onursal başkanı...Umarım bu yanlış düzeltilir hiç de sanmıyorum ama.Trabzonspor,resmi facebook hesabını onaylattığı için diğer Trabzonspor isimli hesapları kapattırma yetkisine sahip olabiliyormuş.Doğru mu bu acaba?

Sefer A.
24.12.2014, 15:41
Ts yönetimi facebook'a başvurarak facebook'ta ki ts lovers sayfasını kapattırdı.

OHAA ???
Ne yaptilar ki ? Hakan Kulaçoglu'nun konusmasini paylastilar diye mi ?
Onu ben de paylastim, benim sayfayi da kapatsinlar o zaman
Yeri geldi baskani da savundular, eskisi kadar tek pencereden bakan bir sayfa degildi epey bir zamandir, baska derdi mi yok yönetimin yahu manyak mi bunlar
Bilmedigimiz bir sey varsa ayri tabi

OĞUZHAN061
24.12.2014, 15:45
OHAA ???
Ne yaptilar ki ? Hakan Kulaçoglu'nun konusmasini paylastilar diye mi ?
Onu ben de paylastim, benim sayfayi da kapatsinlar o zaman
Yeri geldi baskani da savundular, eskisi kadar tek pencereden bakan bir sayfa degildi epey bir zamandir, baska derdi mi yok yönetimin yahu manyak mi bunlar
Bilmedigimiz bir sey varsa ayri tabi

Malesef kapattırılmış bende Twitter'den öğrendim.Sanırım sıra Twitter hesabında..Şahsen en beğendiğim Trabzonspor sayfasıydı.Eleştirilebilecek yanları tabi ki vardı ama mevcut sayfalar arasında en iyisiydi.

BlackPanther
24.12.2014, 15:51
Trabzonspor takımının başında görmek istemediğiniz Ünal Karamanın takımını izleyin.

Beşiktaşı mağlup etti ve son dakikaya kadar Beşiktaşın kalesinde gol aradı.

Helal olsun Ünal Hoca!!!


Sent from my iPhone 5 using Tapatalk

Ogün'
24.12.2014, 15:54
OHAA ???
Ne yaptilar ki ? Hakan Kulaçoglu'nun konusmasini paylastilar diye mi ?
Onu ben de paylastim, benim sayfayi da kapatsinlar o zaman
Yeri geldi baskani da savundular, eskisi kadar tek pencereden bakan bir sayfa degildi epey bir zamandir, baska derdi mi yok yönetimin yahu manyak mi bunlar
Bilmedigimiz bir sey varsa ayri tabi

Paralel yapı :) İho'ya kumpas yapacaklardı.Onu engellediler.

Sefer A.
24.12.2014, 15:57
Malesef kapattırılmış bende Twitter'den öğrendim.Sanırım sıra Twitter hesabında..Şahsen en beğendiğim Trabzonspor sayfasıydı.Eleştirilebilecek yanları tabi ki vardı ama mevcut sayfalar arasında en iyisiydi.

Divane kaldi bir tek, onun da hak ettigi ilgiyi görmedigini düsünüyorum, bari herkes oraya yigilsa da onu ayakta tutsak...


Paralel yapı :) İho'ya kumpas yapacaklardı.Onu engellediler.

Bak onu düsünmemistim, olabilir, demek onlar da paraleldi geç kapanmis sayfa o zaman niye daha erken kapatilmadi ilginç dogrusu :)

gurur6134
24.12.2014, 17:19
Iho dan yakinda kurtulcaz insallah akil hocasi padisahi gibi yok oyle ali kiran bas kesen kesilmek haddini bilcek herkes..

Sefaenes
24.12.2014, 17:43
IHO Aziz kadar tehlikeli adamlari Taraftarlarla ugrasacaklari kadar sIkecileri destekliyenlerle ugrassaydi ya. Iho en kisa zamanda defolup gitmedikce malesef bize rahat yok. Fb taraftarini öviyordu gitsin orada Baskanlik yapsin. yakinda BMN kapittirmaya calismassa sasmam