PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Çocuklarımız İçin



Travelair
13.10.2006, 12:22
Bu yazıda görebildiğim yakın zaman tarihimizi gözlemleyebildiğim kadarıyla anlatmaya çalışacağım, herkesin görüşlerini beklerim, okumanız dileğiyle


Bildiğiniz gibi Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından tek süper güç olarak kalan ABD gücüyle ve sınır tanımazlığı ile herkesi ürküttü. Bunun sonucunda silahlanma ve yeni ittifak arayışları çok arttı

Kendisine yeni bir düşman, yeni bir kutup "arayan" ABD, hedefini "islami" teroristler üzerine yoğunlaştırarak hem Hristiyan alemindeki korkuları kullanmasını iyi bildi, tepki bulmadı, hem de enerji kaynakları üzerindeki hakimiyetini sağlamlaştırdı. Bir zamanlar destek verdiği teroristlerin ABD karşıtlığı acaba gerçekten biliniyor muydu? Yoksa iddia edildiği gibi bu karşıtlığı ABD bu yolda kullandı mı? Bu hala tartışılan bir konu

Sonuçta dünya ülkeleri, bu hengameler içerisinde yeni bir kutuplaşmayla karşı karşıya

Batı ve Doğu

Batı grununda Amerika ve Avrupa'yı görüyoruz. Sürekli olarak nüfus etkinliğini arttırmak isteyen bu iki "Birleşik devletler", her ne kadar kendi aralarında rekabet halinde iseler de, çıkarları çoğu noktada kesişmektedir

Doğu grubunda ise Rusya, Çin ve Pakistan başı çekiyor

Çekişmeler:

Bütün bu emperyalist/sömürgeci devletlerin hedefi aynı. Nüfus alanları ve yeni pazarlar

Bilindiği gibi bugün tüm dünya ekonomileri ekonomilerindeki yavaşlamadan ötürü büyük bir krizin eşiğinde. Tüm büyük ekonomiler nefes alabilmeleri için yeni pazarlar peşinde. Geçmişte de olduğu gibi bunu aşmanın tek yolu yeni pazarlar, yeni enerji kaynakları, ve bunu elde etmek için de savaş:

Afganistan-Rusya savaşı: Amerikalılar Afganlıları destekledi. Sonradan Ruslar'dan da çekinilerek Ruslara karşı bir konumda olan NATO ile bölge "güvence" altına alındı

Irak-İran Savaşı: Yine bir enerji ve nüfus mücadelesi. Ortadoğu'nun bu büyük savaşında Irak ABD desteğinde, İran ise Rusya'nın himayesi altında savaştı

Ermenistan-Azerbaycan savaşı: On binlerce kişinin kanı Rusya ile ABD'nın nüfus dengesine heba oldu

Hindistan-Pakistan savaşları:

İngilizlerin her gittiği veya ayrıldığı yeri "Böl ve yönet" politikaları paralelinde parçalamaları sonucunda, Pakistan Hindistan'dan ayrıldı ve Keşmir sorunuyla 2 ülke karşı karşıya getirildi.

Çıkan savaşlarda Hindistan ABD, İngiltere, Pakistan ise Rusya ve Çin destekli idi

Kore savaşı'nda ise Kuzeyi destekleyen Rusya ile Güneyi destekleyen ABD arasında olan halka oldu. Ülke bölündü

Yugoslavya: Rusya'nın balkanlardaki nüfus alanlarında birisi daha, milliyetçilik/Özgürlük adı altında parçalara ayrıldı. Yüzbinlerce insanın kanı aktı

Halen Ukrayna nüfus çatışması altında devrimler gerçekleştiriyor, halk kendisiyle karşı karşıya getiriliyor

Gürcistan, özerk bölgelerini kaşıyan Rusya ile Batı arasında sıkışmış kalmış

Amerika, "Kendin pişir kendin ye" vari bir anlayışla "Büyük Ortadoğu Projesi"'ni tüm dünyaya ilan ediyor

