Berke6198
26.06.2014, 18:10
Kendini Öldüren Şehir
Senelerdir ortak paydamız Trabzonspor. Sabahları erkenden uyanmamızın sebebi, belki sabahlara kadar hiç uyumamamızın sebebi, cebimizdeki son parayı maç biletine harcamımızın sebebi, birbirimizi tanımadan birbirimize sarılmamızın sebebi, başarılarda, başarısızlıklarda beraber göz yaşı dökmemizin sebebi...
Gözünü aç Trabzonspor’lu, Trabzonspor ölüyor. Trabzonspor katlediliyor. Trabzonspor’un içine zehirli yılanlar salınmış durumda. Trabzonspor iliklerine kadar sömürülmüş durumda. Trabzonspor salak yerine konuyor, Trabzonspor taraftarı bi’ hiç sayılıyor.
Binalarda keskin nişancılarla gözlenip “terörist” yerine konuluyor.
Hiçbir yere saldırmaya gerek yok. Zaten senelerdir Trabzonspor’un nasıl ötekileştirildiğini herkesten iyi bizler biliyoruz. Trabzonspor’un Türkiye’nin zencisi olduğunu herkesten iyi biliyoruz.
Bu kulübün var olduğu şehre dönüp baktığımız zaman, Trabzonspor’u şu anda Trabzon’dan daha fazla hak eden şehirler olduğunu görüyoruz. Sosyal ve ekonomik durumunu büyük oranda futboldan sağlayan bir şehrin takımını terk etmesi bir çöküş demektir. İsyan bayrağını çekmesi demektir, duygularının sömürülmesi demektir, ekonomisinin iflâs etmesi demektir.
Ey kilometrelerce uzaktaki Trabzonlu! Evet, sen:
Kulaklarını aç ve dinle; “Ömrünü uğruna adadığın Trabzonspor birkaç kişinin yükselmesi uğruna alçaklara çekiliyor. Çukura batanlar daha da diplere gitmemek için kurtuluş yollarını bizi yok etmekte buluyorlar. Battıkları çukurda boğulmamak için bizim paçamıza yapışıyorlar.
Ve bunun adı siyaset. Bu sistem onları kolluyor, onlara çalışıyor. Haklının iktidarını değil, güçlünün iktidarını savunuyor. Ve bu sistem direkt seni hedef alıyor. Görmeni engelliyor, konuşanı yok ediyor...
Ama biz haklıyız Trabzonlu, biz haklıyız. Haklılar teker teker ortadan kaldırılırken biz binlerce haklı insan, doğal olarak o pis insanların çukuruna çekilmek için hedef seçiliyoruz. Haklı olduğumuzu kanıtladığımız her saniye, her dakika ve her gün onların hedefi haline getiriliyoruz.
Kendinizi ele vermeyin, ruhunuzun içinizden emilip atılmasına müsaade etmeyin. Karşı durun. Trabzonspor bu zamana kadar hiçbir siyasi gücün sırtından başarıya ulaşmamıştır ve ömrü boyunca da siyaseti kendine bulaştırmamalıdır. Trabzonspor siyasetten üstündür.
İşte tepkimizin bu denli olmasının sebebi, o lanet sistemin Trabzonspor’a bulaşmış olması. Ve bunu yapanlar çok da uzağımızda değil. Aksine çok yakınımızda. Kafanızı kaldırıp gerçeği görmek istediğiniz zaman fazla zorlanacağınızı sanmıyorum. Sizler orada tepkinizi koymadığınız sürece, biz galip gelemeyeceğiz. Muhakkak galibiyet siyasetin bu rezil tavrına karşı duranların değil, onunla kalkınmak isteyenlerin olacak.
Yıllardır her konuda verdiğimiz haklı mücadelemizde Trabzon şehri, kendi takımını yalnız bırakmıştır. Koskoca bir şehir teslim olmuş, emeğini gasp edenlere karşı elden ayaktan düşmüştür. 760 bin küsür nüfuslu Trabzon şehri, maalesef siyasete yenik düşmüştür.
AKP,MHP ve CHP koskoca bir şehri alaşağı etmiştir.
Trabzon’lu bir karar vermiştir ve göz göre göre hakkını çalanları “başımın üstünde yerin var” edasıyla, tekrar padişah koltuğuna oturtmuştur.
Uğruna can verilen bu yolda Trabzon’lu kendi davasını anlayamamıştır, kavrayamamıştır. Durumun vahimiyetinin farkına varamamıştır.
Artık uyan Trabzon’lu. Bu yolda yalnız olduğunu daha da geç olmadan hisset.
Ve katilini uzaklarda arama, kendi katilin sensin! Hevesini, heyecanını ve inancını her geçen gün daha da çok öldürüyorsun. Trabzonspor’u ölüme terk etme, başını kaldır, dik dur ve göğsünü ger.
Çünkü haklılar böyle yapar. Siyasetin hakkına tecavüz etmesine müsaade etme.