Avrupa Birliği, eski Sovyet demir perde ülkelerini, Rusya'ya tekrar yakınlaşmamaları için hiç sorgulamadan Birliğine dahil ederken, Rusya en azından Ortadoğu'daki nüfusunu silah desteği ile sağlam tutmaya, hatta (ABD'nin İsrail'e yaptığı gibi) nükleer destek verme pahasına ayakta tutmaya çalışıyor

Sonuçta, özellikle son 20 yılda artarak birbirine yakınlaşmaya devam eden bir süreç yaşıyor

Burda bizi ilgilendiren kısım

Sürekli nüfus çabalarının yaşandığı bu ortamda, batının hedefi Sovyetlerin yıkılmasından sonra ortada kalan ülkeleri etkisi altına alıp kendine yeni hedef pazarlar yaratmak, enerji kaynaklarını güvence altına almaktır.

Doğu grubu olarak adlandırdığımız Rusya ve Çin ise bu yayılmacı politikaya en azından tampon bölgeler oluşturarak karşılık verme çabasında

Tampon bölgeler ise tahmin edebilecğiniz gibi sürekli çatışma halinde olan yerler:

Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu

Bu aşamada ülkemizde bu tampon bölgeye dahil edilmeye çalışınılmakta. Batı ve Doğu blokları her an ülkemizi kendi yanına çekme anlayışı içerisinde. Geçmişte yaşanan sağ sol çatışmalarında ortaya çıkan bu rekabet, şimdi etnik gruplar kullanılarak değişik bir boyut kazanma telaşı içerisindedir

Fransa "Soykırım" yasasını Ermenilerin memnuniyet duyacağı şekilde meclislerinden geçirmekte ve Chirac Ermenistan'a gidip tatlı sözlerle ordaki halkı kendi tarafına çekme uğraşında. Burada hem doğu blokuna karşı bir nüfus mücadelesini görebiliriz, hem de aşağıda Fransa'nın eski göz ağrısı ortadoğuyu "pay" eden İngiltere ve ABD'ye karşı da bir çekişme görebiliriz.
Nitekim İran'ın Avrupa'daki en büyük destekçisi de yine Fransa'dır

Diğer yandan Rusya, Ermenistan-Azerbaycan savaşında Ermenistan'a yaptığı silah yardımlarıyla savaşın kazanılmasına destek olduğu ve Türkiye'ye karşı da kendilerini korduğu için Ermenistan'ın gönlünde taht kurmuşlardır

Bir diğer tampon bölge, Ortadoğunun en kuzeyinde yer alıyor

Şu zamanlarda Osmanlı İmparatorluğu'nu bölmek için hazırlanan haritalara benzer haritalar yine çok görmeye başladık

Üstelik bunlar artık bizzat söz konusu orduların kullandığı haritalardan, kitaplardan çıkıyor.

Stratejik ortak ilan edilen Türkiye'nin askerlerinin başına çuval geçirilinebiliniyor

Burdaki yeni tampon bölge, anlaşıldığı kadarıyla "Büyük Kürdistan" hayalleri taşıyor. ABD'nin her dediğini yaparak, iyi bir "Müttefik" olduğunu kanıtlama çabası içerisinde olan Kuzey Irak Kürtleri, "Büyük Ortadoğu Projesi" ile pay alma derdinde ağızlarının suyu akıyor

Söz konusu tampon bölge, İran'dan, Suriye'den, Irak'tan ve Türkiye'den toprak alınarak oluşturulmaya çalışılan bir devlet.

Önemi ise enerji kaynakları ile Batı blokunu rahatlatan, su kaynaklarına hakim olması ile de ortadoğu'ya hakim kukla devlet olacak olması

Söyleyebileceğim arkadaşlar Uyanık olalım. Biz gerçek Kurtuluş Savaşı vermiş atalarımızın torunlarıyız. Devletimiz için Çocuklarımız için...

Bu yazıyı biraz uzun tuttum çünkü gerçekten önemli gördüğüm, okunmasını istediğim bir yazıydı. Sonuna kadar okuyan herkese teşekkür ederim

Selman
14.10.2006, 04:14
Gerçekleri açık ve net bir dille dile getirdiğin için teşekkürler abi.Sözde Büyük Kürdistan asla bu topraklar üstünde kurulamayacaktır.

Travelair
16.05.2009, 18:32
Fein'den İtiraf Ermeniler 2 Milyon Osmanlı'yı katletti


http://www.trsavunma.com/resimler/2009/05/16/ybuphuqj.jpg

ABD eski Başkanı Reagan'ın danışmanı Fein'den Takvim'e özel açıklama: Beyaz Saray araştırma yaptı Ermeniler'in 2 milyon Müslüman Osmanlı'yı katlettiği ortaya çıktı. Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor... ABD Başkanı Ronald Reagan'ın hukuk danışmanlığını yapan Bruce Fein, sözde Ermeni soykırımı iddialarını Takvim'e değerlendirdi. Ermeniler'in bu iddialarının son derece asılsız olduğunu belirten Fein, Reagan'ın başkan olduğu 1981'de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini söyledi. İşte sözde Ermeni soykırımı konusunda Fein'in açıklamaları: n Osmanlı İmparatorluğu'nun azınlıklara karşı "müthiş" sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü.

'ÇETELER, OSMANLILAR'I ÖLDÜRDÜ'

Ermeni terör çeteleri I. Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlılar'ı öldürdü. Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarının ise 500 bin civarında olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Burada asıl önemli konu, Ermeniler'in ihanetidir. Osmanlı da kendisini savundu. Özellikle ABD'de yaşayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük rant sağlıyor. ABD yönetimi de büyük paralar döndüğü için Ermeniler'i karşısına almak istemiyor. n Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini açmıyor. Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile dönen rantı kaybetmek istemiyorlar. Arşivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak.

İleten: TULGA, Savunma ve Strateji Forumu
trsavunma


Hristofyas: Çözümden sonra Türkleri asimile edeceğiz


http://www.trsavunma.com/resimler/2009/05/16/xvdparpp.jpg

Kıbrıs sorununa nihai çözüm bulmak amacıyla KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la müzakerelere devam eden Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, şok bir itirafta bulundu ve “Çözümden sonra Türk tarafını adım adım asimile edeceğiz” dedi.
Hristofyas, “Bu konuda Avrupa Birliği (AB) ile de özel bir protokol imzaladıklarını” iddia etti.
Katar Tribune gazetesine konuşan Hristofyas, KKTC’de yaşayan Türkiye kökenlilerle ilgili olarak bir soruyu cevaplarken, “Çözüm sonrasında, AB’ye üyelik çerçevesinde imzaladığımız özel protokolde, birleşik cumhuriyet ve AB’nin ‘işgal altındaki bölgeyi’ adım adım asimile etme yönünde gerekli önlemleri alacağız” dedi.
KKTC’de yaşayan Türkiyelilerin ‘Kıbrıs’ vatandaşı olmasını kabul etmeyeceklerini söyleyen Hristofyas, “Kuzey Kıbrıs’ta 160 bin Türkiyeli KKTC vatandaşı olduğunu ve Kıbrıslı Türklerin bu rakamın yarısına tekabül ettiğini” ileri sürdü. Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini de desteklediklerini ifade eden Hristofyas, “çözüme en büyük engel, milliyetçi çevreler ve ordu. AB’yi isteyen Erdoğan gibi liderler bu sürece yardımcı olur” dedi. “Talat ve kendisinin ‘Birleşik Kıbrıs’ vizyonunu sürdürdüğünü” iddia eden Hristofyas, “Sorunun kendileri döneminde çözülmezse, asla çözülmeyeceği” iddiasında da bulundu.

Kaynak/Devamı: http://www.milliyet.com.tr/Dunya/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=2&ArticleID=1095388&Date=16.05.2009&b=Hristofyas:%20Cozumden%20sonra%20Turkleri%20asim ile%20edecegiz
İleti: http://www.trsavunma.com/?q=node/41972