Kendi katilin kendin olma!!
Senelerdir ortak paydamız Trabzonspor. Sabahları erkenden uyanmamızın sebebi, belki sabahlara kadar hiç uyumamamızın sebebi, cebimizdeki son parayı maç biletine harcamımızın sebebi, birbirimizi tanımadan birbirimize sarılmamızın sebebi, başarılarda, başarısızlıklarda beraber göz yaşı dökmemizin sebebi...
Gözünü aç Trabzonspor’lu, Trabzonspor ölüyor. Trabzonspor katlediliyor. Trabzonspor’un içine zehirli yılanlar salınmış durumda. Trabzonspor iliklerine kadar sömürülmüş durumda. Trabzonspor salak yerine konuyor, Trabzonspor taraftarı bi’ hiç sayılıyor.
Binalarda keskin nişancılarla gözlenip “terörist” yerine konuluyor.
Hiçbir yere saldırmaya gerek yok. Zaten senelerdir Trabzonspor’un nasıl ötekileştirildiğini herkesten iyi bizler biliyoruz. Trabzonspor’un Türkiye’nin zencisi olduğunu herkesten iyi biliyoruz.
Bu kulübün var olduğu şehre dönüp baktığımız zaman, Trabzonspor’u şu anda Trabzon’dan daha fazla hak eden şehirler olduğunu görüyoruz. Sosyal ve ekonomik durumunu büyük oranda futboldan sağlayan bir şehrin takımını terk etmesi bir çöküş demektir. İsyan bayrağını çekmesi demektir, duygularının sömürülmesi demektir, ekonomisinin iflâs etmesi demektir.
Ey kilometrelerce uzaktaki Trabzonlu! Evet, sen:
Kulaklarını aç ve dinle; “Ömrünü uğruna adadığın Trabzonspor birkaç kişinin yükselmesi uğruna alçaklara çekiliyor. Çukura batanlar daha da diplere gitmemek için kurtuluş yollarını bizi yok etmekte buluyorlar. Battıkları çukurda boğulmamak için bizim paçamıza yapışıyorlar.
Ve bunun adı siyaset. Bu sistem onları kolluyor, onlara çalışıyor. Haklının iktidarını değil, güçlünün iktidarını savunuyor. Ve bu sistem direkt seni hedef alıyor. Görmeni engelliyor, konuşanı yok ediyor...
Ama biz haklıyız Trabzonlu, biz haklıyız. Haklılar teker teker ortadan kaldırılırken biz binlerce haklı insan, doğal olarak o pis insanların çukuruna çekilmek için hedef seçiliyoruz. Haklı olduğumuzu kanıtladığımız her saniye, her dakika ve her gün onların hedefi haline getiriliyoruz.
Kendinizi ele vermeyin, ruhunuzun içinizden emilip atılmasına müsaade etmeyin. Karşı durun. Trabzonspor bu zamana kadar hiçbir siyasi gücün sırtından başarıya ulaşmamıştır ve ömrü boyunca da siyaseti kendine bulaştırmamalıdır. Trabzonspor siyasetten üstündür.
İşte tepkimizin bu denli olmasının sebebi, o lanet sistemin Trabzonspor’a bulaşmış olması. Ve bunu yapanlar çok da uzağımızda değil. Aksine çok yakınımızda. Kafanızı kaldırıp gerçeği görmek istediğiniz zaman fazla zorlanacağınızı sanmıyorum. Sizler orada tepkinizi koymadığınız sürece, biz galip gelemeyeceğiz. Muhakkak galibiyet siyasetin bu rezil tavrına karşı duranların değil, onunla kalkınmak isteyenlerin olacak.
Yıllardır her konuda verdiğimiz haklı mücadelemizde Trabzon şehri, kendi takımını yalnız bırakmıştır. Koskoca bir şehir teslim olmuş, emeğini gasp edenlere karşı elden ayaktan düşmüştür. 760 bin küsür nüfuslu Trabzon şehri, maalesef siyasete yenik düşmüştür.
AKP,MHP ve CHP koskoca bir şehri alaşağı etmiştir.
Trabzon’lu bir karar vermiştir ve göz göre göre hakkını çalanları “başımın üstünde yerin var” edasıyla, tekrar padişah koltuğuna oturtmuştur.
Uğruna can verilen bu yolda Trabzon’lu kendi davasını anlayamamıştır, kavrayamamıştır. Durumun vahimiyetinin farkına varamamıştır.
Artık uyan Trabzon’lu. Bu yolda yalnız olduğunu daha da geç olmadan hisset.
Ve katilini uzaklarda arama, kendi katilin sensin! Hevesini, heyecanını ve inancını her geçen gün daha da çok öldürüyorsun. Trabzonspor’u ölüme terk etme, başını kaldır, dik dur ve göğsünü ger.
Çünkü haklılar böyle yapar. Siyasetin hakkına tecavüz etmesine müsaade etme.
Kendi katilin kendin olma!!